Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2014 PAZARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] PKK’ye sert cevap Dış Haberler Servisi Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin, IŞİD ve Sünni Araplarla birlikte, haziran ayının başında “Musul’u ele geçirme” planı hazırladığı şeklindeki haber ve iddiaları yalanladı. KDP’den yapılan açıklamada PKK için “Mesud Barzani ve KDP’ye yönelik istihbarat örgütlerinin yürüttükleri planın bir parçası olmuştur” denildi. KDP’nin resmi sitesinde yapılan açıklamada, “PKK’ye bağlı Özgür Gündem gazetesi ve Fırat Haber Ajansı’nda, Mesud Barzani ve KDP’yi hedef alan, tamamen yalandan ibaret bir senaryo yayımladığı” hatırlatılarak söz konusu senaryonun “basit, sıradan, rezilce ve pespaye iddialar içerdiği” vurgulandı. Açıklamada “bu asılsız senaryoya göre Mesud Barzani’nin görevlendirdiği Azad Bervari, 1 Haziran’da Amman’da Sünni taraflarla ve IŞİD’cilerle görüşerek Musul’u ele geçirme planı hazırladı. Toplantıyı öğrenen Irak Başbakanı Nuri Maliki, planı engellemek için İran’ı devreye soktu. Bu yalan haberi baştan sonra reddediyoruz. Her zaman terörizme karşı durduk. Peşmergeleri şehit eden IŞİD terör örgütüyle ne bugün ne de yarın ittifakımız olmayacak. Bu iftiralar, Kürdistan bölgesinin kazanımlarını hedef alıyor” denildi. Açıklamada “PKK ve Cemil Bayık, Kürdistan düşmanlarını ikna etmek için iftiralar atıyor. Acaba siz hangi ülke istihbaratının emriyle Barzani ve KDP’ye düşmanlık yapıyorsunuz? Barzani ve KDP, kutsal milli sorumluluğu üzerine almış ve bunun mücadelesini yürütürken siz kime hizmet ediyorsunuz?” sözlerine yer verildi. büyük bir Ortadoğu savaşına çevirmek ve İran’ı sarsmak için kullanılmasına yakılan yeşil ışığın, 2223 Kasım 2013’te Türkiye’de toplanan Atlantik Konseyi’nde kapalı kapılar ardında verildiği belirtilmişti. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahyan, Irak’ta Nuri el Maliki’nin başbakanlığını desteklediklerini, ancak ülkedeki bir iktidar değişikliğine de açık olduklarını söyledi. Son seçimlerin galibinin Maliki’nin Hukuk Devleti Koalisyonu olduğunu anımsatan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, buna karşın İran İslam Cumhuriyeti’nin Maliki dışında bir başbakana da destek vereceğini belirterek “konu Irak’ın içişlerini ilgilendirmektedir” şeklinde konuştu. Abdullahyan, Irak’ın bölünmesine karşı olduklarını belirterek “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Irak’ın bölünmesi rüyasının gerçekleşmesine asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu. KDP, ‘IŞİD’le Musul’u ele geçirme planı yaptıkları’ yönündeki iddiayı ‘basit, sıradan, rezilce ve pespaye’ diye niteledi Yeni Yetkiler, IŞİD ve Kürdistan Hükümetin istediği yeni yetkilerin temelinde “AKP’ye dış destek sağlanması ve Güneydoğu’nun seçimlerdeki oy katkısı” için olduğu bilinen gerçek. Irak’ta (ve Kuzey Irak’ta) IŞİD, Barzani’nin ve Irak Sünnilerinin yolunu aça aça ilerliyor. Musul ve Kerkük’ün durumu ortada. Irak Kürdistanı, IŞİD’in açtığı “şeriat yolunda(!)”, egemenlik alanını genişlete genişlete ilerliyor. Türkmenlerin hali perişan. Maliki (ve Şiiler) IŞİD aracılığı ile sıkıştırılıyor, eziliyor. Irak’ın parçalanması sağlanıyor ve Şii yönetim adım adım geriletiliyor. Irak fiilen üçe bölünmüş durumda, aynen öngörüldüğü gibi. Bu arada Türkiye’de hükümet (ve Erdoğan) Kürdistan cephesi tarafından köşeye sıkıştırılmış; Kürdistan’ın altyapısını hazırlayacak federal yapıya doğru adım adım gidiliyor; hükümetin istediği yetki sınırları çok geniş, her şeyi içine alıyor; çuval hazır, içine doldurulacaklar da belli. Erdoğan’ın oy desteğine ihtiyacı var, yapmak zorunda. Ayrıca kimi küresel faktörler de kendisini bağlamış bulunuyor. Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılması, Irak, Suriye ve Türkiye’yi de içine alacak şekilde adım adım yürüyor. Buna “evet ya da hayır demek, var olmak ya da yok olmakla eşanlamlı hale gelmiş”. IŞİD’in Suriye ve Irak operasyonları, yeni açılım yetkileri ve Türkiye’deki seçimler birbirine kenetlenmiş durumdalar. Taliban’dan IŞİD’e, Afganistan’dan Irak’a kadar vahşi, saldırgan, terörist, insanlık tanımayan radikal dinci grupların nasıl kullanıldıklarını gördük, görüyoruz. Sahnedeki baş aktörler IŞİD, Barzani, Esad, Maliki. Örtülü aktörler ise ABD, Çin, Avrupa, İsrail, S.Arabistan, İran ve Türkiye. İkinci Dünya Savaşı’ndan bugüne kadar Cezayir’den Afganistan’a potansiyel ve yarı aktif radikal İslamcı güçler uyandırılıyor, silahlandırılıyor, eğitiliyor ve planlı bir biçimde sahaya sürülüyorlar. Hem de demokrasinin petrol ve gaz bitinceye kadar adının anılamayacağı bir düzende. Mezhep ve sınır kavgaları yaratılarak kaç milyon insanın birbirini öldürdüğü hesaplanamıyor. Çünkü bu coğrafyada insanlar deve ve koyunlardan ayırt edilemiyorlar. Kaç varil petrol aktığı ayrıntısına kadar biliniyor; bunun için kaç insanın öldürüldüğü “sayılamıyor”. Çünkü insanlar bu coğrafyada insandan sayılmıyorlar, küçük bir azınlık dışında. Petrol için din bir silah gibi kullanılırsa; yerel nüfus petrolden (refahtan) soyutlanarak inanca ve öbür dünyaya bağımlı hale getirilirse ortaya “IŞİD’ler” çıkıveriyor, hem de şapkadan tavşan çıkarır gibi. Postmodern teknolojinin ürettiği en ilkel ve en acımasız yaratıklar aniden sahneye çıkıveriyorlar. Meclis’te yeni kanun tasarılarına el indirip kaldıran “milletvekillerinin” bu gerçeklerin farkında olmaları gerekir. Oy hesabı yaparak oy oy diye el kaldıranlar yarın Türkiye gemisinde “oy oy yandım” diyerek kollarını havaya kaldırmak zorunda kalabilirler. Gelelim esas meselemize; hem küresel hem de yerel bazda iktidarı ellerinde bulunduranlar demokrasinin en büyük düşmanlarıdırlar. Çünkü demokrasi onların iktidarına son verecektir. Petrol ve gaz bitinceye kadar iktidardakiler ve yerli ortakları ellerinden geleni yapacaklardır. IŞİD bunun son örneğidir. Düzenlenmiş, başlanmış, amaca doğru yönlendirilmiştir. Acaba IŞİD’in saldırılarından kimler yararlanıyor, kimler zarar görüyor? Sonuçlar, planlayanları ve destek verenleri de göstermiyor mu? ‘Maliki’yi uyardık’ BERLİN (AA) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, IŞİD birliklerinin güçlendiğini uzun zamandan beri izlediklerini söyledi. Alman “Welt am Sonntag” gazetesine konuşan Barzani, “Bağdat’taki hükümeti de bilgilendirdik ancak Irak Başbakanı Nuri el Maliki bunu duymak istemedi” dedi. “Bağdat’taki hükümetin kötü politikasını” IŞİD’in güçlenme sebebi olarak gösteren Barzani, Bağdat yönetimini Musul’un düşeceği yönünde de uyardığını dile getirerek Barzani, Maliki’nin buna inanmadığını ileri sürdü. Barzani, IŞİD’in başka ülkeler tarafından desteklenip desteklenmediği yönündeki bir soru üzerine de “Bu birlik, Suriye’deki iç savaşta büyüdü. Rakka kentinde bulunan IŞİD’in komando merkezi, Esad’ın hava kuvvetleri tarafından bunu yapabilecek güçte olmasına rağmen bombalanmaması dikkati çekici” ifadesini kullandı. Barzani IŞİD’in Kürdistan’a da girmesine izin vermeyeceklerini sözlerine ekledi. Şiilerde ve Sünnilerde düzeltilemeyecek çok hatalar yapıldığını belirten Barzani, “Irak parçalanıyor; bu, bazılarının görmek istemediği gerçek” diye konuştu. İran yumuşadı Irak parçalanıyor MSNBC’de Christof Lehmann imzasıyla 22 Haziran’da yayımlanan bir yorumda Lübnanlı milyarder Saad Hariri’ye yakın bir kaynağa dayanılarak IŞİD’in Irak’ı bölmek, Suriye’deki çatışmaları merkezi Ankara Operasyon l ARAP BASININDAN TÜRKİYE YORUMU Yakılarak öldürülen Filistinli gencin katil zanlıları yakalandı ‘Kürdistan’ın can damarı’ Dış Haberler Servisi Londra’da yayımlanan Asharq AlAwsat gazetesinde yer alan bir yorumda IrakŞam İslam Devleti’nin Irak’ta mevzi kazanmasının bir sonucunun da “TürkKürt İttifakı” olduğu belirtildi. Türkiye’den “yeni Kürdistan’ın can damarı” olarak söz edilen yorumda “Ankara destekli bir Erbil hükümetinin Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürtlerin özerklik talep etme kararlılığını güçlendirebileceği” ileri sürüldü. Huda el Hüseyin imzasını taşıyan yorumda IŞİD’in Irak’taki ilerleyişinin nedeninin Başbakan Nuri el Maliki’ye karşı Sünniler ile geniş bir ittifaka gitmesi olduğu belirtilerek IŞİD’in Irak ve Suriye’deki Sünnilere, IŞİD’e ve Halife olduğunu ilan eden lideri Ebubekir el Bağdadi’ye bağlı olacakları açıklamasının bu ittifakı bozaca Altı kişi tutuklandı Dış Haberler Servisi Yahudi yerleşimciler tarafından canlı canlı yakılarak öldürüldüğü bildirilen Filistinli genç Muhammed Hüseyin Ebu Hudayr’ın katil zanlılarının tutuklandığı bildirildi. İsrail polisinin cinayetle ilgisi olduğu gerekçesiyle tutukladığı altı kişinin Hudayr’ı “milliyetçi duygularla” öldürdüğüne inandığı kaydedildi. Filistinli gencin yanmış cesedi, 12 Haziran’da Batı Şeria’da kaçırılan üç Yahudi gencin toprağa verilmesinden bir gün sonra bulunmuştu. İsrail Yahudi gençlerin ölümünden Hamas’ı sorumlu tutuyor. Doğu Kudüs’te kaçırılmasından birkaç saat sonra cesedi bulunan 16 yaşındaki Filistinli Muhammed Ebu Hudayr’ın yakılarak öldürüldüğü bildirilmişti. Filistinli Başsavcı Muhammed ElAvevi otopsi raporuna dayanarak geçen çarşamba günü hayatını kaybeden Muhammed’in, yanarak öldüğünü açıklamıştı. ğı kaydedildi. “2003 yılındaki ABD işgali Irak’ın Arap yüzünü değiştirdi. Şimdi de Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kürt Bölgesel Hükümeti Başkanı Mesud Barzani arasındaki imkânsız sanılan ittifak, Irak’ı yeniden değiştirebilir” denilen yorumda, Iraklı Kürtlerin, Ankara’nın “sessiz onayı”yla kendi devletini kurma yönünde adım attığı vurgulanarak “oysa bu, daha önce tasavvur edilemez bir şey idi” ifadelerine yer verildi. Ankara’nın Türkiye ile Irak’ta yükselen kaos arasında bir tampon bölge olarak Kürt devletine sıcak baktığı belirtilen yorumda, “Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı, Erdoğan’ın petrol ve tampon bölgesi ihtiyacından avantaj sağlamayı amaçlıyor. Barzani sözlerini yerine getirecek çünkü Türkiye, yeni Kürdistan’ın can damarı demektir.” Din ve petrol karışırsa rail askerleri tarafından feci şekilde dövülerek gözaltına alınan Tarık Ebu Hudayr serbest bırakıldı. Tarık serbest bırakıldıktan sonra uzun süre annesine sarıldı. (Fotoğraf: REUTERS) TARIK SERBEST cenazesi sonrasında düzenlenen gösteriler sırasında İs Yakılarak öldürülen kuzeni Muhammed Ebu Hudayr’ın Yemen’de hükümet güçleri ile Şii Husi’ler arasındaki ateşkes yine bozuldu l IRAK’TAKİ SELEFİLER ‘Türkiye bilinenden fazla destek oluyor’ Haber Merkezi Alman Focus dergisi, Suriye’de 3 yıldan fazla süren iç savaşa ilişkin analiz yayımladı. “Türk yetkililer Selefi terörist savaşçıları bilinenden çok daha fazla destekliyor” ifadeleri kullanan dergi, askeri malzeme desteğinin ötesinde, yaralanan cihatçıların Türkiye’de tedavi edildiğini öne sürdü. Kilis Devlet Hastanesi’nde Suriye’de yaralanan militanların tedavi edilmesi için 3040 kişilik özel bir birim oluşturulduğu iddiasını gündeme taşıyan dergi, yaralıların tedavilerinin ardından rahatça Suriye’ye savaşmaya gittiklerini iddia etti. Focus’un istihbarat birimlerine dayandırdığı haberine göre, Alman Selefi Denis Kuspert, Deso Dogg ve üst düzey IŞİD komutanı Muhammed Ebu Mazen’nin de Türkiye’de tedavi görenler arasında bulunduğu belirtildi. Hatay’da cihatçı grupların Milli İstihbarat Teşkilatı elemanlarının bilgisi dahilinde savaş için malzeme tedarik ettiğini öne süren dergiye açıklamalarda bulunan Londra King’s College terör uzmanı Peter Neumann da Türkiye’nin, radikal dincilere destek vererek kontrol edilmesi yakında imkânsız bir canavar yetiştirdiğini söyledi. Alman güvenlik makamlarının Türk meslektaşlarının faaliyetlerini eleştirdiğini yazan dergi, İstanbul üzerinden Almanya’ya gelen bir militanın Berlin Havaalanı’nda yakalandığını yazdı. Dergiye göre, Fransız yetkililerin defalarca söz konusu IŞİD miltanı konusunda Türk yetkilileri uyarmasına rağmen, Türkiye’nin müttefiklerini haberdar etmediği vurgulanıyor. Kan gövdeyi götürüyor Sloviansk’ta askerler halka yemek dağıttı. Dış Haberler ServisiYemen’de hükümet güçleri ile Şii Husiler arasında Amran eyaletinde çıkan çatışmalarda en az 104 kişinin öldüğü bildirildi. Geçen ay ilan edilen ateşkesin bozulması anlamına gelen önceki günkü çatışmalarda ölenlerin 34’ünün asker, 70’inin de Husi mensupları olduğu belirtildi. Aralarında sık sık ateşkes imzalansa da Yemen’de yönetim karşıtı Husiler özellikle Amran’da askeri noktalara silahlı saldırılar düzenliyor. Güneyde, Güney Hareketi Yemen güvenlik güçleriyle çatışırken kuzeyde de Şii Husiler ile Sünni aşiretler ve ordu arasında sık sık çatışmalar yaşanıyor. Güçlü bir militan ağına sahip El Kaide örgütü ise Yemen ordusu karşısında kaybetmesine rağmen petrol ve doğalgaz borularına saldırıyor. Batı ve körfez ülkelerinin, militanların kuzeyde başarı kazanmaları halinde bölgenin uluslararası bir terör üssü haline geleceğinden ve özellikle Suudi Arabistan’ı hedef alan saldırıların gerçekleşeceğinden korktukları belirtiliyor. Cuma günü Suudi Arabistan sınırına yapılan bir saldırıda dört sınır muhafızı ile çok sayıda El Kaide militanı öldürülmüştü. Rus yanlısı muhalifler Donetsk’te toplanıyor Dış Haberler Servisi Ukrayna ordusunun, muhaliflerin askeri üssü olarak kabul edilen Sloviansk kentinin kontrolünü önceki gün yeniden ele geçirmeleri üzerine kentteki Rusya yanlısı ayrılıkçıların Donetsk kentinde yeniden toplanmaya çalıştığı belirtildi. Sloviansk’ın Ukrayna ordusu tarafından ele geçirilmesi üzerine Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, bunun ayrılıkçı militanlara karşı savaşta bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Muhalifler ise taktiksel olarak Donetsk’e geri çekildiklerini ifade etti. Almanya’da ABD ajanı Dış Haberler Servisi Alman Dış İstihbarat Servisi’nde (BND) görevli bir ajanın, ABD için casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklandığı bildirildi. Spiegel Online’da yer alan habere göre BND çalışanının posta bölümünde görevli olduğu ve ABD’ye para karşılığı casusluk yaptığını itiraf ettiği belirtildi. Söz konusu ajanın, Rus istihbarat servisiyle de iletişim kurmaya çalıştığı iddia edildi.Gelişmenin Almanya ile ABD arasında yeni bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği henüz belirsizken Süddeutsche Zeitung gazetesi ABD’nin, ajandan dinleme iddialarıyla ilgili Federal Meclis’te kurulan NSA Araştırma Komisyonu’nun faaliyetleri hakkında bilgi istediğini iddia etti. Alman Dışişleri, ABD’nin Berlin Büyükelçisi John B. Emerson’ı, “bazı noktaları aydınlığa kavuşturması için” bakanlığa çağırdı. Boko Haram yine saldırdı Dış Haberler Servisi Boko Haram’ın Nijerya’nın Borno eyaletine bağlı Damboa ve Konduga kasabasında düzenlediği saldırıda 61 kişi öldü. Nijerya ordu sözcüsü Chris Olukolade, Damboa’daki askeri garnizona düzenlenen saldırıda 56 kişinin öldüğünü bildirdi. Borno eyaletine bağlı Konduga kasabasında da bir intihar saldırısı düzenlendiği, intihar eylemcisinin bomba yerleştirilmiş bir araçla bir askeri kontrol noktasına çarptığını belirten Olukolade, saldırıda militanın dışında bir polis ile Boko Haram örgütüne karşı silahlı mücadele yürüten 3 sivil gencin de hayatını kaybettiğini kaydetti. Sözcü, militanların askerlerin çoğunun devriye görevi gördüğü sırada düzenledikleri saldırıda üst düzey bir subayın da hayatını kaybettiğini ifade etti. Dış Haberler Servisi Danimarka vergi dairesi Liberal Parti Başkanı Lars Lökke Rasmussen’in devlete olan borcunu 2 gün içinde ödemesini istedi. İtiraz hakkı bulunmayan ve borcunu bugün ödemesi gereken Rasmussen eğer ödeme yapmazsa veya geciktirirse hakkında yasal işlem başlatılabilecek. Danimarka’nın eski başbakanı ve muhalefetteki Liberal Parti lideri Rasmussen’in adı son zamanlarda başkanı olduğu The Global Green Growth Enstitüsü adlı uluslararası kuruluşta yaptığı harcamalar, parti bütçesinden kendisine satın aldığı takım elbiseler ve yaptığı özel seyahatlerle gündeme gelmişti. Eski başbakana borç uyarısı Bu da çete terörü Dış Haberler Servisi Uganda’da çete üyelerince ülkenin batısındaki çeşitli kasabalara ve polise yönelik düzenlenen saldırılarda en az 55 kişinin öldüğü bildirildi. Uganda polis sözcüsü Fred Enanga, Bundibugyo kasabasındaki bir askeri kışlanın dışında şiddetli çatışmalar çıktığını söyleyerek 41 saldırganın öldüğünü belirtti. Enanga, Kasese ve Karugutu kasabalarına da saldırılar düzenlediğini kaydetti. Mızraklar ve ateşli silahlarla saldıran çete üyeleriyle çıkan çatışmalarda 3 polisin hayatını kaybettiğini bildiren sözcü, Ntoroko bölgesine bağlı Kasese, Bundibugyo ve Karugutu kasabalarına düzenlenen saldırılarda 11 sivili öldürdüğünü açıkladı.