19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2014 SALI [email protected] 14 KÜLTÜR Nâzım Hikmet’in şiirlerinden derlenen ‘Yaşamaya Dair’ Ali Paşa Hanı’nda TİYATRO PERA YENİ SEZONA İKİ YENİ OYUNLA HAZIRLANIYOR Tarihsel uzamda tiyatro Eminönü’deki Ali Paşa Hanı’nın tiyatro uzamı olarak kullanılmaya başlamasının üstünden bir yıldan çok zaman geçti. Dostlar Tiyatrosu, İstanbul’da havaların izin verdiği zamanlarda, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden derlenen “Yaşamaya Dair”i bu uzamda sunuyor. Nâzım’ın şiiri ve Genco Erkal ile Tülay Günal’ın sesi ve görüntüsü 18, 19, 20 ve 21 Eylül akşamları Ali Paşa Hanı’nın tarihsel dokusuyla bir kez daha buluşacak. Belki de son kez… Çünkü geçen Şeker Bayramı’nda Han’ın avlusunda oluşturulmuş olan seyir alanı, sessizce, gizlice tahrip edildi. Han’ın kullanım biçimiyle ilgili bir uyuşmazlığın söz konusu olduğu anlaşılıyor. Sorunun çözümü için mahkeme kararı beklenecek. “Yaşamaya Dair”i önce tiyatro salonunda, sonra da Ali Paşa Hanı’nda seyrettim. Her iki uzamda da Nâzım aynı Nâzım, Genco aynı Genco, Tülay aynı Tülay’dı. Ne ki gösterinin büyüsü, şiirin ve sanatçıların Ali Paşa Hanı’nın kemerleriyle, merdivenleriyle, sahanlıklarıyla, odalarıyla bütünleştiği düş/gerçek ortamında saklıydı. Çünkü Erkal, büyük ozanın şiirlerinden oluşan kolajı, dahası söze ve şarkıya akıtılan şiirin oyuncuların ses ve hareketleriyle sağlanan devinimini, Ali Paşa Hanı’nın sağladığı seyirlik ortamı düşünerek tasarlamış ve uygulamıştı. Ali Paşa Hanı’nın tarihsel dokusu ve mimarisi böylece gösterinin vazgeçilmezi olarak değerleniyor. Çünkü Nâzım’ı oynayan Erkal ile Nâzım’ın sevdiği ve ayrı düştüğü kadınları en çok da Piraye’yi şarkılarıyla oynayan Günal, sahne olayı boyunca söz ve şarkıyla birbirlerini bütünleseler de, oyunun finali dışında u “Yaşamaya Dair”i önce tiyatro salonunda, sonra da Ali Paşa Hanı’nda seyrettim. Her iki uzamda da Nâzım aynı Nâzım, Genco aynı Genco, Tülay aynı Tülay’dı. Ne ki, gösterinin büyüsü, şiirin ve sanatçıların Ali Paşa Hanı’nın kemerleriyle, merdivenleriyle, sahanlıklarıyla, odalarıyla bütünleştiği düş/gerçek ortamında saklıydı. nu Rumelihisarı’nda sahnelendiğinde, seyirci savaşan iki ülkenin ateş hattında sıkışıp kalıyor. Lizbon’da bir eski manastır yıkıntısı içinde oynanan oyunda, yarı karanlıkta durmadan değişen oyun alanının peşinden giderken seyirci oyun kişilerinin uzamı ve zamanıyla bütünleşiyor. En önemlisi, uzamın tarihselliği anlık zamanı sonsuzlaştırıyor algımızda. Bu sonsuzluk duygusu, tarihsel bir ortamda kurulmuş tiyatro alanına giderken bile etkiliyor sanat alıcısını. DOT’un ilk oyunlarını sunduğu, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nın inile çıkıla aşındırılmış merdivenlerinde soluklanırken, İKSV’nin Tünel’deki Normanlı Hanı/ Yurdu’nda düzenlediği gösteriye giderken, Yeşim Gülay Özsoy’un tiyatroya dönüştürdüğü, Galata Kulesi yakınındaki Hamursuz Fırını’na doğru yokuş aşağı inerken ya da Eminönü’nün Haliç tarafındaki daracık sokaktan Ali Paşa Hanı’na ulaşmaya çalışırken geçmişi bugüne taşımıyor muyuz düşüncemizde? Dilerim, Ali Paşa Hanı ile ilgili anlaşmazlıkta bir uzlaşma yolu bulunur ve tarihsel büyüyü günümüze taşıyan gösteri uzamları, yalnız İstanbul’da değil, pek çok kentimizde de yaratılarak çoğalır. ‘Yasalar devlet için mi, yoksa halk için mi?’ ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK hiçbir anda yüz yüze gelmiyorlar. Genco, seyir alanının ön düzeyindeyken Tülay üst kattaki kemerli sahanlıktan onu izliyor, Genco merdivenleri çıkarken Tülay bir odaya giriyor, kimi zaman da birbirinin somut varlığını algılamaksızın aynı uzamda yan yana geliveriyorlar. Tarihsel değeri olan bir mimarlık ürününün sunduğu duyarlılığın gösteri sanatlarıyla ilişkilendirilmesi şaşırtıcı olmamalı. Hıristiyanlık dönemi Avrupası’nda tiyatronun yeniden doğuşunun kiliselerde, kilise avlularında, kent meydanlarında yer alması, ortaçağdan başlayarak saray ve şatolarda gösteriler sunulması öyle sine köklü bir gelenek oluşturmuş ki, bugün de pek çok Avrupa ülkesinde tarihsel uzamlar gösteri alanı olarak kullanılıyor. Bu tür tiyatro sunumları ya da konserlerde sahne olayıyla/müzikle bütünleşen tarihsel yapıların özel atmosferi, estetik duyarlılığı yoğunlaştırma yoluyla seyirciyi büyüleyen bir etki yaratıyor. Zamanı sonsuzlaştıran uzam Paris’in ünlü Notre Dame Kilisesi’nde sunulan, sözgelimi, Verdi’nin “Requiem”i, sıradan bir konser salonunda aynı orkestra ve şef tarafından kotarılmış olsa bile yaratılan etkiyi aşıyor bu yüzden. “Danimarka Prensi Hamlet” Elsinore Şatosu’nda oynandığı zaman vurucu boyutlarını katlıyor. “Coriolanus” oyu n Kültür Servisi “Tuya’nın Evliliği” adlı filmiyle 2007 Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’yı kazanan Çinli yönetmen Wang Quan’an, “fuhuş” suçlamasıyla gözaltına alındı. Çin Halk Cumhuriyeti’nin resmi haber ajansı Xinhua’nın verdiği habere göre, 48 yaşındaki yönetmen, 31 yaşındaki bir fahişeyle cep telefonu üstünde 800 Yuan’a anlaştığını kabul etti. Çinli yönetmen Wang’a yasadışı seks suçlaması Balkanlar’ın en iyi filmi ‘Kelebeğin Rüyası’ Kültür Servisi Arnavutluk’ta, bu yıl 7’ncisi düzenlenen Durres Film Festivali’nde gösterilen Yılmaz Erdoğan’ın yönettiği “Kelebeğin Rüyası” filmi “Balkanlar’ın En İyi Filmi” ödülü’ne değer görüldü. Yaşam Boyu Onur Ödülü ise festivalin onur konuğu olan Türkan Şoray’a verildi. 7. Durres Film Festivali’nde farklı ülkelerden 200’e yakın film gösterilirdi. Gösterilen filmlerin arasında Türk sinemasının unutulmazları arasında yer alan “Selvi Boylum Al Yazmalım” ve “Devlerin Aşkı” da yer aldı.. Tiyatro Pera yeni sezona hızlı ve yine üreterek hazırlanıyor. Üreterek diyorum çünkü tiyatronun başında bulunan Nesrin Kazankaya Türk tiyatrosuna yeni oyunlar kazandıran bir isim. Kazankaya yazarlığının yanı sıra iyi bir yönetmen ve oyuncu... Tiyatro, Kazankaya’nın yazıp yönettiği “Annem Oğlum ve Ben” ve William Shakespeare’in “Kısasa Kısas” adlı iki yeni oyunla seyirciyle buluşacak. Pera, ekimin son haftasında perdelerini “Kısasa Kısas” adlı oyunla açacak. Nesrin ‘Venedik Taciri’ Kazankaya’nın u ‘Kısasa Kısas’ın çevirdiği ve yöyönetmeni Nesrin nettiği “Kısamunu işliyoruz sa Kısas”ın draKazankaya: “Yasalar devlet oyunda” diyor. maturgisi ŞaOyunda, olaylar, için mi, yoksa halk için fak Eruyar’a bir ailenin üç kumi” sorunsalını işleyen bir ait. Oyunda siyaşak üyelerinin bir sal iktidarın el dearada yaşadığı bir oyun. Oyunda, yasaların ğiştirmesiyle topyılbaşı arifesinyöneticilerin çıkarları lumsal düzende de gelişiyor. Aniçin yorumlandığı; halkın hızlı, sert ve basneanne Ahsen kakıcı dönüşümlere yoksulluk içinde sosyal ve rakteri dört evlilik değiniliyor. Yegeçirmiş yaşam ahlaki açıdan çöküntüye ni iktidar, çöküş yüksek bir uğradığı bir ülke anlatılıyor.” enerjisi içinde olan topNişantaşılı kadın. lum ahlakının yeKızı Handan dul niden düzenlenve oğlundan başdiği oyunda komedi ve trajedi iç ka bir yaşamı olmayan mutsuz içe geçiyor. Günümüze çok net bir kadın. Oğul ve torun Bülent göndermelerin olduğunu söyleise Asperger sendromlu (otizmin yen Kazankaya, “yasalar devbir türü) sosyal ilişkileri zayıf, let için mi, yoksa halk için mi” eve kapanmış genç bir delikanlı. sorunsalını işleyen bir oyun. Üç farklı kimliğin uzlaşmaz zoOyunda, yasaların yöneticilerunlu birliktelikleri, zaman zarin çıkarları için yorumlandıman çatışmaları da beraberinde ğı; halkın yoksulluk içinde sosgetiriyor. Oyunda, geçmişin unuyal ve ahlaki açıdan çöküntütulmak istenen anıları, kırık yaye uğradığı bir ülke anlatılışamöyküleri ve psikolojik sorunyor” diyor. W. Shakespeare’in ların bir yılbaşı akşamında kaosa 450. doğum yıldönümü kapsadönüştüğüne tanık olacağız. mında sahnelenecek olan “KısaAyrıca, geçen sezon oyunlasa Kısas” adlı oyunda, Uğur As rı; “İki Oyun Bir Ülke: Helan, Emre Çakman, Nesrin Kasap Benden Cumhuriyet İszankaya, Can Yılmaz, Gamze tasyonu”, “Akdeniz (Müziİpek, Erdinç Anaz, Volkan Ak kal)”, “Ah Smyrna’m Güzel tan, Başak Meşe, Zeynep Özİzmir’im”, “Venedik Taciri”, den, Bahar Karaoğlu rol alıyor. “Kazaen (Beyoğlu’nda ÇarpışAralık ayında seyirciyle bulumalar)” da yeni sezonda tiyatroşacak olan “Annem Oğlum ve severlerle buluşacak. Ben” ise Kazankaya’nın deyişiyle ilginç bir tiyatro deneyimi. Kazankaya, “İstanbul gibi bir metropolde yaşamak ve yalnızlık. Herkes bir ucundan yaşıyor bunu. Hele bir de yüzleşmek istenmeyen bir hastalık varsa. Otizmin bir türü olan Asperger hastalığını ve onunla muhatap insanların duru Bir çocuk daha okusun diye... 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02213 74 02 Fax: 0212.275 52 44 www.yekuv.org • [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi: 00158007287986476 T.C. ŞİRAN (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN: Özellikleri: Gümüşhane il, Şiran ilçesi, 305 Ada No, 8 Parsel No, Karaca Mahalle/ Mevkii Adresi: Yüzölçümü: 7112,79 m2 Arsa Payı: İmar Durumu: Kıymeti: 497.895,30 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 17/10/2014 günü 14.00 14.10 arası 2. Satış Günü: 18/11/2014 günü 14.00 14.10 arası Satış Yeri: Şiran Hükümet Konağı önü Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunacaktır. Birinci atırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu verme 2014/3 SATIŞ leri lazımdır. Satış peşin para iledir alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV. 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları, tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğine ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ilea ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/3 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.08.09.2014 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 57777)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle