Katalog

27 EYLÜL 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABD FARKLI GÖRÜŞTE 7 Erdoğan, Biden görüşmesinde IŞİD’in önü kesilmezse askerin sahaya inmesi benimsendi Adım adım cepheye DUYGU GÜVENÇ Martin Dempsey: Tampon bölge planda yok Dış Haberler Servisi Türkiye, Suriye’de uçuşa yasak bölge ve tampon bölge talebini yükseltirken, Amerikalılar şimdilik buna gönülsüz. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, dün Savunma Bakanı Chuck Hagel ile ortak basın toplantısında bu konudaki sorulara, “Bakın, tampon bölge bir noktada bir olasılık olabilir. Fakat şu anda bu kampanya planımızın bir parçası değil” yanıtını verdi. Hagel ile Dempsey, dün akşam Pentagon’da Irak ve Suriye’deki hava harekatına dair soruları yanıtlarken, Türkiye, Kobane’ye yönelik IŞİD tehdidi bağlamında da gündeme taşıdı. Amerikalı bir gazeteci, Kobane’deki durumun tıpkı ABD’nin Ezidilere yönelik katliamları engellemek üzere Irak’ta harekete geçmesine benzediğini belirterek, neden bu bölgenin bombalanmadığını sordu. Bunun üzerine ABD Savunma Bakanı Hagel, bölgeyi yakından izledikleri ve neler olup bittiğinin farkında olduklarını belirterek, “Koalisyon ortaklarımızla yardım için nasıl ve ne yapabileceğimizi tartışıyoruz. Sorun farkında olmamak yada aktif olarak elimizdeki seçeneklere bakmamak değil” yanıtını verdi. Gazetecinin “Bu ABD’den ziyade Türkiye gibi bir başkasının harekete geçme olasılığı daha yakın anlamına mı geliyor” diye sorması üzerine de Hagel, “Türkiye ile bunu ve farklı IŞİD tehdidinin bütün farklı yönlerini konuşuyoruz” demekle yetindi. ABD Savunma Bakanı ile Genelkurmay Başkanı, basın toplantısında IŞİD’a karşı hava kampanyasına pek çok ülkenin katkıda bulunduğunu aktarırken, başarı için bunun kafi gelmeyeceğini ve karadan desteklenmesi gerektiğine vurgu yapmaları dikkat çekti. İki yetkili de daha önce 5 bin olarak verdikleri “ılımlı” muhalif güçlerin eğitilerek IŞİD’la savaşması için bu kez 1215 bin rakamını verdiler. Hagel, “Hiç kimse yanılgı yaşamasın, IŞİD’i sadece hava saldırıları yok edemez” derken, terör örgüteni karşı hava saldırlarının sadece tek bir unsuru oluşturduğunu belirtti. Oluşturulacak birliklerin IŞİD’a karşı karada savaş ermesi gerektiğini belirtti. Hagel, “Daha işin başındayız, sonunda değil” derken, bunun kolay olmayacağını ekledi. NEW YORK Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Zirvesi için bulunduğu New York’ta IŞİD’e karşı operasyon ve Türkiye’nin rolüne ilişkin son ve en önemli görüşmesini ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’le gerçekleştirdi. Erdoğan ve Biden, IŞİD’e karşı oluşturulacak koalisyon ve atılacak adımları masaya yatırırken, Türkiye’nin ilk aşamada Suriye’de Kürtlere ve rejim muhaliflerine eğitim ve teçhizat desteği yapması öne çıktı. Biden ile Erdoğan arasındaki görüşme yaklaşık 1 buçuk saat sürdü. Görüşmeden önce ABD Başkanı Barack Obama’nın, Erdoğan’ı Air Force One uçağından telefonla arayarak bir görüşme yaptı. Görüşme sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, IŞİD’in bölgesel bir tehdit olduğu ve nihayetinde yenilgiye uğratmak için bölgesel bir strateji gerektirdiği konusunda Erdoğan ve Biden’in mutabık kaldığı belirtildi. Açıklamada, Obama’nın “Türk yetkililer ve yerel grupların, BM ile birlikte, sadece bu hafta on binlercesi dahil olmak üzere Türkiye’ye büyük boyutta mülteci akışını üstlenmede sergiledikleri çalışmaları övdüğü bildirildi” ifadesi dikkat çekti. Bu ifade Obama’nın Kürtlere mesajı olarak yorumlandı. Çankaya Köşkü kaynakları ise görüşmede Biden’in Erdoğan’a, “Seçimler ve rehinelerinizi aldığınız için tebrikler eski dostum” ifadesini kullandığını belirtti. Görüşme Erdoğan, üç aşamalı planı açıkladı İstanbul Haber Servisi New York’taki temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye dönen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında içerisinden bir çok radikal grup çıkan Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) “mazlumların savunucusu” ilan etti. Erdoğan, Suriye ve Irak’taki terör girişimleri için “Bizi ilgilendirmez. Bize ne?” deme lüksü bulunmadığını söyledi. Bölgede mazlum, mağdur durumda olanların savunucusu durumunda olan “örgütler bulunduğu” ifadesini kullanan Erdoğan, “Başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere bunlar da orada bir mücadele veriyorlar. Özellikle IŞİD terör örgütünün Irak’ın üçte birini işgal ettikten sonra Ezidilerin dağlara kaçması, Sünnilerin büyük ölçekte Musul’u boşaltmış olmaları ve bizim dinimiz İslam’la yakından uzaktan ilgisi, alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil. Kaldı ki Hrıstiyan dünyası insanlığın vicdanını yaralayan bu konuda şu anda böyle bir adım atıyorsa, biz herhalde buna seyirci kalmayacağız” dedi. Türkiye’nin “olayın tarafı olmaya aday” olduğunu söyleyen Erdoğan, IŞİD’le ile mücadeleye ilişkin olarak şunları söyledi: “Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok önemli. Bunlardan bir tanesi malum uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunu da yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısıyla bunları enine boyuna çalışmalar zaten yürütülüyor, bu çalışmalarda ele alıp nihai adımlarımızı atmak. Üçüncüsü de ‘eğitdonat’ anlayışıyla burada bu süreci kimlerle, nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek. Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Tezkere parlamentoya geliyor. Tezkere temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere silahlı kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir.” de Biden’ın Türkiye’nin içinde yer almasını istediği aşamalı plan şöyle özetlendi: “İlk etapta bölgedeki Kürtlerle Suriye muhalefetinin hem eğitim hem de teçhizat olarak desteklenmesi. Irak ordusunun da aynı şekilde desteklenmesi. Bu yöntemle sonuç alınamaması halinde bölge ülkelerinden oluşacak askerlerin de sahaya girmesi.” Kosova savaşı sırasında 75 gün boyunca hava saldırılarının sürdüğünü anımsatan üst düzey bir Avrupalı diplomat, IŞİD’i sadece havadan vurmanın yeterli olmayacağını ve sonunda karadan da girmenin kaçınılmaz olacağına işaret et Kosova dersi ti. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in de sahaya inmenin gerekli olduğunu dile getirdiğine işaret edilirken, BM’den uçuşa yasak bölge kararının çıkartılamayacağına ve ABD ya da koalisyonun tek taraflı olarak yapacağı ilanın ‘de facto’ (fiili) bir durum yaratabileceğine ancak yasal bir durum yaratmayacağına işaret edildi. Erdoğan, New York’taki BM temaslarının son gününde Turken Vakfı’nın kendisi için verdiği yemeğe katıldı. Türken Vakfı, Gülen Cemaati’nin ABD’de yıllardır vakıf çatısı altında sürdürdüğü eğitim ve lobi faaliyetlerine alternatif ‘Hırsız var’ sloganı olarak AKP’ye yakın işadamlarınca kuruldu. Yemeği Turken Vakfı ile birlikte Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da yöneticileri arasında bulunduğu TÜRGEV organize etti. Yemeğin düzenlendiği Mandarin Otel’in önünde hem protesto hem de destek gösterilerinin yapılması dikkat çekti. Protestocuların otelin kapısı önünde bulunması, Erdoğan’in giriş kapısını da değiştirmesine neden oldu. Erdoğan, otelin yan kapısından girerek yemeğe katılırken, ünlü taraftar grubu Çarşı ve bir grup protestocu, pankart açıp, “Hırsız var”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Terörist Erdoğan” “Gaz atsana, yiyorsa atsana” sloganları attı. ‘Kara müdahalesi şart’ Bayık’tan ‘ÇATIŞMA’ mesajı FATİH’TE IŞİD’çiler için cenaze namazı Fotoğraf: SERKAN YILDIZ ERK ACARER ‘Savaşa biz barışa Öcalan karar verir’ Haber Merkezi Hükümetten çözüm sürecinin devam ettiğine ilişkin mesajlar verilirken PKK’nin Kandil’deki üst düzey yöneticisi KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, eylül ayı sonunda savaşı başlatabileceklerini açıkladı. Bayık, İmralı’da bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın savaş kararına etkisini ise “Aramızda işbölümü var, önderliğimiz barış yapma yetkisine sahip” dedi. Bayık, Öcalan’ın barışı sürdürme kararına karşı “savaşçıların” bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Bayık, “Biz savaşçıları zor tutuyoruz” ifadesini kullandı. Gazeteci Amberin Zaman ile 21 Eylül’de Kandil’de röportaj yapan Bayık, “savaş” mesajı verdi. Al Monitor için yapılan röportajı dün yayımlayan gazeteci Zaman, röportajın gecikmeli yayımlamasına ilişkin, “Türkiye’yi ve iktidarı derinden etkileyecek yeni bir durum söz konusuydu. Mülakatı yayımlamadan KCK’nin açıklamasını beklemeye karar verdim. Çünkü Türkiye’deki mevcut baskıcı iklimde böylesi bir haberin ilk aktarıcısı olmak, savaşı ben çıkartıyormuş, körüklüyormuşum şeklinde lanse edilecekti” sözleriyle açıkladı. Zaman’ın sorularına çarpıcı yanıtlar veren Bayık, Türkiye’nin IŞİD ile ilişkili olduğu, Kobani’nin boşaltılmasını da sağladığını ileri sürdü. Çözüm süreci kapsamında müzakerelere geçilemediğini vurgulayan Bayık, “Biz onlara süre verdik. Dedik ki eylül sonuna kadar adım atmazlarsa savaş yeniden başlar” dedi. Bayık, “Başlar mı diyorsunuz yoksa ‘başlatabiliriz’ mi diyorsunuz” sorusuna “Başlatabiliriz diyoruz” karşılığıın verdi. Bayık, “Ama bunun için Abdullah Öcalan’ın onayı gerekmiyor mu” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Savaşa biz karar veririz. Ateşkes bozma yetkisi bizde ve bizim yönetimimizde. Ama barışa, sürecin devamına önder Apo karar verir. Onun rolü farklı bizimki farklı. Birbirini tamamlayan roller.” Öcalan’ın barışa devam edilmesi yönünde karar vermesi durumunda tavırlarının nasıl olacağı sorusuna ise Bayık, “Öcalan bizim önderimiz. Biz bir önderlik hareketiyiz. Önderimize bağlıyız. Ama Türkiye adım atmadan önderlik ‘Hayır savaşmayın’ nasıl diyecek ki? Diyemez, dese bile savaşçılar bunu kabul etmezler. Biz savaşçıları zor tutuyoruz” dedi. Bayık, Türkiye’den beklentilerini şöyle sıraladı: “Önderliğimizin şartlarının değişmesi gerekiyor. Bu koşullarda müzakere olmaz, süreç daha fazla ilerleyemez. Üçüncü bir tarafın gözlemci olarak kabul edilmesi gerekiyor. Sivil toplumdan olabilir, parlamentodan olabilir, bir uluslararası güç veya kurum da olabilir. Rojava’da DAİŞ’e verilen destek derhal kesilmelidir.” CENEVRE’DE AÇLIK GREVİ SÜRÜYOR Fatih Cami’nde ölen IŞİD militanları için gıyabi cenaze namazı kılındı. Kendi aralarında örgütlenen ve sosyal medyada birkaç gündür çağrı yapan cihatçı örgüt sempatizanları, dün Fatih Camisi’nde kılınan cuma namazının ardından değişik İslami grupların bayraklarını açtılar. Sınırlı çapta güvenlik önlemi alan polis, “Suriye halkıyla dayanışma” organizasyonu adı altında, üstü kapalı bir biçimde “IŞİD” eylemi yapanları görmezden geldi. Gösteri sırasında, çocukların ellerine cihatçı örgütlerin bayraklarının tutuşturulması dikkat çekti. Bazı eylemciler protestonun IŞİD’e destek vermek için yapılmadığını ileri sürdü. Öte yandan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde IŞID karşıtı afişlerin kaldırılmasını isteyen Müslüman Gençlik (MüsGenç) üyeleri sol görüşlü öğrencilere saldırdı. Çivili sopayla darp edilen bir öğrenci başından yaralandı. Okula giren polis 3 MüsGenç üyesini gözaltına aldı. ‘Rojava tanınsın’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) DTK Eş Genel Başkanı ve HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş ile eski AP Milletvekili Felaknas Uca, IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarına dikkat çekmek amacıyla Cenevre’deki Birleşmiş Milletler (BM) merkezi önünde pazar gününden bu yana açlık grevini sürdürüyor. Irmak, İ”Dünya Ortadoğu’da demokrasi istiyorsa Rojava’daki yapıyı resmen tanımalıdır” dedi. Metropoll’ün IŞİD araştırması: PYD Başkanı Müslim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçladı: ABD’de başka Rojava’da başka DUYGU GÜVENÇ WASHINGTON Washington’da geçen yıl ekim ayında ilki düzenlenen Kürt Konferansı’nın ikincisine ABD’den vize alamadığı için internet üzerinden bağlanarak katılan PYD lideri Salih Müslim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı suçladı. Türkiye’nin hâlâ IŞİD’e destek verdiğini ileri süren Müslim, “Rojava’da IŞİD’e karşı bir şey yaptılar mı?” sorusunu sorarak “Türkiye söylediklerinin tam tersini yaptığını” söyledi. Washington’da, genel olarak Türkiye’de ve Ortadoğu’da Kürt sorununun tartışılacağı 2. Kürt Konferansı’nda “Rojava’da Kürt tecrübesi” konuşuldu. “Ortadoğu’da Kürt Realitesi: Riskler, Beklentiler ve Fırsatlar” adı altında düzenlenen konferans programına, HDP Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da katıldı. Konferansa ABD’den vize alamadığı için internet üzerinden bağlanan PYD lideri Müslim, Türkiye’yi IŞİD’e karşı koalisyona katıldığını söylemesine karşı, sahada farklı davranmakla suçladı. Müslim, “Türkiye’den bugüne kadar IŞİD’e karşı bir hareket görmedik. Türkiye’nin IŞİD’e karşı durduğuna dair bir kanıt yok. Bizle koordinasyonu reddediyorlar, duyduğumuz onlar IŞİD’i destekliyorlar Akçakale’den. IŞİD’e yardım yaptıklarına dair dedikodular var. Söylediklerinin tam tersini yapıyorlar” dedi. Müslim, koalisyondan silah isteklerini tekrarlarken, ABD’nin de kendisiyle doğrudan bağlantı kurmadığını söyledi. Konferansta konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da kendisinin konferansta konuşma yaparken bile IŞİD’in Kobani’ye bir kilometre daha yaklaştığını kaydetti. “IŞİD belki birkaç saat sonra Kobani’ye girmiş olacak, bu mümkün. Türkiye 500 metre öteden izliyor” diyen Demirtaş, “IŞİD’den katliam haberleri gelirse liderler, Türkiye başta olmak üzere, ne diyecekler?” diye sordu. Demirtaş, konferansta şu mesajları verdi: Sınırları açın: PYD Başkanı Müslim’i dinledik. “Bize ağır silahların ulaşabileceği bir koridor açın” diyor. Güney Kürdistan’dan, Rojova’dan, Türkiye’den Kürtler dayanışmak istiyorlar. Ama Türkiye sınırları açmıyor. Başka da yol yok. Kobani’nin, 3 tarafı IŞİD tarafından kuşaHava saldırılarının yanı sıra IŞİD’in silahlı gücüne karşı bölgede İsrail de dahil tüm güçlerle işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirtti. Müslim, “Kobani’ye peşmergeler ulaşamıyor. Bi AKP’lilerin yarısı tehdit görmüyor Haber Merkezi Metropoll araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de yüzde 80’lik kesim, Irak Şam İslam Devleti’ni (IŞİD) terör örgütü olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 53’ü IŞİD’in Türkiye’de örgütlendiğini düşünüyor. Prof. Dr. Özer Sencar yönetimindeki Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi, IŞİD üzerine bir algı araştırması yaptı. 28 ilde 1618 Eylül 2014 arasında toplam 1876 kişi ile yapılan araştırmada, Türkiye’de yurttaşların IŞİD hakkında ne düşündüğü ve hükümetin IŞİD’e karşı nasıl bir tutum sergilemesini istedikleri soruldu. Katılımcıların yüzde 80’i IŞİD’i terör örgütü olarak gördüğünü belirtirken yüzde 9’u bu görüşe katılmadığını ifade etti. Katılımcıların yüzde 59’u IŞİD’i Türkiye için bir tehdit olarak gördüğünü ifade ederken bu oran CHP’li seçmenlerde yüzde 74, MHP’lilerde yüzde 61, BDP’lilerde yüzde 56 ve en düşük oranla AKP’lilerde yüzde 50 oldu. Türkiye’den IŞID’e katılım iddialarına yönelik soruya ise eylül ayındaki ankette IŞİD’e sempati duyanların oranın yüzde 1.3, duymayanların oranı ise yüzde 94 oldu. Çevresinden IŞİD’e katılımın olup olmadığı yönündeki soruya ise yüzde 2’lik bir kesim olumlu yanıt verdi. Araştırmanın kapsamının çok daha geniş tutulması halinde bu oranın aslında hiç de az olmadığı dikkate çekiyor. DEMİRTAŞ: çözüm, türkiye’nin kararına bağlı tılmış. Bugün IŞİD tehlikesi Azerbaycan’da olsaydı?.. Kardeş miyiz, değil miyiz? Kürt halkında yeni bir kırılmaya yol açmak üzere. Temennim odur ki Türkiye’de hükümet bu kırılmanın önüne geçer, Rojava halkıyla ilişkiye geçer ve yeni bir ittifakın önünü açar. Davutoğlu ile görüşmeyi arzu ediyoruz: Döner dönmez Türkiye’de Başbakan Davutoğlu ile görüşebilmeyi arzu ediyoruz. Şu anlayış yanlıştır: “Türkiye’deki Kürtler ayrıdır, Rojava’daki Kürtler ayrıdır.” Bunu demek yanlış ve kimse bizden şunu istemesin, Türkiye’deki Kürtlerden barış süreci adına, Rojova’daki duruma sessiz kalın demek bizim insanlığımızla alay etmektir. Devam eden barış süreci doğrudan Rojova’daki gelişmelere bağlıdır. Rojova’nın durumu Türkiye’deki görüşme sürecinden daha önceliklidir. Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş başta olmak üzere konferansa katılan HDP’li vekiller, Kobani’ye acil olarak gitmek için 30 Eylül olan dönüş biletlerini değiştirdi. zi Türkiye üzerinden destekleyebilirler. Her zaman bir yol vardır” dedi. Muslim, IŞİD’e karşı İsrail ve Türkiye de dahil herkesle işbirliği yapabileceklerini belirtti. ÇATIŞMAYA DESTEK YOLUNDA KAZA IŞİD VE SEÇİM YOL HARİTASINI SIKINTIYA SOKTU MAHMUT LICALI IŞİD’in saldırılarıyla değişen dengeler, çözüm süreci kapsamında taraflar arasındaki görüş ayrılıklarına neden olurken bu durum süreçte yeni bir tıkanma olasılığını gündeme getirdi. HDP’nin “güvenlikçi yaklaşımla” hareket etmekle eleştirdiği AKP’nin, IŞİD saldırılarıyla ortaya çıkan durum ve 2015 seçimine yönelik kaygıları nedeniyle çözüm sürecinin yol haritasında takvim sıkıntısı ortaya çıktı. Çözüm sürecine ilişkin çalışmalar sürerken İmralı’ya gidecek olan HDP heyetinden Pervin Buldan, “IŞİD ve Kobani meselesi çok önemli ancak yol haritası da önemli. Tüm bunları Sayın Öcalan nasıl değerlendirecek bilmiyorum. Öcalan’ın yorumu büyük önem taşıyor” dedi. AKP genişletilmiş il başkanları toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Efkan Ala sürece ilişkin, “Ne yapacağımızı, hangi zaman, ne adım atacağımızı biliyoruz. Oradan bir açıklamayla, buradan bir açıklamayla değil, bizim açıklamalarımızla yola devam ediyoruz” dedi. Ankara’da katıldığı bir etkinlikte çözüm süreci sorusunu yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da “Hiçbir şart bizim çözüm iradesinden vazgeçmemizi gerektirmez” dedi. 4 polis şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BitlisDiyarbakır karayolu Arıcılık mevkiindeki polis noktasına da dün akşam 21.30 sıralarında roket ve uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi. Nöbetçilerin karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. 10 dakika süren çatışmaya takviye olarak giden polisleri taşıyan zırhlı araç olay yerine yakın bölgede kaza yaptı. Kazada yaralanan 4 polis hastanede yaşamını yitirdi. Saldırganlar kaçtı. Diyarbakır’da devriye görevi yürüten polis aracına uzun namlulu silahlarla açılan ateşte 3 polis yaralandı. Kendisi ile 2 polisin yaralandığı aracının sürücüsü otomobilini olay yerine yaklaşık 1 kilometre mesafede bulunan hastaneye ulaştırdı. 3 polisin hayati tehlikesi bulunmuyor. Cemil Bayık Yaralı halde bir kilometre gitti