28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2014 CUMA 4 CANAN COŞKUN Üstü örtülen 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının ek klasörlerinden dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile soruşturmanın şüphelilerinden “Milletin a... koyacağız” sözleriyle kamuoyunun büyük tepkisini çeken işadamı Mehmet Cengiz arasındaki dinleme kaydı çıktı. Dinleme kaydında Mehmet Cengiz, Erdoğan Bayraktar’a “Hüseyin Avni Paşa Korusu’na 10 tane ev yapacağım” diyor. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar da Cengiz’i “Yav kardeşim sağa sola gidiyorsun diyorsun ki ‘İmar gelecek, sağda solda konuşma ya’” diye uyarıyor. Bu görüşme Cumhuriyet’in 18 Mart 2014 tarihli manşetiyle kamuoyuna duyurduğu “Koruyu Satmışlar” manşetini doğruluyor. 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ek klasörlerinde yer alan telefon görüşmesi dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile soruşturma şüphelisi Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz arasında geçiyor. 5 Kasım 2013’teki görüşmenin kayıtlarına göre Bayraktar kentsel dönüşüm kapsamında Fikirtepe’deki yenilemenin Kadir Topbaş yüzünden kilitlendiğini belirtiyor. HABERLER TARİHİ HÜSEYİN AVNİ PAŞA KÖŞKÜ İÇİN İŞTE BÖYLE PAZARLIK EDİLMİŞ ‘Milletin a.... koyacağız’ diyen Mehmet Cengiz ile dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar arasındaki konuşmada Bayraktar Cengiz’i imar konusunda ‘Sağda solda konuşma’ diye uyarıyor’ Hoş Gelmedin 2. Cumhuriyet Ahmet Davutoğlu kabinesinin TC’nin 62. hükümeti olarak nitelenmesi yanlış. Çünkü 10 Ağustos referandumuyla resmen olmasa bile, fiilen başkanlık daha doğru deyişle, “Başkan Baba” rejimine geçmiş bulunuyoruz. Şu anda gerçekte, yürütmenin başı Ahmet Davutoğlu değil, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Nitekim Davutoğlu kabinesinin olduğu söylenen program Tayyip Bey’in direktifiyle hazırlanmış, ikazlarıyla son şeklini almıştır. Şu anda durum budur. Program resmen olmasa bile fiilen Erdoğan’ındır. Durumun anayasaya uyup uymaması önemli değildir. Gerçek Türkiye, uysa da uymasa da yaptım Erdoğan Türkiyesi’dir. Resmi Türkiye’nin ifadesi olan anayasaya uygunluk önemli bir husus değildir. Zaten bu zihniyete göre anayasa en fazla anası ağlatılan yasa anlamını taşımaktadır. Evet Türkiye’de yeni bir döneme yeni bir rejime, “2. Cumhuriyet”e girilmiştir. Bu rejimi başkanlık olarak nitelemek yanlıştır. Başka örnekleri Latin Amerika ülkelerinde görülen bu rejim hukuk literatüründe, başkancı veya yarı başkanlık denen, güçler ayrılığına ve erkler arasındaki dengelere, kurumların yurtaşların güvencelerine yer vermeyen, bir faitaccompli, (emri vaki), amiyane deyimiyle katakulli rejimidir. HHH İkinci Cumhuriyet söylemi, Sovyet bloğunun çöküşü ve küreselleşmenin gelişmesiyle birlikte ulus devletlerin gelişen kapitalizmin önünde engel olarak görülmeye başlandığı bir dönemde, filizlenmeye başladı Türkiye’de. Ulus devletin kendisiyle birlikte, Türkiye’de yaşama geçirilmiş şekli olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşıtlığı içeren, ulus devletin ve Cumhuriyet Türkiyesi’nin kurumlarını bütün kötülüklerin nedeni olarak gören, laiklik uygulamasının da üniter ulus devlet gibi bütün kötülüklerin nedeni kabul eden, Cumhuriyet’in modernleşmeci yanını, eğitim reformunu, Türk Rönesansı’nı, hümanizmasını görmezden gelerek, Cumhuriyet tarihini salt bir zulüm ve baskı dönemi olarak, algılayan, eleştirdiği hususları aşma konusunda herhangi bir sınıfsal öneride bulunmayan, İkinci Cumhuriyetçiler’e ulus devletin kulluktan vatandaşlığa geçişin bireye giden yol olduğu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, Türk rönesansını da içerdiği, genelde ileri sürdükleri eleştirilerin büyük bölümünün, Cumhuriyet döneminin çoğunda iktidarı ellerinde tutan sağ partilerin uygulamalarının sonucu olduğu anlatılmaya çalışıldı ama nafile! İkinci Cumhuriyetçiler, bu görüşlerinden yola çıkarak, her türlü Cumhuriyet karşıtı güç ile ittifak yaptılar. Son ittifak, Tayyip sivil darbesinin nihai vuruşu olan 12 Eylül 2010 referandumu sırasında, “yetmez ama evet!” sloganı altında yaşama geçirildi. HHH İkinci Cumhuriyet’e giden yolun önündeki son engel de, Cumhuriyetin mezar kazıcılığı rolünü üstlenmiş Tayyip Erdoğan önderliğinde 10 Ağustos referandumuyla kaldırıldı. Ve nihayet İkinci Cumhuriyet geldi. Tayyibist İkinci Cumhuriyet nedir? İkinci Cumhuriyet, yurttaşlıktan kulluğa dönüştür. İkinci Cumhuriyet demokrasinin bütün kurum ve kurallarının hâkimi mutlak tarafından ya da onun adamlarınca çiğnenmesidir. Masum gösterilerde kurşunlanıp, gazlanıp öldürülen gençlerdir Tayyibist İkinci Cumhuriyet, kuvvetler ayrılığının adil yargının hiçe sayılması, gazetecilerin içeri atılmalarıdır, bedava eğitim istediği için hapse atılan gençlerdir Tayyibist İkinci Cumhuriyet; zulümdür, polis baskısıdır, özgürlük karşıtlığıdır, mezhep ve ırk ayırımcılığıdır, yolsuzluk ve nefret rejimidir. Halkın yarısının karşıtlığına rağmen geldi İkinci Cumhuriyet. İkinci Cumhuriyet hoş gelmedi! Biz bu ikinci Cumhuriyeti aşacağız. Kimse yanlış anlamasın! Geriye dönerek geçmişe giderek değil, daha ileri daha bağımsız, daha çağdaş, daha demokrat, daha özgürlükçü, daha çoğulcu, emeği kutsal sayan üretici politikaları oluşturup, yaşama geçirerek aşacağız. ev yapacağım’ Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Mehmet Cengiz arasında 5 Kasım 2013 günü saat 08.20’de gerçekleşen konuşma 5 dakika 27 saniye sürüyor. Erdoğan Bayraktar: Hacı efendi selamunaleyküm. Mehmet Cengiz: Aleyna aleykümselam sayın bakanım, günün hayırlı olsun. E.B.: Sağol senin de. Akşam aradın ama akşam ben yoruldum muştum, ben uyudum. Ben bir daha şey yapamadım, M.C.: Ben de uyudum öyle sabah kalktım şimdi Trabzon’a geldim. Artvin’e gidiyorum, E.B.: He iyi ben Başbakan’a arz ettim Başbakan’ın he kafası karıştı epey. M.C.: He. E.B.: Bi de Taner epey sıkıştırmış onu eee geleyim de konuşalım bir daha dedi yani biraz yumuşadı. M.C.: Anladım iyi de beni görmek istemiyor, akşam ben de konuştum, onunla Bayraktar geldikten sonra görüşecez onu yav bu şeye sayın bakanım şantiye yatıyor ya ne yapayım ya? E.B.: Ha aynen öyle işte. E.B.: Halledecez onu inşallah ya dur bakalım. M.C.: Ben bir tek Hüseyin ile M.C.: Allah razı olsun senden ya resimleri konuşuyorum ya. gösterdin mi ona? E.B.: Ya ne alakası var ya. E.B.: Gösterdim. M.C.: Aynen alakası var bana şimdi bak ma M.C.: Valla helal olsun sana ya. ma yapma. E.B.: Dedim dedim bu adam almış bunun E.B.: Yaa. durumu farklı yani bunun dedim ki kedi vardı M.C.: Hüseyin konuşmuş. Hüseyin da Hüseyin daha dedim daha önceden falan eee bir bir benim kardeşim da o benim işimi takip eder. konuşalım dedi bana... E.B.: Hüseyin’e biraz ilgilen Hüseyin ile ya. M.C.: Tamamdır o zaman, ya şeyi şantiyenin M.C.: Onlara büyük jest yaptım duydun mu? şeyi yaptığımı mukaveleleri falan gösterdin... E.B.: Ne yaptın? E.B.: O kadarını bakmadı da böyle bir şey M.C.: Ya Turgut ibnelik yaptı onlara ben yaptım yani. çağırdım eee yardım ettim onlara ya. M.C.: He detaylı bakmadım. E.B.: İyi yaptın Allah razı olsun ha bi de onu E.B.: He öyle birçok tabii olmuyor benim de şeye söyle de alsın onu partiye ya patrona. dün sunum vardı çok 22.5 saat yaptım sunum M.C.: Patron ile şimdi konuştum dedi ki ee şey yaptım yeni imar kanunu, yeni yapı denetim bana gelmiyor musun ben gelmiyorum dedim ya kanunu sundum eee bu kardeşin nasıl sunum Finlandiya’ya gidecem toplantım var herhalde yaptı bir gelsen görsen yani. pazar veya cumartesi dönüyor, pazar veya M.C.: Ya sen büyük adamsın ya Allah razı pazartesi görüşecem onunla ya. olsun. E.B.: Hüseyin’i söyle ona Hüseyin’i E.B.: Estağfirullah. M.C.: Söyleyecem da ama Hüseyin’i belediye M.C.: Yani o şimdi o Kadıköy madıköy hep başkanı yapar yani benim tahminim ya. her taraf yenileniyor ya abi enteresan bir şey ya E.B.: Yapsın onu oo onun Ahmet gibi bin bin bunları nasıl başarıyorsunuz ya... bin tane değer ya bin tane bi de işine yar... E.B.: Ya o Fikirtepe’yi falan kilitledi senin M.C.: Yav Erdoğan abi bizim Kadir Topbaş. Onu bu kardeşin açtı. Şimdi E.B.: He ruhsat alıyorlar devam edecekler yani... M.C.: Bak dün Hayati Bey’le konuştum da M.C.: Bak ben koruya 10 tane ev yapacam o benim eee bir tane komşum var. Çanakkale ya... Anlamam ordayken söyle yani bundan Belediye Başkanı olmuş bu adam. İstanbul’da sonra yok yetişmedi bilmem ne anlamam bak müteahhitlik yapıyordu kumarcıydı. Kumarı otel motel istemiyorum 10 tane ev yapacam 85 bırakmış gitmiş Akparti’den belediye bakmış dönüm. olmuş Geyikli’de Çanakkale Geyikli’de. E.B.: Sen 10 tane butik otel yaparsın ev E.B.: Geyikli’de benim teyzem var. O belediye olarak. başkanını tanıyorum ben Geyikli’de teyzem var M.C.: Ya 10 tane ev istiyorum otel motel teyzem. istemiyorum... Abi... M.C.: Allah allah. E.B.: He. E.B.: Tabii orda teyzem var o şeyde eee M.C.: Ama ihtiyarlığımıza oraya da bize de otel dayım askerlik sırasında gitmişti oraya 1940 lazım diyorsan. yıllarda 1941’de 42 ondan sonra gitti yerleşti E.B.: Yav yav kardeşim kardeşim sağa sola oraya kız kardeşini de getirdi oraya. gidiyorsun ki diyorsun ki imar gelecek imar M.C.: Şimdi bu adam oraya kendini çok kabul gelecek sağda solda konuşma ya. ettirdi ula dedim ona sen gittin İstanbul’dan bu M.C.: Yav hiçbir yere bak Allah canımı alsın. hayatı bıraktın bu düzgün bir hayata girdin. Zaten E.B.: 50 kişiye söylemişsin ya. şu anda belediye başkanı. M.C.: Ya sen kafayı mı yedin ya. E.B.: Şimdi ama istemiyorlar onu şimdi benim 10 tane ‘Koruya Konu daha sonra gazetemizin Hüseyin Avni Paşa Korusu ve içindeki tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün tamamının Cengiz İnşaat’a satıldığını kamuoyuna duyuran haberiyle ilgili görüşmeye geliyor. Koruyu alan Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz, “Hüseyin Avni Paşa Korusu’na 10 tane ev yapacağını” söylüyor. Cengiz, Bayraktar’a “Anlamam ordayken söyle yani. Bundan sonra ‘Yok yetişmedi. Bilmem ne anlamam bak. Otel motel istemiyorum. 10 tane ev yapacam 85 dönüm’” diyor. Bayraktar’ın “Sen 10 tane butik otel yaparsın ev olarak” sözü üzerine de “Ya 10 tane ev istiyorum otel motel istemiyorum” diyor. Gazetemiz konuyu kamuoyunun gündemine getirdiğinde Cengiz İnşaat’tan yapılan açıklamada “Satın alınan yer Hüseyin Avni Paşa Korusu’dur. İçinde bir adet tarihi köşk mevcut. Restore edilerek kullanıma açılacaktır” denilmişti. ‘Sen butik otel yaparsın’ DİNLEME KAYDININ TAM METNİ Cengiz bildiğim. M.C.: Ya he işte istemiyorlar diye bir şey yok onun için oraya tabii büyüttü bunu şimdi yemek istiyorlar bak ben bunu yedirmeyecem sana da gelmişler herhalde. E.B.: He. M.C.: Bu benim komşum. E.B.: He. M.C.: Burda ben senden yardım istiyorum. E.B.: He tamam. M.C.: Hayati Bey’le konuştum ben. E.B.: Tamam. M.C.: Dediki bir de beyefendide konuş dedi beyefendi ile konuşacam ulan bu adam hakkaten enteresan ya. E.B.: Gitsin Trabzon’dan olsun Çaykara’dan olsun belediye başkanı ne işi var Geyikli’ye ya. M.C.: Ula bu adam İstanbul’da bıraktı bu hayatı gitti oraya gel de Akparti’den belediye başkanı oldu oraya o kadar büyüttü şimdi burası oldu kıymetli burda yardım istiyorum senden ha. E.B.: Tamam tamam iyi görüşürüz haydi selametle hayırlı günler. M.C.: Şu Hüseyin’i nereye yapmak istiyorsun abi? E.B.: Çekmeköy’e yap onu da yap bir bir. M.C.: Tamam. E.B.: Yani kuvvetli bir partiye yardım et Hüseyin’i de partiye al deki bu Hüseyin’i belediye başkanı yaparsanız benden size 20 kâğıt para. M.C.: Hey Allahım dilini yerim ben senin. E.B.: Ney 20 bin lira verirsen ne olur ya? M.C.: 20 bin lira onun olur. E.B.: Ver 20 bin lira ver bu herifi alsınlar onu partiye yapsınlar belediye başkanı ya. M.C.: Bu çiçekçiyle konuşacam onu pazar pazartesi konuşacam o zaman başlayayım mı şantiyeye. E.B.: Yok başlama başlama başlarsan duyan duyan olur sonra şey yapar bizi ya. M.C.: Tamam tamam, peki, tamam abi tamam abi. E.B.: Haydi haydi güle güle. l Tapelerdeki M.C.: Allah’a emanet ol. anlatım E.B.: Güle güle. bozuklukları ve imla M.C.: Haydi. hataları düzeltilmemiştir. Ses kayıtlarında Bayraktar, Cengiz’i, “Yav kardeşim sağa sola gidiyorsun diyorsun ki imar gelecek, sağda solda konuşma ya” diye uyarıyor. Bu söz üzerine Cengiz de bir tek “Hüseyin” diye bir şahsa söylediğini ifade ediyor. Ardından Bayraktar, Cengiz’e “patron” diye tanımladığı kişiye “Hüseyin’i söylemesini salık veriyor. Cengiz de patronun Hüseyin’i belediye başkanı yapma ihtimali olduğunu söylüyor.” ‘Sağda solda konuşma’ ‘Hey Allahım dilini yerim...’ Ses kaydında yer alan diğer bir konu ise Cengiz’in kumarı bıraktıktan sonra Çanakkale Geyikli’ye belediye başkanı olan komşusu. Cengiz, komşusunun artık partide istenmediğini belirterek Bayraktar’dan yardım istiyor. Bayraktar, bu konuşmanın ardından, korunun imara açılmasıyla ilgili Cengiz’in tek konuştuğu kişi olarak tanımladığı “Hüseyin” adlı kişinin belediye başkanı yapılması için konuşmasını, seçilmesi için 20 bin lira teklif etmesini istiyor. Cengiz de bunun üstüne sevincini “Hey Allahım dilini yerim ben senin” şeklinde gösteriyor. AYKUT KÜÇÜKKAYA İlk önce ‘TOKİ dosyası’ kapatıldı, sonra 25 Aralık. Takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık’ın en önemli isimlerinden birisi Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz’di. 96 şüpheli arasında yer alan Cengiz dönemin Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a en yakın işadamlarından birisi olarak görülüyordu. Fezlekeler yeniden Meclis’te ANKARA (AA) İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dizi pusulaları eksik olduğu gerekçesiyle iade edilen dört eski bakanla ilgili fezlekeleri, dizi pusulalarını da ekleyerek 11 klasör dosyayı TBMM Soruşturma Komisyonu’na yeniden gönderdi. Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler ile Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan Soruşturma Komisyonu, fezlekelerin yer aldığı klasörleri içindeki eklerle birlikte, dizi pusulasına bağlanarak gönderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 14 Temmuz’da iade etmişti. Dosyalar, elden teslim edilirken Soruşturma Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Hakkı Köylü, “Dizi pusulaları geldi, ne yapacaksınız” sorusu üzerine, “1 Ekim’e kadar toplantı yapamayız ama inceleyebiliriz, ben inceleyeceğim” dedi. Köylü, “Muhalefet dosyaları görmek isterse..” sözlerine, “1 Ekim’den önce görebilir ama toplantıyı 1 Ekim’den sonra yapabiliriz. Ekim ayının ilk haftasında da yapabiliriz toplantıyı” yanıtını verdi. Restore edip Tarih: 18 Mart 2014 ‘Hani restore edecektiniz?’ İmar yok Şimdi gelelim o açıklamadaki en dikkat çekici bölüme. Aynen okuyalım: “Öte yandan Hüseyin Avni Paşa Korusu ile ilgili hiçbir imar değişikliği talebi veya girişimi olmadığı gibi Boğaziçi ön görünüm içinde olan koruda verilmiş hiçbir imar hakkı söz konusu değildir ve hukuken de olamaz. ”Cumhuriyet’te bugün tam metni yayımlanan ve 25 Aralık dosyasından çıkan BayraktarCengiz görüşmesi hem 18 Mart’taki haberimizi doğruluyor; hem de Cengiz’in haberimizden hemen sonra kamuoyuna avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamayı ‘yalanlıyor’. Peki sonra ne oldu? Tarih: 28 Haziran 2014... Tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü ‘kuşkulu’ bir yangınla kül oldu. Cumhuriyet, 30 Haziran 2014 tarihinde bu yangını ‘Planlı katliam’ başlığıyla kamuoyuna duyurdu. Çok önemli bir ayrıntı ortaya çıkmıştı. Bu köşk TMSF tarafından Mehmet Cengiz’e ‘yıkılmaması şartıyla’ satılmıştı. Şimdi Bayraktar’la görüşmesi dinlemeye takılan Cengiz’in, ‘Koruya 10 ev yapacağım’ sözünü nereye koyacağız? Her ne kadar yangınla ilgili savcılık takipsizlik kararı verse de Bakan Bayraktar’dan “imar sözü aldığı” ortaya çıkan ve bu imar iznini ulu orta söylememesi için dönemin bakanı tarafından ikaz edilen Cengiz’in ağaçlarla dolu koruda söz konusu evleri nereye yapacağını tartışmalıyız. Sahi!... Mehmet Cengiz’e bir soru daha soralım: “Tarihi köşk tavan ve duvarları her biri köşk kadar değerli tablo şeklindeki süslemelerle doluydu. Tarihi köşkteki sanat eserleri sökülüp nereye götürüldü?” Cumhuriyet’in manşeti “Koruyu satmışlar”... 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında internete sızan ses kayıtlarında “Milletin ....na koyacağız” diyen Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’in, Üsküdar’daki 3 bini aşkın ağaçla dolu tarihi “Hüseyin Avni Paşa Korusu”nun tamamını satın aldığını ortaya çıkaran bu haber kamuoyunun büyük ilgisini çekti. O gün kaleme aldığım haberin flaşı şöyleydi: “81 bin 511 metrekarelik ormanlık arazinin ‘yüzde 65’ini TMSF’den, yüzde 35’ini ise özelden aldık’ diyen Cengiz İnşaat, ‘Koruyu ne kadara satın aldınız?’ sorumuza ise yanıt vermemeyi tercih etti. 8 Mart 2013 tarihli tapu kaydında ise satış bedeli kısmında ‘0’ TL yazması dikkat çekti. Korunun 17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Cengiz İnşaat, ‘Bir inşaat firması olarak, tapu kayıtlarında koru olarak gözüken arsada ne yapmayı planlıyorsunuz’ şeklindeki sorumuza ise ‘İçinde tarihi köşk var. Restore edilerek kullanıma açılacaktır’ yanıtını verdi. Cengiz İnşaat’ın hükümetten ‘bölgedeki imar yasağının kalkacağı’ güvencesini aldığı iddia ediliyor.” kullanıma açacağız C ne yazdıysa o İşte o süreç Bu haber üzerine önce TMSF’den sonra Cengiz İnşaat’tan birbiri ardına açıklamalar geldi. Herkes ‘0’ TL’ye takılmıştı. Bizim asıl derdimizse Boğaz’daki koruydu, 3 bin ağaçtı! Bu açıklamalar Boğaziçi öngörünüm bölgesinde kalan ve imar yasağı bulunan bu arazinin satış sürecini de özetliyordu: Köşk kül oldu l TMSF Cengiz’e sattı 2009 2007 Korunun yüzde 65’lik bölümü 23 Ekim 2007’de, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’ye “31 milyon 690 bin 132 TL”ye satıldı. l Kalanını da aldılar Korunun yüzde 35’lik bölümü de işadamları Zeynel Abidin Erdem’den ve Mehmet Nezih Erdem’den 30 Ekim 2009 tarihinde 20 milyon 752 bin 325 TL bedelle Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından satın alındı. 2014
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle