07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AĞUSTOS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AFAD, Soma’da facianın kendilerine 1.5 saat geç haber verildiğini bildirdi 7 Hayati anlar harcanmış TEOG YERLEŞTİRMESİNDE ÖĞRENCİLER TEDİRGİN MUSTAFA ÇAKIR Yeni Denklemler Her şey değişti ve artık eski çözümler işe yaramaz. Eski duruma göre oyun kurmuş olanlar tez elden oyunlarını gözden geçirmezlerse tutundukları toprağın ellerinin altından kayıp gittiğini görecekler. Ne değişti? Belirsizliklerin, gri alanların sayısının artması ne anlama geliyor? Gerçekler, sınırları içinde olduğumuzu her gün biraz daha yakıcı bir şekilde fark ettiğimiz Ortadoğu’da Türkiye’nin durumunun hızla sarsıldığını gösteriyor. O gerçekler, konumlarını değiştirmemekte ısrar edenleri uyguladıkları dış (ve artık o biraz daha iç) politikalardan hızla vazgeçmeye çağırıyor. Peki, ufukta durumu değiştirebilecek bir özeleştiri, politikaların gözden geçirilmesine işaret eden bir gelişme görebiliyor musunuz? Gelişme, politikaların ısrarlı savunucusu Başbakan Erdoğan’ın, kendini yürütmenin sembolik değil fiili başı olarak tanımlamış bir cumhurbaşkanı olacağını açıklaması ve uyguladığı politikaların iflas ettiği içeride, dışarıda kayda geçirilmiş olan Dışişleri Bakanı’nın başbakan olarak ilan edilmesinden ibarettir. HHH Değişen bir iki olguya dikkat çekmekte yarar var. IŞİD, bölgedeki çıkarlarının ve planlarının tehlikeye düştüğünü gören ABD’nin hava hücumlarıyla Kürt bölgesinin sınırlarında durdurulmuş gibidir. Bu savaşa peşmerge ile birlikte PKK’nin silahlı güçlerinin de katıldığı ve etkili olduğu bildiriliyor. Ortadoğu’daki savaşın aktif bir unsuru haline gelen PKK, aynı zamanda Türkiye’de hükümet ve devlet yetkilileriyle “çözüm sürecinin” ilerletilmesi için görüşmeler yapmaktadır. PKK’nin etkili olduğu Suriye’deki PYD ise bir yandan IŞİD ile savaşmakta ama Türkiye’den bir destek görememektedir. Türkiye, sınırında kimi görmek istediği konusunda sanki karar verememiş gibidir. Ayrıntılar, yayın yasağı nedeniyle tartışılamıyor ama Türk diplomatlarının ve ailelerinin IŞİD’in elinde rehin olmasının Türkiye’nin elini kolunu bağladığı da sık sık dile getiriliyor. Ama burada Türkiye’nin Suriye’deki yanlış politikaları nedeniyle elini kolunu kaptırmış olmasının payı yok mu? Bütün bunlar denklemlerde köklü bir değişikliğe işaret eder. Öte yandan PKK ile görüşmelere kategorik olarak karşı çıkan ve belli bir kitle desteğine sahip olanlar da görmezden gelinmekte, görüşmeler kapalı kapılar ardında gizlenerek yapılmakta, gelecek açısından vahim gelişmelerin taşları döşenmektedir. HHH Bu arada yine değişen denklemler “tek adam”lığın fiilen denendiği Türkiye’de PKK’nin “demokratik bir temelde çözüm” iddiası da griden karaya doğru ilerleyen başka bir anlaşılmaz durumu göstermiyor mu? “Kimle, hangi demokratik temelde” sorusunun yanıtı var mı? PKK ile yürütülen diyalog mu, müzakere mi olduğunu tam çıkartamadığımız görüşmeler sürerken bu diyaloğa aykırı olduğu, provokasyon olduğu iddia edilen kimi gelişmelerin de yanlış değerlendirildiği ortadadır. Silahlı saldırıların ve “5 metre boyunda bir provokasyon” olduğu söylenen heykel vb. gibi çıkışların, hükümet kanadının özellikle Başbakan’ın sert milliyetçilik kokan söylemlerinin, devam eden karakol inşaatlarının yürütülen görüşmelerin “mütemmim cüzü” olduğunun anlaşılması gerekiyor. Ortada provokasyon falan yoktur. Olup bitenler müzakerenin araçlarından başka bir şey değildir. HHH Peki, bütün bu işleri yürütenler durumu gerçekten iyi değerlendirebiliyorlar mı? Ortadoğu kaosunun içinde, bölgeye gittikçe daha fazla dalan büyük, emperyal devletlerle ilişkilerinde, içeride ve dışarıda henüz ne kadar sağlam olduğunu anlayamadığımız “güçlerine” güvenerek sürdürdükleri “kibirli” politikalarıyla sonuç alabilirler mi? Zor görünüyor. Bu durum sürdürülebilir bir durum değildir. Böyle zamanlarda “devrimci kader” genellikle devreye girer. Bu kadere hükmedecek güçlerin eksikliği ise ne yazık ki Türkiye’nin bir talihsizliği olarak tarihin defterine yazılmak üzeredir. 10 nakil düğümü soruda FİGEN ATALAY TEOG yerleştirme sonuçları bugün açıklanıyor. Öğrenci ve veliler, 25 Ağustos pazartesi günü başlayacak “Nakil süreci’’nde hata yapmaktan, açıkta kalmaktan, en çok da istemedikleri halde imam hatip ya da meslek lisesine yerleştirilmekten korkuyor. Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil, nakil süreciyle ilgili velilerin aklına takılan soruları yanıtladı: Nakil dönemi ne zaman başlıyor? 2528 Ağustos 2014 tarihleri arasında saat 17’ye kadar nakil başvuruları alınacak. 29 Ağustos günü saat 19’da nakil yerleştirme işlemleri tamamlanacak. Bundan sonraki süreçte ise nakiller, eylül ayı sonuna kadar haftalık dönemler halinde devam edecek. Nakil işlemleri nasıl yapılacak? 20142015 öğretim yılında hazırlık veya 9’uncu sınıfa kesin kaydı yapılmış olan öğrencilerin, açık kontenjan bulunan başka bir okula nakil talebinde bulunmaları halinde yerleştirme sonrası okullarda oluşan taban puana bakılmaksızın başvuranlar arasında puan üstünlüğü esas alınarak sistem üzerinden otomatik olarak yerleştirme işlemleri gerçekleştirilecek. Yerleştirmeye yönelik nakil talepleri, öğrenci velisi tarafından öğrencinin kesin kaydının olduğu okul müdürlüklerine yapılacak. Nakiller nerden duyurulacak? Nakil talebi gerçekleşenler ve boş kalan kontenjanlar eokul sistemi üzerinden görülebilecek. Sonuçlar yine buradan takip edilecek. Özel okula kayıt yaptırmak istiyorum ama MEB tarafından bir okula yerleştirildim. Ne yapabilirim? Yerleştirme sonucuna göre kaydınızın yapıldığı okul müdürlüğüne, kayıt yaptırmak istediğiniz özel okula geçmek istediğinize dair dilekçe vermelisiniz. Bu dilekçeyle birlikte okul müdürlüğü tarafından internet üzerinden kaydınızı okumak istediğiniz özel okula gönderecektir. Nakil için puan önemli mi? Puan başvuru sırasında önemli değil fakat başvuru yaptığınız okul kontenjan açığına göre puan üstünlüğüne göre öğrenci alacak. Örneğin okulun 15 kişilik kontenjanı var ise ve 25 kişi nakil başvurusu yaptı ise puanı en yüksek olan 15 kişi bu okula yerleşecek. Bu işlem eylül ayı sonuna kadar devam edecek. Ekim ayı itibarıyla ise nakiller sonrası oluşan taban puanlara göre okullar nakil başvurularını kabul edecek. 1 2 3 4 5 vuruları belli bir süre içinde alınacak. Okullara başvuran öğrenciler arasında belirlenen zaman içinde başvuran öğrenciler arasında puan üstünlüğü söz konusu. Puanı daha düşük bir öğrenci daha önce o okula başvurduğu için üstünlük elde etmez. Son gün de başvursa puanı yüksek olanın şansı daha fazla. Yüksek puanlı bir okula yerleşebilir miyim? Eğer başvurduğunuz okuldaki kontenjan açığı için başvuran öğrenciler içinde sizin puanınız yüksek ise siz yüksek puanla öğrenci almış bu okula yerleşebilirsiniz. Örneğin başvurmak istediğiniz okula son yerleşen öğrenci puanı ile sizin puanınız arasında 100 puan farklılık olduğunu ve bu okulun 20 kişilik kontenjan boşluğu olduğunu varsayalım. Eğer siz bu 20 kişilik kontenjana başvuru yapıp puana göre de 20 kişilik boşluğun içinde yer alıyorsanız o okula yerleşirsiniz. Geçmişte “ben bu okula yerleşemem zaten” diye tercih yapmayan öğrencilerin yerine daha düşük puanlı öğrencilerin tercih yapıp yerleştiği durumlar olmuştur. Kaç okula başvuru yapabilirim? Nakil süreci, eylül sonuna kadar haftalık dönemler halinde devam edecek. Her dönemde bir okula başvuru yapabilirsiniz. Nakil dönemi ne zaman bitiyor? Nakil süreci lise eğitimi bitimine kadar devam ediyor ama yerleştirmeye yönelik nakil işlemleri lise dönemindeki nakillere göre farklı. Eylül ayı sonuna kadar devam edecek olan bu süreçte Ekim ayından sonraki nakil sürecinden farklı olarak nakil başvurusunda puan kriteri aranmayacak. Ekim ayında okulların taban puanları o okula yerleşen son öğrenciye göre belirlenecek. Ekim ayı itibarıyla yapılacak nakillerde Eylül ayı sonuna kadar yapılan nakiller sonucu oluşan taban puan esas alınacak. Ekim ayından sonra taban puanı, puanınıza eşit ya da puanınızın altında olan okullara MEB’nin belirlediği tarihlerde nakil başvurusu yapabilirsiniz. Okulda tanıdık olması gerekli mi? Nakil başvurusunda bulunmak istediğiniz okula, kesin kayıt yaptırdığınız okuldan başvuru yapacaksınız. Başvurular ise internet aracılığıyla olacak. Dolayısıyla okullarda tanıdığınızın olması, nakil sürecinizi etkilemeyecek. Nakillerde tek kriter puan üstünlüğü. Başvuru önceliği 6 önemli mi? Önemli değil. Nakil baş ANKARA Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın hayat kurtaracak önemdeki ilk saatlerinde kurumlar arasındaki koordinasyonda büyük karmaşa yaşandığı ortaya çıktı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), facianın saat 15.00’te meydana geldiğini, ancak kuruma 16.30’da bildirildiğini, sahada görev alan kamu ve özel kuruluşların elindeki bilgilerin ilk etapta tek merkezde toplanamadığını, bilgi kirliliğinin etkin ve verimli çalışmaya engel olduğunu bildirdi. AFAD’ın Meclis Soma Komisyonu’na sunduğu rapor facianın ardından yaşanan koordinasyonsuzluğu gözler önüne serdi. Raporun “karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri” başlıklı maddesinde özetle şöyle denildi: “Olay yaklaşık saat 15.00’te gerçekleşmesine rağmen, kurumumuza ilk ihbar saat 16.30’da 112 komuta merkezince yapılmıştır. İhbarın ilgililere ulaşmasında meydana gelen bu gecikmenin sebebi irdelenmeli. Sahada görev alan tüm kamu ve özel kuruluşlarının elindeki bilgiler ilk etapta tek merkezde toplanamamış ortaya çıkan bilgi kirliliği sahada etkin ve verimli çalışılmasına engel olmuştur. Sahanın giriş çıkışı Emniyet birimlerince kontrol altına alınmış ancak sahaya kimlerin gireceği konusunda sorunlar yaşanmıştır. Olay yerine gelen araçların fazlalığı trafiği engellediği gibi zaman zaman çalışmaları aksattı. Özellikle cenazelerin kimliklerinin paylaşımında sorunlar yaşandı. Adli birimler AFAD koordinasyon merkeziyle bu tür bilgileri paylaşmaktan imtina etmişlerdir. Bu durum bilgi kirliliğine ve cenaze sahiplerinin SGK ve özlük işlemlerinde gecikmelere sebep olmuştur.” Soma Komisyonu üyesi CHP Milletvekili Özgür Özel, konuyu TBMM gündemine taşıdı. Özel, soru önergesinde İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın şu soruları yanıtlanmasını istedi: “AFAD’a ulaşan ilk bilginin kazadan yaklaşık 1.5 saat sonra gelmiş olmasının nedeni nedir? Soma faciasında ilk 12 saat boyunca arama kurtarma faaliyetlerini kimler yürütmüştür? Bu kişilerin görevleri nedir? İlk müdahalede ve kurtarma çalışmalarında geç kalınmasının nedeni nedir? Sorumlusu kimdir?” CHP Meclis’e taşıdı AVM YAPILMASI PLANLANAN GÖZTEPE’DEKİ ALAN İÇİN İBB İLE BAKANLIK KARŞI KARŞIYA GELDİ 7 Afet alanında rant savaşı HERKESİN GÖZÜ BU ARAZİDE Tapusu Atrium European Real Estate, Acteeum Grup ve Acteeum ve Manhattan Real Estate ortak girişimine ait olan 145 milyon Avro değer biçilen araziye uluslararası yapı marketi ve alışveriş merkezi yatırımcılarının teklif verdiği iddia ediliyor. 8 ÖZLEM GÜVEMLİ 9 Anadolu yakasının en değerli arazilerinden biri olan Göztepe’deki eski Çocuk Esirgeme Kurumu’nun bulunduğu alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı karşı karşıya getirdi. Açık oto pazarı olarak da kullanılan arazinin büyük bölümü Fikirtepe’de olduğu için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki alanında kaldı. Bakanlık araziye yapılacak AVM ve rezidanslar için Fikirtepe’de belirlediği 4.4 emsalin uygulanmasını istedi. Ancak İBB kendi sınırları içinde kalan parseller için belirlendiği “1 emsal” geçerli olacak şekilde plan düzenlemesi yapılmasını uygun gördü. 5 yapı adasında toplam 46 hissedarın bulunduğu yaklaşık 40 dönümlük arazinin bir kısmı 2005 tarihli 1/5000 ölçekli Kadıköy Merkez E5 (D100) Otoyolu Ara Bölgesi Nâzım İmar Planı’nda “Küçük Sanayi Sitesi Alanı”nda kalıyordu. İstanbul Ancak plan teklifi ile önerilen yapılaşma hakları daha önceki planlardan bile fazla olduğu komisyon tarafından tekrar iade edildi. Bu sırada parsellerin bir kısmı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2014’te onanan Fikirtepe planları içinde kaldı, 2012 tarihli plan değişikliği de CHP’li meclis üyelerinin açtığı dava sonucunda iptal edildi. Bunun üzerine yeni bir plan teklifi hazırlanarak Bakanlığın yetki alanında kalan parseller sınır dışına çıkarıldı. Geri kalan yapı adaları ticaret+hizmet, dini tesis, park alanına alındı. Emsal yani inşaat alanı 1 olarak belirlendi. Değişiklik teklifini değerlendiren İmar ve Bayındırlık Komisyonu son raporunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın emsali 4.4 olan planının ilgili bölümlerinde İBB’nin hazırladığı emsali 1 olan plana uymasını istedi. İBB CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ, arazinin yeşil alan olarak korunması, afet toplanma alanı olarak kalması için mücadele edeceklerini söyledi. ‘Emsal 4.4 değil, 1 olsun’ İki kez iade edildi 10 4. İdare Mahkemesi’nin 2007’de bu planın Merdivenköy Mahallesi’ndeki kısmını iptal etti. Mahkemenin kararına esas olarak aldığı bilirkişi raporunda planın bölgedeki sanayi yoğunluğunu artıracağı vurgulandı. Karar Danıştay 6. Dairesi tarafından 2010’da onandı. Bunun üzerine İBB, 2012 yılında plan değişikliğine gitti ancak değişikliğe Kadıköy Belediyesi ve 13 kişi itiraz etti. İtirazları değerlendiren İmar ve Bayındırlık Komisyonu, alandaki imar uygulamaları, çevresindeki yapılaşma değerleri, mahkeme kararları dikkate alınarak yeni plan hazırlanması gerektiğine karar verdi ve planı iade etti. Tekrar plan teklifi hazırlanarak yapı adaları, ticaret+hizmet, dini tesis, park ve yol alanına alındı. Üsküdar’da 1. derece sit olan Validebağ Korusu belediyeye tahsis edildi İBB muradına erdi İstanbul Haber Servisi Üsküdar’da 1. derece doğal sit olan Valide bağ Korusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edildi. Mülkiyeti Hazine’ye ait olan koru uzun yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılıyordu. İBB son iki yılda iki kez korunun kendilerine tahsis edilmesi istemişti. Sonunda amacına ulaşan İBB, Üsküdar Belediyesi ile birlikte koruda seyir terasları, doğal göletler, yürüyüş alanları, anfitiyatro, kır kahvesi, ahşap tiyatrolar yapacak. 2 yılda bitirilmesi planlanan proje ile Validebağ Korusu, Anadolu yakasının “Hyde Parkı” olacak. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Milli Emlak Genel Müdürlüğü, 8 Ağustos 2014 günü Validebağ Korusu’nun tahsisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devrettiğini açıkladı. Milli Emlak, projenin bütünlüğü açısından, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı’na ait bölümlerinin de projeye dahil edilerek en geç 2 yıl içerisinde bitirilmesini ön şart olarak belirledi. Türkmen, İBB ile birlikte Validebağ Korusu’na 1 metreküp bile Fotoğraf: VEDAT ARIK beton kullanmadan çalışma yürüteceklerini belirterek “Tamamen ahşap kullanılacak. Bütün koru ele alınacak, korunun yeşiline yeşil katılacak” dedi. Validebağ Korusu’nun “Kent Korusu” haline getirilmesi için Üsküdar Belediyesi tarafından hazırlanan proje Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunulmuştu. Projeyi beğenen Erdoğan’ın talimatıyla çalışma başlatılmıştı. Projeyi Validebağ Gönüllüleri’ne de sunduklarını söyleyen Türkmen “Karar vermelerini bekliyoruz” dedi. ‘Gözdağı’nı tek gözle izlediler İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazetemiz yazarı Can Dündar’ın, Gezi Direnişi’nde gözünü yitiren 6 gencin öyküsünü anlattığı “Gözdağı” belgeseli, önceki akşam Seferihisar’ın Sığacık Mahallesi’nde izleyiciyle buluştu. Dündar ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, belgeseli izleyicilerle birlikte göz bandı takıp tek gözü kapalı izledi. Soyer, “Gezi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli bir kilometre taşı... Asla umutsuzluğa kapılmayın; çünkü gerçekten bu daha başlangıç. Emin olun ki Türkiye’de Gezi’yle beraber hayatın akışı değişti. Daha da değişeceğini hep beraber göreceğiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle