06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 IŞİD’in, 49 Türk’ü bölgedeki Sünni aşiretlerden birine teslim ettiği belirtiliyor Rehineler ‘emanet’ ANKARA’DA KAYGI IŞİD’in vurulması rahatsız etti DUYGU GÜVENÇ ANKARA IŞİD’e karşı operasyon istemeyen Ankara, ABD’nin operasyonuyla tedirgin oldu. Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nun basılmasının üzerinden 2 ay geçerken, IŞİD ile dolaylı ve aracılarla sağlanan temas da ABD’nin operasyonuyla sekteye uğradı. Türkiye’nin, ABD’nin IŞİD’e yönelik operasyonundan duyduğu rahatsızlığı Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki akşam “Bizim hassasiyetlerimiz var. Hassasiyetlerimizi korumak zorundayız. Ne yapmak istediğimizi konuşmak zorunda değilim. ABD’nin şu anki tavrı bizim durumumuza benzemez” sözleri ile aktardı. Erdoğan’ın aksine seçim bölgesinde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na ise katıldığı televizyon programında ABD’nin operasyonu sorulmadı. İlk etapta ABD’den kapsamlı ve uzun süreli bir operasyon beklemeyen Ankara, sürecin nasıl ilerleyeceğini görmek istiyor. ABD’nin IŞİD’e yönelik operasyonu en çok rehine yakınlarını tedirgin etti. IŞİD’in canlı kalkan olarak kullandığı rehinelerin aileleri, operasyonun başlamasıyla birlikte Dışişleri’nin Konsolosluk Dairesi’ni telefon yağmuruna tuttu. Ancak ailelere, “güvenlikleri nedeniyle bilgi veremiyoruz” yanıtı verildi. Dışişleri ile görüşen aile yakınları, rehineleri kurtaracak bir operasyon için henüz erken olduğu değerlendirmesini aktardı. ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf ise Türk diplomatlara yönelik bir kurtarma operasyonunun düzenlenip düzenlenmeyeceği sorusunu, “Sanmam, bu hipotetik soruyu yanıtlamayı tehlikeli bulurum” dedi. Dışişleri Bakanlığı’nın da ABD’nin operasyonuna sessiz kalması dikkat çekti. Irak’taki durum ile ilgili son kriz masası açıklamasını 25 Temmuz’da yapan Dışişleri Bakanlığı, Irak’taki son gelişmeler ve rehinelerin durumuyla ilgili açıklama yapmadı. Dışişleri’nin bu sessizliğine, ABD’nin IŞİD’e karşı düzenlediği operasyon da eklendi. Bakanlıktan sözlü ya da yazılı açıklama gelmedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, IŞİD’e karşı ABD’nin düzenlediği hava saldırısında Türkiye’nin herhangi bir desteği bulunmadığını söyledi. Yılmaz, Türkiye’nin operasyona desteğinin sorulması üzerine “Hayır, şu anda hiçbir desteğimiz yok. Amerika kendi imkânlarıyla, savaş gemisinden kalkan uçaklarıyla, kendi unsurlarına tehdit olarak gördüğü IŞİD mevzilerini bombalıyor. Bu ne zamana kadar devam ediyor? ABD’nin Kuzey Irak’ta kendi unsurları var. Bu unsurlarına tehdit olmayacağı ana kadar devam edeceğini düşünüyoruz. Şu anda Türkiye’nin Amerika’ya bir desteği yok” dedi. Yılmaz, şu anda Türkiye’nin bir operasyon yapmasının söz konusu olmadığını ifade etti. ‘İslam Devleti’ (İD eski adıyla Irak Şam İslam Devleti) isimli örgütün, Musul’un ardından Irak Bölgesel Kürdistan Yönetimi’nin başkenti konumundaki Erbil’e yönelmesi üzerine ABD yönetimi önceki gün sınırlı iki hava operasyonu gerçekleştirdi. Operasyon 49 yurttaşı Musul’da rehin tutulan Ankara açısından kaygı vericiydi. Çok güçlü biçimde dile getirilen bir iddiaya göre, 49 Türk rehine bir süredir İD’nin elinde değil. Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre, konsolosluk baskınından bir süre sonra İD, Türk rehineleri yakın ilişki içinde olduğu Sünni aşiretlerden birine ‘emanet’ etti. personel rehin alınınca, Türkiye ABD’den ‘bölgeye operasyon yapmaması’ talebinde bulundu. Bu talebi Başbakan Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a iletti. O dönem Erdoğan ile Biden arasında üst üste iki görüşme gerçekleşti. Erdoğan ABD yönetimine “Musul’da rehin tutulan 49 Türk vatandaşının hayatını tehlikeye sokacağı için hem ABD hem de Irak hükümetinin İD’ye askeri bir operasyondan kaçınmaları” talebini iletti. ABD yönetimi de, Türkiye’de iç siyaseti yakından etkileyebileceğini düşündükleri ‘rehineler’ krizinin tarafı konumunda olmamak için uzun bir süre operasyon yapmaktan kaçındı. Nitekim İD’nin bu süreçte Türkmen kasabalarına yönelik saldırıları karşısında Türkiye ne kendisi operasyon yaptı ne de başta ABD olmak üzere uluslararası güçleri yardıma çağırdı. Ancak İD’nin Türkmen şehirlerinin ardından bu kez Ezidi ve Kürt bölgelerine saldırması, Sincar’ı ele geçirip Erbil’e yönelmesi ABD açısından bardağı taşıran damla oldu. İki aydır tetikte bekleyen Washington, Türkiye’nin ricasıyla takındığı tutumu bozarak ‘operasyon yapmama’ politikasından vazgeçmek zorunda kaldı. Sınırlar Yeniden Çizilirken IŞİD adlı “devletleşme”, kendini kabul ettirme çabası içindeki terör örgütü Irak’ta kendisine çizilen sınırları ABD savaş uçaklarının lazer güdümlü bombalarıyla öğrenmiş olmalıdır. Ekonomik olarak sıkıntılar içinde olsa da hâlâ “efendi” olma iddiasını yitirmeyen ABD, Ortadoğu’da neye, ne kadar izin vereceğini hâlâ söyleyebiliyor. Örneğin Gazze’de diğer Batılı ortaklarıyla birlikte İsrail’in 2000’e yakın Filistinliyi öldürerek “kendini savunduğunu” ve haklı olduğunu söylerken, Erbil’e yaklaşan, Batılı petrol şirketlerinin üretimlerini azaltmaya zorlayan IŞİD’i artık durdurma zamanının geldiğini de sert bir şekilde hatırlatıyor. Suudi destekli IŞİD teröristlerinin durdurulması hiç kuşkusuz iyidir. Yoksa Kürtler arasında da yayılma eğilimi gösterebilecek fanatik selefi IŞİD’in sınırlarını genişletmesi Ortadoğu’da daha da vahim sonuçlar doğurabilirdi. HHH Ama bu emperyalistlerin Ortadoğu’da sınırları belirleme yeteneklerini hâlâ yitirmediklerini gösteren bir gelişmedir ve unutulmamasında da yarar vardır. Ne yazık ki bölgemizde halklar kendi haklarını kendileri koruyabilecek ve terör karşısında, buna İsrail’in bir devlet olarak yürüttüğü terörist faaliyetler de dahildir, eli kolu bağlı durumdadırlar. Bölünmeye, parçalanmaya karşı ortak çıkarlar çevresinde birleşme eğilimleri, dayatmalara karşı koyma güçleri sıfıra yakındır. Bu nedenle de sınırları çizen, çatışmaları “çözen” hâlâ hep Batılı “efendiler”dir. HHH Aklıevvel Amerikancılar şimdilerde “ey solcular hadi şimdi de emperyalist ABD’den söz edin bakalım” diye sevindirik oluyor, “işte yine şeriatçı selefi terör örgütünü bak Obama durduruyor, bırakın artık şu emperyalizm masallarını” fukaralığı ile sola ders vermeye kalkışıyorlar. Olup bitenlerden bir şey anlamadıkları ortadadır. Oysa görünen köy kılavuz istemiyor. ABD kuşkusuz kendi elleriyle yarattığı El Kaide çıkışlı terör örgütlerinden rahatsızdır. Ve zaten emperyalistler söz dinlemeyen örgütleri evvel eski nesebi ne olursa olsun sevmezler. Ama bu onları reel politikanın ustası olmaktan da alıkoymuyor. Her durumdan kendilerine uygun bir sonuç çıkarmak onların politikalarının temelini oluşturur. HHH Şimdi de öyle oluyor. Başarısız “Renkli devrimler”le durumu kendi lehlerine düzenlemeyi eski Sovyet topraklarında denediler olmadı. “Arap Baharı” adını verdikleri ama halkın devreye girdiği isyanlar da birebir istedikleri sonuçları vermedi. Üstelik bu isyanlar bir yandan Arap halklarında gerçek uyanışların fitilini ateşlerken, hiç hoş olmayan bir sonuca, El Kaide türü örgütlerin palazlanmasına da yol açtı. Bu durumda emperyalist akıl, duruma hâkim olmanın yeni yollarını arar ve olanaklar ölçüsünde bulur. Şimdiki arayışın ve bulunan çarelerin arkasında yatan da budur. HHH Kuşkusuz herkes de biliyor ki ABD işgalinden bu yana Irak üç parçadır. Her geçen gün bu bölünmenin kesinleştiğini kanıtlıyor. Mesele parçalara kimlerin hükmedeceği ve Batı ile ilişkilerinin nasıl yürüyeceği, sınırların nerelerden geçeceğidir. ABD Irak Kürdistanı, Sünni Irak ve Şii Irak parçalanmasına hayır demiyor ama Şii ve Sünni parçaların nasıl ve kimler tarafından yönetileceği konusunda inisiyatifin elinden kaçmasını da istememektedir. ABD bombaları IŞİD’e işte bu sınırları hatırlatıyor. Bu konuda bizim derin dış politika dâhilerimiz ise bu kadar derine inmeye gerek duymuyor, “alıkonulanlar” kendiliğinden serbest kalsa, şu sınırlar da kazasız belasız çizilse de kurtulsak demekle yetiniyorlar. Yetmez mi, daha ne yapsınlar! rdoğan ‘Vurmayın’ dedi Çünkü AKP hükümeti ABD yönetiminden İD’ye askeri operasyon yapılması halinde rehinelerin hayatının tehlikede olacağı uyarısında bulunmuştu. Haziran ayının ilk haftası Musul’u ele geçiren İD, arkasından Bağdat’a yönelmişti. O günlerde tüm dünyada ABD’nin sınırlı bir hava operasyonu beklentisi vardı. Tam o dönemde Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda çalışan 49 (AA) E sıl gerekçe Kürtler ve petrol ABD yönetiminin operasyon kararına ilişkin dünyaya sunduğu gerekçe ‘Erbil’deki ABD konsolosluğu ve çalışanlarının korunması’ şeklinde. Ankara’da konuştuğumuz bölge uzmanlarına göre operasyonun asıl gerekçesi, Kuzey Irak’ta Chevron ve Exxon gibi Amerikan devleri tarafından işletilen petrol sahalarının güvenliğine ve Kürdistan Özerk Bölgesi’nin varlığına yönelik tehdidin en üst seviyeye ulaşmış olması. A Bardağı taşıran damla İki ay beklediler nkara’nın eli kolu bağlı ABD’nin İD’ye yönelik hava operasyonu normal koşullarda Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda bir hareket. Çünkü örgütün bir sonraki hedefi Türkiye. Haritalarında Türkiye’yi kendi kontrollerindeki bölge içinde gösteriyorlar. Ancak hem 49 Türk vatandaşının Musul’da rehin tutulması nedeniyle hem de kritik Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle hükümet ‘farklı’ söylem kullanıyor. Hemen her konuda konuşan Başbakan Erdoğan sessiz kalırken, kurmayları Türkiye’nin operasyona katılmadığını işaret eden açıklamalar yapıyor. ABD’nin hava operasyonu için bölgeye çok yakın olan İncirlik Üssü’ndeki uçakları yerine, Körfez’deki Amerikan gemilerindeki uçaklarını kaldırmasında da Türkiye’nin bu tavrının etkili olduğu ileri sürülüyor. A Ölümden kaçış sürüyor Dış Haberler Servisi IŞİD’in Irak’ın kuzeyindeki ilerleyişinin en büyük kurbanı siviller. ABD Başkanı Barack Obama, hava saldırıları emriyle birlikte IŞİD tehdidinden kaçan Ezidiler, Şii Türkmenler, Şabaklar ve Asuri Hıristiyanlara yardım için de düğmeye bastı. ABD uçakları gıda ve su paketlerini Musul’un batısında Suriye sınırına 60 kilometre mesafedeki Sincar Dağı’nda aç susuz haldeki sivillere atmaya başlarken BM “acil insani yardım koridoru” açılması çağrısı yaptı. Obama, IŞİD’e operasyonu, Kürt bölgesindeki Amerikan personeline yönelik tehdit ve Sincar Dağı’na sığınan Ezidi topluluğu hedef alan “soykırım tehdidi” ile gerekçelendirdi. Obama, ABD’nin masum insanlara başını çeviremeyeceğini belirtti. On binlerce Ezidi, Şii Türkmen, Şabak ve Asuri 50 derece sıcağın altında kurtarılmayı bekliyor. Bir haftadır Sincar Dağı’na sığınan sivillerin bir kısmı Türkiye ve Suriye sınıra yöneldi. AA’ya göre binlerce Ezidi, peşmerge ve Rojava’dan gelen YPG güçlerinin karadan açtığı güvenlik koridoruyla kurtarıldı. Binlerce ailenin dağdan indirilerek bölgeden uzaklaşması sağlandı. Aileler Duhok’taki köy ve ka Sincar Dağı’na sığınan siviller güvenli koridordan tahliye ediliyor ehineler cephede değil’ Operasyonun hemen ardından rehinelerin durumuyla ilgili konuştuğumuz resmi kaynaklar “Rehinelerin İD ile birlikte cephede olmadığını, Musul’da yerleştirildikleri yerde ‘stabil’ konumda olduklarını, kendilerinden haber alınabildiği” bilgilerini ilettiler. Bu bilgiler, kulislerde bir süredir konuşulan önemli bir iddiayı doğrular nitelikte. Çok güçlü biçimde dile getirilen bu iddiaya göre, 49 Türk rehine bir süredir İD’nin elinde değil. Bölgeyi iyi bilen yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Konsolosluk baskınından bir süre sonra İD, Türk rehineleri yakın ilişki içinde olduğu Sünni aşiretlerden birine ‘emanet’ etti. Rehineler o tarihten bu yana İD silahlı güçlerinin elinde değil. Musul’da yerel bir Arap aşiretinin denetiminde. Ancak hükümet her türlü yöntemi denemesine karşın rehinelerin iadesi için bu Arap aşiretini ikna etmeyi başaramadı. Bunda, Musul’u denetiminde tutan İD’nin zulmünden duyulan korkunun etkili olduğu ileri sürülüyor. ABD operasyonu sonrasında, hükümetin rehinelerin bir an önce iadesi için çabalarını yoğunlaştırdığı da gelen bilgiler arasında. ‘R Dışişleri sessiz sabalardan getirilen araçlarla Suriye tarafına gönderildi. Yaşadıklarını anlatan 75 yaşındaki Hales Hıdır, “Hâlâ dağda binlerce soydaşımız var. Onlara da yardım edilmeli. Yoksa yüzlerce çocuk daha ölebilir” dedi. Bir Ezidi parlamenter, Reuters’a IŞİD’in kuşattığı Koja, Hatimiye ve Kaboşi köylerinde 300’den fazla aileyi din değiştirmeye zorladıkları ve aksi halde ölümle tehdit ettiklerini aktardı. Ezidi parlamenter Vian Dakhil ise AFP’ye kurtarma sürecinin çok ağır ilerlediğini söyledi. Dakhil, “ABD Sincar’ı vurmalı, sivil kayıplar olsa bile. Herkesin ölmesinden daha iyidir” dedi. Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne göre Suriye’nin kuzeydoğusuna yaklaşık 4 bin Ezidi sivil geçti. Dohuk bölgesine de 200 bin sivil kaçmış durumda. Sadece perşembe günü Ninova bölgesinde Musul’un batısında 100 bin Iraklı Hıristiyanın evlerini terk ettikleri aktarıldı. Irak Keldani Kilisesi liderleri Karakuş kasabasının tümüyle boşaldığını aktarırken “Hıristiyan temizliğine” karşı Batı’yı yardıma çağırdı. 300 Ezidi’ye tehdit İD aşirete teslim etmiş ‘ABD’ye destek yok’ ABD Başkanı Obama, ‘Bölgede hilafet devletine izin vermeyiz ’ dedi ‘DİNDEN DÖNMÜŞ HÜKÜMET’ düzelmez’ ‘Bombayla Operasyonun ucu açık Dış Haberler Servisi Amerikan yönetimi, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) ilerleyişi karşısında sonunda harekete geçti. ABD 2011 Aralık ayındaki geri çekilmesinden sonra ilk kez operasyona girişirken, Başkan Barack Obama, kendilerine “mühlet” koymadıklarını söyleyerek “uzun dönemli” bir strateji çizdi. Obama, bölgede bir hilafet devleti kurulmasına geçit vermeyeceklerini belirtti. Pentagon açıklamasında, ABD uçaklarının Körfez’deki uçak gemisinden hareket ederek dün Irak Kürdistan’ı başkenti Erbil’e 30 dakika mesafedeki IŞİD mevzilerini F/A18 uçaklarının attığı lazer güdümlü bombalarla vurduğu kaydedildi. Savaş uçakları Mahmur kampı ve çevresini de bombaladı. İkinci saldırıda 7 araçlık bir IŞİD konvoyunun yok edildiği açıklandı. ABD savaş uçaklarının lazer güdümlü bombalarla dün akşam saatlerinde, Sincar Dağı’ndaki IŞİD militanlarına da hava operasyonu düzenlediği bildirildi. Operasyonda nokta atışı yapılarak IŞİD’in elindeki ağır silahlarla zırhlı askeri araçların etkisiz hale getirildiği bildirildi. Bombalanan bölgede Ezidilerin olmadığı aktarıldı. C17 ve C130 kargo uçaklarının da savaş jetleri eşliğinde IŞİD tehdidinden kaçan ve dağlarda sıkışan Ezidiler başta olmak üzere azınlıklara gıda, su ve insani yardım malzemesi attığı belirtildi. Pentagon’un açıklamasına göre, 36 bin 224 hazır yiyecek ile 6 bin 822 galon içme suyu bırakıldı. Obama Amerikan halkını Irak’ta yeni bir savaşa sürüklenmeyeceklerine iknaya çalışırken, IŞİD’le mücadelenin çerçevesini de geniş tutuyor. Dün ilk açıklamasında IŞİD’e operasyonlara “gerekirse devam edeceğini” söyledi. Akşam saatlerinde de operasyonun gidişatını Irak’taki gelişmelere bağladı. Irak’ta acil siyasi birlik hükümeti kurulması gerektiğine dikkat çeken ABD Başkanı diğer yandan, “Bu sorunu haftalar içinde çözeceklerini sanmıyorum. Bunun zaman alacağını düşünüyorum” vurgusu yaptı. Ame IŞİD İstanbul’la tehdit ediyor Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) Amerikan bombardımanının ardından dünyaya tehdit mesajları yayımlarken Türkiye de tehditlerden nasibini alıyor. IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’ye ait olduğu öne sürülen yeni bir kayıt ortaya çıktı. Kayıtta Bağdadi, ABD’ye meydan okuduğu mesajında şöyle derken görüldü: “Çok yakında kendinizi ‘İslamın oğullarının’ doğrudan karşısında bulacaksınız ki onlar sizinle savaşmak için kendilerini iyi hazırladılar.” IŞİD’den Türkiye’yi hedef alan bir tehdit daha dünya medyasına yansıdı. news.vice.com’da yayımlanan IŞİD hakkında beş bölümlük belgeselin ikinci bölümünde bir IŞİD teröristi, Atatürk Barajı’nın açılmasını talep ederek şöyle derken görüldü: “Allah’a dinden dönmüş hükümet kararlarını gözden geçirsin diye dua ediyorum. Eğer geçirmezse, İstanbul’u özgürleştirerek biz gözden geçiririz.” Terörist, muhabirin “Bu bir tehdit mi” sorusuna “Evet, açık bir tehdit” yanıtı verdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de “ABD, oraları karıştırdı ve gitti. Şimdi orayı havadan bombalayarak düzelteceğini zannediyorsa böyle bir sonucu hiç kimse beklemiyor. Bütün bu yaşananların birinci derecede sorumlusu, ABD yönetimleridir” dedi. Karabük’te konuşan Şahin, rehineler için “Tabii ABD IŞİD güçlerini havadan bombalayarak ne sonuç elde eder, onu hep birlikte göreceğiz ama bizim, IŞİD’in elinde konsolosluk görevlisi 49 vatandaşımız var. Bizim için onların sağlığı ve geleceği her şeyden daha önemlidir. Bu bombalama hadisesinden onlar da zarar görürse bundan ciddi endişe duyarız.” dedi. ‘Sahada ortak lazım’ rikan Başkanı New York Times’la söyleşisinde uzun süreli bir mücadelenin işaretini verirken, “Bunların (IŞİD) Suriye ve Irak’ta bir tür halifelik yaratmasına izin vermeyeceğiz. Fakat bunu ancak sahada boşluğu doldurabilecek ortaklarımız olduğunu bilirsek yapabiliriz” diye ekledi. Obama dün ayrıca Fransa ve İngiltere liderleriyle görüşürken İngiliz ve Fransız uçaklarının da dağlık alanda sıkışan sivillere yardım ulaştırmaya başladıkları haberleri geldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle