07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C 24 AĞUSTOS 2014 ‘Kuğu’lu gezi Havada giden motosiklet Atların ölüm maratonu l Beslenemiyorlar, 7/24 koştukları için yorgunlar, ölüyorlar ve bu kimsenin umurunda değil. Adanın tüm yükünü taşıyan atlar için sürekli bir veteriner de yok. Son üç ayda ise 100 at öldü... u CİNAYET ARACI Adalar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı üyesi Baki Nedim Baltacı, adadaki ulaşım sistemiyle hiçbir yetkilinin ilgilenmediğini savunuyor. Adalar Belediyesi’nin ulaşımla ilgili plan ve proje düzenlemesi yapması gerektiğine dikkat çekerek “Adaların sembolü olan faytonlar cinayet aracına dönüştü” diyor. HAZAL OCAK az aylarında turist akınına uğrayan ve 16 bin kişilik nüfusu günübirlikçilerle 200 bine kadar çıkan Büyükada’nın bütün yükü atların sırtında. Büyükada’da son 3 ayda haftada 8 at yanlış beslenmekten, yorgunluktan, kazadan ya da bir at hastalığı olan bulaşıcı ruamdan öldü. Adalılar atların ölüm sebebinin başında fayton kullananların eğitimsizliğini gösterirken çözümün faytonların tamamen kaldırılması olmadığını söylüyor. Faytonun adanın bir sembolü olduğuna dikkat çeken Adalılar faytonların kaldırılması halinde motorlu taşıtların adaya getirileceği endişesini taşıyorlar. Hayvanseverler de 3 ayda toplam 100 atın ölmesi üzerine harekete geçerek “faytona binmeme” çağrısı yapmaya başladılar. Zor koşullarda çalıştırılan atlar için 30 Ağustos’ta Büyükada İskelesi önünde eylem yapılacak. Atların çalışma koşullarına tanıklık etmek ve sorunu anlayabilmek için Büyükada’ya gittik. Hafta içi olmasına karşın adaya iner inmez uzun fayton kuyrukları bizi karşılıyor. Adanın bütün yükünü taşımalarına karşın atların sağlığı kimsenin umrunda değil burada sürekli bir veteriner bile bulunmuyor. Y binmeme çağrısı Faytona ayvanseverler ise atların ardı ardına H ölmeye başlaması üzerine “Faytona binme atlar ölüyor” sloganıyla 30 Ağustos’ta 17.00’de Büyükada İskelesi önünde buluşarak eylem yapma kararı aldı. Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nden veteriner Burak Özgüner, fayton turlarının atları öldürdüğünü ifade ederek hayvanların para için sömürü aracı olarak kullanıldığını dile getiriyor. Özgüner, “Fayton hizmetinin tamamen kaldırılması için ilgili kurumlara defalarca başvuru yapsak da bugüne kadar hiçbir sonuç alamadık. Olumsuz durumlar sadece 400 lira gibi idari para cezalarıyla geçiştiriliyor. Hayvanlara mal muamelesi yapılıyor. Sırf insanlar nostalji yaşasın diye atlar ölüyor” diye konuştu. Hastalık kol geziyor l Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ise hayvan haklarının hafife alınmaması gerektiğini belirterek “Bu hayvanlar çok kötü çalıştırılıyor. Yoğun günlerde daha çok çalıştırıyorlar. Hastalık kol geziyor” diyor. Adalar’daki temel ulaşım aracının fayton olduğunu belirten Bulutoğlu faytonun ve faytoncuların tarihi bir sorun olduğundan bahsediyor. Adada İBB ve Adalar Belediyesi olmak üzere birden fazla yetkili olduğu için sorun yaşandığını söyleyen Bulutoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Yetki savaşından faydalanıp bütünüyle çığırdan çıkan faytoncular var. Faytonların kalkmasını istemiyoruz. Motorlu araçların adaya gelmesini doğru bulmuyoruz. Zaten var olan imar tehdidinin yolunu motorlu taşıtlar açabilir. Faytonların sayısı indirilmeli. Atlara yapılan muamele son bulmalı. Faytoncu sorunu çözülmeli.” Fotoğraf: REUTERS l Haber Merkezi İngiliz mühendisler havada uçan mini bir motosiklet geliştirdi. Hedefte insan taşıyacak kadar büyük bir modelini piyasaya sürmek var. Adı “hoover bike”. 2.5 kilometreye kadar çıkabiliyor. Uzaktan kumanda ile kontrol edilen cihazın manevra kabiliyeti de yüksek. Bu nedenle zorlu coğrafyalar için biçilmiş kaftan. Tıpkı bir helikopter gibi havalanıp iniş yapabiliyor. l ABD’nin Boston kentindeki Public Garden parkında sıradışı bir gösteri vardı. Boston Balesi, parktaki gölette yolcu taşıyan kuğu şeklindeki botta ünlü Kuğu Gölü Balesi’ni parkta gezintiye çıkan insanlara sergiledi. Dansçıların arasında Siegfried rolünde dans eden Eris Mezha ve Odette rolünde dans eden Ashley Ellis de yer alıyordu. Gösteriyi izleyenler arasında partaki gölette yaşayan kuğular ve ördekler de vardı. Gençleri Sevin Efendiler! Yeni Osmanlı ideali için özveri, son zamanlarda ülkeyi tüm komşularıyla eriyip gitti. Gençler siz öyle düşman hale getiren sanabilirsiniz ama “tıpış tıpış” Davutoğlu’nun Başbakanlığa yürümüyorlar. Onlar yolların getirildiği, tüm kurumların epeyce engelle dolu olduğunu yeniden yapılandırıldığı, imam biliyorlar ve bu engelleri hatiplerin eğitimdeki yerinin aşmada kararlılar. yüzde yetmiş beşe çıktığı, Urla Şimdi hikâyenin can alıcı gibi Ege’nin tam ortasında noktasına gelelim. Paraları bir yerde, Kuran kursu olmayan, Toprak Sahne öğrencilerinin ilahiler okuyarak oyuncularına kim sahip yollarda dolaştığı bir ülkede, çıkmış? Tabii, kentteki yerel yönetimler fazlasıyla aydınlar ve kent esnafı. Birisi önem kazanıyor. Özellikle de “Gelin benim kamp alanımda gençlik konusundaki davranış sizlere yer veriyorum, buyurun ve anlayışlarıyla. çadırlarınızı kurun” demiş. Neden böyle bir konuya AKP’li Selçuk Belediyesi ses girdim. Ben dört günlük 4. teşkilatını göndermiş. İzmir Urla Toprak Sahne Festivali Büyükşehir, çadır yardımı için Urla’daydım. Toprak yapmış, bir başka belediye Tiyatro, dokuz yıldır Urla’da tişörtleri bastırmış. ve çevre ilçe ve köylerde Ben gittiğimde, çocuklar varlığını sürdüren bir tiyatro. esnafı dolaşıp kiminden bir Dört yıldan beri de Urla’da çuval mercimek, kiminden Türkiye’nin her yerinden gelen domates, kiminden pirinç yerel tiyatrolara ev sahipliği alıyorlardı. Peki, yemekleri yapıyorlar. Bu yıl 16 tiyatro kim yapıyor, Urlalı kadınlar Urla’daydı. Buraya kadar kolları sıvamışlar, işini bitiren güzel. Yerel yönetimden tiyatrocular da annelere ne beklenir, gelen gruplara yardım ediyor. Eh bir kap en azından bir kamp alanı çorba elbette çıkar. açmaları, karavana usulü Festivalin tiyatrocu, yazar, yemek temini ve tabii ki benim gibi hem sokak ulaşım. Ben tanık oldum, tiyatrocusu hem gazeteci Seferihisar, Karaburun, dostları var. Yaşları pek Mordoğan’da yerel yönetimler gençlere kol kanat germişlerdi. Ama Urla’da bırakın kol kanat germeyi, kamusal bir alanda, İzmir Valiliği’ne haber verildiği halde, hem de Demokrasi Parkı’nda oyun oynamaları neredeyse yerel yönetim tarafından engelleniyordu. Gençler ve anneler karavanayı Beni bilirsiniz, hatırlıyorlar. Her yerde neşe. tanık olmadığım olayları yazmam. Ama bu uygun olmadığı için onlara oldu. Canla başla köylerde, otel gerekiyor. Oteller tamam parklarda oyun oynayan demişler, dolu sezon ama gençlere bırakın bir şişe her birimiz bir kişiyi konuk su vermeyi, oyunlarını edebiliriz. Ben bu yazıyı engellemeye kalktılar! Urla’nın en cazibeli oteli Üstelik Urla’nın CHP’li Otel Seferis’in bahçesinde yeni belediye başkanı bir yazıyorum. Buraya kadar kadın. Çok genç. Sibel Uyar. dört otel değiştirdim, olsun, Ondan ne beklenir, kentine, yatacak bir yerim var. Seferis biliyorsunuz, ünlü Türkiye’nin her yöresinden bir şair, Urla’da yaşamış, gelmiş gençleri bir anne Necati Cumalı da buralı. Urla şefkatiyle kucaklaması. esnafı ve Urlalı kadınlar kentin Oysa o Demokrasi Parkı’na gerçek sahipleri olduklarını zabıtalarını gönderip hem hepimize gösterdiler. Ben az tehdit etti hem de tutanak sonra yazımı bitirip Kütahya tutturdu. Tutanakta gençlerin Sanat Tiyatrosu’nun “Ben kamusal alanda oyun Ruhi Bey Nasılım?” oyununa oynadıkları ve kaçak elektrik gideceğim. Bu arada Özbek kullandıkları yazıldı. İmzalandı. köyünde oyunlara müthiş bir Neyse ki, gençler daha sonra katılım vardı ve galiba Özbek başlarına gelecekleri göze köy muhtarı, kendi köyünde alarak oyunlarını oynadılar. de bir tiyatro olsun istiyormuş. Ertesi gün daha da vahim bir Eh hemen yakınlardaki şey oldu. Elektrik alınan trafo Balıklıova’da bir köy tiyatrosu mühürlendi. Neyse ki gençler var, oyunlar oynayıp Türkiye’nin gene de oyunlarını oynadılar. her yerine gidiyorlar. Özbek CHP gençleri yitiriyor. köy geri kalır mı? Çünkü onlara tıpkı iktidar Son söz: Efendiler gençleri gibi potansiyel suçlular sevin! Onlara güvenin! duygusuyla yaklaşıyor. Evet öyle, birkaç milletvekilinin Gezi Karanlığı parıltılarıyla aydınlatacaklar onlar! olayları sırasında gösterdiği Yangın Fotoğraf: DHA dayanışması 7 bini artık l Haber Merkezi Nesli tehlike altında olan yeşil deniz kaplumbağasının Akdeniz’deki önemli yuvalama alanlarından Adana Akyatan Kumsalı’ndaki 140 yuvadan yaklaşık 7 bin yavru yeşil deniz kaplumbağası denize ulaştı. Kumsalda mayıs ayı sonunda başlayan yavru çıkışları sorunsuz sürerken Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye ekipleri de alandaki koruma çalışmalarını sürdürüyor. Sezon sonuna dek yaklaşık 2025 bin yavrunun denize ulaşması hedefleniyor. İstanbul Adalar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği üyesi Şahika Savran, Adalar’da toplam 226 fayton ve bin 200 civarında atın bulunduğu anlatıyor. Savran atların ölüm sebebinin daha çok faytoncuların eğitimsizliğinden kaynaklandığını ifade ederek 7/24’te bir veterinerin olması gerektiğini söylüyor. Savran adada atlarla ilgili herhangi bir denetimin de olmadığına dikkat çekiyor. Faytonların ulaşım amaçlı kullanılmasının UKOME’ye (Ulaşım Koordinasyon Merkezine) bağlı olduğunu belirterek Savran “İmar problemi var. Faytonların kalkmasını motorlu araçların sokulmasını istiyorlar. Ulaşımla ilgili bizim yönetmelik taslağımız var. Faytoncular Odası, İBB , UKOME ve Adalar Belediyesi daha sonra bir araya gelip konuşacağız. Yönetmelik çerçevesinde güzergâh, arabalar, atlar ve faytoncular olarak yönetmelik hazırlanıyoruz” diyor. Faytoncular eğitimsiz... denizde Bu fotoğraf atların zorlu vardiyasına acı bir örnek. Aşırı yorgunluk sıcakla birleşince at daha fazla dayanamıyor... TÜKENİŞ ‘Eylem engellensin’ l Faytoncular Odası başkanı Hasan Ünal faytoncular hakkındaki iddiaları kabul etmiyor. Ünal, 30 Ağustos’ta yapılması planlanan eyleme de oldukça tepkili. Eylemin engellenmesi için Adalar Kaymakamlığı’na başvuran Ünal, dilekçesinde “30 Ağustos’ta çıkabilecek olaylardan sorumlu değiliz. Faytonculara karşı yapılacak eylem engellensin” talebinde bulunmaktan da çekinmiyor. l ADIYAMAN / İZMİR (Cumhuriyet) Adıyaman’da sarp kayalık bölgedeki ormanlık alanda önceki akşam saatlerinde yangın çıktı. İtfaiye araçlarının ulaşamadığı bölgedeki yangını söndürmek için belediye hoparlörlerinden ve sosyal medyadan yurttaşlara çağrı yapıldı. Yardım çağrısı üzerine yurttaşlar, asker ve görevliler yürüyerek ulaştıkları kayalık alandaki yangını söndürmek için uzun süre ter döktü. Adıyamanlılar sosyal medya üzerinden gösterdikleri büyük dayanışmayla yangını kontrol altına aldı. Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Ören Mahallesi’nde önceki gece başlayan ve gece boyunca devam eden yangın, 18.5 saatlik mücadelinin ardından sabah saatlerinde kontrol altına alınabildi. Yangında yaklaşık 600 hektarlık ormanlık alan zarar gördü. Milas’taki ateş dün söndü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle