06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Önerge yasalaşırsa hükümet, kime destek verip kime vermeyeceğini kendisi belirleyecek Madende yandaşa destek u Asgari ücretin iki katı ücret zorunluluğu uygulanmaya başlamadan işverenin işletmeleri kapatması, devlet desteğini gündeme getirdi. Ancak, hükümetin hangi şirketi destekleyeceği Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek. MUSTAFA ÇAKIR İklimi Değil, Sistemi Değiştirmek İçin Sanayi devriminden bu yana gerçekleşen karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazı atıklarının atmosferde yoğunlaşması nedeniyle gezegenimizin yüzey ısısının ortalama 1.5 ile 2.2 derece arasında artış göstermiş olduğu tahmin edilmekte. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ve Dünya Yabani Yaşam Vakfı (WWF) tarafından yapılan araştırmalarda gezegenimizin yüzey ısısının yüzyıl sonuna kadar en fazla 2 derece artış göstermesinin tolere edilebileceği; ve önlem alınmaz ise gezegenimizin iklim deseninin kalıcı olarak değişime uğrayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Çevre bilimcileri söz konusu tehdidi önleyebilmek için yüzyılın sonuna değin gezegenimizin atmosferinde yoğunlaşmış olarak yer alan CO2 miktarının 450 ppm (parts per million: her bir milyon molekül içinde CO2 eşdeğer molekülü) düzeyinde tutulması gerektiğini vurguluyor. Sanayi devrimi öncesinde, atmosferimizdeki CO2 yoğunluğunun 220 ppm düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Küresel ısınmanın söz konusu eşikleri aşması ve iklim değişikliği tehdidinin gerçekleşmesi durumunda, deniz düzeyinin yükseleceği ve gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yüzde 14’ünün olumsuz etkileneceği; yeni tür bakterilerin üreyeceği ve salgın hastalıklara yol açacağı; tarımsal ürünlerde üretkenliğin düşeceği; gezegenimizin ekosisteminin ve biyolojik çeşitliliğinin tahrip edilmesi sonucunda dünya gayri safi gelirler toplamındaki kayıpların 25 trilyon dolara ulaşabileceği (dünya GSYH’sinin yüzde 30’u) tahmin edilmekte. Biraz daha sermayenin anlayacağı dilden konuşalım: Uluslararası Emek Çalışmaları Örgütü (IILS) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), sera gazlarının atmosferde yoğunlaşmasıyla birlikte yaşanacak iklim değişikliği sonucunda küresel ekonomide üretkenliğin 2030 yılına değin yüzde 2.4, 2050’de ise yüzde 7.2 oranında gerileyeceğini öngörmekte. OECD tahminleri ise iklim değişikliği sonucunda 2060 yılına değin üretkenlik kayıplarının Asya ekonomilerinde yüzde 5’e, gelişmiş ülkeler toplamında ise yüzde 4’e ulaşacağını ve dünya ekonomisinin 2060’ta tam bir durgunluğa itilmiş olacağını vurgulamakta. Bütün bu kayıplar sonucunda küresel tüketim hacminin de yüzde 14 oranında daralacağı tahmin edilmekte. İklim değişikliği tehdidinin yanında sermayenin kâr peşinde aşırı üretim ve kâr hırsı küresel işgücü piyasalarındaki enformalleşmenin, yoksulluğun ve gelir eşitsizliğinin ana nedenlerini oluşturmakta. ILO’nun paylaştığı verilere göre küresel ekonomide açık işsizler 200 milyonu aşmış durumda. Küresel istihdamın yüzde 30’unu oluşturan yaklaşık 900 milyon işçinin günde 2 dolarlık gelirleri ile yoksulluk sınırının altında çalışmakta olduğu gözleniyor. Eğer yoksulluk sınırı 1.25 dolara çekilirse bu rakam 1.4 milyar işçiye ulaşmakta. Bunların 825 milyonu kadın, 550 milyonu erkeklerden oluşuyor. Diğer yandan toplam 5.1 milyar insan dünya nüfusunun yüzde 75’i herhangi bir sosyal güvenceden yoksun olarak yaşıyor. ILO ve IILS, iklim değişikliği tehdidine koşut olarak güvencesiz istihdam biçimlerine karşı insan onuruna yakışır iş taleplerini dile getiriyor. HHH Tüm bu talepler sonucunda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Moon 23 Eylül’de dünya liderlerini acilen tedbir alınması çağrısıyla New York’ta düzenlenecek iklim değişikliği zirvesine davet etti. Aynı anda, 2021 Eylül’de New York’ta ve tüm dünya kentlerinde gezegenimizin doğal kaynaklarına sahip çıkılması ve daha adil bir dünya için halkların iklim değişikliğine hayır yürüyüşleri düzenlendi.(*) İstanbul’da ve dünyanın dört bir yanındaki çevre dostları iklim değişikliği ile mücadelede sadece iyi niyet temennileri ve karbon piyasası gibi fantezi hedefler yerine çok daha somut adımların atılmasının gezegenimizin tüm canlı yaşamı için zorunlu olduğunu dile getirmek için bir araya geldiler. İstanbul’daki iklim değişikliğine hayır yürüyüşünde katılımcıların yaptığı çağrı uyarınca, “insanın ve doğanın sömürülmediği bir dünya için; ne iklimi değiştiren fosil yakıtlara dayalı bir geleceğe, ne de ekosistemi yıkıma sürükleyen, nükleer, HES, kentsel dönüşüm ve benzeri çılgın projelerin yapılmasına izin verileceği” dile getirildi. Küresel nitelikli protesto toplantılarında dünyanın dört bir yanından insanlar, iklim değişikliğine karşı mücadele perspektifinin, üretimin ana amacının insanın gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik tüketim değil, kâr elde etme hırsına dayalı çılgın bir sermaye birikimi yarışına dayandığı sürece kalıcı bir başarı kazanmasının mümkün olmadığı gerçeğini dilden dile paylaştılar. İklim değişikliği değil, sistemin değiştirilmesi gerekliliği gerçeği bir kez daha kulaktan kulağa yayıldı... ============== (*) Halkların İklim Değişikliğine Hayır Yürüyüşü’nü izlemek için: http://peoplesclimate.org/ ANKARA Maden şirketlerinin “torba yasa” ile artan maliyetleri gerekçe göstererek işçi çıkarmaya başlaması üzerine, muhalefetin itirazları ile Meclis’te çektiği önergeyi yeniden gündemine alan hükümet, hangi maden firmasına destek verip hangisine vermeyeceğini de yine kendisi belirleyecek. Bu konuda son kararı Kamu İhale Kurumu’nun önerisi ile Bakanlar Kurulu verecek. Genel Madenİş Sendikası’na göre burada “keyfiyet” var. İşçi ise hangi gerekçe ile olursa olsun işini kaybetmek istemiyor. “Torba yasanın” ardından maden şirketlerinin attıkları işçi sayısı Türkiye genelinde 5 bine yaklaştı. İşten atmalara karşı tepkilerin yoğunlaştığı Zonguldak’ta eylemler sürüyor. Önceki geceyi Genel Madenİş Sendikası’nın toplantı sa lonunda geçiren işçiler dün yeniden valiliğe yürüdü. Birçok işçi işini kaybetme endişesi yaşıyor. Maden şirketleri Ankara’dan gelecek haberi bekliyor. Gelişmeleri değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise “torba yasayla” yapılan düzenlemelerin işverene henüz bir yansımasının olmadığına dikkat çekti. Çelik, “Ekimde Meclis açılıyor. Eğer bir anlaşma yapıldıysa ve gerçekten de ona aykırı şekilde maliyetlerini etkileyen bir tablo ortaya çıkıyorsa hükümet, bunun giderilmesi için çalışma yapar. Ama henüz patronların kasasına, kesesine bir kuruş olumsuz bir şey yansımayan bir atmosferde diyor ki: ‘Ben, işçiyi kapıya koydum’. Bu ahlaki değil açık söylüyorum” dedi. ‘İşveren ahlaki değil’ Sonuç almazsak Ankara’ya gideceğiz Yurt Haberleri ServisiZonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesinde Hema Endüstri AŞ’ye ait özel maden ocağında çalışan 500 işçi, TTK ve HEMA arasındaki anlaşmazlık ve 29 arkadaşlarının işten çıkarılması nedeniyle dün Kandilli’den kent merkezine 50 kilometre yürüyerek, valilik önünde oturma eylemi başlatmıştı. Şiddetli yağış uyarısının ardından Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş ve bazı sendika yöneticileri ile işçi temsilcileri toplantı yaparak eyleme ara verme kararı aldı. Yaklaşık 500 işçi, GMİS Genel Merkezi’ndeki Şemsi Denizer Toplantı Salonu’nda ve koridorlarda yatarak dinlendi.Ancak bu karardan vazgeçen madenciler dün sabah yeniden valiliğe yürüdü. Madenciler, arkadaşları Hüseyin Ak’ın söylediği şarkılarla moral buldu. Valilik önünde bekleyişlerini sürdüren işçilere hitap eden GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, işçilerin yürüttüğü eylemin Türkiye’de ve yurtdışında ses getirdiğini söyledi.Alabaş, işçilerin sorunlarının çözülmesi için böl Fotoğraf: AA ge milletvekillerinin, Türkİş yöneticilerinin ve sendikalarının büyük bir çaba içerisinde olduğunu vurgulayarak “Şirket yetkilileriyle bu sabahtan itibaren bir dizi görüşmeler yaptık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nevzat Kavaklı başta olmak üzere tüm yetkililer sizlerin problemlerinizi biliyor. Biz sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Sesimiz duyulmuyorsa gerekirse Ankara’ya veya şirketin genel merkezine gideceğiz. Bu problem çözülene kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi. Mücadele sürecek Üç santral özelleştirilecek Ekonomi Servisi Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Orhaneli ve Tunçbilek Termik Santralları ile Soma B Termik Santralı’nın özelleştirilmesi için ilana çıktı. Buna göre, Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait Orhaneli ve Tunçbilek Termik Santralları, Soma Elektrik Üretim ve Ticaret ait Bursa Linyitleri İşletmesi tarafından kullanılan taşınırlar, Orhaneli ve Tunçbilek Termik Santralları ile BLİ tarafından kullanılan taşınmazlar ‘varlık satışı’, 79528 ve 73021 numaralı maden ruhsatları ve bu ruhsatların kapsadığı maden sahaları da ‘işletme hakkının verilmesi’ yöntemi ile bir bütün halinde özelleştirilecek. Katılımcıların tekliflerini Orhaneli ve Tunçbilek Termik Santralları için en geç 24 Kasım’a, Soma B Termik Santralı için en geç 1 Aralık’a kadar teslim etmeleri gerekiyor. Tarımda çocukların asgari yaşı ILO’ya göre 18, İş Kanunu’na göre 15 Eski tas eski hamam Türkiye’nin de imza attığı ILO’nun 182 sayılı sözleşm esinde ise sözleşmenin gereğ i olarak 20052015 yıllarını kapsay işçiliğinin önlenme an “Çocuk sin na bağlı politika ve de zamaçerçevesi”nde, Türki program işçiliğinin en kötü ye’de çocuk biç birinin “mevsimlik imlerinden gezici tarım işçiliği” olduğu be lirtiliyor. Yine aynı sözleşmeye gö biçimlerdeki (müdah re en kötü açısından öncelikli ale edilmesi ala çalıştırılmak için as nlar) işlerde gari yaşın 18 olduğu bildiriliyor. Ayrıcalık tanınmıyor İKLİM ÖNGEL KKB’den Findeks‘le ücretsiz kredi notu Ekonomi Servisi Kredi Kayıt Bürosu (KKB) bankacılık sektörü, reel sektör ve bireyler için geliştirdiği finansal platform Findeks’i tanıttı. Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, KKB’nin 190 finansal kurumla bilgi paylaşımı yaptığını belirterek “2001‘de 5 milyon sorgu yapılırken 2013‘te 320 milyon sorguya ulaştık. Kurum olarak 2004‘te 10 milyon bireysel kredi notu verirken bu rakam 2014‘te 300 milyonu aşacak” dedi. Uygulamada olan sms kredi, anında kredi gibi hizmetlerin Findeks kredi notlarıyla hesaplandığını açıklayan Akdeniz, ilerleyen dönemlerde ev kiralarken, kredi alırken Findeks‘in kullanılacağını söyledi. ANKARA Türkiye’nin imza attığı ILO Sözleşmesi’nde “çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri arasında yer alan tarım işçiliğinde asgari yaş 18’dir” denmesine karşın, Türkiye’de hâlâ İş Kanuna göre hareket edildiği ve asgari yaşın “15” kabul edildiği ortaya çıktı. DİSKAR’ın “Türkiye’de Çocuk İşçiliği Gerçeği Raporu”na göre; tarımda çalışan çocukların sayısı 2012’de 399 bine, toplam çocuk işçilere oranı yüzde 45’e ulaşıyor. Rapora göre tarımdaki istihdam artışının yüzde 66’sını 614 yaş çocuklar oluşturuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik’in Türkiye’de kaç çocucuğun tarım işçisi olarak çalıştığından habersiz olduğu anlaşıldı. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın tarımda çalışan çocuk işçilerine yönelik Meclis’e taşıdığı önergeye Çelik’ten yanıt geldi. Çelik, çocuk işçilere ilişkin yasayada “15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış çocuklar, bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olamayacak hafif işlerde çalışabilirler” maddesini anımsattı. Türkiye’nin de imza attığı ILO’nun 182 sayılı sözleşmesinde ise sözleşmenin gereği olarak 20052015 yıllarını kapsayan “Çocuk işçiliğinin önlenmesinde zamana bağlı politika ve program çerçevesi”nde, Türkiye’de çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden birinin “mevsimlik gezici tarım işçiliği” olduğu belirtiliyor. Dinçer: Sivil toplum örgütü Ekonomi Servisi Çift haneli faiz ülkeyi kısır döngüye sokabileceği uyarısında bulunan TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, DEİK konusunda da, niyetin iyi olduğunu ancak dışarıda yanlış anlaşıbileceğine dikkat çekti. CNBCe’nin sorularını yanıtlayan Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer, DEİK yapısındaki değişikliğe ilişkin “DEİK bugün artık devletin uzantısı haline gelmiştir. Bizler elimizden geleni yaparız. Ama yurtdışında bu olumsuz algılanabilir. Sivil toplum örgütünün bağımsız olması gerekir. Niyet iyidir. Bize verdikleri görevleri yerine getirmeye çalışacağız” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜSİAD YİK toplantısına katılmasının önemli olduğunu da söyleyen Dinçer, kendisini başbakan iken davet ettiklerini, konuşmanın bütününe bakıldığında kutuplaşmaların bırakılarak tokalaşma zamanı olduğuna dikkat çekildiğini hatırlattı. TÜSİAD’ın MB konusundaki görüşlerini de açıklayan Dinçer, TCMB’nin özerk bir kuruluş olduğunu hatırlatarak, rahat bırakılması gerektiği ni belirtti. Dinçer, bankanın, para politikası ve araçlarını kendisinin belirleyeceğini dile getirerek son dönemde faizlerin çift haneye yaklaştığına dikkat çekti. Dinçer’e göre, bu durum ülkeyi kısırdöngüye sürekleyecek. bağımsız olmalı ILO maden sözleşmesi Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) 1995 yılında kabul ettiği “Maden İşyerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Yasa Tasarısı” Meclis’e sunuldu. Sözleşme ile ulusal mevzuatta maden işyerlerinde yeterli bireysel kurtarıcı solunum cihazlarının sağlanması ve bunların sürekli bakımlı olarak bulundurulması yükümlülüğü getiriliyor. Mümkün olduğu takdirde yeraltındaki her çalışma mahalli için her biri ayrı bir yolla yeryüzüne iki çıkış bulundurulması, girişe izin verilen yer altındaki bütün çalışma mahallerinde yeterli havalandırmanın sağlanması, yangın ve patlamaların başlamasının ve yayılmasının önlenmesi, tespit edilmesi ve mücadele amacıyla maden işlerine özgü uygun önlem ve tedbirleri alacak. İşveren; her vardiya süresince uygun gözetim ve denetimin yapılmasını, yeraltında bulunanların tümünün isimleri ile bunların bulundukları muhtemel mahallin nerede ve doğru olarak bilinmesini sağlayacak sistemi oluşturacak. İşçiler; kazaları, tehlikeli durumları ve tehlikeleri işverene ve yetkili makamlara bildirmek, inceleme ve denetimlerin yapılmasını isteyecek ve sonuçlarını elde edecek, güvenlik ve sağlıkla ilgili konularda işverenle istişarede bulunacak, kendileri için ciddi tehlike oluşturan durumun mevcut olduğunu gösteren makul gerekçenin olması halinde işyerinden tamamen uzaklaşacak. Öte yandan, İnşaat sektörü çalışanlarına uluslararası standartlarda yeni güvenceler kazandırmayı amaçlayan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesini onaylayan tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. İnşaattaki iskele ve merdivenlerin uygun, kaliteli olması ve yetkili kişiler tarafından denetlenmesi gerekecek. İşçilere “kişisel koruyucu donanım ve koruyucu kıyafetler”, işveren tarafından ücretsiz sağlanacak. İşveren, işçiler için tuvalet ve yıkanma tesisleri, işçilerin kıyafetlerini değiştirmek, kurutmak ve dolaba yerleştirmek için tesisler, olumsuz hava koşullarından dolayı iş kesintiye uğradığı sürelerde yemek ve barınmak için yerler sağlayacak. Turkcell’den diyabet ve astımlıya özel ürün Ekonomi Servisi Turkcell, İstanbul Üniversitesi ile birlikte 2 senedir üzerinde çalıştığı TeleDiab (SağlıkMetre)’ı piyasaya sundu. Basın toplantısında konuşan, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Hipertansiyon, diyabet, akciğer hastalıkları ve astım gibi ölçülebilir hastalıklarda bu teknolojiden yararlanarak hem hastaya hem doktora hem de hasta yakınlarına daha fazla fayda sunabileceğiz. Doktorlar hem hastasının acil durumundan haberdar olacaklar hem de hastanın bilgilerini anında görebileceklerdir” dedi. İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlhan Satman da geçen yıl 20 yaş üzeri diyabet nüfusunun 382 milyona ulaştığını ve yürüttükleri pilot çalışmada Sağlıkmetre ile diyabet kontrolünde yüzde 41’e varan başarı elle ettiklerini belirtti. Tüketiciler, SağlıkMetre Çağrı Merkezini arayarak (0850 228 83 84) ayda 49 lira karşlığı SağlıkMetre sahibi olabilir. İki çıkış şart İşçi uyarıp uzaklaşacak Ücretsiz koruyucu donanım Ekonomi Servisi İşsizlik sorununun kesin ve kalıcı bir şekilde çözümlenemediği ülkede, yurttaşlar iş bulma umuduyla saatlerini kapılarda bekleyerek geçiriyor. Adıyaman’ın Gölbaşı ilçe belediyesince 30 kişilik işçi alımı yapılacağının duyurulması üzerine 500 kişi iş başvurusu yaptı. İşe yerleştirilecek kişiler ekim ayının ilk günlerinde noter huzurunda yapılacak kurayla belirlenecek. Kurayı kazananlar çevre temizliği işinde 8 ay süreyle çalışacak. Kahramanmaraş’ta da 9 aylık geçici iş için 185 kişilik gecici iş için bin 86 kişi başvurdu. Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hizmet İçi Eğitim Merkezi konferans salonunda iş için noter huzurunda kura çekimi yapıldı. İş bulmak için yarıştılar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle