Katalog

14 AĞUSTOS 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER IŞİD’den kaçarak Türkiye’ye sığınan Ezidilere, Batman kucak açtı 7 Katliam korkusu gözlerinden okunuyor CİVAN DEĞER Dakka 1 Gol 1... Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasıyla anayasanın kimi kurallarını rafa kaldıracağı, propaganda döneminde söylediklerinden anlaşılıyordu. Ama anayasayı rafa kaldırmak için göreve başlamayı bile beklemeyeceği ortaya çıktı. Halk arasındaki söyleyişle “dakka 1, gol 1”. Amaç Erdoğan’ın kafasındakileri gerçekleştirmeye başlarken kendisine koşulsuz “evet” diyecek bir başbakanı göreve getirmek. Hem yeni Türkiye’den iddialı biçimde söz etmek, hem de eski köyün alışkanlıklarını sürdürmeye çalışmak, yeni bir çelişkiye daha sahip olmamızı sağladı. AKP’nin hukukçu kurmayları, anayasa hukuku ile ceza hukukunu birbirine karıştırıyorlar demek haksızlık olur. Ama şurası bir gerçek ki hukuk kavramlarını işlerine geldiği gibi eğip bükmek konusundaki başarılarına bir yenisini eklemekle meşguller. Yargıtay’ın bir hakaret davası ile ilgili kararını gerekçe göstermenin tutarlılığı olabilir mi? Yargıtay, görevdeki varken seçilmişin cumhurbaşkanı sayılamayacağını belirtiyor. Şimdi de yalakalar dışında Erdoğan’a “cumhurbaşkanı” diyen yok ki... Yüksek Seçim Kurulu, kararını Resmi Gazete’de yayımladığı anda “seçilmiş cumhurbaşkanı” konumuna geçecek ve anayasa hükmü karşısına dikilecek: “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.” HHH Anayasaya göre seçimler yargı denetimi ve gözetimi altında yapılıyor. YSK’nin kararı da “kesin yargı kararı” niteliğinde. Yine yargı kararlarının yerine getirilmesinin, yasama organı dahil geciktirilemeyeceği anayasada yazılı. Peki TBMM Başkanı, cumhurbaşkanının mazbatasını günlerce nasıl elinde tutacak? Denirse ki “yasa öyle diyor”, ben de derim ki “şayet öyleyse Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yasası’na yapılan iptal başvurusunu incelerken atlamış. YSK kararı kesin olduğu için bir hukuksever yüksek mahkemeye başvurarak eksikliğin giderilmesi yolunu açabilir.” HHH TBMM Başkanı Cemil Çiçek, anayasaya uygun davranacağı umudunu yeşerten yaklaşımından caydı. Nedenini bilmiyor ancak kestirebiliyoruz. Geride iki yetkili kaldı. Birincisi “Anayasanın uygulanmasını gözetmek” görevi ve yetkisi bulunan Cumhurbaşkanı Gül. İkincisi de kimlerin siyasal partiye üye olamayacağını saptayan, kimler kural dışı duruma düşmüşse üyelikten çıkarılmalarını parti yönetimlerinden isteme görevi bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı... Sorun ne kadar dallanıp budaklanırsa Erdoğan’ın o kadar çaptan düşeceği belirtiliyor. Bilerek ve isteyerek yapılan ama talihsiz bir başlangıç. HHH Gül Erdoğan sürtüşmesi olanca açıklığı ile ortaya döküldü. Konunun kamuoyuna en önce duyurulmasını sağlayan ve sunan arkadaşlarımı kutluyorum. Erdoğan’ın, Gül’ün AKP Genel Başkanlığı’nın önünü kesmesinde yadırganacak bir yan yok. Çünkü Erdoğan, gücünü kullanarak AKP milletvekillerinin parmakları sayesinde Gül’ün ikinci kez cumhurbaşkanı adayı olmasının da önünü kesmişti. Cumhurbaşkanı Seçimi Yasası’na eklenen geçici 1’inci madde ile Gül dahil daha önce seçilmiş ve tabii hayatta olan cumhurbaşkanlarının aday olmaları yasaklanmıştı. Gül’ün adaylığı bu kuralın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile olanaklı duruma geldi. Erdoğan’ın bu kesin kararını bilmelerine karşın, “AKP’de Gül mü, Erdoğan mı aday olacak?” tartışmasını açan, bu yolla Erdoğan’ın adaylığını akıllara kazıyan gazeteciler günlerce kamuoyu oluşturdular. Bu başarıları nedeniyle de Erdoğan’ın son mitinginde sahneye davet edilerek onurlandırıldılar(!). Bekleyip “Bakalım Türkiye’nin guguk devletinden hukuk devletine dönüşmesini başlatacak bir girişim yaşanır mı” sorusunun yanıtını göreceğiz... Batmanlılar: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İsrail’in Gazze’ye saldırılarında yaralanan Filistinlilerin Türkiye’ye getirilme çalışmaları sürüyor. Beşi çocuk, biri hamile 18 yaralı daha dün tedavileri için askeri uçakla Ankara’ya getirildi. Yaralılar tedavi altına alınacakları Yenimahalle Devlet Hastanesi’ne ambulanslar ve 2 helikopter ambulansla taşındı. Yaralıları, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AFAD Başkanı Fuat Oktay ve diğer yetkililer karşıladı. Gazze’den 18 kişi daha tedavi için geldi Yaralı gazeteciler İstanbul’da İstanbul Haber Servisi IŞİD örgütünün saldırısından kaçan ve Sincar Dağı’nda mahsur kalan Ezidilere havadan yardım götüren helikopterin kaza yapması sonucu yaralanan, aralarında New York Times muhabiri Alissa J. Rubin ile fotomuhabiri Adam Ferguson’ın da bulunduğu 4 kişi İstanbul’a getirilerek Nişantaşı’ndaki Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesi’ne yatırıldı. Gazeteciler, AFAD ekibi nezaretinde getirildiler. Rubin’in durumunun ağır olduğu belirtildi. BATMAN Irak’taki IŞİD’in katliamından kaçan yaklaşık 500 Ezidi Batman’a sığındı. DBP’li Batman Belediyesi, Musa Anter Halkevi’nde kayıt altına aldığı Ezidilerin ihtiyaçlarını belirleyerek, onları kent merkezi ve köylerdeki evlere yerleştirdi. Ailelere, giyim, mutfak eşyası, ev eşyası ve gıda yardımı yapıldı, sağlık ihtiyaçları da karşılandı. Ailesini alıp Batman’a gelen Ezidi şeyhi Ziyad Tarih saldırılardan sonra canlarını kurtarmak için kaçmak zorunda kaldıklarını anlattı. Hazım Şakir isimli Ezidi ise “IŞİD baskın yaptı. Biz canımızı kurtarmak için kaçtık. Çünkü kendimizi savunacak hiçbir gücümüz yoktu. Biz kaçtıktan sonra Ziyad Tarih binlerce kişiyi katlettiler. YPG yetişmeseydi orada kalanların hepsini öldüreceklerdi” dedi. Aileleriyle birlikte Batman’a gelen Ezidi çocuklar ise Musa Anter Halkevi içindeki oyun parkında her şeye rağmen çocuk olmanın tadını çıkarıyor. Oyunlar oynayan çocukların yaşadığı korku ve acı ise hâlâ yüzlerinden okunuyor. Evlerinden yüzlerce kilometre uzakta, yabancı bir ülkede, yabancı insanların arasında kalan çocuklar ürkek gözlerle etrafa bakıyor. Çocuklardan yaşça küçük olanları yaşananlara anlam veremezken, gerçeği ayırt edebilecek yaşta olanlar ise hayatın en ağır yükünü yükleniyor. Yanlarına gidip konuşmak isteğimiz çocuklar, korkuyla yakınlarının yanına koşuyor. Onlara çok iyi bakacağız Muhtar Ekinci Batman Belediyesi ve kentteki sivil toplum kuruluşları Ezidi aileleri ağırlamak için seferber olurken yurttaşlar da Ezidilere kucak açıyor. Yolkonat Köyü Muhtarı Saim Ekinci, 2 aileyi köydeki boş evlere yerleştirerek masraflarını üstlendi. Ekinci, “Zulümden ve savaştan kaçmışlar. Bizim de onlara sahip çıkmamız gerekiyor. 2 aileye ev verdik ve misafirlerimizin bütün ihtiyaçlarını karşıladık. Onlar için ne gerekirse yapmaya hazırız” diye konuştu. Ekinci’nin kardeşi Osman Ekinci ise “Ezidilere karşı yapılan bir vahşettir, zulümdür, insanlık suçudur. Bizim burada elimizden gelen ne varsa yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Onlara kendimiz gibi bakacağız. Ne ihtiyaçları varsa hepsini karşılayacağız. Bizler bu topraklarda 200 yıl Ezidilerle birlikte yaşadık” dedi. Parklara koştular İSTANBUL (AA) Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde oda arkadaşı tarafından öldürüldüğü bildirilen hükümlü Nihat Yılmaz’ın ailesi, ölümün şaibeli olduğu iddiasıyla cezaevi yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu. Yılmaz’ın ailesi ve İnsan Hakları Derneği Cezaevi Komisyonu üyeleri, hazırladıkları dilekçeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu. Yapılan açıklamada, Yılmaz’ın yaşadığı baskılar sonucu bileklerini kestiği, hapishane yönetiminin Yılmaz’ı intihara teşvik ettiği öne sürüldü. Cezaevinde ölüme suç duyurusu E Nasır Taş Nasır Taş: 73. Ezidi katliamı zidilere yönelik çalışmaların başında bulunan Batman Belediye Başkan Yardımcısı Nasır Taş da “Ezidi halkı üzerindeki baskı, zulüm ve katliamlar yeni başlamadı. Yüzyıllardır bu durum devam ediyor. Bu durum hem Kürt hem de Ezidi olmalarından kaynaklıdır. IŞİD’in yaptığı 73. Ezidi katliamıdır. Batman Belediyesi olarak kentte faaliyet gösteren STK’lerle birlikte, çetelerin zulmünden kaçan Ezidi halkımıza sahip çıkmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Halkımız da gereken desteği veriyor. Şimdilik imkânlarımız dahilinde sorunlarını çözüyoruz. Fakat daha çok göç bekliyoruz. Aileler gelmeye devam ediyorlar. Duyarlı herkesten destek bekliyoruz” dedi. Kızlarımızı 5 bin dolara satıyorlar SİLOPİ (DHA) IŞİD’in Sincar’a (Şengal) yönelik kanlı saldırılarından kaçarak Şırnak’ın Silopi ilçesine sığınan yaklaşık 2 bin Ezidi, dün sağlık taramasından geçirildi. Ezidilerin ihtiyaçları için tuvaletler yapıldı. Çadırların bazılarına ise vantilatörler yerleştirildi. Sincar’dan kaçan Ezdilerden Bekir İlyas, 500’e yakın kadın ve kızın IŞİD üyeleri tarafından kaçırıldığını belirterek “Kimi esir alındı, kimi kuma olarak satıldı. Genç kızlarımız ise Arap Yarımadası’na götürüldü. Burada zenginlere 5 bin dolar gibi paraya satılmaya başlandı. Bu dramı hiç kimse görmüyor mu? IŞİD’liler halkın arasına karışarak çok sayıda kadın ve çocuğu öldürdü. Kadınlarımızın çoğunu kaçırdı. 3 gün boyunca Şengal Dağı’nda kaldık. Yemek ve su yoktu. Taşların üzerinde yatıyorduk. PKK’nin açtığı güvenlik koridorundan Suriye’nin Rojava bölgesine geçtik. Rojava’dan buraya geçiş yaptık. Silopi halkı bize çok yardımcı oldu. Her türlü ihtiyacımız karşılanıyor” dedi. Yabancı gelin de şiddet kurbanı ANTALYA (Cumhuriyet)Antalya’da Azerbaycan asıllı Türk vatandaşı 28 yaşındaki Elmira D., 2 çocuğunun babası olan ve özel okulda matematik öğretmeni eşi A.H.D.’den şiddet gördüğü ve kendisini takip ettiği gerekçesiyle yaptığı başvurunun ardından koruma kararı aldırdı. Elmira D, “İlk yaptığı beni pardösü ve eşarbın içine kapatmak oldu. Ardından şiddet başladı. Boşanmak için gittiğim avukat ‘Her Türk erkeği karısını döver’ dedi. Çocuklarımı alıp Azerbaycan’a gittim ancak onları Türkiye’ye kaçırdı” dedi. Olaylar üzerine bazı Suriyeli aileler evlerini taşıdı Akraba kavgası ölümle bitti: 3 ölü Gaziantep kaynıyor GAZİANTEP (DHA) Gaziantep’te, son günlerde Suriyeli sığınmacılara yönelik gerginlik giderek tırmanıyor. Suriyelilere yönelik tepki, geçen pazartesi günü Ünaldı Mahallesi’nde oturan Hıdır Çalar’ın, evinden çıkmasını istediği Suriyeli kiracısı ve beraberindekiler tarafından bıçaklanarak öldürülmesi ile tırmandı. Önceki gün öğlen saatlerinde bazı kişiler, 2 Suriyeliyi dövdü, sığınmacılara ait işyerlerini tahrip etmeye kalkıştı. Aynı gün akşam saatlerinde de ellerinde sopa, bıçak ve pala ile sokağa çıkan gruplar, “Suriyelileri istemiyoruz” sloganları atarak yürümeye başladı. 4’ü bıçakla 9’u dövülerek 13 Suriyeli yaralandı. Gece geç saatlere kadar süren olaylarda göstericilerin ters çevirip ateşe verdiği Suriyelilere ait araçlar ise sağduyulu mahalle sakinleri tarafından söndürüldü. 17 kişi gözaltına alındı. Polis devriye görevi yaparak, grupların toplanmalarını engelledi. Olayların yaşandığı semtlerdeki parklarda daha önce kalan Suriyelilerin, dün parklardan ayrıldıkları görüldü. Bazı Suriyeli ailelerin güvenlik güçlerince evlerinden tahliye edildiği bildirildi. AĞRI (AA) Tutak ilçesinde muhtarlık seçimlerinden sonra aralarında husumet başlayan ve akraba oldukları belirtilen iki ailenin fertleri, dün akşam tartıştı. Kavgaya dönüşen, silahların da kullanıldığı olayda 3 kişi öldü, 7 kişi de yaralandı. Ağrı ve ilçelerindeki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıların bir kısmının hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. ANKARA(AA) Şans Topu’nda kazanan numaralar “8, 13, 15, 16, 27 ve +6” olarak belirlenirken, 5+1 bilen 1 kişi 615 bin 447 TL kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 5 bin 129 TL, 4+1 bilenler 405 TL, 4 bilenler 35 TL, 3+1 bilenler 18 TL, 3 bilenler 4 TL, 2+1 bilenler 5 TL 70 kuruş, 1+1 bilenler 3 TL 30 kuruş kazandı. 100 BİN EZİDİ TAHLİYE EDİLDİ MAHMUT ORAL Madımak katliamı AYM’ye taşındı ALİCAN ULUDAĞ KİRALAR FIRLADI Sığınmacıların gelişiyle kentte kiralar 23 kat arttı. Daha önce 150 lira civarında olan ve çoğu asgari ücretle çalışanların oturduğu kenar semtlerdeki kiralar 400 liraya yükselirken, Suriyelilerin ucuza çalışması veya açtıkları işyerlerinde vergi ve SGK giderleri olmadığı için haksız rekabete yol açtığını ileri sürenler tepki göstermeye başladı. Son 2 ayda özellikle sosyal medya kanallarında kurulan gruplarda Suriyelilere protesto çağrıları yapıldı. 1 kişiye 615 bin TL DİYARBAKIR Irak’taki IŞİD saldırıları sonrasında bölgede incelemelerde bulunan Kürt Demokratlar Platformu Başkanı Sertaç Bucak, platform üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Bucak, IŞİD’in saldırılarının olduğu Sincar bölgesinde peşmerge güçlerinin hafif silahlarla bölge halkını tüm olanaksızlıklara rağmen savunduğunu söyledi. Amerika’dan gelen ağır silahların tüm bölgeye dağıtılmaya başlandığını anlatan Bucak, “Yerel yöneticilerin savaş halinde, peşmerge güçlerinin ise rahat ve morallerinin yüksek olduğunu gözlemledik. Temas larımız kapsamında Peşhabur Gümrük Kapısı sorumlusu ile görüştük. Mülteciler Şengal Dağı’nın Suriye bölümünden tahliye ediliyordu. Yetkililerden aldığım bilgiye göre, 100 bin mülteci bu kapıdan geçiş yapmış. 150 bin peşmerge gücü ülkenin güvenliğini sağlayarak, savunmadan taarruza geçmiş” dedi Uluslararası desteğe işaret eden Bucak, “Destek Barzani’nin bölgede yalnız olmadığını, uluslararası düzeyde güvenilir siyasi bir aktör olduğunu gösterdi. IŞİD saldırısı belki bağımsızlık sürecini ötelemeyi amaçlıyordu ancak tersinin söz konusu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. ANKARA Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılarak 2’si otel görevlisi, 33’ü aydın olmak üzere 35 kişinin katledilmesi ve bu kapsamda açılan davanın zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmesi Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Katliamda yakınlarını yitiren ailelerin avukatı Şenal Sarıhan, Yargıtay’ın zamanaşımı kararını onamasının ardından Yüksek Mahkeme’ye bireysel başvuruda bulundu. Sivas olaylarına 15 bin kişinin katıldığını ancak sadece 154 eylemci hakkında dava açıldığını kaydeden Sarıhan, eksik soruşturma yapıldığına dikkat çekti. Olayın insanlığa karşı suç olduğunu belirten Sarıhan, Sivas katliamıyla “yaşam hakkı”nın, açılan davada ise “adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğini vurguladı. Bu nedenle Yüksek Mahkeme’den yeniden yargılama talep eden Sarıhan, katliamda ölenler için ailelerine 100’er bin TL, yaralı kurtulanlara ise 50’şer bin lira manevi tazminat ödenmesini istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, geçen ay davaya ilişkin 5 sanıkla ilgili verdiği zamanaşımı kararını onamıştı.