01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA 14 EKONOMİ [email protected] Wall Street Journal, Ceyhan’dan dolumu yapılan Kürt petrolünün perde arkasını yazdı Akdeniz’de zikzak u Habere göre Kürt petrolünü Ceyhan’dan yükleyerek denize açılan United Leadership adlı ilk tanker olayından birkaç ay önce, IKBY ve Bağdat yönetimi arasında ABD aracılığıyla gerçekleştirilen görüşmelerde anlaşmaya çok yaklaşılmıştı. Ekonomi Servisi Wall Street Journal, Ceyhan’dan dolumu yapılan Kürt petrolünün perde arkasını yazdı. Erbil ve Irak mahreçli, Benoît Faucon ile Selina Williams’ın katkıları ile hazırlandığı belirtilen Emre Peker, Sarah Kent, Joe Parkinson imzalı haberde Kürt petrolünün yola çıkış hikâyelerinden İran, Irak, Türkiye ve ABD ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) karşılıklı taktiklerine kadar birçok ayrıntıya yer veriliyor. Konuya yakın kaynaklara dayanarak verilen habere göre Kürt petrolünü Ceyhan’dan yükleyerek denize açılan United Leadership adlı ilk tanker olayından birkaç ay önce, IKBY ve Bağdat yönetimi arasında ABD aracılığıyla gerçekleştirilen görüşmelerde anlaşmaya çok yaklaşılmıştı. Masadaki anlaşma, 2009’da yürürlüğe giren ve IKBY’ye devlet bütçesinin yüzde 17’sini devreden bir yasaya ek olarak uygulanacaktı. Irak hükümeti Kürtlerin artan bağımsızlık çabalarını protesto için bu katkı payını ocaktan bu yana ödemeyi reddediyordu. Yine anlaşmaya göre, Kürtler kendi petrol satışlarında daha fazla söz sahibi olacak ve 5 milyar doları aşan dondurulmuş ödemelerin gerçekleştirilmesi sağlanacaktı. Ancak görüşmeler 30 Nisan’daki Irak genel seçiminden haftalar önce son buldu. Irak yönetimi ile anlaşma sağlanamaması üzerine Kürt yetkililer, artan ekonomik baskıların etkisiyle ve Türkiye’nin de desteğiyle kendi petrollerini ihraç için hazırlıklara başladı. Görüşmelerle ilgili bilgi sahibi bir Batılı diplomat Kürt yetkililerin bu kararını “Paraya ihtiyaçları vardı” diye yorumladı. Haberde, ilkinden sonra yola çıkan üç tankerin rotaları ve karşılıklı satış taktikleri de anlatılıyor. Buna göre ilk tanker, Ceyhan’dan ABD’nin güney sahiline doğru yola çıktı. Cebelitarık Boğazı’nı geçince, kaptan rotayı değiştirdi. Bu sırada Bağdat hükümeti olayı Türkiye aleyhine uluslararası tahkime taşıdı, 250 milyon dolarlık dava açtı. ABD’den de yardım istedi. Bu sırada United Leadership 3 Haziran’da Fas’ın Muhammediye Limanı’na ulaştı. ABD araya girdi, boşaltamadı. Yaşanan gelişmeler üzerine Kürtler taktik değiştirdi. Gemi İsrail’e yönlendi. İsrail ile diplomatik ilişkileri olmayan Irak hükümeti bu konuda bir adım atamadı. ABD ise sessiz kaldı. İlk geminin yükü şimdi İsrail’de bir depoda bekliyor. Gazze Bizim kuşağın sıradan ama değişmeyen yazgılarından biri: Kötünün ve zalimin yanında ödeyemediği büyük bir borcu varmış gibi süklüm püklüm duran, görev süreleri bitip isimleri değişse de özür diler tarzdaki konuşma tarzı asla değişmeyen BM genel sekreterlerini seyretmek zorunda kalmak. Ne vakit yeryüzünün yoksul bir coğrafyası, zalimin vahşetiyle inler; onlar görünür ekranlarda; iyi eğitilmiş yüzlerinde, kameralar kapatılınca fırlatıp atacakları, “trajedi” zamanlarında takılan sahte keder ifadesi... Siyahbeyaz televizyon zamanlarından bu yana hiç değişmedi.. HHH Sahilde oynarken, denizden atılan füzeyle parçalanan minicik bedenlerin yazgısının yanında hükmü yok elbet bu kaderin. Lakin insan gerçekten isyan ediyor. İnsan, yok edenin kıyıcılığı karşısında, kimsenin elinden bir şey gelmediğine inanamıyor. Sonra kahroluyor... Çocukların ölüm fotoğrafları düşüyor ekranlara; kahroluyoruz. Gazze bombalanırken dans eden aşırı sağcıların görüntüsü geliyor, tiksintiyle izliyoruz. Sonra? Almanya Başbakanı, 70 yıldan seslenen kolektif bilinçaltıyla “elbette İsrail’in yanında olduklarını” açıklıyor. BM Genel Sekreteri, İsrail’in büyük ve demokratik bir ülke olduğunu söylüyor. ABD Başkanı, “Daha fazla çocuğun ölmesini görmek istemiyoruz” diyor. Bu yani... “Görmek istememek.” Başka bir şey olmuyor. Oturduğumuz yerde birkaç dakika kederlenip işlerimize, randevularımıza geri dönüyoruz. Bizler için birkaç kare fotoğraftan ibaret olan acı, bıraktığımız yerde kavura kavura, dele dele sürüyor. Ve her seferinde, BM Genel Sekreteri dediğiniz kişinin, sonuçta maaşlı binlerce bürokrat ve diplomata istihdam sağlayan; hukuken zaten güçlünün yanında konumlanmış bir kurumun yöneticisi olduğunu unutup ümitlendiğiniz için bir kez daha kahroluyorsunuz. HHH Masum sivillerin öldürülmesini “durdurma” gücünü elinde tutan, bunu gerçekten bir dakikada başarabilecek hiçbir ülke, kılını kıpırdatmaz, etkili yaptırım uygulamayı aklının ucundan dahi geçirmezken; eski zamanlardan kalma köhnemiş bir protesto biçimini tedavüle sokmak da eğer aymazlık değilse, kendi kişisel konformizminin bekasını perdelemekten başka bir şey değil... Bundan 15 yıl önce, İtalya Öcalan’ı iade etmedi diye öfkeli milliyetçilerin İtalyan mallarına yönelik başlattığı boykotu hatırlayanlar illa ki vardır. Son hecesinde lla harfleri bulunan ne kadar mobilya ve makarna şirketi varsa iflastan, gazetelere sayfa sayfa ilan vererek zor kurtarmıştı canını. Boykotçuların ve dahi milletin İtalyan markası sandığı pek çok ürünün; yüzde yüz Türk sermayeli, binlerce Türk işçi çalıştıran şirketler olduğunu da pek çok kişi bu vesileyle öğrenmişti. Hasılı günümüzde hayli karmaşık ve çok ortaklı yapılara sahip uluslararası markaların ürünlerini boykot girişimi, astarı yüzünden pahalı gülünç bir protesto yöntemine dönüşeli çok oldu. Bunu, memleketindeki şirketlerinde binlerce işçi çalıştıran Ekonomi Bakanı bilmez mi? Elbette bilir. Bilmezden gelir. Acıklı yüz ifadesiyle “Salıçarşambaperşembe üç gün yas ilan ettik” diyen Başbakan Yardımcısı, hakiki “yas”ın ne olduğunu bilmiyor olabilir mi? Tabii ki olamaz. Gazze işte yanı başımızda. Madem gerçek bir yaptırım uygulayamıyorsunuz... Bırakın meşrubat boykotçuluğu oyununu, üç günlük yas kandırmacasını. Ateş altında; elektriğe, suya, yakıta, gıdaya ulaşamayan o çaresiz insanlara biriki yardım TIR’ının ötesine geçecek, daha sürekli ve kalıcı girişimler başlatın. Savaşı, krizi “fırsat” olarak görmeyecek bir iş dünyası elbette vardır. İlk petrol İsrail’de depoda Dünyanın önde gelen petrol şirketleri ve rafinerileri, Irak hükümetinin Devlet Petrol Pazarlama Organizasyonu (SOMO) ile mevcut bağlarını koparmamak için IKBY ile ticaret konusunda çekimserler. SOMO, Kürdistan ham petrolünü satın alanları kara listeye almakla tehdit ediyor. ABD de Kürtlerin petrol hamlelerinin Irak’ta dengeleri bozabileceğini ve bunun daha sonra ülkenin parçalanmasına sebep olabileceğini düşünüyor ve satışı engellemek için baskı yapıyor. Aslında İran, Suriye ve Türkiye, sınırları içerisinde yaşayan yaklaşık Kürt nüfus nedeniyle Kürtlerin devlet kurmasına uzun süredir karşı çıkıyor. Ancak içerde barış süreci başlatan Türkiye, enerjiye de aç. İsrail ise Irak’la diplomatik ilişkileri olmayan tek ülke ve ilk tankerin malı oradaki depolarda bekliyor. 301 ölümden ders almadınız mı? u Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği ocağın işverene iade edilmesi sendikaların tepkisini çekti. Sendikalara göre suçlular cezasını çekmez, kusurlar ortaya çıkarılmazsa üretimde yeni facialar, yeni cinayetler yaşanır. MUSTAFA ÇAKIR Cebelitarık’tan döndü ANKARA Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği ocağın Soma Holding’e iade edilmesi, “deliller karartılacak” tartışması başlatırken, sendikalar da tepki gösterdi. “Ocağı 301 işçinin ölümüne neden olan işverene nasıl teslim edersiniz” diye soran sendikalar, endişe ve kuşkularını dile getirdi. Gelinen son durumu değerlendiren Türkİş’e bağlı Türkiye Madenİş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, işçilerden bir bölümünün bölgeden uzaklaştıklarını, orada yaşamını devam ettirenlerin ise kredi borçları yüzünden işyerlerinin açılmasını istediklerini söyledi. Akçul, “Hepsinin banka kredisi borcu var. Biz burasının afet bölgesi kapsamına alınmasını, işçilerin, kamuya, devlete ne kadar borçları varsa, hepsinin en az birkaç yıl faizsiz ertelenmesini istedik. Ancak malesef dinletemedik” dedi. Ocaklardaki güvenliğin kendilerini de tatmin etmesi gerektiğini ifade eden Akçul, “Çalışma Bakanlığı ile Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün denetim yapıp, buralarda çalışılabilir raporu vermesi gerekiyor. Henüz bu raporlar bizim elimize gelmedi” diye konuştu. Ocağın işverene iade edilmesi ile “bütün kontrol ve dene timlerin de” işverene geçeceğine işaret eden ve “Sen bu ocağı 301 işçinin ölümüne neden olan işverene nasıl teslim edersin” diye soran DİSK’e bağlı Dev. MadenSen Genel Başkanı Tayfun Görgün de şunları söyledi: “Oysa mahkeme süreci devam ediyor. Suçlular cezasını çekmez, kusurlar ortaya çıkarılmazsa üretimde yeni facialar, yeni cinayetler yaşanır. Toplumdaki emniyet duygusu yok olur. Ocağın asıl sahibi devlet olduğuna göre bir şey yapılacaksa devlet yapmalı. Ocağın işverene teslimini manidar buluyoruz. Endişelerimiz var.” Sabancı, yeniden Avrupa Vakıflar Yönetimi’nde Türkiye’yi Avrupa Vakıflar Merkezi Yönetim Kurulu’nda temsil edecek Sabancı Vakfı, küresel vakıflarla işbirliklerini geliştirecek Ekonomi Servisi Sabancı Vakfı, ilk kez 2011’de görev aldığı Avrupa Vakıflar Merkezi’nin Yönetim Kurulu üyeliğine ikinci kez seçildi. Aralarında Ford, Rockefeller Brothers, Robert Bosh gibi 40 ülkeden 236 üye vakfın bulunduğu merkezde, Sabancı Vakfı’nı Programlar ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Rana Kotan temsil edecek. Yönetim Kurulu’nda 3 yıl süreyle görevde kalacak Sabancı Vakfı dışında, Erste Stiftung (Avusturya), Fondazione Cassa di Risparmio di Torino (İtalya), Fondazione di Venezia (İtalya), Ford (ABD), Open Society (ABD) ve Mama Cash (Hollanda) vakıfları da yer alıyor. T.C. KARAİSALI İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/20 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Satışa Konu Taşınmazın Tapu Kaydı ve Özellikleri: Adana İli, Karaisalı İlçesi, Kuzgun Köyü, Alaybeyi Mevkii, 167 Ada, 25 Parsel, 9 cilt, 894 sayfa no’da kayıtlı, 37.275,40 m2 yüzölçümlü, tam hisseli, tarla vasıflı taşınmaz. Taşınmaz keşif anında üzerinde hiçbir tarımsal faaliyet olmayıp, eğiminin %2530’dan daha yüksek olması, makineli tarıma müsait olmaması nedeniyle arazi terk edilmiş durumda olup, üzerinde maki bitki florasına ait bitkilerin gelişmiş olduğu tespit edildi. Taşınmaz killitınlı toprak yapısında, tarla vasfında olup, kuru tarım arazisi durumundadır. Taşınmaz yerleşim merkezine ve pazara uzaktır. Bölgede yaygın olarak pamuk buğday münavebesi uygulanmakta olup, son yıllarda münavebeye ayçiçeği bitkisi de girmiştir. Bölgede ayrıca son yıllarda meyvecilik de gelişmektedir. Taşınmazın bulunduğu konumu itibariyle tarımsal kıymeti 1,50 TL./m2’dir.Taşınmazın tapu kaydı 37.275,40 m2’dir. Buna göre taşınmazın toplam değeri 1,50 x 37.275,40=55.913,10 TL. olup, taşınmaz bu bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır. Adresi: Adana ili Karaisalı İlçesi Kuzgun Köyü Alaybeyi Mevkii 167 ada 25 parsel Yüzölçümü: 37.275,40 m2 İmar Durumu: Karaisalı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün 10/04/2014 tarih ve 141 sayılı yazısı ile satışa konu taşınmazın belediye imar planı dışında olduğu bildirilmiştir. Kıymeti:55.913,10 TL KDV Oranı:% 18 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydı gibidir. 1. Satış Günü: 29/08/2014 günü 11:00 11:10 arası 2. Satış Günü: 25/09/2014 günü 11:0011:10 arası Satış Yeri: Karaisalı Belediye Başkanlığı Mezat Salonu Karaisalı/ADANA Satış şartları : 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap. gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/20 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.30/06/2014 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 44819) SERBEST PİYASA ALIŞ ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 2.1080 2.8390 3.5870 2.3260 88.20 581.12 SATIŞ 2.1110 2.8420 3.6030 2.3410 88.55 594.32 MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 23 TEMMUZ 2014 DÖVİZ ALIŞ SATIŞ EFEKTİF ALIŞ 2.1164 1.9747 2.8552 3.6060 2.3425 1.9613 7.3437 SATIŞ 2.1249 2.0088 2.8666 3.6328 2.3645 1.9850 7.6664 ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı Sahibi, Değerli Meslektaşımız, Üyelerimizden Müzeyyen Demircioğlu’nun eşi, Kerem Demircioğlu’nun babası 22 Temmuz 2014 Salı günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Demircioğlu’nun cenazesi 23 Temmuz 2014 Çarşamba günü (bugün) öğle namazının ardından Ataköy 5. Kısım Camisi’nden alınarak Esenyurt İstiklal Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Oğuz Demircioğlu’nu sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİM KURULU OĞUZ DEMİRCİOĞLU Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksek Okulu’ndan almış olduğum geçici mezuniyet belgesini kaybettim. Hükümsüzdür. Sema Aslan 2.1179 2.1217 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.9838 1.9968 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 2.8572 2.8623 3.6085 3.6274 2.3460 2.3610 1.9686 1.9775 7.4555 7.5531 1 DANİMARKA KRONU 0.38255 0.38443 0.38228 0.38531 0.30771 0.31089 0.30749 0.31161 0.34129 0.34358 0.34105 0.34437 2.0810 2.0948 2.0733 2.1028 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.56472 0.56574 0.56048 0.56998
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle