04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ 324x5cm.fh11 6/11/14 4:05 PM Page 1 CUMHURİYET SAYFA HABERLER C M Y CM MY CY CMY K 5 Composite Cumhurbaşkanı, DDK Başkanı Boyalı’yı Danıştay üyeliğine atadı Gül ekibini dağıtıyor FIRAT KOZOK ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danıştay üyeliğine Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Başkanı Cemal Boyalı’yı atadı. DDK’nin hazırladığı Turgut Özal, Hrant Dink ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi kamuoyunda yankı uyandıran raporlarda imzası bulunan Boyalı, Gül’ün A takımı olarak bilinen ekibin içerisinde yer alıyordu. Köşk’te Gül’ün yakın çevresinde yer alan isimlerin de önümüzdeki günlerde başka kurumlara kaydırılmasının hazırlıkları yapılıyor. Gül’ün Başbakan Tayyip Erdoğan ile son görüşmesini hafta sonu İstanbul’da yapması bekleniyor. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na ikinci kez aday gösterilme olasılığının tükenmesiyle birlikte Köşk kadrosu da dağılmaya başladı. Geçen hafta Gül’ün özel kalem müdürlüğü görevini yürüten Osman Ko Seçim Tuzağı... Yön belli oldu, faşizme doğru hızla koşuyorlar... Dillerinde demokrasi, barış, adalet, özgürlük var, kardeşlik var, değişen Türkiye var. Aslında en büyük amaç, patronun cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda kazanması... Bunun için ne yapmak gerekiyor? Kürt oylarını kapmak, ağızlara bir parmak bal çalarak! Acaba Kürt siyasi cephesi “dinci siyaset” karşısında ne yapar, nasıl tavır sergiler, bunun bir kandırmaca olduğunun ayrımına varır mı? Neden olmasın? İmralı seferlerinde neler konuşulduğunu kaç kişi biliyor? Öcalan’ın oldukça hoşnut olduğu görülüyor açıklamasına bakılınca... Hükümetin geniş yetki istediği ve pazarlığa “endeksli” paketini Meclis’e taşımasının ardından tartışmalar başladı. Hem geniş yetki, hem de pazarlık... Pazarlığı kim yapacak? İmralı mı yoksa Kandil mi? Öcalan’ın ilk açıklaması, bunu “tarihi bir gelişme” olarak görmesi ve desteklemesi önemli. Demek ki önceden Öcalan ve Kandil’le görüşülüp düşünce alışverişinde bulunulmuş... Bu arada terör örgütünün Avrupa kanadı da var... Onlar görüşlerini açıklamadılar, dört ayaklı bir masa ortaya çıkmış olacak... Üç ayak PKK’nin, dördüncü ayak ise devletin olacak! Çözüm paketi Meclis’te, bundan sonra neler olacak hep birlikte göreceğiz. Çözüm sürecine yasal zemin... Süreci yürütenlere yasal koruma zırhı... Çözüm kararlarında hükümetin tek yetkili olması... Yurtiçinde ve yurtdışında herkesle ilişki kurma yetkisi... Silah bırakanlara eve dönüş ve rehabilitasyon... Altı maddelik çözüm paketi önceki gün TBMM’ye sunuldu. Hükümet bu konuda geniş yetkilerle donatılıyor... Önümüzdeki hafta komisyona gelecek tasarının hiç bekletilmeden yasalaştırılması isteniyor. HHH RTE’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını açıklamadan önce gelişen bu olay kanımca siyasal çıkarlara bağlı... 1.5 yıldır “çözüm ne zaman olacak” diyenlere, demokrasi, özgürlük, barış masallarını anlatıp faşizmin çukurundan Adayı İstanbul’da öğrenecek umhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip C Erdoğan tarafından AKP’nin adayının açıklandığı gün İstanbul’da olacak. Gül’ün bugün başlayacak İstanbul programının 1 hafta sürmesi bekleniyor. Gül, dün Mali Büyükelçisi’ni kabulü sırasında gazetecilere “Artık bunlar son kabullerimiz” diyerek veda mesajını verdi. Yakın çevresine göre Gül, devir teslim töreninin ardından en azından 1 yıl boyunca İstanbul’da konaklayacak. Gül, görev süresinin bitimiyle birlikte 11 yıldır kullandığı Dışişleri Konutu’nu da boşaltacak. ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de aralarında bulunduğu üst düzey yönetici ve siyasilerin Vergi İstihbarat Merkezi verilerine girilerek sorgulanması skandalının ortaya çıkarılmasına ilişkin operasyonu başlatmıştı. Gül, son olarak DDK’ye 17 Aralık operasyonundan sonra tartışılan telefon dinlemeleri, yolsuzluk iddiaları, devlet sırrı, kadrolaşma ve kentsel dönüşüm projelerinin araştırılması ve denetimi talimatı vermişti. Bu raporların Gül’ün görev süresi içerisinde tamamlanması planlanıyordu. Ancak gelinen noktada bu raporların nasıl sonuçlanacağı da merak konusu. Edinilen bilgilere göre Köşk’teki görev değişiklikleri önümüzdeki günlerde de sürecek. Cumhurbaşkanı Gül’ün yakın ekibindeki bazı isimleri çeşitli kamu kurumlarında görevlendireceği belirtiliyor. ray Ertaş, Bükreş Büyükelçiliği’ne getirilmişti. Ertaş’ın ardından Gül’ün en yakınındaki isimlerden bir diğeri olan Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Başkanı Cemal Boyalı da Köşk’e veda etti. Gül, Boyalı’yı Danıştay üyeliğine seçti. Cemal Boyalı, 26 Kasım 2002 ile 11 Kasım 2005 tarihleri arasında Ankara Defterdarı, 23 Haziran 2005 ile 4 Ağustos 2005 tarihleri arasında da Ankara Gelirler Bölge Müdürü olarak görev yaptı. 4 Ağustos 2005’te Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na getirilen Boyalı, 10 Temmuz 2006’dan bu yana ise Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyordu. Boyalı, Teftiş Kurulu Başkanlığı döneminde, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal HDP’de hedef kararsızlar Demirtaş’la yüzde 10’u aşma planı MAHMUT LICALI ANKARA HDP’nin cumhurbaşkanı adayının Parti Meclisi (PM) toplantısında resmen duyurulması beklenirken Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın aday olmasıyla bölge dışından da oy olarak desteğin yüzde 10’un üzerine çıkması yönünde hesaplar yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kilit öneme sahip HDP’nin, kimi aday göstereceği yönündeki tartışmalar sürerken özellikle AKP’nin çözüm sürecine yasal çerçeveyi düzenleyen paketi Meclis’e sunmasının ardından güçsüz bir aday gösterileceği yorumları yapılmıştı. Parti içinde cumhurbaşkanı adayını belirlemeye dönük yapılan görüşmelerde de kadın bir aday beklentisi öne çıkarken, HDP’nin çözüm süreci kapsamında “pazarlık yapıldığı izlenimi yaratılmaması” ve parti tabanının isteği doğrultusunda Demirtaş’ın ismi ağırlık kazandı. Demirtaş’ın da Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak baktığını ifade etmesinin ardından bu hafta sonu yapılacak HDP PM ya da hafta başında bu kararın resmen açıklanması bekleniyor. Parti içinde Demirtaş gibi güçlü bir ismin aday gösterilecek olmasıyla birlikte HDP’nin oy oranlarını artıracağı yönünde bir beklenti de gündeme geldi. Demirtaş’ın bölge oylarının yanı sıra özellikle Batı’dan da oy olacağı ve HDP’nin son seçimlerde aldığı yaklaşık 7.5 olan oy oranını geçeceği ifade ediliyor. BDP’li milletvekillerinin HDP’ye geçişiyle birlikte “Türkiye partisi” söyleminde bulunan HDP’nin cumhurbaşkanı adayının ülke genelinde yüzde 10 barajını aşmasının 2015’te yapılacak genel seçimler için bir gösterge olacağı belirtiliyor. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında yürütülecek kampanyayla HDP’nin “bölge partisi olduğu yönündeki imajın” kırılması için önemli bir fırsat olduğu görüşü dile getiriliyor. Parti içinde HDP’nin yalnızca bölge eksenli bir politika yürütmeyeceği ve Türkiye’de ezilen her kesimin temsilcisi olacağı söylemi kapsamında CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu karşısında kararsız kalan seçmenden de oy alacağı değerlendiriliyor. Demirtaş’ın, olası cumhurbaşkanı adayları arasında sol seçmene en çok hitap edecek aday olduğu yönünde de görüş birliği bulunuyor. HDP Parti Meclisi’nde Selahattin Demirtaş’ın adaylığının resmen açıklanmasının ardından seçim sürecinde dinamik bir kampanya yürütmesi hedeflenirken ilk olarak parlamento dışındaki siyasi partilerle görüşmeler yapılması bekleniyor. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı kapsamında Kürt sorunu, Alevilerin sorunları, işçi hakları ve çevre sorunları gibi temel konularda cumhurbaşkanının bakışını gösteren adaylık bildirgesi hazırlanarak açıklanacağı ifade ediliyor. Başbakan Erdoğan Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki THY Teknik AŞ Havacılık Bakım Onarım Merkezi’nin açılışını yaptı. Erdoğan’ın hedefi yine Gezi Direnişi ve cemaat temelleri attık’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk operasyonu ve Gezi eylemleri ile Marmaray, 3. havalimanı projelerinin hedef alındığını savunarak şehir hastanelerinin de paralel yapı tarafından engellenmek istendiğini öne sürdü. Erdoğan yolsuzluk operasyonunun “kalkışma girişimi” olarak niteleyerek “Yargı ve Emniyet içindeki Pensilvanya elemanları marifetiyle yürütülen bu kalkışma girişimi Türkiye’nin geleceğine yönelikti. Uydurma kararlarla, senaryolarla, delillerle başlatılan bu kalkışma girişimi eğer başarıya ulaşsaydı pek çok proje gibi İstanbul’un yeni havalimanı yatırımı da rafa kalkacaktı” dedi. Erdoğan, dün Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki THY Teknik AŞ Havacılık Bakım Onarım Merkezi’nin açılışını yaptı. Erdoğan, İstanbul’da temeli yeni atılan havalimanının ülkeye havacılık ve ekonomik anlamda ciddi katkılar sağlayacağını belirterek “Sevgili kardeşlerim, çok engellendik, önümüzü çok kestiler. Yargıda malum bu ‘paralel yapı’ denilen zihniyet çok engellemeye çalıştı. Bütün bunlara rağmen, bu engelleri aşa aşa hamdolsun temeli attık” dedi. Gezi olaylarının, 17 ve 25 Aralık tarihlerinde girişilen paralel devlet yapılanması kalkışmasının hedeflerinden birisinin 3. havalimanı projesi olduğunu savunmaya devam eden Erdoğan, “Niye? Türkiye dünyada birinciliği bu alanlarda almasın. İçerden de dışardan da... İsteseler de istemeseler de alacağız, yapacağız, gerçekleştireceğiz” diye konuştu. Erdoğan, daha sonra Beylerbeyi Sarayı’nda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki heyet ile Yemen Başbakan Yardımcısı Abdullah Mohsen alAkwa’yı ayrı ayrı kabul etti. Erdoğan Beylerbeyi Sarayı’na girişi sırasında sarayı ziyaret eden genç kızlarla selfie çekti. ‘Engelleri aşa aşa ‘Bölge partisi’ imajı kırılacak beslenenler, gerçekten “barış” istiyorlar mı? Bir yanda altı maddelik çözüm önerisi, öte yanda CHP’nin içini karıştırıp MHP’nin altını oymak... Bir o yana bir bu yana! Sahi iktidar 1.5 yıldır neredeydi? Bugün gelinen noktada şunları düşünebiliriz... Tasarının gerekçesinde, bugüne dek atılan adımların oluşturduğu olumlu psikolojik ortamın terör sorunuyla mücadelede bir paradigma değişikliğiyle çözüm sürecinin önünü açtığı yazıyor... Görüşme yapacaklara Bakanlar Kurulu doğrudan yetki veriyor: “Görüşme yapanların cezai sorumluluğu yoktur!” Yani yeni bir devlet politikası ortaya çıkıyor! Çıkıyor da içeriğinin ne olduğu pek anlaşılmıyor? Anlaşılan sadece Öcalan’ın istediği “izleme kurulu”nun hayata geçmesi bu süreç içinde... HHH Çözüm sürecinin çok boyutlu ve değişik aşamalar içeren dinamik bir yol haritası bulunmalıdır... Türkiye diktatoryal bir yapıya bürünüyor; baskı, şiddet, sansür! Gözaltılar, tutuklamalar! Polis şiddeti! Gezi eylemcileri için 90 yıl hapis cezası istemi! Elbet demokrasi, özgürlük ve barış! Elbet akan kan dursun, Türk ve Kürt anaları ağlamasın! Bir yandan zindanlar tıklım tıklım dolu, öte yandan çözüm süreci! Bu sürece halkın ve sivil toplumun katılması istenirken, devletin güvenlik güçlerinin teröristlerle mücadele etmesi öngörülüyor... Terör eylemleri sürerken güvenlik güçlerinin “hukuk içinde” kalmaları isteniyor. Karşınızda terör örgütü var, elinde silahla, bombayla, mayınla... Yol kesiyor, insanları kaçırıyor... Önce terör örgütü silahını bir bıraksın, 15 yaşındaki çocukları dağa çıkarmasın! Elbet çözüm, elbet demokrasi, özgürlük ve barış! Şu soruyu kendimize bir soralım: “Faşizme evet mi hayır mı?” HHH Avukat Turgut Kazan’ın değindiği gibi çözüm sürecine ilişkin tasarıyla yeni ve önemli hiçbir olanak getirilmiyor. Çözüm için adım atma, önlem alma, kamuoyunu bilgilendirme sonuçları, gerekli mevzuat çalışmalarını yapma gibi boş sözcükler içeriyor. Bu bir cumhurbaşkanlığı seçimi tuzağıdır. Aydınlar ve sivil toplum örgütlerinin eğilim yoklaması Selfie çektirdi Tarhan’ın aday olmasını istediler İstanbul Haber Servisi Sivil toplum örgütleri ile bazı aydınların eğilim yoklamasından Çankaya Köşkü için arzulanan aday olarak CHP Ankara Milletvekili, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) kurucu üyesi ve eski başkanı Emine Ülker Tarhan çıktı. İstanbul’da önceki gün Piramid Sanat’ta toplantı yapan çeşitli sivil toplum kuruluşu, gençlik grubu ve yayın temsilcisi, yurtsever aydınlar, CHP ve MHP’nin çatı aday olarak açıkladıkları Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kendilerini temsil edemeyeceğini, bu adayın vakit kaybetmeden geri çekilmesi konusunda görüş birliğine vardı. Toplantının sonunda gerçekleştirilen eğilim yoklamasından Çankaya için arzulanan aday olarak Emine Ülker Tarhan bu kuruluşların en çok Çankaya’da görmek isteyecekleri aday olarak öne çıktı. Toplantıya katılan kuruluşlar ve aydınlar ayrıca yeni bir aday için 20 imzayı bir araya getirecek milletvekillerinin de Tarhan veya bir başka aday isim üzerinde kendi aralarında anlaşabileceklerine inandıklarını belirtti. Toplantıya aralarında Prof. Dr. Necla Arat, Bedri Baykam, Şule Perinçek, İlhan Gülek, Deniz Banoğlu, Prof. Tolga Yarman, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Yurtsever Hareket, ADD, TGB, UPSD, Sanatçılar Girişimi, USTKB, CUMOK, Özerk Sanat Konseyi gibi kuruluş ve platformlara mensup aydınlar katıldı. Toplantıda ayrıca Onur Öymen, Şaban Ali Yaşaroğlu, Mehmet Kunt ve Prof. Dr. Coşkun Özdemir de katıldıkları toplantıda kısa birer bildiri sundu. Öte yandan Ulusal Kanal’da Mustafa Mutlu’nun programına katılan CHP Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum da “Kendisi ile konuşmadım onayını almadım ama benim adayım, Emine Ülker Tarhan” diyerek hazırladığı dilekçeye ilk imzayı kendisi attı. Çatıya alternatif Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan HDP’ye jest ‘Baraj tamamen kalksın’ TÜREY KÖSE ANKARA CHP ile HDP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, önceki gün CHP’de “laiklik, Atatürkçülük”, MHP’de “başörtüsü” mesajı verirken; HDP’de ise “Seçim barajı yanlıştır, baraj tamamen kalkmalıdır” görüşünü dile getirdi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Sayın İhsanoğlu’nun söylemlerini dikkatle izleyeğiz. MHP’nin de desteklediği bir aday olarak çözüm tasarısını destekleyip desteklememe konusunda nasıl tavır alacak? Bu bizim açımızdan önemli” dedi. CHP ile MHP’nin ortak cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu önceki gün parti liderlerini ziyaret ederken HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’la da görüştü. Ancak bu görüşmede basına görüntü verilmemesi dikkati çekti. Kulislerde, Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adaylığına hazırlandığı, bu nedenle “iki cumhurbaşkanı adayının yan yana” görüntü vermesinin doğru bulunmadığı ifade edildi. Edinilen bilgiye göre, İhsanoğlu HDP ziyareti sırasında Kürt seçmene yönelik net bir program ortaya koymazken seçim barajıyla ilgili olarak ise çok net tavır koydu ve “Seçim barajı yanlıştır, baraj tamamen kalkmalıdır. Partilerin isteğine göre yüzde 35 olabilir belki ama kesinlikle yüzde 10 baraj olmaz” dedi. Demirtaş ve Yüksekdağ ise bir cumhurbaşkanı adayından beklentilerini şöyle özetlediler: “Cumhurbaşkanının bir çizgisi olması, bir programı savunması gerekir. Cumhurbaşkanı, Kürt sorununda çözümden yana, demokrasiden yana olmalı. Biz tarafsız, hakem gibi bir cumhurbaşkanı değil; demokrasiden yana, çözümden yana taraf bir cumhurbaşkanı istiyoruz.” Program açıklanacak İlk imza Batum’dan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle