19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 26 Ekim 2015 12 ERDEM GÜL’ÜN İZLENİMLERİ: Çok sıkıcı bir yazı on dönemece girdik. Haftaya bugün saçımız ak mı, kara mı öğrenmiş olacağız. Önümüzdeki dönemde yaşamımızda AKP elebaşılarının hangi ağırlıkta yer alacaklarını da öğrenmiş olacağız. Eh biz gazeteci milleti de şöyle rahat bir soluk alıp, arkamıza yaslanıp, zaman ve iş baskısı olmadan mesela bir tas kahve içebileceğiz. Bu hafta ise epey zor geçecek gibi. Kendi adıma bu Tırmık’ı bitirip gazeteye yolladıktan sonra İstanbul’da AKP’nin “miting müsameresi”ni izlemek zorundayım. Düşünün, Başbakan Davutoğlu belki de saatlerce konuşacak ve ben Yenikapı Meydanı’na kazık kakıp mitingin sonuna kadar beklemekle yükümlüyüm. O saatleri hasarsız atlatabilirsem geçen hafta başladığım partilerin kahve toplantılarına ve ev ziyaretlerine “davetsiz konuk” olmaya devam edeceğim. Geri kalan çok az vakitte de eşin dostun, tanıdık tanımadık bir sürü kişinin “Engin Bey siz gazetecisiniz bilirsiniz, ne olur sizce seçim sonucu” gibi ahret sorularına cevap yetiştirmeye çabalayacağım. Oysa ne ben, ne başka gazeteciler hafta sonundaki seçimin sonucunu şimdiden biliyor. Bilmeleri de mümkün değil. Tahmin bile neredeyse olanaksız. Çünkü kıl payı farkların sonucu belirleyeceği bir seçim yaşayacağız. Tek bildiğimiz, sonuçları itibarıyla çok yakıcı olabilecek bir seçime giriyoruz. O yüzden de hafta boyunca kıl payı farkları etkileyebilecek çabalar da yakıcı önem taşıyor. Siyasi partilerin, milletvekili adaylarının, parti aktivistlerinin göstereceği çabadan, seçim propagandası çalışmalarından söz etmiyorum. Seçmen yurttaşlardan söz ediyorum. AKP’nin hinoğluhin mollaları Cumhuriyet Bayramı bahanesi ile beş güne çıkarıverdikleri tatilin genel olarak CHP seçmenleri için “çekici” olabileceğini hesapladılar. Çok da yanlış hesap değil.. Buna bir de “Yav bütün seçim anketleri 7 Haziran’daki sonucun değişmeyeceğini gösteriyor. Yani ben sandığa gitsem ne olur, gitmesen ne olur” diyen aymazları ekleyin. Şu beş günlük resmi tatili, tatil beldelerinde geçireceklere ne seçmen ne de yurttaş deneceğinde, denmemesi gerektiğinde mutabık olalım. Bu beş gün, işe gitmek yükümlüğü de olmayan seçmen yurttaşlar için altın değerinde fırsattır. Alt kattaki, üst kattaki, sağdaki, soldaki, karşıdaki komşulardan başlayıp yayılabileceği kadar geniş bir alana yayılarak 1 Kasım’ın Türkiye için neden ve ne kadar yaşamsal, ne kadar yakıcı bir gün olduğunu bıkıp usanmadan anlatmak; sabırla anlatmak; kıl payı farkları daha özgür, daha eşitlikçi ve barış içinde yaşayan bir Türkiye için etkilemek… Hem yurttaş, hem seçmen olmanın olmazsa olmaz koşulu bu olsa gerek… HHH Buraya kadar yazdıklarımı okudum. Neredeyse sadece öğüt veriyor. Bence sıkıcı bir yazı olmuş. Hatta çok sıkıcı bir yazı… Biliyorum. Ama şunun sırasında bir hafta kaldı. Biraz sıkılalım. Biraz sıkılıp elimizden geleni yapmazsak sonra çok, ama çok, ama çok çok sıkılacağız. S kdeniz, Meclis’teki 4 siyasi partinin kafa kafaya yarıştığı tek bölge. Futbol kavramlarıyla konuşursak bölgede partiler, aralarında birinci lig ikinci lig ayrımı yapılamayacak kadar güçlü konumda. Bölgede 4 partinin 4’ü de şampiyonluğa oyanayacak kadar güçlü ve iddialı. 7 Haziran sonuçlarına baktığımızda bunu net olarak görmek mümkün. Bölgede milletvekillerinin aslan payını 4 il alıyor. Adana ve Antalya’nın 14’er, Mersin’in 11, Hatay’ın da 10 milletvekili var. Adana ve Mersin’de partilerin durumu ve yarış neredeyse birbiri A 7 Bölge Dört parti de kafa kafaya yarışıyor. Hatay’da seçim öncesi yeni bir katliam endişesi bütün kenti sarmış nin kopyası. 7 Haziran’da Adana’da 14 vekilden 5’ini AKP, 4’ünü CHP, 3’ünü MHP ve 2’sini de HDP aldı. Mersin’de ise AKP, CHP ve MHP 3’er, HDP ise 2 milletvekili çıkardı. 7 Haziran’da AKP’nin kılpayı birinci olduğu bu iki ilde birinci parti kim olacak yarışı yaşanıyor. CHP, hem Adana, hem de Mersin’de birinciliği AKP’den alarak milletvekili sayısını 1’er artırma peşinde. Antalya’da ise AKP ve CHP’nin 5’er milletvekiline karşın MHP’nin, 3 HDP’nin ise 1 milletvekili var. AKP ile CHP, 1 Kasım için milletvekili sayısını artırmak yerine oy artırarak birinci parti olma hedefiyle çalışıyor. MHP ve HDP’nin gerçekçi hedefi ise milletvekili sayısını artırmak yerine eldeki vekilleri korumak. Akdeniz’de nefes nefese Katliam korkusu Hatay’da AKP’nin 5, CHP’nin 4, MHP’nin ise 1 milletvekili var. Akdeniz’in diğer 3 ilinden farklı olarak Hatay’da HDP’nin milletvekili yok. Ancak HDP 7 Haziran’da ciddi sayılabilecek sayıda oy aldığını ve bu seçimde de milletvekili çıkaramasa bile oy artışının süreceği açık olarak görülüyor. Ama zaten Hatay, bölgenin diğer üç iline benzeyen yanlarının yanı sıra farklı özellikleriyle dikkat çekiyor. Bölgenin ve belki de Türkiye’nin Suriye’deki savaştan en çok etkilenen ili konumunda. Hatay’a ayak basar basmaz, Türkiye’nin her tarafından daha fazla Suriyeli görünümüyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Hatay’da Ankara katliamından sonra seçim değil IŞİD konuşuluyor. Ve şehirde konuştuğunuz herkes, ağız birliği etmişçesine, “Seçimden önce yine bir katliam olacaksa bunun birinci adresi Hatay’dır” diyor. O yüzden Akdeniz yolculuğumuza Hatay’dan başlıyoruz. EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 13 Havuz küskünleri: Mustafa Karaalioğlu gazete patronu oluyor “K Seçimden çok IŞİD konuşuluyor nkara katliamından tam 7 gün sonra. Hatay’da çarşı içi. Burada Antakya’nın ünlü tepsi kebabını yapan kasaplardan birindeyiz. Kebabımız hazırlanırken esnafla konuşuyoruz. Lafı doğrudan IŞİD’e ge7 Haziran tiriyorlar: “IŞİD buseçimlerinde rada. Çarşının içine girin, IŞİD’çileri göreceksiniz. Ellerini AKP kollarını sallayarak %38.0 dolaşıyorlar. Üstelik silahlılar. Yakın zaCHP mana kadar yine bu%35.0 radaydılar ancak siMHP türüyor. Bunun üzelahlı değildiler. Ama %13.9 rine Hatay’da yerel artık silahlarını bile HDP gazetelerde “Silahsaklamadan çarşı pa%6.8 lı yaklaşık 2030 kizar dolaşıyorlar...” şi var. bize bir açıkHatay’da herkesin konuştuğu ancak medyaya yazdırılma lama yapılsın” denilerek tepkiler dile dığı için gizli kalan bir olayı öğreniyo getiriliyor. Bu tepkiler karşısında Haruz. Doğrudan Hataylı esnaf ve gençle tay Valiliği yazılı bir açıklama yapırin anlatımıyla hiç araya girmeden an yor. Açıklamada minibüste 19’u erkek, 14’ü kadın ve 25’i çocuk olmak üzere latırsak olay şöyle: toplam 58 Suriye uyruklunun yakalanAraba kaza yapınca dığı, şahısların, Suriye’de süren iç savaştan kaçmak maksadıyla giriş yapan 3 Ekim akşam üstü. Hatay’ın ünSuriyeli aileler olduğu belirtildi. lü tarihi turistik bölgesi Harbiye. Valiliğin bu açıklamasına inanmaHarbiye’de yollar dar, ortalığın insan yan Hataylılar, “Kadın, çocuk sayılarıkaynadığı bir anda bir minibüs kaza yaparak devriliyor. Minibüsten insan nın bilinçli olarak açıklamaya konulların gözleri önünde silahlı 78 kişi ini duğunu, aslında bu kişilerin silahlı IŞİD mensupları olduklarını” anlatıyor. yor. Yalnız onlar değil kaza nedeniyle hemen arkasında i ki minibüs daha Bu olayı anlatan gençlerden biri Haduruyor. Kapılar açıldığında bu iki mi tay’daki ruh hallerini şöyle anlatıyor: nibüsten de alelacele silahlı 78’er kişinin indiği görülüyor. Bunun üzerine Katliam korkusu “Hatay en kritik yer. Eğer 1 Kasım etraftaki Hayatlılar, duruma müdahaöncesi seçimi etkileyecek olağanüstü le etmek istiyor. Ancak kazadan 3 dakika bile geçmeden polisin olay yerine bir şey, bir katliam olacaksa bunun birinci adresi Hatay’dır.” geldiği görülüyor. Ve polis apar topar Hatay’ın asıl hikâyesi bu. Yani seçim silahlı kişileri halkın gözünden kaçırdeğil bir katliam tedirginliği var kentmak istercesine araçlara doldurup gö A HATAY Gecelerin partisi AKP Reyhanlı’daki patlamada 53 kişi hayatını kaybetti. te. Seçimle ilgili olarak da az farkla AKP’nin gerisinde olan CHP’nin oylarını artıracağı, bu kez AKP’nin 4’e düşüp CHP’nin 5 milletvekili çıkarabileceği konuşuluyor. 7 Haziran’da milletvekili çıkaramasa bile yüzde 7’ler düzeyinde oy alıp görünür hale gelen HDP’nin oylarını koruyacağı konusunda görüşbirliği var. MHP’de durgunluk göze çarpıyor. MHP’nin az da olsa oy kaybedeceğine ilişkin anlatımlar dinledik. atay’da gece. AKP’liler ve Suriyeliler... Seçimde AKP’nin çalışma tarzıyla ilgili en çarpıcı anlatıma da değinmeden geçmek olmaz: “Burada Suriyeliler sokağa, akşama doğru hava kararırken çıkıyorlar. O yüzden gündüz pek göremezsiniz. Zaten onlar çıkmaya başladığında burada el ayak çekilmiş olur. Çünkü ne yazık ki Suriyeliler suçlara karışıyorlar. Gece buralar Suriyelilere kalır. 1 Kasım seçimleri için AKP de aynı durumda. Gündüz AKP’lilerin seçim çalıştığını pek göremezsiniz. Onlar da gece çalışır. Daha çok AKP’nin kadınları. Ev toplantıları yaparlar. Dolayısıyla Hatay’da geceler Suriyelilere ve AKP’lilere kalır. Üstelik gündüz çalışan AKP’lilerin de yakalarına rozet takmazlar. Yani açık açık ‘ben AKP’liyim’ demekten çekiniyorlar.” H Kılıçdaroğlu’nun Mersin mitinginde trafoya giren kedi espirileri yapıldı. Tepsi kebabının tadına bakarken halkın IŞİD korkusunu dinledik. Yoksa ülke beyefendiye kalır dana’da Seyhan Belediyesi’nin Doğal Dinlenme Parkı’nın girişinde bizi Milli Piyango satıcısı karşılıyor. Hemen soruyoruz. “1 Kasım’da büyük piyango kime çıkacak?” Yanıt geliyor. “Seçim burada AKP ile CHP’nin birincilik yarışı olarak geçer. CHP bir miktar oylarını artırıyor. HDP gücünü koruyor. MHP belediyeyi aldı ama 7 Haziran sonrası koalisyon kunusundaki tutumu oylarını biraz düşürdü.” Piyangocu kişisel tercihini de ifade ediyor. “Ben bugüne kadar 7 Haziran dahil hep MHP’ye oy verdim. Ancak bu kez vermeyi düşünmüyorum. Hatta sandığa bile gitmeyebilirim. Ama sandığa gitmezsem ülke beyefendiye (Cumhurbaşkanı Erdoğan) kalacak diye korkuyorum.” Adana’da aslında piyangocunun kişisel tercihi, hemen hemen sokağı da yansıtıyor. MHP seçmeninde bir tereddüt gözleniyor. Özellikle koalisyon kurulmayıp 1 Kasım’da seçimin netleştiği ilk günlerde MHP’den ciddi bir oy kaybı gözlenmiş. Ancak daha sonra biraz toparlamış. Buna karşın yine de 7 Haziran’daki düzeye çıkmadığı belirtiliyor. Ancak MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sonradan il olan Osmaniyeli olarak bilinmesine karşın Osmaniye’nin aslında doğrudan “Adana’ya dahil” bir memleket olmasına ve Alparslan Türkeş’in seçim bölgesinin Adana olmasına da dikkat çekiliyor. “Adanalı MHP’nin karizmasını çizdirmez” lafını duyduk. Genel Başkan Yardımcısı düzeyindeki bir ismin Mevlüt Karakaya’nın Adana’dan yeniden aday gösterilmesi, ülkücü tabanın yeniden motive olmasını ADAN MHP %23.0 A 7 Haziran seçimlerinde A HDP %14.5 Gazetecilerin birincil sorunu can güvenliği sta gazeteciler, öğrenciler ve öğretim üyeleri, Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde medyanın güncel sorunlarını tartıştı. Panelde gazetecilerin birincil sorununun can güvenliği olduğu, diğer sorunların ikincil plana düştüğü vurgulandı. Usta gazeteciler, Çetin Altan’dan atıfla “enseyi karartmamak” gerektiğinin altını çizdi. Birgün Gazetesi yazarı ve Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Doğan Tılıç moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, gazetemiz Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile Fox TV Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt katıldı. Duayen gazeteci Çetin Altan’ın da anıldığı toplantıda Deniz Zeyrek, medyaya yönelik baskıları bir anekdotla vurguladı: “Bütün gazetelerin Ankara’daki katliama ilişkin konulan yayın yasağına uymayacağını öğrenmiştik. Hürriyet olarak biz uymaya karar verdik ve uyduk. Ancak, ertesi sabah erkenden yayın yasağına uymadığımız gerekçesiyle savcının hakkımızda soruşturma açtığını öğrendik. Sayın Savcı, herhalde bunlar nasıl olsa yasağa uymaz diye düşünerek hareket etmiş” dedi. l ANKARA AKP %30.4 CHP %28.5 İbrahim Özdiş’in seçim bürosunda... sağladığı bilgisi de vermek gerekiyor. Piyangocudan aldığımız ikinci veri de çok önemli. Özellikle “Neden koalisyon kurulmadı” sorusu çerçevesinde “Sandığa gitmeme ihtimali olanlar nedeniyle katılımın düşük olabileceği” muhalefeti korkutuyor. CHP’lileri, çalışmalarını bu noktaya yoğunlaştırmış gördük. MHP de de aynı şekilde kıtılımın düşmesinin AKP’ye yarayacağı kaygısı ifade ediliyor. CHP, 7 Haziran’da AKP’ye kılpayı kaybettikleri birinci parti unvanını almanın peşinde. Adana’da AKP’nin seçim bürosuna da uğruyoruz. Adana’da Ömer Çelik, 7 Haziran’da 3 dönem yasağı nedeniyle aday olamamıştı. Bu kez tüzük değişti ve yeniden aday. Ömer Çelik’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığı, koalisyon görüşmelerindeki kilit rolü anlatıldıktan sonra vurgulanan bir nokta önemli. “Ömer Çelik Adana politikası yapmaz. O AKP’nin yıldızlar karmasında bir isim. Yani neredeyse Davutoğlu ile eşit düzeyde algılanır. O yüzden burayı sürükleyen isim değildir.” AKP’liler de Adana’da 4 partili nefes nefese bir yarış olduğunu kabul ediyor. U Çarşı’yı tutuyorum milletvekili ve 3. sıra adayı İbrahim Özdiş’in seçim bürosundayız. Özdiş mahalleleri dolaşıyor, bürosunda yakın ekibiyle çay içiyoruz. Büroya, neredeyse tüm salonu kaplayan devasa bir pankart hâkim. Pankart bir Çarşı grubu manifestosu. Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafları, Can Yücel’den Einstein’e kadar şair, yazar ve düşünürlerden alıntıların yer aldığım manifestoda, “Çarşı 4D’ye karşı. Darbe. Diktatörlük. Doğa Katliamı. Deplasman yasağı” sloganını görüyoruz. Yılmaz Güney’siz Adana olmaz tabii. Çarşı manifestosunda Yılmaz Güney’den alıntı da şu: “Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.” Ve İbrahim Özdiş nefes nefese geldi. Hemen konuya giriyor. “Ben öyle futbol tutkunu değilim. Takım da tutmam. Beşiktaş’ı da tutmuyorum. Ama Çarşı acaip bir şey. Ben Çarşı’yı tutuyorum.” Özdiş’in Çarşı dışında anlatmak CHP Katılım düşerse korkusu Ömer Çelik faktörü tan zevk aldığı bir başka konu önseçim. Özdiş, 1991’de o zaman Erdal İnönü liderliğindeki SHP’den milletvekilliği yapmış, o zaman da önseçimle milletvekili olmuş. Tam 24 sene sonra yine önseçimden çıkarak milletvekili seçilmiş. Bundan gurur duyduğunu saklamıyor. Özdiş ve arkadaşlarıyla sohbetimizde öne çıkan bir kaç cümle: “Kılıçdaroğlu partinin burnunu havaya kaldırdı. Ne zamandır ilk kez lider avantajı kazandık. Biz aslında 68 ve 78 kuşağını temsil eden 12 Eylül’de büyük açılar yaşayan Adana’nın sol birikimi içinde varız. Fakat artık yaşlarımız ilerledi. Çocuklarımız üniversitede. Kılıçdaroğlu seçim bildirgesini gençlerle birlikte açıkladı. Ama hâlâ itiraf etmeliyiz ki kendileri CHP’li çocukları sosyalist pa da HDP’li babalar gerçeğini yeterince değiştiremedik. Evet eskisine göre gençler de artık CHP’ye geliyor ama yeterli değil. Ama olacak, az kaldı.” Mersin’e asılıyor. Çünkü 7 Haziran’da birinciliği CHP’ye kaptırmışlar. Geri almak istiyorlar. Mersin’de bunun için 1. sıraya eski Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan getirilmiş. Kente girdiğinizde bilbordlarda hep Lütfi Elvan görüyorsunuz. Lütfi Elvan bilbordlardan Mersinlilere, “Hızlı tren yaptık, MersinAnkara arasını 4.5 saate düşürüyoruz, Asgari ücreti yükseltiyoruz....” diye sesleniyor. Ama Elvan Mersinli değil. Karamanlı. Ve üstelik karşısında CHP’nin sıkı isimleri HDP: Yükseltiyoruz var. Fikri Sağlar. Aytuğ Atıcı. Fikri 7 Haziran’da Adana ile birlikSağlar net konuşuyor. “Birinci parte HDP’nin Mersin il başkanlıklatiyiz. Ama milletvekili dağılımı karı da bombalanmışfa kafaya. Biz, AKP, MHP tı. Mersin’de bombala3’er, HDP ise 2. nan il başkanlığındaYine birinci olairan yız. Bomba çiçeğin içiHaz 7 cağız. Ama bu kez seçimlerinde ne konulmuştu. İzlebiz 4 olacağız.” ri hâlâ duruyor. “MiBir de Lütfi Elvan ting yapamıyoruz mauyarısı var. “LütHDP P AK alesef” diyor il yönefi Elvan buralı de%17.9 ticisi. “Eşbaşkanları%26.4 ğil. Üstelik de polimız yine de buraya tika yapmıyor pagelecekmiş çarşı paranın ucunu gösP MH zar turu için ama güP CH teriyor. 4.5 saatte %24.4 venlik kaygısıyla bi8.6 %2 trenle Mersin’den ze tarihi bildirmiyorAnkara’ya gidilecek lar.” diyor. Zaten şimdi Mersin’de CHP arabayla da aynı sükadar HDP de çok rede gidiyoruz.” umutlu. 2 milletvekili var. Dengir Mir Mehmet Fırat ve Çilem Öz. HDP, Eryılmaz’ın 18 bin oyu kentte 3. vekili hedeflediğini alenen CHP, 7 Haziran’da Refik ilan ediyor. Biz oradayken üniversiEryılmaz’ı yeniden aday göstermeteli gençler geldi. “Sandık müşahiyerek Mersin’de büyük bir sıkıntı di olmak istiyoruz.” Bizi tanıştırdıkyaşadı. Eryılmaz, aday yapılmamalarında gençler, “Ülke genelinde sesına tepki olarak bağımsız aday olçim ne durumda. Anketler ne diyor” du. Ve 18 bin oy aldı. Bunun üzerisorusunu yöneltti. Biz de üç aşağı ne yapılan görüşmeler sonucu Eryılbeş yukarı 7 Haziran’a yakın sonuçmaz ikna edildi. Biz Mersin’e gittilar çıkacağını söyleyince, “Burada ğimizde Kılıçdaroğlu adına CHP Gebiz 3’e koşarız. Alamazsak da kılpanel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl yı kaybederiz, ama oylarımızı yükkente gelerek Eryılmaz’a yeniden seltiyoruz” dediler. CHP rozetini takmıştı. Eryılmaz, artık CHP için çalışıyor ve bu 18 bin oyun da gelmesiyle CHP 333 dengesini bozarak 4. vekilliğe elini uzatmış hissediyor kendisini. Bilbordda para var AKP, kaptırdığı vekilin peşinde AKP LY ANTA A 7 Haziran seçimlerinde bugünümüz olacak.” Bir sıkıntısını da dile getiriyor. “Ömrüm çocukların dünyaya getirilmesiyle geçti. Ama onların iyi insanlar olarak yaşamalarını da siyasetçi olarak ben sağlamak zorundayım. Onlara umut lazım ve biz bunu vermek zorundayız. Biz 7 Haziran’da birinci parti olduk ama 2001 seçimlerine göre oy kaybederek. Ama şimdi bize yeniden birinci parti olmak yetmez. Milletvekili sayısını da oylarımızı da artırmak zorundayız. Olmazsa 1 Kasım sonrası ben hesap vereceğim.” AKP %35.2 CHP %32.4 HDP %7.2 MHP %21.6 Esnaf: Dünya ayağını keser rek partiye çağrıldığını” dinliyoruz. “Ancak” diyorlar, “Belediyeyi kaybettikten sonra AKP’den milletvekili oldu. Tayyip Bey onu genel başkan yardımcısı yaptı. Ve Menderes bey, daha da AKP’lileşti. Şimdi kendisine belediyeyi kaybettirdiğini düşündüğü Antalya’nın dışa dönük, liberal, özgürlükçü esnafına yüz vermiyor. Hiç uğramıyor. Adeta AKP’li oldu.” M ERSİN Aytuğ Atıcı. İlk kez 7 Haziran’da milletvekili oldu. Önseçimle. Tıp doktoru. Profesör. Uzmanlığı yeni doğan, yani çocuk. Gençler meselesinde sözü var. “Biz gençliği hep geleceğimiz olrak gördük. Bugünümüz değil. Partide de devlette de siyasetLütfi Elvan seçim çalışmalarında. te de. Ama artık gençlik Hekimin umudu HDP’nin 7 Haziran’daki “Türkiyelileşme” projesinin en önemli sonucunu Bursa ve Kocaeli gibi Antalya’dan da 1 milletvekili çıMHP asılıyor karması sağladı. Antalya’da MHP “Bu HDP Antalya’da Saparti hep hayır dedi, o ruhan Oluç’la temyüzden oy kaybediyor” sil ediliyor. Oluç, yorumlarına pabuç bısosyalist hareketrakmadan sıkı çalışıyor. ten. Ama bu kez MHP’yi kentte birinci sıOluç’un arkasınradaki deneyimli parladan ikinci sıraya menter Mehmet Günal Kürt hareketi içinsürüklüyor. Günal, parde yer alan sıkı bir tinin her türlü toplumsal isim konulmuş. siyasal farklı kesimleriyAntalya’da Kürt siMenderes le iletişim kurabilen bir yasal hareketi adıTürel yüzü. Antalya için önemna önemil bir isim li. Listede Günal’ın arkaolan Cevdet Çağlar, sına 3. sırada genç bir ismi de dahil HDP’lilerin morallerini yükseltmiş. etmiş MHP. Tarkan Akıllı. MHP açıİkinci vekil çıkaramazlarsa da oy artısından genel politikada kayba uğrama racaklarını iddiayla söylüyorlar. riski olmasına karşın “yabancıları” ekmek parası için velinimet ilan eden CHP karizma bir turizm yöresinde adaylık profilleçizmek istiyor ri akılcı görünüyor. MHP; Antalya’da CHP’de, yaşayan eski genel baş3’ü 4’e çıkarmanın uğraşında. Çıkakan Deniz Baykal sahada. Önseçimden rırsa ya AKP’yi ya da CHP’yi 5’den 4’e ikinci çıktı. Yine ikinci sırada. Önünde indirecek. Ama çıkaramazsa da partibir numara kod isim değil gerçek mesnin ülke düzeyindeki yüzde 15’in üze leğini ifade eden “doktor” diye anılan rine doğru yol almasına katkı yapaönseçimin birincisi Niyazi Nefi Kara. cak. AKP belediyede kaybettiği psikolojik üstünlüğü almak istiyor. 1 numara olTürel de ‘AKP’li oldu’ ma peşinde. Olmaya az kalmış. Menderes Türel, geçen yıl 30 Mart seçimlerinde AKP adına büyükşehir belediyesini CHP’den aldı. CHP’li başkan Mustafa Akaydın seçimi kaybetti ama 7 Haziran’da önseçimden çıkarak milletvekili oldu ve yine aynı aday sırasından. Kaleiçi ve etrafında dolaşırken esnaf, Menderes Türel’in “genetik olarak AKP’li olmadığını, liberal geleneği temsil eden ve isminin temsil ettiği bir simge olarak, ailesinin de tam bu temsilin ortasında durduğu biline e Antalya. Bildik söylemle turizm incimiz. Kaleiçi’ne mecburen gideceksiniz. Gittik. Turist yok. Öyle diyorlar. “Ruslar da gelmedi bu sene.” Kaleiçi esnafı, turistle yatıp kalktığı için kendi gerçeğinden hareketle konuşuyor. Ve hakikaten esnaftan dış politika analizleri dinliyoruz. “7 Haziran sonrası koalisyon kurulmaması, dünyada bu ülke Suriyelileşiyor, Ortadoğu ülkesi oluyor algısını güçlendirdi. Batı bizden uzaklaştı. 1 Kasım’da ucu ucuna tek başına iktidar olurlarla kendi kendimine kalırız. Dünya bizden ayağını keser.” V Kaleiçi’nde yabancı az HDP’ye ikinci sıra motivasyonu YARIN: MARMARA BÖLGESİ ORHAN BURSALI endi yönettiğim TRT de dahil olmak üzere iki yıldır ambargoluyum...” Kim söylüyor bunu; AKP kurucusu, kısa bir süre önceye kadar hükümet sözcüsü Bülent Arınç. Peki neden ambargolu? “Birilerine olan sevgisini kaybettiği ve konuşursa eleştireceği” nedeniyle... CNN Türk’teki söyleşisi sırasında “eğer test etmeye kalkarlarsa Abdullah Gül ile birlikte yeni bir oluşundan da söz eden” o idi. Bu oluşumun 1 Kasım sonrasında AKP içinde mi yoksa ayrı bir hareket mi olacağını göreceğiz. Dün uzun bir süre AKP’ye yakın medyada çalışmış bir kaynağım ile konuşuyordum. Konumuz Arınç ve medya ambargosu idi. “Merak etme yakında ambargo ortadan kalkacak” dedi. “Ne yani bir mucize olacak ve damadın Sabah’ı, Ethem Sancak’ın gazeteleri ya da Yeni Şafak, tabii a haber’den Kanal 24’e televizyonlar herkese eşit mi davranacak” diye sordum. Güldü; “tabii ki hayır ama yeni gazete çıkıyor” dedi. Anlattı: “Biliyorsun AKP’deki rahatsızlar, Gül’e yakın olanlar yeni bir oluşumu konuşuyor. Parti içinde olmazsa dışında... Her oluşum her hareketin bir de ‘ambargo koymayacak’ medyaya ihtiyacı var...” Sormayı sürdürdüm: “Peki kim kuruyor o medyayı?” “Mustafa Karaalioğlu... Kasımın son haftasında, bir süredir internette ‘karar. com’ diye yayın yapan site aynı zamanda günlük gazete olarak da basılacak. Karaalioğlu patron oluyor yani... Kendi matbaasını bile kuracağı söyleniyor.” Hayretim arttı bu kez: Yeni gazete yeni iş kapısı demek, bu iyi. Fakat gazete maliyetli bir iş, tek başına mı finanse edecek? “Çok detay bilmiyorum. Belki bir finansör vardır. Ancak kesin bilgim olmadan bir şey söyleyemem.” Aslında en kritik soru “finans kaynağı”... Herhalde şeffaflık adına bunun yanıtı verilir. Kaynağımdan kadro bilgisi de aldım. Çekirdek ekip 3 kişi. Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve Mehmet Ocaktan. Bu isimler Star Gazetesi’nden Ethem Sancak’ın patronluğu sırasında işten çıkarılmışlardı. Karaalioğlu NTV’de program yapıyor, Yusuf Ziya Cömert Yeni Şafak’ta yazıyor, Ocaktan ise karar.com’un genel yayın yönetmeni. İkinci halkada iki isim var: Vatan’da yazan İbrahim Kiras ile Elif Çakır. Onlar da ekipte. Bu isimler kesin. Abdülkadir Selvi ve Ali Bayramoğlu’nun da ismi geçiyor ama onlar henüz kesin değil. Yukarıda saydıklarım; Tayyip Erdoğan ve etrafındaki ekiple her geçen gün mesafesi açılan ama AKP içindeki “rahatsızlarla” irtibatı kaybetmeyen isimler. Geçen günlerde Ocaktan’ın karar. com’da yazdığı bir yazı Erdoğan’a yakın kalemlerin uzun süre tepkisini çekti. O yazıda Ocaktan, ismini vermeden Erdoğan’ı şöyle eleştirmişti: “Kabul edelim ki etrafta sınırsız lider yalakalığına soyunanların mebzul miktarda olduğu bir siyaset ortamında, vicdanlıların sesinin duyulması hiç de kolay bir iş değil... Ancak lider olabilmenin ve de lider kalabilmenin sırrı, etrafında siyaset erbabının çıkar çemberi oluşturduğu zor zamanlarda bile vicdanlı seslerin uyarılarını dikkate almakla mümkün olsa gerek...” Yazıyı bitirirken birkaç hatırlatmada bulunmak gerekiyor. Karaalioğlu son dönemde daha merkeze yakın dursa da analizlerinde daha objektif olmaya çalışsa da bir dönem Erdoğan’ın sözünden çıkmayan bir isimdi. Yönettiği gazetelerdeki yazarların köşeleri yüzünden dönemin Başbakanı’ndan azar işitmiş, Star’da yöneticiyken reklamverenleri isim isim uyarmıştı: Tek tek üzerinde de çalışmanın zamanı geldi... Mesela neden, Yeni Türkiye’nin en çok kazanan Koç, Sabancı, P&G gibi çok değerli şirketleri hâlâ reklam bütçelerini bu ülkede hiçbir şey olmamış gibi dağıtmaya devam edebilmektedirler? 1 Kasım sonrası sadece siyasette değil medyada da dengeleri değiştirecek. Sektöre yeni girecek oyuncular bakalım nasıl bir fark yaratacak. Yeni oyuncu demişken. İki gazete daha yolda. Birisi bir zamanların iddialı gazetesi Yeni Yüzyıl. İsim hakkı Okay Gönensin’in elindeydi. Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu’na sattı. Topçuoğlu, yerel seçimlerde AKP’den Şişli belediye başkan aday adayı olmuştu. Gazete kasımın ilk haftasında piyasada. Harun Simavi de internette diken. com.tr’den sonra günlük bir gazete için de kolları sıvadı. Sektör hareketlenecek... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle