19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 18 Ekim 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ABD’den ‘eyleme katılma’ uyarısı nkara’da gerçekleşen bombalı saldırının ardından, ABD Büyükelçiliği’nin, ABD vatandaşlarına 16 Ekim’de güvenlik mesajı ilettiği sosyal medyada iddia edildi. Güvenlik mesajında, tüm resmi hükümet çalışanları ve ona bağlı çalışanların politik gösteri, miting ve toplanmadan kaçınmaları istendiği öne sürüldü. İstihbarat kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Vatandaşların telefonlarına, “Önümüzdeki 72 saat boyunca Karaköy, Kabataş (set üstü) ve Dolmabahçe’ye gitmeyin, bir saldırı olabilir” mesajı geldiği iddia edildi. Amerikan Konso 10 Büyükelçilik, ABD’lilerin Türkiye’deki gösterilerden uzak durmasını istedi. Demirören AVM’ye yönelik ihbar üzerine birçok dükkân kepenk kapattı 40 yıl sonra PSK Türkiye’ye döndü tarafından coşkuyla karşılandı. Havaalanı önünde, ellerinde Kuzey Irak Bölgesel Yönetiürt sorununun çözümünde silahlı mücadele minin kullandığı Kürt bayrakları ve parti flamalarıyla bekyi reddedip federasyonu savuleyen partililer sık sık Türkçe nan Kürdistan Sosyalist Partive Kürtçe, “Kürdistan’a özgürsi (PSK), yasal olarak faaliyetlük”, “Yaşasın Kürdistan Soste bulunmak üzere 40 yıl sonyalist Partis”’ slora Türkiye’ye dönganları attı. 2003 dü. Diyarbakır yılında yapılan yeHavalimanı’nda dinci kongrede Kekarşılanan PSK Gemal Burkay’ın kennel Sekreteri Medi isteğiyle Gesud Tek, “35 yıl nel Sekreterlik gösonra Türkiye’ye revinden ayrılmageri dönebildim. sından sonra yeriDönüşüm umarım ne getirilen Mesud Kürt özgürlük müTek, havaalanında cadelesine ve soruMesud Tek yaptığı kısa konuşnunun demokratik mada, “Legal siyave barışçıl yolla çösete dönme kararını hayata gezümüne katkı sağlar” dedi. çirmek için geri döndük” dedi. Türkiye’de 1974 yılında Kemal Burkay tarafından kurulan, Kürt sorununun çözümün Amaç çözüm değil Tek, çözüm sürecinin Kürt de silahı ve şiddeti reddeden, sorununu çözmeyi amaçfederasyona dayanan bir çölayan bir süreç olmadığızümü savunan PSK, 2014 yını ileri sürerek, “Hükümelında yaptığı onuncu kongretin beklentisi PKK’yi silahsinde aldığı yasal siyaset için Türkiye’ye dönme kararını ha sızlandırmak. PKK de Kuzey Kürdistan’da KCK sisteyata geçirdi. 1980 yılının bamini oluşturmak istedi” dedi. şında yurt dışına çıkan ve 12 PKK’nin tek başına Kürt halEylül 1980 askeri darbesi nekını temsil etmediğini, onun deniyle bir daha dönemeyen dışında başka Kürt örgütlepartinin genel sekreteri Merinin de bulunduğunu söysud Tek ve 40 kişilik partileyen Tek, Diyarbakır’dan li grubu 35 yıl sonra döndükAnkara’yı yönetmenin mümleri Diyarbakır’da havaalanınkün olmadığını vurguladı. da yaklaşık 200 kişilik grup MAHMUT ORAL A losluğu ise haberlerin doğru olmadığını, büyükelçiliğin ABD’lileri, Türkiye’deki eylemlere barışçıl olsalar dahi Ankara benzeri bir saldırı olabileceği için katılmamaları konusunda uyardığını açıkladı. Ankara katliamı sonrası büyük kentlerde yaşanan panik havası, dün akşam yüzbinlerce kişinin bulunduğu Taksim’de hissedildi. Saat 18.45’te Demirören AVM’ye yönelik ihbar, birçok dükkânın kepenk kapatmasına neden oldu. Güvenlik görevlileri AVM’ye girişi yasaklarken, birçok çalışan da ara sokaklardan bölgeyi terk etti. Polis, Küçükparmakkapı sokakta, anıta kadar çeşitli noktalarda kimlik kontrolü ve üst araması yaptı. l İSTANBUL Cumhuriyet K Demirtaş: Türkiye’de iç savaşı HDP engelliyor DP Eş Başkanı Demirtaş, Meclis’te bir grup gazeteciye Ankara katliamıyla ilgili çarpıcı açıklamlar yaptı. Demirtaş’ın açıklamaları özetle şöyle: n Barış mitingine son dakikada katılmadık: Barış mitingini düzenleyici kurul son dakikada “siyasetçiler konuşmasın” deyince biz de saygı duyduk. Konuşma olsaydı ben, Kemal (Kılıçdaroğlu) Bey, diğer siyasi parti başkanları hep beraber sahneden selamlama yapacaktık. Ama herkesin programı uygun değilMAHMUT di. Gelseydim toplanma yerinde LICALI değil Sıhhiye’de olurdum. n Devletin refleksi: Katliamı devlet yaptı dediğim için nasıl devlet dersin diyorlar... Ben 1999 yılından beri avukatlık yapıyorum. 89 yıldır da siyasetçiyim. Adana, Mersin teşkilatlarımız bombalandı, Diyarbakır mitinginde bombalı saldırı yapıldı, Suruç oldu... Devletin bu durumlarda nasıl davrandığını çok iyi biliyorum. Hepsinde devlet refleksini gördük. Devlet bizi terörist olarak görüyor, bize karşı öyle bir mücadele ediyor ki; bunun milyonda birini IŞİD’e yapsa anlarım. n MİT, emniyet elemanları var: Cumhurbaşkanı ve Başbakan söylemleriyle bizi hedef gösterir, hiç kimseye talimat vermesine gerek kalmaz. Devletin alt birimleri bu mesajı alırlar. Olası bir saldırı ihtimali varsa altta görev yapan istihbaratçı, güvenlik gücü yukarıdan gelen siyasi mesaja göre hareket eder. Bizzahati bu işi örgütleyen MİT, istihbarat veya emniyet elemanları vardır. Sürekli bilgi alırlar. Bunları yönlendirirler; şurası bombalanacak diye. Mekanizma böyle işler. Ben buna devlet diyorum, yoksa Cumhurbaşkanı ve Başbakan oturdu şurayı bombalayın diye karar aldı değil. n Devlete göre HDP tehlike: HDP Türkiye’de birleştirici role soyundu. Alevi, Sünni, Hıristiyan ilk defa HDP’de bir araya geldi. Bunu devletin kendisi tehlike olarak görüyor. Bizimle birlikte hareket etmek isteyenleri korkutmak istiyorlar. İkincisi, seçim sürecindeyiz ve HDP gibi bir partinin oylarını ciddi oranda artırması devlet açısından bir tehdit olarak görülüyor. Bu nedenle bir devlet aklı bu saldırılarda devreye giriyor. n Saldırı oy getirmez: Saldırıların HDP’ye yaradığı iddiası yanlış. İddia ediyorum 7 Haziran öncesi anketlerin hepsini takip ettim ve bizim de araştırmalarımız vardı. Diyarbakır saldırısı bize oy getirmemiştir. Bir çok insanda kaygı yaratmıştır. Ankara da aynı şekilde... Biz kendimizi şiddetten uzak tuttukça ısrarla bizi kan, gözyaşı, ölümle aynı gösteren ve bizden kaynaklıymış gibi bir algı yaratılıyor. n Bahçeli nin katkısı olur: Sayın Bahçeli’nin bu kadar kapalı durmasını doğru bulmuyorum. Fikirlerimiz, dünya görüşlerimiz birbiriyle hiç uyuşmayabilir, uyuşmak da zorunda değil. Ama bu ülkede kan duracaksa ki durmalı Sayın Bahçeli’nin bunda katkısı olur. Bu katkıyı esirgememesi lazım. n HDP dengesi olmasa: Türkiye’yi bir iç savaşa doğru götürmek hedefleniyor. Şok acı karşısında iç savaş tetiklensin istiyorlar. Ancak biz inanılmaz bir denge yakaladık HDP ve Türkiye’de barış isteyen demokrasi çevreleri olarak. Saldırı ne kadar ağır olursa olsun, iç savaşa izin vermiyoruz. Dengeyi biz sağlıyoruz. Bunun olmamasına bizim duruşumuz vesile oluyor. İyi ki de öyle oluyor. Onlar gibi davransark, AKP’nin yönetim ve usulu, tarzı gibi demeçler versek kesinlikle iç savaş çıkar. n IŞİD AKP ye bile saldırır: Herkes dikkatli olmalı. Ancak korku havası ile olmamalı. IŞİD, Suriye ve Türkiye’de tümüyle AKP’nin kontrolündedir demiyorum. Türkiye’de AKP’nin kontrol edemediği bir IŞİD gerçeği var. Allah korusun, AKP’ye bile saldırırlar. n Ölümler durmasın istiyorlar: PKK’nin tek taraflı ateşkes ilanından sonra, operasyonlar arttı. ‘Aman ölümler durmasın’ diye uğraşıyorlar. Toplum bu travmayı kesintisiz yaşasın istiyorlar. AKP, kan ve gözyaşıyla siyaseti dizayn etmek istiyor. Hükümet ölümler durmasın diye operasyonları durdurmuyor. ‘ ‘ Demirtaş, gerçekleşen saldırıların HDP’nin işine yarıyor algısı yaratılmaya çalışıldığını söyleyerek, “AKP gibi davransak iç savaş çıkar” dedi H Peker’den Elçi için suç duyurusu Cenazede Erdoğan’a büyük öfke Ankara katliamının son kurbanı Eğitim Sen üyesi öğretmen Önder Ata Atabey (34) için memleketi Malatya’nın Hekimhan ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye, CHP’li Veli Ağbaba, Sezgin Tanrıkulu, Özgür Özel, Oğuz Kaan Salıcı da katıldı. Genç öğretmenin acılı ablası Pınar Özgür Acun ağıtlar yaktı. Acılı abla “Padişah süprüntüsüne burada bir tane oy veren varsa burayı terk etsin gitsin. Kalbi çok temizdi. Her yerini parça ‘Yayın yasağı iktidarın ayıplarını örtmek için’ lazığ’da partisinin milletvekili adaylarıyla birlikte esnafı ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 40 yıldır Elazığ’dan milletvekili çıkaramadıklarını belirterek, “Elazığ hem sanayisi bakımından, hem altyapısı bakımından hem de şehirleşme bakımından maalesef çok geri düştü. Büyük bir göç var Elazığ’dan. Bunun nedeni de AKP iktidarları. 13 yıldır Elazığ’a sırtını dönmüş” diye konuştu. Ankara katliamına yayın yasağı getirilmesini eleştiren Tanrıkulu, “Sadece Ankara değil 5 Haziran’da Diyarbakır’da oldu. Patlamayla ilgili olarak da bir zanlı yakalandı ama zanlının ilişkileri aradan geçen 4 aylık zamana rağmen ortaya çıkarılamadı ve soruşturma gizli. 20 Temmuz’da Suruç’ta patlama oldu, hiçbir zanlı ortada yok ve soruşturma gizli. Yakalanan kimse yok. 10 Ekim’de Ankara’da patlama oldu ve yine soruşturma ladılar ama kalbine ulaşamadılar. Kalbimizin en güzel yerinde yaşayacak inadına. İnadına gülerek gitti kardeşim. Sevinmesinler sakın. Gülerek gitti dostlarının yanına. Kardeşim barış için gitti. Askerimiz ölmesin. Polisimiz ölmesin. İyi kalpli, yürekli insanlarımız ölmesin diye gitti. Kimseler ölmesin istedi, barış istedi. Bu kadar zor muydu. Onun istekleri olacak, barış olacak” ifadelerini kullandı. lSELAHATTİN GÖKATALAY nkara katliamı öncesinde yaptığı Rize mitinginde yaptığı “Oluk oluk kan akacak” diyen yeraltı dünyasının ileri gelenlerinden Sedat Peker, CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında “PKK, terör örgütü değildir” açıklamasını yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında suç duyurusunda bulanacağını açıkladı. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de Rize’de teröre lanet mitingi düzenleyen Sedat Peker hakkında, “halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik, suça teşvik ve suçu övme” gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Sedat Peker de avukatları aracılığıy A Sedat Peker Tahir Elçi la “PKK, terör örgütü değildir.” açıklamasını yapan Diyarbakır Baro Başkanı hakkında ‘terör örgütünün propagandasını yapmaktan’ suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Sedat Peker Rize’de düzenlediği mitingde, “Canınız yandığında elinizi, kolunuzu ısırın. Kimseyi öldürmeyin, polisimiz, askerimiz var, ancak onlar yorgun düşerse işte o zaman oluk oluk kan akar, işte o zaman biz de sokağa çıkarız” demişti. E ya gizlilik kararı verildi. Cevap ve Düzeltme >> Baştarafı 1. Sayfada Bu gizlilik kararı zanlıların şüphelilerin yakalanması için değil iktidarın ayıbının örtülmesi içindir. İktidarın eksiklerinin ortaya çıkarılmasının engellenmesi içindir. Konuşulmaması içindir. Yoksa soruşturma gizlidir sanıkları yakalayacağız, işte açık olursa sanıklar kaçarlar diye bir şey yok” diye konuştu. Sanıkların kimliklerinin belli olduğuna dikkat eçen Tanrıkulu, “ CHP, Suruç ve Adıyaman raporlarıyla bu kimlikleri ortaya koymuştu. Gün gibi belliydi, ortaya koymuştu. Ama maalesef, ta Suriye sınırından Antep’ten Ankara’ya kadar ellerini kollarını sallayarak geldiler ve bu kanlı katliamı gerçekleştirdiler. İktidarın ayıplarını ve eksikliklerini kapatmak için yayın yasağı konulmuştur” dedi. l ELAZIĞ/DHA ‘Gün gibi belliydi’ Yaralıya helikopter işkencesi! EMRE DÖKER nkara’daki katliamda yaralanan Murat Akçalı, 5 gün bekledikten sonra İzmir’e hava ambulansıyla gönderildi. Ankara’daki terör saldısında ölümden dönen Akçalı, kaldırıldığı Ankara Atatürk Eğitim Hastanesi’nde 5 gün boyunca hava ambulansının gelmesini bekledi. Artık beklemekten yorulan Akçalı, doktorların itiraz etmesine karşın kara ambulansıyla İzmir’deki Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne sevkini istedi. Ambulansı beklerken Akçalı’ya, “uçak ambulans hazır sizi İzmir’e götürecek” bilgisi geldi. Akçalı, “Uçağa bindik, içinde küvözde bir de bebek vardı. Sendikacı arkadaşlarımı aradım 1 saat sonra İzmir’de olacağımı söyledim. Beni karşılamaya geleceklerini söylediler. Ailem de kara yoluyla İzmir’e dön A dü. Uçak havalanına indi bir de baktım indiğimiz yer İzmir değil. Denizli’ye inmişiz. ‘Herhalde bebeği bırakıp yola devam edeceğiz’ diye düşündüm. Yetkililer bana ‘Burada ineceksiniz kara ambulansıyla devam edeceksiniz’ dediler. Sonradan araştırdım ki, o bebek için ambulans zaten kalkıyormuş beni yanlarına vermişler bebek de Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yakınıymış. Bir de bana ‘bebek rahatsızlandı’ ondan indik dediler ancak bebek gayet sağlıklıydı. Bebek zaten gelecekti Murat da taşınmış oldu” dedi. Katliamdan son anda kurtulduğunu, polisin attığı gaz bombalarının ardından neredeyse kendisini bırakacağını anlatan Akçalı, “O kadar olaya tanık oldum ve vücudumda kırıklar var. 5 gün boyunca ambulans bekledim sonra İzmir’e diye yola çıkıp Denizli’ye bırakıldım” diye konuştu. l İZMİR Müvekkilim TC Cumhurbaşkanı Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a ağır ithamlarda bulunulmuş, gazetecilik ilkeleri, hukuk fütursuzca çiğnenmiştir. Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan hakaret niteliğindeki yazı tamamen Müvekkilimi kamuoyunda itibarsızlaştırmak için tasarlanmış bir projenin ürünüdür. Gazetede yer alan bu satırlar bir durum ya da olay anlatımından çok, Müvekkilimi zan altında bırakmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Nitekim haber değeri taşımayan bahse konu yazı ne de gerçek bilgileri yansıtmakta ne eleştiri niteliğindedir. Bu şekliyle yayınlanan yazıda kamunun yararı bulunmamaktadır. O halde tekzibe konu yazı basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez. Cumhuriyet Gazetesinin bu yazıyı yayınlama gerekçesi basın özgürlüğü çerçevesinde haber vermek değil kamuoyunu Müvekkilime karşı provoke etmektir. Nitekim Gazetenin ve eser sahibinin müvekkilimi hedef alan önceki yazıları da dikkate alındığında kamuoyunu aydınlatmak amacından uzaklaşarak kamuoyunu yanıltıcı bilgilerle yönlendirmeye çalıştığı görülmektedir. Özellikle Müvekkilime karşı yürütülen kirli savaşta her yolu meşru sayan, yalan ve iftirada birbiri ile yarışan sözde gazetelerin bu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın bir parçasıdır. Müvekkilimi yıpratmaya yönelik mezkur asılsız, haksız ve gerçek dışı itham ve iddialar tamamen kasıtlı ve sui maksatlıdır. Bu paylaşımlarla Müvekkilim toplumun kin ve nefret duygularına maruz bırakılmak istenmektedir. Hukuk, basın ahlakı ve vicdanın olmadığı bu iftiranın hedefi herkesçe malumdur. Müvekkillerime karşı yayınlanan bu kin ve nefret yazısının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Netice olarak bu gerçek dışı bilgilerin gazeteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu yazı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın meslek ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. TC CUMHURBAŞKANI Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN VEKİLİ Av. AHMET ÖZEL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle