Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Seçime kadar ‘başkanlık sistemi’ni deneyeceği belirtilen Erdoğan’ın vekil olmayan 34 ismin kabineye girmesine sıcak baktığı ifade ediliyor. Ancak AKP’li vekillerin buna tepki gösterebileceği değerlendiriliyor ‘Dikensiz Gül Olmazmış!’ İhanet yolculuğuna dört kafadar birlikte çıkmışlardı: Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener ve Tayyip Erdoğan. Aslında her ne kadar öyle olduğunu söyleyenler olsa da hareketi ihanet olarak nitelemek pek de doğru olmasa gerek. Gerçekte değişen koşullarla gelen fırsatı değerlendirmek için yeni bir yola girmeye karar verenlerin, pirleriyle yolları ayrılıyordu. Siyasette, değişen koşullara ayak uyduranlar ayakta kalıyor, rüzgârı arkasına alıp yelkenini dolduranlar yol alıyordu. Değişen koşullara ayak uyduran dört kişiden biri, rüzgârı iyice arkasına almış, seçmen profiline en uygun afiye sahip Tayyip Erdoğan yelkenlerini doldurdukça doldurmuş alınabilecek bütün yolları almıştı. Başlarda dörtlü birlikte yürüyorlar, aralarında en ufak bir çatlağın belirmesine meydan vermiyorlardı. Siyasetin yapısını bilenler bu ahengin geçici olduğunun farkındaydılar. İçlerinden biri sivrilecek öbürlerini ya silecek ya da sindirecekti. Sivrilen Tayyip oldu. Sivrildikçe sivrildi, egosu da şiştikçe şişti. O hale geldi ki, kendisine yetecek makam bulunamaz oldu. Diğer üçlünün arasından ilk kopan, Abdüllatif Şener oldu. Tayyip’in bulunduğu yerden bakınca bir anlamda, kendi kendini tasfiye etti. HHH Onun dışında üçlü, yoluna firesiz devam ediyor görünüyordu. 2007 yılında, Abdullah Gül’ün, bir ölçüde Arınç’ın da telkiniyle, Çankaya’ya çıkmasında da işler aksaksız yürümüştü, ya da öyle görünmüştü. Ama üçlüden biri yürüdükçe yürüyor, büyüdükçe büyüyordu. Sacayağının ayaklarından biri öylesine büyüyordu ki, ikisinin işlevleri kalmamıştı. Artık saygı, birlik, kardeşlik, dayanışma lafta kalmıştı, daha doğrusu Tayyip bütün bunları aşmış üstüne çıkmıştı. Arınç, üç dönem engeliyle tasfiye edilecekti. Gül de Çankaya dönüşü anayasayı ve yasaları zorlayan bir formülle kenara itilecekti. Çankaya’daki son davet, tek adamın ortak tanımazlığının resmen tescili töreniydi. Tayyip Bey’in yolunda, dikenli de olsa dikensiz de, Gül’e yer yoktu. Kaldı ki, Abdullah Bey ne denli dikkatli davranırsa davransın, eşi Hayrünnisa Hanım sert çıkışıyla, şarkıda da belirtilen gerçeği bir kez daha kanıtladı: “Dikensiz Gül Olmazmış”. Hayrünnisa Hanım “intifada” başlatacağını da ilan ettiğine göre ciddi bir diken durumu var demekti. Kaldı ki, dikensiz bir süs gülü olmayı sindirse bile Abdullah Gül’e yer yoktu. Yarın öbür gün ne olur ne biter kim bilebilirdi ki?.. Yola birlikte çıkan dört arkadaştan üçü tasfiye oldular. Siyasetin yapısını bilenler bunu hiç de yadırgamadılar. HHH Asıl yadırganacak olan halinden şekvacı Gül’ün tutumu. O hâlâ partinin kuruculuğunda dört arkadaş döneminde kalmış, oysa aradan geçen zamanda şartlar öyle değişti, Tayyip öylesine gelişti ki... Artık Tayyip rakipsizdir ve siyasette bu durumda olanlar yola birlikte çıktıklarını, uygun bir yerlerde ekerler. Bu genel kuralın kurbanı oldu Gül. Peki, durumu kabul etmez, başkaldırırsa şansı var mı? Bugün için öyle bir olasılık güçlü görünmüyor. Başkaldırmak prim vaat etmiyor. Ama siyaset sahnesi koşulların hızla değiştiği bir arenadır. Siyasetin altın bir kuralı vardır: Yalnız, ölüler dönmez. Bu kurala göre, herkese geri dönme fırsatı doğar. Bu kuralı bilen siyasetçi, bir kenarda siper alır bekler. Yarın ne olacağı belli mi olur? Önemli olan şartlar olgunlaştığında hazır olmak. Abdullah Bey bu gerçeği bilirse, sabırla hünerle bekleyebilir, şartları iyi değerlendirebilirse, ne olacağını kim bilebilir ki? Bu öyküyü izlerken, ölçüt olarak, siyasetin doğasının gözlüğünü takarsanız, gördüklerinize, göreceklerinize şaşırmazsınız. ‘Dışarıdan bakan’ sıkıntısı EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin yeni genel başkanı ve başbakanlık için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu belirlemesinin ardından gözler yeni kabineye çevrildi. AKP kulislerinde, Erdoğan’ın genel seçime kadar geçecek sürede fiili olarak “başkanlık sistemi”ni denemek isteyeceği, bu nedenle şimdiye kadar bir bakanla sınırlı tutulan “dışarıdan bakan” sayısının 34’e çıkarılabileceği belirtiliyor. Ancak böyle bir uygulamanın milletvekillerinin tepkisini çekebileceği ve yasa tasarılarının TBMM’deki görüşmelerinde katılım açısından sıkıntı yaratabileceği kaydediliyor. Erdoğan tarafından önceki gün ismi açıklanan 62. hükümeti kuracak Davutoğlu’nun kabinesinde kimlerin liste dışı kalacağı, kimlerin yeni kabi neye gireceğine ilişkin kulisler de hareketlendi. Erdoğan’ın, genel seçime kadar geçecek 10 aylık süreyi “başkanlık provası” olarak gördüğünü belirten parti yöneticileri, “Bu nedenle kabine bu provaya göre şekillenebilir. Dışarıdan bakan uygulamasında sayı artırılabilir” görüşünü dile getiriyor. Erdoğan, bugüne kadar dışarıdan bakan uygulamasını yalnızca bir bakanla sınırlı tutmuştu. 2011 seçimlerinden önce Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu yasama döneminde ise İçişleri Bakanı Efkan Ala, dışarıdan bakan olarak atanmıştı. Yeni kabinede ise bu sayının 34’e çıkarılabileceği dile getiriliyor. Parti kulislerinde, “Bu kadar milletvekili dururken dışarıdan bakan sayısının artırılması milletvekilleri arasında bir rahatsızlık yarata Günün Kulisi bilir. Bu da hem Meclis çalışmalarına katılma hem de hükümet tasarılarının yasalaşmasında sıkıntı yaratabilir” görüşü dile getiriliyor. urtulmuş ve Fidan’ın adı da geçiyor Dışarıdan bakan olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan başta olmak üzere bürokratların da adı geçiyor. Erdoğan’ın danışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Fidan’la ilgili iddialara “MİT Müsteşarı üzerinden spekülasyon yapmayı doğru bulmam. Hassas bir görev. Birçok göreve de layıktır. Bu tür polemiklerin içine sokulması bundan sonra yürüteceği görevlere zarar verebilir. Ben adının geçirilmesini doğru bulmuyorum” dedi. K Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü isteyen Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Beşir Atalay başta olmak üzere 3 döneme takılan bakanların durumunun ne olacağı merak ediliyor. Yeni kabineye Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin girebileceği kaydediliyor. Son revizyonda kabineye giren isimlerin ise yerlerini koruyacağı belirtiliyor. Davutoğlu’nun seçiminin ardından partiye genel başkan olarak dönüşü 2015 seçimleri sonrasına kalan Gül ve parti içindeki Bülent Arınç başta kendisini destekleyenlerin ne yapacağı da merak ediliyor. Gül ekibinin, 2015 seçimlerine kadar gelişmeleri izleyeceği ve bekleyeceği belirtiliyor. Gül ekibi ne yapacak? l Yıldırım kırgın olmadığını söyledi ‘Göz önünde değil gönüllerdeyim’ Adı genel başkan adayları arasında geçen eski Ulaştırma Bakanı, Erdoğan’ın danışmanı Binali Yıldırım, dün düzenlediği basın toplantısında, partisinde liderlik ve benlik kavgasının olmayacağını belirterek, Davutoğlu’na bu görevin layık görülmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Davutoğlu’na başarılar dileyen Yıldırım, AKP içine nifak sokmak isteyenlerin bu kez de elleri boş döndüğünü kaydetti. Davutoğlu’nun adının açıklandığı sırada salonda bulunmadığının anımsatılarak kırgın olup olmadığının sorulması üzerine Yıldırım, “Böyle bir kırgınlık yok. Göz önünde olmayı seven birisi değilim. Gönüllerde olmayı tercih ederim” diye konuştu. Çözüm süreci ve paralel yapıyla mücadelenin önemine dikkat çeken Yıldırım, kabinede görev kabul edip etmeyeceğinin sorulması üzerine, “Bir nefer olmak da başbakan olmak da aynı derecede onurlu bir görevdir. Hiçbir zaman görev beklentisi içerisinde olmadım. Eğer ucunda hizmet yoksa, milletin hayatını kolaylaştırmak yoksa, hızlı tren, havayolunu yapmamışsanız bakan olmuşsunuz neye yarar, başbakan olmuşsunuz neye yarar. Bu anlayışla çalıştım” dedi. Halef selefe koruma ordusu l Akdoğan, Arınç’a yanıt verdi Erdoğan ve Davutoğlu cuma namazını Hacı Bayram Camii’nde beraber kıldılar. Başbakan gibi korunmaya başlanan ve konvoyuna sinyal kesici jammer aracın da katıldığı Davutoğlu’nun etrafındaki koruma sayısı da arttırıldı. Hem Erdoğan’ın hem de Davutoğlu’nun korumalırı olunca ilginç görüntüler oluştu. Namazın ardından Erdoğan ve beraberindekiler, cami içinde vatandaşlarla tokalaştı. Cami imamının sık sık, “Saygıdeğer cemaati müslimin, lütfen sadece musafaha (tokalaşma) ile yetinelim, el öpmeyelim” uyarısında bulunması dikkati çekti. Erdoğan ve Davutoğlu’na, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Genel Başkan Başdanışmanı Binali Yıldırım da eşlik etti. (AA) ‘Yeniyetme değilim’ AKP’li Yalçın Akdoğan, katıldığı bir televizyon programında, kabineye girip girmeyeceğinin sorulması üzerine, “Kişisel bir ikmal peşinde koşmadık. Böyle bir siyasi hırsımız da yok. Bundan sonrasında ne olacağı tabii elbette Davutoğlu’nun ne düşündüğü de önemli. Yeni sorunlar var, yeni hedefler var. Yeni kuşaklar tabii ki rol üstlenmek zorunda. Onu yeni yönetimin takdirine bırakmak gerekir” dedi. Akdoğan, Arınç’ın “yeniyetme” sözleriyle ilgili, “Ben 45 yaşındayım. Ne çocuk, ne yeniyetmeyim. Birçok kişiden birçok sürecin içinde bulunan bir insanım. Yakıştırmaları üzerime almıyorum. Parti büyüklerimiz beni kast ederek birşey söylüyorsa bundan da alınmam” görüşünü dile getirdi. Gül ve eşinin eleştirilerinin sorulması üzerine Akdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamını eleştiri konusu yapmayı doğru bulmadığını söyledi. l Erdoğan’ın Davutoğlu tercihi dünyada yankı buldu ‘Sadık Ahmet, sadık Başbakan olacak’ Dış Haberler Servisi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlığa aday gösterilmesi bütün dünyada yankı buldu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, konuyla ilgili açıklamasında, “Bunun bir adaylık olduğunu anlıyorum. Bir sonraki başbakan kim olursa olsun onunla birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise, diğer ülke dışişleri bakanlarına kıyaslandığında Davutoğlu’nu “çok rahat diyalog kurup konuşabildiğim biri” olarak değerlendirdi. Hamas, Davutoğlu’nun adaylığını memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Hamas sözcüsü Muşir elMısri, AA’ya yaptığı açıklamada, “Hayırlı selefe hayırlı halef. Tarihsel mirasın, büyük bir pozisyonun sahibi, iç ve dışişleri açısından Türkiye’nin kalkınmasında büyük rol oynamış şahsiyet” diye konuştu. Dünya basını Davutoğlu’na ilişkin gelişmelere büyük ilgi gösterdi. İngiliz Reuters ajansı, Davutoğlu’nun, Başbakan ve yeni seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın müttefiklerinden biri olarak görüldüğünü belirtti. Fransız haber ajansı AFP, Davutoğlu’nun Erdoğan’a büyük sadakat göstermesinin beklendiğine değinirken Amerikan Associated Press ajansı da Davutoğlu’nu Erdoğan’a sadık bir isim olarak nitelendirdi. Alman Stern dergisi de Davutoğlu’nun Erdoğan’a sadakatine “Sadık Ahmet, sadık başbakan olacak” başlığıyla vurgu yaparken, Der Spiegel dergisi, “Davutoğlu, şu ana kadar dışişleri bakanı olarak bahtsızdı. Sessiz profesör, Erdoğan’ın politikasının sadık savunucusu ve takipçisi” değerlendirmesinde bulundu. Meclis’e yemin için çağrı TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni için 28 Ağustos’ta TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı. AKP yönetimi de, hükümetin kuruluş süreci için seçenekli takvim hazırladı. İlk seçeneğe göre 28 Ağustos’ta yapılacak yemin töreni ve devir teslimin ardından Erdoğan, aynı gün Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini verecek. 29 Ağustos’ta hükümet kurulacak ve Resmi Gazete’de yayımlanacak. Yeni hükümetin programı 4 Eylül’de TBMM’de okunacak. İkinci seçeneğe göre ise 29 Ağustos’ta kurulacak hükümetin programı 30 Ağustos Cumartesi günü genel kurulda okunacak. Hükümet programı üzerindeki görüşmeler ise 2 Eylül’de gerçekleştirilecek. l AKP yönetimi iki seçenekli takvim hazırladı