19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA 12 Akademiden Merkel’e açık mektup lmanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye genel seçimden iki hafta önce gerçekleştireceği ziyaretine dair Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden 100 akademisyen açık mektup yayınladı. Fethi Açıkel, Cengiz Aktar, Zeynep Ayata, Koray Çalışkan, Mustafa Görkem Doğan, Ferdan Erkut, Zeynep Gambetti, Mehmet Karlı, Nuray Mert, Özgür Mumcu, Baskın Oran, Yüksel Taşkın ve Tahsin Yeşildere’nin de imzacıları arasında olduğu mektupta şu ifadeler kullanıldı: Kerry Kıbrıs yolcusu ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 14 Kasım’da Kıbrıs’a gidecek. Kerry’nin programında Türkiye ve Yunanistan da var. Bakanın ziyareti adada iki taraf arasında görüşmelerin hızlandığı bir döneme denk geliyor. Abedin [email protected] Clinton’un sağ koluna 8 saat sorgu ABD Kongresi’nde kurulan Bingazi Komitesi, başkan aday adayı Hillary Clinton’un sağ kolu Huma Abedin’i tam 8 saat sorguya çekti. Clinton 2012’de Libya’nın Bingazi kentindeki ABD konsolosluğuna yapılan saldırıdaki kriz yönetimi sebebiyle eleştiriliyor. Cumhuriyetçi Parti olayı Clinton’u zayıflatmak için abartmakla suçlanıyor. Pazar 18 Ekim 2015 Merkel’in zor görevi Türkiye’yi AB’nin sığınmacı planına ikna etmek için bugün İstanbul’a gelecek olan Alman başbakana büyük tepki var [email protected] nilgun@ A vrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra karşı karşıya kaldığı en büyük mülteci krizi, Alman Başbakan Angela Merkel’e 10 yıllık iktidarının en zor günlerini yaşatıyor. Tedbirli ve tavizsiz siyasetiyle bilinen Merkel, geçen ay Macaristan sınırlarına yığılan on binlerce sığınmacıya Almanya kapılarını açma kararının arkasında duruyor. Ancak buna muhalefetten çok kendi liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Bavyera’daki kardeş parti CSU tepki gösteriyor. A nın sığınmacı krizini kötü yönettiğini düşünen yüzde 48’e karşılık iyi yönettiğini düşünenlerin hâlâ yüzde 46’yı bulduğuna işaret ediyor. Muhafazakârların büyük kısmı da siyasi rüzgârları iyi koklayan 61 yaşındaki Merkel’in 2017’deki genel seçimlere dek koltuğunu koruyacağının farkında. Merkel’e yazdıkları açık mektupta “sığınmacı akınını derhâl yavaşlatacak tedbirler almasını” istiyorlar. Açık kapı politikasında Avrupa’da yalnız kalan Merkel için bu tedbirlerin yolu Türkiye’den geçiyor. Başını buradan giden Suriyelilerin çektiği sığınmacı akınını Kim kime muhtaç? Halk desteği düştü ‘Rahatsızız’ “AB Antlaşması 3. Maddesi AB üye devletlerinin AB’nin değerlerini yalnızca AB sınırları içerisinde değil, aday ülkeler dahil tüm dünyada muhafaza etme ve teşvik etme yükümlülüğünü getirir. Oysa başta Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sn. Başbakan Davutoğlu olmak üzere hükümet ve AKP mensupları bu değerleri açıkça ihlal etmekte. Bu bağlamda yapacağınız ziyaretin kampanya ikliminde siyasi bir destek olarak görüleceğinden ve AB’nin en önemli değerlerini çiğneyen siyasetçileri taltif etme ihtimalinizden dolayı akademisyenler olarak fevkalade rahatsızız. Sn. Erdoğan ve Sn. Davutoğlu ile yapacağınız ortak basın toplantısında bu hususları gündeme getirmenizi rica eder, ülkemizi demokrasimizin güçleneceği günlerde de ziyaret etmenizi umarız.” 2013 seçimlerinde yüzde 41.5 oy alan CDU’nun oyları bugünlerde yüzde 38’lerde seyrediyor. Son grup toplantısında kimi vekil hükümeti güvenoyuyla düşürme tehdidi savurdu. Protestolarda “Merkel’i tahttan indirin” pankartları boy gösterdi. Dünyanın en güçlü kadınları arasındaki Merkel’in halk desteği de son 4 yılın en düşük oranlarına geriledi. Ancak ne kendi bloku ne de koalisyon ortağı Sosyal Demokratlarda bariz rakibi olmayan Merkel’e parti içi darbe ihtimali şimdilik uzak. Üstelik son anketler, başbaka Avrupa’ya ulaşmadan durdurmayı hedefleyen Merkel, AB’nin Türkiye’yle işbirliği ihtiyacını Ankara’nın talepleriyle dengelemek zorunda. Türkiye kendi sınırları içindeki Suriyeli sığınmacıların koşullarını iyileştirmesi, sınırlardaki denetimi artırması ve sığınmacıların geri gönderilmesi karşılığında, 3 milyar Avro mali yardım ve vatandaşları için Schengen Bölgesi’nde vize kolaylıkları istiyor. Bu hassas teraziye, Avrupalı siyasilerin Ankara’ya yönelik sert demokrasi eleştirileri ve Kürt sorunu konusundaki endişeleri de ekleniyor. Sol Partili Sahra Wagenknecht, sığınmacı anlaşmasıyla Türk hükümetinin “sorumsuzca güçlendirildiğini” savunuyor. Merkel’in ziyaretini iptal etmesini isteyen Wagenknecht, “Yıllarca IŞİD’i destekleyen ve ülkesini iç savaşın eşiğine getiren Erdoğan, Almanya ve Avrupa için kötü bir ortak” diyor. Avusturya Yeşillerinden Ulricke Lunacek de anlaşmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan için “hak edilmemiş bir seçim armağanından da fazla olduğunu” belirtiyor. Financial Times’a göre eleştiri bombardımanı karşısında rotasını Ankara’dan İstanbul’a çeviren Merkel, Erdoğan’ın sarayında görüntülenmek istemiyor. Alman lidere refakat edecek isimlerden CDU/CSU Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt ise ziyaretin Türkiye’deki seçimlerle ilgisi olmadığını öne sürüyor. “Ziyaretin şimdi yapılmasının sorumlusu aynı anda cereyan eden tesadüfi olaylar” diyen Hardt, vize konusuna da “pragmatik bakılması” gerektiğini, Merkel’in “her üst düzey ziyaretinde olduğu gibi” Türkiye’de de insan haklarına değineceğini kaydediyor. Türkiye’deki “hukuk devleti” anlayışının Almanya’dakinden farklı olduğunu belirtip ekliyor: “Vatandaşların ihlallere karşı kendilerini müdafaa edebilmeleri gerekir. Türkiye bunu aşabilir.” Ayşe Angela El Merkel Habib’e merhaba ngela Merkel’in Alman sosyal medyasındaki yeni adı bu: “Ayşe Angela El Merkel Habib.” Almanların sosyal medyada Merkel için hazırladığı hayali “kimlik kartını”, Almanya’da olduğum geçen hafta gördüm. “Federal Almanya Cumhuriyeti” anlamına gelen “Bundesrepublik” yerine “Renkli (diğer deyişle Aryan olmayan!) Cumhuriyet/ Bunte Republik” sözleri yazan kartta, “El Merkel Habib” adıyla Müslümanlaştırdıkları Alman şansölyesine başörtüsü takmışlar. Doğum tarihi ve yerinin yanına: “Kalifat Hamburg/Hamburg halifeliği” sözlerini eklemişler. “Tabiyet” karşısına da “Halk düşmanı/ volksfeindlich” yazmışlar. Konuyla ilgilendiğimi gören bir Alman arkadaşım sosyal medyadaki Merkel taşlamalarından bana çeşitli örnekler gösterdi... Birinde Merkel cumhurbaşkanı Gauck ile mülteci baskısı altındaki Almanya sınırını geçmekte zorlanıyor; bir başkasında Brüksel’de AB binaları önünde, yüzünü örten siyah bir peçe ve çarşafla resmi arabadan iniyor. Merkel’i karşılayan AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker çığlık çığlığa bağırıyor: “Angela bu sen misin?” Ege’ye vuran “Aylan’ın cesedinin” manşetlerden inmediği günlerde Merkel’in duygusal bir baskıyla ağzından dökülen “mültecilere açık kapı” vaadi, Almanya’da böyle işte çok büyük bir infial yaratmış... A ‘Türk hukuku başka’ ‘Rap’çi Hitler Zencani’nin tek suçu dans etmekmiş Türkiye’de yolsuzluk şüphesiyle gözaltına alınan Rıza Sarraf’ın ortağı kendini savundu Ekber Zalperver Karabağ Yeni Delhililer tecavüzlere engel olmayan polise isyan etti. Bebeğe tecavüz ülkeyi ayağa kaldırdı T dından çok sayıda kişi tecavüz mağduru çocukların evleri etrafında toplanarak polisi tecavüzlere kayıtsız kalması sebebiyle protesto etti. Geçen hafta tecavüze uğrayan 4 yaşındaki bir çocuk tren raylarında bilincini yitirmiş halde bulunmuştu. Sadece Yeni Delhi’de bu yıl 1500 tecavüz olayının kayıtlara geçtiği, bundan çok daha fazlasının ise polise bildirilmediği belirtiliyor. oplu tecavüzlerle anılagelen Hindistan’da kurbanların yaşı 2.5’a kadar düştü. Başkent Yeni Delhi’de iki erkeğin kaçırdığı bebek kanamalı halde bulundu. Kentin doğusunda ise 5 yaşındaki bir kız çocuğu 3 erkeğin tecavüzüne uğradı. Polis iki çocuğun da tedavilerinin sürdüğünü açıkladı. Ülke ve dünya medyasında büyük yankı uyandıran olayın ar ran’da milyar dolarlık yolsuzluk suçlamasıyla idam istemiyle yargılanan işadamı Babek Zencani, ülkedeki bazı milletvekilleri ve hükümet yetkililerine masumiyetini savunduğu mektuplar gönderdi. Ünlü işadamı mektuplarında işlediği tek suçun Tacikistan’da dans etmesi olduğunu savundu. Ünlü milyarderin yolsuzluk dosyasıyla ilgili İran parlamentosunda kurulan araştırma komisyonunun üyesi milletvekili Emir Abbas Sultani, Zencani’nin 3 Ekim tarihinde yapılan ilk duruşmasından önce kendisi dahil bazı milletvekillerine mektup yolladığını açıkladı. Zencani’nin yazdığı mektubun bazı bölümlerini basınla paylaşan İranlı milletvekiline göre Zencani mektupta “İşlediğim tek suç, Tacikistan’da yaptığım uygunsuz hareket olmuştur. Doğum günümdü ve Tacikistan Cumhurbaşkanı elimi tutunca ben de dans etmek zorunda İ kaldım. Ne yapsaydım? Yas mı tutsaydım. Dine karşı olan bir şey yapmadım ki” dedi. İranlı milletvekili, Zencani’nin mektubunun bir diğer bölümünde “Türkiye ve Tacikistan gibi ülkelerde yüksek miktarda yatırım yaptım ve oradan elde ettiğim geliri ülkemin yücelmesi için harcadım” dediğini ifade etti. Öyle ki internette sırf “Merkel’in göçmenlere kapı aralamayı vaat eden” politikalarına karşı çıkan yorumlar değil; Hitler videoları da rağbet görüyor. Dostum Kristian bunlardan birini bana izlettirdi. Hitler’in bir söylevini “rap müziğine” uyarlamışlar... Bağıra çağıra attığı faşist söylevlerle bildiğimiz Hitler, matrak(!) bir “rapçı” olmuş. Bizzat cebine gelen videoyu izleten Alman arkadaşım: “Hitler’i işte böyle normalleştiriyorlar. Bu korkunç” diyor ve ekliyor: “Son aylarda faşist Alternatif Partisi’nin (Afd) oyları, sondajlarda ikiye katlanarak yüzde 7’lere çıktı. Pegida’ya da ilgi artıyor. Almanya’nın en temel sorunu bu: Göç politkası.” Merkel’in koştura koştura soluğu Ankara’da almasının sebebi bu gelişmeler. Konjonktürel ilk zaafta yükselen bu “göç/ yabancı karşıtı dalga”yı şansölye, yazın bol keseden verdiği vaatler hilafına şimdi acilen durdurmak istiyor. Ayakları yere bastığı an aklına gelen ilk çare, Türkiye’yi kafaya almak... Türkiye becerilebilirse “güvenli ülke” ilan edilecek. AKP ve Erdoğan Türkiye’si “güvenli ülke” etiketi alarak böylece Batı nezdinde hukuken sicilini temize çekecek; ama karşılığında AB gardiyanlığına soyunacak. “Göç”ü durdurmak için Kaddafi’nin vaktiyle AB için yaptığı gibi, toplama kampları rezilliğinde “göçmen kampları” kurmaktan kaçınmayacak. Yakaladığı ya da AB sınırından geriye postalanan kaçakları buraya tıkacak. Geri gönderebilirse onları geldikleri yerlere geri gönderecek. Ama geri yollanması söz konusu olmayan Suriyelilere örneğin Türkiye’de bizzat “çalışma koşulları” yaratıp, onları sınırlarımız içinde tutacak. Al gülüm ver gülüm... Almanya’nın göç yükünün alınması karşılığında; Erdoğan da “imaj tazeleyecek”! Yeşiller Almanya’da günlerdir bu “kirli anlaşma”yı deşifre ediyor ve Merkel’i, geçen hafta daha 100 kişinin yaşamını yitirdiği bir katliam yaşayan Türkiye’ye kritik 1 Kasım arifesinde gitmemesi için uyarıyor. Muhalafet, kör kör gözüm parmağına Erdoğan’a destek görünebilecek geziyi ertelemesi için Merkel’e epey ısrar etti... Ama nafile. Türkiye Avrupa ilişkisi artık salt “reel politik düzleme” çekilmiş durumda. Neye niyet, neye kısmet. Vaktiyle biz AB itişiyle “demokratikleşme” ummuştuk... Demokratikleşme yerine kucağımızda “kirli bir anlaşma” bulduk. Demokratikleşelim derken Dini kullanıyordu İran’daki muhalifler, sürekli dini ve İslami öğeleri öne çıkararak çalışmalarını savunan Zencani’yi bu dans görüntüleri nedeniyle eleştiriyor. Babek Zencani’nin bahsettiği dans olayı, 15 Mart 2013’te Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın de katıldığı Asya Ekspres Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin açılışında yaşandı. Etkinliğe Türk gazeteciler de katılmıştı. l Tahran Babek Zencani Tacikistan’da dans ederken böyle görüntülenmişti. Cihatçı getirene 10 bin dolar Birleşmiş Milletler’de IŞİD’in militan kazandırma yöntemlerini araştıran insan hakları komisyonu, örgütün yeni militan getirene 210 bin dolar para ödülü verdiğini açıkladı. Militan ne kadar eğitimliyse ödül o kadar artıyor. Macaristan sığınmacılara sınırı kapattı Sığınmacılara karşı ırkçı tutum sergilemekle eleştirilen Macaristan hükümeti, Hırvatistan sınırını kapattı. Yetkililer sınıra dikenli telden duvar örerken, sığınmacılar rotayı Slovenya’ya çevirdi. Aşura ayında Şiilere saldırı Şiiler’in kutsal Muharrem ayı yine kana bulandı. İran’ın Dezful kentinde Şiilere ateş açıldı, 2 kişi öldü. S. Arabistan’da da Aşura törenine yapılan saldırıda 5 kişi öldü. Saldırıyı IŞİD’in “Bahreyn İli” kolu üstlendi. Belediye başkan adayına saldırı Almanya’nın Köln kentinde sığınmacılara verdiği destekle tanınan belediye başkan adayı Henriette Reker bıçaklı saldırıya uğradı. Yabancı düşmanı saldırgan politikacıyı bilinçli hedef aldığını söyledi. Reker’in hayati tehlikesi yok. Magna Carta’ya Çin’den geçit yok Dünyada bir liderin yetkilerini kısıtlayan ilk belge olan 1215 tarihli Magna Carta’nın Çin’de sergilenmesi son anda yasaklandı. Belge Pekin’de İngiliz Büyükelçisinin evine götürülürken Çin hükümetinin kararı manidar bulundu. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle