Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2014 PAZAR 4 HABERLER CHP, görevinden istifa etmeyen Başbakan Erdoğan için YSK’ye başvurdu ‘Çekilmiş sayılsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday olması nedeniyle “başbakanlık görevinin sona erdiği için görevden çekilmiş sayılması” istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu. Erdoğan’ın da bütün kamu görevlileri gibi görevden sayılması gerektiğini ifade eden İnce, “Aksi durumda, gerek Seçim Kanunu’nun gerekse anayasada düzenlenen ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ‘eşitlik ilkesi’nin ihlali söz konusu olacaktır” görüşüne yer verdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, avukatı Haluk Pekşen aracılığıyla YSK’ye yaptığı başvuruda Erdoğan’ın AKP tarafından Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterildiğini, Cumhurbaşkanı Seçimi Yasası’nın “adayların görevden ayrılması ve göreve dönmesi” başlıklı 11. maddesine aykırı şekilde başbakanlık görevini sürdürdüğüne işaret etti. Yasanın söz konusu maddesinin, kamu görevlilerinin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi halinde “tüm kamu görevlileri görevden ayrılmış kabul edilir” hükmünü düzenlediğine işaret eden İnce, “Buna göre, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun ilgili hükmünde, kamu görevlilerinin Cumhurbaşkanlığı için adaylığı söz konusu olduğunda, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla adayın önceki görevinden ayrılmış sayılacağı açıkça düzenlenmektedir. Kanun hükmü burada herhangi bir takdir l Amblem değiştirildi AYM’den ‘T.C.’ ayarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet nişanından ve devlet kurumlarının tabelalarından T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ibaresini kaldırdığı bir dönemde Anayasa Mahkemesi, değiştirdiği amblemine “T.C.” ifadesini ekledi. Son aylarda özgürlükçü kararlara imza atan ve hükümetin yargıya müdahalesine sert çıkan Anayasa Mahkemesi’nin bu uygulaması, mesaj olarak yorumlandı. İktidar sözcüleri, yaptıkları açıklamalarda T.C.’nin kaldırılmasını savunuyordu. Anayasa Mahkemesi, içtüzüğünde değişikliğe giderek “amblem”ini elden geçirdi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan değişiklik uyarınca yüksek mahkemenin yeni amblemine “T.C.” ve “Anayasa Mahkemesi” yazıları eklendi. Çerçevesi sarı yaldızlı, mor zemin üzerine kırmızıbeyaz ayyıldız ve hilalden oluşan amblemi aynı kaldı. Haşim Kılıç başkanlığındaki yüksek mahkeme, son bir yılda Türkiye’nin gündemine oturan karar ve uygulamalarla ön plana çıkıyor. Mustafa Balbay dahil olmak üzere tutuklu vekillere tahliye yolu açan karara imza atan mahkeme, sonrasında İlker Başbuğ kararıyla Ergenekon davasındaki tüm tutukluların özgür kalmasını sağlamıştı. Anayasa Mahkemesi son olarak 203 kişinin başvurusu üzerine Balyoz davasında verdiği hak ihlali kararıyla 237 kişiyi tahliye ettirmişti. Anayasa Mahkemesi, Twitter ve YouTube kararlarıyla da özgürlükçü tavrını sürdürmüştü. Başkan Haşim Kılıç, mahkemenin 52. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada kendisini izleyen Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümetine sert sözlerle yüklenirken “Son dönemde yargı, paralel devlet ve çete diye nitelendirilen çok vahim ağır bir suçlamayla karşı karşıyadır. Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir. Bugün itibarıyla en basit alacak davasına ilişkin kararlar bile tartışmaya açılmış, yargıya güven ağır yara almıştır. Yargının karşı karşıya kaldığı bu iddianın adı vicdan yolsuzluğudur” demişti. Son yıllarda birçok bakanlık, kamu kurum ve kuruluşu ile devlet bankaları, tabelalarındaki T.C. ibarelerini kaldırmıştı. Kasım 2013’te de hükümet, Türkiye Cumhuriyeti’nin “ilişkilerin geliştirilmesine katkıları” gerekçesiyle yabancılara verdiği Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı ve Liyakat Nişanı’nın şekilleri değiştirerek, nişanlardan “Atatürk silueti” ve “T.C.” yazısını çıkarmıştı. Bu durum halkın tepkisini çekerken birçok yurttaş sosyal paylaşım siteleri Facebook ve Twitter’da isimlerinin önüne T.C. yazarak mesaj vermişti. Öte yandan AA’nın Anayasa Mahkemesi’nin amblem değişikliğine ilişkin haberinde T.C.’nin ambleme eklendiği belirtilmedi. ‘Takdir hakkına da yer yok’ hakkına yer vermeyerek, görevden ayrılmış sayılacaktır, hükmü ile emredici düzenleme getirmiştir” dedi. Yasa gereği YSK’nin aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla durumun adayın bağlı olduğu bakanlığa veya kuruma “derhal bildirilmesi” hükmünü içerdiğine işaret eden İnce’nin başvuru dilekçesinde şu taleplere yer verildi: “Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının kesinleşmesi ile birlikte, başbakanlık görevi de son bulmuştur. Yüksek Seçim Kurulu tarafından derhal işbu kanun hükmünün gereği yerine getirilerek, Sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığının kesinleşmesi ile birlikte, görevinden ayrılmış sayıldığının, kurumuna ivedilikle bildirilmesi gerekmektedir. Aksi durumda, gerek Seçim Kanunu’nun gerekse anayasada düzenlenen ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ‘eşitlik ilkesi’nin ihlali söz konusu olacaktır.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray da yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın başbakanlıktan istifa etmemesine tepki gösterdi. Anayasanın seçimlerin adalet, eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri içinde gerçekleşmesini emrettiğini vurgulayan Çıray, bunu sağlamak için cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmak isteyen tüm kamu görevlileri için de “istifa” zorunluluğu getirildiğini anımsattı. Buna uygun olarak Anayasa Mahkemesi ve YSK’nin cumhurbaşkanı adayı olan Erdoğan’ın başbakanlık görevinden istifasını istemesi gerektiğine işaret eden Çıray ancak her iki kurumun da bu sorumluluğunun gereğini yapmadığını ifade etti. Bahçeli: Adaylığı YSK’den dönmeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının YSK’den dönmesi gerektiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı geçici aday listesinin 8 Temmuz’da, kesin listenin ise 11 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanacağını hatırlatan Bahçeli, “Artık bundan sonra tüm sorumluluk, tüm yetki, YSK’dedir. YSK, bugünden itibaren tarih ve millet huzurunda hayati bir sınav verecektir. Uzun adamın maskesi YSK’de düşürülmelidir” dedi. Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylık vizesi alamayacak kadar şaibeli olduğunu öne sürerken “Başbakan’ın adaylığı, YSK’den dönmeli, detone olan bu şarkı YSK’de sonlanmalı. Aksi takdirde Türkiye dünyaya rezil olacak, rüşvet ve soygun düzeni teyit ve teşvik edilip dürüstlük ve ahlak hepten mahkum edilecektir” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını değerlendiren Bahçeli, “Türkiye’ye düşmanlık besleyen, Cumhuriyete diş bileyen, milletin varlığına ve birliğine saldıran bu PKK’linin cumhurbaşkanı adaylığı, yasalara aykırı olmakla kalmayıp milli ruha hakarettir” dedi. Bahçeli, Erdoğan’ın İstanbul’un yoksul mahallelerinden birisinde gezerken yanına 78 yaşlarında biz kız çocuğunun geldiğini, annesinin gönderdiği iki tane bileziği eline tutuşturduğunu, kendi bileğindeki oyuncak bileziği de verdiğini anlattığını hatırlatarak “Başbakan’ın altın bileziklere düşkünlüğü daha o tarihlerde varlığını göstermiştir” ifadelerini kullandı. l YSK’den karar Partiler reklam verebilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasi partiler destekledikleri cumhurbaşkanı adayıyla ilgili siyasi reklam verebilecek. Resmi Gazete’de yayımlanan YSK kararına göre, medya hizmet sağlayıcıları, cumhurbaşkanı kesin aday listelerinin Resmi Gazete’de yayım tarihi olan 11 Temmuz 2014 tarihinden oy verme günü olan 9 Ağustos 2014, saat 24.00’e kadar olan sürede siyasi reklam yayımlayabilecek. İlk oylamada geçerli oyların salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde cumhurbaşkanı seçimi geçici sonuçlarının ilan tarihi olan 11 Ağustos 2014 tarihinden oy verme gününden önceki yirmi dört saate kadar (23 Ağustos 2014, saat 24.00) olan sürede siyasi reklam yayımlanabilecek. Adayların ve siyasi partilerin siyasi reklamlarında Türkçe kullanmaları esas olacak. Adayların ve siyasi partilerin verecekleri reklamlarda Türk bayrağı ve dini ibareler kullanılamayacak. Aynı reklam kuşağında, birden çok adayın ve siyasi partinin siyasi reklam yayımlanmasını istemesi halinde; istekliler arasında kura çekilerek o reklam kuşağında yayımlanacak siyasi reklamlar tespit edilecek, yayın dışında kalanlara ise istekleri halinde bir sonraki reklam kuşağında yayımlanması için öncelik verilecek. Bir medya hizmet sağlayıcısında yayımlanacak siyasi reklamların ücreti, adaylara ve siyasi partilere göre değişkenlik gösteremeyecek. Siyasi partiler de destekledikleri cumhurbaşkanı adayıyla ilgili olarak siyasi reklam verebilecek. Fotoğraf: AA İstiklal mücadelemizin lideri Erdoğan! Samsun’un İlkadım ilçesinin AKP’li belediye başkanı Erdoğan Tok’un Erdoğan için “İstiklal mücadelemizin lideri İlkadım ilçemize hoş geldiniz” pankartı astığı görüldü. AKP, T.C.’yi istemiyor ‘Bekçi seçmenin derdindeler’ FIRAT KOZOK / CEMİL CİĞERİM SAMSUN AKP’nin cumhurbaşkanı adayı, Başbakan Tayyip Erdoğan, ilk mitinginde, muhalefetin çatı aday etrafında buluşmasını eleştirdi. Erdoğan, “CHP, ‘Cumhurbaşkanı siyasetin dışından olsun’ dedi, yanına MHP’yi de aldı, bazı zavallı figüranları da aldı. CHP, MHP cumhur reisi seçmenin değil, statükoya bekçi seçmenin derdindeler” dedi. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanmasının ardından ilk mitingini Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda yaptı. Miting için çevre illerden çok sayıda polis kente getirildi. Erdoğan’ın indiği Çarşamba Havaalanı’ndan miting meydanına kadar bütün ana caddeler polislerle donatıldı. Yağmurun da etkisiyle Erdoğan ilk mitinginde beklediği coşkuyu bulamadı. Meydanda yer yer boşluklar oluştu. Erdoğan, 1 saat gecikmeli olarak geldiği mitingde yaptığı konuşmada ana hatlarıyla şunları söyledi: Atatürk’ün adımı kadar önemli: Bugün Samsun’dan yeni bir başlangıcın ilk adımını atıyoruz. 95 yıl önce 19 Mayıs’ta Gazi Mustafa Kemal Samsun’a ulaştı, İstiklal Savaşı’nın ilk adımını attı. 95 yıl sonra işte o adım kadar önemli bir adımı, yeni Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini bizler de Samsun’dan başlatıyoruz. Bugün de Samsun’dan bismillah diyor, ülkemiz için kutlu bir yolculuğu Samsun’dan başlatıyoruz. İnönü’yü zorla seçtirdiler: Atatürk’ün ölümünden bir gün sonra 11 Kasım 1938’de askerler TBMM’yi kuşattılar. Ne dediler, “ya İsmet İnönü’yü seçersiniz, ya da Meclis’i kapatırız” dediler. İnönü, silah zoruyla tehditle cumhurbaşkanı seçildi. 27 Mayıs darbesini yapanlar aynı şekilde, Meclis’i tehdit ederek Cemal Gürsel’i cumhurbaşkanı seçtirdiler. CHP yanına zavallı figürleri aldı: Artık Köşk için ilk mitingini Samsun’da yapan Erdoğan muhalefeti eleştirdi l 30 Mart seçim sonuçları İtiraz edene 1000 TL ceza İstanbul Haber Servisi Esenyurt’ta 30 Mart yerel seçimleri sonuçlarına itiraz eden 100 kişiye, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı “Seçim sonuçlarına kötü niyetle itiraz etme” suçundan 1000’er TL para cezası verdi. Ceza verilen 20 kişi, seçimlerde Esenyurt’ta CHP’den Belediye Başkan Adayı olan Çetin Çapan ile Esenyurt Kemal Sunal Caddesi’nde basın toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan Çapan, vatandaşların vatandaşlık hakları gereği yaptıkları itirazlara verilen cezaların haksızlık ve yasa dışı olduğunu söyledi. Seçimlerden önce Esenyurt’ta 30 ‘evet’ mührünün çalındığına dikkat çeken Çapan, “Vatandaşlar seçimlere 25 gün kala böyle bir şey yaşanınca tedirgin oldular. Yüksek Seçim Kurulu, ‘evet’ mühürlerinin çalınmasının ardından ilçeye ‘tercih’ yazılı mühürler gönderdi. Ancak ‘evet’ mühürleriyle oy kullananlar oldu. Bir sandıkta ‘evet’ mührü çalındığına dair tutanak tutuldu. Ve bunların sonucundan sadece CHP’liler değil, HDP’li, MHP’li ve diğer partilere mensup vatandaşlar ilçe, il seçim kurullarıyla YSK’ye itiraz etti. Ağrı’da ya da başka bir yerde itiraz edenlere ceza kestiler mi? Yoksa orada başka burada başka savcılar mı görev yapıyor” dedi. Asgari ücretle işçilik yaptığını söyleyen Ertunç Toptaş ise cezayı ödeyemeyeceğini belirterek gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını söyledi. Cezaları ödemeyeceklerini belirten yurttaşlar cezanın iptali için Büyükçekmece Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. devletle millet kucaklaşıyor. Ama biz milletin tarafı olduk, CHP, MHP bunlar devletin tarafı oldular. CHP 2007 yılında bizim cumhurbaşkanı seçmemize engel olmuştu, arkasına emekli yargıçları, yüksek mahkemeleri aldı. Yahu siz halkı reddettiniz, şimdi nasıl gelip halktan oy isteyeceksiniz? CHP, “Cumhurbaşkanı siyasetin dışından olsun” dedi, yanına MHP’yi de aldı, bazı zavallı figüranları da aldı. CHP, MHP cumhur reisi seçmenin değil, statükoya bekçi seçmenin derdindeler. Cumhurun başı olacaksın, yan gelip yatacaksın: Birileri çıkıp Cumhurbaşkanlığı makamı yol yapma, köprü yapma makamı değildir, havalimanı yapma makamı değildir diyebilir. Kusura bakmasınlar Cumhurbaşkanlığı makamı yapılan ve yapılacak havalimanlarını da takip eder, yolları da takip eder, milletin beraberliğini, bütünlüğünü de takip eder. Cumhurun başı olacaksın, yan gelip yatacaksın böyle şey olur mu? CHP ve MHP’nin çatı adayı İhsanoğlu, Erdoğan’ı eleştirdi ‘Devlette kriz olur’ uyarısı yaptı: Köşk’e siyasi özel gündemle çıkılmaz pacak. Bu yetki ve görevlerin dışına çıkarsa cumhurbaşkanı, kriz olur” dedi. İhsanoğlu şöyle konuştu: “10 sene öncesine kadar bu devlet büyük bir kriz yaşadı. Bir anayasa kitapçığının fırlatılması nelere mal oldu. Cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki tartışma, Türk ekonomisine büyük sıkıntılar yaşattı ve Türkiye ancak 10 sene sonra bu sıkıntılardan kurtuldu. Bugün biz bu istikrarın devam etmesini istiyoruz. Peki, nasıl devam eder? Devletin tepesinde kavga olmadığı zaman. Devletimiz parlamenter sistem üstüne kurulmuştur. Bizde devlet anlayışı tektir. Bayrak tek, dil tek, vatan tek, millet tek. Bu anlayış içinde bu devletin ilelebet payidar olmasını istiyoruz.” Demokrat Parti geleneğinden geldiğini ancak hiçbir siyasi partiye üye olmadığını kaydeden İhsanoğlu, AKP’nin kurulşu sırasında davet geldiğini ancak kabul etmediğini vurguladı. ‘Turgut Abi’ vurgusu Cumhurbaşkanlığı’nın siyasi bir tercih olmaması gerektiğini belirten İhsanoğlu, “Bir de biz istemiyoruz ki Cumhurbaşkanlığı’nda siyasi bir tercih olsun. Siyasi tercih sahibi bizim tarihimizde Turgut Bey’i gördük. Turgut Abi bir partinin kurucusuydu, başbakanlık yaptı, sonra cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı olduktan sonra partiyle meşgul olmadı, parti başka yere gitti. Süleyman Bey cumhurbaşkanı olduktan sonra partiyi bıraktı”dedi. SAKARYA (DHA) CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanlığı ortak çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Başkanlık sistemi” arzusunu “Devletin tepesine siyasi özel gündemle çıkılmaz. Siyasetin yeri partiler, siyasetin yeri Meclis’tir. TBMM, anayasayı değiştirmeyi kabul ederse, o zaman cumhurbaşkanının görev alanı değişir. Ancak bu yapılmadan hareket edilirse bu anayasa ihlali olacaktır. Bu da devlette kriz sebebi olur” sözleriyle eleştirdi. İhsanoğlu, seçim kampanyası kapsamında dün Sakarya’daydı. CHPMHP il teşkilatlarının ortak programıyla kent girişinde karşılanan İhsanoğlu ilk olarak Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nda konuştu. İhsanoğlu, “İstikrarın devam etmesi çok yönlü bir hadise. Bir tek aktöre yüklenmesi hatalı olacaktır. Cumhurbaşkanı seçildiğinde mevcut anayasa hükmü doğrultusunda görev ya