28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2014 CUMA 6 CHP KURULTAYI Kurultayda sloganının ‘Tek ses tek yürek CHP’ olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu partinin yönünü açıkladı ‘Halk merkezli sol’ Türkiye’dir, hayalimiz ve hedefimiz. Böyle bir programla 2015’te halkın karşısına çıkacağız.” “Bilgi toplumunu yakalamak için eğitimi sil baştan yeniden ele alacağız. Eğitimde yeni bir reform hareketi oluşturacağız.” “CHP’nin kendi öz projesi olan ‘aile sigortası’ önerimizi yeniden ele alıp geliştireceğiz. Sosyal devleti güçlendireceğiz. Yoksulluğu önlerken insan onurunu koruyacağız. Kimsenin onurunu afişe etmeyeceğiz.” 30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki aday tercihleri nedeniyle “partiyi sağa çekmekle” itham edilen Kılıçdaroğlu bugünkü konuşmasında, bu suçlamalara da yanıt hazırladığını açıkladı. Partinin yönü konusunda hiçbir kafa karışıklığı olmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu bu yönü şöyle tarif etti: “CHP halkın çıkarlarını savunan, halktan yana bir sol, sosyal demokrat partidir. Politikaları da hep halktan yana olacaktır. ‘Ben’ merkezli değil halk merkezli bir sol. ‘Halkçı sol’ diyebiliriz. CHP Tıpış Tıpış Sola Dönmeli Merkez solun 64 yılda girdiği seçimlerdeki oy yüzdeleri şöyle: 1950’de 39,4. 1954’te 35,3. 1957’de 41,1. 1961’de 36,7. 1963’te 36,2 (yerel). 1965’te 28,7. 1968’de 27,9 (yerel). 1969’da 27,3. 1973’te 33,3. 1973’te 37 (yerel). 1977’de 41,3. 1977’de 41,7 (yerel). 1983’te 30,4 (Halkçı Parti). 1987’de 32,5 (SHP+DSP toplamı). 1989’da 38 (SHP+DSP toplamı) (yerel). 1991’de 31,5 (SHP+DSP toplamı). 1994’te 27,7 (SHP+DSP+CHP toplamı). 1999’da 30,8 (DSP+CHP toplamı). 2002’de 20,5 (CHP+DSP toplamı). 2004’te 25 (CHP+SHP+DSP toplamı) (yerel). 2007’de 26 (CHP+DSP toplamı). 2009’da 23,1 (yerel). 2011’de 25,9. 2014’te 25,5. HHH Karneden görüldüğü gibi, merkez solda oy oranı yüzde 2040 bandında gidip geliyor. 64 yıllık tarihçede çıtanın en çok düştüğü yıl, 2002… Solun dibe vurduğu o yıl, AKP iktidar oldu. Yüzde 40 çıtasını ise iki kez aşabilmişler: 1957’de İsmet İnönü ile… 1977’de Bülent Ecevit ile… Bu iki zirveyi iyi analiz etmek gerek. Bir defa, görünen o ki, söylendiği gibi darbe sonralarının avantajlı partisi değil CHP… Hatta tersine… 1961 ve 1980 müdahalelerinden 3’er yıl önce çıkış yakalamış sandıkta; sonrasında gelen her iki müdahale de 1960’larda ve 1980’lerde yükselişi durdurmuş. Yani darbeler, CHP’ye yaramamış. 1957, Menderes’in inişe geçtiği dönemdi. Tarihi tahterevalli işlemiş, ekonomi tıkandıkça siyasette baskı artmıştı. Ve İsmet Paşa, bu baskının yol açtığı tepkiyi, CHP rüzgârına çevirmeyi başarmıştı. 27 Mayıs’ta müdahale yerine seçim olsa, belki CHP tek başına iktidardı; müdahale sonrası koşullarda koalisyona razı oldu. Ve Batı’da solun altın yılları sayılan 60’larda eridi. HHH 1971 darbesi farklı… O darbe, tersine CHP’ye ivme kazandırdı. Neden? Çünkü Ecevit, darbeye açıktan karşı koydu ve o sayede parlayıp 197377 tırmanışına imza attı. Kıbrıs harekâtının rüzgârını da sırtlayıp adını dağlara yazdırmayı, bir umut yaratmayı başardı. Tabii 77 zaferinin başka dayanakları da vardı: Bir defa seçkin bir aileden gelen Ecevit, seçkinci değil halkçıydı. CHP’nin, “tepeden inmeci değil, temelden yükselmeci bir solculuk” yapması gerektiğine inanıyordu. İkincisi, iktidar yolunu ilerici subayların müdahalesinde arayan askersivil darbecilerden tamamen kopmuştu. Kontrgerillanın hem hasmı, hem hedefiydi. Üçüncüsü, alternatif bir kalkınma modeli doğurmuştu. Beğenilsin, beğenilmesin, tekelci sermayeye karşı sendikalara, kooperatiflere, halk ortaklıklarına, küçük işletmeciye, köykentlere dayalı bir halk sektörü öneriyordu. “Toprak işleyenin, su kullananın” vaadi, ortanın solunda kullanılmış en radikal slogandı. CHP, Batılı sosyal demokrat partiler gibi, arkasına sendikaların desteğini almış, yüzünü kentlere dönmüş, TİP tabanından olduğu gibi AP tabanından da oy devşirerek 1977’de tek başına iktidarın eşiğine gelmişti. HHH Yukarıdaki karne, 2000’lerdeki eriyişi açıkça ortaya koyuyor. Parti, yüzde 25 çıtasının oralarda can çekişiyor. Bu tablonun bize öğrettiği şu: CHP ne zaman darbeci zihniyetten ve merkezden uzaklaşıp baskıya direnen, alternatif üreten, değişim isteyen, sivil, halkçı, sol bir çizgiye yaklaşsa, kitlelerden oy aldı. Merkeze yamanmalar, darbeler, bölünmelerse partiyi eritti. Bu tarihsel bilanço, Türkiye’nin en hayati seçimine doğru gittiğimiz dönemde CHP’nin yapması gerekeni de ortaya koymuyor mu? HHH “Merkez sol” lafı bile sorunlu… Eskiden polis işkencesi için, “Götürürler ‘Merkez’e/dövdürürler herkese” diye bir tekerleme söylenirdi. CHP’yi belediye ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde merkeze götürenler, seçmene dövdürdüler. Sonucu gördüler. Bundan böyle yapılması gerekeni Kemal Kılıçdaroğlu tabiriyle söyleyeyim: “Adam gibi, tıpış tıpış” sola dönmenin vaktidir. Eğitimde sil baştan CHP’nin sağa kaydığı iddiaları doğru değil. Bunu söyleyenler, ‘Ben olursam sol var, ben olmazsam sol gitti’ anlayışındaki arkadaşlarımız. Ben bu anlayışı şiddetle reddediyorum. Bunu da yarın (bugün) kurultayda açıkça ifade edeceğim.” Anadilde eğitime yeşil ışık CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasının önemli bir bölümünü de demokrasi ve özgürlükler konusuna ayıracak. Bu bölümün en önemli mesajları Kürt sorunuyla ilgili gelecek. Kılıçdaroğlu dünkü konuşmamızda, bugün vereceği kritik mesajın sinyalini şu ifadelerle verdi: “Kürt sorununda bugüne kadar en sağlıklı, en tutarlı çözümü üreten CHP’dir. CHP, 1989 raporundan bu yana Kürt sorununa sürekli demokrasi ve özgürlükler penceresinden baktı. Bu çerçevede son dönemde 17 maddelik özgürlük ve demokrasi manifestosu yayınladık. Seçim barajının düşürülmesini savunduk. Bunların arkasında durmaya devam edeceğiz.” “Şiddetin olmadığı yerde sorunların çözümü çok daha kolay olur. Sorunları ortak aklı egemen kılarak, daha uygarca tartışma olanağı kazanmış oluruz.” CHP’de bugün kurultay günü. İlk gün genel başkanlık seçimi gerçekleşecek. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve rakibi Muharrem İnce birer konuşma yaptıktan sonra delegelerin iradesi genel başkanı belirleyecek. Kılıçdaroğlu, kurultayda yapacağı konuşma ve delegelerin iradesine sunacağı yeni parti meclisi listesi hazırlıkları için son 48 saati evinde geçirme kararı aldı. Dün yaptığımız kısa görüşmede bugün yapacağı kurultay konuşmasının temel mesajlarını Cumhuriyet okurlarıyla paylaştı. CHP liderinin tartışılacak mesajları şunlar: “Kurultayda ana sloganım belli: Tek ses, tek yürek CHP. Yani bundan sonra çok seslilik değil uyum içinde çalışan, farklı tonlarda bile olsa aynı şeyleri söyleyen bir CHP olarak halkın karşısına çıkacağız.” “Kendi içinde barışık, özgüveni yüksek, ülkenin sorunlarına kilitlenen bir CHP olacak. Ezilenlerin, mağdurların mazlumların yanında bir CHP olacağız.” “Güçlü bir Türkiye ve güçlü bir ekonomi için güçlü demokrasi şarttır. Güçlü demokrasi ancak CHP ile mümkündür.” “Uygarlığı savunan, özgürlükleri savunan, hukuk devletini ve güçler ayrılığı ilkesini en güçlü şekilde savunan bir CHP bulacak bundan sonra toplum karşısında.” “Ekonomide tüketerek değil, üreterek büyüyen, hakça bölüşerek zenginleşen bir Aile sigortası yeniden Yeni yön: Halkçı sol elege çizerse saygı göstereceğiz CHP’de genel başkanın kim olacağı kadar merak edilen bir diğer konu da yarın yapılması beklenen parti meclisi seçimleri. Kılıçdaroğlu dün evinde kendi listesi üzerinde de çalıştı. Öncelikle “çarşaf liste” konusunda kesin kararlı. Bu yöntemde, CHP liderinin en yakın çalışma arkadaşları ve partiye davet ettiği bazı isimlerin “çizik” yeme olasılığı bulunuyor. Kılıçdaroğlu bu riski anımsattığımızda şu yanıtı verdi: “En yüksek irade delegelerdir. Onların oyuna, takdirine hepimiz saygılı olmak zorundayız.” CHP lideri kamuoyunda dillendirilen “Bazı isimler tasfiye edilecek” söylentilerine de yanıt vererek “Bu bir tasfiye kurultayı değil. Birlik ve kardeşlik kurultayı. Daha da bütünleşerek çıkacağız. Artık hepimizin hedefi parti içi kavgalar değil iktidar olmaktır” dedi. D Terör olmazsa çözüm kolay Anadilde yeni süreç Tek ses, tek yürek CHP Tasfiye kurultayı değil Önce parti içi barış “Şimdi anadilde eğitim konusunda yeni bir süreç başlatacağız. O da şudur: Çocuğun üstün yararını dikkate alarak bu konuyu yeniden ele alıp irdeleyeceğiz.” Güçlü CHP Babacan’a güvenmek hata CHP lideri Kılıçdaroğlu ile sohbetimiz sırasında gazetemizin dünkü manşeti de gündeme geldi. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın bir işadamı ile yaptığı ve yeni bir banka kurulması konusunda bilgiler aktardığı konuşma kamuoyunda çok büyük etki yarattı. Babacan’ın “dürüst, güvenilir” imajı ile çelişen konuşma konusunda CHP lideri şu değerlendirmeyi yaptı: “AKP kabinesinde güvenilir isim yok. Yanlış da buradan başlıyor zaten. Güvenilir, dürüst bir isim olsa o kadar yolsuzluktan sonra itiraz eder ve kabinede görev almazdı. Ses çıkarılmaması tüm bu yolsuzlukların ortağı olunduğunu gösterir.” Kılıçdaroğlu, iç ve dış piyasalarda Babacan hakkındaki “olumlu” imajın yanıltıcı olduğunu belirterek bu algının gerekçesini şöyle izah etti: “Babacan’a piyasalar neden güveniyor sanıyorsunuz? Yüksek faiz yüzünden. Çünkü sıcak paraya daha yüksek faiz getirisi sağlıyor. Yurtiçinde yaratılan tüm katma değeri faiz olarak dışarı aktarıyor. Bütün Cumhuriyet hükümetleri döneminde ne kadar faiz ödenmiş? Bir ona baksınlar. Bir de Babacan’ın yönetimde olduğu döneme baksınlar. Bunları yan yana koyunca tablo kendini gösteriyor zaten. Yarın (bugün) kurultayda da bunu örnekleriyle anlatacağım zaten.” Özgürlüklerin savunucusuyuz Üretip hakça bölüşeceğiz 3 seçimli kurultaya tek aday olarak giren Kılıçdaroğlu bu kez İnce ile yarışacak CHP’de ‘ilkler’ kurultayı G. Doğu açılımı AYŞE SAYIN ANKARA CHP’nin bugün ve yarın ATO Kongre Salonu’nda yapılacak 18. Olağanüstü Kurultayı, aynı zamanda “ilkler kurultayı” da olacak. Genel başkan seçildiği 22 Mayıs 2012 kurultayı dahil, seçimli kurultaylara “tek aday” olarak giren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ilk kez genel başkanlık yarışı da yaşayacak. Kurultayda, kayıtlı 1216 delege, genel başkan ile 60 üyeli Parti Meclisi’ni belirlemek için sandığa gidecek. Kurultay’da ayrıca 34 maddelik tüzük değişikliği de yapılacak. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği 2010 kurultayından sonra ilk kez “genel başkanlık yarışı” yaşanacağı için gözler Kılıçdaroğlu ve İnce’nin alacakları oya çevrildi. Alınacak oy, partinin bundan sonraki rotası için önemli olacak. Eski genel başkan Deniz Baykal’ın, “kaset skandalı” nedeniyle istifa etmesi üzerine 2223 Mayıs 2010’daki 33. Olağan Kurultayı’nda genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu, seçimli gittiği 3 seçimli kurultaya tek aday olarak girdi ve delegelerin ezici çoğunluğunun oyuyla genel başkan seçildi. CHP liderinin kurultayda, 78 il başkanı, en az 115 dolayındaki milletvekilinin de aralarında bulunduğu 900 dolayında imzayla genel başkanlığa aday gösterilmesi planlanıyor. Kılıçdaroğlu’nun kendisini aday gösterenlerin tümünün oyunu alması halinde, parti içinde “genel başkanlık ve ideolojik ayrışma” tartışmalarına da son verecek bir yapılanmaya gideceğine dikkat çekiliyor. Kurultay sonrasında tüm enerjisini 2015 seçimleri için harcamayı planlayan Kılıçdaroğlu’nun, PM’de muhalif seslere yer vermeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Kılıçdaroğlu’nun, hem listesini deldirmemek, hem de yeni iç tartışmanın önünü kesmek içinde sadece “yenilikçi” ve genel merkeze yakın isimlere değil, kendisine açıkça muhalefet bayrağı açmayan sol ve ulusalcı isimlere de yer verebileceği belirtiliyor. Bu kapsamda Afyon Milletvekili Ahmet Toptaş ile Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın PM listesine girebileceğine işaret ediliyor. CHP liderinin, istediği oyla seçilmesi halinde ise muhaliflerince eleştirilmesine karşı özellikle Kürt sorunu, özgürlükler konusunda daha “cesur” açılımlara yöneleceğine işaret ediliyor. İlk kez genel başkanlığa aday olan ve 3 il başkanı ile 15 dolayındaki milletvekilinin desteklediği belirtilen Muharrem İnce ise genel merkezin delege üzerinde baskı kurmasını engellemek için tüzük gereği adaylık için gerekli olan 122 imzanın biraz üzerinde imzayla aday gösterilme taktiği izleyeGenel seçimlerde CHP’nin en zayıf olduğu bölgeler olan Doğu ve Güneydoğu’da oyunu artırmak isteyen Kılıçdaroğlu, ağırlıklı olarak bölge illerinden olmak üzere 5 dolayındaki il başkanını ya da onların önereceği isimleri PM’ye alacağı belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun listesinde sürpriz isim olarak ise 2002’de CHP’den milletvekili seçilen, ancak seçimlerin iptal edilmesi üzerine milletvekilliği düşen Ekrem Bilek’e yer verebileceği belirtiliyor. Öte yandan Sivas katliamında yaşamını yitiren şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok da PM’ye aday oldu. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) CHP Sözcüsü Haluk Koç, kurultayın yapılacağı ATO Congressium’u gazetecilere tanıttı. Seçimlerin 24 sandıkta, yapılacağını dile getiren Koç, 905’e yakın gazetecinin kurultayı izleyeceğini ana salonda aktüel kameraya izin verilmeyeceğini anımsattı. Merkezin girişine ve salona, “Güçlü CHP, güçlü demokrasi, güçlü Türkiye” pankartları yerleştirildi. Koç delegelerin de ilk defa kendi isimlerine ayrılmış koltuklarda oturacağını bildirdi. sa tüzükte yapılması planlanan değişiklikler şöyle: 4 Halen fiilen uygulanan “elektronik üyelik” tüzük hükmü haline gelecek. 4 Özellikle seçim dönemlerinde yaşanan “son dakika transferleri”ne önlem getirilecek. Genel veya yerel seçimlerde, aday gösterilmeyen ya da yerini beğenmeyip, başka partilerden aday olanların üyeliğinin sona erme süreci hızlandırılacak. Başka partilerden aday olanların üyelikleri otomatik olarak düşecek. Aynı şekilde oy kullandığı sandıkta “sıfır” çeken parti üyelerinin de üyelikleri sona erecek. 4 İl veya ilçelerde kongre süreci yeniden düzenlenecek. Seçimlere 6 ay kala düşen il ve ilçe örgütlerinde kongre zorunluluğu kaldırılıyor. Yönetimler seçimlere kadar iş başında kalacak. İl başkanlarına kaydetme yetkisi verilecek. cek. 200’e yakın imzayla aday gösterilebileceği belirtiliyor. Hedefini “700 oyla genel başkan seçilmek” olarak açıklayan İnce’nin, ilk genel başkanlık sınavında alacağı oy, parti içi muhalefet ve kendi siyasi geleceği için önemli gösterge olacak. İnce’nin 400’ün üzerinde oy alması, 2015 seçimlerinden sonra yapılacak ilk kurultayda potansiyel genel başkan adaylığının yolunu açacak ve parti içi muhalefetin Kılıçdaroğlu’nu zorlayabileceğini gösterecek. Kurultayda parti tüzüğünde de dar kapsamlı değişiklik yapılacak. Yapılacak değişiklikle, genel veya yerel seçimlerde aday gösterilmeyince, son anda başka partiden aday olanların üyeliği otomatik olarak düşecek. Son anda önergeyle bir değişiklik olmaz Liste vekil ağırlıklı Kılıçdaroğlu’nun listesinin vekil ağırlıklı olması bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun MYK üyelerinin önemli bir bölümünü de koruyacağı konuşulurken, kulislerde anahtar listesine girebileceği konuşulan bazı milletvekillerinin isimleri de şöyle: Müslim Sarı, Sakine Öz, Candan Yüceer, İdris Yıldız, Haydar Akar, Aytuğ Atıcı, Mustafa Balbay, Ömer Süha Aldan, Aykut Erdoğdu, Mahmut Tanal, Aykan Erdemir, Sedef Küçük, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, Mehmet Şeker, Sena Kaleli, Nurettin Demir. Tüzükte değişiklikler Eski başlangıçta İnce’nin adaylığına sıcak baktığının mesajını veren ancak daha sonra adaylar konusunda net tavır ortaya koymayan eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakın isimlerden Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için imza verdi. Kılıçdaroğlu’nun, “denge listesi” oluşturmak için Kaptan’ı da anahtar listesine alabileceği iddia edildi. Kaptan’ın, Baykal’ın bilgisi dışında Kılıçdaroğlu için imza verdiği de belirtilmesine karşın, yine de bu imza, Baykal’ın İnce’ye destek olmayacağı yorumlarına güç kazandırdı. Baykal’cı vekilden Kılıçdaroğlu’na imza Muhaliflerin liste delme hesabı Tüzükteki “çarşaf liste” hükmünü işleteceğini ve kendisinin “blok liste istemediğini” açıklayan Kılıçdaroğlu, anahtar liste çıkaracak. Ancak Kılıçdaroğlu’nun listenin delinmesine karşı önlem olarak 60 kişilik PM listesi için 75 veya 80 isimden oluşan bir anahtar liste çıkararak, muhaliflerin de oy verebileceği isimlere yer verebileceği belirtiliyor. CHP’de eski Milletvekili Kenan Sönmez ’in öncülüğünü yaptığı ve Hüseyin Aygün PM üyeleri Ercan Karakaş, Fikri Sağlar’ın da destek verdiği “sol kanat” üçüncü liste çıkaracak. Ancak parti içinde listeye girmek isteyen ancak herhangi bir kanada dahil olmayanların da grup grup anahtar liste çıkarması bekleniyor. Bu kapsamda eski genel başkan yardımcısı Gökhan Günaydın ile halen PM üyesi de olan Denizli milletvekili İlhan Cihaner ile Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün, Kılıçdaroğlu’nun listesini delmeye çalışacak. Sol kanadın listesinde olacağı belirtilen ve yeniden aday olan Perihan Sarı ise sol kanattan desteğini çekti ve bağımsız olarak aday olma kararı aldı. Eski genel sekreter Adnan Keskin ise kendisinin ne İnce, ne de Kılıçdaroğlu için imza vermediğini ve vermeyeceğini belirtti. CHP içinde yenilikçi kanat ise çabasını İzmir milletvekili Rıza Türmen’in PM listesine girmesi için gösterecek. Kılıçdaroğlu’nun da listesine alabileceği konuşulan Türmen için yenilikçi milletvekilleri kulis yürütüyor. Türmen’i Kılıçdaroğlu’nun kendi anahtar listesine almaması halinde yenilikçi kanadın listeyi delmek için çalışacağına işaret ediliyor. İnce’nin hedefi 700 oy Yenilikçiler de kuliste İlhan Cihaner
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle