28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 9 Türkiye’den kalktığı söylenen mürettebatsız gemideki 450 göçmen zorlukla kurtarıldı Dış Haberler Servisi Göçmen trajedilerinde yeni safha, kışın en zorlu hava şartlarında Akdeniz’de kaptan ve mürettebatın yüzlerce göçmeni kaderine terk etmesi. Bu hafta ikinci kez göçmenlerin doldurulduğu bir yük gemisi İtalya açıklarında hayalet gemi gibi sürüklendi. Türkiye ya da Kuzey Kıbrıs’tan yola çıktığı söylenen Sierra Leone bandıralı Ezadeen isimli gemi önceki gece dümeni otomatiğe bağlanmış halde İtalya’nın güneydoğu sahillerinin 40 km açığında sürüklenmeye başladı. Bir göçmen kadın telsizden “Mürettebatsızız, dümende kimse yok” mesajıyla SOS geçti. Kadın “Yapayalnızız, kimse yok, bize yardım edin” diye ağlıyordu. Fırtına ve dev dalgaların hüküm sürdüğü bölgeye varan ekipler, çoğu Suriyeli, aralarında çocuk ve hamile kadınlar da olan 450 göçmenle karşılaştı. İlk giden AB’nin sınır koruma misyonundan İzlanda sahil koruma teknesi Tyr’di ve geminin sürüklenmesini önlemeye çalıştı. Dev dalgalar yüzünden çıkılamayan gemi Crotone’ye sürüklenirken sonunda yakıtı bitti. İtalyan donanması da Tyr’den Akdeniz’e atıp kaçıyorlar İnsan kaçakçıları gemilerdeki göçmenleri kaderlerine terk etme evresine geçti. Çarşamba günü de yine Türkiye’den kalktığı sanılan, 900 küsur göçmen taşıyan bir gemi mürettabatı tarafından terk edilip sürüklenmişti. 5 kişiyi helikopterle gemiye indirip dümenin kontrolünü ele aldı ve rotayı Kalibriya sahiline çevirdi. Ezadeen ancak dün gece Corigliano Calabro limanına yanaşabildi. Kıbrıs’ın Mağusa limanından Fransa’nın Sete limanına gitmeye çalıştığını duyurdu. 73 metre uzunluğundaki Ezadeen’in 50 yaşında olduğu, Lübnanlı bir şirkete kayıtlı gözüktüğü, aslında büyükbaş hayvan taşımacılığında kullanıldığı, ancak daha önce de insan kaçakçılığıyla ilgili soruşturulduğu belirtildi. Geminin motorunda sorun çıktığı, bunun üzerine yakalanmamak için insan kaçakçılarının kaçtıkları sanılıyor. Çarşam Hayvanlara bu kadarı yapılmadı İtalya Donanma sözcüsü Filippo Marini geminin Türkiye’deki bir limandan yola çıktığını öğrendiklerini söyledi. Bir denizcilik sitesi ise ekimde Suriye’nin Tartus limanından hareket eden geminin Kuzey ba günü de yine Türkiye’den yola çıktığı sanılan Moldova bandıralı yük gemisi Blue Sky M içindeki 900 göçmenle aynı sularda sürüklenmeye başlamıştı. Türkiye’den Yunna sularına geçtikten sonra gemiyi terk eden insan kaçakçıları dümeni otomatiğe bağlamıştı. Blue Sky M’nin kayalıklara çarpmasına deniz mesafesiyle 45 dakika kala, yine helikopterle 6 kişi indirilmiş ve dümen kontrol altına alınmıştı. Kurtarılanlar yine Suriyeliydi, aralarında 60 çocuk ve iki hamile kadın vardı, biri felakete ramak kala güvertede doğum yapmıştı. 22 Aralık’ta sürüklenirken bulunan ve Sicilya’ya çekilen Carolyn Assense isimli gemide de 850 göçmen vardı ama hiç kaptan yoktu, dümen yine otomatiğe alınmıştı. İnsan kaçakçılarının gitmeden gemidekilere bir uydu telefonu verdiği ve otomatik aramaya bağlanan numaradan göçmenlerin SOS çağrısı gönderdiği belirtiliyor. İtalyan ekiplerinin son 14 ayda denizden kurtardığı göçmen sayısı 170 bini aştı. Özellikle Suriye içsavaşı sayesinde karlarına kar katan insan kaçakçılarının kişi başına en az 7 bin dolar aldığı belirtiliyor. Ukrayna başkenti Kiev’de önceki gece binlerce milliyetçi ellerinde bayraklar ve meşalelerle aşırı sağcı lider Stepan Bandera’nın 106. doğum günü için yürüdü. 1940’larda Sovyetler karşıtı isyana öncülük etmiş Bandera’yı Moskova “Nazi işbirlikçisi” görüyor. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Doğu Ukrayna’yı karıştırmasına karşı gövde gösterisine dönüşen yürüyüşte “Ukrayna Ukraynalılarındır”, “Bandera geri dönecek, düzeni yeniden tesis edecek” gibi sloganlar atıldı. Bandera posteri açanlardan biri olan Lidia Uşiy, “Kremlin Bandera’dan korkuyor, çünkü o tümüyle bağımsız Ukrayna fikrinin simgesidir” dedi. Kiev’de şubatta Rusya yanlısı yönetimi devirenleri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “Hitler’in işbirlikçisi Bandera’nın ideolojik halefleri” diye nitelemişti. (AP) ‘Yeni Türkiye’nin Yeni Yılı… Fotoğraf bazen sözle anlatılabilecekten kat kat fazlasını anlatır. 2014’ten 2015’e girerken tam.. gözlerimizin önüne tabak gibi birbiriyle taban tabana zıt; “rol modeli” diyebileceğimiz iki “fotoğraf” serildi. Aşağıda 2014 sonunda attığı bir yolsuzluğa isyan “tweet”i yüzünden gözaltında 8 saat ifadesi alınan Sedef Kabaş’ın fotoğrafını görüyorsunuz. Kabaş, kadınlar için tipik bir “eski Türkiye rol modeli”. “Eski Türkiye” kadını serbestçe fikirlerini beyan ediyor, soruyor, sorguluyor, konuşuyor ve hesap soruyor... Bu sebeple başarılı mesleğini yapamaz hale geliyor. Ama başı hep dik. Korkmuyor ve çekinmiyor. “17 Aralık’ı unutmam ve unutturmayacağım” demekte israrlı; “birey” bilinci ve gelişmiş donanımıyla; “Ben ne yaptığımın farkındayım, korkmuyorum” diyerek ekliyor: “Korkmamız asla söz konusu olamaz. Yazdıklarımda hiçbir hakaret yok. Zaten mesele hakaret etmeden eleştirenler. Asıl onlardan korkuyorlar. İnceden dokunanlardan, fikir beyan edenlerden korkuyorlar. Bunu da konuşmayacaksak ne konuşacağız?” 2015’in ilk günü ise Sedef Kabaş modeline 180 derece zıt, bir “yeni Türkiye” modeliyle karşı karşıya geldik… “Yeni Türkiye rol modeli”nin adı yok. Adı haberlerde hiç geçmiyor. Onu sadece yeni yılın ilk bebeği, “Meryem Azra’nın annesi” olarak tanıyoruz. Meryem Azra, Zeytinburnu Süleymaniye Kadın DoğumÇocuk Hastanesi’nde gözlerini dünyaya açmış. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da 2015’in ilk bebeği Meryem’i ziyarete gitmiş... Ama o da ne? “Meryem’in annesi” hastanedeki lohusa yatağında dahi gözlerini ufak bir çizgi gibi açıkta bırakan bir kara çarşaf ve peçe ile oturuyor. Başı öyle gurur duyulacak değil de sanki utanılacak bir şey yapmış gibi tamamen öne eğik. O kadar ki minik Meryem’e Bakan Bey altın takarken bile, o tarafa bakamıyor…. “Erkek ziyaretçiye” bakışıyla dahi muhatap olması çünkü “zul” ve “tabu”... Bakan bu ibretlik “kara çarşaflı ve peçeli lohusa tablosu” önünde işte tam.. bize dakika bir, gol bir, akıl veriyor. Ve “yeni Türkiye yeni yıl”ının evlere şenlik ilk açıklamasını yapıyor: “Anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir!” Annelik kariyerinden başka kariyeri olmayan kadının hali ortada. Alayıvala ile lanse edilen “kadın modeli” bu mudur? Bizim “Meryem’in annesi”nden mi feyz almamız isteniyor? ‘Rakka’da başarısız rehine operasyonu’ n ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerinin “IŞİD’in başkenti” konumundaki Suriye’nin Rakka kentinde “rehine kurtarma operasyonu” girişiminde bulunduğu iddia edildi. “Rakka Sessizce Katlediliyor” adlı muhaliflerin medya koordinasyonu, koalisyonun Rakka’da ilk kez çok yoğun uçuşlar gerçekleştirdiğini, savaş uçakları ve keşif helikopterlerinin aynı anda görüldüğünü, 13 hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu. Kırsala hava indirme operasyonu yapıldığı, iki helikopterin de EsSakiyye caddesine inmeye çalıştığı, koalisyon birlikleriyle militanlar arasında çatışma çıktığı, bunun IŞİD’in elindeki rehineleri kurtarma girişimi olduğu öne sürüldü. Rakka’da en son Ürdünlü bir pilot esir alınmıştı. Kiev’de Bandera gecesi Dayatılan ‘yeni model’ Irak ve Suriye’de 90 binden fazla kurban n IŞİD etkisiyle geçen yıl Irak ve Suriye daha da kana bulandı. Irak’ta 15 bini aşkın ölüyle 2007’den beri en kanlı yıl yaşandı. Iraklı kurbanların yarısından fazlası sivil. Suriye İnsan Hakları Gözlemevine göre Suriye’de de 76 bin 21 kişi öldürüldü. Ölenlerin 33 bin 278’inin sivil, 32 bin 747’sinin militan, 22 bin 627’sinin hükümete bağlı asker ve milis olduğu kaydedildi. Kıbrıs’ın kaderi Barbaros’a B bağlı arbaros 3 gündür Mağusa’da. Geri çekilme BARKIN ŞIK kalıcı olursa müzakere yeniden başlayacak, ANKARA Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın tek taraflı gelecek hafta güneye giderse süreç çökecek Papandreu yeni partiyle geri döndü Dış Haberler Servisi Yunanistan’da, radikal sol koalisyon SYRIZA anketlerde önde giderken, 25 Ocak’taki erken seçim için nefesler tutuldu. Eski Başbakan Yorgo Papandreu da siyasete geri döndü. Babasının kurucusu olduğu merkez solcu PASOK’un eski lideri olan, ağır ekonomik krizin ardından Kasım 2011’de başbakanlıktan ayrılan 65 yaşındaki Papandreu “Değişim Hareketi” adında yeni parti kurarak PASOK’u böldü. Siyasete joker kartını atan solcu lider, şimdiki sağ ağırlıklı hükümetin küçük ortağı PASOK’a ağır darbe indirirken, seçim sonuçlarıyla ilgili tahminleri de karıştırdı. Yunanistan’ın en saygın siyasi hanedanlıklarından birinden gelen Papandreu “Ülkedeki ilerici güçlerin yeni bir büyük adım atmasının zamanı geldi. Bizi birleştiren ilerlemeci değerlerimiz için yeni bir sişasi evi birlikte inşa etmenin vaktidir artık” dedi. Son anketlerde halk desteği yüzde 5’te gözüken PASOK ise Papandreu’yu “seçime çok az kala etik olmayan biçimde partiyi bölerek babasının mirasına ihanet etmekle” suçladı. Ankatlerin üzde 5 oy alabileceğini gösterdiği yeni parti, PASOK’u yüzde 3 barajının altına itebilir. Türkiye ile yakınlaşmanın da mimarı olan Papandreu, üç yıldır ABD ve Kuzey Avrupa üniversitelerinde kriz yönetimi, kemer sıkma politikaları konusunda ders veriyordu. n Petrol fiyatlarını indirerek dünya ekonomisinin iplerini elinde tutan Suudi Kralı Abdullah’ın zatürree olduğu ve bir tüp yardımıyla nefes aldığı açıklandı. Bu haftabaşında hastaneye kaldırılan 90 yaşındaki krala tüp takma işleminin başarıyla gerçekleştiği ve durumunun istikrarlı olduğu belirtildi. Abdullah’ın sağlığıyla ilgili endişeler bitmezken, birinci halefi 77 yaşındaki üvey kardeşi Salman. Suudi Kralı Abdullah için zatürree teşhisi Suudi havayoluna haremselamlık n Suudi Arabistan havayolu şirketi Saudia, seferlerinde haremselamlığa geçmeye hazırlanıyor. Suudi basınına göre, eşlerinin erkeklerin yanında oturmasını istemeyen erkek yolculardan gelen talepler üzerine böyle bir uygulamaya gidilecek. “Emirates247” haber sitesi de, yakın akraba olmadıkları sürece erkek ve kadınların ayrı bölümlerde oturtulması için uçak personeline talimat verileceğini duyurdu. Suudi Arabistan havaalanlarında halen uçuş anonslarının yanısıra uçaklar kalkmadan önce dua ya da ayet okunurken, uluslararası uçuşlarda mescit için yer ayrılıyor. İçki servisi yapılmıyor, Suudi kadınlar hostes olamıyor. Seks kölesi davasının prensi Reşit olmamış kızlar la fuhuştan 2008’de 18 ay hapse mahkum olmuş Wall Street’in milyarder bankeri Jeffrey Epstein’la ilgili açılan yeni bir davada, İngiliz prenslerinden Andrew de suçlanıyor. Florida eyaletinde bir kadının reşit değilken 19992002 arasında Epstein tarafından cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını iddia ettiği kişiler arasında Britanya Kraliçesi 2. Elizabeth’in 2. oğlu, 54 yaşındaki Andrew de yer alıyor. Buna göre davacı, Londra, New York ve Epstein’ın Karayipler’deki özel adasında küçük kızlarla bir orjide York Dükü Andrew ile seks yapmaya zorlanmış, daha sonra olan bitenin tüm ayrıntılarını Epstein’a rapor etmiş. Andrew, bu yolla nüfuz ve şantaj enformasyonu elde eden Epstein’la 2010’da hapisten çıkar çıkmaz görüşecek kadar sıkı dostluğunu devam ettiriyor. Son suçlamalar üzerine Buckingham Sarayı, “Bu olay ABD’de uzun süre önce gündeme gelen ve hâlâ devam eden hukuki bir süreçle ilgilidir ve York Dükü davanın tarafı değildir. Şüpheleri ortadan kaldırmak için, küçük yaşta kişilerle uygunsuz ilişkilere girildiği iddialarının kesinlikle doğru olmadığını söylemeliyiz” açıklamasını yaptı. Yeni dava, federal savcıların Epstein’la itiraf karşılığı ceza indirimi anlaşması yaparken kurbanlara danışmamaları sebebiyle açıldı. Epstein’ın seks kölelerinin ilişkiye girmeye zorlandığı diğer kişiler arasında, bankerin avukatı olmanın yanı sıra ABD’nin en ünlü hukukçusu, Harvard hukuk profesörü Alan Dershowitz de var. Daha önce Britanya’da bakanların dahil olduğu bir pedofili çetesinin örtbas edildiği ortaya çıkmıştı. ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’ye (MEB) göndermesiyle Kıbrıs’ta müzakerelerin durmasına vesile olan Barbaros Hayreddin Sismik Araştırma Gemisi geri çekildi. Kuzey Kıbrıs’ın Mağusa Limanı’na demirleyen geminin gelecek günlerde yeniden başlaması öngörülen müzakereler için adadan tamamen çekilip çekilmeyeceği merak konusu. Kuzey Kıbrıs basınında Barbaros’un gelecek haftabaşı güneyde yeniden hidrokarbon araştırmalarına başlayacağı iddiasının yer alması üzerine Rum Yönetimi bunun müzakerelerin yeniden başlaması şansını ortadan kaldıracağı uyarısı yaptı. Şubatta müzakerelerin yeniden başlamasının ardından Kıbrıs’ta tahminen 170 milyar metreküplük doğalgaz yataklarının Rum ve Türk tarafları arasında çözüme varılmasını tetikleyeceği ve Türkiye üzerinden gazın dünyaya pazarlanacağına dair öngörüler yapılıyordu. Ancak Güney MEB’inde İtalyanKore enerji konsorsiyumu ENIKogas’ın kiraladığı Bahama bayraklı Saipem10000 isimli platform gemisi sondaj yürütüyor. Misilleme olarak Türkiye’nin bölgeye Barbaros’u göndermesi üzerine Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis’in masadan kalktı ve müzakereler askıya alındı. Uluslararası toplumun eleştiri okları ise Ankara’ya yöneldi. Kuzey Kıbrıs ile Türkiye’nin yaptığı anlaşma çerçevesinde 20 Ekim’de Güney MEB’ine girerek çalışmalarına başlayan Barbaros, 31 Aralık akşamı Mağusa açıklarına gelene dek çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Bu süre zarfında Türk Deniz Kuvvetleri savaş gemileriyle araştırma ge misine refakat etti. Barbaros 3 gündür Mağusa’da bulunuyor. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin 26 Ocak’ta BM Güvenlik Konseyi’ne sunacağı rapor açısından Barbaros’un çekilmesi önemli. Diplomatik kaynaklara göre bu, müzakerelerin yeniden başlamasını kolaylaştırabilir. asaya dönmemeyi geçerli kılar’ Fakat ENIKogas’ın ilk keşif sondajında gaz bulamamasına rağmen, Güney Kıbrıs Saipem10000’in çalışmalarını marta kadar uzattı. Türk Deniz Kuvvetleri, verilen görev gereği, Saipem’i Akdeniz Kalkanı Harekâtı’nda görevli TCG Gediz savaş gemisiyle 5 deniz mili (9 km.) mesafeden izlemeyi sürdürüyor. Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu, “9 km. içine girilmediğinden taciz meydana gelmemiştir” demişti. ‘M Dün Kuzey Kıbrıs basınında Barbaros’un 5 Ocak’ta demir alacağı ve bu kez güneybatıda araştırma yapacağı haberleri çıktı. Rum hükümeti sözcüsü Nikos Hristodulidis ise Barbaros’un geri dönüşünün “endişe verici bir gelişme olacağını, müzakerelere geri dönmeme sebebini geçerli kılacağını, müzakerelerin yeniden başlamasının istenmediğine dair uluslararası topluma olumsuz mesaj göndereceğini” söyledi. Anastasiadis de yeni yıl açıklamasında “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının fiilen tanınmaması, bu haklara dayatma tehdidi olan faaliyetlere son verilmesi halinde” müzakereye dönmekten söz etmişti. Bu içler acısı “eskiyeni Türkiye” karşılaştırmasını; eski KADER Başkanı Av. Hülya Gülbahar’ın Hürriyet’ten Ayşe Arman’a verdiği röportajın tespitleriyle tamamlayalım: “2014 Türkiye’de kadınerkek eşitliğine savaş açılan bir yıl oldu. ‘İffetli, edepli anne modeli’ üzerinden yürütülen kampanya, mahremnamahrem dayatılması, kadınlara ev dışının yasaklanmaya çalışılması (ile) kadınların hayatındaki erkeklere, ‘kadınları kontrol etme görevi’ veriliyor. 15 yıl öncesinde devlet politikası olarak kadınerkek eşitliği ilkesi vardı. Şu anda yok. Bu niteliksel bir kırılma. Devlet tarihinde, nüfusun yarısının eşit vatandaş statüsünden çıkarılması bir kırılmadır. Biz kadınların sokağa çıkmalarının bile tartışıldığı bir ülkeyiz şu anda. Bu çok vahim bir durum. Topluma ‘kadını hayattan eve çeken’ fetvalar veriliyor sürekli. Buna itiraz eden kadın, şiddete maruz kalıyor, gerekirse öldürülüyor. Günde en az 5 kadının öldürüldüğü bir ülke haline nasıl geldik biz? Bu söylemlerle… Evet kadınlar mücadele ediyor. Edecek de… Ama maalesef Türkiye kadın hareketi, dünyanın en yalnız kadın hareketi!” ‘Eşitlik’te kırılma yılı 2014 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle