19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 2015 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Katledilişinin 22. yılında Uğur Mumcu, yurdun dört yanında özlemle anıldı 22 asır geçse de Haber Merkezi Bombalı suikast sonucu katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, ölümünün 22. yılında yurdun dört tarafında düzenlenen dinleti, belgesel ve söyleşilerle özlemle anıldı. l İSTANBUL Bakırköy ve Kadıköy’de çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde yapılan anma etkinliğinde Uğur Mumcu’nun hayatını anlatan video gösterimi, Nuri Kurtcebe’nin çizgileriyle Sercan Yener ve Zeyno Eracar ile Murat Şenol’un şiir dinletisi, şef Mutlu Ödemiş yönetiminde Ruhi Su Dostlar Korosu ve Erdal Bayrakoğlu konseri yapıldı. Anma etkinliğine Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, l Şerafettin Atalay mezarı başında anıldı 44 yıllık meçhul MEHMET MENEKŞE faili Ödüllü gece Derneği (ÇGD) Eskişehir Şubesi’nin geleneksel Uğur Mumcu Ödülleri sahiplerini buldu. Törende 2015 Uğur Mumcu “Medya” ödülleri Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer (üstte), Hürriyet gazetesi yazarı Melis Alphan, Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Fox TV sunucusu Fatih Portakal’a verildi. Çakırözer ödülünü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın elinden aldı. Gazetemiz çizeri Kamil Masaracı ise “Aydınlama Ödülü”ne değer görüldü. Ali İsmail Korkmaz davasının avukatları da gecede “Hukuk Savaşçısı” ödülünü aldı. Geceye Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi de katkı verdi. siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri temsilcileri, muhtarlar ve salonu tamamen dolduran yaklaşık 1500 yurttaş katıldı. CHP Kadıköy ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen anmaya, CHP milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve çok sayıda yurttaş katıldı. Grup ellerindeki meşalelerle Kadıköy’deki Boğa Heykeli’ne dek yürüdü. l İZMİR Büyükşehir Belediyesi tarafından Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde etkinlik düzenlendi. Etkinliğe katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, AKUT Kurucu Genel Başkanı Nasuh Mahruki, Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Türkiye Merkezi Başkanı Üstün Akmen, Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay katılımcılara seslendi. Haluk Işık’ın metin yazarlığı ve yönetmenliğindeki programın sunuculuğunu Altuğ Dilmaç ve Kıvılcım Erdem Karadayı üstlendi. Sinema ve tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer de seslendirdiği şiir ve metinlerle izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Gece, TOBAV Çocuk Korosu’nun da eşlik ettiği şarkılarla sona erdi. Programın finalindeki “Uğurlar Olsun” ve “Güzel Günler Göreceğiz” isimli şarkıları, salonu dolduran izleyiciler sanatçılarla birlikte seslendirdi. Konak Belediyesi unutmadı Gençler Bakırköy Belediyesi l ESKİŞEHİR Çağdaş Gazeteciler l AMASYA Gümüşhacıköy ilçesinde CHP ilçe gençlik kollarının öncülüğünde Cumhuriyet Meydanı’ndan Adatepe Mahallesi’ndeki Uğur Mumcu Parkı’na meşaleli yürüyüş yapıldı. Anma etkinliğine CHP Gümüşhacıköy, Merzifon ilçe başkanları ile gençlik kolları ve yüzlerce yurttaş katıldı. CHP’li gençler “Vurulduk ey halkım unutma bizi”, “Unutmadık unutmayacağız” yazılı pankart taşırken bir genç “22 yıl değil 22 asır geçse de unutturmayacağız” yazılı döviz taşıdı. ve Urla Belediyesi de Mumcu için anma etkinliği düzenledi. l ÇORUM Eğitimİş, Mumcu için bir anma töreni düzenledi. Çorum Devlet Tiyatrosu Salonu’nda yapılan anma programına Birleşik Kamuİş Başkanı Hasan Kütük, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve Çorum Milletvekili Tufan Köse, konuşmacı olarak katıldı. Eğitimİş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, karanlık güçler tarafından katledilen Uğur Mumcu’nun aydınlattığı yolda yürümeye devam edeceklerini söyledi. Köse de, Mumcu’yu aydınlık yüzlere düşman kesimlerin katlettiğini söyledi. Etkinlik daha sonra müzik dinletisi ve Mumcu belgeseli ile sona erdi. AMASYA Yüzevler Mahallesi’ndeki evinin önünde kafasına bir kurşun sıkılarak katledilerek faili meçhul cinayete kurban giden Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Yönetim Kurulu üyesi ve Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay, katledilişinin 44. yılında Memüdede Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Anma etkinliğine eski Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Başkanı Ali Şimşek, eski TİP Amasya İl Başkanı Abidin Koç, Şerafettin Atalay’ın kardeşleri Mustafa, Yavuz, Abdurrahman Atalay, yeğeni Şerafettin Can Atalay, Milletvekillerini İzleme Komitesi Türkiye Temsilcisi Mustafa Durna, Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Sedar Gül, eski Giresun TİP İl Başkanı Şansal Dikmen, tiyatro sanatçısı Tonguç Oksal ve dava arkadaşları katıldı. Anma etkinliğine katılanlar Atalay’ın mezarına karanfil bıraktı. Çise Atalay, Mithat Genç, Şansal Dikmen ve Şerafettin Atalay’ın adını taşıyan yeğeni avukat Şerafettin Can Atalay birer konuşma yaptı. Şerafettin Atalay’ın katledilişinin Türkiye tarihindeki ilk siyasi faili meçhul cinayetlerden olduğunu belirten eski Giresun TİP İl Başkanı Şansal Dikmen, “Alnında sosyalist mücadelenin yıldızı parlıyordu ve katillerin amacı bu yıldızı söndürmekti” dedi. Şerafettin Atalay’ın katledilişinden altı yıl sonra doğan yeğeni Şerafettin Can Atalay da şu görüşlere yer verdi: “Daha dün öldürdükleri Berkin’in, Ahmet Atakan’ın, Medeni Yıldırım’ın katilleri ortada yokken Cizre’de el kadar çocuklar öldürüldü. Onların katillerin de ortaya çıkarmamak için neler yapacaklarını, Şerafettin Atalay’ın öldürülmesinden biliyoruz.” Araştırmacı Gazetecilik Bitti mi? Ertuğrul Özkök’ün başlattığı bir tartışmadan kalma bir iddiadır bu. 3 Ocak 2004’te yazdığı bir makalede genç gazeteciler için rol modellerinin değişmesi gerektiğini savunan Özkök, Abdi İpekçi ile Uğur Mumcu’nun müzede hak ettikleri yere gönderilmeleri gerektiğini öne sürmüştü. Yazıda araştırmacı gazeteciliğin bittiğini söylemiyordu ama verdiği iki örnekle hedeflediği buydu. Sürdürdüğü “sitcom gazeteciliği” övgüleriyle medyada istediği değişikliğin ne tür bir değişiklik olduğunu anlatmayı başarmıştı. Tartışma da bu doğrultuda gelişti. Araştırmacı gazeteciliğin ortadan kaybolması ile yerini alacak olan pop habercilik zaten pek çok gazete ve gazete patronu tarafından yeğleniyordu. Türkiye’de postmodernizmin, liberal bireyciliğin etkilerini her alanda gösterdiği bu yıllarda basının kendisini bu rüzgârdan kurtarması da epeyce zordu. Gerçeklerden kaçma eğiliminin bu eğlenceli sığınağı hâlâ revaçtadır. Mumcu’nun ölüm yıldönümünde bir araya geldiğimiz genç gazeteciler, gazeteci adayları bu tartışmayı hatırlattılar; araştırmacı gazeteciliğin gerçekten bitip bitmediğini, gazetecilerin artık uzun boylu araştırmalara girmeden masa başında haber yazmayı seçip seçmediğini sordular. Araştırmacı gazeteciliğin ölmediğini, ölmeyeceğini savunanlar esas olarak Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu’nun tanımının hâlâ geçerli olduğu kanısındadırlar. Şöyledir: “Araştırmacı gazetecilik, kamu yararı adına ihmal, haksızlık ve yolsuzlukların ortaya çıkarılmasını sağlayan, sosyal veya politik güç, iktidar odaklarının engellemelerine karşı yapılan bir gazetecilik türüdür.” Bu güzel özet tanıma eklenecek bir şey yok aslında, yineleyelim: Araştırmacı gazeteci kaynaklara ulaşmak için çaba harcamaktan kaçınmayan, bir tehlike söz konusuysa onu göğüsleyebilen gazetecidir. Günümüzde yolsuzlukların bilgi kirliliği içinde saklandığını, bu kirliliğin doğrudan yolsuzluk yapanlar ve onlara destek verenler tarafından bilinçli bir şekilde yaratıldığını, her türlü koruma kalkanının, yasakların işlediğini de unutmamalı. Yaşadığımız günler, gördüğümüz, duyduğumuz, izlediğimiz olaylar araştırmacı gazeteciliğin geçerliliğini yitirmek bir yana daha da gerekli ve geçerli olduğunu gösteriyor. Eğer yolsuzluklar, ihmaller, haksızlıklar, hukuksuzluklar alıp başını gitmişse, egemen güç sahipleri, siyasette köşe başlarını tutanlar, nüfuz ilişkilerinden yararlananlar, ihalelerin her türlü soruşturmadan korunmasını sağlayan yasal ya da yasadışı düzenlemeler her alanı sarmışsa, gazeteciye düşen görev, her neredeyse, nasılsa, kim yapıyorsa, nasıl yapıyorsa, hangi koşullarda ve ne zaman yapıyorsa ortaya çıkarmak, belgelemek değil mi? Üstelik gazeteci bulgularını iddia olarak ortada bırakmamak sorumluluğunu da taşır. Savunmayı almak için uğraşır, çaba gösterir, yol teper okura da, ulaştığı sonucu, gerçeği anlaşılır bir şekilde sunmak gibi bir görevi de var. Gelişen teknoloji nedeniyle bilgiye ulaşmanın kolaylaştığını savunanlar ise fena halde yanılıyorlar. Google haberciliği bilgi kirliliğinin içinde kaybolup gider. Araştırmacı gazeteci olmak isteyen, iletişim teknolojilerindeki gelişmenin işini kolaylaştırdığı kanısından kendini kurtarmalı, bu kanallardan elde ettiği “bilgi”ye güvenmemeli, canlı bilgi kaynaklarına ulaşmaktan hiçbir koşulda vazgeçmemelidir. Neyse ki pop habercilik, yolsuzluksiyaset ilişkisinin ayyuka çıktığı bugünlerde eskisi kadar esip gürlemiyor; araştırmacı gazeteciliğin örneklerini veren genç gazeteciler de ustalarının bıraktığı yoldan ilerlemeyi sürdürüyorlar. Sayıları az olabilir, ama artacaktır. Okurlardan kısa kısa 15 Aralık 2014 günü, Okur Temsilcisi köşenizde bu konuyu açıklığa kavuşturmuştunuz. 20 Ocak 2015 tarihli gazetenin 14. Kültür sayfasında, Mehmet Keskin “Yaşamın sürecek eserin yaşadıkça” başlıklı haberine; “Türkiye’nin ilk kültür bakanı, şair ve çevirmen Talât Sait Halman” yazarak başlamış. Anlaşılan Mehmet Keskin “Okur Temsilcisi” köşesini okumamış. Saygılarımla... Hakkı Bilen Bir tartışma Değerli Doğan Kuban geçen günlerde sokakta başıboş dolaşan köpeklerin yarattığı tehlikelerle ilgili bir yazı yazmıştı. Yazısının çok iyi anlaşıldığı kanısında değilim; hayvan hakları savunucularından, okurlarımızdan gelen tepkiler de bunu gösterdi. Kuban, yazısında denetimsizlikten ve bunun yarattığı tehlikelerden söz ediyordu. Okurlarımız ise yazıda köpeklerin öldürülmeleri gerektiğinin savunulduğu kanısına varmışlardı. Gelen iletilerde bu yanlış anlamaya dayalı ama düzeyli eleştirilerin yanı sıra öfkeli, öfkesini sözcüklere yansıtan iletiler de vardı. Kuban Hoca tartışmayla ilgili bir açıklama yaptı, konuya açıklık getirdi: “Medya ile ilişkim dolaylı. ‘Köpekler Yasa Dinlemez’ adlı makaleye ilişkin tartışmaları bana okudular. Ben köpeklerle ilgili değil, kent sokağında özgür dolaşan köpekle ilgili bir kent olgusu üzerinde doğrudan gözleme dayalı olayları anlattım. Bu durumun içerdiği sayısız soruna yanıt vermeden bana küfür bile eden birileri varsa buna yanıtım yok. Fakat insanlara küfretmekten zevk alanların köpek sevebilmeleri olanağı da yok. Başka görevleri olabilir. Daha ciddi konuşanlara anımsatılacak bir iki şey var: Kimsesiz köpekler barınaklarda toplanır. Ve bakılır. Ve kontrol edilir, sokaklara bırakılmaz. Köpekle insanın kent sokağını ortak kullanmaları bir uygarlık gösterisi değil. Bu ülkede orman ve ağaç katliamı var. Su katliamı var. İnsan ve özellikle kadın katliamı var. Hepsinin üzerinde hayvanları ile birlikte doğa katliamı var. Bir de kent yaşamı katliamı var.” Yanlışta ısrar iyi değil Jolie Ezidileri ziyaret etti Haber Merkezi Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie, Irak’ın Duhok ilinde geniş güvenlik önlemleri altında kampta kalan Ezidileri ziyaret ederek, durumlarını yerinde gördü. BM’nin Ezidi sığınmacılar için kurduğu Hanke Çadır Kampı’nda Jolie, IŞİD’in mağdur ettiği kamp sakinlerinin durumları hakkında bilgi aldı. BM ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden de yetkililerin eşlik ettiği Jolie’nin ziyaretine, Ezidi sığınmacılar büyük bir ilgi gösterdi. İPad uygulamanız Gazetenin online abonesiyim ve diğer gazeteleri rahatça okuduğum gibi Cumhuriyet’i de artık iPad’den okumak istiyorum. Ancak iPad uygulamanızda yazılar okunacak büyüklüğe getirilemediği için sadece başlıklara bakabiliyorum. Bir çözüm bulacağınızı umuyorum. Selamlar... Serpil Yıldırım TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Kapaklı İlçesi’nde Yaşar Ulukaya, 2 çocuk annesi eşi Saniye ile bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. İddiaya göre sabaha karşı yataktan kalkan Yaşar Ulukaya, ekmek bıçağı ile döndüğü yatak odasında uyuyan eşi Saniye Ulukaya’nın ağzını eliyle kapattıktan sonra 4 bıçak darbesiyle öldürdü. Olayın ardından evden ayrılan Yaşar Ulukaya, bir süre sonra Kapaklı İlçe Jandarma Komutanlığı’na giderek teslim oldu. Ulukaya, “Kasten adam öldürmek” suçundan tutuklandı. Ulukaya çiftinin, 16 yıllık evli ve 2 çocuklarının olduğu bildirildi. Yine koca dehşeti Yazıların devamı Gazetemizin Güncel ve Gündem köşeleri, genelde ilk olarak okunan yazılardır. Her iki yazının başlangıcı okunduktan sonra devam ettiği sayfaya geçilir. Ancak, o sayfaya geçmek epeyce yorucudur. İncecik sayfaları, aradaki tek yaprakla birlikte, katlamak hayli zordur. Bu zorluk bir tarafa, bu sürede yazıların ilk paragrafı unutulmakta yeniden başa dönülmektedir. (Bu durumun kişisel olmadığını düşünüyorum. Gazete kâğıdının gramajı ve tek yaprak hakkındaki görüşlerimi ayrı bir yazıda belirteceğim.) Bu girişten sonra, bu köşelerin başlıkları ve ilk paragraflarının, devam eden sayfaya aynen geçirilmesini öneriyorum. Nitekim haber yazılarının birinci sayfadaki bölümü devam eden sayfada da yinelenmektedir, aynı uygulamanın bu köşeler için de uygulanabileceği kanısındayım. Saygılarımla... Ali Niyazi Öz Zencefille zerdaçal karışınca 20 Ocak tarihli Web sayfasında zerdeçal ile ilgili haberinizde zencefil fotoğrafı var. Kolay gelsin. Gökhan Vural Fotoğraftaki bitki zencefildir, zerdaçal değildir. Saygılarımla İlkay Zihni Cıralı Akupunktur ve bitkisel ilaç uzmanı ADANA (Cumhuriyet) Merkez Yüreğir ilçesi Yeşil Bağlar Caddesi üzerinde dün akşam düğünü olan İbrahim Aşan ve yakınları kız evine gidip gelini de alarak uzun konvoyla tura çıktı. Yeşil Bağlar Caddesi üzerine geldiği sırada, iddiaya göre konvoydan havaya ateş açıldı. Bu sırada atılan kurşunlardan biri, konvoyda bulunan minibüsteki Ahmet Vadi’nin göğsüne isabet etti. Vadi, kurtarılamadı. Maganda kurşunu can aldı Haber Merkezi Uludağ’da kızak ile kayan 8 yaşındaki Elif Uymuşlar ikinci bölgede dengesini kaybedip dere yatağına düştü. Ağır yaralanan ve şuuru kapalı olan Elif Uymuşlar, ambulans helikopteri ile kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kızı Elif ile birlikte kızakla kayan anne Ceyda Uymuşlar da yaralandı. Uludağ’da kızaktan ölüme ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Eyyübiye Mahallesi’nde dün daha önceden kız alıp verme konusunda husumet bulunan Bal ile Dilek ailelerinin fertlerinin tartışması kavgaya dönüştü. Av tüfeği, taş ve sopaların kullanıldığı kavga, polisin müdahalesi ile sonlandırılırken 13 kişi yaralandı. İki aile birbirine girdi: 13 yaralı C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle