Katalog

Pazar 18 Ekim 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 terek, mezarlarına çaput bağlar. Böylelikle, değerli dostum Selçuk Erez’in parmak bastığı husus biraz aydınlığa kavuşmuş oluyor. Bu davranış biçimini benimsemiş bir toplum için büyük amaçları hedeflemiş, kendini onları gerçekleştirmeye adamış insanlar deliden başka ne olabilirler? Nitekim, 150’liklerden Refii Cevat Ulunay, kendi toplumu için büyük hedeflere yönelmiş olan Mustafa Kemal’de, Kurtuluş Savaşı arifesi günlerde bir çılgın görmemiş miydi? Ve bu çılgın nitelemesinde sonuna dek ısrarcı olmamış mıydı? Bu tutum içinde onlardan tarihimizde Osmanlı’nın Ruslara karşı giriştiği bütün savaşları kaybetme nedenleri arasında, Petro’nun ektiği tohumların etkisini aramalarını beklemek fazla iyimserlik olacaktır. HHH Toplumun deli algılamasının gerçek yüzünü görünce, “akıllı” yargısının biçareliğinin kabulü de kaçınılmaz oluyor. O zaman akıllı uslu diye tanımlananları tekrardan ele almak ve bize sunulanları bir de tersine çevirip bakmak zorunluluk haline gelirken, kavramların da yeniden sorgulanması gerekiyor. Toplumların yöneticilerinin kendilerine benzemesini istemesi doğaldır. Ve demokrasi de bu konuda çok elverişli bir araçtır. Ama söyler misin bana, edilgenliğin erdem ve akıl sanıldığı bir toplumda, böyle bir benzerlik nasıl sonuçlar verebilir ki? Edilgenliğin, erdem ve akıllılık sanıldığı cahil cühela toplumlarında, karizma da, hızla “kerizma” haline gelmez mi? Peki, sinmişliği, teslimiyeti öğütleyen kerizmayı karizma sanarak, peşine takılan toplumların encamı nice olur söyler misin? Onun için derim ki, bırakalım Petro, “Deli Petro” olarak kalsın ve biz de haykıralım: Yaşasın, var olsun delilik! Sevgili bütün bu yazdıklarımı sakın deliliğe övgü sanma! Bunlar deliliğe övgü değil, aptallığa sövgüdür aslında. 62 kez imza aldılar Kasım seçimlerine yaklaşılırken Van’ın Çatak İlçesi’nde Cumhuriyet Savcılığı’nın Jandarma Karakolu’na gönderdiği yazı ile HDP’nin bütün oyları aldığı mahallelerde kalanlar hakkında soruşturma başlatıldığı iddia edildi. 7 Haziran’da HDP’ye oy veren Deliliğe övgü mü? evgili, Selçuk Erez benim lezzetli yazarlarım arasındadır. Onun için, yazılarını okumayı en sona bırakırım, tadı damağımda kalsın diye. 8 Ekim tarihli, “Petro’ya deli dememeliydik” başlıklı, okul yıllarımdan beri aklımı kurcalayan bir konuya dokunan yazısını, değinmek üzere saklamıştım. Selçuk Erez’in değindiği gibi, Rusların kendileri de bütün dünya da ünlü Çar Petro’ya gerçekleştirdiği devrim gibi reformlar dolayısıyla “Büyük Petro” derken, biz “Deli Petro” diyoruz nedense. Bu husus benim de yıllarca tuhafıma gitti, ta ki.... Yıllar önceydi. Ankra’da Halit Çelenk’in evinde, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Halit Bey ve eşi “Deniz Gezmişler’in Şekibe Ablası” Şekibe Hanım birlikteydik. Bir ara söz birinden açıldı. Uğur Mumcu biraz da hinlik olsun diye laf attı: Çok iyi adamdır, yalnız biraz delidir. Muammer Aksoy heyecanla atıldı: Uğurcuğum bütün doğru dürüst adamlar delidir! Hepimiz bir yandan gülerken bir yandan da onayladık. Gerçekten Muammer Hoca haklıydı ve bir toplumsal yaraya parmak basıyordu. HHH Toplumumuz, “beşten şaşma altıyı aşma!” ilkesini şiar edinmiş mediokr insanları, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” diyen etliye sütlüye karışmazları, “sürüden ayrılanı kurt kapar”ı diline pelesenk edinmişleri kendine örnek alır, onları akıllı hatta bilge beller de zulüm karşısında sesini yükseltene, haksızlığa tepki koyana deli gözüyle bakar, asıl delilerde ise keramet arayıp evliya katına yüksel S 1 HDP’ye oy veren Çataklılardan karakolda sağ el, sol el, oturarak ve ayakta 62 kere imza alınarak psikolojik baskı uygulandı Çataklı seçmenler karakolda kendilerine sağ el, sol el, ayakta, oturarak ve diğer farklı şekillerde 62 imza attırıldığını söylediler. Karakola giden bir yurttaş, “Bir kâğıda hem oturarak, hem de 10 dakika aralıklarla ayakta yazdık. Bir defa sağ elle imza atıyorduk bir defa sol elle atıyorduk. 62 imza aldılar bizden. ‘Herhangi bir baskı var mı? dedi. Yok dedim kendi irademizdir kime istiyorsak ona vereceğiz dedim” dedi. HDP Çatak İlçe Eş Başkanı Sevgi Eraslan, Çataklılara gönderilen evrakların resmi olmadığını belirterek, “HDP’nin yüksek oy aldığı köy ve mezralardaki seçmenleri çağırıp bunu da resmi evrak üzerinden değil muhtarlıklar üzerinden seçmenleri çağırarak karakola götürüp imza attırıp, imzalarını 7 Haziran’daki imzalarla karşılaştırıp onlara gözdağı vermeye çalışıyorlar, teşhir etmeye çalışıyorlar” diye konuştu. lYurt Haberler Şafak: Erdoğan tarafsız değil nlü yazar Elif Şafak, Ankara saldırısı ve ardından yaşananları Britanya’nın saygın gazetelerinden Financial Times için kaleme aldı. “Türkiye demokrasisinin kalbinde kopan patlama” başlıklı yazı, Mevlana’nın “Sessizlik en güzel sestir” sözleriyle başlayıp Sufi düşünür ve şairin memleketi Konya’daki milli maçtaki sessizliği bozan aşırı milliyetçi slogan ve tekbir seslerine uzanıyor. “Türkiye’de vicdan ve birlikte yaşama, hiç olmadığı kadar sınava tabi tutuluyor” diyen Şafak, Ankara’nın sıradan bir hedef olmadığını, başkent olmasının yanısıra entelektüellere, sanatçılara, öğrencilere evsahipliği yaptığını vurguluyor. Türkiye’nin siyasi ve sosyal tarihinde yeni ve benzersiz bir sürece girildiğini belirten Şafak, “30 yaşın üzerindeki herkes ülkenin çalkantılı dönemlerden geçtiğine tanıklık edebilir. Bugünkü kriz ise farklı. Yerel istikrarsızlık Ortadoğu’daki dengesizlikle karışıyor” diyor. Normal koşullar altında terör saldırılarının insanları ortak değerleri altında birleştirdiğini belirten yazar, Türkiye’de Ü ‘Sare Davutoğlu ile akrabayız’ T okat’ın Turhal İlçesi’ne bağlı Necip Köyü’nde yaşayan bazı köylüler, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun akrabaları olduğunu belirterek, Davutoğlu ailesini köye davet etti. Köy muhtarı İbrahim Şahin, Sare Davutoğlu’nun dedesi olan Veli Koç’un yıllarca yaşadığı Necip Köyü’nden Afyon’a göç ettiğini ancak dedesinin kardeşi Hasan Koç ve diğer akrabalarının köyde yaşamaya devam ettiğini anlattı. Ahmet Koç da (70) Sare Davutoğlu’nun dedesi ile kendi dedesinin kardeş olduğunu söyledi. Ayşe Genç de Başbakan Davutoğlu ve eşini köylerinde misafir etmeyi arzuladıklarını dile getirdi. l TOKAT/AA hükümet karşıtları ve destek Elif Şafak çileri arasında uçurumun kimsenin geçmeyi denemeyeceği kadar genişlediğini söylüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarafsız olmanın tam tersini yaptığını, Haziran seçimleri öncesi AKP için kampanya yürüttüğünü, daha otoriter bir başkanlık sistemi arzusuyla seçimleri yenilettiğini kaydediyor. “Bu karar büyük bir hataydı ve bedelini halk ödedi. Haziran’dan bu yana neredeyse 700 kişi öldü. Toplum daha da kutuplaştı, ekonomi zarar gördü, şidddet tırmandı” diyen Şafak, toplumun sosyal psikolojisinin bu ayırıcı siyasetten yaralandığını belirtiyor. Yahudi karşıtlığının, Alevilere yönelik ayrımcılığın arttığını, Onur Yürüyüşü’nün tazyikli su ve biber gazıyla bastırıldığını, gazeteci ve karikatüristlerin yargılandığını hatırlatan Şafak, “Memleketim için kaygılıyım çünkü beraber yas tutamayan bir toplum beraber bir gelecek inşa edemez” diyor. l Dış Haberler C M Y B