19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 1 Ekim 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY Türkiye rekabet liginde küme düştü Siyasette belirsizlik etkili oldu ekonomi 9 ‘Ucu açık’ olmuyormuş... izim medyada görmedim, Pervin Tan’ın gönderdiği elektronik postadan okudum... Gerçekten yazısının başlığında söz ettiği gibi, Arjantin Devlet Başkanı Bayan Fernandez’in BM’de yaptığı ağır eleştiri konuşmasını dinlerken Obama’nın suratı allak bullak... Fernandez, kontrolden çıkan terör canavarının sorumluluğunda, ABD’nin izlediği politikaların paylarının bir bir altını çizmiş... “Devrimci dediniz desteklediniz... Dün devrimci dediğiniz radikal İslamcılara karşı bugün savaş açtınız... IŞİD, El Kaide’nin elindeki silahlar için kim ne söyleyebilir?... 1994 Buenes Aires İsrail Elçiliği saldırısında İran parmağı suçlaması yapıldı, çıkmadı... 11 Eylül sonrası Afganistan, Irak işgallerinin iki ülkeyi ne hale getirdiği ortada... Arap baharlarında Tunus, Libya, Mısır’da.. radikal İslamcıları kendi ellerinizle iktidara getirdiniz... Bölge ülkelerinin halklarının özgürlüklerini gasp ettiniz... Bugün burada IŞİD’e karşı BM kararı için toplandık...” Dünkü haberlerde daha ayrıntıları ile dinlediğimiz üzere gelinen noktada ABD’nin de isteği doğrultusunda IŞİD’e karşı ortak mücadelede dünya ciddi bir uzlaşma noktasında... ABDAB ülkeleri, Rusya ve İran’ın ve de Arap ülkelerinin desteğini almış, Türkiye’nin de kapılarını açtığı, içinde olduğu ilan edilmiş olarak; IŞİD’e karşı verilecek silahlı savaş için tam bir işbirliği olmasa da, dayanışmalı, birbirinden haberli, koordineli, uzun süreceği öngörülmüş, daha sonra yapılacak görüşmelerle daha da organize edilecek BM şemsiyesinde bir uzlaşma gündemde... Sonrası biraz karışık... Bölge IŞİD’den kurtarılmaya, arındırılmaya çalışılırken, Suriye’nin Esad’lı mı Esad’sız mı kurtarılacağı karışık. Irak’ın kaç parça kalacağı tartışmasının ise gündeme alınmayacak kadar ucu açık. Bölgede Rusya’nın ne kadar ağırlıklı söz sahibi olacağı daha bir karışıksa da, Esad’la uzlaşmalı fiilen askeri gücü ile ağırlığını koyması, var olmasının onayı açık. Bölgede doğrudan sıcak çatışmaların içinde yer almayı sürdürecekleri var sayılan YPD, PKK’ye biçilen roller daha bir karmaşık... HHH Suriye’de Esad’ın gönderilmesi fetvasının verildiği ilk tarihlerde “Yeni Osmanlıcılık, Ortadoğu, İslam dünyası liderliği vizyonu biçilmiş Türkiye”... Daha doğrusu Erdoğan liderliğiDavutoğlu teorisyenliğinde ortaya atılmış projelerin sahipleri; düşünce kuruluşları, ABD önderliği.. bölgede her şeyin tepetaklak olması sonrası, Türkiye’nin stratejik ortak rolü söylemini bir daha ağızlarına almama yeni çizgilerinde... Kendilerinin gösterdikleri duruma göre esneklikler, yeni strateji, projelere uyum sağlayamayan bizimkilere sitemli... Uyarı üzerine uyarılarını yapıyorlar... Esad’ı götürecek Suriye’den askeri güç yaratma projelerinin tümü suya düştükten, silahları IŞİD’in ya da onu aratmayan radikal İslamcı diğer terör örgütlerinin eline kaptırıldıktan sonra, ellerinde savaşacak güç olarak Esad’a ne kadar yakın ya da uzak oldukları tartışmalı PYD ve PKK kalmış. Türkiye’deki çatışmalar nedeniyle daha önceden terör örgütü olarak ilan edilmiş PKK için resmi dönüş yapılamıyor, PYD çoktan tek savaşan stratejik güç olarak bağırlara basılmış. ErdoğanDavutoğlu ikilisine uyarı üzerine uyarı yapılıyor... “IŞİD’e karşı savaşta yerinizi almak zorundasınız. PYD’ye IŞİD karşısındaki savaşlarında destek olacaksınız. PKK ülkenizdeki terör eylemleri nedeniyle tehdit oluşturduğu sürece, özsavunma hakkınıza söyleyebilecek sözümüz olamaz, ama terör tehdidi çatışmaları ile orantılı olarak orantısız güç kullanamazsınız. PKK’ye, gerek PYD ile geçişkenliği ile bağlantılı, gerekse doğrudan IŞİD’le çatışacak güç olarak gereksinimimiz var..” olarak apaçık okunması gereken çıkışlar yapıyorlar... Neymiş efendim?.. Tek kutuplu dünyanın süper güçleri, dünyayı yöneten siyasal odakların, liderliklerinin bile “ucu açık” reçetelerle yola çıktıkları operasyonlar yarı yolda kalınacak boyutlarda çuvallıyormuş... Bizimkilerin hadlerini bilmeyerek kışkırtıldıkları masallarında, sınır tanımayan düşlerinde... Kendilerini İslam dünyası, Ortadoğu liderliği, Osmanlı padişahları yerine koymaya kalkışırlarken, “ucu açık” hesapları çuvallamaz da ne olur? Ülkemizin kimi Kürt aşiretleri ile kirli siyasal ittifaklarda, en fanatik tek mezhepçilik üzerinden, radikal din odaklı işbirliklerinde “Meclis’ten kaçırılmış, demokratik hukuk devleti ilkeleri yok sayılmış, içeriği gizlenmiş ucu açık barış süreci” işte yaşandığı üzere böyle çuvallıyormuş... Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre Türkiye, Küresel Rekabet Endeksi’nde 140 ülke arasında 45’inci sıradan 51’inci sıraya geriledi B ürkiye, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl yayımlanan “Küresel Rekabet Raporu”nda, 20152016 döneminde makroekonomik ortam, kurumsal yapılanmadaki bozulma ve siyasi belirsizlik sonucu 140 ülke arasında altı basamak gerileyerek 51. sıraya indi. İsviçre’de yerleşik WEF’in, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu ile çalışmalarını ortak yürüttüğü ra T porda, Türkiye’nin 2014 itibarıyla satın alma gücü paritesine göre 806.1 milyar dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüklüğüne ve kişi başına düşen 10 bin 482 dolarlık gelir düzeyine işaret edilerek, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında yüzde 1.40’lık paya sahip olduğu belirtildi. Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye bir önceki yıl 144 ülke arasında 45’inci, ondan önceki yıl ise 148 ülke arasında 44’üncü sırada yer almıştı. Geçen yıl olduğu gibi Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında Türkiye’nin en iyi performansı 16’ncı sırada yerini koruyan pazar büyüklüğü kaleminde görüldü. Bu yıl en ağır düşüş kurumsal yapılanma endeksinde görüldü ve Türkiye bu alanda 140 ülke arasında 75. sırada yer aldı. Rapora göre, Türkiye’deki hassas siyasi dönem ile jeopolitik çatışmaların birleşmesi sonucu oluşan belirsizlik ortamı, Türkiye’nin kalkınmasında ciddi rolü olan özel sektör yatırımlarının ve özellikle uluslararası yatırımların yavaşlamasına yol açtı. Yatırımların yavaşlamasında yüksek enflasyonun yarattığı belirsizlik ve yerel finansal sektörün etkinliğindeki düşüş de rol oynadı. l Ekonomi Servisi Hassas siyasi dönem Gelişen piyasalar bocalıyor ekabet gücü sıralamasında bu yıl dikkate alınan 140 ülke arasında İsviçre yeniden ilk sırayı aldı. İkincilik ve üçüncülük de aynı kalarak sırasıyla Singapur ve ABD arasında paylaşıldı. Raporu’a göre, Türkiye’nin yanısıra, 25’inci sıraya düşen Suudi Arabistan ve 75’inci sıraya gerileyen Brezilya da zorluk yaşayan ülkeler arasında. Hindistan ise listedeki beş yıllık düşüşün ardından 16 basamak birden yükselerek 55’inci sıraya yükseldi. Raporda, 28’inci sıradaki Çin’in en rekabetçi 30 ekonomi arasında olduğuna da işaret edildi. R Türkiye varlıkta Avrupa’yı solladı llianz’ın “6. Küresel Varlık Raporu”na göre küresel net finansal varlıklar 100 trilyon Avro’yu aşarken, küresel boyutta orta düzey varlık sınıfına mensup insan sayısı ilk kez 1 milyarın üstüne çıktı. Hane halkı borçları da geçen yıl yüzde 4.3 artışla küresel toplamda 35 trilyon Avro’ya A ulaştı. Varlık büyümesi Doğu Avrupa’da düştü, Çin ilk kez Japonya’yı geçti. Rapora göre Türkiye, kişi başı ortalama finansal varlık ile listenin 43’üncü sırasında yer alıyor. Geçen yıl Türkiye’de brüt finansal varlıklar yüzde 14.7 büyüdü. Bu da Doğu Avrupa’nın ortalaması olan yüzde 7.8’den çok daha hızlı bir büyümeye işaret ediyor. Türkiye’de hane halkının büyük çoğunluğu tasarruflarını banka mevduatında topluyor. Varlık portföyünün yüzde 82’si gecelik ve vadeli mevduatta ve tasarruf hesaplarında yatıyor. 2000’den bu yana 600 milyon insan, ‘az varlıklı’ sınıfından orta sınıf grubuna katıldı. Dış borç stoku 405 milyar dolar Türkiye’nin haziran sonu itibarıyla brüt dış borç stoku 405.2 milyar dolar, net dış borç stoku ise 245 milyar dolar oldu. Hazine Müsteşarlığı, 30 Haziran itibarıyla geçici brüt ve net dış borç stoku verilerini açıkladı. Türkiye’nin brüt dış borç stoku, bu yılın ilk yarısı sonunda 405.2 milyar dolar oldu. Özel sektör borçlarının toplam dış borç stoku içindeki payı 287.5 milyar dolar ile yüzde 70.9’a, kamu kesimi borçlarının payı 115.8 milyar dolar ile yüzde 28.6’ya karşılık geldi. l Ekonomi Servisi Volkswagen’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Skandalın açgözlülüğün sonucu olduğunu söyleyen Almanya Ekonomi Bakanı, şirketin artık eski şirket olamayacağını dile getirdi lman otomobil devi Volkswagen’de (VW) ortaya çıkan emisyon skandalı sonrası sular durulmuyor. Şirketi sert bir dille eleştiren Alman hükümeti açıklama yaptı. Skandalın ardından ilk konuşan Almanya Federal Ekonomi Bakanı Wolfgang Schäuble oldu. Wolfgang Schäuble, RedaktionsNetzwerk Deutschland‘a (RND) yaptığı açıklamada, VW’in artık eski VW olamayacağını söyledi. VW’deki egzoz gaz skandalını “Dünya pazarında giderek artan açgözlülüğün bir sonucu” olarak nitelendiren Alman Ekonomi Bakanı, finansal krizde olduğu gibi, küresel rekabette başarılı olmanın acımasız olmaktan geçtiğine inanıldığını gösterdiğini kaydetti. Wolfgang Schäuble, skandal sonucunun VW’e ağır bir bedel ödeteceğine de işaret etti. Bu arada, Maneger magazin dergisi, şirket kaynaklarına dayanarak, VW’de yeni görevden almaların olduğunu yazdı. Dergi, olay aydınlanana kadar görevden el çektirilenler arasında, emisyon değerlerinin manipülasyonu için kullanılan araçların geliştirilmesi, kullanımı ve bildiği halde ses çıkarmayan Şeyh Temim çok sayıda sobin Hamed rumlunun olel Sani duğunu öne A sürdü. VW’den yapılan açıklamada ise, detaylı çalışma yürütüldüğü ve araştırmada net verilere ulaşıldığında sorumlular hakkında ayrıntılı bilgi verileceği kaydedildi. Zarar artıyor Üst yöneticisi istifa eden milyarlarca dolarlık ceza ile karşı karşıya kalan şirketin şimdiden ödeyeceği faturanın miktarı 50 milyar doları aşıyor. Fortune’un yaptığı bir hesaba göre 19 Eylül’de ortaya çıkan emisyon skandalının şu ana kadar şirkete faturası 54 milyar dolar. ABD’li makamların yaptığı araştırmaya göre sadece Birleşik Devletler’de 11 milyon aracın emisyon testlerinde hile yapıldı. Araç başına 37 bin dolar ceza ödenmesi gündemde. Bu ceza bazı modellerin fiyatından bile yüksek... Sadece Fransa’da emisyon testlerinde hile yapıldığı belirlenen 1 milyon Volkswagen araç tespit edildi. Birleşik Krallık’ta da bu rakam 1.2 milyonu buldu. İthalat daraldı açık düştü Dış ticaret açığı, ağustosta petrol fiyatlarındaki düşüş ve otomobil ihracatındaki artışın desteğiyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine paralel yüzde 39.8 düşüşle 4.89 milyar dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ihracat ağustosta, yüzde 2.8 azalarak 11.07 milyar dolar, açıkağustosta yüzde 8.7 azalarak 95.67 milyar dolar olurken, ithalat ağustosta yüzde 18.2 azalarak 15.95 milyar dolar oldu. İthalatta da aylık bazda yılın en yüksek daralma yaşandı. l Ekonomi Servisi Fransa’da emisyon testlerinde hile yapıldığı belirlenen 1 milyon, Birleşik Krallık’ta ise 1.2 milyon Volkswagen araç tespit edildi. Türkiye de Volkswagen araçları incelemeye aldı. Türkiye’de yasal işlem başladı olkswagen’e Türkiye’den ilk davalar Çitil Burak Batur Avukatlık Ortaklığı tarafından açıldı. Konu hakkında çalışma yapan ve yaşanan süreci yakından takip eden şirket kurucularından Avukat Mustafa Kemal Batur; ülkede satış rekorları kıran markanın dizel motorlu araç satış rakamları toplam satış rakamının yüzde 60’ına tekabül ettiğini belirterek, “İlgili gruba ait araç V Küresel ticaret azalacak Dünya Ticaret Örgütü küresel ticarette büyüme tahminini bu yıl yüzde 2.8’e, gelecek yıl için yüzde 3.9’a düşürdü. Dünya Ticaret Örgütü, küresel ticaret büyümesine dair tahminlerini düşürdü. Kuruluş, ikinci çeyrekte küresel ticaretteki yüzde 0.7 daralmanın ardından tahminlerini revize etti. Önceki tahminler bu yıl için yüzde 3.3, 2016 içinse yüzde 4 düzeyindeydi. l Ekonomi Servisi lardan satın alanlar, kendilerinin kandırıldığını ve gizli ayıplı araçların kendilerine bilerek satıldığından bahisle tarafımıza ulaşmışlardır. Bu markaların araçlarının hangilerinin, ne kadar zararlı gaz saldığını ve eğer satılan araçlar ileri sürüldüğü gibi hileli ise bu araçlardan kaç tane satıldığı gibi önemli konuların netliğe kavuşması için gerekli yasal çalışmaları başlatmış bulunmaktayız” dedi. Yönetim değişiyor Fatura Katar’a VW’de emisyon skandalının en büyük faturası Katar’a çıktı. Financial Times’in haberine göre Katar’ın egemen varlık fonu Katar Yatırım Otoritesi, hisse senetlerindeki 250 milyar dolar yatırımının en büyük bülümünü oluşturan VW, Glencore ve Agricultural Bank of China’ya yaptığı yatırımlardan 12 milyar dolar civarında zarar etti. Bu tutar Katar Emiri’nin eşine hediye ettiği Erbilginler Yalısı tutarının 100 katına eşit. l Ekonomi Servisi Saran, Hırvatistan’da marinalı otel alıyor Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran’ın yatırımcı olduğu Odien Hotels şirketi, Hırvatistan’daki 5 yıldızlı Grand Hotel Lav & Grand Marina Lav kompleksini satın alıyor. 2006’da 85 milyon Avroluk ek yatırımla yeniden inşa edilen otel kompleksi içinde, 75 yatın barınabileceği bir de tam kapasiteli marina bulunuyor. Otel Le Meridien markası tarafından işletiliyor. Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, “Bugün spor dünyasında yarattığımız sinerji ve vizyonu, turizm sektöründe de sürüyoruz” dedi. VW çalışanları da suçlanıyor W Yönetim Kurulu üyesi ve Almanya’nın Aşağı Saksonya Eyaleti Ekonomi Bakanı Olaf Lies, BBC’deki Newsnight programına bazı VW çalışanlarının hile yapmasına izin verenlerin ve hi V leli yazılımın indirenlerin de şahsi sorumluluk almaları gerektiğini belirtti. Olaf Lies, yönetim kurulunun yaşanan sorunlardan en son yaptıkları toplantıda haberdar olduğunu da belirtti. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle