24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 AĞUSTOS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 İngiliz istihbarat örgütü MI6’nın, 20. yüzyıl ortalarında jargonuna girmiş ve casusluk operasyonlarında kimin ne işe yaradığını belirtmek için kullanılan iki şifresi vardır: Jacobson’lar ve Feromon’lar. Sözcük anlamıyla Feremon, pek çok hayvan türünde dişilerin üreme döneminde salgıladıkları hormonal koku olup; erkeklerin bu kokuyu algılayıp çiftleşebileceği dişiyi saptamasını ve dişilerin de erkeği idrar ya da ter kokusundan tanımasını sağlayan burun içi organına da Jacobson denir. Kolayca anlayacağınız gibi MI6, biyolojiye değgin bu iki sözcüğü istihbarat toplamakta “koku salan av” ile “avını kokudan tanıyan avcı”ları ayırt etmek için kullanır. Son yıllarda adeta uluslararası casusluğun fokur fokur kaynadığı dev bir kazana dönüşen Ortadoğu’da, Türkiye’nin Feromon mu, yoksa Jacobson diye mi anıldığına, toparlayacağım bilgilerin ışığında, buyrun siz karar verin: ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, IŞİD’le mücadelede İran’la işbirliği yapmaya hazır olduklarını açıkladı. ABD’nin Avrupa’daki ileri karakolu ve AB’nin bir numaralı gücü Almanya, IŞİD’e karşı savaşan İran’daki ve Irak’taki Kürt peşmergelere silah yardımı yapıyor. İşte bu Almanya’nın istihbarat örgütü BND’nin 2009’dan beri Türkiye’yi dinlediği ortaya çıktı. Herhalde sizi, beni dinlemiyor, kimi dinledikleri çok belli. Başbakan Merkel, “Neler öğrendiğimizi bilseniz, niçin dinlediğimizi anlar ve hak verirsiniz” anlamına çekilecek bir yorumla, özür dilemeyi bile reddetti! HHH 2009 öncesi ne oldu da Almanya’nın kulakları Türkiye’ye doğru dikildi? Elbetteki Deniz Feneri yolsuzluğu oldu! denize düşenin yılana sarılması gibi daha düne kadar düşmanı İran’a sarıldı ve bölgede “ılımlı” başbakan Ruhani’yi resmen muhatap makamına yükseltirken, “hışımlı” Başbakan Erdoğan’ı da tam anlamıyla karantinaya aldı. HHH Arkasına ABD’nin ve AB’nin rüzgârını alan İran, FARS haber ajansını kullanarak, geçen ay Türkiye’yi THY uçaklarıyla IŞİD’e militan taşımakla suçladı. Zaten Türkiye’de iç edilen petrol parasının peşini de 17 Aralık 2013’ten beri bırakmıyor. İranlı milletvekili Emir Abbas Sultani, Şark gazetesine verdiği demeçte bir parlamento heyetinin “İran’ın çalınan parasını araştırmak üzere” çok yakında Türkiye’ye geleceğini açıkladı. Babek Zencani’nin kendi ayağıyla gidip teslim olduğu İran makamları, Rıza Sarraf’ı istiyor Türkiye’den. Fakat bizim muktedirler, akıl almaz bir hızla Türk yurttaşı yaptıkları Sarraf’ı, isteseler de veremeyecek bir pozisyona girmiş bulunuyorlar. İki ara bir dere diyebileceğimiz bu hızlı süreçte, Alman istihbaratı BND’nin İran ile yakın işbirliği içinde olduğunun açıklanmasının, bilmem şaşırtıcı bir yanı var mı? Batı istihbarat ittifakının İran’ı “jacobson”, Türkiye’yi “feromon” olarak nitelediği çok açık. Anımsayın. Libya diktatörü Kaddafi, 24 Eylül 2009’da BM’nin kürsüsünden ona buna caka satıyor, Batı’ya meydan okuyordu. 2011’de NATO’nun bombardımanıyla tahtından indirilip öldürüldü. Suriye diktatörü Beşşar Esad’ın tepesine 2010 yılında Fransa’da devlet konuğu olarak ağırlandıktan sadece 1 yıl sonra binildi. Türkiye’yi babasının çiftliği gibi yönetenler, bilmem haklarında “kanıt” toplandığının farkındalar mı? Y.N. Devamı haftaya. “Güven suiistimalinin bayrak altına alınmasına casu sluk denir.” ALAIN Kılıç, Topbaş’a meydan okudu Türkiye Kokuyor mu? Ayrılığımız Ağlamıştın gözlerinde kiraz çiçeklerinin kırmızısı kalmıştı kıştan beter bir bahardan çıkmıştık senin gideceğin şehirler vardı benim de keşke dolu cümlelerim Ankara akşam üzerlerinin yağmurlarına benziyordu ayrılığımız geçer bekleyelim biraz ne yağmurlar kesildi ne beklemelerimiz İstanbul’da nasıl yaşanıyor hasretler gecelerden sonra da geceler başlıyor kayboldu sabahlar diye kimlere yazıyorsun yoluna çıkıyor mu kumrular zamanın ve hayatın hükmünü ölümler verir duyduğunda üzülme uzak denizlerdeki dalgaların düğünlerini anlatırdım sana rüzgârlarla danslarını büyük özgürlüğümüzü onları hatırla ağlama sakın gözlerinde kiraz çiçeklerinin kırmızısı kalsın. A. KADRİ ERGİN Fotoğraf: Sarkozy ve Esad 2010 nİstanbul Haber Servisi ALS hastalığına dikkat çekmek için başlatılan “Ice Bucket Challenge” kampanyasına Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç da destek verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ve Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz’e meydan okuduğunu söyleyen Kılıç’ın başından aşağıya bir kova dolusu buzlu su döküldü. Kılıç bağışta bulunarak katkı verdiğini de söyledi. nANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Esenboğa Havalimanı yetkililerinden alınan bilgiye göre, dün saat 15.00’te havalanması planlanan TK2151 sefer sayılı Türk Hava Yolları uçağı, kalkışa geçtiği sırada Hava Trafik Kontrol Kulesi tarafından durduruldu. Pilot yolculara “Kule tavsiyesi üzerine en yüksek hızdan geri döndük” açıklaması yapıldı. Aynı uçakta kuş sürüleri tehlike yarattığı için uçuşları ertelenen 14.00 uçağının yolcuları da vardı. Pilotun, “uçağın kalkış için pistte en yüksek hıza ulaştığı sırada başka bir uçak iniş yapmak üzere olduğu” yönündeki ikinci anonsu yolcuların korkusunu artırdı. Olayla ilgili “iki uçağın havada çarpışma” tehlikesinden dönüldü yorumları yapıldı. Esenboğa’da faciadan dönüldü Almanya, 2008’de bu derneği kapattı, mallarına el koydu ama Türkiye’deki uzantılarını gayet iyi biliyordu ve bizim ellerde örtbas edilen kumpasın peşini bırakması söz konusu olamazdı. Başbakan Erdoğan, Davos’ta Şimon Peres’e “One minute!” deyince Türkiye’yi dinlemek uluslararası gerekçe kazandı ve 2009’da düğmeye basıldı. Peki, 5 yıldır neler takılmış olabilir bu dinlemeye? Örneğin 2010’da İHH’nin Gazze’ye Mavi Marmara turunun finansman ve organizasyonu… 2011’den öteye Libya’dan tedavi için getirilen milislerin, silahların ve mühimmatların Suriye’ye sevki ve bittabi, İran’ın uluslararası ambargoyu Türkiye’nin aracılığıyla delerek altın karşılığı petrol ihraç yöntemleri… Özetliyorum, son beş yılda Türkiye ne yaptıysa ya da dinlemelere ne takıldıysa, Batı dediğimiz küresel ittifakın güvenini yitirdi. Ve bu ittifak, 2013’ten öteye G NOKTASI Mahkumlar firar etti nİstanbul Haber Servisi Maltepe Cezaevi’nde cinayet ve cinsel istismar suçlarından yatan Uğur E. ve Özcan Y. isimli iki mahkum sağlık kontrolü için götürüldükleri Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden firar etti. Önceki gece intihar teşebbüsünde bulunan 2 zanlı tedavi için Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Zanlılar sabaha karşı hastaneden kaçtı. Polis yaptığı teknik ve fiziki takip sonrası firar eden zanlılara ulaşarak teslim olmaya ikna etti. nİstanbul Haber Servisi Avrupa yakasının bazı ilçelerine bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle bugün elektrik verilemeyeceği açıklandı. Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ’den yapılan açıklamaya göre 09.00 21.00 saatleri arasında Güngören, , Merter, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Bahçelievler, Fatih, Esenler ve Bağcılar’da birçok mahalleye elektrik verilemeyecek. nİstanbul Haber Servisi İstanbul’un Fatih ilçesinin Balat semtinde Kiremit Caddesi Çırak Sokak’taki 4 katlı metruk bina dün saat 19.30 sıralarında büyük bir gürültüyle tamamen çöktü. İtfaiye ekipleri sokakların dar olması ve park halindeki araçlar nedeniyle olay yerine ulaşmakta zorluk çekti. Binanın uzun süredir kullanılmadığı ve metruk vaziyette olduğu çökme esnasında binada kimsenin olmadığı öğrenildi. Yurttaşlar evin yaklaşık iki senedir boş olduğunu ifade ettiler. nADANA (Cumhuriyet) Hırsızlık suçundan yattığı cezaevinden bir ay önce tahliye olan 27 yaşındaki Fatih Dökme, Türkocağı Mahallesi’nde 2 katlı müstakil evin şebeke demirlerine tırmanarak girdiği evden 5 bilezik çaldı. Ertesi gün kuyumcuya giden Dökme’nin çaldığı altınların sahte olduğu ortaya çıktı. Dökme kuyumcudan ayrılırken, işyeri sahibi de durumu polise bildirdi. Polis, Dökme’yi satmaya çalıştığı sahte altınlarla yakaladı. İstanbul’da elektrik kesintisi Şapka Devrimi’nin 89. yıldönümü KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr İstanbul’da 4 katlı bina çöktü Çaldığı bilezikler sahte çıkınca Temsili Atatürk ilgi gördü Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’da açıkladığı Şapka ve Kıyafet Devrimi’nin 89. yıldönümü nedeniyle kentte törenler düzenlendi. Halkın da eşlik ettiği ve işyerlerinden, evlerden ilgiyle izlediği kortej yürüyüşünde açık arabada halkı selamlayan ve Atatürk’ü simgeleyen sanatçı Yalçın Mıhçı büyük ilgi gördü. HARBİ SEMİH POROY En çok tartışılan devrim Sayısal Loto yine devretti ‘Bunun adına şapka derler’ Haber Merkezi 1925 yılın 15 Ağustos’unda, Emniyet Müdürlüğü’ne Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Tevfik Bey’den şifreli bir telgraf gelir. Çeşitli şekillerde 5060 kadar şapkanın satın alınması ve hemen Ankara’ya gönderilmesi istenmektedir. “Değişim” başlamıştır. İstenenler, Beyoğlu’nun ünlü mağazası “Kollaro”dan alınır. O günlerdeki bütün çağdaş adımlara rağmen, şapkanın dine karşı bir giyim eşyası olduğunu savunanlar da vardır. Çünkü hâlâ fes giyilmektedir. Polisin bir görevi de dinsizleri yakalamaktır. Ancak toplumun nabzını ölçen Atatürk, halkın kıyafet devrimine tamamen hazır olduğunu anlamıştır. 24 Ağustos’ta ilk kez şapkayı neden taasup sahibi bir yer olan Kastamonu’da giydiğini, devrimi halka anlatırken neler hissetiğini ve yeni giysiye ad koyma meselesini şu sözlerle açıklamıştır: “İzmir halkı beni birçok defa gördü. Eğer orada şapka giysem bana değil, şapkama bakarlardı. Beni ilk defa görenler ise şapkamla olduğum gibi kabul ettiler. İnebolu’da halk toplantısına gittiğim vakit simsiyah bir kalabalık bulunca sinir gerginliğim büsbütün arttı. Söze başlamadan önce su içmek istedim. Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum. Nutku söyledim ve başımdakini halka göstererek: ‘Bunun adına şapka derler’ dedim. “Şapka devrimi” Cumhuriyet’in ilk yıllarında en çok üzerinde tartışılan konulardan biri olur. Özellikle İskilipli Atıf Hoca’nın sözleri ve onun idamı üzerinden spekülasyonlar yaratılır. Şeriat yanlısı isyanlar da bu süreçte ortaya çıkacaktır. İskilipli Atıf, şapka devriminden önce yayımlamış olduğu “Frenk Mukallitliği” ve “Şapka risalesinde” halkı, ameliman bütünlüğüne davet ederek, Müslümanların, farklı kılık kıyafet giymelerinin caiz olmadığını savunur. Onun yolundan gidenler de şapkanın, asla fesin yerini almaması gerektiğini, bunun geleneklere bir ihanet olduğunu dile getirirler. Bu düşüncelere körü körüne sahip çıkanlar, aslında fesin bizim kültürümüzün bir parçası olmadığını da görmezden gelmişlerdir. Halkın bir bölümü, II. Mahmut’un islahatları döneminde fese tıpkı şapka gibi direnmiş, hatta sultanın ismi bu tip yenilikleri yurda soktuğu için “Gâvur Padişah”a çıkmıştır. Tüm karşıt fikirlere rağmen, Atatürk’ün devrimci kişiliği halkın çok büyük bir bölümünün de kısa zamanda şapkayı kabul etmesine neden olacak, ilk kez Kastamonu’da görülen yeniliğe kolay adapte olunacaktır. nANKARA(AA) Sayısal Loto çekilişinde kazanan numaralar “2, 4, 9, 25, 26 ve 46 ” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmayınca 5 milyon 31 bin 245 TL haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 229 TL, 4 bilenler 60 TL, 3 bilenler 8 TL 25 kuruş kazandı. BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK fhakancelik@mynet.com 1/ Tokat ilin 1 de, MÖ 2100 2 yılına tarihlenen ünlü hö 3 yük. 2/ Kate 4 gori, grup... 5 Haberci. 3/ Konya ilin 6 de bir baraj... 7 Eğrilmekte 8 olan yün, keten gibi şey 9 lerin tutturul1 2 3 4 5 6 7 8 9 duğu, bir ucu çatal değnek. 4/ Os 1 L A M B E R T E miyum elementi 2 U L A D E R İ K nin simgesi... Bir 3 V O M B A T R E iskambil oyunu. 4 İ A RMON İ 5/ Razı olma, iste 5 L E K E R A N A me... Kuran’da bir Ş İ İ R C sure. 6/ Erzincan’ın 6 E S A K E R E bir ilçesi... Aldat 7 R E Y ma işi, hile. 7/ Ger 8 MA U N K OM çekte yeri olmayıp 9 S E D R E B E K İ zihinde tasarlanan... Dört Halife’nin sonuncusu. 8/ Olduğundan büyük gösterme, abartma... “Delice” de denilen, taneleri zehirli olan ve ekin tarlalarını saran bir ot. 9/ Yurdumuzda kurulmuş yirmi bir köy enstitüsünden biri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İnce alay, dalga geçme... Tevfik Fikret’in, İstanbul’a lanetler yağdırdığı ünlü şiiri. 2/ Görünüşe göre olacağı sanılan... Üye. 3/ Demiryolu... Tokat’ın Reşadiye ilçesinde bir göl. 4/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Karagöz ve ortaoyununda Rum tiplemesine verilen ad. 5/ Toprağın nemi... İsrail’in plaka imi. 6/ Marmaris ilçesinde, doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy... Bir gıda maddesi. 7/ Kimi bitkilerden elde edilen yumuşak bir reçine... Ödünç alınan ya da verilen şey. 8/ Temiz... Aynı adlı bitkinin tozuyla hazırlanan sıcak bir içecek. 9/ Tecrübeli, usta... Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgâr. 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle