22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 MemurSen’in imzaladığı toplusözleşmede enflasyon farkı alamayan kamu emekçileri eylem yapacak Memur iş bırakıyor MUSTAFA ÇAKIR ANKARA MemurSen’in imza attığı toplusözleşme nedeniyle enflasyon farkı alamayan memurlar 15 Temmuz’da iş bırakıyor. MemurSen ile hükümet arasında imzalanan toplusözleşme gereği memur maaşlarına net 123 lira zam yapıldı. Ancak toplusözleşmede enflasyon farkı öngörülmedi. Açıklanan son rakamlar memur maaşlarının enflasyon karşısın da eridiğini ortaya koy du. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Yapılan sözleşme ile hemşire 60 lira, (BES) enf hizmetlinin 28, memurun da 40 lira lasyon farkıkaybı gündeme geldi. u ‘Emeğimizi ve alın terimizi iktidara peşkeş çeken sözde konfederasyonu kınıyoruz’ diyen memurlar enflasyon farkını almak için 15 Temmuz’da iş bırakacak. nın ödenmesi için 15 Temmuz’da iş bırakma kararı aldı. BES, 2014 yılı ilk altı ay enflasyon oranının yüzde 5.70 olarak açıklandığına, 2014 Ocak ayında kamu emekçilerinin maaşlarına yapılan artışın ise ortalama yüzde 5.64 olarak gerçekleştiğine dikkat çekti. Daha yılın ilk altı aylık enflasyon oranına göre kamu emekçilerinin 2014 yılı maaş artışlarının enflasyon oranının altında kaldığına dikkat çeken BES, “Geride daha altı aylık bir süreç olduğunu düşünecek olursak kamu emekçilerini çok daha vahim bir tablonun beklediği ortadadır. Yine kalan altı aylık sürede kamu emekçilerine enflasyon farkı verilmez ise 2015’te verilecek yüzde 3+3’lük artış ancak bu yılın enflasyon farkını karşılayabilecektir” vurgusu yaptı. Türkiye KamuSen’e bağlı Türk BüroSen de, temmuzdan itibaren her ay en az enflasyon kadar artış sağlanması için hükümet nezdinde girişimde bulunma kararı aldı. Sonuç alınamaması halinde de her türlü demokratik hakkın kullanılacağı açıklandı. Türk BüroSen hükümetle enflasyon farksız toplusözleşmeye evet diyen MemurSen’e de tepki göstererek “Emeğimizi ve alın terimizi iktidara peşkeş çeken sözde konfederasyonu kınıyoruz” vurgusu yaptı. Türkiye KamuSen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre MemurSen eğer Avukatın kaybı 162 lira memurların enflasyon farkından yararlanma hakkını toplusözleşme görüşmelerinde korumuş olsaydı, memurların ilk altı ay için yüzde 3 zam alması durumunda, temmuz itibarıyla maaşlarına yüzde 2.7 oranında enflasyon farkı eklenecek, bununla birlikte ayrıca yüzde 3 ikinci yarıyıl zammı daha alacaklardı. Başka bir deyişle 2014 ocak ayında 123 TL zam alan ve yıl boyunca maaşına bir daha artış yapılmayacak memurlar, temmuz itibarıyla en az yüzde 8.7 zam alacaklardı. Bu zamma 2014 yılının ikinci altı aylık döneminde ortaya çıkması muhtemel enflasyon farkı da eklendiğinde memur maaşları yüzde 10’un üzerinde artmış olacaktı. Ancak enflasyon farkı ödenmemesi nedeniyle hemşirenin zararı 60, memurun 46, hizmetlinin 28 lirayı buldu. Avukat 162, mühendis 182, pratisyen doktor 190 lira zarar etti. Yatağan işçisi barikatlarda ÖZCAN ÖZGÜR Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bu kuruldan gelecek kararı beklediklerini MUĞLA Özelleştirme İdaresi vurgulayan Madenİş Sendikası YaBaşkanlığı’nca ihaleleri tamamla tağan Şube Başkanı Süleyman Girnan Yatağan, Yeniköy ve Kemer gin, “Umarız sağduyulu davranıp köy termik santrallarıyla, buralara ihaleleri iptal ederler. Etmezlerse kömür sağlayan havzalarda çalışan santralları başlarına yıkarız. Kimse teslim olduğumuzu, kabullenişçiler, Özelleştirme diğimizi sanmaYüksek Kurulu’ndan sın. Arkadaşlarıçıkacak kararı beklimızın büyük böyor. Madenİş Sendikası Yatağan Şube 292 günden bu yana Yata lümü oruç tutuBaşkanı Süleyman ğan Termik Santralı önüne kur yor. Adım atsak Girgin, “Herkesin dukları direniş çadırında 24 sa polisin copu, gasantralların ve kö at kesintisiz nöbet tutan işçiler zıyla karşılaşıyoilçe merkezindeki Maden ruz” dedi. mür işletmelerinin dün ci Anıtı önünde toplandı. AKP Santral önünde satıldığını kabul ilçe binasına yürüyüşe geçen lendiğini duyuyo yaklaşık 500 işçi, parti binası direnişi sürdürdükruz. Böyle bir şey na geldiğinde, güvenlik güçle lerini belirten Giryok. Sadece ihale ri bina önünde önlem aldı. ‘Hır gin, “Arkadaşlayapıldı. Özelleştir sız AKP’, ‘Kit’ler vatandır, va rımızın motivasme Yüksek Kuru tan satılmaz’sloganları atan iş yonları yerinde. çiler AKP binasının önüne siyah Yatağan’daki dilu ihaleleri onayla çelenk bırakarak ampul kırdı. reniş çadırımızın mayabilir. Onaylayanında üç termik mamalılar da” dedi. Yatağan Termik Santralı önünde santralın girişinde ve kömür işletkurulan direniş çadırındaki umut melerinin sahalarında dönüşümlü lu bekleyiş sürüyor. Santralların ve nöbetler devam ediyor. Şu ana kakömür havzalarının geçen haftalar dar ihaleyi alanlardan gelen olmada özelleştirilmesinin ardından konu dı. Olursa arkadaşlarımız konukÖzelleştirme Yüksek Kurulu’nun önü severliklerini göstermek üzere bekne gelmişti. Başkanlığını Başbakan liyorlar” diye konuştu. Ampul kırdılar Atina’da gösteri yapan elektrik üretim kurumu çalışanları 48 saatlik greve çıktı Yunanistan’da elektrik kurumu çalışanları greve çıktı Ekonomi Servisi Yunanistan bir grev dalgasıyla daha çalkalanıyor. Ülkenin elektrik kurumu PPC, hükümetin özelleştirme kararına karşı çıkmak için 48 saatlik grev kararı aldı. Memurlar Atina sokaklarında eylem yaparken, ülkede yaşanan elektrik kesintileri bu sıcak havalarda hem turizm sektörünü hem de sanayiyi olumsuz etkiliyor. Atina’da gösteri yapan elektrik kurumu çalışanları, kurumun bir kısmının özelleştirilmesine karşı çıkmak için mücadelelerinin daha yeni başladığının altını çizdi. Yunan hükümeti bu kararından vazgeçmemeye kararlı görünürken muhalefet partilerinin de hedef tahtasında. Yunanistan Elektrik Dağıtım Ağı (HEDNO) akşam 19.00 ile gece 23.00 arası elektriğin kesileceğini açıkladı. Ülkenin enerji kurumlarının özelleştirilmesi, Yunanistan’a verilen kurtarma paketi kapsamında Troika’nın şart koştuğu önlemlerden biri. Suriyeli kaçak işçinin cezası 10 bin lira Ekonomi Servisi Türkiye’deki sayılarının 1.5 milyona yaklaştığı belirtilen Suriyeli göçmenleri kaçak olarak çalıştırmanın bedeli 10 bin lira. Konya SGK İl Müdürü Murat Mustafa Yavuz işyerlerinde kaçak Suriyeli işçi çalıştırmanın cezasının her bir çalışan işçi başına 10 bin lira olduğunu söyledi. Konya’daki Suriyelilerin yaklaşık 40 bin kişi olduklarını belirten Yavuz, işverenlerin ucuza çalıştıkları için Suriyelileri tercih ettiğini dile getirdi. Suriye’de ayakkabıcılık sektörü geliştiği için Suriye’den Konya’ya gelenlerin büyük bir çoğunluğunun ayakkabı sektöründe çalıştığını belirten Yavuz, ayrıca vasıfsız Suriyelilerin inşaat ve tarım sektöründe çalıştığını söyledi. Seyitömer’de işçi kıyımı KÜTAHYA (Cumhuriyet) İşten çıkartılan 18 işçinin geri alınması için 10 Haziran’da oturma eylemi başlatan Çelikler Seyitömer Linyitleri İşletmesi’nde çalışan 576 işçinin “işi durdurdukları ve işyerini zarara uğrattıkları” gerekçesiyle iş akitleri feshedildi. İşsiz kalan linyit işçileri cuma namazı sonrasında kent merkezinde yürüyüş yapıp, valiliğin karşısındaki yıkılan belediye binası önünde oturma eylemi başlattı. İşten çıkartılan işçiler dün Kütahya kent merkezindeki Ulu Camii’nde cuma namazını kıldıktan sonra topluca yürüyüşe geçti. İşçiler valilik karşısındaki yıkılan belediye binasının önüne kadar yürüyüp burada oturma eylemi başlattı. Burada konuşma yapan Madenİş Sendikası Şube Başkanı Bülent Aydın, “Kütahya cumhurunun 576 bireyi işsiz. Özelleştirmeleri bunun için mi yaptınız” dedi. İşsiz kalan 576 kişiye yakınları da destek verdi. IŞİD’in yürüyüşünde neden rehin alınıp neden serbest bırakıldıkları hakkında bilgimizin olmadığı, 23 gün rehin tutulan 32 şoförümüzün sağlıklı evlerine dönmelerinin sevincini paylaşmamak, katkısı olanlara minnet duymamak olanaksız... Yandaş medyada öne çıkarılan değerlendirmelere göre, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı, Davutoğlu’nun AKP içindeki yükseliş adımlarında yollarının önünü açacak bir siyasi katkı, başarı söz konusu... Hele de Musul elçilik kadrolarının rehineleri de sağ salim, seçimler öncesi geri dönebilirlerse ikilinin başarı karnelerine yazılmaya çalışılacak notlar daha bir parlatılacak... “Neden başka ülkelerin değil de Türkiye’nin vatandaşları kaçırılıp rehin alınıyor” sorusu giderek daha çok kaynaktan, daha anlamlı başlıklar, gerekçelendirmelerle sorulmasa... “AKP’nin en iddialı olduğu Ortadoğu politikalarının çöktüğü, gidecek, çalınacak kapının kalmadığı” çarpıcı örnekleri, yeni tırmanan ürkütücü boyutları olmasa... En yumuşak suçlamaların gerekçelendirilmelerinde; Cumhuriyetin, Atatürk’ün Türkiye’yi günümüze kadar kazasız belasız, savaşsız getiren dış politikalarının “Yurtta sulh, cihanda sulh” temel ilkesi var.. Dünyayı yönetme iddiasında, ülkelerin iç işlerine, siyasiekonomik baskılar yanında, silahlı güçle de karışan ABD’nin bir tek bu politikalarıyla bağlantılı vatandaşlarının sorunlu olan ülkelerde başlarının belaya girmesinin somut gerekçelendirme olarak açıklanmasıyla birlikte... Türkiye’nin ABD’ninkiyle kıyaslanabilecek uzaktan yakından kazanımları da ortalıkta olmadığına göre AKP’nin genel dış politikalarının özelde Ortadoğu politikalarının çöktüğünün somut örnekleri de sayılıyor... İç burkan güncel gelişmeler arasında, Erdoğan’ın yıllarla seçim kazanmasında en çok kullanılan ünlü “One minute” çıkışı kara mizah örneği gibi... Tapılırcasına sevilip güvenildiği bildirilmiş Hamas’ın, günümüz sert çatışmalarında, ölümlü İsrail misillemelerinde çözüm için, yine Erdoğan’ın diktatör olarak tanımamakta direndiği Mısır’ın bugünkü lideri, yönetiminin arabuluculuğuna sığındığı gösteriliyor.. HHH Tabii ki Erdoğan İktidarlarının ülkemizi ateş hattının içine sokan, üstelik oluşumu, güçlenmesinde bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunmakla suçlandığı IŞİD’in Irak Suriye bir arada sürpriz gibi gelen, önlenemez yürüyüşüyle başı gerçekten büyük belada olduğu için, son Filistinİsrail Hamas üzerinden yaşananlara ilişkin değil söyleyecek sözü, ağzını açacak hali yok... En hafif kalan sorgulamanın “Neden bu yürüyüş atlandı? Musul’un işgali sonrası dahi, en basit güvenlik önlemi elçilik boşaltılmayarak rehineler krizine kapı açıldı? Neden IŞİD’in rafineri baskınında sadece Türk TIR şoförleri rehin alındı?..” türünden olduğunu unutmayalım... Sosyal medyada son birkaç gündür yoğunlaşan, çok daha ciddi, acıtıcı olanları da var... Vicdanen, siyaseten kabul edilemez, ezber bozacak içeriklerde... Resmi söylemlere bakıldığında ABD, AB siyasi liderlikleri başta dünyanın söz söylebilecek konumdaki tüm ülkeleri, siyasi kadroları, insan haklarından sorumlu örgütlülükleri, inanç temsilcileri... IŞİD’in bu kanlı yürüyüşünü, işledikleri cinayetleri, insan hakları suçlarını, kuracağını ilan ettiği mezhep üzerinden kanlı din devletini, sınırlarına ilişkin haritalarını, İslama bakış, yorumlarının... özetle akıl, insanlık, İslam inancı dışı siyasi amaçlarını reddetmekle kalmıyor, karşı duracaklarını, zaten başarıya ulaşma şanslarının da olmadığını ilan edip duruyorlar... Dünyanın her yerinden aslında sınırlı sayılarla toplanmış, bir tür cinnet duygularıyla beslenmiş tetikçi militanlarla böylesi bir akıl, inanç dışı yürüyüşün ilk gününden kırılması gerekmiyor muydu? İşte sosyal medyada giderek haklılık, güçlülük kazanan insanlığın, uygarlığın tersine işleyişine ilişkin ağır suçlamalar da tam bu noktadan başlıyor... IŞİD’in bu akıldışı, insanlık dışı yürüyüşü ve başarısının sonuçlarından hangi evrensel, emperyal projelerin önünün açıldığının sorgulamaları yapılıyor... ABD’nin Irak işgali projesinde çizilmiş, gerçekleştirilememiş haritaların, Ortadoğu ülkelerinin ırklar ve mezhepler üzerinden parçalanması, sözde insanlığa ulaşılacakken, ulus devletlerin çok gerisinde ırklarmezhepler devletçikleri, yetmez aşiretlere uzanan gettolaşmış iç çatışmalarda bölge ülkeleri, halklarının kan revan bir konuma sürüklenmelerinin... sonuç karşılaştırmaları yapılıyor... Sonra IŞİD yürüyüşü başlarken ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Ürdün, Türkiye’nin, Kürt hareketleri liderliklerinin, Baasçıların katıldıkları, yer ve tarihleri verilen görüşmeler, toplantıların doğruluğunu bilemediğimiz bilgileri sızıyor. Musul’un Barzani yönetimine geçmesi, Irak Kürdistanı’nın ilanı girişimi, Irak’ın en az üçe bölünmesinin onayı, Suriye’nin Sünnilerini de içine alan devlet için IŞİD’in çizdiği haritalarla çakışmalar... Kimileri fiili gerçekleşmiş, kimileri anlamlı adımlar atılmış ilk sonuçlar. En yakın sıradaki ülkenin Türkiye olduğunun ilanı söylemleri yana yana gelince kaygılanmak paranoya mı oluyor? IŞİD’in yürüyüşü AKP’nin büyük yürüyüş düşünün sonu mu olacak? IŞİD’in Yürüyüşü... Hükümet, Türkiye üzerinden ham petrol transferinde değişiklik yaptı Bakanlığa sınırsız yetki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Hükümet, Türkiye üzerinden akaryakıt transferinde dikkat çeken bir değişiklik yaptı. Değişiklik ile Irak’ın ihtiyacı olan benzin ve motorinin Türkiye üzerinden transitinin yanı sıra ihracına da izin verileceği belirtildi. 3 yıllık izin süresi de 5 yıla çıkarıldı. Hükümet, 11 Kasım 2011’de Resmi Gazete’de yayınlanan “Ham Petrol ve Jet Yakıtının Türkiye Üzerinden Karayolu veya Demiryolu ile Taşınmasına İlişkin Kararda” dikkat çeken bir değişiklik yaptı. Karar, “ham petrol ve jet yakıtının karayolu ya da demiryolu ile Türkiye’den yabancı bir ülkeye, yabancı bir ülkeden Türkiye’ye veya Türkiye üzerinden üçüncü bir ülkeye transitini” kapsıyordu. Resmi Gazete’de yayınlanan değişikliğe göre, “ülke menfaati açısından gerekli olan hallerde ham petrol ve jet yakıtının karayolu veya demiryolu ile transitinin yanı sıra ihracına” da izin verilebilecek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “acil ve gerekli” görülen durumlarda “Ham Petrol ve Jet Yakıtının Türkiye Üzerinden Karayolu veya Demiryolu ile Taşınmasına İlişkin Karar” hükümlerine bağlı kalmaksızın, ham petrolün karayolu veya demiryoluyla transitininin yanı sıra ihracatına da izin vermeye yetkili olacak. Genel Energy’nin üretimi arttı Ekonomi Servisi Genel Energy’nin CEO’su Tony Hayward, Kuzey Irak’tan pompalanan petrol ihracatının bazı engellerle karşılaşabileceğini ancak yılın ikinci yarısında ihracatın artabileceğini belirtti. Türkiye’deki boru hattı sayesinde Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin petrol üretiminin arttığını belirten Hayward, “Yolda bazı engebelerle karşılaşılmadı mı? Karşılaşıldı. Tamamen yeni bir süreç ve sorunsuz gitmesini beklememelisiniz. Ancak şartlar düşünüldüğünde oldukça iyi gidiyor. Beklentim petrol akışının ve paranın alınmasının devam etmesi yönünde” diye konuştu. 2014’ün ilk yarısında net üretimin yüzde 50 artışla günde 63 bin varile yükseldiğini belirten Hayward, belirlenen üretim ve gelir hedeflerinin yakalanabileceğini kaydetti. Wall Street Journal’de yer alan habere göre Genel Energy 2014’te 500600 milyon dolarlık kazanç ve günde 6070 bin varil petrol üretimi beklentisini koruyor. Haziranda Ceyhan limanından 1 milyon varil petrol ihracatının güvenli bir şekilde alıcılara ulaştırıldığı belirtilmiş ancak alıcıların kimliği açıklamamıştı. İsrail’deki bir alıcıya ulaştırılan tankerin dışında diğer üç tanker halen Akdeniz’de alıcı bekliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle