28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 İşsizlik düşecek, enflasyon ve cari açık inecekti; AKP bu vaatlerinin hiçbirini yerine getirmedi AKP’nin işi artık zor u Ekonomide popülist politikalarla 12 yılda çizdiği pembe tabloya rağmen AKP’nin karnesi zayıflarla dolu. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 16’ya, işsiz sayısı 5 milyona demirlerken, enflasyon da çift haneye koşuyor. Ekonomi Servisi Ekonomide 12. yılını dolduran AKP hükümetinin bundan sonraki dönemde işi daha zor görünüyor. Ardı ardına kredi derecelendirirme kuruluşları Türkiye’yi uyarırken not indirimi konusunda da güçlü sinyaller veriyorlar. Ekonomide dış borca bağımlı olan Türkiye’nin özellikle komşularıyla olan ilişkileri Suriye, Irak’taki karışıklıklar, Rusya Ukrayna’daki gelişmeler ve Avrupa’daki ekonomik krizin aşılmaması Türkiye’ye olan sermaye akışlarını durma noktasına getirecek. Yıl sonuna kadar Moody’s, Fitch ve Standard & Poor’s Türkiye ile ilgili not kararını açıklayacak. Özellikle jeopolitik gelişmeler Türkiye için önemli riskler olarak önümüzde duruyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 29 Ağustos’ta yeni hükümet belirlenecek. AKP hükümetinin bugüne kadarki ekonomi karnesi zayıflarla dolu. 2002’de 0.6 milyar dolar olan Türkiye’nin cari açığı 2013’te 65 milyar dolara dayandı. 2002’de 16 milyar dolar olan kısa vadeli dış borç 120 milyar dolara fırlarken ithalat ise 2002’den 2013’e kadar 5’e katlandı. İşsizlik yüzde 10.3’ten yüzde 9’a inmesine rağmen Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu verilerine göre Temmuz 2014’te Türkiye’deki işsizlik yüzde 16’ya, işsiz sayısı da 5 milyona dayandı. Yeni ekonomi yönetimi için yılın sonuna kadar ekonomide en önemli görevler bütçe harcamaları, 2015 bütçesi ve Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararları olacak. Rusya, Irak ve Suriye’deki belirsizlikler de ekonomiyi tehdit ediyor. Taşlar Yerinden Oynadığında... Önceki günün akşam saatlerinde gazeteden ayrılırken kalan arkadaşlara “İyi geceler” diyecekken “Haberlerin içeriği, yüzkarası insanlık hallerimizde gelinen boyutun görüntülerine katlanamıyorum...” sözcükleri ile cırtlak bir sesle homurdanıyordum... IŞİD’in katliamlarından dağlar arasına sığınmış, aç, susuz Ezidilere, çok zavallı ölçeklerde yiyecek, su götürmüş helikopterin boşalan yükünün yerine kurtuluş için birbirlerini iterek çocuk, kadın ağırlıklı helikoptere binmeye çabalayan insanların dramını yansıtan görüntüler veriliyordu... Sabah haberleriyle gözümü açtığımda ise ilkel koşullarda yardım götüren fazla yük almış helikopterin dönüş yolunda düşmesi ile pilotun öldüğü, yardım görevlileri, gönüllüler ile kurtarılmaya çalışanların çoğunun yaralandıkları bilgisi veriliyordu. Irak Meclisi’nin tek Ezidi kadın milletvekilinin Meclis’te çaresizlikten ağladığı görüntüler eşliğinde onun da helikopterde olduğu, yaralandığı açıklanıyordu... ABD, AB kaynaklı dünkü haberlerde, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta askeri operasyonlarını, bölge işgallerini Kürt özerk bölgeleri, kilit enerji su merkezlerine yöneltmesiyle gündeme gelen askeri müdahalelerin, daha doğrusu havadan teknik takip kolaylığı olan araçlı, tanklı, tüfekli yürüyüşlerinin bombalanması, insansız uçak ve silah desteklerinin uzun soluklu devam edebileceğinin altı çiziliyordu.. Tehdidin boyutları, bir araya gelemeyeceklerin ABDİranIrak merkez yönetimi de içinde siyasalaskeri ittifaklara girmelerini gündeme getirmişti. Irak’ın istenmeyen Şii merkez yönetimi değişikliğinde, Irak’ın en esnek hallerde bile olsa bir arada tutulmasını sağlayacak yeni ittifakların oluşması çabalarında uzlaşılıyordu. Saddam bağlantılı ilişkilerin koparıldığı Baas kökenli Irak aşiretlerinin IŞİD desteğinin durdurulması yolunda Irak merkez yönetimine katılmaları projeleri de gündeme sokuluyordu... Ortadoğu ülkeleri, başta IrakSuriye, İslam ülkeleri AfganistanPakistanLibya ağırlıklı sözde diktatörler, radikal İslamcı terör örgütlerinden kurtarmak üzere gerçekleştirilen silahlı operasyonlar, işgallerde yaratılan iç savaşlar, ırklar, mezhepler çatışmalarında ne kadar insanın öldüğü, katledildiği hakkında bir fikrimiz var mı? İnsanlığın yüzkarası katliamlara insanlık, uygarlık ve egemen zengin Kuzey dünyası hangi ölçeklerde, hangi sınırlara kadar seyirci kalıyor? Ucundan bedel ödemeyi göze alarak hangi noktalarda işe bulaşıyor? Emperyal çıkarlar adına kolay başarıya ulaşacağını sandığı yıllarda doğrudan işgal eylemi ile işin içine dalarken bataklığın yaratılmasından sorumlu olduğu her yerde işe son “şekil a” örneklerde görüldüğü üzere havadan, sınırlı taraf olmayı, insan hakları katliamlarını değil stratejik, ekonomik çıkarlarını gözetmeyi çoktandır tek seçenek yapmadı mı?.. HHH Emperyal sistemin, piyasalar düzeninin çıkarları başka, zengin Kuzey dünyasında, yerleşik demokratik düzenlerde siyasi iktidarların politikalarının, stratejilerinin halklarının çıkarları ile, gerçekte olamasa da en azından algılamada uyum içinde olması zorunluluğu çok başka... Vietnam sendromu, ölen ABD askerlerinin tabutlarının çoğalması ile siyaseten sonunda savaşı bitirmek zorunda kalmak başka, IrakAfganistan işgallerinde bu dersin çok daha kısa süreçte, zengin Kuzey dünyasını, kanlı petrolün fiyatlarının önlenemez yükselişinin sallaması, krizi bağlantılı alınması çok başka... Apartopar savaş ganimetlerini destek vermeyenlerle paylaşmayacağı havasını basan Bush projesinden vazgeçilmiş, Obama projesi ile askeri çekilme gündeme girmişti... Duruma göre Arap baharları, ağırlıklı İslam dünyası içinde bölgelere göre stratejik ortaklara görev yüklenmesi, yeni dengelerin yaratılmasının stratejik anahtarları İslam dünyasındaki tek laik devlet olan TC’nin gücünü kurtuluş savaşı, kuruluş destanının yazılmasından alan Atatürk devrimleri, barış içinde bir arada bağımsız yaşama değerleriyle rol model alınabilecekken... Besbelli yeni emperyal haritaların çizilmesi, çıkarlarının paylaşılmasına uygun düşmediğinden, Cumhuriyet topraklarında “ılımlı İslamcı”, “Yeni Osmanlıcılık” kıvamında projelerle iktidarlarının oluşturulmasına, partilerin liderlerinin yaratılmasına destek verildi... Irak işgali sürecinde gündeme giren siyasal gelişmelerde ABD’nin istediği tezkere çıkarılamamış olsa da istenen rollerin gerekleri eksikli gedikli gündeme sokuldu... Arap baharlarında yaşanan kimi çıkar çatışmaları ayrıntıda kaldı. Libya müdahalesine karşı çıkılmışken hızla gündeme giren Türkiye’nin üs yapıldığı havadan NATO müdahalesine sıkı destek, Esad’ın götürülmesinde istenen ilk rolün gereklerinin yerine getirilmesi, Irak’ın yeniden düzenlenmesindeki siyasal uyum örnekler tipik örnekler sayılmazlar mı? Tabii GazzeHamas bağlantılı İsrail gelişmeleri, MısırSuriye’deki sonraki çelişkiler de önemli diyorduk ki şimdilerde tüm dünya dengeleri, insanlık halleri tepetaklak... ABD’de Obama projesi bile çok ciddi sorgulanırken Türkiye’de Erdoğan’ın liderliği ve çıkarlarının eksen yapıldığı AKP iktidarları projeleri nereye kadar geçerli olabilir ki?.. Kırılganlık sürecek İş Yatırım Türkiye ekonomisiyle ilgili analizi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında politik belirsizliğin devam ettiği gö rülüyor. Yeni ekonomi yönetimini seçerken artan jeopolitik risklerye kırılgan hale gelen risk iştahı hesaba katılmalı. Fitch’in son uyarısı ve bunun piyasalar üzerindeki etkisi dikkate alındığında Erdoğan’ın zaferinin Türkiye’nin politik risk algısındaki kırılganlığı azaltmadığı anlaşılıyor.” Gelecek parlak görünmüyor Faiz kararları ile hükümetin eleştiri oklarının hedefinde olan Merkez Bankası’nın kararları gelecek dönemin en çok tartışılacak konusu olacak. Hükümetteki olası değişiklikler Merkez Bankası’na olan eleştirilerin dozunu daha da artırabilecek. Enflasyonun yüksek seyri Merkez Bankası’nı zorlayacak. Hazine nakit dengesi bütçedeki bozulmanın devam ettiğini gösteriyor. 2015’e ilişkin bütçe için hazırlıklar eylül ayında tamamlanacak. 2015 ayrıca genel seçim yılı. 2014’teki bozulmanın önüne geçilmezse 2015’te bütçedeki dengesizlik daha da artacak. Hem AKP’nin ekonomi kurmayları hem de Merkez Bankası enflasyonu yüzde 5’i indirmeyi hedefliyorlardı. Ancak enflasyon temmuzda yıllık bazda yüzde 9.32’ye sıçradı. Son aylarda enflasyonun yüksek çıkması, kalan aylara ilişkin endişeleri de artırıyor. IŞİD krizi nedeniyle Türkiye’nin Irak’a ihracatı temmuz ayında yüzde 46 azaldı. Irak’taki gelişmelerin bu yıl sonuna kadar Türkiye’ye etkisinin 2.5 milyar doları bulması bekleniyor. Jeopolitik riskler nedeniyle Türkiye’nin çevresindeki 6 ülkeye ihracatı ise ilk 7 ayda rekor düşüş yaşadı. Bu gerilemenin önümüzdeki dönemde daha da artabileceği ve dış ticarette beklenmedik açığa neden olabileceği vurgulanıyor. Temmuz ayında Ortadoğu’ya ihracat yüzde 18 geriledi. Rusya’nın Batılı ülkeler ve Ukrayna ile yaşadığı krizin artmasıyla dış ticarette Türkiye aleyhine olumsuz gelişmelerin yaşanacağına da vurgu yapılıyor. Rusya’ya olası yaptırımların da ülkede iş yapan Türk müteahhitlik firmalarına darbe vuracağı da konuşulan senaryolar arasında yer alıyor. Türk müteahhitlerin 2013’te en fazla iş yaptığı ülkeler arasında 5.6 milyar dolarla Rusya başı çekiyor. Dövizzedeler açlık grevinde Ekonomi Servisi Ev sahibi olmak için bankalardan kredi çeken ancak kredilerin Japon Yeni ve İsviçre Frangı üzerinden yapılandırılmasıyla zorda kalan 400 mağdur, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) önünde açlık grevi başlattı. İstanbul’daki Gayrettepe BDDK önünde toplanan mağdurlar, yaşanması muhtemel sağlık sorunları karşısında sorumlunun bankalar ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu olacağını ifade etti. ‘Her canlı ölümü tadacaktır’, ‘Siz bizi yaşarken öldürdünüz’, ‘Bankalar en son donumuz kaldı, onu da siz almadan biz getirdik’ yazılı pankartlar açan mağdurlar ve yakınları, 2006 ile 2008 arasında konut kredisi için bankalara başvurduklarını ancak bankaların yönlendirmeleriyle TL yerine dövize endeksli Japon Yeni ve İsviçre Frangı kullanarak mağdur edildiklerini söyledi. Mağdurlar adına konuşan Alper Dipi, döviz mağdurları olarak oturma eylemi yapmaya başladıklarını ve mağduriyetleri giderilinceye kadar eyleme devam edeceklerini söyledi. Bank Asya’ya borsa çelmesi u Borsa İstanbul’da işlem sırası durdurulan Bank Asya’nın hisseleri 5. işlem gününde de açılmadı. Bank Asya kaynaklarına göre banka ile Ziraat Bankası arasında görüşmeler başladı. Ekonomi Servisi Hükümet ile cemaat arasındaki gerginlikte öne çıkan kurumlardan biri olan Bank Asya’da sular durulmuyor. Borsa İstanbul bankanın hisselerini 7 Ağustos’ta geçici olarak işleme kapatmıştı. Ancak Bank Asya hisse senetleri dün de işleme açılmadı. Diğer yandan Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan sonra, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bank Asya ile gümrük vergilerinin tahsilatına dair protokolün sonlandırıldığını açıkladı. Bank Asya kaynakları ise bankanın Ziraat Bankası ile görüşmelere başladığını söyledler. Borsa İstanbul’dan önceki akşam yapılan açıklamada “Bankanın satışıyla iglili muğlaklık sağlıklı fiyat oluşumunu zedeleyebilir. Bu nedenle banka hisselerinin geçici kapalılık hali 12 Ağustos’a kadar devam etti” denilmişti. Borsa İstanbul yönetmeliğine göre hisse işlemleri borsa başkanı tarafından en fazla beş gün süreyle durdurulabiliyor. Bunu aşan süreler için borsa yönetim kurulunun kararı gerekiyor. Ancak Borsa İstanbul’un açıklamasında herhangi bir yönetim kurulu kararından bahsedilmiyor. Cumhuriyet’e konuşan Borsa Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gökhan Gürok, bu durumun yatırımcılar açısından olumsuz olduğunu belirterek “Bank Asya en son Ziraat Bankası’nın da aralarında olduğu yerli yatırımcılarla görüştüğünü açıkladı. Bu hisselere artı bir değer getirir. Daha önce de ortaklık görüşmeleri görüşmeleri yapan borsaya açık şirketler oldu. Ama hiçbirinin işlem sırası durdurulmamıştı. Bu bankanın geleceği için belirsizlik yaratıyor” dedi. Üç büyükler borçta da yarışıyor Ekonomi Servisi Türk futbolunda “Üç Büyükler” diye tanımlanan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın Borsa İstanbul’da işlem gören şirketleri toplamda 400 milyon lirayı aşkın zarar yazdı. Beşiktaş, bu yıl mayıs ayında yıllık 143.9 milyon lira zarar yazarak üç büyükler arasında en fazla zarar eden spor şirketi oldu. Fenerbahçe’nin zararı yaklaşık 12 kat artarak 128.1 milyon liraya çıktı. AA’nın haberine göre Beşiktaş geçen yıl mayıs ayında 68.3 milyon lira olan zararını yüzde 111 artırdı. Mayıs 2013’te 10 milyon 785 bin 576 lira zarar açıklayan Fenerbahçe, bu yıl üç büyükler arasında zararını en fazla artıran kulüp oldu. Galatasaray 117.4 milyon liralık zararla üç büyükler arasında en az zarar eden şirket oldu. Galatasaray’ın zararı yüzde 18 arttı. Mayısta üç kulüp de negatif özsermaye açıkladı. Beşiktaş’ın negatif özsermayesi 364.1 milyon liraya çıktı. Galatasaray’ın 15.5 milyon lira, Fenerbahçe’nin 240.5 milyon lira oldu. Koç’un şirketleri incelemeye alındı Ekonomi Servisi Rekabet Kurulu, Koç Holding bünyesindeki bazı şirketleri inceliyor. Rekabet Kurulu, Beta Marina ve Pendik Marina’nın Setur’a devrini nihai incelemeye aldı. Rekabet Kurumu’ nun internet sitesinde yayımlanan karara göre Kurul, Sağlam İnşaat AŞ’ye ait Beta Marina Liman AŞ ile Sağlam İnşaat AŞ ve Çakır Yapı AŞ’ya ait Pendik Turizm Marina AŞ’nin hisselerinin tamamının Setur Servis Turistik AŞ tarafından devralınmasına ilişkin başvurunun incelemeye alınmasını kararlaştırdı. Rekabet Kurulu konuyla ilgili şu bilgiler verildi: “Kurul, piyasadaki rekabetin yapısına etkileri bakımından incelemenin derinleştirilmesi ihtiyacı duyulan işlemleri, kanunun 10. maddesi çerçevesinde nihai incelemeye alabiliyor. Kurula bildirilmiş bir birleşme/devralma işlemi, 10. maddeye göre nihai karara kadar askıda olup uygulamaya konulması mümkün değildir.” Rusya’dan bir yıllık ambargo Ekonomi Servisi Rusya, Ukrayna politikası nedeniyle kendisine yaptırım uygulayan Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı ülkelerden bir yıl boyunca gıda ithalatını yasaklayacağını açıkladı. Başbakan Dimitri Medvedev, bir yıl sürecek “gıda ambargosu”nun sebze, meyve, et, balık, süt ve süt ürünlerini kapsayacağını söyledi. Rusya’nın ithalat yasağına Avustralya, Kanada ve Norveç’in de dahil edileceği Dimitri Medvedev belirtilirken Rusya’nın birçok gıda ürününü Batı’dan ithal ettiğine dikkat çekiliyor. Rusya ayrıca Ukrayna uçaklarının Rus hava sahasını kullanmasına izin vermeyeceğini duyurdu. Medvedev, Batılı ülkelerin uçaklarının Asya seferlerinde Rus hava sahasını kullanmasını yasaklayabileceklerini söyledi. Sibirya hava sahasını kullanamamanın Asya seferi yapan uçakların maliyetlerini ve uçuş sürelerini önemli oranda artıracağı belirtiliyor. Geçen ay AB ve ABD, Rusya’ya Ukrayna politikası nedeniyle uyguladığı yaptırımları ağırlaştırma kararı almıştı. Rusya’nın yaptırımlarının hemen yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle