25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2015 CUMARTESİ 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Üç PKK’li kadını öldüren Ömer Güney’in ilişkileri iki yıldır aydınlatılamadı Başbakan’ın RTE’yi dünya ahret kardeşim vurgulaması ile açığa çıkan soruya yeni bir yanıt daha alındı. Efendim zaten Tanrı’nın lütfedip ülkemizi ve halkını sürekli sopalasın diye gönderdiği, cumhurun değil, kendinden menkul böyyük devlet adamına, Ankara’nın Beştepe’sinde mukim zatı devletlilerine hiçbir zaman sempati ile bakmadığı TÜSİAD’ın yeni başkanı Haluk Dinçer demiş ki... “TÜSİAD’ın muhatabı Cumhurbaşkanı değil!” Vay efendim vay! Sen ve temsil ettiğin TÜSİAD kim ola ki, yüceler yücesi Big Cheif’i (Büyük Şef) adam yerine koymuyor; muhatap almadığınızı söyleyebiliyorsun, diye yeri göğü inletiyor günlerdir. HHH Oysa: Haluk Dinçer’in bu sözünde öyle veya böyle alınganlık yapılacak bir şey yok! Anayasa ortada. Cumhurbaşkanı bir protokol adamı, anayasada sınırlı yetkileri var, devleti temsil eder... Ama anayasa gereği TÜSİAD’ın da bütün kurumlarında iş görecekleri muhatap makam, yürütme ve yürütmenin başı olan başbakan! Şu mantığın önüne geçmek olanaksız: Beştepe’de dünyaları ben yarattım, devletin başı benim, öyleyse her şey benden sorulur. Bu gerçeği bilmezmiş gibi yeni başkanın kendisini muhatap almayacağını söylemesini; aklına, sürekli kendini haklı çıkaran mantığına bir türlü sığdıramıyor ve... ...bu ne küstahlık, beni muhatap almayacaklarını nasıl söyleyebilir, diyor. Cumhurun başkanı olmayı bir türlü sindiremediği için, devlet adamlığının yakınından geçmeyen bir duyguyla TÜSİAD’ın hiçbir davetine katılmayacağını, yani o da TÜSİAD’ı muhatap almayacağını açıklıyor. HHH Peki ama Başbakan AD , bu anlamsız anlaşmazlığın neresinde ki; o da TÜSİAD’ın davetine katılmayacağını derhal ilan ediverdi. Yok öyle yan yan bakmayın. Ben Başbakanım ama aslında anayasada yazılı olmasa da üç beş aydır yürütmenin gerçek başkanı belki söylemeye dili varmıyorCumhurbaşkanım, Cumhurbaşbakanı sıfatını da hak etmiş, dünya ahret kardeşim olan RTE’dir, demek istiyor olmalı. Yıllardır siyasal olayları izlerim. Bir cumhurbaşkanına bu denli bağlı bir başbakana, hatta bu hareketleriyle adeta ben değil, bu ülkeyi yöneten, ama yönetimden doğacak sorumlulukları onun adına gerektiğinde yargı veya kamuoyu önünde savunacak benim, diyen... ...bu akıl almaz tutumu devlet yönetiminde anayasanın emrettiği kurumlar arası ahenge bağlayan bir başbakana ilk kez rastlıyorum. HHH Bütçe gereği devlet kurumlarında tasarruf önlemlerine başvuracağını açıklayan Başbakan; şarkıdaki gibi “bu ne sevgi ahh!” denilecek türden hareketlerle... ...örneğin Ak, Kara, ama Kaçak Saray diye medyanın, siyasetin dilinden kurtulamayan dünya ahret kardeşinin... ...(Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne göre) Saray’ı ile ilgili israfa bir türlü karşı çıkamıyor. Örneğin bu defa Saray’ın bahçesini 1.3 milyon liralık taşlarla döşüyor RTE ve bu taşları döşeyene de 1.5 milyon lira ödüyor. Tanrının lütfu Cumhurbaşkanı’na özel beslenme rejimi uygulamaları gereği öyle çarşı pazardan alınacak yiyeceklerle değil elbet... ...Saray’ın muazzam büyük bahçesinde, doğal gıda rejimi ürünleri ve kümeslerde özel tavuk yetiştirileceğini de bir başka haberden öğreniyoruz. Herhalde iki yüz yıl yaşasın diye... HHH Ana muhalefet lideri bu arada dikkati çeken, “Diren Başbakan, Cumhurbaşkanı’na diren” tavsiyesiyle olmayacak duaya amin der gibi boşluğa sesleniyor sanki. Şu saptaması gerçek demokrasiyi özleyenlerin umutlarını kışkırtmıyor mu: “2015’te (Haziran seçimlerinde) ya dikta rejimi ya da demokrasi” diyor, elbette gönülden bu saptamaya halkımızın demokrasi diyeceğini varsayarsak ve güçlü bir olasılıkla bu temenni demokrasi lehine gerçekleşmezse zaten... Ötesi ört ki ölem! Paris suikastı hâlâ sır DİYARBAKIR Paris’te PKK’nin kurucularından “Sara” kod adlı Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’in (Şaylemez) 9 Ocak 2013’te Paris’te Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçmesine karşı suikast hâlâ çözülemedi. Zanlı Ömer Güney’in cinayetlerden önce 10 kez Türkiye’ye geldiği ortaya çıkarken MİT bağlantısı iddiaları ve soru işaretleri aydınlatılamadı. Güney’in MİT ile ilişkisi üzerine artan kamuoyu baskısıyla Türkiye’de açılan soruşturma ise gizlilik kararı verilmesiyle sınırlı kaldı. PKK’nin kurucu kadrosunda yer alan Sara kod adlı Sakine Cansız ile beraberindeki Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Söylemez (Ronahi), 9 Ocak 2013’te, Fransa’nın başkenti Paris’te PKK’ye ait Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda öldürüldü. Cinayetin, çözüm sürecinde ilk adımların atıldığı, dönemin DTK Eşbaşkanı Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ve BDP Batman Milletvekili Ay MAHMUT ORAL PKK’nin kurucu kadrosunda yer alan Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Söylemez, 9 Ocak 2013’te, Fransa’nın başkenti Paris’te öldürüldü. Olaydan 11 gün sonra gözaltına alınan Ömer Güney’in cinayetleri kim ve ne için işlediği ise aradan geçen iki yıla karşın aydınlığa kavuşturulamadı. MİT mensuplarıyla ses kaydı iddiaları, cinayetlerden önce 10 kez Türkiye’ye gidip gelmesi gibi iddialar gizemini korurken Türkiye’de açılan soruşturma için de gizlilik kararı alındı. la Akat Ata’nın İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşme yapmasından hemen sonrasına denk gelmesi uzun süre tartışma konusu oldu. Cinayetin ardından “örgüt içi infaz” iddiaları ortaya atılırken örgüt çevresi ise devlet içinde çözüm sürecini istemeyen odakları suçladı. Cinayetten 11 gün sonra 20 Ocak’ta Paris’teki bir Kürt derneğine üye olduğu belirtilen zanlı Ömer Güney gözaltına alındı. Almanya’da eşinden ayrıldıktan sonra Paris’e yerleşen, sara hastası olduğu iddia edilen Güney’in birçok telefon hattı kullanması, sahip olduğu lüks kıyafetler ve sosyal medyada milliyetçi bir profil çizmesi soru işaretleri yarattı. Güney’in cinayetlerden önce Ağustos 2012’den Aralık 2012’ye kadar en az 10 kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı ortaya çıktı. Ankara’da 5 yıldızlı otellerde kalan Güney’in son olarak cinayetten sadece 20 gün önce 1821 Aralık 2012’de Ankara’da olduğu belirlendi. Güney’in Kürt derneklerindeki üye listelerini fotoğrafladığının ortaya çıkmasının hemen ardından internete MİT mensuplarıyla Güney arasında geçtiği idida edilen bir ses kaydı düştü. Gerçek olup olmadığı tartışılan ses kayıtlarında kimlerin öldürüleceği, nasıl kaçacağı, silahın nasıl temin edileceği gibi detaylar konuşuluyor, suikasta kurban gidecekler arasında Remzi Kartal ve Sakine Cansız’ın da bulunduğu birçok kişinin adı geçiyordu. Ses kaydından hemen sonra ise Cansız’ın öldürülmesi karşılığında Güney’e 6 bin Avro ödeme yapılmasına ilişkin bir belge ortaya çıktı. Bu iddialar üzerine Türkiye’de de bir soruşturma başlatıldı ancak dos yaya gizlilik kararı verildi. Türkiye’deki soruşturmada bir gelişme sağlanamazken Paris’te dosyasına bakan antiterör yargıcı Jeanne Duye’nin evine 23 Eylül günü giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından dizüstü bilgisayarının çalınması soru işaretleri daha da artırdı. Fransız haber ajansı AFP, geçen yıl 14 Mayıs’ta adli kaynaklara dayandırarak verdiği haberde ise Güney, Almanya’dan kendisini ziyarete gelen bir arkadaşı ile yaptığı görüşmede kaçma planları yaptı. Haberde, Güney’in kaçış planı için silah ve patlayıcı madde tedarik etmeye çalıştığı kaydedildi. AFP’ye konuşan kaynaklar, “Güney’in bir silah ve patlayıcı madde yardımıyla, gerekirse emniyet güçlerini de öldürerek kaçmayı planladığını” ifade etti. nma etkinlikleri yapılacak Paris suikastıyla ilgili soru işaretleri aydınlatılamazken Cansız, Doğan ve Söylemez için 49 Ocak arasında Diyarbakır’da Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından çeşitli anma etkinlikleri yapılacak. A K OBA N İ’ DE ÇA TIŞTI OSMANİYE’DE BİR GARİP OLAY Saruhan toprağa verildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kobani’de IŞİD’e karşı savaşırken yaşamını yitiren MLKP’li “Algan Safir” kod adlı Oğuz Saruhan’ın cenazesi önceki gece Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirildi. Saruhan’ın cenazesi dün sabah Viranşehir Devlet Hastanesi’nden alınarak konvoyla memleketi Mardin’in Derik ilçesine doğru yola çıkarıldı. Saruhan için Şeyh Ahmet köyünde düzenlenen cenaze törenine Kobani’deki çatışmalarda yaşamını yitiren Suphi Nejat Ağırnaslı’nın babası Hikmet Acun, ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, ESP, HDP, DBP, MEYADER, Barış Anneleri Meclisi ve EğitimSen üyeleri katıldı. Tutuklamak için yeni suç bulduk, gelin AKIN BODUR Leyla İmret Cizre’de hendekler kapatıldı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kobani protestolarının ardından polisin başlattığı gözaltılara karşı Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2 ay önce açılan hendekler, 3 kişinin ölümü, 5 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan YDGH ile HüdaPar arasındaki silahlı çatışmaların ardından önceki gece polis tarafından iş makineleriyle kapatılmak istendi. Polis, Botaş Caddesi üzerinde kazılan hendekleri gece geç saatlerde kapatmak için harekete geçince YDGH üyeleri ile polis arasında gerginlik yaşandı. Bunun üzerine polis mahalleden çekilirken, YDGH üyeleri ve yurttaşlar ateşler yakarak sabaha kadar nöbet tuttu. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın, Şırnak Valisi Hasan İpek ile Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret’in de Cizre Kaymakamı Mahmet Şamil Horasanlı ile görüşmesinin ardından dün sabah Sur, Cudi ve Nur mahallelerindeki hendekler kapatılmaya başlandı. Belediye Başkanı İmret ve DBP Cizre İlçe Başkanı Ali Gün, Nur Mahallesi’ne giderek yurttaşlarla görüştü ve çalışmaları yerinde takip etti. Başkan İmret, “Bizler belediye olarak elbette sokakların ve caddelerin kapatılmasını istemiyoruz. Ama son dönemlerde Kobani eylemleri sonrası başlatılan gözaltı ve tutuklama furyasına karşı halk ve gençler hendekleri açmış. Bizler halkın istemediği hiçbir şeyi yapmacağız. Devlet ve hükümet gözaltı ve tutuklamaları durdurursa bu konuda halkı ikna ederse, bizler hendekleri kapatacağız” dedi. Batman’da önceki gece Hürriyet Mahallesi’nde toplanan yüzü kapalı göstericiler Dostlar Caddesi’ni trafiğe kapatarak ateş yakan grup, olay yerine gelen güvenlik güçlerine molotofkokteyli ve taşla saldırdı. Polis, yüzü kapalı gruba tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Erzincan’da da “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 27 öğrenci gözaltına alındı. Gezi’de sivil zabıta terörü nİstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı’nda sivil giyimli elleri sopalı zabıta ekiplerinin, seyyar satıcılara müdahale etmesi üzerine iki grup arasında kavga çıktı. Kavgayı ayırmakta güçlük çeken polis ekipleri tarafından bir seyyar satıcı gözaltına alındı. Zabıta ekipleri ise polisler geldikten sonra olay yerinden hızla uzaklaştı. Sopaların kullanıldığı kavgayı vatandaşlar polise ihbar etti. Kavgayı ayırırken cop kullanan polis memurları, yüzünden kanlar akan bir seyyar satıcıyı gözaltına aldılar. Yere yatırılarak gözaltına alınmak istenen bir kişi ise fenalık geçirdi. Olayı görüntülemek isteyen gazeteciler, polis ekiplerince engellendi. Bu sırada, sivil zabıta ekipleri hızla olay yerinden uzaklaştı. Gezi Parkı’nda seyyar çaycılık yapan Orhan Tandır, “Yıllardan beri burada seyyar çaycılık yapıyorum. 2030 tane eli sopalı sivil zabıta ekibi geldi. Tezgâhını kaldır deyip bize küfrettiler. Daha önceden hiç uyarı yapmadan eli sopalı insanlar saldırıyor. Bunların kim oldukları belli değil. Sivil elbiseliler. Burada polis olmasa bizi öldürüyorlardı” dedi. Bağrıyanık da İmralı’ya gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çözüm süreci kapsamında HDP heyetinin 2015 yılındaki ilk İmralı ziyareti bugün yapılacak. HDP heyetinin bugünkü ziyaretine daha önceki görüşmelerde adaya gitmesine vize çıkmayan Demokratik Özgür Kadın Hareketi üyesi Ceylan Bağrıyanık da katılacak. Çözüm süreci kapsamında HDP heyetinin açıklanan en son ziyareti 17 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşmişti. Söz konusu ziyaretin ardından Kandil’de KCK yöneticileriyle müzakere yöntemi ve başlıkları konusunda kapsamlı bir toplantı yapan HDP heyeti bugün İmralı’ya gidecek. HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle’den oluşan HDP İmralı heyetine daha önce adaya gidişine hükümetin izin vermediği Ceylan Bağrıyanık da eş lik edecek. Böylece HDP ilk kez beş kişiden oluşan bir heyetle İmralı’ya gidecek. Hükümet kanadında Bağrıyanık ismi üzerinde bazı rahatsızlıklar olduğu kamuoyuna yansırken bu gerekçesiyle HDP heyetinin genişlediği dönemde yapılan ziyaretlere katılmasına izin verilmemişti. HDP heyetinin İmralı ziyaretinde hükümet ile yapılan toplantılarda uzlaşıya varılan müzakere yöntemi ve başlıklar ile Cizre’de meydana gelen olayların gündeme gelmesi bekleniyor. Sevmiş için tahliye talebi n HAKKARİ (DHA) Hakkari’de 9 yıl önce yapılan yapılan operasyonlarda “Örgüte yardım ve yataklık” suçlarından tutuklanan ve mahkemece iki kez ömür boyu hapis cezasına çarptırılan evli 5 çocuk babası Gıyasettin Sevmiş’in ailesi İHD Hakkâri Şubesine başvurdu. Sultan Sevmiş, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eşinin 3 yıldır winson hastası olduğunu ve durumunun gittikçe kötüye gittiğini söyledi. Geçen yıl Adalet Bakanlığı’na başvurarak tahliye talebinde bulunduklarını belirten Sevmiş, bir sonuç alamadıklarını söyledi. İHD Hakkâri Şube Başkanı İsmail Akbulut da, cezaevlerinde 228’i ağır toplam 578 hasta tutuklu ve hükümlünün bulunduğunu vurgulayarak “Cezaevlerinden artık insanların tabutları gelmesin” dedi. İhbar üzerine polis alarma geçerken kent merkezinde bir araç incelemeye alındı Adana’da bomba yüklü araç alarmı ADANA (DHA) Adana’da içinde patlayıcı madde ve silah bulunduğu yönünde ihbar yapılan araç, polisi alarma geçirdi. Kent merkezinde durdurulan araç, incelenmek üzere emniyete götürüldü. Adana’ya patlayıcı ve silah yüklü bir aracın giriş yapacağı yönünde ihbar alan polis, kent genelinde yol araması yaptı. Akşam saatlerinde otomobilin Ceyhan ilçesinden kent merkezine doğru geldiği bilgisine ulaşan polis, aracın geçme ihtimali olan güzergâh üzerinde çalışmalara başladı. Polis, şüpheli aracı Turhan Cemal Beriker Bulvarı Havaalanı Kavşağı’nda durdurdu. Çevre güvenliğini alan ekipler, vatandaşları ve araçları uzaklaştırırken, olay yerine çok sayıda bomba imha uzmanı geldi. Olay yerine sinyal kesici yerleştiren bomba imha uzmanları, yaklaşık 30 dakika boyunca aracı aradı. Daha sonra otomobil ile içerisindeki bulunan ve kimliği açıklanmayan 2 şüpheli ifadeleri alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polis, olayla ilgili soruşturmaya çok yönlü olarak devam ediyor. İSKENDERUN Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde yılbaşı gecesi alkollü olarak polisin yanına giden üniversite öğrencisi 24 yaşındaki Halit Meşe önce “görevli memura hakaret” suçundan tutuklandı. Ancak Meşe, 3 saat sonra tahliye edilip “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla yeniden tutuklandı. Avukat Ahmet Yılmaz, bir kişinin aynı olay nedeniyle iki kez tutuklanamayacağını belirterek Osmaniye Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi 24 yaşındaki Halit Meşe, iddiaya göre yılbaşı gecesi alkol aldıktan sonra Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde polis merkezine giderek görevli polislere “Bana çay ısmarlar mısınız?” diye sordu. “Alkollüsün, hadi evine git. Burada çay yok” demesi üzerine iddaya göre Meşe ve polisler arasında tartışma çıktı. Meşe, “görevli memura hakaret” iddiasıyla gözaltına alındı. Sağlık kontrolü için hastaneye götürülen Meşe’nin “Beni tutuklayacak mısınız?” diye sorması üzerine polisler “evet” yanıtını verince Meşe’nin Cumhurbaşkanına küfür ettiği iddia edilip polis tutanağına geçirildi. Meşe, çıkarıldığı nöbetçi mahkamede “görevli memura hakaret” suçundan tutuklandı. Ancak 3 saat sonra Meşe’nin avukatı Ahmet Yılmaz’ı arayan yetkililer savcılığın Meşe hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan tutuklama istediğini belirtti. Bir kişinin aynı olaya ilgili 2 kez tutuklanamayacağını belirten avukat Yılmaz, “Müvekkilimin tutuklandıktan 3 saat sonra ise mahkemeden aradılar ve ‘Savcılık cumhurbaşkanına hakaretten de tutuklama istemiş. Cumhurbaşkanına hakaretten ifadesini almak istiyoruz’ denildi. Ben de ‘bir kişiye aynı olayla ilgili iki tutuklama olmaz’ diyerek itiraz ettim. Bunun üzerine ‘Müvekkilinizi polise hakaretten tahliye ediyoruz’ dediler. Müvekili Halit Meşe, polise hakaretten tahliye edilip, Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı. Müvekkilim üniversite öğrencisi, adresi belli ve kaçma şüphesi yok. Bu tutuklamaya karşı Osmaniye Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettik” diye konuştu. Avukat Yılmaz, müvekkilinin alkollü olduğunu, olayla ilgili hiçbirşey hatırlamadığını söyledi. C M Y B Fotoğraflar: AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle