03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] ‘Konsolosluk personeli Şeddadi’de’ IŞİD unsurlarının, Türk rehinelerin Haseke ile Deyrezzor arasındaki şehre getirildiğini söyledikleri belirtiliyor ÖZGÜR ULUSOY Avrupa’nın ‘Devlet’ Krizi ve Sarkozy... Fransa Büyükelçisi Laurent Bili önceki gece İstanbul Fransız Sarayı bahçelerinde… “Türkiye’nin Bob Dylan”ı diye takdim ettiği Zülfü Livaneli’yi; çok yönlü, zengin, sıra dışı kariyeri ve barış, özgürlükler, insan hakları mücadelesi adına “Legion d’Honneur”le taltif ederken biz bir köşede bir Fransız gazeteciyle Avrupa’nın gündemine bomba gibi düşen “Sarkozy gözaltısını” konuşuyorduk… “Nüfuzu kötüye kullanmak, yolsuzluk, yargıyı etkilemek” gibi gerekçelerle bir polis karakolunda bu hafta başı 15 saat sorgulanan ve akabinde hakkında soruşturma açılan sabık cumhurbaşkanı için meslektaşım, “Fransızlar şokta!” dedi ve ekledi: “Sarkozy’nin kanunsuzca, eşkıya gibi davrandığı ve ‘devlet’ değerlerinin hepten aşındığı ortaya çıktı. Fransa’yı asıl sarsan, son kertede bu oldu!” Fransa, herhalde köklü “devlet” geleneklerini, Avrupa’da en ciddiye alan ülke. Fransa cumhurbaşkanının, devletin en temel ilkeleri ve kurallarını tümüyle hiçe sayan bir şekilde sadece kendi kişisel hırs ve çıkarlarına odaklanması; kişisel çıkarlarını, devlet çıkarlarını bypass eder şekilde her şeyin üstünde tutması ve devlet geleneğinin iflası… Özetle Fransızları en sarsan boyut olmuş. Eski kıtanın en deneyimli ve köklü devletinin dahi uzun yıllar içişleri koltuğunda oturan, daha sonra cumhurbaşkanlığına tırmanan bir “Baba/ Parrain” profilindeki politikacının eline düşmesi; gerçekte sade Fransa’nın değil tüm Avrupa’nın krizini tanımlıyor. “Palais de France”ın görkemli bahçelerinde Fransız muhatabımla konuşurken meselenin gerçekte yalnız Fransa ile sınırlı olmadığını teslim ettik… İtalya’da Berlusconi örneğin devlet kurumlarını Fransa’da yok sayan Sarkozy’den aşağı kalır işler yapmamıştı... Rüşvet alıp rüşvet vermekten mafya ilişkilerine, “bunga bunga partilerine”, özel çıkarları, öncelikleri için “torba yasa”lar yapmaya dek “yozluğun” her türü Berlusconi’de vardı… Sade Berlusconi mi? Ayyuka çıkan skandallar yüzünden tahtını bir sürpriz hamleyle devretmek zorunda kalan sabık Kral Juan Carlos’un kızı ve damadının karıştığı “yolsuzluk” ve “kişisel çıkar” davaları; bir vakitler Kanuni ile Akdeniz’i ortaklaşa bölüşen büyük imparatorluk geleneğinden gelen İspanya’da da, eski “devlet adabı” ve “geleneklerinin” darbe yediğini göstermekteydi. Mahkeme salonlarında “hortumladıkları paraların” hesabını vermek zorunda kalan Prenses Cristina ile damat Inaki Urdangarin’in yolsuzluklarının yanı sıra tahtı bırakmak zorunda kalan kralın da, Körfez şeyhleri ve Arap kralları ile al takke ver külah akçeli ilişkiler içinde olduğu, kişisel makamını kullanarak menfaat temin ettiği İspanya’da yaygın biçimde konuşulmaktaydı. Sabık İspanya kralı gibi tıpkı… Körfez prensleri ile yakın plan “iş tutan” bir diğer eski Batılı hükümet başkanı da Blair! “Ortadoğu’ya sözde demokrasi getirmek” için Bush’la beraber Saddam’ı alaşağı eden Irak savaşını başlatan Blair şimdi Arap dünyasının en beter diktatörleri ile servetine servet katıyor. En son “darbeci Sisi”ye “danışman” olan ve Arabistanlı Lawrence misali “danışmanlık” kisvesi altında Ortadoğu’nun altını üstüne getiren eski İngiltere Başbakanı Blair; Kazakistan’dan Romanya’ya uzanan “iş alanını” Abu Dabi’de açacağı bir özel bürodan yönetecekmiş. Guardian’da okuduğum bir yazı, “büro”nun Blair’in kendisi sanki hâlâ başbakanlıktaymış gibi örgütleneceğini belirtiyor… Başka deyişle… Devletin resmi kurumlarıyla gayri resmi ve de çoğu zaman gayri kanuni akçeli çıkar ilişkilerinin ne ölçüde iç içe geçtiği bundan böyle artık belirsiz. “Guardian”a konuşan üst düzey bir İngiliz görevli bunu “Blair’in kimi temsil ettiği ve tam ne yaptığı belli değil!” diyerek açıyor. 19982005 arasında Almanya’da başbakanlıkta oturan ve bu koltuktan ayrıldığı tarihten sonra Rus enerji devi “Gazprom”un yönetim kuruluna katılan “sosyal demokrat” Gerhard Schroeder de Blair gibi tıpkı “ne yaptığı tam belli olmayan” bir güç simsarı… Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği dönemde bile öyle ki Schroeder, Putin’le içli dışlı gözükmekten çekinmiyor ve Rus devlet başkanının, bizzat şahsının 70. yaşgününde düzenlediği, hangi pazarlıkların döndüğü belli olmayan “havyar, şampanya” partilerine katılıyor. “Devlet”lerin kurumsal ağırlıkları kısaca aşınırken kişisel “nüfuz ağları” ile gündeme gelen “güç baronları” her geçen gün biraz daha öne çıkıyor. Türkiye’de parlamenter sistemin “tek adamın gücünü” yücelten nevi şahsına münhasır bir başkanlık sistemine evrilmesi işte heyhat! bu uluslararası ortamda oluyor. Sonunda hiçbir şey rastlantı değil. rakŞam İslam Devleti’nin (IŞID) Suriye’de Deyrezzor bölgesinde bir haftadır süren şiddetli çatışmaların ardından “İslam Devleti”nin kurulması planlanan bölgelerin Suriye kısmının neredeyse tamamını ele geçirdiği bildirildi. Cihatçı grubun, Rakka’dan Anbar’a kadar, Irak’la bütünleşecek alanı aldığı, yine kendi topraklarında gördükleri Kobani’ye de şiddetli saldırılar düzenledikleri belirtildi. IŞİD’in, Musul’daki Türkiye Başkonsolosluğu’ndan rehin alınan konsolosluk personelinin de Şeddadi’ye getirildiği iddia edildi. Gözler IŞİD’in Irak’taki ilerleyişine çevrilmişken, cihatçı örgüt, Irak’tan Suriye’ye taşıdığı silahlarla son bir haftada büyük kazanımlar elde etti. Suriye’deki Kürt bölgesi Rojava’da Savunma Bakanlığı İç ve Dış İlişkiler yetkilisi Dr. Nasır Hacı Mansur, Cebhet el Nusra ve Suriye’deki başka İslamcı örgütlerle çatışmaya giren IŞİD’in, “hilafetin planlandığı toprakları” ele geçirdiğini, bu bölgedeki diğer İslamcı örgütlerin de IŞİD’e biat ettiğini anlattı. Petrol sahası El Ömer’in de IŞİD’in eline geçtiğini doğrulayan Mansur, ancak bunun çok önemli olmadığını, asıl Rakka’dan Anbar’a kadar “hilafetin ilan edileceği” toprağın IŞİD’in eline geçmesinin önemli olduğunu vurguladı. Bölgeden gelen ha I IŞİD’in Suriye’de ‘hilafet planladığı’ toprakları bir haftada ele geçirdiğini ve şimdi Kobani’ye yüklendiğini söyleyen Kürt yetkili Mansur, bir köye 3 bin top mermisi atıldığını anlattı. Mansur’a göre IŞİD kaynakları, Türk personelin de Suriye’ye getirildiğini El Bağdadi yaralandı mı? söylüyor. berler, IŞİD’in Fırat etrafındaki köyler, nahiyeler ve şehirleri aldığı yönünde. Ebu Kemal, Mayadin ve eskiden Nusra’nın karargâhının bulunduğu Şehil nahiyesi de IŞİD’in eline geçmiş durumda. lar yaşandığını belirtti. Mansur’a göre Kobani İslam Devleti için 3 açıdan önem taşıyor: Birincisi, bölge Türkiye sınırında, ikincisi onlara göre İslam Devleti’ne ait topraklar, üçüncüsü de Kürtlere ait Cezire ve Afrin arasındaki bağlantıyı kopartmak istiyorlar. nel seferberlik ilan edildiğini, ağır silahlarla saldırılara karşılık eline silahı alan herkesin cepheye gittiğini belirten Mansur, Kobani’ye Irak’tan gelen tanklar, toplar dahil ağır silahlarla saldırıldığını, bir köye 3 binden fazla top mermisinin düştüğünü söyledi. Örgütün Deyrezzor bölgesindeki varlığını güçlendirdiğini belirten Dr. Nasır Hacı Mansur, IŞİD unsurlarının Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda rehin alınan personelin Haseki ile Deyrezzor arasındaki Şeddadi’ye getirildiği ve burada tutulduğuna dair açıklamalarının kendilerine geldiğini sözlerine ekledi. slam Devleti’nin şimdiki hedefi Kobani Örgütün, Irak’tan getirdiği ağır silahlarla şimdi Kobani’ye saldırdığını söyleyen Kürt yetkili, bölgede çok şiddetli çatışma İ ürt köyüne 3 bin top mermisi K Kobani bölgesinde dün itibarıyla ge Bu arada, bölgedeki çatışmalarda IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’nin de yaralandığı iddia edildi. Bölgedeki kaynaklar, Bağdadi’nin bir süre önce Rakka’dan Deyrezzor bölgesine geçtiğini aktarırken dün akşam saatlerinde gelen haberlerde de Bağdadi’nin sınırda yaralandığı öne sürüldü. Irak terörle mücadele güçleri sözcüsü Sabah Numan, El Bağdadi’nin Keim bölgesindeki operasyonda yaralandığı, operasyonda çok sayıda IŞİD militanının öldüğü bilgisini verdi. Fransa, İtalya, İspanya’daki çürüme HAVAALANLARINDA ALARM Dış Haberler Servisi ABD, El Kaide bağlantılı örgütlerin havaalanlarında güvenlik aramalarında anlaşılamayacak nitelikte yeni bir tür patlayıcı geliştirmeye çalıştığını düşünüyor. Washington yönetiminin geçen günlerde Avrupa ve Ortadoğu’daki havaalanlarında ülkeye yönelik uçuşlara ilişkin güvenlik önlemlerinin artırılmasına ilişkin talebinin arkasında bu kaygısının yattığı belirtiliyor. Fransa ve Almanya’nın yanı sıra ABD’nin uyarısının ardından havaalanlarında güvenliği sıkılaştırdığını duyuran İngiltere Ulaştırma Bakanı Patrick McLouglin, alınan önlemlerin yolcular için ciddi bir ertelemeye sebep olmayacağını umduğunu söyledi. Önlemler arasında yolcuların, sayısı açıkça belirtilmemiş olan ek güvenlik aramalarından geçmesinin de yer aldığı belirtiliyor. Ayrıca elektronik cihazlara yönelik ek kontrollerin de yapılabileceği gelen bilgiler arasında. İngiltere bu önlemlerin genişletilebileceğini duyurdu. El Kaide yeni tür bomba peşinde ‘Musul baskınını Türkiye de biliyordu’ Dış Haberler Servisi IrakŞam İslam Devleti’nin (IŞİD) adımlarının arkasında Türkiye’nin yanı sıra ABD, İsrail, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün de olduğu öne sürüldü. Özgür Gündem gazetesinin haberine göre, IŞİD’in Musul’u ele geçirme ve Bağdat’a doğru ilerleme planı Ürdün’ün başkenti Amman’da yapıldı. 9 Haziran’da IŞİD’in Musul’u işgal etmesi öncesinde, Türkiye’nin yanı sıra ABD, İsrail, Suudi Arabistan’ın da içinde bulunduğu bazı ülkelerin bilgisi dahilinde 1 Haziran’da yapılan gizli toplantıya Irak’taki Kürdistan Demokrat Partisi’den (KDP), Baasçılardan ve kimi cihatçı IŞİD’in Neyneva’da türbe yıktığına ilişkin görüntüler sosyal medyada yer aldı. örgütlerden isimlerin de katıldığı savunuldu. ABD’nin di, aksi halde “pişman olacağını” be sevkıyatı sözü verdiği belirtildi. IŞİD’in “arananlar listesi”nde yer alan, lirterek tehdit etti. Haberde, IŞİD ham Musul saldırısından sonra KDP’nin, İzzetin el Duri’nin yanı sıra Ür lesi karşısında Tahran cephesinin Irak Irak’ın 12. Kolordusu’nun bulunduğu dün istihbarat sorumlusu ve Kral Başbakanı El Maliki’ye askeri teçhizat Kerkük’e bir baskın düzenlediği, bütün Abdullah’ın temsilcisi Sasilah ve teçhizatlarına el konlih Kelob’un da toplantının duğu kaydedildi. Bu duruma katılımcıları arasında yer alKürdistan Yurtseverler Birliği dığı öne sürüldü. Haberde top(KYB) Peşmerge Sorumlusu rak’ın Musul kentinde IŞİD’in elinde tuttuğu 46 lantıdan 4 gün önce Irak Kürt Caferi’nin de göz yumduğu Hintli hemşirenin dün serbest bırakıldığı, grubun Bölgesel Yönetimi lideri Meiddiasına dikkat çekildi. ÖzErbil’e ulaştığı bildirildi. Bazı kaynaklar hemşirelerin sud Barzani’nin Amman’a gitgür Gündem, bir diplomatın militanlarca kaçırılıp kaçırılmadığının ya da çatışmatiği ve buluşmanın yapılması lardan toplantıya ilişkin bilgi verdidolayı bölgeden çıkamadıkları yönündeki soru için ön ayak olduğu iddia edilğini aktardığı haberinde ayişaretlerinin sürdüğünü, ayrıca yetkililerin fidye ödedi. Plandan daha sonra haberdar rıca Amman’daki gizli topyip ödemediklerinin bilinmediğini duyurdu. IŞİD miolan İran, Iraklı siyasetçi Ahlantıya katılan bir kişinin de litanlarının halen ellerinde Musul’da çalışan 39 Hintli med Çelebi’yi Barzani’nin ya işçiyi tuttuğu gelen bilgiler arasında. IŞİD’in Musul’un tüm belge ve bilgileri 4 milnına gönderdi, IŞİD ve yanlıla güneyinde evine baskın yaptığı gazeteci Fadıl el Hadi yon dolar karşılığında Iraklıdi ile babasını kaçırdığı kaydedildi. rından desteğini çekmesini istelara sattığını yazdı. Türkiye bu iklimde evriliyor uckingham Sarayı’na da bayrak dikeceğiz’ Batılı ülkelerden Suriye ve Irak’a cihatçı gruplara katılmaya gidenlerin sayısının artmasıyla kaygılar yükselirken İngiliz yayın kuruluşu BBC’de yer alan bir haberde de El Nusra safında savaştığını savunan bir İngilizin “Buckingam Sarayı’nda siyah bayrak dalgalanmadan Suriye’den dönmeyeceği” yönündeki sözleri aktarıldı. ‘B I HEMŞİRELER ÖZGÜR İngiltere iki yıl önce planlamış Dış Haberler Servisi İngiltere’nin iki yıl önce Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad karşıtı 100 bin muhalifi eğitmeyi ve silahlandırmayı planladığı, ancak çok riskli diyerek bundan vazgeçtiği savunuldu. BBC’nin haberine göre, ABD’nin de bildiği plan çerçevesinde, seçilen “ılımlı” muhalifler Türkiye ve Ürdün’deki kamplarda eğitilecek ve silahlandırılarak Suriye’ye gönderilecekti. Gizli planın mimarları arasında dönemin Genelkurmay Başkanı David Richards olduğu ifade edilirken bu önerinin Başbakan David Cameron tarafından da değerlendirildiği belirtildi. Richards’ın, İngiliz askerlerinin sahaya inmeyeceği güvencesinin verildiği bu planla Suriye’deki savaşı durdurabileceğine inandığı haberde yer aldı. Uluslararası kamuoyunda da destek göreceği inancında olan İngiliz komutanın planına göre, Suriye muhalif güçleri hazır olduğunda, Batı’dan ve Körfez ülkelerinden gelen jetler eşliğinde Şam’a yürüyecekti. Planın bir yıl kadar zaman alacağı ancak bu sürecin alternatif bir Suriye hükümeti kurulması için zaman kazandıracağı düşünülüyordu. İstihbaratta ajan skandalı Almanya’da NSA’nın dinlemelerini araştırmak üzere kurulan komisyonla ilgili bilgileri ABD’ye aktardığı iddası üzerine Alman istihbaratında görevli ajan gözaltına alındı Dış Haberler Servisi Almanya’daki ABD dinlemelerini araştırmak üzere Federal Meclis’te kurulan NSA Komisyonu ile ilgili bilgileri Amerika’ya aktardığı iddası üzerine Alman istihbaratı BND’ye mensup bir Alman ajan gözaltına alındı. Almanya’da II. Dünya Savaşı sonrası en büyük istihbarat skandalı olduğu söylenen olayda 31 yaşındaki BND ajanının, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’nın Almanya’daki dinlemelerini araştırmak üzere Federal Meclis’te kurulan komisyonla ilgili bilgileri ABD’ye aktardığı iddia ediliyor. ABD adına köstebeklik yapan Alman ajanın çarşamba günü gözaltına alındığı, evinin arandığı belirtildi. İstihbarat kurumlarının denetiminden sorumlu Federal Meclis Kontrol Konseyi önceki gece toplanarak durumu değerlendirdi. Başbakan Angela Merkel’e de bilgi verildiğini söyleyen Federal Hükümet Sözcüsü Stefan Seibert, dün gece Merkel ve ABD Başkanı Obama arasındaki telefon görüşmesiyle bu olayın ilişkisi olup olmadığı sorusunu ise cevapsız bıraktı. Bir evladı daha gömdüler Dış Haberler Servisi Doğu Kudüs’te geçen çarşamba günü kaçırılarak katledilen 16 yaşındaki Filistinli gencin cenazesi dün toprağa verildi. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı Muhammed Hüseyin Ebu Hudayr’ın cenaze töreni sırasında İsrail güçleriyle Filistinliler arasında çatışmalar meydana geldi, 18 kişi yaralandı. Geçen hafta üç İsrailli gencin cesetleri Batı Şeria’da bulunmuş, İsrail yönetimi cinayetlerden Hamas’ı sorumlu tutmuş, Filistin topraklarına hava saldırıları başlatmıştı. Filistinli gencin de İsrailli yerleşimcilerin “intikam saldırısının” hedefi olduğu sanılıyor. Hamas’ın dün “İsrail’in hava saldırılarının durması halinde ateşkese uyacağız” yönünde açıklama yaptığı savunuldu. Mısırlı arabulucuların taraflar arasında bir ateşkes için görüşmeler yürüttüğü belirtiliyor. Fotoğraf: REUTERS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle