Katalog

16 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Ceyda Ceren Denker 25 yaşında, o da atama bekleyen bir öğretmen. Evinin dördüncü katından, balkondan kendini attı... Biliyorsunuz Ethem Sarısülük, Gezi olayları sırasında polis tarafından öldürüldü... Benim memleketim acılar denizinde yaşıyor ya da yaşamaya çalışıyor. HHH Ülkemin her yanında nefret tohumları tomurcuklanıyor... Reza Beyefendi özgürlüğüne kavuşurken, Mahmut Alınak 14 ay 17 gün Kars Cezaevi’ne tıkılıyor... Eski milletvekili, hukukçu, yazar, bir Kürt aydını zindana giren... Türk ya da Kürt hiç fark etmez benim memleketimde... Sakın ola ki düşünme, gerçeklerin üzerine gitme, demokrasiyi, özgürlükleri dillendirme! Yanarsın arkadaş yanarsın, kimse kurtaramaz seni... İsmail Beşikçi yıllarca hapis yattı; Uğur Mumcu, Musa Anter, Necip Hablemitoğlu, Mehmet Sincar, Ahmet Taner Kışlalı, Savaş Buldan, Turan Dursun, Vedat Aydın alçakça katledildi... Hrant Dink, Rahip Santoro cinayetleri... Derin devlet! 15 yaşındaki Berkin Elvan için cansız bedenine yapıştırılan yafta: “O bir teröristti!” İkiüç bin liralık kredi borcunu ödeyemediği için silahını şakağına dayayıp intihar eden polis, kafasına polisin gaz kapsülü isabet eden Berkin Elvan... Sekiz ay hastanede yatan bir çocuk! Bu ülkenin polisi, öğretmeni, memuru aç susuz! İstenilen vahşi kapitalizm sürsün, kasalar dolsun, yandaşlar çalıp soysun! Evrensel hukuk, adalette eşitlik ve dürüstlük... Boş verin beyler boş verin! Demokrasi, özgürlük! Geçin bunları geçin! HHH Adalet, eşitlik, kardeşlik! Zor mudur bunları gerçekleştirmek; zor mudur kardeşçe yaşamak, hayatı bölüşmek! Demokrasiyi yaşam biçimi yapmak; Kenan Evren yasalarını ortadan kaldırmak, özgürlüğün penceresine asmak... Çok kolay “Cumhuriyet elden gidiyor” demek! Ne yaptın bugüne dek, sadece göbeğini şişirdin, sağa sola çamur attın; kapkara yüzünle aydınlığın kapısını aralayan sosyalistleri, komünistleri, devrimcileri karalayarak kimlere uşaklık ettin, haydi açıkla! Başbakan gibi davransın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Muhatap Cumhurbaşkanı Erdoğan değil benim” ve “Biz değil Kılıçdaroğlu kutuplaştırıyor” şeklindeki açıklamalarını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Kukla Başbakan istemeyiz. Bunu yaptığı zaman muhatabımız olacaktır” dedi. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nun “yumuşamadan yanayım” sözlerine ise “Hükümetin yanlışlarını dile getirdiğimiz zaman, bu toplumu germez. Toplumu düşünmeye sevk eder” ifadeleri ile değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, kurultaydan sonra ilk kez toplanan MYK’da açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ağustos’ta kullandığım cümle şu. Bundan sonra muhatabımız hükümettir, Davutoğlu’dur. O yeni öğrenmiş. Bu da bir aşama tabii. Elbette ki bizim muhatabımız hükümet olacaktır. Ama biz Davutoğlu’ndan bir Başbakan gibi davranmasını isteriz. Yani kukla Başbakan olmasını istemeyiz. Kişiliğinin gereğini yapmak durumundadır. Bunu yaptığı zaman zaten Başbakan olarak bizim muhatabımız olacaktır bu gayet doğaldır” diye konuştu. Davutoğlu’nun “Ben yumuşamadan yanayım” sözlerine de Kılıçdaroğlu, “Muhalefet olarak biz hükümeti eleştirdiğimizde toplum geriliyor diye bir düşünce egemense bu yanlış. Adımız üstünde muhalefet partisi. Biz hükümetin yanlışlarını dile getirdiğimiz zaman bu toplumu germez. Toplumu düşünmeye sevk eder. Ama kimlik eksenli siyaset yaparsanız, insanların mezhebine, inancına, yaşam tarzına veya kimliğine yönelik politika yaparsanız o zaman bu toplumu ayrıştırır ve toplumda gereksiz gerginliklere yol açar” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, hükümetin IŞİD politikası için de “Davutoğlu başka bir otoriteden bağımsız olarak gerçekten ben Başbakanlık yapmak istiyorum diyorsa Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneklerine uygun davranmak zorundadır. Nedir o gelenek? Dışişleri Bakanlığı müsteşarları belli aralıklarla gelir ana muhalefet partisi liderine bilgi verirler. Sadece o değil, devletin kilit noktalarındaki bürokratlar gelir bilgi verirler. Bu aksayarak devam ediyor. Ben Başbakanım, yetki bendedir diyorsa bu geleneği sürdürmesi lazım. Demokrasi için bu zorunludur. Ülkenin ortak çıkarlarını düşünmek içinde bu zorunludur” dedi. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nun ‘Muhatapları Erdoğan değil, benim’ sözüne yanıt verdi: Kukla istemiyoruz Başbakan Davutoğlu’nun muhalefet liderlerine yönelik, “Muhatabı artık benim, Cumhurbaşkanı değil. Cumhurbaşkanı artık siyaset üstüdür. Muhalefetin siyasi muhatabı Başbakan’dır” sözlerinin anımsatılması üzerine, “Benim 30 ynı şeyleri söylemeye devam CHP’nin yeni Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, MYK toplantısı öncesinde, “MYK’ya gireceğinizi tahmin ediyor muydunuz” sorusuna A “Ben tahmin etmiyordum. Sayın Genel Başkana, güveni dolayısıyla teşekkür ediyorum. Davet ettiler, kontenjanıyla PM’ye taşıdılar, sonra da MYK” yanıtını verdi. İyi şeyler yapmayı umduğunu belirten Bekaroğlu, “Ben Mehmet Bekaroğlu’yum. Yıllardır siyaset yapıyorum. Söylediğim her şeyi, herkes biliyor, insan hakları, çevre, emek. Bunları söylemeye devam edeceğim. Bir alan açıldı, bir kürsü verildi, bu kürsüde aynı şeyleri söyleyeceğim” dedi. Kimlere Uşaklık Ettin!.. Ülkemin memuru, öğretmeni, askeri, polisi, işçisi hep aşağılanır; parasız eğitim isteyen üniversiteli gençler zindanlara atılır... Ülkemin polisi aşağılanır aşağılanmasına ama eylem yapan emekçiyi, öğrenciyi coplar, tekmeler, döver, biber gazı sıkar üzerine... Benim memleketim böyledir işte! Aydınını, gazetecisini zindanlara atıp yıllarca yatırır, Deniz Kuvvetleri’ni tarikatçılara teslim eder... Aydınlarını, gazetecilerini öldürür! Demokrasi, özgürlük isteyen avukatı, gazeteciyi, tüm insanları tıpkı Kürt aydını Mahmut Alınak gibi dokuzuncu kez cezaevine koyar... Sarp Kuray eski bir deniz teğmenidir... 17 Haziran adlı bir örgütün lideridir(!)... Tek bir lider var ama örgütün üyeleri yoktur, yıllardır zindanda yatar... Kimse sormaz, ses vermez, tepki göstermez! HHH Unutkan bir toplum olduğumuzu yazarım sık sık... Bir kez daha anımsatayım... Kredi borcunu ödeyemeyen polis memuru Erol Benzer, ikiüç bin liralık borç yüzünden beylik tabancasıyla intihar eder Çeşme Adliyesi önünde... Geride 72 yaşında bir anne, dokuz yaşında bir oğul kalır, bir de mektup, arkadaşlarına yazdığı: “Umarım geride kalan meslektaşlarım hak ettiği özlük haklarına, insanca yaşayıp çalışma haklarına kavuşur...” Nice ölümler vardır böyle... Vicdanı olanların vicdanını acıtan, hüzünlendiren... Çocuklarımız vardır, kadınlarımız vardır! Şiddete, tecavüze uğrayan... Töre cinayetleri vardır! Açlık grevleri, ölüm oruçları... 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarda yaşanan! AVM inşaatlarındaki naylon çadırlarda, tersanelerde, rezidans inşaatlarında ölen... Neden hep aşağılanır emekçiler, öğrenciler, askerler, memurlar, öğretmenler, polisler, bilmem hiç düşündünüz mü? Kölelik düzeni sürsün, onlar ezilsin, birbirleriyle çatışsın diye... Gamze Filiz Aslan 35 yaşında, yıllardır ataması yapılmayan bir öğretmen. Av tüfeğiyle intihar etti. İlk hedef seçim vizyonu AYŞE SAYIN ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni MYK üyeleriyle yaptığı ilk toplantıda, 2015 seçimleri için de startı verdi. MYK’de, genel seçimler için hazırlanacak ve partinin seçim beyannamesini oluşturacak “vizyon belgesi” çalışmalarına hızla başlanması kararlaştırıldı. MYK’ye, yeni üyeler Enis Berberoğlu, Meh met Bekaroğlu, Selin Sayek Böke ve Ercan Karakaş ilk kez katıldı. Toplantıda seçim beyannamesine girecek öneriler konusunda MYK üyelerinin kendi alanlarında çalışma yapmaları benimsendi. Belgeye girecek öneriler MYK’nin yanı sıra, ayda bir toplanacak olan PM’nin de görüşüne sunulacak. Bazı üyeler belgede “çözüm süreci” ile anlatılması için özel çalışma yapılmasını önerirken, Kılıçdaroğlu bu önerilere olumlu baktı. YENİ KABİNEDE YER ALMAYAN YAZICI İLK KEZ KONUŞTU: ‘Gerekçe sunulmadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 62. hükümetin kuruluş sürecinde kabine dışında kalan 3 bakandan biri olan, ancak kendisine partide ya da grupta herhangi bir görev verilmeyen eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, objektif olarak izah edilebilecek veriler olmaksızın görevden alınmasından dolayı üzgün olduğunu söyledi. Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “Kabine dışı kalmasına şaşırdım” dediği Yazıcı’nın “paralel yapıyla yeterince mücadele etmediği” için bakanlıktan alındığı biçiminde kamuoyuna yansıtılan algıdan rahatsız olduğu belirtiliyor. Bir dönem avukatlığını da yaptığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakınında bulunan eski Bakan Yazıcı, Çay TV’ye yaptığı açıklamada ilk kez kabine dışı kalmasını değerlendirdi. Kırgın değil ama üzgün olduğunu belirten Yazıcı, üzüntüsünün bitirmeyi hedefledikleri projelerin olduğu bir dönemde objektif olarak izah edilebilecek veriler olmaksızın görevden alınmasından kaynaklandığını söyledi. “Bunu gizleyecek halim yok” diyen Yazıcı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dönüp baktığımızda bölgem son seçimde Türkiye birincisi olmuş. Elbette bunlar da bugünkü Cumhurbaşkanımızın, genel başkanımızın ve dünkü başbakanımızın elbetteki payı çok büyük ama herkesin burada bir payı, katkısı var. Hedeflere odaklanmışsınız. Dolayısı ile onları bitirmek istiyorsunuz. Bunlara bakarsınız. Elbette üzüldüm. Çevremdeki insanlar da üzüldü.” Bayraktar’ı savundu AHMET ŞEFİK TRABZON CHP Parti Meclis Üyesi ve Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu, 17 Aralık soruşturmasında hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddiası üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan istifa etmek zorunda kalan AKP Trabzon Milletvekili Erdoğan Bayraktar’ın “günah keçisi” seçildiğini söyledi. Canalioğlu, “Bayraktar’ın bu davadan da yüzünün akıyla çıkacağına inanıyorum” dedi. Yazılı bir açıklama yapan Canalioğlu, Bayraktar’ın yalnız kaldığını, kendisinin bu duruma düşmesine çevresindeki bürokratların neden olduğunu ileri sürdü. Canalioğlu, 16 Mayıs 2012 tarihinde Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi maddesi hakkında TBMM’de yaptığı konuşmada Bayraktar’ı uyardığını belirtti.