19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 OCAK 2015 PAZARTESİ 8 DIŞ HABERLER [email protected] Charlie Hebdo katliamının sorumlusu radikal İslamcı terörü Paris’te milyonlar lanetledi, ifade özgürlüğüne sahip çıkıldı İnsanlık özgürlük için tek yürek P DUYGU GÜVENÇ PARİS Fransa başkenti Paris, dün modern tarihinin en büyük gösterisine tanıklık etti. Geçen hafta ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo’yu basarak 12 ünlü yazar ve çizeri katleden, koordineli olarak bir Yahudi marketindeki 4 insanın canını alan kanlı rehine saldırısını düzenleyen zihniyeti kınamak ve her şart ve koşulda ifade örgürlüğünü savunmak için milyonlar tek yürek oldu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın evsahipliğinde 40’dan fazla ülkenin liderinin katıldığı tarihi yürüyüşe, ırk, din ve mezhep ayrımı olmaksızın 2 milyona yakın insan katıldı. Resmi rakamlara göre Fransa çapında 3.7 milyon sokaktaydı. Öyle ki, Paris’in ünlü Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayıp iki rota halinde Ulus Meydanı’nda sona eren yürüyüş için “emsalsiz” diyen Fransa İçişleri Bakanlığı “kesin sayı vermenin imkansız olduğunu” söyledi. Kimi yorumcular yürüyüşü Fransa’nın Nazi işgalinden kurtuluşu sonrasındakilerden bile kalabalık olduğunu belirtti Hollande, yürüyüşü “Bugün Paris dünyanın başkentidir. Bütün ülke ayağa kalkacak ve en iyi yanını gösterecek” sözleriyle başladı. Konuk liderlerle kurbanlar anısına 1 dakikalık saygı duruşunun ardından kortej yola koyuldu. Kana bulanmış Charlie Hebdo ofisinin yanından geçen yürüyüşte Hollande’ın solunda Almanya Başbakanı Angela Merkel, sağında Fransa’nın radikal İslam’la mücadelesine destek verdiği Mali Başkanı İbrahim Boubacak Keita yürüdü. Charlie Hebdo ve markette Müslüman ve Yahudiler hayatını yitirmişken, ön saflarda yanyana olmasalar da Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile İsrail Başşbakanı Binyamin Netanyahu de yer aldı. aris’teki Cumhuriyet Meydanı hınca hınç doldu. Yüz binlerce insan ‘Ben Charlie’yim’ sloganları ve dövizleriyle Ulus Meydanı’na yürüdü. Fransız Müslümanları da yürüyüşte yerlerini aldı. Kortejin yakınından geçtiği Charlie Hebdo mizah dergisinin merkezinin önü anma yerine döndü. Başkanı Donald Tusk dahil 56 lider katıldı. Liderler siyah otobüslerle meydana taşındı. Otoriter eğilimleri yüzünden eleştirilenleri de vardı, demokrasiyi keşfedenlerin liderleri de... Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra Suudi Arabistan, Fas, Ürdün, Kosova, Arnavutluk, Bosna Hersek’ten liderler ve yetkililer de kortejde yerlerini aldı. Yüz binler “Ben Charlie’yim” ve “Özgürlük” sloganı ve alkışlarla sokakları inletti. Cumhuriyet Meydanı’nda adım atılacak yer kalmadı. İnsanlar usanmadan, milim milim ilerleyerek kilometrelerce yürüdü. Ara ara alkış tutarlarken, Fransız milli marşı La Marsaillaise’yi de söyleyenlere de rastlandı. Ama yürüyüşte Tunuslular, Cezayirliler, Türkler, Amerikalılar, kısaca her milletten insanlar vardı. Meydanda Türk ve Kürt bayrağı gibi pek çok ülkenin bayrağı da taşındı. Faslı Chafia Geumri hissiyatını, “Herkesin istediği gibi yaşaması için buradayım. Özgürlükler için buradayım” sözleriyle aktarırken, bir Amerikalı “Yaptığınız işe yaramadı demek için buradayım” diyordu. “Bu bizim daha çok Vietnam Savaşı’ndaki yürüyüşümüze benziyor. Birlik ve değerlerimize bağlılığımızı gösteriyor. Bizim ülkemizde hoşgörü vardır, özgürlük vardır” diyerek düşüncelerini aktaran Simon Finch, Müslümanlar için Fransa’da kısıtlama gelmeyeceği görüşünde. Yürüyüş bitiminde Hollande, Charlie Hebdo katliamından kurtulanlarla kalıp konuştu. Ardından market saldırısında ölenler için sinagogda yapılan anmaya katıldı. ya düşürüldü. Metrolarda adım atılacak yer kalmayınca Cumhuriyet Meydanı’ndan üç durak öncesinde yolcu indirildi. Resmi açıklamaya göre, 2 bin 200 polsi ve 1350 asker güvenliği sağladı. Çok sayıda sivil polis de görev yaparken ortalıkta ne bir TOMA, ne de polis görülebildi. Ara ara binaların tepelerinde keskin nişancılar seçilebildi. Fransız halkı güvenliğin kafi olduğuna emin görünürken, Siar Kari isimli bir Fransız durumu “Güvenlik görüntüyle olmaz” sözleriyle dile getirdi. O kadar kalabalıktı ki telefon ve internet saatlerce çalışmadı. Hollande’ın çağrısına 45 ülkeden liderlerin yanı sıra Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Konseyi Başkanı Thorbjorn Jagland, AB Tek slogan: ‘Ben Charlie’yim’ Krallar ve demokratlar yan yana Obama’dan 18 Şubat’ta WashIngton’da küresel zirve daveti Dış Haberler Servisi Paris’te 17 insanın canına mal olan radikal İslamcı tehdidin ardından küresel çapta bir seferberlik başlatılıyor. ABD, 18 Şubat’ta Washington’da Paris saldırıları ışığında dünya çapında şiddet yanlısı aşırılıkçılıkla nasıl mücadele edileceğinin ele alınacağı liderler zirvesi toplamak üzere kolları sıvadı. Dün Paris’teki dev yürüyüşte ABD’yi temsil eden Adalet Bakanı Eric Holder, ABD Başkanı Barack Obama’nın dünya liderlerini zirveye davet edeceğini duyurdu. Holder, “Bütün müttefiklerimizi bu dünya çapında şiddet yanlısı aşırılıkçılığı karşı çabalar çerçevesinde bir araya getirip mücadele yollarını ele alacağız” dedi. “Eğer sadece birlikte çalışırsak, bilgilerimizi paylaşıp kaynaklarımızı birleştirirsek temel değerlerimizi savunma mücadelesinde bunları yenebiliriz” vurgusu yapan Holder, zirve yahut katılımcılara dair detaylara girmedi. Dün Paris’teki dev yürüyüşe paralel olarak pek çok Merkel ile Hollande’ın fotoğrafı dayanışmanın sembolü oldu. ülkeden içişleri bakanları bir araya gelirken alınması gereken önlemleri tartıştı. Avrupa’da havayolları yolcu bilgilerinin paylaşımının acil ve kritik bir ihtiyaç haline geldiği vurgulanırken internet şirketlerinin terörle mücadeleye dahil edilmesinin de “hayatiyetinin” altı çizildi. Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cezaneuve, “İnternet şirketlerinin özellikle nefret, şiddeti teşvik ve terörizmle alakalı yasadışı içeriği kaldırması ve yetkili makamları bilgilendirmesi için çok daha büyük bir işbirliğine ihtiyaç bulunduğunda hemfikiriz” dedi. Alman Bild gazetesi son olarak Paris saldırılarından hemen sonra ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın IŞİD liderliğinin İtalya’nın başkenti Roma’nın da aralarında bulunduğu yeni bir dalga kitlesel saldırısını ele aldıklarına dair konuşmaları saptadı. Ancak olası saldırını tam hedefleri bilinmiyor. ABD istihbaratı ayrıca Charlie Hebdo saldırısını düzenleyen Cherif ve Said Koauchi kardeşlerin Hollanda’da temasta olduğu hücreler olduğunu tespit etti. Tarihi yürüyüşü için hazırlıklar sabah başladı. Metro ve ulaşımın ücretsiz olduğu meydana ulaşmak kimilerinin 3 saatini aldı. Uzak mesafelerden ücret yarı yarı Ne TOMA var ne de polis... Dün Paris sokaklarını dolduran insanlarla yürüdüm. Yürüdüm demek zor aslında. Kimi zaman dakikalarca aynı yerde durduk, adım atacak yer olmadığı için. Birilerine dokunmadan yürüyemediğiniz bir gündü Paris’te. Sadece dokunmak da değil, yaslanmak, omuz vermek zorundaydınız... Yürüyüşü izlemekle görevliydim ama benim içimdeki ses de “Ben Charlie’yim” diyordu. Öldürülen 12 kişi meslektaşımdı. Fikirlerini ifade ettikleri için öldürülmüşlerdi. Yüreğim bir gazeteci olarak başka bir şey söyleyemezdi. Yüreğimle birlikte izledim ben de yürüşüşü... Aslında milyonları Paris sokaklarını doldurmaya davet eden Cumhurbaşkanı Hollande gibi gözükse de bu işin mimarı Fransız basınıydı. Hollande bu çağrıya dünya liderlerini de eklemişti. Oysa pek çoğu tıpkı Florance Lefebvre gibi liderleri umursamıyordu: “Buradaki politikacılar umurumda değil. Hollande da umrumda değil. Biz özgürlük için geldik, onlar için değil.” Yürüyüşün sonunda bir grup Müslümanla karşılaştım. “Ben Charliyim” dövizleri ve beyaz gülleri vardı. Bana da uzattılar bir tane, “Barışın simgesi” diyerek. Samira El Baritie, “Charlie ve özgürlükler için buradayım. Fransızların Müslümanlara farklı bakmayacağını biliyorum. Bu şiddet ideolojisine karşı olduğum için buradayım. Yarın hicabıma karışmayacaklarını biliyorum. Bugüne kadar karışmadıları gibi” diye anlattı. Arkadaşı İbdise Mecdi, “Ben bir başka yol daha olduğunu göstermek için buradayım” diyerek girdi söze. Ve ekledi: “Eğer kanuna göre Hz. Muhammet ya da bir başkasını çizmelerine izin varsa, bunu engelleme hakkınız yok demektir. Özgürlük de budur.” Yüzyıllarca din savaşlarından sonra 1789 Fransız Devrimi’nin dövizleri, “Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” bugün yeniden moda Fransız sokaklarında. Hem de bizler yeni bir din savaşından korkarken. Fransızların amacı, özgürlüklerine daha güçlü sarılmak. Ama bunu bağırarak değil, sessizce, alkışlarla yürüyerek göstermek. Genç bir öğretmen olan Marie, Fransa’nın geleceğinden daha umutlu: “Irkı, dini önemli değil insanların. Müslüman, Hristiyan ya da Yahudi farketmez. Bizler Nazileri de gördük. Bizim Müslümanlara ya da diğerlerine bakışımız değişmez. Cacher dükkânında rehineleri saklayan da bir Müslümandı.” Saatlerce Fransızların yüzlerine baktım, ne düşündüklerini anlamak için. Telefonum çekmiyordu, internete bağlanamıyordum. Ülkemde olsa, “Ya polisten ya da teknik altyapı eksikliğinden” der kızardım. Paris’i dolduran milyonlar kızgın değildi. Yüzyıllara damgasını özgürlük, sanat ve gelişimle vurmuş Fransızların birkaç saat iletişim kuramamak umurunda değlidi. Bir şeyden eminlerdi: “Devlet kesmez, altyapı bizim kalabalığımıza yetişmemiştir.” TARİHİ YÜRÜYÜŞTEN İZLENİMLER Dünyanın kalbi Paris’te attı Dış Haberler Servisi Fransa’nın başkenti Paris’te Charlie Hebdo dergisini hedef alan teröre duyulan öfke ifade özgürlüğünü bayrak kılan bir dayanışmaya döküldü. Dünyanın pek çok kentinde insanlar “Ben Charlie’yim” dövizleriyle sokağa çıktı: AVUSTRALYA: Sydney’de 2014 sonunda bir IŞİD sempatizanının rehine terörüne sahne olan “Martin Place”te toplanan yüzlerce kişi “Ben Charlie’yim”, “Özgürlük” yazılı dövizler taşdı. ALMANYA: Berlin’de, Brandenburg kapısının karşısındaki Fransa elçiliği önünde toplanan 18 bin kişi ifade özgürlüğüne saldırıyı protesto etti. Elçilik önüne çiçekler bırakıldı. Bazı göstericiler Charlie Hebdo’da yayımlanan karikatürlerle yürüdüler. BELÇİKA: Brüksel’de 20 bin gösterici “Nefrete karşı birleş”, “İfade özgürlüğü” dövizleriyle yürüdü. Müslüman ve Yahudi toplumlarının temsilcileri de yerini aldı. Gösteriye katılan ünlü Belçikalı karikatürist Philippe Gelluck “Dini faşizme karşı savaşmalıyız. Müslüman toplumunun karikatürlerden ötürü yaralı ve hakarete uğramış hissettiğini biliyorum ama karikatürler İslam’ı değil aşırılığı hedefliyordu” dedi. BRİTANYA: Londra’da Trafalgar Meydanı’nda toplanan 2 bin kişi ellerinde kalemlerle yürüdü. “Ben Charlie’yim” dövizleri taşıdı. Trafalgar Meydanı’na projektörle Fransa bayrağı görüntüsü yansıtılıdı. İSVEÇ: Stockholm’de Sınır Tanımayan Gazeteciler ve karikatüristlerin organize ettiği “barış ve saygı” yürüyüşü düzenlendi. İSPANYA: Madrid’de Müslümanla rın düzenlediği gösteride Charlie Hebdo ile dayanışma sergilendi, “Teröre hayır, İslamofobi’ye hayır’ pankartları taşındı. AVUSTURYA: Viyana’da da 12 in kişi hükümetinin ve dinlerden cemaatlerin çağrısıyla toplandı, “Terörizme karşı birlikte” pankartıyla yürüdüler. İSRAİL: “Ben Charlie’yim” yazılı dövizlerle Kudüs’te dayanışma toplantısı yapıldı. FİLİSTİN: Batı Şeria’nın Ramallah kentinde daya nışma gösterisi düzenlenirken, çocuklar da ellerinde “Ben Charlie’yim” dövizleriyle yerlerini aldılar. LÜBNAN: Beyrut’ta 200 kişi “Korkmuyoruz” ve Paris’te öldürülen Müslüman polis Ahmed Merabet’e atfen “Ben Ahmed’im” dövizleri taşıdı. MISIR: Gazeteciler sendikası, başkent Kahire’de düzenlediği gösteriyle dünya çapındaki eylemlere destek verdi. JAPONYA: Tokyo’da Fransız Enstitüsü önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulunan ve Fransa milli marşı “La Marseillaise”i söyleyen topluluk, Fransızca ve Japonca “Ben Charlie’yim” yazılı dövizler taşıdılar. RUSYA: Moskova’daki Gorki Parkı, çoğu Fransız yüz kişi toplandı. Çok sayıda Moskovalı da Fransa elçiliğine çiçek bıraktı. Coulibaly video mesajı bırakmış Dış Haberler Servisi Paris’te ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo’ya kanlı saldırıyı düzenleyen militanlarla koordineli olarak bir polisi öldürüp Yahudi helal gıda (koşer) marketinde 4 kişinin canına mal olan rehine eylemine imza atan Amedy Coulibaly’nin IŞİD’le bağını netleştiren video ortaya çıktı. Operasyonda öldürülen Coulibaly, saldırıdan sonra yayımlanması için çekildiği 7 dakikalık videoda, Fransız Müslümanlarını, “kendisini örnek alıp saldırılar düzenlemeye” çağırdı. Cihatçı faa liyetleri izleyen SITE sitesinin orijinalliğini doğruladığı videoda, Coulibaly, Charlie Hebdo’ya ve Yahudilere saldırı planlarından bahsederek “Fransa’nın yurtdışındaki askeri müdahalelerinin saldırıları meşru kıldığını” iddia etti. Görüntülerde saldırgan spor yaparken, bir odanın ahşap zemini üzerinde silah ve cephanelik görülüyor. IŞİD amblemi önünde, beyaz giymiş yanında bir silahla görülen saldırgan, IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’yi kastederek “Halifelik ilan edilir edilmez bağlılığımı bildirdim” diyor. Coulibaly, Charlie Hebdo’yu basan Kouachi kardeşlerle çalıştığını anlatırken, görüntülerde perşembe günü de kadın polisi öldürdüğünü doğrulayan bir metin aktı. Akıcı Fransızcayla konuşan Coulibaly’nin, Arapça’ya döndüğünde aksanının bozukluğu dikkati çekti. sasına misilleme olduğunu anlatan saldırgan, “Sizi hep Müslümanların terörist olduğuna inandırmaya çalıştılar. Ben Fransa’da doğdum. Başka yerlere saldırmasalardı burada olmazdım” diyor. Rehineleri, “Vergi vererek” hükümete dolaylı destekle suçlayan Coulibaly’ye bir rehine, “Ödemek zorundayız” deken, bir diğerinin “Ne? Mecbur değiliz. Ben ödemiyorum” dediği işitiliyor. Bir başkası ise “Ödediğim vergiler yollar, okullar için” diyor. Öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’in Filistinle ilgili bir sözünü aktararak “Asla barışı tadamayacaksınız. Filistin’e barışı getirecek olan biziz” diyen saldırgan, sayılarının her geçen gün arttığını ve daha fazla terör saldırıları düzenleyeceklerini söylüyor. Bu arada Fransız savcılar, Coulibaly’nin Charlie Hebdo’ya baskınla aynı gün düzenlenen ve jogging yapan bir kişinin ağır yaralandığı saldırıyla bağığını da buldu. Buna göre, Charlie Hebdo’ya baskından birkaç saat sonra Paris’in FontenayauxRoses bölgesindeki saldırıda bulunan kovanlar üzerinde yapılan balistik incelemede, Yahudi marketine saldırıda Coulibaly’nin kullandığı Rus yapımı Tokarev silahla bağlantılı çıktı. Coulibaly’nin Yahudi marketinde rehinelerle girdiği tartışmayı da Fransız RTL radyosu kaydetmiş. Saldırganın kısa bir görüşmeden sonra telefonu kapatmayı unutmasıyla mümkün olan kayıtta Coulibaly, “Müslümanları rahat bırakın, biz de sizi rahat bırakalım” derken işitiliyor. Eylemlerinin Fransa’nın Mali’deki askeri varlığına, Batı’nın Suriye’ye müdahalesine, IŞİD’e hava saldırılarına ve kadınların kamusal alanda örtünmesini yasaklayan Fransız ya Rehinelerle tartışma C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle