07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Ünlü ekonomist Roubini, “Türkiye’nin kentsel bölgelerinde balon oluştuğuna” işaret ederek “Bir noktadan sonra balon patlayacak ve konut fiyatları düşmeye başlayacak. Fiyatlar düşerken ekonomiyi de beraberinde aşağıya çekecek” dedi. Balon var Ekonomi Servisi Konut piyasalarında şişme konusunda farklı görüşler ortaya atılırken kriz kahini Nouriel Roubini de balon olan ülkeleri sıraladı. NY Üniversitesi Ekono mi Profesörü Roubini, Project Syndicate’te kaleme aldığı makalede, 20082009 krizinin ve ardından gelen uzun durgunluğun konut piyasasında oluşan balonlar yüzünden çıktığına işaret etti. ABD’nin bunun en çok bilinen örneği olduğunu dile getiren Roubini, ülkedeki bankalara uygulanan gevşek denetimlerin ve düşük faiz oranlarının İngiltere, İspanya, İrlanda ve Dubai’de de ben EKONOMİ [email protected] Kriz kâhini Roubini konut piyasası şişen ülkeleri sıraladı. Bu ülkeler içinde Türkiye de bulunuyor yandan Türkiye, Hindistan, Endonezya ve Brezilya gibi ülkeler yüksek enflasyon oranlarıyla boğuşuyor. Ayrıca hızlı kentleşme gelişen ülkelerde konut fiyatlarının artmasına sebep oluyor. Kolay elde edilen para ve enflasyona karşı güvenli bir liman arayışı bu balonların yok olmasına izin vermiyor. Böylelikle konut fiyatları artmaya devam ediyor. Bir noktadan sonra balonun patlayacağını ve konut fiyatlarının düşmeye başlayacağını vurgulayan Roubini, “Ne yazık ki fiyatlar düşerken ekonomiyi de beraberinde aşağıya çekecek” diye konuştu. 11 zer balonların oluşmasına neden olduğuna değindi. Roubini “İsviçre, İsveç, Norveç, Finlandiya, Fransa, Almanya, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve tekrar İngiltere’de konut piyasaları köpürüyor. Ayrıca Hong Kong, Singapur, Çin, İsrail, Hindistan, Endonezya, Brezilya ve Türkiye’nin kentsel bölgelerinde ise balon oluşumu görülüyor” dedi. Ünlü ekonomist, ev fiyatlarında balon oluşmasının nedenlerini şöyle sıraladı: Çok hızlı artan ev fiyatları, artan fiyatgelir oranı ve artan mortgage borçları bu nedenlerin en önemlileri. Öte Allah İçin Siyaset... Dün Başbakan Erdoğan’ın herkesi kucaklayacak, devletten yana değil milletten yana taraf olacağını ilan ettiği Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gittiği Tokat konuşması başlamadan bir okurun araması ile ayırımına vardım.. Devleti; kamu kadrolaşmaları, yasama, yürütme, yargı gücü ile ele geçirmiş İktidarlarının başı, devlet kesesi, kaynakları, gücü ile Tokat’a gidişini, “Son yerel seçimlerde AKP’ye verdikleri oylar için teşekkür..” başlığı altında sunuyorlarmış. Yerel seçimlerde tüm belediyelerin AKP tarafından kazanılmasına karşı bir jest yani. Erdoğan’ın devletten yana değil milletten yana taraf olacağını ilan etmesinden sonra, seçilirse Cumhurbaşkanlığı yemini nasıl edebileceğini sorguluyordu Kılıçdaroğlu. İlgili metinde anayasal, yasal hukuk düzeninde, devleti temsil edecek cumhurbaşkanının, devlete bağlılığını göstermek üzere yemin etmesi zorunluluğu var.. Yemin etmeden Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturulamıyor.. CHP Genel Başkanı’nın dediği gibi ya yemin etmeyecek ya da yalandan yemin edecek. Bakanının açıklamasından öğrendiğimize göre adaylık forsunda Arapça yazılı olduğu söylenen Muhammet’e olan bağlılığına da ihanet etmiş olacak... İsterseniz okurumuzun Tokat’tan gelen sıcak sorgulaması ile başlayalım.. Erdoğan’ın AKP’nin bütün belediyeleri almasına sevinmesini, Erdoğan’ın teşekkür ziyaretini anlıyor da bir Tokatlı olarak İktidarlarının döneminde toplam nufusunu, iç göçle yüz binler olarak kaybetmiş, kendisinin de içinde yaşadığı bir ilin seçmeninin davranış refleksini açıklamakta, anlamakta zorlandığını söylüyor. İşsizliğin, yoksullaşma, yoksunlaşmanın anlamlı verilerle yükseldiği bir ilde, İktidarlarının politikaları ile ezilmiş halkın İktidarlarına bağlılığının bilimsel açıklamasını istiyor.. Üretimin, yatırımın gerilediği Tokat’ta KOSKAP kredileri ile esnafın nasıl gerçekdışı dolandırıldığının öyküsünü bizim de araştırmamızı istiyor.. “Gönül bu..” Tokat seçmeninin akla, mantığa uygun görülmeyen yönelimi üzerinden hiçbir söz söylemeyelim.. Başbakan Erdoğan’ın şimdilerde cumhurbaşkanı adayı olarak da kavramları çok bilinçli anlamları dışında tersyüz etmesinin peşinden sürüklenen medya, medyanın silahlı güçten daha etkin güdüleme gücü ile de bizim gibi sıradan vatandaşlar, seçmenler üzerinden doğal algılama, kavram kargaşasına anlamlı, vahim sonuçlar doğuran bir ucundan bakmaya çalışalım.. HHH Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, devlet gücünü 12 yıllık iktidarı sürecinde, hiçbir demokratik modelde görülemeyecek ölçülerde ele geçirmiş bir İktidarın başı olarak devletten yana değil de milletten yana bir cumhurbaşkanı olarak taraf tutacağını ilan ediyor.. Eğer içten, kararlı iseler, seçilirlerse, demek ki Köşk’e çıktıkları günden başlayarak kendi elleriyle AKP lideri, başbakan olarak tüm kurumları ile en etkin ve demokrasi ile çatışan boyutlarda AKP İktidarları adına ele geçirmiş oldukları devlete karşı, milletin çıkarlarını korumak üzere karşı tarafta savaş mı verecekler? Yanılıyor muyuz? Köşk’e çıktıktan sonra devleti ele geçirmiş İktidarlarının bu insan hakları, demokrasi, hukuk devletine aykırı elde ettikleri derin devlet gücüne karşı bir duruş mu sergileyecekler? Kafanız zaten kavram karagaşası nedeniyle karmakarışıktı.. İktidarlarının medyası “derin devlet” kavramını İktidarlarının tam da istedikleri gibi uysa da uymasa da her olumsuzlukla buluşturarak özünde Cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimlerine karşıtlık yaratmada öylesine çok kullandılar ki.. Devletlerin İktidarları ile derin devlet yapılanmaları arasındaki ilişkilerinin temel, bilimsel algılamaları altüst edildi. Çok azı iyi niyetli olsa da çoğunluğu kasıtsız değil, çok bilinçli, kasıtlı hesaplarla.. Kuşkusuz iktidarlar geçici, devletler uzun soluklu olduğuna göre, sürekliliğin, insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasinin kalıcılığı, geçerliliği için, sorumlu kurumları bağımsız kılacak, hukuk devleti düzeni kurallarının uyumu aranmalıdır.. Diktatörlüklerde derin devlet, lider ile halkın karşısında oluşturulmuş etkin, askeri ya da polisiye silahlı güç ittifakı söz konusudur. Demokrasilerde iktidar derin devlet ilişkileri iğne oyası gibi, kamu yararı, halkın çıkarları, insan haklarının gasp edilemeyeceği dengeyi kuran, hukuk devleti düzenlemeleridir.. Sanıldığının aksine uç örnek ABD modeli başkanlık sisteminde, konfederal yapı devletlerin birleşmesinin ürünü olarak oluştuğunda bu bağımsız kalması gereken kurumların güvenilirliğinin korunması gereği katlanmıştır. Yargının dokunulmazlığı, palamentonun, yerel yönetimlerin gücü.. demokratik örgütlenmeler, ticari kurumlara kadar uzanan bir güvenlik halkasının anlamı seçimle gelen güçlü lider, başkanın devleti ele geçirmesini önlemek içindir. Siyasi partilerin, liderlerin iktidarları, icraatlar için çok güçlü, halkın çıkarlarına karşı işleyişi önleme adına, kalıcılk çok kısa sürelidir.. İktidarda kalıcılık; Başbakan Erdoğan’ın kavram kargaşası içinde ortaya koyduğu model, Ortadoğu diktatörlüklerin uzanan devleti, rejimi ele geçirmedir.. Sandıkta verilecek oyun hukuksal geçerliğine göre amaç olarak açıklananlar suçtur.. Piyasalar da şişti; dikkat! Ekonomi Servisi Doktor Kıya tihdam verisine rağmen, ABD met lakaplı yatırım uzmanı Marc ekonomisi ve küresel ekonomide Faber, varlık fiyatlarında dev bir iyileşme yaşandığına inanmıyor. balon olduğunu belirterek “Bu enin Doktor Kıyamet, “Küresel ekode sonunda patlayacak belki de nominin güç kazandığına inanpatlamaya başladı” diye uyardı. mıyorum. Hatta zayıfladığını Faber, Wall Street rekor seviyelere düşünüyorum” dedi. Faber, piyasalarda fiyatçıkmaya başladığı günden bu ları aşağı çekecek üç neyana varlık balonu uyaDoktor den olduğunu söyledi. rısı yapıyor. Kıyamet lakaplı Doktor Kıyamet neCNBC televizyoyatırım danışmanı Marc denleri şöyle sıralanuna konuşan Faber, Faber, küresel piyasalarda dı: “Düşünmemiz “Evet net bir şekilgereken gerçekde görülüyor ki iki varlık balonunun patlamaya ten önemli siyasi yıldır dile getirdibaşladığını söyledi. Küresel sıkıntılar var. Son ğim Wall Street’te ekonominin zayıfladığına işaret olarak da petrol düzeltme bekleneden Faber, S&P 500’ün fiyatlarının yüktimde yanıldım. selme potansiyelini Ekim 2011’den bu yüzde 30 düşeceğini ciddiye almalıyız.” yana düzeltme görülöngördü. Faber, S&P 500’de yüzmedi. Yüzde 11’in üzede 30 düşüş beklediğini rinde bir düzeltme görmesözlerine ekledi. den piyasalarda yukarı doğFaber, bu beklentisinde yalnız ru hareketin devam ettiğine şahit oluyoruz. Şimdi artık düzelt değil. Finansal danışmanlık şirme yaşanacağını düşünmüyorum keti Raymond James’in baş piyaama fiyatlarda düşme beklenti sa stratejisti Jeffrey Saut da temsi hâkim olacağı bir ayı piyasa muz ortası ya da ağustos başında borsada derin bir düşüş beklendisına gireceğiz” dedi. Faber, iyi gelen haziran ayı is ğini müşterileriyle paylaştı. Global Liman, Barselona limanını işleten ortaklıktaki payını yüzde 62’ye yükseltecek. Barselona limanı Türk oluyor Ekonomi Servisi Mehmet Kutman’ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Global Yatırım Holding iştiraki Global Liman İşletmeleri, Royal Caribbean Cruises ile ortak olduğu Barselona Port Investments vasıtasıyla Barselona Limanı’nı işleten Creuers del Port de Barselona şirketinin yüzde 100’ne sahip oldu. Global Yatırım, böylelikle Barselona Port İnvesment’daki hissesini yüzde 50’den yüzde 62’ye yükselterek hâkim ortak konumuna geldi. Avrupa’nın en büyük yolcu limanı olan Barselona limanını 1.8 milyon yolcu kullanıyor. Şirket tarafından önceki akşam Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada Barselona limanını işleten, Malaga limanı işletme hakkının yüzde 80’ine ve Singapur limanının işletme hakkının yüzde 40’ına sahip Crueurs şirketinin tamamına sahip BPI şirketindeki payların artırılacağı ifade edildi. Açıklamada yurtdışında üç limanını işleten Crueurs şirketinin finansal sonuçlarının sonuçlarının Global Liman üzerinden Global Yatırım’ın bilançosuna konsolide edileceği belirtildi. Global Liman, halihazırda Kuşadası Ege Ports, Antalya ve Bodrum’da yolcu limanı işletiyor. Sabancı’nın torunu dönerci oldu ‘Döner Stop’ adıyla yeni bir restoran zinciri kurmak için iki lokanta ile işe başlayan Can Köseoğlu, Türkiye’den sonra yurtdışına da yayılmayı amaçlıyor. Ekonomi Servisi Şevket Sabancı’nın torunu Can Köseoğlu, “Döner Stop” restoranları ile yemek sektörüne girdi. Geleneksel lezzet olan dönerde yaratılan olumsuz algıyı kırıp, uluslararası standartlara uygun farklı ürün seçeneklerini tüketiciyle buluşturmayı hedefleyen şirket, marka zinciri için 100 milyon TL bütçe ayırdı. CZK Lokantacılık İşletmeleri çatısı altında aileden bağımsız olarak restorancılık işine girdiğini belirten Köseoğlu, “Geleneksel lezzeti farklı soslar, ayrıntılar ile sunmak istedik. Fast food olmasının sebebi de birçok insana ulaşmak istememizdi. Hedefimiz modern ve çağdaş dünyaya ayak uy TSKB’ye 135 milyon dolar Ekonomi Servisi Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), yaklaşık 135 milyon ABD Doları tutarında, iki ayrı dilimden oluşan sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı. TSKB sendikasyon kredisine beşi yeni katıdurabilecek bir ürün” dedi. Döner Stop ile lımcı banka olmak üzere seamaçlarının yüzde 100 yerli marka olarak kiz ayrı ülkeden toplam 13 yurtiçi ve yurtdışında fast food zinciri habanka katıldı. BayernLB, line gelmek olduğunu kaydeden Köseoğlu, Citibank, Commerzbank şimdilik Kavacık ve Mecidiyeköy’de birer Aktiengesellschaft, ING şubesi bulunan markayı İstanbul’da 2014 Commercial Banking, Stansonuna kadar 6, 2015 sonuna kadar ise 15 dard Chartered Bank, Creşubeye ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi. dit Suisse, Intesa Sanpaolo Döner Stop ürünlerinde kullanılan süt da S.p. A. London Branch, Bannaları Antalya’dan alınıyor, ailenin bölgede ka Kombëtare Tregtare Sh.a, bulunan et tesislerinde işlemlerden geçiyor Oyak Anker Bank GmbH, ve restoranlara gönderiliyor. Mönü fyatları Barclays Bank PLC, BNP 12.5 TL ile 14.5 TL arasında değişen Dö Par ibas, UniCredit Bank AG ner Stop restoranlarını günde yaklaşık bin and WGZ BANK AG Westkişi ziyaret ediyor. Mönülerde ise Cheese deutsche GenossenschaftsKlasik, Cafe de Paris, Cheddar Mantarlı ve Zentralbank’ın katıldığı yeJalapeno Biberli olmak üzere 4 farklı döni sendikasyon kredisi yüznerli sandviç ve dürüm çeşidi bulunuyor. de 100’ün üzerinde bir oranla yenilenmiş oldu. Ucuz ilaca engel olan şirketlere ceza yağdı BRÜKSEL (AA) Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, kalp ve damar hastaları için daha ucuz jenerik ilaç üretilmesini engelleyen Fransız Servier, İsrailli Teva ve diğer 4 ilaç üreticisine toplam 428 milyon Avro para cezası verdi. Rekabetten sorumlu AB Komisyonu Üyesi Joaquin Almunia, “Servier sistematik olarak rekabetçi tehditleri pazardan uzak tutacak şekilde satın almalar yaptı. Rekabet etmeleri gereken şirketler bunun yerine, patent sözleşmesi şeklinde de olsa pazarı bölüşme ya da kiralama konusunda anlaşamaz” dedi. AB Komisyonu adil rekabeti ihlal etmekle suçladığı Servier’e 331 milyon Avro, dünyanın en büyük jenerik ilaç üreticisi İsrailli Teva’ya 15.6 milyon Avro, Hindistanlı ilaç şirketleri Lupin’e 40 milyon, Mylan Laboratories’e 17.2 milyon, Unichem Laboratories’e 14 milyon Avro ve Slovenyalı Krka’ya 10 milyon avro para cezası uyguladı. KKTC’ye yatırım için kulaç atacak İstanbul Haber Servisi Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş, Anamur’dan Girne’ye iki gün boyunca yüzerek “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yatırım çağrısı” yapacak. Altınbaş, “Yavru Vatan”ın yüzme mesafesi kadar kısa olduğu mesajını vermek için bir yıl önce özel dersler almaya başladığını ve 55 yaşından sonra yüzme öğrendiğini açıkladı. Programa göre Altınbaş, 18 Temmuz’da Mersin’in Anamur ilçesinden bir kafesin içinde kulaç atmaya başlayacak. İki gün sonra 20 Temmuz’da Girne’ye ulaşacak. Bu 40 saatlik maraton boyunca hiç uyumayacak Altınbaş’a, bir dünya rekortmeni olan antrenörü Mert Karabetça eşlik edecek. Bir süre önce Altınbaş Grubu bünyesinde bulunan Kuzey Kıbrıs’ta kurulu Creditwest Bank’ın 20. kuruluş yılını kutlayan Vakkas Altınbaş, dün düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Amacım beraberlik ve barışın gücüne dikkat çekmek, işadamlarına yatırım için çok uzaklara gitmeye gerek olmadığını, KKTC’nin Türkiye’ye yüzme mesafesi kadar yakın olduğunu göstermek. KKTC’ye doğru atacağım her kulaç ekonominin önde gelen aktörlerine bir yatırım çağrısı niteliği taşıyacak. KKTC eğitim, sağlık ve turizm gibi birçok sektörde çok büyük fırsatlar sunuyor, bunu göstermek.” İş dünyasının dikkatini Kuzey Kıbrıs’a çekmek için Anamur’dan Girne’ye iki gün yüzecek olan Altınbaş Holding’in patronu Vakkas Altınbaş, bu eylem için bir yıldır yüzme öğrendiğini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle