Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  23	TEMMUZ	2014	ÇARŞAMBA  6  HABERLER Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Gökçek’i de al, haram medyasında konuşalım  Meydan okudu Başbakan	Tayyip	Erdoğan,	Vilayetler	Evi’nde	 şehit	yakınları	ve	gazilere	verilen	iftara	katıldı.	Erdoğan	burada	yaptığı	konuşmada,	çözüm	sürecine	ilişkin,	“Hiç	kimseye	taviz	verilmiyor.	Terörist	başının	elini	sıkmadık,	teröristle	tokalaşmadık”	dedi.	Erdoğan	şehit	ailelerinden	ve	gazilerden	rahat	olmalarını	istedi.	Ekmeleddin	İhsanoğlu’na	tepki	gösteren	 Başbakan	Erdoğan,	“Filistin’de	dram	yaşanıyor.	600’ü	aşkın	kardeşimiz	 şehit	oldu.	1500’e	varan	yaralı	var.	Bazı	vurdumduymazlar,	ne	işiniz	var	 Filistin’de	diyorlar.	Gazze’ye	el	uzatıp	Türkmenlere	el	uzatmıyorsunuz	 diyor.	Bu	ne	vicdansızlıktır.	Utanmadan	İKÖ’de	görev	yapmış	kişi	bunu	 diyor.	Bizim	bu	konularda	ne	kadar	hassas	olduğumuzu	bilen,	yaşayan	 biridir.	Sayemizde	bir	makama	geldi,	şimdi	utanmadan,	sıkılmadan	medya	mensuplarının	karşısında	yalanları	söylüyor”		diye	konuştu.		  Kılıçdaroğlu: Oğlumla ‘sıfırla’  ‘Teröristle tokalaşmadık’  konuşması yapmadım!  Sabotaj iddiası Kılıçdaroğlu’nun	konuşmasının	başlangıcında	 bazı	televizyon	kanallarının	canlı	yayınlarının	 kesildiğini	dile	getiren	CHP	Grup	Başkanvekili	Engin	Altay,	“Enerjiyi	sağlayan	güç	 minimize	edilmiş	ve	bütün	 canlı	yayın	araçlarının	 bağlantısı	kesilmiştir.	Bu	düşündürücü	bir	durumdur.	 Bu	konuda	Meclis	 Başkanı’nın	bilgi	 vermesini	ve	sorumlularla	ilgili	işlem	başlatılmasını	istiyoruz”	 dedi.  Erdoğan medyaya sert sözlerle yüklendi  ‘Dalkavuk satılmışlar’ ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		 Başbakan Recep	Tayyip	Erdoğan,	 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaptığı son grup toplantısında milletvekillerine veda ederken muhalefeti ve medyayı eleştirdi. CHP lideri Kemal	Kılıçdaroğlu’nu “gafil	ve	 cahil” olarak nitelendiren Erdoğan, bazı medya gruplarını da “dalkavuk	 ve	satılmış” olmakla suçladı. Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde son grup toplantısını yaptı. Filistin atkısı takan Erdoğan’ın veda niteliğindeki konuşması sırasında bazı milletvekilleri ve partililerin ağladığı görüldü. Erdoğan’ın konuşmasından önce gazeteci Savaş	Ay’ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde hastanelerin durumuna ilişkin yaptığı program gösterildi. Erdoğan, özetle şu görüşleri dile getirdi: Sadece sırıtıyor: O acı, çirkin, sağlığı tehdit eden tablonun hiçbir sorumlusu yok. Genel müdür zaten hiç sorumlu değil, sadece sırıtıyor her zamanki pişkinliğiyle. 67 yıl SSK Genel Müdürlüğü yapacaksınız, bu süre içinde de hiçbir vebaliniz, günahınız olmayacak; sıkılmadan “10	yıl	önce	daha	iyiydi,	bugün	daha	kötü’ diyeceksiniz. Okuyan, “5	miyar	dolar	zararla	ayrıldı,	 Rahşan	affıyla	kurtardı” diyor. İhsanoğlu’nu destekleyen partiler: İhsanoğlu, kendisini 910 partinin desteklediğini söylüyor. O partilerin toplamının oy oranı yüzde 1’i bile bulmuyor. Devlet	Bahçeli, dayatmalara boyun eğdi. Gitti, partisini Sosyalist İşçi Partisi, Devrimci Halk Partisi ile aynı çatının altına yerleştirdi. Başta MHP ve BBP olmak üzere bu partilere gönül vermiş kardeşlerim, bu kirli ittifaklara, bu kirli yol arkadaşlığına 10 Ağustos’ta gereken cevabı verecektir. Aziz millet, bu eski Türkiye koalisyonunu dağıtacaktır. Türkiye’yi susturmak istiyorlar: Bölgede İsrail’in insanlık dışı, barbarca katliamlarına cesaretle sesini çıkarabilen iki ülke var. Bunlardan birisi Mısır. Mısır’da askeri darbe yaptılar. Filistin davasına sahip çıkan ikinci ülke Türkiye’dir. Önce Gezi olayları dediler, sokak hareketleri üzerinden hükümeti devirmeyi hedeflediler, ama başaramadılar. Mısır’da uyguladıkları senaryo, hamd olsun Türkiye’de tutmadı. Şu anda Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden bir başka senaryoyu deniyorlar. Çatı aday diyorlar. Bunların hepsi yalan. Gezi’de, 1725 Aralık’ta başaramadıkarını şimdi 10 Ağustos’ta başarmaya çalışıyorlar. İsrail zulmüne ses çıkarmayacak, sessiz, tepkisiz bir cumhurbaşkanı ile Türkiye’yi susturmak istiyorlar. 2002’de Cenin katliamında merhum Bülent	Ecevit	 tepki koydu, İsrail’in yaptığını soykırım olarak niteledi. Ecevit’e karşı toplu halde saldırı başlattılar. Ecevit, 15 günde tam 4 kez özür diledi. İçerideki dalkavuklar Ecevit’in üzerine yürümüştü. O malum medya, satılmış kalemler, İsrail adına Başbakan’a hiza ve istikamet vermeye çalışmışlardı. İşte şu anda da bu yapılıyor. İsrail’e satılan jet yakıt: Neymiş, Türkiye İsrail’e jet yakıtı satıyormuş. Zaten çıkınınızda tek şey var, yalan, iftira, takıyye. Buraya İsrail’in uçağı gelir ve havalimanından kendi yakıtını alır. Bu her ulus için, gittiği ülkelerde orada bakımını yaptırır, yakıtını alır ve ondan sonra yoluna devam eder. Eğer bunu İsrail’e jet yakıtı vermek olarak takdim ediyorsanız, buna söyleyecek bir şeyim yok. Her hafta bizim 40’ı aşkın uçağımız da Tel Aviv’e gidiyor ve onlar da oralardan yakıtını alıyor. Çıkmış Kılıçdaroğlu ne diyor? Kürecik’teki radar İsrail’e bilgi veriyormuş, vay gafil, bu ne cehalet. Omurgalı, şerefli olun. Kürecik’teki radar Kahramanmaraş’ta. Hepsi NATO’nun. Bunu bilmeyecek kadar cahil. Bir insan kendi ülkesine bu kadar Fransız olur mu? Dalkavuk ve satılmış medya: Bu iftiraları İsrail medyası değil, dalkavuk ve satılmış kalemler gündeme taşıyor. İsrail ne zaman ki katliama başlar, buradaki dalkavuklar gündemi çarpıtmak için kalemlerine sarılırlar. İsrail’i, Gazze’yi bıraktılar sabah akşam hükümete saldırıyorlar. Pensilvanya’daki zat çıkmış Gazze için taziye yayımlıyor. O taziyede kendi ülkesini eleştiriyor, ama efendisi İsrail’e tek bir laf söylemiyor. Son konuşmam: Eğer 12. cumhurbaşkanı olursam, bu kürsüden yaptığım belki de son konuşma olacak. İnanıyorum ki bu kürsüde hoş bir seda bıraktık. Gözüm arkada değil.  Grup toplantısında Kılıçdaroğlu’yla ilgili film göstereceğim, demiş. Oğlumla “parayı	sıfırla”	diye konuşma yapmadık, ablasını göndermedik. Nedir bu diye merak ettim. Meğer Savaş	Ay	program yapmış. Diyor ki “Gafil	Kılıçdaroğlu,	şerefli	ol,	 omurgalı	ol,	ecdadından	dik	durmayı	öğren”	 diyor. Ben şerefli olmayı babamdan öğrendim, çünkü haram lokma yemem. Omurgalı olmayı ailemden çevremden, arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden öğrendim. Eyvallah ecdadımdan dik durmayı öğrendim. Bu nitelikler sende var mı acaba? Şereften bahsediyor. Herhalde bir arkadaşı Şeref var ondan bahsediyor. Omurga yok ki omurgalı olsun. Eşini, ailesini ülkesini kişisel kariyeri için kullanıyor.  ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		CHP lideri Kemal	Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip	Erdoğan’a “Erkeksen	istediğin	 havuz/haram	medyasına	çıkıp	konuşalım,	istersen	yanına Melih Gökçek’i	de	 al.	Libya’ya	gittin,	insan	hakları	ödülü	 aldın,	250	bin	dolar	verdiler,	‘hayır kuruluşlarına vereceğim’ dedin.	Hangi	hayır	 kurumuna	verdin?” diye meydan okudu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısında ana başlıklarıyla şöyle konuştu:  Katar’la	hangi	haltları		 Gazze’de kan akıyor, iktidar sadece konuşuyor. Bir Katar’da, bir Suudi Arabistan’da; başka yerde Türkiye’nin sözü dinlenmiyor. Mahmud	Abbas geldi, bir açıklaması önemli, gizleniyor, tartışılmıyor. Mısır’a gittik, araya girdi, ateşkes şartları oluşturdu. Mısır Dışişleri açıklama yapmıştı “Ateşkesi	sağlayacağız	Türkiye	ve	Katar	engel	oluyor”	diye. Katar’la beraber hangi haltları işliyorsunuz siz? Ortadoğu’da akan kanın sorumlusu Erdoğan ve Ahmet	Davutoğlu	ikilisidir. Bülent	Tezcan	bir dosyanın kapağını araladı. Diyorlar ya, insani yardım malzemesi gönderiyor, diye. Giden füzeler, silahlar. El Kaide’ye ve IŞİD’e gidiyor. “Müslüman	 Müslümanı	öldürüyor” diyor. Öldüren de sensin. Onun eline silah veren sensin.  işliyorsunuz?	  Teftiş	belgesini	gösterdi.	Fotoğraf:	NECATİ	SAVAŞ  Fotoğraf:	DHA  Kürecik	NATO	üssü	değil	 İnsanlar öldürülüyor. Gazze’de. Yakıtı bunlar veriyor. İsrail ile ticari ilişkilerini, askeri ilişkilerini kestin mi, hayır. Kürecik radar istasyonu var, radarı kapatırsın. Kürecik’in yanına bile gelmiyor. Efendim, bu NATO’nun diyor. Yine yalan söylüyor. 2014 sonunda NATO’ya devredilecek, daha NATO’nun değil. Ama yüreği yetmez, yapamaz bunu. Sadece konuşur.  İhsanoğlu, seçim hilelerine karşı yurttaşları uyardı:  Kedilere dikkat! İZMİR	(Cumhuriyet	Ege	Bürosu)	 Cumhurbaşkanlığı çatı adayı Ekmeleddin	İhsanoğlu, ister yazlığında, ister kışlığında olsun herkesin 10 Ağustos’ta oyunu kullanmasını ve sandıklara sahip çıkmasını istedi. İhsanoğlu, “Sonra	şişko	fareler,	kediler	trafolara	giriyor.	Trafolara	girince	karanlık	oluyor,	 karanlık	olunca	biliyorsunuz	neler	oluyor”	dedi. Seçim turu kapsamında geldiği İzmir’de CHP ve MHP’li partililer tarafından Adnan Menderes Havaalanı’nda karşılanan İhsanoğlu, Karşıyaka’da Atatürk’ün annesi Zübeyde	Hanım’ın mezarına karanfillerden oluşan çelenk bıraktı. Ardından Atatürk Müzesi bahçesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığı yarışının adil geçmediğini, takındığı tavırla TRT’nin tarihe kara leke olarak geçeceğini kaydetti. İhsanoğlu, “Başta	 CHP	ve	MHP’nin	uzlaşması	bütün	oyunları	bozdu.	Bugün	10	partinin	desteklemesiyle	neredeyse	bir	milli	mutabakat	oluştu.	Hatta	AKP’li	kardeşlerimizin	de	büyük	kısmı	bize	iltihak	ediyor.	 Onlar	da	devletin	tepesinde	kavga,	öfke,	kibir	istemiyorlar.	Tersleyen,	tekmeleyen,	tokat	atan	  Yarın sandığa gideceğiz. Ya felakete ortak olacağız Ortadoğu bataklığına sürükleneceğiz ya da çıkacağız. Ekmeleddin Bey bir fırsattır. Türkiye Ortadoğu bataklığından çıkmak istiyorsa, saygın bir ülke olmak istiyorsa tercihini Ekmeleddin Bey’den yana yapmak zorunda.  İhsanoğlu	fırsat	  insan	istemiyor.	Millet,	cumhurbaşkanı	arıyor,	 ama	yarısının	değil,	cumhurun	tamamının	başkanını	arıyor”	dedi. İhsanoğlu, Emniyet’teki “paralel	operasyon”a ilişkin bir soru üzerine de “Adli	takibat,	intikam	ruhu	içinde	olamaz.	Şimdiye	kadar	hiçbir	makam	bunlar	hakkında	bir	delil	ortaya	koymadı.	Bu	kadar	intikam	duygusu	içinde	 yapılanlar,	kelepçeler	yakışmaz	bize.	Bin	senelik	 devlette	bu	olmaz.	Bunu	yapanlar	ve	yaptıranlar,	 yarın	pişman	oldukları	zaman	yine	Türk	adaletine	müracaat	edeceklerdir”	diye konuştu. İhsanoğlu, seçimde hedeflerinin yüzde 60 olduğunu yineledi. Irak’ta Türkmenlere yapılan baskı ve katliamları anlatan İhsanoğlu, konuya ilişkin detayları kendisini ziyaret eden Türkmen liderlerden öğrendiğini belirtti. İhsanoğlu, “1314	yaşındaki	 kıza	mükerreren	defalarca	tecavüz	ediliyor,	 filme	çekiyorlar	sonra	da	elektrik	direğine	asıp	 öldürülüyorlar.	Böyle	bir	vahşet.	50	bin	kişi	susuz,	gıdasız.	Barınaksız,	bunlara	hiç	kimse	 bir	şey	yapmıyor.	Varsa	yoksa	Gazze.	Ama	 Gazze’ye	de	yapılan	bir	şey	yok” diye konuştu.  Diyarbakır	yanıtı	 Erdoğan “Diyarbakır’a	gitti,	orada	bir	 otelde	konuştu” diyor. Hayatımda duyduğum en saçma şeylerden birisi. STK’nin davetiyle gidiyoruz, onlar soracak, biz cevap vereceğiz. Çok rahatsız olmuş, “Biz	 sorunu	çözeceğiz	ama	CHP	karşı	çıkıyor”	bu kozu da elinden aldık. Eğer sen benim yaptığımı yapabilirsen seni kutlayacağım. Sen de davetlerine icabet et. Cesaretin varsa git. “Havuz	medyası”	diyoruz arkadaşlarımız itiraz ediyor “havuz	 güzel	bir	şey,	haram	medya” diyorlar. Haram medyadan al birkaç kişiyi git.  Demirtaş, Erdoğan’ın mal varlığının alın teriyle olamayacağını söyledi:  Bu serveti nasıl yaptın? İstanbul	Haber	Servisi	 Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eşbaşkanı Selahattin	Demirtaş, Başbakan Tayyip	 Erdoğan’a isim vermeden “Topu	topu	benden	4	yıl	fazla	milletvekili	maaşı	almışsın.	Bu	serveti	nasıl	yaptın	 açıklaman	lazım.	Bunların	hepsi	yetenek	olamaz	herhalde,	hepsine	alın	 teri	diyemezsin	herhalde.	Yüzlerce	milyon	dolarlar,	Avro’lar	nereden	 geldi?” diye seslendi. Bağcılar’da Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Federasyonu temsilcileriyle bir araya gelen Demirtaş, “Ben	merak	ediyorum;	‘milletin adayıyım’ diyor	ya,	milletin	kaçının	altında	özel	 uçak,	özel	helikopter	var.	Bu	nasıl	 millet	adayıdır	ki	ayağı	toprağa	değmiyor”	dedi. Demirtaş, şunları söyledi: “Bir	Ana	uçağında,	bir	Ata	uçağında.	 Sen	resmen	devletin	adayısın.	Bütün	 devlet	imkânlarını	fütursuzca,	çirkince	kullanıyorsun.” Başbakan’ı canlı yayında tartışmaya çağıran Demirtaş “Devletin	imkânları	 sana	kurban	olsun,	feda	olsun.	2	saat	benim	karşıma	çık	yeter.	Bunun	 en	büyük	avantajı	devlet	imkânları	 değil,	rol	yeteneği	büyük.	Bugüne	 kadar	en	iyi	halkçı	lider	taklidi	yapan	 başbakandır.	Yeteneği	budur,	çok	iyi	 taklit	yapabilir” diye konuştu.  Benimle ilgili bir şey bulacaklar, arıyorlar. 2008’de Teftiş Kurulu’na bir görev veriyorlar, 90’lı yıllarda benim görev yaptığım dönemdeki bütün inşaat ihalelerini inceleyin diye. İki yıl sonra tek sayfalık bir metin, Araştırdık baktık her tarafı inceledik, diyorlar. “Yapılacak	herhangi	bir	işlemin	bulunmadığından...”	 diyorlar. Bir Kasımpaşalı gibi söyleyelim: Erkeksen, senin istediğin havuz medyasında, pardon haram medyasında, senin istediğin gazetecilerle, sadece SSK’yi görüşmek üzere oturalım. İstediğin soruyu sor. Arzu ediyorsan yanına Melih Gökçek’i de alabilirsin. Ben sana sadece bir soru soracağım. Sen gittin Libya’ya. İnsan hakları ödülü aldın. Sana 250 bin dolar para verdiler. Hayır kuruluşlarına vereceğim, dedin. Sen bu 250 bin doları hangi hayır kurumuna verdin? Eğer erkeksen karşıma çıkarsın. Kılıçdaroğlu’nun kürsüden indiği sırada Samsun Asarcık İlçe Başkanı Bülent	Baskın, Kılıçdaroğlu’na istifa ettiğini söyledi. Bağırmaya başlayan Baskın’a korumalar müdahale etti ve kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Baskın’ın son yerel seçimlerde partisinden belediye başkan adayı olduğu bildirildi.  250	bin	dolar	nerede?	  Washington: Saygınlığınıza zarar veriyor  Konuşma	sonrası	gerginlik	  Erdoğan’a en alt  düzeyden yanıt Dış	Haberler	Servisi		ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie	 Harf, Başbakan	Tayyip	Erdoğan’ın yaptığı açıklamaların Türkiye’nin uluslararası saygınlığına zarar verdiğini ileri sürdü. Harf, önceki günkü basın brifinginde “Bu	açıklamaların	ne	 kadar	kırıcı	ve	kötü	olduğu	noktasında	ABD	Dışişleri	Bakanlığı	Sözcüsü	Jen	Psaki’ye	tamamen	katılıyorum	ve	çok	açık	olmak	gerekirse	bu	açıklamalar	Türkiye’nin	uluslararası	saygınlığını	zedeliyor” dedi. Harf, Türkiye’nin Gazze’deki duruma çözüm bulma çabaları kapsamında Hamas üzerindeki etkisini kullanması gerektiğini ifade etti. “Korkunç	 derecede	kırıcı	şeyler	söylemeden	 de	etkinizi	kullanabilirsiniz” diyen Harf, bir gazetecinin Erdoğan’ın, “Hâlâ	 Amerika,	‘İsrail burada savunma hakkını kullanıyor’ diyorsa,	burada	bir	  Fotoğraf:	SERKAN	YILDIZ  defa	asıl	özeleştiriyi	Amerika’nın	 yapması	lazım.	Asıl	kırıcı	davranan	Amerika’dır” sözlerini hatırlatması üzerine de “Buna	bir	cevabım	 yok.	Açıklamaları	kendi	başına	kırıcıydı,	nokta.	Bunların	hiçbir	özrü	 yok,	hiçbir	haklı	gerekçesi	yok” ifadelerini kullandı. Amerikan Yahudi Komitesi de sözlerinin kışkırtıcı olduğunu belirttiği Erdoğan’ın ifadelerinin “İsrail’in	 diplomatik	 misyonlarına	 ve	 Yahudilere	karşı	şiddeti	körükleyen	 müsamahakâr	bir	ortam	yarattığını” ileri sürdü. AJC Başkanı David	Harris,	“Erdoğan’ın	üstünkörü	ve	tarihi	cehalet	yüklü	retoriği	ile	soykırımı,	Hamas’a	karşı	İsrail’in	kendini	 savunma	hakkıyla	kıyaslayan	söylemleri	İsrail	ile	Türkiye	arasındaki	 ilişlikleri	yakın	vadede	düzeltilemez	 duruma	getirmiştir” dedi.  Obama’ya sitem, Gül’e soğuk mesaj ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		Başbakan Recep	Tayyip	Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah	Gül’ün partiye dönüp dönmeyeceği konusunda güçlü mesaj vermezken “AKP içinde	kimse	‘Niye dönüyorsun’	demez,	‘dönme’	demez”	dedi. Gül’ün parti kuracağı söylentilerine tepki gösteren Erdoğan, geçmişte doğrudan aradığı ABD Başkanı Barack	Obama	ile görüşemediğini, bu konuda Gül’den yardımcı olmasını istediğini de itiraf etti. Erdoğan, önceki gece katıldığı televizyon programında parti içinde tartışmalara neden olan üç dönem kuralına da değinerek, “Şimdi	üçüncü	döneme	gelen	arkadaşlarımızın	içinde	bazıları	tahrike	uğruyor” dedi. Gül’ün yeni parti kuracağı söylentilerinin anım  satılması üzerine, Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii	ben	hep	şu	tehlikeden	korktum,	yani	insan	olarak	hepimiz	nefis	taşıyoruz,	yani	birilerinin	tahriki,	birilerinin	teşvikiyle,	 yani	Allah	muhafaza	böyle	bir	yanlışın	içine	düşülebilir	ki	bu	çok	büyük	bir	tehlike	 olur.	Ama	şu	anda	bizim	için	en	önemli	dönem	şu	ara	dönem.	Bu	ara	dönemin	de	süresi	zaten	10	ay.	10	aylık	süreden	sonra	zaten	cumhurbaşkanımızın	siyasete	geri	dönme	gibi	bir	arzusunun	olması	halinde	buna	 AKP	içinde	kimse	‘Niye dönüyorsun’	demez,	 ‘dönme’ demez.	Ama	ara	dönem	için	böyle	 bir	tahrik	olayının	içine	birilerinin	girmesini	 doğrusu	yanlış	bulurum.” Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili bir başka  soru üzerine “Şu	anda	Amerika’nın	yaklaşımlarını	anlamıyorum”	diyen Erdoğan, “Bu	 anlamamak	Obama	ile	aranızın	açılmasına	sebep	oldu	mu” sorusuna, “Ne	yazık	ki	 şu	anda	doğrusu	Biden’la	Irak	meselesinde	 görüşüyoruz.	Ben	sayın	cumhurbaşkanımıza	söyledim.	Bir	de	siz	arayın	Obama’yı,	şu	 konuyu	bizzat	onunla	görüşün.	Görüştüler	 mi	görüşmediler	mi	doğrusu	onu	bilemiyorum” yanıtını verdi. Erdoğan, program sunucusu Mehmet	Barlas’ın “Ama	eskiden	siz	doğrudan	arardınız” sözleri üzerine de şöyle devam etti: “Arıyordum	evet;	ben	de	bu	süreç	 içerisinde	özellikle	Suriye	konusunda	beklenen	neticeleri	alamadığım	için	dışişleri	bakanları	görüşüyor.	Biz	de	Biden’la...”   
            
    
