Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 EYLÜL 2014 CUMARTESİ 12 HABERLER neW yOrk TImes yaZDI Kobani’deki IŞİD saldırısından kaçan Suriyeli Kürtlere 24 saat sonra kapılar açıldı ‘Sınır’sız eziyet lecekleri konusunda resmi bir açıklama yapılmış değil. Türkiye’de gizli CIA ofisi Dış Haberler Servisi Amerikan New York Times gazetesi, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) Türkiye’de gizli bürosu olduğunu iddia etti. Gazetenin Reyhanlı mahreçli haberinde, “Burada, Suriye sınırına yakın gizli bir büroda, ABD’nin istihbarat ajanları ve müttefikleri, aşırılıkçı İslam Devleti (IŞİD) ile uluslararası savaşta kara kuvveti olarak görev yapmak üzere etkin hale geleceğini umdukları Suriyeli muhalifler için zemin çalışmaları yapıyor” denildi. Haberde, gizli büro diye nitelenen “Askeri Operasyonlar Komutanlığı”nın, “İslamcı gruplara fon akışını yavaşlattığı, ‘denetimden geçen’ binlerce ılımlı muhalife maaş ödediği ve cephane verdiği” belirtildi. Gazeteye göre, programdan yararlanan muhalifler bile, güçlü mali destek bulan ve iyi silahlanmış IŞİD’e meydan okuyabilecek bir güç oluşturmanın “çok büyük bir destek” gerektireceğini, IŞİD’le savaşabilecek durumda olmadıklarını kabul ediyorlar. Haberde, ılımlı isyancıların önceliğinin hâlâ Beşşar Esad rejimiyle mücadele olduğuna, bu nedenle ABD’li destekçileriyle ters düştüklerine dikkat çekildi. Gazeteye konuşan ve “ A s k e r i O p e r a s y o n l a r Komutanlığı”ndan silah ve maaş aldığı belirtilen Hazm örgütü lideri Hamza el Şimali, “Uluslararası toplumun önceliği IŞİD ile mücadele ise, Esad’ı devirmek de bizim başlıca hedefimiz olmaya devam ediyor” diyor. Gazetenin muhalif komutanlara dayandırdığı bilgilere göre, CIA tarafından denetlenen Türkiye ve Ürdün’deki mevcut “örtülü” program, Suriye’de mücadele eden yüzlerce örgüt arasından “denetimden geçerek” elenmiş az sayıda gruba odaklanıyor ve gruplara yardım sağlanıyor. Haberde daha sonra, “Süreç, birkaç ülkeden istihbarat görevlileri tarafından yürütülüyor. ABD genel rehberlik sağlarken Türkiye sınırı yönetiyor ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri paranın çoğunu veriyor” denilerek, eskiden kaçakçılar ve savaşçıların Suriye sınırında serbestçe hareket etmelerine izin veren Türkiye’nin artık göz açtırmadığı ve bazı gruplara fon sağlayanların Suriye’ye girmesinin zorlaştığı kaydedildi. Muhalif grupları destekleyen hükümetlerden gelen yardımların çoğunun artık “Askeri Operasyonlar Komutanlığı” üzerinden dağıtıldığını da yazan gazete, yardımlardan yararlanan grupların, alınan önlemler sonucu artık para bulmakta büyük zorluklarla karşılaşan örgütlerden militan çektiklerini belirtti. Haberde, ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey’in geçen salı günü Senato’ya bilgi verirken açıkladığı yeni Suriye stratejisinin, Türkiye ve Ürdün’deki mevcut “örtülü” programın aksine Savunma Bakanlığı (Pentagon) gözetiminde uygulanacağı kaydedildi. Yeni strateji 5 bin Suriyeli muhalifin eğitilip silahlandırılmasını öngörüyor. CIA’nın tahminlerine göre IŞİD’in Irak ve Suriye’de 2030 bin savaşçısı var. Geçişler istisna Ancak Şanlurfa Valisi İzzettin Küçük, bir televizyon programındaki açıklamasında dünkü geçişlerin “istisnai” olduğunu söyledi. HDP’li Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici de Kobanilileri ziyaret etti. Sınırın sıfır noktasında yaşanan dram karşısında “Uluslararası güçler utansın” diye bağıran Binici, “Yürüyebilen, eli silah tutan herkes, Kobani’ye geçmeli ve Kürt halkının onuru ile namusu için savaşmalıdır” dedi. Öte yandan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, Kobani’yi IŞİD’ten kurtarmak için uluslararası toplumun “mümkün olan her yöntemi” kullanması yönünde çağrı yaptı. ŞURUÇ Irak’ta olduğu gibi Suriye’nin Rojava bölgesinde de IŞİD’den kaçan binlerce Suriyeli Kürt, 24 saat mayınlı arazide aç ve açıkta bekledikten sonra dün öğlen saatlerinde sınırın açılmasıyla Türkiye’ye girdi. Çoğunluğu kadın ve çocuk olan insanlar, açlıktan ve susuzluktan birer birer bayılmaya başlamıştı. Türkiye sınırdaki protestolara biber gazlı müdahale ederken bu sırada Kobani’ye doğru kaçan bir kadının mayına basarak ağır yaralanmasından sonra tel örgüler “şimdilik” kaldırıldı. Suriye’nin Rojava bölgesinin Kobani kantonunda IŞİD’in saldırılarından kaçan binlerce Kürt, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Dikmetaş (Oğan) köyünün hemen karşısındaki mayınlı bölgede bekliyor. Önceki gece yarısına kadar sıfır noktasından yükselen çocuk sesleri ve toz bulutu içinde onların ne olacakları konusundaki belirsizliğe tanıklık ettik. Güneşin aydınlığı sorunlarını çözmeye yetmiyordu. Bazılarının üç gündür oturduğu mayınlı bölgede, ekmekleri tükenmiş, tek çare olarak Türkiye’den uzatılacak yardım eli kalmıştı. Türkiye son anda onlara kucak açmak durumunda kaldı. Bir ara güneş yükseldiğinde, bir su tankeri kalabalığın içinde dolaşıp ısınmış sudan dağıttı. Az sonra da mavi poşetlere konulmuş katıksız ekmeklerin tel örgülerin üzerinden atıldığını gördük. Ekmekler atıldıkça düştüğü yerde kalabalık hareketleniyor, sonra yeni poşetin atılmasını isteyen elleri görüyorduk. Öğlene doğru güneş iyice yükseldiğinde, bir yandan sıcak, bir yandan açlık, kalabalığı tamamen etkisi altına almıştı. Nereye gözümüzü çevirsek, orada düşen bir kadını, yığılan bir çocuğu veya yaşlıyı görüyorduk. Öylesine bir ilgisizlik vardı ki, binlerce insanın biriktiği sınır bölgesinde tek bir ambulans bile gönderilmemişti. Bu saatlerde, Rojava bölgesinde kalan, köylülerin kaçmak zorunda kaldıkları Karamuk köyünden, IŞİD’in attığı top ve havan mermilerinin patlama sesleri duyulmaya başlandı. Bu sesleri duyan köylülerdeki korku ve gerilim de daha çok artıyordu. Hemen kamp yok Kobani düşerse Suriye’den Irak’a IŞİD hattı kurulur Kargamış karşısındaki Cerablus IŞİD’in kontrolünde. Güneyde Rakka IŞİD’in kalesi konumunda, güneydoğuya doğru Haseke de IŞİD’in denetiminde. Arada kalan bölge de, Türkiye’de Suruç’un karşısına denk gelen çatışmaların yaşandığı Kobani. Dolayısıyla Kobani, IŞİD’in etkin olduğu iki nokta arasındaki bağı kesiyor. Kuzey Suriye’de Rojava’nın batıdan doğuya Irak sınırına kadar uzandığı göz önünde bulundurulduğunda, bölgenin merkezinde kalan Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesi, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin bölgedeki coğrafi hâkimiyetlerinin zayıflamasına, kantonlar arasındaki bağın da kopmasına neden olabilir. Başka bir tanımla Türkiye sınırında Suriye’den Irak’a bir IŞİD hattı kurulur. Irak’ın kuzeyinde hâkimiyetini güçlendiren IŞİD’in Rojava’ya özellikle Kobane’ye yönelik saldırılarını şiddetlendirmesinin arkasında Irak ve Suriye’deki güçlerini birleştirip koridor açma hedefi var. (Not: Bu yazı BBC Türkçe’nin, bölgeyi iyi bilen gazeteciler Mutlu Çivriloğlu, Barzan İso, Amed Dicle ile yaptığı haberden derlenmiştir.) IŞİD tehdidinden kaçan Suriyeli sayısının yaklaşık 5 bin olduğu bildirildi. Suriyelilerin, YİBO ve ilçedeki spor salonu ile resmi kurumların misafirhanelerine yerleştirileceği kaydedildi. AFAD yetkilileri ilk aşamada Suriyelilerin kamplara alınmayacağını söyledi. Tellerden atılan ekmekler az bombası ve patlayan mayın Bir ara Türkiye tarafında DBP’nin açtığı nöbet çadırına gelen bir grup genç, Rojava tarafına geçip, oradakileri Türkiye’ye getirmek için tel örgülere yaklaştığında jandarma gaz bombalarıyla müdahale etti. Gitmeye çalışanlar uzaklaştırıldı ama sınırın diğer tarafında bekleyenlerde büyük bir panik yaşandı. Geriye doğru kaçma G ya çalışan bir kadın, mayınlı araziye girince, yaşanan patlamada ağır yaralandı. Emine Bozan adlı kadın, ilk olarak Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bozan, ilk müdahalesinin ardından Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Bozan’ın durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Bu patlama sonrasında IŞİD’den kaçanlardaki huzursuzluk iyice görünür olmaya başladı. Sürekli tel örgüleri aşmak için hamle yapsalar da her seferinde jandarma tarafından engellendiler. Saatler 13.00’ü gösterdiğinde, Türkiye artık sınırları Rojavalı Kürtlere açmaya karar vermişti. Bu kararı o insanlara anlatmak için tel örgülere yaklaşan jandarma subayı, çok büyük bir alkış aldı. attaniyelerle insani koridor oluşturuldu Kısa süre içinde jandarma tel örgülerin zarar vermemesi için üzerine battaniye atıp Türkiye tarafında da bir koridor oluşturarak geçmelerini sağladı. Türkiye’ye giren B hemen herkeste hüzünle karışık bir sevinç gözleniyor, birçoğu gözyaşlarını tutamayıp ağlıyordu. Çuvallara, valizlere, poşetlere ya da çarşaflara sardıkları IŞİD’den kurtardıkları eşyalarını, güçlükle taşıyarak Türkiye’ye giren Rojava Kürtleri, hemen sınırın yanında jandarmanın oluşturduğu çemberin içinde bekletilmeye başlandı. Kaybolduğu için ağlayan çocuklar, eşyasını geride bıraktığı için birçok şeyinden yoksun kalan kadınlar ve erkekleri bu kez aileyi bir araya toplama telaşı sardı. Üç günden bu yana mayınlı arazide bekleyen bu insanlar için bekleyiş bu kez Türkiye tarafında başladı. Türkiye’nin kapıları açmasıyla ortalıkta görülmeyen AFAD elemanları da belirdi. Bir süre sonra 112 Sağlık Ekibi de sınırdan geçenler için oraya getirildi. Gelenler arasında eşini IŞİD’le savaş için geride bırakan kadınlar da, tekerlekli sandalyeye mahkum engelliler de bulunuyordu. Bir ara eşyalarını taşıyamaz duruma gelen Kobanililere jandarmalar yardım etti. Türkiye içinde bir kamp mı kurulacağı ya da Suriye içinde oluşturulacak tampon bölgede kurulacak bir kamp mı gönderi ANF’nin YPG’ye dayandırdığı habere göre Kobani’deki çatışmaların Piling köyünde yoğunlaştığı, bu köy başta olmak üzere toplam 100 köydeki tüm kadın ve çocukların güvenliğinin sağlanması için Kobani merkezine güvenli bir şekilde nakledildiği bildirildi. Suruç’ta 2 TRT muhabirinin YGDH üyeleri tarafından zorla alı konulduğu ancak HDP milletvekillerinin araya girmesiyle serbest bırakıldıkları bildirildi. Bugün kalabalalık bir grup parti yöneticisi ve milletvekilinin Kobani’ye geçerek, incelemelerde bulunacakları ve yerel halktan bilgi alacakları bildirildi. Suruç ve sınır hattında IŞİD’i protesto yürüyüşleri yapılacak. Tel Abyad ile Aynel Arap bölgesinden kaçan kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda Suriyeli, Suruç ilçesine bağlı Oylum köyünden Türkiye tarafına sığındı. DBP’lilerin Suriyelileri beklemek için kurduğu çadırın güvenlik güçleri tarafından kaldırılmak istenmesi üzerine gerginlik çıktı. Gruba, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi. Suruç’Dikmetaş köyünde de çadır eylemine polis izin vermedi. Çadıra YPG bayrağı asılması üzerine polis, HDP milletvekilleri İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak, Ayla Akat Ata ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in de aralarında bulunduğu kalabalığa biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. Faysal Sarıyıldız, polis amirlerine tepki gösterdi. Kobani’de 10 köyde tahliye Çadır gerilimi Kongre IŞİD planını onayladı Dış Haberler Servisi ABD’de Temsilciler Meclisi’nin ardından Senato da Başkan Barack Obama’nın Suriye’de Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı mücadele planını onayladı. Suriye’de ılımlı muhalifleri eğitme ve silahlandırmayı öngören plan, Demokratların çoğunlukta olduğu Senato’dan 22’ye karşı 78 oyla geçti. Böylece Obama, Kongre’nin desteğini aldı. ğına henüz karar verilmediğini söyledi. Rice, kara operasyonu düzenlemeyi düşünmeyen ABD’nin, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşmaya hazır grupları silahlandırması ve eğitmesinin aylar alabileceğini belirterek “Bu bir gecede olabilecek bir şey değil fakat hızlı hareket edeceğiz” dedi. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel yaptığı açıklamada, “IŞİD’in IrakSuriye sınırında serbestçe hareket etmesi nedeniyle, eylemlerimizi sadece adı kalmış bir sınırla kısıtlamayacağız” dedi. Göç dalgasını konuştular Azerbaycan’da bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Kimun ile görüştü. Görüşmede göç dalgasının ele alındığı öğrenildi. Hazırlık ayları bulur Temsilciler Meclisi önceki gün planı 156’ya karşı 273 oyla kabul etmişti. Plan uyarınca muhalif grupları eğitmek ve silahlandırmak için 500 milyon dolar harcanacak. Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, IŞİD’e karşı bir koalisyon kurarak askeri operasyon hazırlığı içinde bulunan ABD’nin Suriye için ne zaman harekete geçileceğini ve nasıl bir operasyon olaca Fransa vurdu Fransa’nın, Irak’ta IŞİD’e karşı mücadeleye hava saldırılarıyla destek verme kararının ardından, Fransız uçakları dün ilk kez IŞİD hedeflerini vurdu. Fransa Devlet Başkanı Francois Hollande, hava saldırılarının devam edeceğini duyurdu. ‘Türk’üyle kürT’üyle IŞİD’e karŞI Dİrenelİm’ DİYARBAKIR (DHA) HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaptığı açıklamada, “Madem ki uluslararası güçler ve Türkiye bu kadar sessiz kalıyorsa Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevisiyle, Sünnisiyle gençler gidip Kobani’de IŞİD barbarlığına karşı direnebilmelidir. Açıkça bu çağrıyı yapıyorum. Bu aynı zamanda bir insanlık borcudur” dedi. Demirtaş, AKP hükümetinin IŞİD’i eleştirmekten bile çekindiğini belirterek “Bunu sadece rehinelere bağlamak bir kandırmacadır. Artık herkes, ‘Acaba bu rehineleri Türkiye bilerek mi IŞİD’in eline verdi, IŞİD’e bir koz verip IŞİD’e karşı operasyon yapamaz hale gelmek için mi bunu yaptı?’” dedi. Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “oradan göç etmeye hazırlanan insanları karşılamaya hazırlanıyoruz” açıklamasına da eleştirerek, “Bu ‘IŞİD vursun onları, onlar da bu tarafa göç etsin’ demektir, zemin sunmaktır. Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı bu açıklama IŞİD’e ancak cesaret verir” diye konuştu. ‘kİm ne yapacaksa ŞİmDİ yapmalI ‘ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Sterk TV’ye açıklamalarda bulundu. Kobani’de IŞİD saldırılarına karşı büyük bir direniş içinde olduklarını belirten Müslim, “Kobani için kim ne yapacaksa şimdi yapmalı. Eğer gerçekten ikinci bir Şengal yaşanmasını istemiyorsak Kobani’yi savunacağız. Şengal’de insanlarımız öldürüldü, kesildi. Kızlarımız, kadınlarımız satıldı. Onur, haysiyet, her şeydir. Biz yaralandık. Bu yaranın Kobani’de tekrarlanmaması için hâlâ fırsat var. Direnmekten başka yolu yok” dedi. Türkiye’deki aşiretlere de çağrıda bulunan Müslim, “Urfa deniliyor. Oradakiler bizim aşiretlerimizdir. Şexani, Berazi, Ketkani, Beski aşiretleri var Kobani’de de. Aynı aşiretler Urfa’da da var” diye konuştu. NYT’den Erdoğan’a yanıt Dış Haberler Servisi Amerikan New York Times (NYT) gazetesi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında, Türkiye’nin IŞİD’le ilişkisi olduğuna dair haberler nedeniyle başlayan polemik büyüyor. NYT Genel Yayın Yönetmeni Dean Baquet yayımladığı açıklamada, “Bazı Türk yetkililer ve medya organlarının Türkiye’deki muhabirlerimize yönelik tehditleri kabul edilemez” diyerek, Türk yetkililerin muhabirlerin güvenliğini sağlamasını istedi. Baquet, Türk yetkililerin bundan böyle konuyla ilgili olarak kendisiyle ya da gazetenin diğer üst düzey editörleriyle konuşmasını istedi. Gazetenin internet sitesinde 16 Eylül’de yayımlanan ve Türkiye’den devşirilen militanlarla ilgili yazısında Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu Hacıbayram Camisi’nden çıkarken gösteren bir fotoğraf kullanılmıştı. Baquet, tepki çeken fotoğrafla ilgili olarak 17 Eylül’de düzeltme yayımladıklarını hatırlatarak, Erdoğan ve Davutoğlu’nun IŞİD’i desteklediğini ima etmeye çalışmadıklarını, ancak buna rağmen hikâyeyi yazan muhabiri “korkutmak ve yalancı çıkarmak için eşgüdümlü bir kampanyanın tırmandırıldığını” belirtti. AKP, tezkere için formül arıyor EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplanan AKP MYK’de, 2 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek Irak ve Suriye tezkereleri masaya yatırıldı. Irak ve Suriye’deki gelişmeler ve tampon bölge olasılığına göre tezkerelerle ilgili titiz bir çalışma yapılması kararlaştırılırken iki tezkerenin birleştirilerek görüşülmesi ya da yeni bir tezkere seçenekleri üzerinde duruldu. AKP MYK, önceki gün Davutoğlu’nun başkanlığında yaklaşık 1 saatlik bir toplantı yaptı. Toplantıda, ağırlıklı olarak parti çalışmaları ve 2 Ekim’de TBMM’de görüşülmesi kararlaştırılan Irak ve Suriye tezkereleri değerlendirildi. Davutoğlu, tezkerelerin içeriği konusunda hükümetin çalışma yaptığı bilgisini aktardı. Tezkerelerin, bölgedeki gelişmelere göre şekillendirileceği belirtilirken, görüşmelerin nasıl yapılacağı da masaya yatırıldı. Bu konuda üç seçenek üzerinde durulurken, tezkerelerin ayrı ayrı görüşülmesi, içeriğinin değiştirilerek birleştirilip görüşülmesi ya da tampon bölge olasılığına göre iki tezkere yerine yeni bir tezkere getirilmesi tartışıldı. Parti yönetimi ve hükümette yapılacak çalışmalar doğrultusunda konunun netleştirilmesi benimsendi. Davutoğlu’nun yeni yasama yılının başlamasıyla birlikte daha önce gerçekleştirilen milletvekilleriyle gruplar halinde toplantı yapılması uygulamasının sürdürülmesi kararlaştırıldı. Ancak bu kez toplantıların milletvekillerinin bölgelerine göre ayrılarak yapılması benimsendi. Buna göre Davutoğlu, 7 bölgenin milletvekilleriyle ayrı ayrı toplantılar yapacak. MYK’de, Bakanlar Kurulu’nun bundan sonraki toplantılarının “özel gündemli” olarak gerçekleştirilmesi benimsendi. Daha önce AB ve iş güvenliği gündemli toplanan Bakanlar Kurulu’nun gelecek haftaki toplantısının gündeminin uyuşturucu ile mücadele olacağı bilgisi verildi. Toplantılarda özel gündemin dışında bakanların kendi çalışmalarıyla ilgili olarak kabine üyelerine bilgi sunacağı da kaydedildi. MYK’de, bu ay sonunda Afyon’da yapılacak kamp da değerlendirildi. Hükümet, tampon bölge olasılığına karşı çeşitli seçenekler üzerinde duruyor talay: Tezkerelerin içeriği için çalışıyoruz Kırıkkale ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan AKP Sözcüsü Beşir Atalay, “2 Ekim’de tezkereler TBMM’de görüşülecek. Çünkü tezkerelerin birinin tarihi 8 Ekim, diğeri 17 Ekim biliyorsunuz. Kurban Bayramı araya giriyor. Dolayısıyla 2 Ekim’de iki tezkerenin de görüşülerek sürelerinin uzatılması, ‘bunların içeriklerinde bir değişiklik olur mu? Birlikte mi, ayrı mı olur’ bir karara bağlanmadı. Bu çalışılacak. Daha çok hükümetin çalışacağı bir konu” açıklamasını yaptı. A Atalay tampon bölge tartışmalarıyla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: “Tampon bölge yasaklığı getirecek, yani korunaklı bölge haline getirecek amaç o. Sadece tampon değil, yasaklı olması, bir risk taşımaması gerekiyor. Dışişleri Bakanlığı BM’ye bunun için başvuru yaptı. Çünkü tampon bölge konusunda BM Güvenlik Konseyi’nin kararı gerekiyor. Ve o karar çıkmadı. Yoksa bu kampların büyük bir kısmını orada kurardık. Oradan bir karar çıkmayınca Türkiye’nin de tek başına yapacağı bir iş değil. Çünkü bunun riski var. Siz tampon bölge diye orada bir yer ayırırsınız, kamplarınızı da kurarsınız ama havadan bombalanır, insanlar ölür. Sorumluluğu bize ait olur. Tampon bölge fikri halen var ve iyi bir çözüm. O olmazsa Türkiye’ye gelişler, tekrar onların ihtiyaçlarının karşılanması gibi sorunlar yine bizim gündemimizde olur” dedi. Avustralya diken üstünde Dış Haberler Servisi Avustralya’da IŞİD’in kamuoyu önünde kafa kesme eylemleri tehdidinin ardından, bir istihbarat üzerine parlamento içinde ve çevresinde güvenlik önlemleri arttırıldı. Güvenlik kabinesiyle olağanüstü toplantı yapan Başbakan Tony Abbott, başkent Canberra’da parlamentoda silahlı federal polislerin sürekli görev yapacağını duyurdu. Avustralya, IŞİD’le mücadelede BAE’de konuşlandırılmak üzere 600 asker ve savaş uçakları gönderme kararı almıştı. Almanya’da IŞİD’e karşı eylem Dış Haberler Servisi Almanya’da Müslümanlar dün radikal İslamcılığa karşı ülke çapında gösteri ve toplantılar düzenlediler. Almanya’daki 2 bin camide din adamlarının yanı sıra bakanlar ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu yetkililer bir araya geldi. Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi Sözcüsü Ali Kızılkaya, saldırılara karşı birlik çağrısı yaptı.