06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2014 CUMA [email protected] 14 Bir hortum öyküsü anlatan ‘Fırtınanın İçinde’ heyecanlı ama tekdüze bir felaket filmi KÜLTÜR bize de geldi Hava ve iklim koşullarının gitgide değişmesiyle bu yaz artık bizim topraklara da uğrayan fırtına, kasırga ve hortum gibi her an tepemizdeki doğal afetlerden sıkı sık nasibimizi almaya başladığımız son dönemde bugün gösterime giren, ABD büyük stüdyo yapımı (WB) “Into the StormFırtınanın İçinde”, seyirciyi 1.5 saatliğine önüne çıkan her şeyi silip süpüren, uçuran, parçalayan, karşı konulmaz bir korkunç hortum sarmalının içine çeken, patırtılı gürültülü, şamatalı, basma kalıp bir modern felaket filmi. Biri 17 yaşının ilk aşk sancılarını çeken, öteki her an kamerayla çekim yapma derdindeki 14’lük iki yeniyetme oğluyla kimi sorunları olan bir baba ve lisenin mezuniyet günü törenini düzenleyen okul müdürü yardımcısı olan (Richard Armitage) Hortum artık ile küçük kızından ayrı düşmüş naryonun türün tüm klişelerini bir metereoloji uzmanıyla (Sabarındırdığı film, Oklahoma’darah Wayne Callies) sadece feki Silverton kasabasının bulunlaketi kameralarla anbean duğu bütün bölgeyi dur dusaptamayı amaçlayan rak tanımaksızın, peş peşe u ekip şefinin (Matt yerle bir eden hortumu Yönetmen Walsh) sürekli birolanca dehşeti ve zibirleriyle çekiştifiri karanlığıyla perSteven Quayle, ği, kasırgaların deye yansıtıp hissetolabildiğince yatiriyor, baştan so1970’lerin sonunda kınından (hatna gittikçe yükselen patlama yapan o felaket bir aksiyon ve heta tam içinden) filmini çeken, 4 yecan fırtınası sahfilmleri furyasının geçerli neleri kişilik, tam doeşliğinde. nanımlı bir belformüllerini günümüze Hortum olayını gesel sinemakaydetmek isteyen göre ayarlayıp cı grubu elemaniki sarhoş tipin de kolarının kahramanlamik unsur olarak kullauygulamış. nıldığı rı olduğu “Fırtınanın film, aksiyon tutİçinde”yi, 2011’de ilk kunlarına göre tezgâhlanmış, filmi “Final DestinationSon yazlık bir gişe filmi. Durak”la adını duyurmuş yö1970’lerin sonunda patlama netmen Steven Quale çekip imyapan o felaket filmleri furyasızalamış. nın geçerli formüllerini günümüJohn Swetnam’ın yazdığı seze göre ayarlayıp uygulayan yönetmen Quayle bu ikinci yönetmenlik denemesinde, golf topu büyüklüğünde yağan dolu ve saatte bilmem kaç km hızla esen yel eşliğinde, tüm binaları, yolları, köprüleri yıkan, insanları kuş gibi havalarda uçurup büyük bir faciaya yol açan (hatta yerdeki uçakları bile havalandırıp kara bulutlarla kaplı gökyüzüne salan) o hortum felaketini, belgeselimsi görüntülerle anlatıyor. Dozu gitgide artan bir aksiyon temposuyla perdeye taşımanın üstesinden gelmiş ama koltuğunda kaykılmış seyirciyi “fırtınanın gözü”nün içine sokan, yer yer gerçekçi bir TV filminin sürükleyiciliğine sahip, yer yer de klişe karakterlerle beylik durumlardan medet uman bu “Fırtınanın İçinde”, duygu ve ruhtan yoksun, alabildiğine mekanik, tekdüze bir felaket filminden başka bir şey değil sonuçta. büyük onur Kültür Servisi Uluslararası Toronto Film Festivali’nde 5 Eylül Cuma gününün “Bill Murray Günü” olarak kutlanacağı açıklandı. Festivalde Roger Waters’ın “The Wall” turnesinin belgeseli “Roger Waters The Wall” da ilk kez sinemaseverlerle buluşacak. Festivale Bill Murray, Denzel Washington, Jennifer Aniston, Juliette Binoche, Morgan Freeman, Jane Fonda, Michael Douglas, Dustin Hoffman, Al Pacino gibi sanatçıların katılacağı açıklandı. “Hayalet Avcıları”ndaki oyunculuğuyla unutulmazlar arasına giren Emmy ve Altın Küre ödüllü Murray için “karizmatik”, “komedi dehası” denilirken oyuncu onuruna, rol aldığı “Stripes”, “Groundhog Day” (Bugün Aslında Dündü) ve “Ghostbusters” (Hayalet Avcıları) sinamaseverlerle buluşacak. 414 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival bu yıl 39. kez düzenleniyor. Murray’e Yaşanmışlığın gücü ile... ASLI SELÇUK 100. yılda Türk sinemasındaki Orhan Kemal uyarlamaları Bereketli Topraklar Üzerinde, 1979 Bu yıl hem Orhan Kemal hem de Türk sineması 100 yaşında. Türk roman ve öykücülüğünde toplumcu gerçekçi akımın en değerli adı Orhan Kemal’in (191470) çok sayıda yapıtı sinemaya uyarlandı. Konu ve karakter bulmakta hiç zorlanmayan yazar çevresindeki insanların direnişlerini, yazgılarını başarıyla kaleme aldı. Olaylara önem verdiğinden artistik süslemeyi umursamadı. Gözlem gücündeki yetkinlik, gerçekçi tutum, anlatımındaki akıcılık ve çarpıcı diyaloglarıyla tanındı. Bu sürükleyicilik yaşanmışlığın gücünden, diyalogların doğallığından kaynaklanır. Türk yazınının diyalog ustası olarak tanınan Orhan Kemal’in kişileri idealize etmeden aktarması karakterlerindeki sahicilik duygusunu pekiştirir. Yaşar Kemal (“Alageyik”, “Karacaoğlan’ın Kara Sevdası”) uyarlamalarından sonra Atıf Yılmaz, “Suçlu”ya (1957) yönelir. Bu çalışma sansüre takılır, makaslanır, kuşa çevrilir. Yılmaz, büyük kentin varoşlarında yaşayan alkol tutkunu tahsildarın, genç karısının, küçük oğlunun öyküsünü sokak çocuklarının üzerinden betimler (1960). Se Atıf Yılmaz, Memduh Ün, Tunç Başaran, Ali Özgentürk, Erden Kıral, Erdoğan Tokatlı, Nejat Saydam da var. naryoyu Yılmaz’la Halit Refiğ birlikte yazarlar. “Devlet Kuşu” (1958) romanını Lütfi Akad, Refiğ, Memduh Ün, “Avare Mustafa” adıyla senaryolaştırırlar. Ün’ün çektiği “Avare Mustafa” (1961) dramı parayla insan satın alınmaz, mutluluk parayla olmaz, sınıf atlamak güçtür iletilerini verir. İnançlarına, özgürlüğüne düşkün Mustafa kentsoylulara dürüstlük, mertlik dersi verdikten sonra yeniden avareliğe döner. Ün, “Zilli Nazife”de (1967) Avare Mustafa’yı yineler, altın kalpli yoksul balıkçı kızla bir bahriyelinin aşk öyküsünü anlatır. Ünlü karakteri Murtaza (1952) ise Tunç Başaran’ın (1965) en iddialı çalışmasıdır. Müşfik Kenter çok eksiksiz bir yorum sunar. Murtaza’yı Ali Özgentürk, “Bekçi” (1984) adıyla ikinci kez sinemaya uyarlar. Bu kez Murtaza rolünde yine değerli bir tiyatrocu, Müjdat Gezen vardır. “El Kızı” (1960) dar gelirli bir yaşam sürerek kendi toplumsal konumundan geriye itilmiş bir kadının mutsuz evliliğini anlatır. Nejat Saydam, “El Kızı”ında (1966) boşandıktan sonra kötü yola düşen bir kadınla, yıllardır ayrı kaldığı oğlunun öykülerini işler. “Vukuat Var”, “Hanımın Çiftliği”, “Kaçak”, Adana ve u Orhan Kemal yapıtlarını beyazperdeye aktaran yönetmenler arasında Çukurova yöresini, toprak sahipleri, tarım işçileri, sömürü, baskı, tarımda makineleşme temalarını işler. Saydam, “El Kızı”ndan sonra “Vukuat Var/Hanımın Çiftliği”ni (1972) yapar. Yine Saydam’ın çektiği “Sokaklardan Bir Kız”da (1974) kötü yola düşmemek için direnen, namusu için cinayet işleyen bir kadını görürüz. Türk edebiyatında o güne dek karşılaşılmayan tutukevi gerçeğini Kemal, “72. Koğuş”ta (1954) yetkin bir dille vurgular. Erdoğan Tokatlı’nın Sultanahmet Cezaevi’nde doğal mekânlarda çektiği dram (1987) hümanist bir bakış taşır. Orhan Kemal, pamuk tarlaları, ırgatlar, çırçır fabrikaları, patronlar, işçiler, saz, bar ve genelevleriyle Adana ve Çukurova gerçeğini “Bereketli Topraklar Üzerinde”de (1954) çarpıcı bir anlatımla yansıtır. Erden Kıral filminde (1979) yazarın gerçeklik, içtenlik duygusunu izleyiciye bire bir geçirir. 21. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali (1521 Eylül) Orhan Kemal uyarlamalarından bir film seçkisi düzenliyor, Çukurova Belediyesi de bir Orhan Kemal Kültür Merkezi açma hazırlığında. Kocatepe’nin 50. sanat yılı Kültür Servisi Ali Kocatepe 50. sanat yılını Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde verdiği konserle kutladı. Pera Event organizasyo nunda gerçekleştirilen Turkcell Yıldızlı Geceler konserleri kapsamında sahneye çıkan Kocatepe’ye sanatçı ve gazeteci dostları eşlik etti. Kocatepe’nin “50. Altın Yılı” başlıklı konser, Kocatepe’nin müzikal geçmişini konu alan kısa belgesel ile başladı. Sanatçılardan oluşan Kocatepe Yazz Korosu “Akdeniz Çocukları” adlı şarkıyı seslendirdi. Bülent Ortaçgil ve Modern Folk Üçlüsü de sahneye çıkarak Ali Kocatepe şarkılarını okudu. Ayşegül Aldinç, Nilüfer, Nükhet Duru, Yüksek Sadakat ve Selda Alkor gibi sanatçılar da gecede Kocatepe’yi yalnız bırakmadı. Murakami’ye sorularınızı iletin Kültür Servisi Japon yazar Haruki Murakami, önümüzdeki cumartesi günü Edinburg Uluslararası Kitap Festivali çer çevesinde Guardian’ın kitap kulübünde olacak. Guardian gazetesi, okurların da yazara soru iletebilmeleri için bir çalışma başlattı. Okurlardan gelen soruların bir bölümü yazara sorulacak. Murakami’nin “Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları” adlı son romanı İngilizce olarak yayımlanmış, kitap yoğun ilgi görmüştü. Kitap, geçen yıl Japonya’da yayımlandığında ilk haftada 1 milyon adet satılmıştı. Yazarın Edinburg Uluslararası Kitap Festivali’nde de çok yoğun ilgi görmesi bekleniyor. Murakami iki önemli etkinlikle festivalde yer alacak. İlkinde Guardian kitap kulübünün misafiri olacak, diğerinde ise eleştirmen John Mullan’ın ev sahipliğinde bir söyleşiye katılacak ve 1994’teki romanı “The WindUp Bird Chronicle” üzerine konuşacak. Ukrayna’daki karışıklık nedeniyle müzede sergilenen altınlar iade edilemiyor Kırım’ın altınları ortada kaldı Kültür Servisi Hollanda’nın başkenti Amsterdam’daki Allard Pierson Müzesi’nde 7 Şubat’tan bu yana sergilenen Kırım’dan getirtilen İskit altınlarının şimdilik iade edilmeyeceği bildirildi. Müze, Ukrayna’daki mevcut durumdan dolayı altınların kime iade edilmesi gerektiğinin belirlenemediği söyledi. Ukrayna’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan ederek Rusya’ya bağlanan Kırım’daki dört müze nin yanı sıra Ukrayna yönetimi de tarihi eserlerin kendilerine verilmesini istiyor. Buna karşın müze yönetimi, yapılan hukuki araştırma sonunda bu soruna bir çözüm bulunamadığını açıkladı. Yönetim, bu sebeple konu açıklığa kavuşana kadar altınların güvenli bir şekilde korunacağını ifa de etti. Hollanda medyası ise altınların sergi bitiminden sonra müze dışında güvenli bir yere nakledileceğini ileri sürdü. Kırım’daki dört müzeden getirtilen tarihi altınların yer aldığı Amsterdam’daki sergi 31 Ağustos’ta sona erecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle