28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2015 PAZAR 10 EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr Merkez’de ters düştüler Ali Babacan faiz indirimi ve Merkez Bankası’nın özerkliği konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ters düştü. Babacan’a göre faizlerde kuvvetli aşağı düşüş var. Babacan: 12 yılda Merkez ile ilgili “şöyle yapsın böyle yapsın” demedim. Ekonomi Servisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün yaptığı açıklamada dünyada herkes faiz indirirken Merkez Bankası’nın hâlâ aynı noktada durarak faizleri indirmediğini savunmuştu ancak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan aksi yönde açıklama geldi. AA Editör Masası’na konuşan Babacan, enflasyondaki düşüşe paralel olarak faizlerin de düştüğünü, enflasyon indikçe enflasyon artı risk primi olarak oluşan faizlerin daha da aşağı inebileceğini belirtti. Babacan, “Bu rakamlar iyi mi derseniz daha da düşmesini arzu ederiz. Daha da düşük nominal faiz, reel faiz ekonomimiz açısından önemlidir” dedi. Babacan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının önemiyle ilgili Erdoğan’a cevap niteliğinde açıklamalarda bulundu. Babacan “Benim 12 yıldır Merkez Bankası ile ilgili ‘Şöyle yapsın, böyle yapsın’ gibi bir ifadem olmadı. Bunun mutlaka ruhuna da dikkat etmek lazım. Para Politikası Kurulumuz bütün bu gelişmeleri eminim ki dikkate alır, değerlendirmelerini yapar, karar günü geldiği zaman da kararını açıklar” diye konuştu. Babacan ayrıca, Merkez Bankası’nın faiz politikalarıyla ilgili olarak kurumun piyasa gelişmelerini çok yakından izlediğini ve bütün görüşleri de dinleyerek dikkate aldığını belirtti. Piyasada faiz oranlarının son aylarda olumlu bir eğilim sergilediğini dile getiren Babacan, düşüş eğilminin oldukça belirgin olduğunu kaydetti. Babacan, Hazine’nin borçlanma faizinin her vadede yüzde 8’in altına düştüğünü, bankalardaki mevduat faizi ortalamasının yüzde 9.45, ticari kredi ortalamasının yüzde 10.5, KOBİ kredilerinin de yüzde 12.5 seviyesinde bulunduğunu söyledi. Bu oranların 36 ay önce çok daha yüksek seviyelerde olduğuna işaret eden Babacan, “Kuvvetli bir aşağı düşüş söz konusu” dedi. İçtenlik Tutarlılık Şeref, onur, vicdan, dürüstlük, özveri, mertlik, dik duruş, ülke sevgisi, kul hakkı, çok sık kullandığımız sözcükler, kavramlar. Mevlana’nın özlü sözü “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” dilimize persenk. Genel olarak davranışlarımız, yaşantımız bu sözcüklerle, kavramlarla tutarlı mı? Yaşamda daha çok gözlenen, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü’nün, fahri doktora töreninde Sayın RTE’nin eline doğru eğilerek yaptığı atağı görüntüleyen fotoğraf karesidir. Kavramlar soyut, çizim, görüntüleme, alegori yoluyla anlatım bazen zor bazen de kolay. Özveri, onur, şeref, vicdan, dürüstlük gibi erdem ve artamları sembolik olarak ülkeden alınan fotoğraf kareleriyle açıklama, göz önünde canlandırma çok zor. Buna karşı yalakalık, riyakârlık, gammazlık, egoistlik, ikiyüzlülük, kişiliksizlik, çıkarcılık gibi sözcükleri göz önünde canlandırmaya, fotoğraf kareleriyle açıklamaya çalışmak kolay. Ülkede örnek bol; olsa olsa resim, fotoğraf karesi seçiminde zorlanan olur. Türkiye’de çeşitli amaçlarla iç ve dış odaklarca gereğinde kullanılmak üzere şişirilmiş kazip şöhret, medyada, bürokraside, üniversitelerde, politikada, iş yaşamında hatta sanatçı olarak yaftalananlar arasında örnek çok; zorlanma tipik örneği bulmada olabilir. Medyada kişiler tanıtılırken etkiyi, ilgiyi artırmak için kişinin bulunduğu orunlar, taşıdığı unvanlar, aldığı ödüller açıklanıyor. Kişiler erdemlere, artamlara, niteliklere sahip oldukları için belli orunlara getirilmiyor sıfatlar, unvanlar verilmiyor. Bilakis niteliksizliği, kişiliksizliği, yalakalığı bazı çevrelerce ilişkileri nedeniyle gerektiğinde kullanılmak üzere tercih ediliyor ve kullanılıyor. Mallar üzerine yanıltıcı etiket koymak suç, insanlar üzerinde yanıltıcı etiketler ise yaygın ve mubah. Ziya Paşa’nın dediği gibi insanlar yandaş yalakalığı ile lafla değil yaptıkları işlerle, özverili davranışlarıyla topluma katkılarıyla değerlendirilmelidir. Laflar içten olmayınca uygulamada, davranışlarda da tutarlılık sağlanamıyor. İçtenliksizlik, tutarsızlık yalnız ülkemize özgü değil. Dünyada değişik şekil ve ölçüde de olsa yaygın. Uluslararası kuruluşlarda, anlaşmalarda, yayımlanan beyannamelerde genelde “ırk, renk, din, dil, cinsiyet ayrımı yapılmayacağı” yazılır. Uygulama, bu ilkeye uygun mu? Bu bağlamda hep çifte standarttan yakınılır. Yaşamda üstü açık veya kapalı genelde ayrımcılık yapılır. Paris katliamına gösterilen tepkide de tutarsızlığı, içtenliksizliği, çelişkiyi gözlemledik. Çoğu lider (hepsi dense de abartılı olmaz), sırf görüntü vermek, insancıl olduğu, ayrımcılığa karşı olduğu izlenimini uyandırmak için yürüyüşe katıldı. Belki de katılmama halinde eleştiri alacağından da çekindi. Ama ile yoruma başlayanlar, Batı’yı çifte standartla suçlayanlar da insanlık dışı olaydan yararlanarak, bazı çevrelere ileti vermeye, siyasal çıkar sağlamaya yöneldi. Bunu da fırsat bilip fırsatı kaçırmadılar. İnsanlık tarihinin on binlerce yılının, insanın gelişmesinin incelemesini antropologlara bırakalım. Günümüzde medeniyetler çatışması altında gizlenen çıkar çatışması ise insanlık tarihine göre çok yeni ve doğal da değil. Kişiler, politikacılar hatta din adamları, çeşitli çevreler laf olarak ayrımcılığa karşı çıkıyorlar ama kendi çıkar hesapları ile her alanda ayrımcılığı da körüklüyor, ayrım yapıyorlar. Kınanacak olan bu tutarsızlık, içtenliksizlik, sahte davranışlardır. Toplumlar, kişisel çıkar beklentileriyle insanlar arasında tutumlarıyla, politikalarıyla ayrım yapanları kınamalı, takbih etmelidir. KI S A . . . KI SA . . . * Fitch Ratings, Yunanistan’ın yabancı ve yerli para cinsinden uzun vadeli kredi notlarının görünümünü ‘durağandan’, ‘negatife’ revize ederken kredi notunu teyit etti. Fitch’e göre mevcut yüksek siyasi belirsizlik Yunanistan’ın kredibilitesine ilişkin riskleri artırırken, kamu finansmanı ve piyasalara yeniden açılım olasılığı aylarca ertelenebilir. 25 Ocak’ta yapılacak olan genel seçimler Yunanistan’ın politika yapımının yönünü daha da belirsiz kıldı. Politik kilitlenme finansman zorluklarını artırarak resesyona dönüş riskini yükseltebilir. * Fitch Ratings, Almanya’nın ‘AAA’ olan ülke kredi notunu ve ‘durağan’ olan not görünümünü teyit ettiğini açıkladı. * Ekonomi Bakanlığı’ndan, ileri teknolojiye sahip, yurtdışında yerleşik şirketlerin satın alınmasında firmalara 3 milyon dolara kadar destek verileceğini bildirildi. * Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gıda Kontrol Laboratuvar müdürlüklerinde 2013’e ait yurtiçi resmi gıda denetimi amaçlı 53 bin 25 adet numunenin analiz edildiğini, bu numunelerden 4 bin 394 adedinin sonucunun olumsuz çıktığını bildirdi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle