03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET [email protected] 5 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ 14 KÜLTÜR Evrensel Basım Yayın, TBMM Başkanlığı’na gönderilmek üzere imza kampanyası başlattı ‘Tonguç Ok’a özgürlük’ Kültür Servisi Müebbet hapis cezasıyla 17 yıldır cezaevinde yatan çevirmen Tonguç Ok için “Tonguç Ok’a Özgürlük!” başlığıyla change. org’da imza kampanyası başlatıldı. Bu yıl Türkiye Yayıncılar Birliği’nin verdiği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Ödülü’ne değer görülen Tonguç Ok, cezaevine girdikten sonra İngilizcesini geliştirmiş, ayrıca İtalyanca, İspanyolca ve Kürtçe öğrenmişti. Hapishanede 17 kitap çeviren Ok için Evrensel Basım Yayın tarafından TBMM Başkanlığı’na gönderilmek üzere başlatılan imza kampanyasının çağrı metininde, Terörle Mücadele Yasası (TMY) sebebiyle, insanların siyasi düşüncelerinden dolayı özel mahkemelerde savaş hukuku yöntemleriyle yargılandığı ve yine TMY kapsamında verilen cezaların infazında da ayrımcılığa maruz kalındığı belirtildi. Ok’un da TMY kapsamında bir kez “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”na mahkum edildiğinin ve 17 senedir Kandıra F Tipi Hapishanesi’nde yattığının altı çizildi. Çağrı metninde şöyle denildi: “TMY kapsamına girmeyen cezalara baktığımızda; örneğin Mardin/Mazıdağ’a bağlı Bilge köyünde tam bir katliam yaşanmıştır ve 6’sı çocuk 16’sı kadın toplam 44 kişi yaşamını yitirmiştir. Olay Sanata sansüre Umut Vakfı’nın 5. Hukukun Gençleri Sempozyumu 17 yıldır hapiste yatan müebbete mahkum çevirmen Tonguç Ok için başlatılan kampanyanın çağrı metninde, ilgili yasa maddesinin derhal kaldırılması ve Ok’un bir an önce serbest bırakılması istendi. la ilgili yargılama devam etmektedir. Ancak sanıkların tümü en ağır ceza olan 44 defa ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ alsalar dahi, bu kişilerin cezası 40 yıl üzerinden infaz edilecektir. Oysa TMY kapsamındaki cezalarda (öldürmeyle sonuçlanmamış olsa bile), alınacak bir defalık ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’nın infazı ömür boyu hapistir. TMY nedeniyle ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’na mahkum olan diğer hükümlüler gibi Tonguç Ok’un da ölünceye kadar hapiste kalması öngörülmektedir. Bu infaz sistemi insan onuruna, ceza ve infaz hukukunun mantığına aykırı olup idam cezasıyla eş bir uygulamadır. Yani Türkiye’de TMY kapsamında ceza alanlar için idam cezası hâlâ yürürlüktedir.” Metinde, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin de TMY kapsamındaki “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”nın infazı gibi diğer ayrımcı infaz sistemlerini insan haklarına açıkça aykırı bulduğunun altı çizilerek şöyle devam edildi: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi hükümlerinin iç hukuk kuralı gibi uygulanmasını emretmektedir. Keza İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararları ve içtihatlarının da iç hukuk içtihatları gibi muamele görmesi gerekir. Bu nedenle, biz aşağıda imzası bulunanlar; Türkiye’deki ceza infaz sisteminin değiştirilmesi ve ayrımcılığın kaldırılması için, bu ayrımcılığın başlıca temellerinden olan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 107/f16 maddesinin ve TMY’nin 17. maddesinin derhal kaldırılmasını, Tonguç Ok ve diğer siyasi mahkumların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.” Öte yandan, geçen ay TYB Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu da Ok için, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hitaben bir açık mektup yayımlamış ve Terörle Mücadele Yasası’nın 12 Eylül mirası olduğunu hatırlatarak Ok’un ve hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını istemişti. Tonguç Ok, gazetemizin 23 Temmuz 2014 günlü sayılarında yayımlanan “Hücrede Koca Bir Dünya” başlıklı söyleşide Celâl Üster’in sorularını yanıtlamıştı. hukuki bakış İstanbul’a müze çıkarması DENİZ ÇAĞLAR 810 Temmuz’da AIMA Ayvalık Müzik Festivali Kültür Servisi Prof. Filiz Ali’nin öncülüğünde, Türkiye’de klasik müziğin gelişimi için çalışan Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nin (AIMA) düzenlediği 2. AIMA Ayvalık Müzik Festivali; 8, 9 ve 10 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek. 8 Temmuz Salı günü yapılacak açılış konserinde, Andrej Bielow ve İris Şentürker, Zeynep Keleşoğlu ve Dilbağ Tokay sahnede olacak. Purcell, Haydn, Boccherini, Vivaldi, Borodin, Fauré ve Mozart’ın eserlerinin seslendirileceği konser, http://bit.ly/1s2txWv adresinden canlı izlenebilecek. Festivale, Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilen Taksiyarhis Kilisesi ev sahipliği yapacak. AIMA Ayvalık Müzik Festivali’ne; 1998 yılından bu yana AIMA Masterclass’larına katılan keman, viyola ve viyolonsel öğrencilerinden oluşan orkestranın yanı sıra, oda müziği toplulukları da sahnede olacak. 9 Temmuz Çarşamba günü yapılacak Oda Müziği konserlerinde; Haydn, Brahms, Bottesini ve Hoffmann’ın besteleri çalınacak. Festival, 10 Temmuz Perşembe günü, Bach, Telemann, Corelli, Çaykovski ve Mozart’ın eserleriyle son bulacak. AIMA 16 yıldan bu yana; Ayla Erduran, Suna Kan, Lukas David, Peter Bruns, Valeri Oistrakh ve İdil Biret gibi dünyaca ünlü sanatçıları katılımcılarla buluşturuyor. http://www.ayvalikmusic.com/ LONDRA Londra’da turizm ve eğlence hayatı sanatın etkisiyle batıdan Doğu Londra’ya kayarken, son dönemde New York’ta Brooklyn’e gösterilen yoğun ilgi de şehirciliğin, sanat ile birlikte merkezlerden uzaklaşıp gelişmekte olan bölgelere kaydığını gösteriyor. Son 10 yıldır İstanbul da bu trende örnekler sunuyor. Tophane’de İstanbul Modern, Galata’da SALT ve sanat galerileri ile başlayan değişim, Dolapdere’de Koç Müzesi, Haliç’te DEMSA Müzesi, Karaköy’de pek çok tartışmayı da beraberinde getiren MSGSÜ Çağdaş Sanat Müzesi ile tüm hızıyla devam ediyor. Vehbi Koç Vakfı tarafından yapılan Koç Contemporary, 2016’da açılıyor. Dolapdere’de Otokoç binasının yerine yapılacak olan Koç Çağdaş Sanat Müzesi, Türkiye’nin ilk özel müzelerinden olan Sadberk Hanım Müzesi ve İstiklal Caddesi’ndeki galeri Arter’i de bünyesinde bulunduran Koç Grubu’nun bugüne kadar sanat anlamında hayata geçirdiği en büyük projesi olarak dikkat çekiyor. Vakfın 2007’den bu yana oluşturduğu Türkiyeli ve yabancı sanatçıların yapıtlarından oluşan koleksiyonunu izleyiciyle buluşturacak olan müze, aynı zamanda genç sanatçıları ve sanat eğitimini destekleyici programlar sunmayı hedefliyor. 50 milyon Avro’luk yatırım bedeliyle hayata geçirilen proje aynı zamanda İstanbul için simgesel bir yapıya dönüşmek konusunda iddialı. Mimari tasarımı tüm dünyadan yarış u Koç Çağdaş Sanat Müzesi’nin 2016’da Dolapdere’de açılması bekleniyor. Haliç’te açılması tasarlanan DEMSA Müzesi, ünlü mimar Zaha Hadid’in imzasını taşıyacak. Mustafa Taviloğlu, Mecidiyeköy’de Taviloğlu Müzesi’nin hazırlığı içinde. maya katılan 20 mimarlık ofisinin önerileri arasından seçildi. Birincilik alan İngiliz Grimshaw Architects tarafından tasarlanan müze için New York, Londra, Melbourne, Sydney ve Doha’daki ofislerinde 325 kişi çalışıyor. İlk bakışta minimalist çizgisiyle dikkat çeken proje, detaylarında geleneksel Osmanlı mimarisinden ilham alıyor. Dış cephesi karo kaplamalar, mozaikler ve geometrik çinilerle süslenecek olan yapının en önemli özelliği ise iç mekânla dış mekân arasına kesin sınırlar koymuyor olması. Binanın içinde ve dışında yer alacak halka açık alanlar sayesinde birçok farklı insan kitlesini kendine çekmeyi hedefleyen müze projesinin, sanat dünyasının yanı sıra Beyoğlu ilçesi ve İstanbul’a önemli bir değer katması bekleniyor. Bu alanda önümüzdeki yıllarda hayata geçirilecek olan diğer projelerden birkaçını hatırlayalım: Türkiye’nin ilk güzel sanatlar müzesi, 10 yıldır kapalı duran İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Çağdaş Sanat Müzesi olarak Emre Arolat’ın hazırladığı iddialı bir projeyle yeniden açılıyor. 5 numaralı Antrepo’da açılması planlanan müzenin inşaatına bölgedeki diğer dönüşüm projelerinden Galataport ile birlikte başlanması bekleniyor. Demet SabancıCengiz Çetindoğan çiftinin Haliç’te eski bir fabrika binasının bulunduğu yerde açılması beklenen, Zaha Hadid imzalı DEMSA Müzesi ve koleksiyoner Mustafa Taviloğlu tarafından Mecidiyeköy’de açılması tasarlanan Taviloğlu Müzesi de önümüzdeki önemli projeler arasında. Koç Çağdaş Sanat Müzesi’nin dijital maketi. Koç Çağdaş Sanat ve DEMSA Müzeleri önümüzdeki dönemin yeni projeleri arasında Kültür Servisi Umut Vakfı Araştırma Merkezi’nin düzenlediği 5. Hukukun Gençleri Sempozyumları Dizisi’nin bu yılki başlığı “Edebiyat ve Sanata Sansürde Yargı Kararları” olarak belirlendi. Sempozyum, 2728 Kasım tarihlerinde Eskişehir’deki Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenecek. Her yıl farklı konuların ele alındığı sempozyum dizisi, hukukun üstünlüğüne ve sorunların barışçıl yollarla çözülebileceğine dair inancın güçlenmesi hedefiyle; geleceğin hukuk uygulayıcıları olacak gençleri bir araya getirerek tartışmalarına, farklı görüşleri paylaşmalarına olanak sağlayacak bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Sempozyuma, hukuk fakültesi ve hukuka bitişik disiplinlerde eğitim gören lisans öğrencileri, sosyal bilimler enstitüsü programlarında yer alan hukuk ve hukuka bitişik disiplinlerle ilgili bölümlerdeki lisansüstü öğrenciler, stajyer avukatlar, stajyer hâkimler ve stajyer savcılar hazırlayacakları bildirilerle kaSempozyumun tılabilecekler. bu yılki başlığı “Mahkemeler sanat ‘Edebiyat ve ve edebiyat eserlerine Sanata Sansürde müdahale etmeli midir?’, ‘Edebiyat ve saYargı Kararları’. nat eserleri hakkındaGenç hukukçular ki mahkumiyet ve bebildirilerini 31 raat kararlarının veya yayın yasaklarının ‘geEkim’e kadar rekçeleri’ hukuk ve ada gönderebilecekler. lete uygun mudur?’, ‘Sanat ve edebiyattaki adalet ve hukuk ile, mahkeme kararlarında yer alan gerekçelerdeki sanat ve edebiyat hakkındaki adalet ve hukuk farklılıkları nedir?’, ‘Yargılanan kitaplar veya sanat eserlerindeki, edebiyat ve sanat; yargı kararlarının gerekçelerine nasıl yansımaktadır’, ‘Yargı kararlarının gerekçeleri nasıl ve ne olmalıdır’, ‘Edebiyat ve sanat eserlerinde yargı kararlarının gerekçelerini nasıl değerlendirmeliyiz’, ‘Sanatta ve edebiyatta yargının adaleti, adalet midir?” soruları ise sempozyumda ele alınacak konu başlıkları olarak belirlendi. Bildirilerin son gönderileceği tarihin 31 Ekim 2014 Cuma günü olarak açıklandığı sempozyumun hakem heyetinde, Eskişehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Kasım Akbaş, Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, Umut Vakfı Mütevellisi ve Yönetim Kurulu üyesi Av. Fikret İlkiz, yargıç Hilmi Şeker, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülriz Uygur, gazetemiz Kültür Servisi editörü Celâl Üster, Eskişehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı Yücel yer alıyor. Sempozyumla ilgili geniş bilgi ise www. umut.org.tr adresinden edinilebilir. Türk sinemasının 100. yılında UBSD’den 500 bin TL destek Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali başlıyor Gümüşlük’te klasik buluşması Kültür Servisi Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gümüşlük’te düzenlenen Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nin 11.’si, 12 Temmuz Cumartesi akşamı piyanist Gülsin Onay’ın vereceği konserle başlayacak. 11. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nin konserleri geçen yıl olduğu gibi Koyunbaba’daki “Antik Taş Ocağı”nda gerçekleştirilecek. Festivalde Rus piyanist Ilya Itin, Fransız piyanocu JeanBernard Pommier, keman sanatçısı Olga Martinova, obua sanatçısı Celine Moinet, fagotçu Rui Lopez, Trio Milhaud ve soprano Çimen Seymen’in de sahne alacağı belirtildi. Festival bünyesinde her yıl düzenlenen Gümüşlük Festival Akademisi’nde ise bu yıl 14 Temmuz 21 Temmuz tarihleri arasında Elif Şahin’in, 22 Temmuz 6 Ağustos tarihleri arasında ise festival konukları Kemal Gekic, Ilya Itin, Gülsin Onay ve JeanBernard Pommier’ın katılımlarıyla piyano masterclass’ı gerçekleştirileceği kaydedildi. 3 9 Ağustos tarihleri arasında da Olga Martinova’nın genç yeteneklere keman masterclass’ı vereceği ifade edildi. Festivalin sanat danışmanı Gülsin Onay festivalle ilgili yaptığı açıklamada “Klasik müziğin kalbi bir ay süre ile Gümüşlük’te atacak. Gümüşlüklü ve tatilci sanatseverler dünyanın en önemli sanatçılarını, efsane isimlerini izleme, dinleme fırsatı bulacak. Ben de konserlerimden birinde oğlum Erkin Onay ile birlikte sanatseverlerle buluşacağım. Buradaki festivale davet edilen gençler masterclass sanatçılarla atölye çalışması yapma fırsatı bulacak” dedi. 2004 yılında Gümüşlük’teki Ortodoks şapeli Eklisia’da düzenlenmeye başlanan festival, organizasyonun büyümesi üzerine geçen yıl Mausolleion Anıt Mezarı’nın yapımında kullanılan taşların çıkarıldığı Gümüşlük’teki “Antik Taş Ocağı”nda yapıldı. 2006 yılında festivalin bir eğitim kurumu olarak hayata geçen Eklisia Summer Music Academy (ESMA) ise 2013 yılı itibarıyla Gümüşlük Müzik Akademisi (GMA) adını aldı. GMA kapsamında masterclass’lar açılarak genç müzisyenlere dersler veriliyor. Celine Moinet Altyazı’nın yaz sayısı bayilerde Kültür Servisi Altyazı aylık sinema dergisi yaz sayısında Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan “Kış Uykusu” filmini kapağına taşıyor. Filmle ilgili geniş inceleme yazısının yanında yönetmenle yapılmış kapsamlı söyleşi de bulunuyor. Altyazı okurlarına armağan olarak filmin posterini dergiyle birlikte veriyor. Altyazı, televizyon dizilerinin popülaritesinin gün geçtikçe artması ve geçmişe nazaran daha kaliteli işlerin üretilmeye başlamasını bahane ederek 30 sayfalık bir ‘Vizyona Alternatif Diziler’ dosyası hazırladı. Bu sayıda ayrıca gösterime giren filmlerle ilgili yazıları bulabilirsiniz. Kültür Servisi Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği (UBSD), Türk sinemasının 100. yılına özel olarak Türk sinemasının kimliğe kavuşması adına, kurmaca, belgesel ve animasyon türündeki filmlere TRT ve İstanbul Medya Akademisi’nin de katkılarıyla 500 bin TL destek imkânı sağlayacak. Projeyle her bir kısa film için 5 bin TL olmak üzere toplamda 100 kısa filme destek sağlanacak. Projeler, Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin (UBFF) ilk senesinde ortaya koyduğu bakış açısı doğrultusunda “etik, estetik, teknik” bütünlük göz önüne alınarak değerlendirilecek. UBSD Yapım Destek Fonu’ndan destek alan projelerin ilk dönem kazananları 1428 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilecek ve UBFF’nin kısa film yarışma bölümlerinden olan Kısa Film Akademisi bölümünde hem 15 bin TL değerindeki ödül için hem de festivalin büyük ödülü olan 50 bin TL değerindeki Ahmet Uluçay Ödülü için yarışabilecek. Değerlendirme jürisi, yapımcılar, yönetmenler, senaristler ve sinema yazarlarından oluşacak ve her proje sahibine projesinin değerlendirme raporu gönderilecek. Bunun yanında yüksek nitelikte 100 kısa film projesine ulaşana kadar yarışma dönemler halinde devam edecek. Yarışmanın ilk dönem son başvuru tarihi ise 15 Ağustos 2014 olarak belirlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle