Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada seçimini kazanmaya yakın aday. Elbette böyledir. Çünkü: İki partinin dar olanaklarıyla, altına verdikleri bir seçim otobüsü, her iki partiden bir iki milletvekiliyle Çankaya’ya yola çıkan çatı adayı... Parti+devlet, parti+devlet kadrolarından oluşan dev bir uzman ordusu+seçimlerde deneyimli bir partinin merkez ve örgüt kadrosu, zengin bir parti+devlet olanakları emrinde bir adayla yarışacak! Tek şansı AKP adayının kişisel ihtiraslarını ülke yararlarına hizmet gibi gösterip, tek başına Tükiye’yi Çankaya’dan yönetme olanakları peşinde koşan bir adama seçmenin geçit vermemesi olasılığı ve.. ..buna karşılık çatı adayının, seçilirse anayasanın saptadığı ilkeler ve olanaklarla ülkeyi yukarıdan, tarafsız, dengeli biçimde yöneteceğini vaat eden kısa konuşmaları. Biri başkanlık ya da yarı başkanlık peşinde, diğeri parlamenter sistemin yürürlükte kalmasına uğraş vereceğini açıklıyor. HHH AKP adayı lehine pek çok gazete ve TV kanalının doğrudan ya da dolaylı biçimde sürekli yayınlar yapması olanağına karşı ... ...çatı adayı ise bir aylık propaganda süresi içinde gazetelerin ve yandaş olmayan TV’lerin arada sırada düzenleyecekleri programlara katılarak veya önceki gece olduğu gibi, CNNTürk’te Taha Akyol gibi bir yazarın insaflı sorularına yanıt vererek kendini anlatabilme şansına sahip. Bu çok farklı koşullarla, AKP adayının 12 yıldır yönettiği dev bir mekanizmayla, o mekanizmadan olanca bereketiyle yararlanan bir parti örgütüyle mücadele etmeyi göze alarak yola çıkarken tek güvencesi, seçmenin sağduyusu ve mantığı. Çatı adayına seçimi kazandıracak da bu. Şayet seçmen RTE’nin tek başına ülkeyi yönetmek için Çankaya’ya çıkacağı bilincine ulaşırsa yoksul seçim propagandası şaşırtıcı bir sonuç verebilir. HHH 27 yıllık tek başına iktidarı halkın sağduyusu 27 Mayıs 1950’de yıktı ve parti olarak her açıdan CHP’ye oranla yoksul olan Demokrat Parti’yi tek başına iktidara taşıdı. 27 Mayıs’taki sağduyunun, Ağustos 2014’te bir kez daha coşmayacağını ve tek başına kudretli iktidarın kendinden ve Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanacağından emin başbakanını, mağrur liderini alaşağı etmeyeceğini kim bilebilir? HHH Nihayet bir konudaki yarışta çatı adayı AKP adayını geride bıraktı. Açıklanan mal varlıklarına göre Ekmel Bey RTE’den daha zengin. 12 yıldır Başbakan RTE’nin ise bir evi bile yok! Ama görünüşe aldanmayın, hele mal varlığı beyanına inanmayın. Ustaca gizlenen, inanılmaz zenginliklere sahip olduğu yıllardır, aylardır yazılıp açıklandı. Evim bile yok diye beyanda bulunuyor ya; örneğin İstanbul’da ailesiyle birlikte oturduğu malikâne iki oğlu ve eniştesi üzerine kayıtlı! Bu malikânelerin tapu değeri 1 milyoncuk, piyasa değeri ise 15 milyon kadar! Zavallı TC Başbakanı yoksul... Mal beyanında genç yaşta gemiciklere sahip olan oğlunun ve eşinin üzerine kayıtlı gayrimenkullerle menkullerden tek satır yok. Bakınız bu arkadaş, 20 yıl önce tek varlığım diye üstelik elini kaldırıp poz vererek tek servetinin pamağındaki nikâh yüzüğü olduğunu ilan etmişti. Şimdi demek ki yememiş içmemiş para toplamış ki bankadaki menkulü bir yılda 1 milyoncuk artıvermiş! İktidarda iken oğlunu sünnet mi ettirdi, evlendirdi mi ne? İşte öyle bir olaydan sonra birden zenginleşmesindeki olağanüstü artışı soranlara... oğluna gönderilen armağanlardan kaynaklandığını söylediğini anımsıyorum. HHH Nedense yoksulluktan birden zenginliğe terfi eden başbakanlar bu ani, şaşırtıcı zenginliğin kaynağını ya RTE gibi, oğullarının düğünlerindeki armağanların ya da Tansu Çiller gibi anacığının yastık altındaki paralarının faiz doğurarak... bırakın Türkiye’dekileri... ta ABD’de olağanüstü gayrimenkullere sahip olmalarının sağladığını söylüyorlar. Halkımız da bu dolmaları afiyetle yutuyor. Örneğin bu anormal zenginliğe nasıl kavuştuğunun hesabını vermemek, Yüce Divan’dan kurtulmak için türlü siyasal ödünler veren Çiller... şimdi 28 Şubat mağduru! Yarın bir gün iktidardan gidecek olan, bugün gizli kapaklı zenginliğinin hesabı sorulamayan RTE’yi de aynı akıbet bekliyor... Ne demişler? Devletin malını yemeyen domuz! Sonuç: Bu ülkeyle domuz yetiştirmekte hiçbir devlet yarış edemez! HABERLER 5 milyon dolar istediler DUYGU GÜVENÇ ANKARA IŞİD’in 23 gün süreyle rehin tuttuğu 32 şoför arasında Ankara’nın temas kurduğu isim Müslüm Görmez’di. Görmez, “Bizi esir alanlar IŞİD’ci” derken, örgütün fidye olarak 5 milyon dolar istediğini söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile esaret boyunca doğrudan görüşen 35 yaşındaki 3 çocuk babası, 14 yıllık şoför Görmez, Şanlıurfa Birecik’teki evinden 23 günü Cumhuriyet’e anlattı: Arabanın altından konuşuyordum: Telefonlarımızı ve pasaportlarımızı aldılar. Ben bir telefonumu teslim etmemiştim, sakladım arabada. Sadece 3 arkadaşımızda telefon vardı. Diğerleri hepsi teslim etti. Devletle o telefonla iletişime geçtik. Bizi sürekli arıyorlardı “Biz arkanızdayız, bütün çabaları sarf ediyoruz” diyorlardı. Kriz masasından olsun, milletvekilleri, bakan olsun. Ben arabanın altından gizli konuşuyordum. Mesaj yazmıyordum, çağrı atıyordum, arıyorlardı. Ailemi de 34 günde bir arıyordum, moral veriyordum. Davutoğlu kendisi arıyordu. Moralle sürekli bizi kendimizde tuttu. Onlar IŞİD’ciydi: Başımızda hep IŞİD’in elemanları duruyordu. Urfalı arkadaşlarımız Arapça bildiği için onlar iletişimi sağlıyordu. İçlerinde Türkçe bilen yoktu. Onlar IŞİD’ciydi. Orada aşiret olayı yok. Orada alınan yer; köykasabaşehir direkt IŞİD’in kontrolüne geçiyor. Onları silahlandırıp kendi saflarına geçiriyorlar Beni ve 10 kişiyi dağa götürdüler: Önce Geyara santralındaydı. Sonra ben de dahil olmak üzere 11 kişiyi, kelepçeleyerek dağa götürdüler. 3 gün dağda yıkık bir okulun içinde kaldık. Musul’a doğru 2030 km. mesafede bir dağ diye tahmin ediyorum. 3 gün sonra araçlarımızın yanına, santrala geri geldik. Sonra hepimiz araçlarımızla önümüzde arkamızda kendi askeri konvoylarıyla Geyara Havaalanı’na getirip soktular araçlarımızla birlikte. 1 Temmuz günü oraya insansız hava uçaklarıyla 2 bomba attılar, üzerimize düşmedi ama 150 metre yakınımıza düştü. Bunun üzerine bizi 2 Temmuz’da kendi karargâhlarına götürdüler, kendilerinin yatıp kalktığı yere. 1 gece kaldık. Ertesi gün de bizi bıraktılar Kameraya aldılar: Karargâhlarında kalırken bize devlet ile ilgili hiçbir şey söylenmedi. Önce bizi kameraya aldılar, kayıtlarımızı aldılar. Bu görüntüleri internete verecekler herhalde. Bizdensiniz, Sünnisiniz: Daha sonrasında araçlarımızı aldılar. “Bizim size yaptıklarımızı biliyorsunuz” dediler. “Biz Müslümanız, biz kendi halkımız, kendi irademiz doğrultusunda gidiyoruz, biz insanları öldürmeyiz” gibi şeyler dediler. Bize karşı iyilerdi. “Bizdensiniz, Sünnisiniz” dediler. “Biz daha önce de şoförlerinizi yakaladık, onları bıraktık, sizleri de inşallah yarın bırakacağız” dediler. Ama öbür gün (3 Temmuz) şahsi araçlarımıza el koydular. Ondan sonra da 34 saat zaman geçti ve bizi bıraktılar. Geyara’dan Mahmur’a 30 km. yürüdük. Köprünün başında bıraktılar. En sonunda peşmerge bizi karşıladı. Devlet yardım etsin: Araçlarımıza el koydular. Araçlarımızla ilgili devletimiz bize bir şey söylemedi. Yardımcı olacağına inanıyorum, “Yardımcı olacağız” dediler. Araçlarımız bizim ekmek teknemiz, canımızın yarısı orada kaldı. Ne kadar da olsa buruk bir sevinç yaşıyoruz. Bir aydır çalışmıyoruz, zaten ellerindeyiz. Şimdi bundan sonra taksitlerimiz, borçlarımız var. Devletimizin bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Aracım olursa ben yine giderim çünkü yapabileceğimiz iş bu. 23 günlük IŞİD esaretinin ardından dün kurtulan Müslüm Görmez anlattı: 23 günlük esaretten evine dönen Müslüm Görmez çocuklarıyla hasret giderdi. l ‘Yayın yasağı kaldırılsın’ Basın Konseyi, AYM’ye başvurdu İstanbul Haber Servisi Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nun basılması, Türk diplomatların kaçırılması haberlerine getirilen yasağın kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Türenç, “Yasağın yürürlükte olduğu sürece, halkın haber alma hakkının engellendiği ve telafisi imkânsız zararlara neden olunduğunu” belirtti. 32. kişinin sırrı O esareti yaşayanlardan biri de Özgür Şimşek’ti. İlk defa Irak’a giden 20 yaşındaki Şimşek’in, Irak’tan aldığı babası Ramazan Şimşek’in varlığından ise şirket sahipleri haberdar olmadığı için, sayıları ilk olarak 31 açıklandı; sonra 32 olduğu netleşti. Şırnak Silopili olan Şimşek, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Saat 8 gibi baskın yaptılar, hepimizi aldılar, kelepçelediler. Telefonlar, pasaportlar ve paralara, her şeye el koydular. 2 gün o termik santralda kaldık. Ondan sonra da bizi Geyara Havaalanı’na götürdüler. 43 derece sıcakta günlerce kaldık. Bir grubu götürdüler, beni götürmediler. Videolarımızı çektiler. Ondan sonra da ‘Bizim derdimiz şirketle’ dediler. Şirket para vermemiş onlara, o yüzden arabalarımıza el koydular. Araba başına 50 bin dolar istiyorlardı. Benim ağzımı bıçak açmıyordu; babam konuşuyordu Ankara ile. Müslüm Görmez konuşuyordu, bize aktarıyordu. Para konusunu bilmiyorum. Para sıkıntısı yok gibi şeyleri duyuyorduk ama bilmiyorum. Bırakırken de ‘Arabalar İslam devletinin oldu’ dediler. Biz devletin araçlarımızı vermesini istiyoruz. Onlar mı bıraktı devlet mi kurtardı bilmiyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” Belediye baskını Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararla Silvan ilçesine belediyeye ait halk otobüsü seferi başlatıldığını ileri süren minibüs şoförleri, tepki için büyükşehir belediye binası önüne gelerek araçlarını park etti. Belediye personeli ile tartışan şoförler belediyenin camlarına taşla saldırdı, saldırıda 4 güvenlik görevlisi yaralandı. Personel ve şoförler arasında gerginliğin artması üzerine polis gruba müdahale etti. Şoförlerin eylemine tepki gösteren Belediye Başkanı Gültan Kışanak, “Saldırı, halkın iradesine yapılmıştır” dedi. kamulaştırmaya 3. havalimanında iptal İki acıyı birden yaşadı l ELAZIĞ (DHA) HDP Eş Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın Malatya’da yaşayan teyzesi Hacer Keskin, önceki gün öldü. Keskin’in cenazesini götürmek üzere yola çıkan grupta yer alan Keskin’in gelini Kevser Kesin, mola sırasında bir otomobilin çarpması sonucu öldü. Hacer Keskin Diyarbakır’da, gelini Kevser Keskin de Elazığ’da toprağa verildi. Bir çocuk ‘dağdan’ döndü İstanbul Haber Servisi İstanbul’un Karadeniz kıyısında Eyüp ile Arnavutköy arasında inşa edilecek 3. havalimanı için yapılan kamulaştırmaların bir kısmı iptal edildi. 70 bin 855 metrekare arsaya sahip 4 maden sahibine açılan davada mahkeme, arsa bedeli olarak kararlaştırdığı 16 milyon 289 bin liranın TOKİ tarafından arsa sahiplerine ödenmemesi üzerine kamulaştırmayı iptal kararı aldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlar Kurulu’nun “rezerv yapı alanı” olarak belirlediği 42 bin 300 hektarlık alanın kamulaştırılması için TOKİ’yi görevlendirdi. TOKİ, 10 ayrı parsel halinde toplam 54 bin 507 metrekare arsası bulunan Akçelik Madencilik, 2 ayrı parsel halinde toplam 9 bin 840 metrekare arsası bulunan İsmail Tükenmez, 4 bin 520 metrekare arsası bulunan Ozan Madencilik, 1998 metrekare arsası bulunan Topkara Mermer’e kamulaştırma teklifinde bulundu. Arsa sahipleri TOKİ’nin önerdiği parayı yeterli bulmadı. Bunun üzerine mahkemeye başvuran TOKİ, arsa sahiplerine 14 ayrı dava açtı. Mahkeme değerin tespiti için bilirkişi atadı. Bilirkişiler, TOKİ’nin Akçelik Madencilik şirketine 10 milyon 901 bin, İsmail Tükenmez’e 2 milyon 785 bin, Ozan Madencilik’e 1 milyon 602 bin, Topkara Mermer şirketine de 999 bin 840 TL kamulaştırma bedeli ödemesi gerektiği yönünde rapor tuttu. TOKİ, bedeli yüksek bularak bilirkişi raporuna itiraz etti. Mahkeme, dün gerçekleştirilen duruşmada 14 davayı da karara bağlayarak tapulara konulan kamulaştırma şerhinin kaldırılmasına hükmetti. Davalılardan Akçelik Madencilik şirketinin avukatı Kemal Altın, bu karardan sonra söz konusu arsalarda 3. havalimanı inşaatı ile ilgili hiçbir işlem yapılamayacağını belirtti. Öte yandan TOKİ’den yapılan açıklamada ise söz sonusu arazilerin havalimanı sınırının kenarında yer aldığı ve havalimanı inşaatını engelleyen bir durumun olmadığı ifade edildi. l BİNGÖL (AA) Terör örgütünce 20 gün önce kandırılarak Bingöl kırsalına götürülen 16 yaşındaki bir çocuk, Karlıova ilçesinde güvenlik güçlerine teslim oldu. Çocuğun ilk ifadesinde, kandırılarak dağa götürüldüğünü, 4 kişinin daha örgütten kaçtığını söyledi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bir otobüsün zarar gördüğü gerekçesiyle Tuzluçayır’a otobüs sokmama kararı, Mamaklılar tarafından Kızılay durağında protesto edildi. Polis, hiçbir uyarı yapmadan eylemcilere müdahale etti. 7 kişi gözaltına alındı. Karakola giden Av. Deniz Özbilgin ise polis tarafından yumruklandı. Tuzluçayır’da 7 gözaltı ‘IŞİD paniği’ yıkıldı l MUĞLA (AA) Torba Koyu’na demirlediği iskelesine baraka yapıp üzerine astığı Arapça yazılı siyah pankartla IŞİD paniğine neden olan balıkçının barakası yıkıldı. Barakayı yıkan ekipler, eşyaları da Torba Muhtarlığı’na teslim etti. l Ali Kılıç’a Almanya’dan danışman Reuters, 49 konsolosluk çalışanı ile ilgili iddiasını resmi kaynaklara dayandırdı Münih’ten Maltepe’ye... Rehineler IŞİD’in canlı kalkanı Haber Merkezi Musul’da IŞİD’in hâlâ serbest bırakmadığı 49 konsolosluk çalışanının örgüt tarafından canlı kalkan olarak kullanıldığı öne sürüldü. Reuters Ajansı iddiasını, diplomatlara ve hükümet kaynaklarına dayandırdı. Reuters’in Türkiye’nin dış politikasını değerlendirdiği haber analizinde, “32 kamyon şoförü perşembe günü serbest bırakıldı. Fakat diplomatlar ve hükümet kaynakları, sağlık durumlarının iyi olduğu düşünülen diğer rehinelerin canlı kalkan olarak kullanıldığını söylüyor. Amaç, militanlar Irak’ın başkentine doğru yürürken Ankara’yı uzakta tutmak” ifadelerine yer verildi. Ajans, Türkiye’nin dış politikada ‘sessizleştiği’ tezini işlediği analizinde, “El Kaide’den esinlenen Sünni militanlar geçen ay Türkiye’nin güneydoğu sınırında Suriye’den Irak’a yayılırken, bu sırada da Türkiye vatandaşlarını rehin alırken, normalde konuşkan bir kişi olan Başbakan Erdoğan’ın söyleyecek çok az şeyi vardı. Sünni militanların ilerleyişi ve rehine krizi, Erdoğan’ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olma kampanyasına gölge düşürüyor ” değerlendirmesi yaptı. İstanbul Haber Servisi Almanya’nın eski Münih Belediye Başkanı Christian Ude (66), Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’a fahri danışman oldu. Maltepe Belediyesi’nde kendisine ait bir oda ayırılan Ude, “Almanya’daki tecrübem, birikimim ile Ali Kılıç’a katkı sunmak için geldim”dedi. Münih’te 23 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra geçtiğimiz mart ayında emekli olan Ude, Kılıç’a danışman olarak İstanbul’a geldi. AB ve uluslararası ilişkiler alanında fahri danışmanlık yapacak olan Ude, kentsel dönüşüm ve çevre konularındaki deneyimlerini de Başkan Kılıç ile paylaşacağını belirterek “Ali Kılıç ailesi ile 42 yıl öncesine dayanan dostluğumuz var” dedi. Ude,“Maltepe’de gördüğüm sorunların başında kentsel dönüşüm geliyor. Yerinde dönüşümü çok önemsiyorum. Biz bunu Almanya’da, Münih’te uyguladık, çok da başarılı projeler hayata geçirdik. Bu çalışma her şeyden önce zenginler için yapılmamalı” diye konuştu. Gözler alıkonulan 49 kişide sorusudurum daha mı kolay, daha mı zor” i. Yetverd ı ılığın karş zor” na “Bunu kestirmek DUYGU GÜVENÇ kurulduğuas tem ile e bölg ldan kana ok birç kili, yon şoe pazarlığı ANKARA IŞİD’in rehin aldığı kam nu belirtirken “Biz devlet olarak fidy dedi. Re11 ler göz i şimd n ” nda mem ardı bile sının förlerini bırakma yapmadık, şirket verdiyse ılarak retti. belir ğunu oldu ul’da Mus hâlâ Haziran’da Türk Konsolosluğu bas çevrilhinelerin a ların sup men sluk e: şöyl solo kon şleri n hin alına Uzmanların görü onların da at Öneş: di. Kamyon şoförlerinin ardından Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cev , ken olur im hâk olmaisi min lent eyle bek bir l ağı teme kılac muh bıra lik en yöne hem 49 kişiye anın kurm ı daha lant bağ çok ler ında ilişki aras olan ile grup kaynaklar iki sı durumunda Türkiye yapılma ihtin asyo oper bir rı Onla . ecek yanlış olduğuna işaret etti. inleş gerg yorlar, uzatı49 konsolosluk mensubunun, kaldıkla malini engellemek için ellerinde tutu kong bir a sonr ının 49’un olay gün 5 ma 101 bırak rı otelden yaklaşık yorlar bu olayı. Bugünkü en, Dışişrum. nüyo düşü diye t işare ğına re merkezine götürüldüğü öğrenilirk ılaca da bırak “Kamili, yetk , konsobir y rlerle düze Şofö üst an: n Özc ı’nda Ali t anlığ leri Bak Stratejist Niha şı tartı mi, ; MİT ir uyor den ’ci oluş n IŞİD larda yoncuları bırakanlara losluk mensupları farklı grup konusunda indiliğ Ken . rdur şüyo görü rla onla da lır” diyerek her iki grubu esir alanlar şu an saha Söz tti. belir Şu k. ğını düşü naca çok kaçı ali ktan ihtim nma ları net ifade kulla den serbest bırakılma bilgilendirr var. itele otor en işley lel para konusu ismin aksine, Dışişleri’ndeki kaçıranul’da Mus an r için çok me toplantıları sırasında kamyoncuları düzey Eski bir MİT uzmanı: Şoförler onla Üst işti. daha çok edilm ç iddia süre a dığı sonr ların IŞİD’ci olma önemli değildi. Bundan kurtarılması operasyon arını supl men luk olos kons t, yetkili, 49 konsolosluk mensubunun enin zor Örgü zor. etm ktır. için örgütün ne yapacağını tahmin yapılmaması için koz olarak kullanaca için rleri diğe di “Şim ken, olduğuna işaret eder