28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C Portishead konserinden ‘Her Yer Taksim Her yer Direniş’ sloganları yükseldi 22 AĞUSTOS 2014 Gezi’ye selam çaktılar SAMİ KISAOĞLU Maçka Küçükçiftlik Park uzun zamandır yaşamadığı mahşeri bir kalabalığa ev sahipliği yapıyor. Gökkuşağını andırır bir renklilik hâkim seyirci kitlesine. Gençler olduğu kadar anneler ve babalar da yok değil müziğin ruhları kendine tutsak edecek olduğu gecede. Dakikalar ilerlerken bir karınca sürüsü edasıyla çalışan teknisyen ordusu sahneden ayrılıyor. Dev perdede Portishead’in logosunun belirmesiyle seyircinin çığlıkları eşzamanlı olarak yükseliyor. Saatler 22.00’yi gösterdiğinde 20 Ağustos Çarşamba gecesi 23 yıllık hasret sona eriyor: Bristol’ın dünya müziğine kazandırdığı İngiliz grup Portishead sahne alıyor. MIDTOWNFEST kapsamında ilk kez Türkiye’ye gelen topluluk, karanlığın içinden doğan aydınlık, umuda bakan melodileri fısıldıyor kulaklarımıza. Hüzünbaz armonilerin Beth Gibbons’ın büyülü sesinden geceye yayıldığı konserde, geride kalan her parça görsel olarak da başka hikâyeler anlatıyor. Müziğin sahnenin arkasındaki görsellerle olan uyumu, en az müzisyenlerin kendi aralarındaki armoni kadar kusursuz. Adeta görsel bir senfoni izliyoruz. Kimi zaman Jackson Pollock, Piet Mondrian, Mark Rothko resimlerini andıran kareler, kimi zaman ise Rus konstrüktivizmine ve sinema tarihindeki ilk soyut filmlerden biri olan Viking Eggeling’in “Diyagonal Senfoni”sine selam gönderen videolar geçiyor gözlerimizin önünden. Görsel estetik anlamında konserin en keyif veren anlarından biri ise daha ilk dakikalarda geliyor: Solist Beth Gibbons’ın yüzünün, sahnenin arkasında beliren dev otomobil kadranının üzerine çifte pozlandırıldığı görüntü konserin görsel anlamda en yaratıcı anlarından biri. İlk yarım saat geride kaldığında topluluğun hitleri de peşi sıra geliyor. “Sour Times”, “Wandering Star”, “Glory” parçalarının nakaratları seyircinin katılımıyla söyleniyor. Özellikle “Wandering Star”ın sadece bas, gitar ve vokalden oluşan özgün konser yorumu bir kez daha ne kadar sofistike müzisyenlerle baş başa olduğumuzu hatırlatıyor. Gecenin en coşku dolu anı ise 2008 tarihli “Third” albümlerinden “Machine Gun”la geliyor. Parçanın insanın içine işleyen kesik ritimlerinin duyulması ile beraber Gezi Parkı olayları sırasında yaşanan olayların görüntüleri de sahneye yansıtılıyor. Uzun bir aradan sonra bir yaz konserinde “Her Yer Taksim Her Direniş” sloganı duyulurken ‘İstanbul United’ görüntülerinin sahneye yansıtılması ise seyircinin alkışlarıyla karşılık buluyor. Parça sona yaklaşırken tamamıyla karanlığa gömülen sahnenin arkasından doğmaya başlayan kırmızı güneş ise bütün yaşananlara ayrı bir anlam katıyor. Gecenin sonlarına yaklaşırken Portishead repertuvarının marş mertebesine yükselmiş şarkılarından “Give Me A Reason To Love You”nun giriş notaları duyuluyor. Turntable’ın vokal ile birlikte başrolde olduğu bu parça sonrasında ise video klibi ile herkesi hipnotize eden “The Rip” geliyor. Bir saatin sonunda Beth Gibbons, seyirci ile ilk kez doğrudan iletişim kurarak “Teşekkürler” diyor.. Türkçe söylenen bu söz, iyi müzik, iyi ses ve her detayı incelikle hazırlanmış görüntülerle yeni anlamlara açılan bu konserin bittiği anlamını taşıyor. Gezi Direnişi sırasında üç büyük takımın, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın taraftarları birleşerek İstanbul United’ı oluşturmuştu. l “Machine Gun” şarkısıyla birlikte Gezi Parkı Direnişi’nin görüntüleri de sahneye yansıtılıyor. ‘Her Yer Taksim Her Direniş’ sloganları duyulurken ‘İstanbul United’ görüntülerinin sahneye verilmesi seyircinin alkışlarıyla karşılık buluyor. Kırmızı bir güneş doğdu Buz kovası kampanyasının yaratıcısı öldü Haber Merkezi ALS hastalarına destek olmak için dünya genelinde başlatılan “Ice Bucket Challenge” yani “Bir Kova Buz” kampanyasının mimarlarından Corey Griffin (27), tatil yaptığı sırada boğularak yaşamını yitirdi. Yakın arkadaşı Pete Frates ALS’ye yakalanınca bu kampanyayı başlatan Bostonlu Griffin, Massachussets’in Nantucket bölgesinde iki katlı bir evin çatısından suya atladı ve bir daha da çıkamadı. Fark edildiğinde çoktan yaşamını yitirmişti. Sapanca Gölü’nde defineci talanı KOCAELİ (DHA) Sapanca Gölü’nün su seviyesi iyice düşünce, yüzyıllar öncesinden kaldığı belirlenen taş yığını da ortaya çıktı. Düzgün kesilmiş kayalardan oluşan bu sıralı kesme taşların eski bir kiliseye veya bir başka yapıya ait olabileceği düşünülüyor. Göl ortasında oluşan adacıktaki tarihi yapının define aramak için kazıldığını, burada bir metre genişliğinde, yarısı toprağa gömülü bir küpün de kırıldığı görüntülendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle