28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2014 CUMA 8 son olumlu örev değişikliklerine karşın, ağzı ile kuş tutsa “Yeni Türkiye Sultanlığı” döneminde Türkiye’yi AB’ye aldıramaz! Kendisi bile bu gerçeği “AB isterse, Türkiye’yi 12 yıl içinde üye olarak alır!” diyor. AB isterse! İsteselerdi, öteki 20 ülkeden önce başvuran Türkiye’yi alırlardı! Artık almayacaklarının “Avrupa Birliği (AB)” Bakanlığı’na İstanbul milletvekili ilk işaretini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Volkan Bozkır getirildi. Doğru Cumhurbaşkanı seçilmesinin bir seçim! 20002003 yıllarında ardından Almanya’da iktidar AB Siyasi İşlerden Sorumlu ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Genel Sekreter Yardımcılığı ve 20052009 arasında Brüksel’de Partisi CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer verdi. AB Büyükelçisi Scheuer, “Avrupa’da olarak Türkiye’yi işi olmayan Erdoğan’ın temsil etti. Ankara’ya Türkiyesi’nin üyeliğinin dönünce AB Genel rafa kaldırılmasını” Sekreterliği görevini önerdi. Erdoğan’ın gücü yüklendi. Dolayısıyla için demokratik değerleri AB’ye Brüksel’in ve ayaklar altına aldığını öne Ankara’nın gözlükleri sürdü. ile bakabilme olanağına Avrupa Parlamentosu sahip. (AP) Dış İlişkiler HHH Volkan Komisyonu Başkanı Tam bu aşamada Bozkır Alman Elmar Brok da Brüksel’de AB AB’nin Türkiye’yi yakından karargâhında da önemli izlemesini, hukuk devletinden değişikliklere gidildi. AB’nin “ilk başkanı” olan Belçikalı Herman uzaklaşması durumunda bunun müzakereleri temelden Van Rompuy’un yerine sarsacağını belirtti. Polonya Başbakanı Donald Alman Hür Demokrat Tusk geldi. Parti AP Aleksander Graf AB’nin Dışişleri Bakanlığı Lambsdorff da Erdoğan’ın olan “Yüksek Temsilcilik” Cumhurbaşkanlığında görevindeki İngiliz Türkiye’nin Catherine Ashton’un demokrasiden yerine İtalyan Dışişleri ve Avrupa’dan Bakanı Federica uzaklaşacağını söyledi, Mogherini getirildi. Bir “AB ve Türkiye arasındaki kadın gitti, bir başka boşa çıkan müzakereleri kadın geldi. sona erdirmenin tam Yeniler Türkiye için zamanı” dedi. olumlu kişiler. Polonya HHH da, İtalya da Türkiye’nin AB’nin resmi AB üyeliğini destekliyor. internet sitesine girip Mogherini ile yakın Federica dirsek temasında Mogherini Türkiye’nin konumunu sorguladığınızda İngilizce olacak Bozkır, “Türkiye, “Turkey” başlığı çıkar. AB ilişkilerinin yeni Arama motoru Google’ın bir dinamizm kazanarak otomatik çevrisi ile “hindi” hızlanacağını” söyleyerek olduğunuzu öğrenirsiniz! değişikliklerden duyduğu HHH memnuniyeti belirtti ve ekledi: Bozkır’a koltuğunu devreden “Eskiden olduğu gibi, Avrupa’nın da yaşadığı evrensel Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı’na sıçradı. Oysa değerleri bundan böyle de kendini “gölge sürdüreceğiz. dışişleri bakanı” Deniliyor ki AB olarak algılayan kapıları açarsa Kültür ve Turizm 20 milyon Türk, Bakanı Ömer Avrupa’ya Çelik bu göreve taşınır. Tam hevesliydi. Ama tersine biz AKP genel kurul kapıları çalışmaları yerine kapatırız. Bodrum’da Şimdi kalkıp deniz kenarında da Türkler puro içerken, Belçika’ya düş kırıklığını da gitseler orada sergiliyordu. ne yapacaklar? Çavuşoğlu’nun Orada iş yok, güç yok!” Bozkır’a devir teslim töreninde HHH ilginç bir kişi de fotoğraflara Eski adı “Avrupa Ekonomik yansıdı. Resmi törende yakaTopluluğu (AET)” olan AB’ye Türkiye, Yunanistan’dan 2 hafta paça açık, kravatsız, eski AB Bakanı Egemen Bağış da sonra Temmuz 1959’da üyelik vardı. Bozkır ve Bağış, Nev başvurusu yapmıştı. 12 Eylül York’tan tanışırlar. Bozkır 1963’te Ankara’da izlediğim başkonsolos iken, babası “Ortaklık Anlaşması” 8 ülke ile Milli Eğitim Ataşesi Abdullah imzalandı. Yunanistan 1980’de Bağış’ın oğlu Egemen de üye alındı. Üye sayısı bugün lise öğrencisi idi. Acaba o 28’e çıktı. Ama Türkiye 51 yıldır günlerde bilirler miydi ki aynı hâlâ bekleme odasında! koltuğa öncül ve ardıl olarak Bozkır, AB konusunda bilgi oturacaklarını? birikimi ve deneyimine, AB’deki DIŞ HABERLER [email protected] korku salan IŞİD, Suriye ve Irak’ta hayatın her alanını kontrol ediyor Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) acımasız uygulamalarıyla dünyaya korku salarken diğer yandan Suriye’de ve Irak’ta günlük hayatın her alanını belirleyerek devletleşme yolunda ilerliyor. Kafa kesme, çarmıha germe ve kitlesel infazlarla korku salan IŞİD, diğer yandan halka elektrik ve su sağlıyor, maaş ödüyor, trafiği kontrol ediyor, fırınlardan bankalara, okullardan, mahkeme ve camilere kadar her şeyi düzenliyor. Reuters’in yerel kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Ebubekir el Bağdadi liderliğindeki IŞİD, Suriye’nin doğusunda ilk ele geçirdiği için “Devrimin Gelini” diye andığı Rakka kentinde tüm kamu hizmetlerini yönlendiriyor. Kentten gelen bilgiler, örgütün bir yıldan kısa sürede nasıl bir devlet yapılanması inşa ettiğini gösteriyor. IŞİD karşıtlarına yaşama şansı vermezken liderine bağlılık bildirenler affediliyor, siyasetle il Vahşetiyle dünyaya AB Rafa Kaldırılıyor! IŞİD devleti kuruldu bile! Son karar Bağdadi’de netimi ayıran El Bağdadi’nin atadığı, bakan düzeyin yetkilere sahip “valiler” devlet kurumlarını yönetiyor. Militanlar ve memurlar Müslüman Maliye Evi denilen kurum ile yoksulluğu azaltmayı amaçlayan bir bankadan maaş alıyorlar. Ayda 400600 dolar alan militanlara, bölgeden kaçan azınlıkların evleri veriliyor. Yoksul ailelere para yardımı yapılıyor. Örneğin dul bir kadın, çocuk başına 100 dolar alabili yor. Fiyatlar düşük tutulurken spekülasyon yapan tüccarlar cezalandırılıyor. Zengin tüccar aileler zekat vermeye zorlanıyor. Sistemin merkezinde ise “Halife” El Bağdadi var. Bütün kararlarda son sözü o söylüyor, kafa kesme ve cezalandırmalar dahil. Militanlar, El Bağdadi’yi “savaş alanında kararlı ve tecrübeli bir komutan” diye niteliyor. Başlıca operasyonları yönettiği aktarılırken, bir militan temmuzda bir askeri üsse yönelik operasyonu komuta etmesine atfen “Kardeşlerini yalnız bırakmaz. Üssün alınması sırasında hafif yaralanmıştı ama şimdi iyi. Bir yerde durmaz, sürekli hareket halindedir” diye konuştu. IŞİD taraftarları örgüte katılımları, “3 günde bir bin savaşçının ulaştığı ve onları yerleştirecek yer bulamadıklarını” söyleyerek aktarıyor. Kaynaklar, örgütün elinde füze üretmek için kurulmuş 3 silah fabrikası bulunduğunu ve yabancı bilim insanlarının özel bir yerde korumalar eşliğinde tutulduğunu aktarıyor. ‘Devrimin gelini Rakka’ Irak’ta Ali Hüseyin isimli asker, IŞİD’in Tıkrit’teki katliamından ölü taklidi yaparak kurtulmuş. IŞİD dün Tel Ali köyünden 50 erkeği kaçırdı. gilenmeyenler de örgüte ayak uyduruyorlar. Alkolün yasak olduğu, dükkânların öğleden sonra kapandığı Rakka’nın dünyayla tek bağlantısı IŞİD’in medya merkezi. Eskiden yönetim için çalışan bir militan şimdi fırınlara un dağıtımından sorumlu. Elektrik ve su sağlayan Rakka Barajı’nda hayat devam ediyor. El Bağdadi’nin telekom hizmetleri için atadığı kişi doktoralı bir Tunuslu. Askeri faaliyetlerle, sivil yö El Bağdadi’ye Kuran’la meydan okudu IŞİD’in kafasını keserek öldürdüğü Steven Sotloff için Florida’da tören düzenlendi. Müslüman, Yahudi, Hıristiyan bütün dinlerden insanlar ve din adamları ellerinde mumlarla dualar etti. (REUTERS) Sotloff’un ailesi Dış Haberler Servisi IŞİD’in kafasını keserek öldürdüğü ABD’li gazeteci Steven Sotloff’un ailesi sessizliğini bozdu. Oğullarının hayatını savaş bölgelerinde acı çekenlerin sesini duyurmaya adadığını ama “kahraman” olmadığını belirten aile, IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’ye Kuran’ın barışçı mesajlarıyla meydan okudu. Açıklamayı ailenin sözcüsü de olan Yeni Amerikan Vakfı’nın araştırmacısı Barak Barfi yaptı. Sotloff’un birisi “Amerikan futbolü ve ailesiyle” diğeri “Arap alemi”nden oluşan iki dünyası” olduğunu belirten Barfi, “barışsever” biri olarak kendisine “modern zamanların Arabistanlı Lawrence”ı gibi misyonlar biçmediğini aktardı. Barfi, “Hepimiz gibi karanlıklar dünyasında gizlenmiş iyiliği arıyordu” diye konuştu. Barfi, “tek silahları korku” dediği El Bağdadi’ye Kuran’ın barışçı misyonuyla meydan okudu: “Hadi bakalım. Ramazan ayının merhamet ayı olduğunu söylersin. Senin merhametin nerede? İyi olan saldırganını sever. Ebu Bekir seninle tartışmaya hazırım. Elimde kılıcım yok ama yanıt vermeye hazırım.” Sotloff ailesinin, 19 Ağustos’ta kafası kesilen James Foley’in ailesine taziyelerini aktaran Barfi, konuşmasını “Steve Tanrı için bir şehit olarak öldü” diye tamamladı. Çankaya’daki hayalet! 25 Temmuz’da bu köşede “O ve Bu (4)” başlıklı yazımızda “Atatürk Orman Çiftliği”nde çeşitli yürütmeyi durdurma kararlarına karşın yükselmekte olan “AK Saray”ın Başbakanlığa değil, Erdoğan’a hazırlandığını ilk kez yazmıştık. Öngörümüzü bizzat Sultan doğruladı. AOÇ’u yok eden yapının bulunduğu yöreye bazı gazeteler “Söğütözü” diyerek Atatürk’ün adını da silmeye başladılar. Çankaya Köşkü’nü değil de AK Saray’ı neden seçtiğini Sultan açıklamadı. Yazımızın son cümlesinde “nedeni” şöyle değerlendirmiştik: “Herhalde Çankaya’da O’nun hayaletinden korkuyor olmalı...”   Başbakanlık’tan ayrılırken bazı çalışma arkadaşlarını da AK Saray’a götürmesi elbette doğaldır. Cumhurbaşkanlarının “özel kalem müdürlerinin” Dışişleri Bakanlığı’nın deneyimli diplomatları olmasına özen gösterilmiştir. Örneğin, bugün AB Bakanı olan Bozkır, Turgut Özal ve Süleyman Demirel’e “özel kelem müdürlüğü” yaparken Dışişleri Bakanlığı ile Çankaya Köşkü arasında da köprü olmuştu. Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da Demirel’e aynı hizmeti vermişti. Ahmet Necdet Sezer’e Sermet Atacanlı, Abdullah Gül’e de Osman Koray Ertaş aynı geleneği sürdürmüşlerdi. Çankaya’da ayrıca “büro müdürleri” ise “sekreterlik” görevi ile Cumhurbaşkanı’nın özel işlerini izlemişlerdir. Örneğin Necati Özdoğan, Demirel’e bu hizmeti Emel Yatmaz’ın, Sezer’e de Sibel Bağcı’nın yardımcılıkları ile yüklenmişti. Şimdi ise AK Saray’da “hülle” ile Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a “büyükelçi” unvanı verilerek sürdürülecek! Doğan’ın acaba yabancı dilbilgisi, diplomasi deneyimi nedir? cihatçılar kapışıyor Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Suriye ve Irak topraklarındaki halifelik ilanı, Afganistan’daki Taliban hareketine uzanan olası ittifak ilişkilerini gündeme taşırken, El Kaide örgütünden dikkat çekici bir adım geldi. IŞİD’in “hilafet ilanına” itiraz etmiş El Kaide lideri Ayman el Zevahiri, örgütün Güney Asya kolunu kurduklarını duyurdu. El Zevahiri 55 dakikalık video kaydıyla, “ümmeti” düşmanlara karşı cihada katılmaya, Müslüman topraklarını özgürleştirmeye ve hilafeti yeniden kurmaya çağırdı. El Kaide’nin Güney Asya kolu, Myanmar, Bangladeş ve Hindistan’ın Müslüman nüfusun da yaşadığı Asam, Gujarat, Cammu ve Keşmir eyaletlerinde faaliyet gösterecek. El Kaide lideri Taliban lideri Molla Ömer’e de bağlılık güvencesi verdi. Güney Asya için u IŞİD’in ‘halifelik ilanına’ itiraz etmiş olan Ayman el Zevahiri, El Kaide’nin Güney Asya kolunu kurduklarını duyurdu. Zevahiri, Asyalı Müslümanları cihada davet etti. IŞİD bölgede etkili olmaya başlamıştı İsrail El Nusra’ya karşı tetikte delesine yeni cephe açılması olarak da yorumlanıyor. El Kaide’nin militan toplamak için Hindistan altkıtasına yönelmek istediği belirtilirken IŞİD’in bölgedeki etkisi giderek görünür oluyor. Geçen çarşamba Pakistan’ın kuzeybatısındaki Peşaver kentinde IŞİD bağlantılı kişilerin broşür dağıttığı ve “halifeye” destek çağrısı yaptıkları görüldü. Paştu ve Dari dillerinde basılan broşürler, halkı IŞİD’e destek vermeye ve İslam için savaşmaya çağırıyordu. IŞİD’i destekleyen duvar yazıları ve araba çıkartmaları da çok görülmeye başlandığı belirtiliyor. n Dış Haberler Servisi El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi’nin, Golan Tepeleri’nde Kuneytra sınırını Suriye ordusundan alması İsrail’de güvenlik kaygısı yarattı. Nusra’nın İsrail’in kapısına dayandığı yorumları yapılırken, Milli Güvenlik Konseyi’nin eski başkanı Aviv Oreg Nusra’nın İsrail’i “meşru hedef” gördüğü ve saldırıya geçmesinin an meselesi olduğunu savundu. İsrail dün Golan’a düşen roket üzerine Suriye mevzilerine ateş açıp bir askeri karakolu vurdu. Suriyeli kaynaklar İsrail’in Nusra dahil İslamcı gruplara yardım ettiğini öne sürüyor. El Zevahiri 55 dakikalık video mesajıyla Müslüman topraklarını özgürleştirmeye çağırdı. Hindistan alarmda El Zevahiri’nin açıklamasının ardından Hindistan, alarm durumunu artırdı. Güvenlik uzmanları Zevahiri’nin konuşmasının Hindistan’daki Müslümanları etkileyebileceği görüşünde. İçişleri Bakanlığı güvenlik toplantısı gerçekleştirirken bir yetkili Reuters’e “Bu konu çok ciddiye alınıyor” bilgisini verdi. Gujarat eyaleti, yeni seçilen ve Hindu milliyetçisi başbakan Narendra Modi’nin de memleketi. Mondi, Gujarat’ta valisiyken 2002’de çoğu Müslüman 1000’den fazla kişinin öldüğü olayları ele alışı nedeniyle İslamcı gruplar için ‘nefret figürü’ olmuştu. Hindistan 2008’de İslamcı militanların Mumbai’de gerçekleştirdiği ve 166 kişinin öldüğü şehir saldırısından bu yana tetikte. Dinlerin Birleşmiş Milletleri önerisi Bir Açıklama… Son yazımızda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın “astsubaylıktan” istifa ederek yurtdışında ve içinde kendini yetiştirerek bu makama yükselişinden, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in kendisine süreç hakkında bilgi vermeyişinden yakındığından söz etmiştik. “Askerlik geçmişini” anımsatarak, bu gibi ilişkilerin herkesten daha iyi olarak “dünün astsubayı” Fidan’ın bilmesi gerektiğini vurgulamıştık. Bazı astsubay okurlarımız bu sözlerle kendilerinin küçümsendiği gerekçesiyle sitem ettiler. Böyle bir amacımız olmadığı, yazının bütünlüğü içinde daha iyi algılanabilir kanısındayım. Hizbi İslami grubu komutanı: IŞİD’e katılacağız Küresel terör uzmanları, Zevahiri’nin açıklamasını IŞİD’in artan popülaritesine tepki olarak yorumladı. Suriye’deki savaşta yolunu El Kaide’den ayıran IŞİD, dünya çapındaki cihatçılar için çekim alanı haline geliyor. En son 2 Eylül’de Taliban bağlantılı Hizbi İslami grubunun komutanı Mirwais, BBC’den John Simpson’la söyleşisinde IŞİD güçlerine katılmayı ve İslam halifeliği oluşturacaklarını söylemişti. Mir wais, IŞİD ile temasların sürdüğünü belirterek “Anlaşırsak liderliğimiz onlarla ittifak ilan edecek. Onlar büyük mücahitler. Onlar için dua ediyoruz ve hareket tarzlarını sorun olarak görmüyoruz. Onlara katılacağız” demişti. IŞİD broşürleri Pakistan’da her yerde Usame Bin Ladin’in öldürülmesinin ardından El Kaide’nin Afrika ve Arap yarımadasında etkisi azalmaya başlamıştı. Zevahir’nin açıklaması IŞİD ve El Kaide arasında Ortadoğu’da başlayan güç müca n Dış Haberler Servisi İsrail’in emekliye ayrılan Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Papa Francis’e küresel bir barış inisiyatifi önerdi: “Dinlerin Birleşmiş Milletleri”. Günümüzde savaşların milliyetçi değil dini saiklerle çıktığını belirten Peres, planı Vatikan’daki etkinlikte sundu. Peres, “Tanrı adına öldüren teröristlerle en iyi mücadele Dinlerin Birleşmiş Milletler’i verir” dedi. Papa öneriyi dikkate alma sözü verdi. 8 Haziran’da Vatikan’da Papa’nın davetiyle Peres ve Filistin lideri Abbas’ın buluşup dua etmesinden hemen sonra Gazze savaşı çıkmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle