03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EYLÜL 2014 CUMARTESİ 6 HABERLER Canlı yayında gözleri doldu Kılıçdaroğlu, çocukluk fotoğraflarının gösterildiği programda duygulandı. Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün sabah Fox TV’de yayınlanan İsmail Küçükkaya’nın “Çalar Saat” programına konuk oldu. Programda Kılıçdaroğlu’nun çocukluk ve gençlik fotoğrafları klip eşliğinde gösterildi. Görüntüleri izleyen Kılıçdaroğlu’nun gözleri doldu. Sunucu İsmail Küçükkaya’nın o gün lere dair sorusuna Kılıçdaroğlu şöyle cevap verdi: “Yedi kişilik çocuğu olan bir aileden. Babam küçük bir memur. Üniversiteyi bitiren sadece benim. Ablam okuma yazma bilmez, annem gibi. Zor koşullarda. Ayakkabı almaya kalksa nasıl alacak. Çevreme baktığımız zaman üç aşağı beş yukarı öyleydi. Çizmem var büyük, büyüdüğünde giyilsin, ayağıma olsun diye. İşin özeti gerçekten Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdiği cumhuriyet. Onun için zaten Türkiye onu unutmuyor. İmkânlar küçük bir Anadolu köyünde doğuyorsunuz belli yerlere gelebiliyorsunuz. Cumhuriyetin güzellikleri. Ne kadar değerli olduğunu anlamak gerekiyor.” Eğitime Okul Yakarak Başlamak Türk sinema tarihi, söz konusu film her ne kadar bulunabilmiş değilse de, biliyorsunuz, bir anıtın yıkılışının filme alınışıyla başlatılır. Anımsadığımca Rusların zafer anıtı gibi bir şeydir bu. Sanatsal değer taşımıyorsa, kötü şeyler anımsatan bir anıt yıkılabilir belki. Fakat bir ülkede bir sanat dalının, bu demektir ki bir kuruluşun, bir yıkılışla başlatılması bana her zaman kötü, ondan da öte utanç verici gelmiştir. Anadilde eğitim isteyenlerin işe eğitim kurumu yakarak başlamaları, bana aynı kötü duyguyu yaşatıyor. Bunu yapanlar, yaptıranlar, yaptıkları şeyden günün birinde utanırlar mı dersiniz? HHH Bunları yazarken, sömürge ülkelerde bile böyle şeyler yapılmış mıdır diye düşünmekten kendimi alamadım. Örneğin Cezayir ulusalcıları Fransızca eğitim yapan okul yakıp yıkmış olabilirler mi? Hindistan’da İngilizce eğitim yapan okul yakılmış mıdır? Bizim kurtuluş savaşımız süreçlerinde, işgalci ulusların dilinde eğitim yapan okullar bu anlamda zarar görmüş olabilir mi? Aklıma bir çırpıda gelen örnekler bunlar. Yanılma hakkımı saklı tutarak, böyle şeylerin olmadığını düşünüyorum. En azından duymuşluğum, bilmişliğim yok. HHH Okul yakmak ilkelliktir. Amaç ne olursa olsun ayıptır. Bir eğitim kurumuna zarar vermek, içinde eğitim düşmanlığının bilinçli ya da bilinçsiz tohumlarını taşır. Bu türden fanatizmler, bugün Ortadoğu’da kafa kesen cellatların, Afganistan’da anıt yıkan Talibanların yaptıklarıyla aynı şeydir. Bir eğitim kurumunu yakarak bir başka dilde eğitim yapılacağını düşünmek, tasarlanan eğitimin niteliği konusunda da akla olumlu düşünceler getiremez. HHH Anadilde eğitim konusuna gelince, sayısız kez yazıldı, bir kez daha yazılmış olsun. Anadillerin öğrenilmesi, geliştirilmesi, sadece Kürtçe için değil bütün diller için haktır. Kısa süre önce gittiğim Çin Halk Cumhuriyeti’nde sayısız anadil var. Fakat ülkenin ulusal dili Çincedir. Çünkü başka türlü ulus olunamaz. Anadillerin öğretilip geliştirilmesi başka, anadilde eğitim başka şeydir. Kürtçe eğitim isteyen Kürt kökenli yurttaşlarımız ve bu isteği destekleyenler, amacın Türkiye coğrafyasında özerk ya da bağımsız bir Kürdistan olduğunu, daha da öte bütün Kürtleri bir ulusal bütünlük içinde toplamak amacındaki bir Pankürdist hareket olduğunu açık seçik dile getirirlerse daha dürüst davranmış olurlar. O zaman tartışmalar da kaygan zeminlerde yapılmaktan kurtulur. Sorun duygusallıktan kurtularak, bilimsel temelde tartışılır. Fakat eğitime, eğitim kurumu yakarak başlamayı amaçlayanlardan böyle bir sağduyu beklemek ne yazık ki boşunadır. Kayserililer ‘Türkiye’nin gururu’ sloganları attı. Davul zurnanın yanı sıra ‘Memleketim’ şarkısı çalındı Gül ‘baba ocağı’nda Kandil 30 Eylül’ü bekliyor RECEP BULUT / SELDA GÜNEYSU KAYSERİ – Cumhurbaşkanlığı koltuğundan ayrıldıktan sonra ilk ziyaretini memleketi Kayseri’ye yapan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “yeniden siyasete dönmeyeceği” mesajını verdi. Gül, “Benden önceki cumhurbaşkanları gibi olacağım. Gündemimde yeni bir siyasi parti yok” dedi. 17 Aralık operasyonunun ardından AKP’den istifa eden bağımsız Milletvekili Ahmet Öksüzkaya’nın Gül’ü havalimanında karşılayanlar arasında yer alması dikkat çekti. Ancak AKP Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş Gül’ü karşılamadı. Gül’ün VIP kapısından çıkışı sırasında davul, zurnanın yanı sıra “Memleketim” şarkısı çalındı. Erkilet Havaalanı’na gelen Gül önce burada kendisini bekleyen yurttaşları selamladı. Gül’ü karşılamaya gelen bazı yurttaşlar ellerinde “Güzelliklerin öncüsü, büyüğümüz şehrimize hoş geldiniz” yazılı pankart açıp, “Türkiye’nin gururu” sloganları attı. Kendisini karşılamaya gelenlerle tek tek tokalaşan Gül, sunulan gülleri de geri çevirmedi. Daha sonra Gül, minibüse binerek kent merkezine hareket etti. Gül, yol güzergâhında sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla da yakından ilgilendi. Halk ozanı Abdullah Öztürk de sazla Gül için yazdığı dörtlüğü okudu. Bu sırada Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin Gül için astığı pankartlar dikkat çekti. Cumhuriyet Meydanı bayraklarla donatılırken kent merkezindeki çok sayıda reklam panosuna ise “11. Cumhurbaşkanımız Hoşgeldiniz Mehmet Özhaseki” yazılı afişler asıldığı görüldü. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne geçen Gül önünü kesip Doğu Türkistan bayrağı açan, çoğunluğu kadınlardan oluşan toplulukla tek tek selamlaştı. Gül için belediye girişine kırmızı halı yerine, Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde yayımladığı genelge doğrultusunda turkuvaz mavisi halı serildi. Gül’ün belediyeye girişi sırasında gırtlak kanseri olduğu öğrenilen bir yurttaş, “Sayın Cumhurbaşkanım benimle fotoğraf çektirir misiniz?” yazılı bir not illeti. Gül yurttaşı kırmadı. Gül, belediyede yaptığı açıklamada, “Benim için şerefli görevi hakkıyla taşımayı bildim ise ne mutlu bana. Bu kutsal görevi değerli arkadaşım Tayyip Bey’e devrettim, bundan dolayı da büyük mutluluk duydum. Değerli kardeşim Tayyip Bey’in benden devraldığı bu görevi hakkıyla yapacağına, daha da ileriye taşıyacağına inanıcım tamdır” açıklamasını yaptı. Gazetecilerin “Gündeminizde ‘Çözüm süreci kritik aşamada’ DİYARBAKIR (DHA) Kandil Dağı’nda KCK’li yöneticiler ile görüştükten sonra Türkiye’ye dönen HDP Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder, önceki gece Türkiye’ye döndü. Pervin Buldan, görüşmenin ana gündeminin çözüm süreci ve IŞİD’in Kobani saldırısı olduğunu belirterek,“Çözüm süreci ile ilgili takvim bize henüz iletilmedi. Kandil de bu konuda artık tepkisini ortaya koydu. 30 Eylül tarihi denmişti, henüz bizimle paylaşılan bir şey olmadı. Sayın Öcalan ile paylaşılan bir şey olmadığını söylediler. Kandil’de, süreçte çok kritik bir aşamaya girildiğini söylediler. Beklenti 30 Eylül tarihine kadar yol haritasının kamuoyuna açıklanmasıdır” dedi. Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi yönünde de beklentileri olduğunu ifade eden Buldan,“ “Sekreterya meselesi ve izleme kurulu meselesi var. Artık bu konularda hükümetten adım atmasını bekliyoruz.Takvim açıklanmasa bile somut adımların atılması bekleniyor” diye konuştu. ‘DAHA SICAK YER YOK’ Abdullah Gül babası Ahmet Hamdi Gül’e ait bağ evini ziyaret etti. Annesi Adeviye ve babası Ahmet Hamdi Gül’ün ellerini öperek onlarla fotoğraf çektiren Abdullah Gül, gazetecilerin sorusu üzerine “Elbette baba ocağından daha sıcak bir yer yok”’ dedi. (DHA) yeni bir parti ve siyaset var mı?” sorusuna da Gül, “Benden önceki cumhurbaşkanları gibi olacağım, gündemimde yeni bir parti yok” yanıtını verdi. Esnafı da ziyaret eden Gül, pastırma kesti, Kayseri’ye özel, un ve pekmezle yapılan “kedi bacağı” tatlısını yedi. katılmaması da dikkat çekti. AKP’li vekillerden sadece TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ile Pelin Gündeş Bakır, Gül’e eşlik ederken AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, akşamki yemekte de yer almadı. Yemekte işadamlarının Gül’le çok yakın temasta bulunmadığı da dikkat çekerken, mönüde de alkollü içki yoktu. Saat 19.30’daki yemeğe Gül, 45 dakika geç geldi. Bu da salondaki işadamlarının da kendi aralarında “Çok gecikti” şeklinde konuşmasına neden oldu. Gül, gecede Kayserili işadamlarından övgüyle bahsederken, “Siz beni siyasete kazandırdınız” söylemleri dikkat çekti. Türkiye’nin orta gelirli bir ülke olduğu vurgusunu da yapan Gül, ülkenin yüksek gelirli olması gerektiğine dikkat çekti. Gül, “Eğitim her şeyin başı. Üniversitelerimizin itibarlarını yükseltmek gerek. İşadamlarımızın da yaptıkları ürünleri dünyanın her yerine satacak hale gelmeleri gerekiyor. Ülkede hukukun standartlarını da yükseltmek gerek. Sanayimiz artık birkaç ili değil, ülkeleri hedef alarak araştırmamızı, geliştirmemizi yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Gül, ülke ve Kayseri ekonomisinin gelişmesi ile ilgili kendisinin de katkıda bulunacağını anlatarak, “Elimden gelen bilgi ve tecrübemi aktarmak için çalışacağım” diye konuştu. Konvoyla kent merkezine İşadamlarıyla buluştu soru işareti yarattı’ ‘Okulların mühürlenmesi ‘Yeni parti yok’ mesajı Gül, akşam da Kayseri Organize Sanayi tarafından Ommer Otel’de düzenlenen ve işadamlarının da katıldığı akşam yemeğine katıldı. Yemekte dikkat çeken isimler Gülen cemaatine yakınlığı ile bilenen Şahin Sucukları’nın sahibi Recep Mamur, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, İpek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Aslan ile Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasından çok kısa bir süre önce görevden aldığı AKP İl Başkanı Ömer Dengiz oldu. Buldan, Kürtçe eğitim veren okulların mühürlenmesinin de toplantıda tartışıldığını belirterek, “Kürt halkının kendi çabaları ve emekleri ile açmış olduğu okullara mühürlerin vurulması bir tahammülsüzlüktür. Barış ve müzakere sürecinde bunların olmaması gerekiyor. ‘Bu tahammülsüzlüğü gösteren bir hükümet veya devlet sorunun çözümünü nasıl bulacak?’ dediler. Dolayısıyla bu konuda kafamızda soru işaretleri var diye ifade ettiler” dedi. l Bir yılı aşkın dışarıda olan polisler çağrıldı Otelin yemek salonunda Gül’ün fotoğrafları yer alırken üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan “Sen hep Gül, Türkiye’nin gülü” yazılı pankart dikkat çekti. Ayrıca yemeğe gündüz Gül’ü karşılamaya gelen AKP’li vekiller İsmail Tamer, Yaşar Karayel gibi isimlerin ‘Hep Gül Türkiye’nin gülü’ Öcalan görüşsün Kandil: Bizim adımıza Daha önce çözüm süreci kapsamında kendileriyle de görüşülmesi yönünde açıklama yapan Kandil, tavrını değiştirdi. Buldan, Kandil’deki KCK yönetiminin doğrudan hükümet yetkilileriyle görüşmesi ile ilgili ortaya atılan değerlendirmeler üzerine, şunları söyledi: “Öcalan ile görüşmelerin sürdürüldüğünü söylediler. Hükümet ile kendilerinin görüşmesine gerek olmadığını yinelediler. Baş müzakerecilerinin Sayın Öcalan olduğunu ifade ettiler. Dolayısıyla, ‘bütün bu görüşmeler Sayın Öcalan ile yapılmalıdır, Kandil ile görüşmeye gerek yoktur’ dediler” Paralel operasyon yurtdışına sıçradı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu kararıyla Emniyet Genel Müdürlüğü yurtdışı teşkilatında görev sürelerini düzenleyen yönetmelikte yapılan değişiklikle, emniyet mensuplarının yurtdışı görev süreleri üç yıldan bir yıla indirildi. Yönetmeliğe eklenen geçici bir madde ile de yurtdışındaki görev süresi bir yılı aşmış bulunan personelin, hemen Türkiye’ye geri çağrılacakları da hükme bağlandı. Yapılan yönetmelik değişikliği ile yurtdışında görevli emniyet müşaviri, emniyet ataşesi ve ataşe yardımcılarının eskiden blok şekilde üç yıl olan görev süreleri, bir yıla indirildi. Ancak bu bir yılın, İçişleri Bakanı’nın onanıyla iki kez birer yıl daha uzatılabileceği hükme bağlandı. Emniyet yurtdışı görevlendirme yönetmeliğindeki değişiklik ile atanan personelin görev yerinde “devirteslim” uygulaması da ortadan kaldırıldı. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde İstanbul Haber Servisi Çengelköy Kerem Aydınlar Camii’nde dün cuma namazını kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, daha sonra restorasyonu süren Vahdettin Köşkü’ne giderek incelemelerde bulunduğu öne sürüldü. Camiden ayrılan Erdoğan, yürüyerek restorasyon çalışması yapılan Vahdettin Köşkü’ne gidip incelemelerde bulundu. Erdoğan daha sonra, Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar’ı, Beylerbeyi Sarayı’nda kabul etti. Toplantı çıkışı gazetecilere konuşan Akar, IŞİD’in saldırılarından kaçarak Türkiye’ye alınan Suriyelilere yardımlar konusunda, “İlk etapta 3 kamyon su gönderdik. Arkasından da kamyonlarla su ve bisküvi yolluyoruz. Bunların sebebi, su, çok acil ihtiyaç malzemesi ve susuz oldukları anlaşılıyor” dedi. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle