28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 17 Aralık’ta gözaltına alınan isimlerden Ali Ağaoğlu bir projesi için ‘70 metre yükseklik iznini’ dönemin Başbakanı Erdoğan’dan aldığını itiraf etmiş Talimat ‘1 numaradan‘ İlhan ve Turhan Bekaroğlu Israrı Neden? Her tatsız olayda bir hayır vardır denir ya… Bekaroğlu, CHP’nin “cinsiyet kotasından” “Bilim Yönetim Kültür Platformu”na paraşütle indirilmeseydi; parti meclisiPM listesini dikkatle incelemeyecek, bir grup güçlü kadının, “740 oyda” kalan Kılıçdaroğlu’ndan fazla oy aldığını keşfetmeyecektim... Gaye Usluer 876, Gülsün Bilgehan 797, Selin Sayek Böke 783 oyla, genel başkanı sollamışlar! Demek ki kadınların partiye getirdiği somut bir “katma değer” var… Batı’nın önde gelen tüm merkezsol partilerinin yaptığı gibi, CHP de gerektiği gibi artık biraz “dişileşse” ve kadının temsil oranını, bu partilerin bundan böyle neredeyse şaşmaz standardı olarak kabul edilen yüzde 50’lere çıkarsa; kafadan belli ki daha fazla oy alacak… AB ülkelerindeki sosyal demokrat partiler de, “kadının siyasette temsilini”, sırf spor olsun diye artırmıyorlar. Neticede birer hayır kurumu değiller. Hayatta bunun bir karşılığı var. Parti katmanlarında ve eğer hükümettelerse kadını, kabinede fark yaratacak şekilde görünür kılmak suretiyle “aldıkları oyları katlıyorlar!”... Türkiye’de de beklentiler aslında çok farklı değil. KADER’in yaptırdığı kamuoyu yoklamalarında halka yıllardır, “Kadınlara oy verir misiniz” sorusu yöneltildiğinde, dörtte üçe varan oranlarda ezici çoğunluk “evet” diyor. KONDA’ya yaptırılan son araştırmada, yanlış anımsamıyorsam bu oran yüzde 76’lardaydı… Sadece kamuoyu yoklamaları değil… Kadın kotasında gayet akıllı ve hesaplı uygulamalara imza atan HDP’nin elde ettiği sonuçlar da bunu gösteriyor. HDP, CHP’nin yüzde 33’lük kadın kotasının çok üzerindeki, yüzde 50 “kadın kotası”nı başarıyla yaşama geçiriyor. Geride kalan 30 Mart yerel seçimlerinde kadınlar sadece HDP/BDP’de kendilerine yer bulmuştu. CHP’nin kadın adaylar oranı 4.54 gibi zavallı bir yüzdede kalırken BDPHDP’de, eşbaşkanlar da hesaba katıldığında, kadın adayların toplamdaki oranı yüzde 73’e varmıştı... En çok kadın belediye başkanı/eşbaşkanı sonuç olarak yelpazenin bu ucundan çıktı ve Türkiye’nin toplam 37 kadın başkanından 23’ü BDP’ye gitti… İster gözünüzü Batı’ya çevirin, ister Doğu’ya…. İran İslam Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı  Ruhani dahi, “İran’ın Gezicileri” sayılabilecek “Yeşil Hareket”i tatmin etmek adına bugün kendince bir “kadın açılımı” yapıyor ve dışişleri bakanlığına ilk kez kadın sözcü falan getiriyor… “Dünya” kısaca, ister beğenin, ister beğenmeyin; “tek istikamet” olarak “kadın”ı gösteriyor! Hal böyleyken… Ağır kimlik bunalımı yaşayan CHP; bir yanda “sosyal demokratlık” iddialarını sürdürürken bir yandan da oy artırmak için “İslami kesime her türlü açılmanın” yollarını arıyor. Oradan yapılan transferlerle acaba CHP’nin oyu gerçekten artar mı? Artarsa ne kadar artar? Bu konuda yapılmış somut araştırmalar var mı yok mu bilmiyorum… Ama henüz çok taze düşkırıklığı yaratan bir İhsanoğlu olayı var. Onun, CHP’ye tam neye mal olduğunun hesaplaması yapılmadan; gözü kapalı şimdi bir de Bekaroğlu ruletine girişmek acaba ne kadar anlamlı? En azından bu soruyu sormak durumundayız. Kadın siyasetçilerin ön planda olduğu ve arttığı bir CHP mi daha çok oy alır? Yoksa Bekaroğlu profilindeki adların öne çıktığı bir CHP mi? Son PM oylamalarına baktığımızda, kadınlar bariz biçimde sükse yapmış… BYKP’de yapılan oylamada, ilk üçe giren kadınlar, genel başkandan bile fazla oy alırken; 4. sıradaki Seyhan Erdoğdu da 738 oyla hemen genel başkanla aynı oyu denklemiş… Mehmet Bekaroğlu ise “507” oyla en sonuncu sırada kalmış. Selçuk anılıyor Haber Merkezi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) “Meslekte İz Bırakanlar” toplantılarının 11.’sinde gazetemizin eski imtiyaz sahibi, gazeteciyazar İlhan Selçuk ve Türk karikatürünün duayen ismi Turhan Selçuk anılacak. Bugün saat 15.00’te Çemberlitaş’taki TGC Basın Müzesi’nde yapılacak toplantı, TGC Başkanı Turgay Olcayto’nun açılış konuşmasıyla başlayacak. Toplantının moderatörlüğünü Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve yazarı Orhan Erinç yapacak. Toplantıya gazeteci Şükran Soner, gazeteci Miyase İlknur ve karikatürist Kamil Masaracı konuşmacı olarak katılacak. Toplantıya katılmak isteyenler 0212513 84 58 NO’lu telefondan bilgi alabilir. ‘Balık öldüren su musluktan akıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi (SES), Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Kimya Mühendisleri Odası (KMO), Ankara’daki içme suyuna ilişkin sıkıntılar hakkında basın toplantısı düzenledi. ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, “Ankara Kızılırmak’tan suyu almayı planlıyor. Kızılırmak’a onlarca kentin atık suları arıtılmadan veriliyor. Ankaralılara şu anda diğer kentlerde yaşayan insanların atık suları, içme sularına karıştırılmaya başlanmış durumda. Mogan’da ölen balıkların nedeni de bu. Mogan Gölü’nü tüketen su musluktan akar hale geldi” dedi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ise halk sağlığını tehdit edecek bir durum olmdığını savundu. ‘Başbakanımız verdi Torun Center inşaatının 32. katından aşağıya çakılan asansörde 10 işçinin yaşamını yitirmesi gözleri İstanbul’u çevreleyen “yüksek binalara” çevirdi. Halktan ve Meclis’ten gizlenen 4 bakan hakkındaki 17 Aralık fezlekelerinin eklerinden çok önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında hazırlanan fezlekede yer alan ve Adalet Bakanlığı’na gönderilen yasal dinleme kaydına göre 17 Aralık operasyonunda gözaltına alınan isimlerden işadamı Ali Ağaoğlu bir projesi için “yükseklik pazarlığı” yapıyor. Ağaoğlu’nun dinlemeye takıldı ğı isim İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ahmet Erhan Gökal. Konuşmanın önemini ise dinleme kaydında yer alan ve bugüne kadar kamuoyuna yansımayan bir bölüm oluşturuyor. Konuşmadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce, Ağaoğlu’nun Bakırköy’de ki projesine 70 metre yükseklik için izin verilmediği; siluet için “63 metreye” kadar izin verildiği anlaşılıyor. Ancak Ağaoğlu gerekli yükseklik iznini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alıyor. Ağaoğlu aldığı yükseklik iznini de dönemin Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla verildiğini itiraf ediyor. Bayraktar fezlekesine giren dinleme kaydında işadamı Ağaoğlu, İBB yetkilisi Gökal’a, “70 metre olarak onaylandı Ahmet. Yani bu direkt yani bakanlığın değil direkt bir bir numaranın talimatı ile yapılan bir şey” diyor. açık söyleyeyim’ Tarih: 6 Nisan 2013... Saat: 12.09... Konuşma tam 11 dakika 25 saniye sürer. Telefonun bir ucunda kamuoyunun yakından tanıdığı ünlü işadamı Ali Ağaoğlu var. Diğer ucunda ise dönemin İBB yetkilisi Ahmet Erhan Gökal. İşte Torun Center faciasının ardından daha da önem kazanan ve “AKP’ye yakın olan müteahhitlerin zihniyetini” ortaya koyması açısından dinleme kaydındaki “yükseklik pazarlığı” yapılan bölümler: Ahmet Erhan Gökal: Ya ben niye rahatsız ettim. Ali Ağaoğlu: Estağfurullah. A.E.G: Şimdi sizin bu dün geç vakitti galiba arkadaşlara söyle diye intikal etti bu Bakırköydeki projenizi bakanlık mekânsal planlama vaziyetsel planlamayla ek göndermiş galiba. A.A: Evet. A.E.G : Onda konuştuğumuz bu yükseklikler gene bizim siluet kararında belirtildiği üzere 63 metre idi 70 metreye göre onaylanmış, yani biz mi yanlış anladık yoksa gerçekten 70 metre mi onaylandı bu plan. A.A: 70 metre olarak onaylandı Ahmet A.E.G: Peki, onu başkan Kadir başkanımız özellikle söyle dedi. A.A: Valla konuşacağız onu başkanla konuşacağız, hatta şeyde beraberdik de beraberdik ondan sonra randevu alıp şey yapacağım, yani onu yani bu direkt yani bakanlığın değil direkt bir bir numaranın talimatı ile yapılan bir şey bu, yani bunu şeye anlatacağız, yani önümüzdeki il şey ne derler ona, o öndeki denizin kenarında olanlar 70 küsur metre yani bizimki de onun şeyinde şey olmaması lazım zaten onaylanan plan o. A.E.G: Şimdi onda haklısınız fakat bu meclis kararı alındı, onu özellikle sayın bakan da demişti, bunu bize dağıtımını yapın, biz de ona uyalım diye. A.A: He. A.E.G: Şimdi meclis kararıyla alınan rın tek bize yani firma olarak bize uygulanması da adil değil, yani o bölgedeki şeyi gördük bölgenin yani bölgedeki en masum yapı en şey yapı yani basında bu biraz daha köpürtüldü belli bir şey tarafından köpürtüldü yani düz 2.5 emsal ne bodrumu var ne çıkma o günün şeyiyle plan notlarında bir afedersin şeyli giydirmeler var, bu bölgenin en masum ve en düzgün planı yani niçin böyle bir dirençle karşılaşıyoruz bunu anlamıyorum yani ben... A.E.G: Yani direnç olarak düşünmeyin de bu yani ... meclis kararı alındıktan sonra yani herkese aynı şekilde uygulanıyor yani bizim meclis karar alındıktan sonraki olan bir hadise meclis kararına kadar dediğiniz gibi öyle bir karar olmadığı için planda verilen yüksekliklere uyuluyordu. A.A: He A.E.G: Durum böyle, nasıl yapalım? A.A: Valla nasıl yapalım gelelim bir araya sayın başkanla da bir randevu ayarlayın gelelim bir araya ben bir şeyle de Kortan ile de konuştum Muhsin’le de konuştum herhalde önümüzdeki hafta başkanla da bir araya geleceğiz randevu talep ettim ben Sayın Başkan’dan ama herhalde bu hafta yoğundu bir araya gelemeProje, fezlekede “Ağaoğlu Bakırköy 46 isimli proje için illegal bir şekilde imar dik, şeyle gelelim bir şeye yatıraizni alınması” başlığı altında geçiyor. lım onu yani başkan şey Muhsin Bey’in de özel kalem müdürü Muhsin Bey’in de şeyi var Kortan’ın yükseklik sınırlarını bakanlığa ve ilgili kurumlara dağıtımını yaptık, dolayısıy da şeyi var. A.E.G: Onun da haberi var diyorsunuz. la bu kararı bildirdikten sonra gelen, buA.A: Ama bundan sonrakilere uygulanun üzerinde bir onay gelirse biz buna bu meclis kararıyla bunun belirlendiği cak bu zaten daha önce şey yapılmıştı buni bu yüksekliğin aşılmaması gerektiği nu sayın bakan da yapmadı bunu direkt ni yazıyla bildirmek durumundayız, bu bakana da direkt talimat verildi bu konuda nu tekrar yazışmaya dökülmesi de yani yani vereni de söylemeye şey yok yani ... A.E.G: He anladım. bu sizin engelli koşu sürenizi biraz daA.A: Sayın Başbakanımız verdi onu da ha hızlandıracak bence onu yazışmaya açık söyleyeyim yani yani onu da zaten. da dökmek de istemiyoruz, ama bir taA.E.G: Tamam. raftan da bizim büyükşehir meclis kararındaki sınıra da uyulmasını da istiyoruz. ( l Tapelerdeki anlatım bozuklukları ve A.A: Ama şimdi Ahmet Bey bu karaimla hataları düzeltilmemiştir.) ‘Tek istikamet’ kadın Sele kapıldı sürüklendi BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da önceki akşam saatlerinde başlayan yağmur nedeniyle 56 ev ve işyerini su bastı. Merkez Osmangazi ilçesi, Timurtaşpaşa Mahallesi, Atatürk Caddesi üzerinde yaklaşık yarım saat süren yağış nedeniyle sel oluştu. Bu sırada yol kenarında yürüyen 50 yaşındaki kadın, bir an dengesini kaybederek düştü. Yolda oluşan sele kapılan ve ismi öğrenilemeyen kadın, bu sırada otobüs durağında yağmurun dinmesini bekleyenler tarafından güçlükle kurtarıldı. Engelli genci dövdüler BATMAN (DHA) Batman’da Zihinsel Engelliler Derneği’nin 3 aylık kursuna giden zihinsel engelli Edip Bozçalı’nın (30) kursta dövüldüğü iddia edildi. Anne Yıldız Bozçalı, kurstan gelen oğlunun vücudunun tamamına yakın bölgesinde çizik, morarma ve ezikliklik olduğunu fark etti. Yıldız Bozçalı, Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu aldı, ardından karakola giderek şikâyetçi oldu. Bozçalı, “Karakola gelen eğitmenlerden birini oğlum tanıdı. O dayak atanı görünce sinirlerine hâkim olamadı” dedi. Dernek Başkanı Abdullah Gezici, “Bu olayda eğitmenin ya da personelin parmağı varsa iş akdini feshedeceğiz” diye konuştu. Kim daha çok oy getirir? 4+4+4 davasında beraat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentte, 4+4+4 yeni eğitim sistemine ilişkin protesto gösterisine ilişkin 502 kişi hakkında açılan davada karar çıktı. Mahkeme, ifadesi alınan 470 kişi hakkında beraat kararı verdi. Sorgusu yapılamayan 32 kişinin dosyası ise ayrıldı. 2012 yılında zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran ve imam hatiplerin ortaokul bölümünü açan “4+4+4” eğitim sistemiyle ilgili yasa protesto edilmişti. Eyleme katılan 502 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yasası’na Muhalefet”, “kamu malına zarar vermek”, “görevli memura direnme” suçlarında dava açılmıştı. AKP, Gül’ün itirazı üzerine vazgeçtiği TİB’e mahkeme kararı olmadan internet trafiğini izleme yetkisi veren düzenlemeyi yeniden getiriyor ‘Gizli göz’ün dönüşü MAHMUT LICALI ANKARA AKP hükümeti; TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen torba yasada yaptığı değişiklikle 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün itirazı üzerine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB), “internet üzerinde hangi kullanıcının hangi adresi ziyaret ettiği, hangi kişi ile ne zaman ve ne kadar süre ile iletişim kurduğu yönündeki” önemli bilgileri içeren internet trafiğine ilişkin verilere erişmesine önkoşul olarak getirilen “mahkeme kararı” şartını kaldırdı. Buna göre TİB dilediği kişinin internet trafik bilgisine herhangi bir sınırlama olmadan erişebilecek. Ayrıca TİB’in doğrudan erişim engelleme kararı verebildiği özel hayatın gizliliğinin ihlali durumunun yanı sıra “milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunması” gibi yoruma açık durumlar da eklenecek. Aralık 2013 tarihinde torba yasa olarak gelen düzenleme göre TİB’e hiçbir sınırlama olmadan internet üzerindeki her türlü trafik bilgisine ulaşma yetkisi tanınıyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı Gül düzenlemede bazı sıkıntılar olduğunu dile getirmesine karşın yasayı bu haliyle onaylamıştı. Ancak Gül’ün rahatsızlığını dile getirmesi üzerine TİB’in internet kullanıcılarının trafik bilgilerine sınırsız bir şekilde erişmesi mahkeme kararı koşuluna bağlanmıştı. AKP iktidarı ile Gül arasında yaşanan bir kriz olarak değerlendirilen söz konusu düzenleme Gül’ün cumhurbaşkanı görevinin sona ermesinin ardından dün Meclis’te tekrar değiştirildi. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine devam edilen torba yasa tasarısına AKP tarafından kabul edilen önergeyle TİB’in internet trafik bilgilerine ulaşma yetkisindeki mahkeme kararı şartı kaldırıldı. Buna göre Gül’ün Cumhurbaşkanlığı koltuğundan inmesinin hemen ardından itiraz ettiği konu tekrar eski haline gelirken bu durum TİB’e sınırsız yetki tartışmalarını da tekrar gündeme getirdi. Kabul edilen başka bir önergeyle de internete erişim kararının uygulanması 24 saatten 4 saate indiriliyor. Buna göre erişim engellenmesi kararının gereği, kararın bildirilmesi anından itibaren 4 saat içinde yerine getirilecek. Daha önce TİB’e verilen doğrudan erişim engelleme yetkisinde tanımlanan özel hayatın gizliliğinin ihlali kapsamına milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gibi durumlar da eklendi. Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya birkaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, erişimin engellenmesi TİB başkanının talimatı üzerine TİB tarafından yapılacak. TİB başkanı karar vermesi durumunda herhangi bir internet sitesi 4 saat içinde erişim engellenecek ancak bu karar 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacak, hâkim kararını 48 saat içinde verecek. hsanoğlu olmadı Bekaroğlu verelim! Böyle olacağı önden belli olduğu için zaten, kadınlara vaktiyle “pozitif ayrımcılık” olsun diye devreye sokulan “cinsiyet kotasını”; oy kullananların bariz isteksizliğini bypass etmek için Kılıçdaroğlu son sıradaki bu aday için kullanıyor. Bekaroğlu’dan aman aman bir “oy performansı” beklense, ardında böyle büyük tartışma barındıran bir isim için “kota”ya gerek kalmayacak. Kılıçdaroğlu son kertede “kota”yı, maksadından tümüyle farklı bir hedef yönünde, parti ile çok açık “kimya farkı” olan bir adayı her ne pahasına olursa olsun desteklemek/dayatmak amacıyla kullanıyor. Bu ısrar niçin? RP, FP, SP, Has Parti’de siyaset yapmış olan bir PM adayı; partinin tabanı nezdinde eğer büyük bir artı olarak görülmüyorsa, neden bu üsteleme? CHP, kadın adaylarla fark yaratabilecekken; üstelik bir AKP gerçeği varken illa “öteki mahalleden transfer yapmanın” mantığı nedir? Bu sorunun yanıtını birileri bana mantıklı şekilde verirse memnun olacağım. İ engellemede kapsam artıyor Erişim Ataşehir ve Ümraniye’nin sınırları değiştiriliyor Torba yasanın dün akşamki görüşmeleri sırasında AKP’li milletvekilleri İstanbul’un Ataşehir ve Ümraniye ilçelerinin sınırlarını yeniden berileyen bir önerge verdi. Önergenin kabul edilmesiyle O4 ve E80 karayolları, iki ilçenin sınırları olarak kabul edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, sınırların tariflerinin doğru düzgün yapıldığını kaydederek, “Tarifle ilgili bir sıkıntı var, o gideriliyor. Daha önce tarifi yapılmış olan yerle aynı yer oluyor, herkes ne olduğunu bilsin diye. Birisinden diğerine geçme şeklinde bir düzenleme yapılmıyor” dedi. Muhalefet ise Ataşehir’deki Barbaros Mahallesi’nin Ümraniye’ye bağlandığını belirterek önergeye karşı çıktı. HDP Milletvekili Altan Tan yapılan değişiklikle, 150 trilyon liralık inşaat harcının, Ataşehir’den Ümraniye’ye geçtiğini iddia etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle