03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 MGK zararsız demişti AKP yine de erteledi u Daha önceki grev ertelemelerinin Milli Güvenlik Genel Sekreterliği tarafından sağlıkla ve güvenlikle ilgili üretim yapılmadığı için “zararsız” görüldüğünü hatırlatan Kristalİş Başkanı Çetintaş, pazartesi günü yapılacak Danıştay’a başvurunun da benzer şekilde sonuca bağlanacağını düşünüyor. OLCAY BÜYÜKTAŞ Cama can verenlerin sekiz gün önce çıktığı grevi, Bakanlar Kurulu tarafından ertelendi. Konuya hâkim kişilerin birkaç gündür beklediği erteleme önceki gece Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece 5800 Şişecam işçisinin grevi 60 günlüğüne ertelenmiş oldu. Ancak bu erteleme bildiğimiz bir erteleme değil aslında bir çeşit yasak. Çünkü yeniden greve çıkılabilmesi için yargı kararı gerekiyor. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ’ye (Şişecam) bağlı işyerlerinde Türkİş’e bağlı Kristalİş Sendikası’nın uyguladığı grevin 60 gün ertelenmesi hakkında Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, “Kristalİş Sendikası tarafından uygulanmakta olan grevin, genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden 60 gün süreyle ertelenmesi; 18 Ekim 2012 tarihli ve 6356 sayılı kanunun 63. maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25 Haziran 2014 tarihinde kararlaştırılmıştır” denildi. Grevin 60 gün ertelenmesini kınayan, cam grevine “Milli güvenliği bozucu” demenin “Akıl dışı” olduğunu savunan Kristalİş Sendikası Başkanı Bilal Çetintaş, bu tavırla ilk kez karşılaşmadıklarını, aynı tavrı 2003’te ve 2004’te de gördüklerini belirterek “10 yıl içinde aynı şeyi 3. kez yaşıyoruz. 2003’te ertelendiklerinde Danıştay’a başvurduk, o zaman Milli Güvenlik Sekreterliği, cam işçilerinin milli sağlık ve güvenlikle ilgili üretim yapmadıkları görüşünü bildirmiş, Danıştay da yürütmeyi durdurma kararı vermişti” diye konuştu. Çetintaş, Danıştay’ın bu kez de yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inandığını anlattı. ğlu Köşk’e Kaçabilmek Kurtuluş mu? 2002 yılında, vatandaşın toplam tüketicikredi kartı borçları 6.308 milyar lira iken, dudak uçuklatan 53 katı bir artışla, 2014 yılı mart ayında 331.376 milyar liraya yükselmiş. Dünün ekonomi haberleri arasında eski Morgan Stanley Asya İcra Kurulu Başkanı Stephan Roach’ın çarpıcı açıklaması da vardı; ABD’de parasal genişlemenin sona ermesi ile özellikle cari açığı Türkiye gibi yüksek ülkelerde “mali kaos” yaratabileceğini, Türkiye’nin bir sonraki krizin çıkış noktası olabileceğini söyledi. Kur Savaşları kitabının yazarı ekonomist James Rickards da ABD Merkez Bankası’nın balon yaratan politikalarının dolar sistemini çökerteceğini, yabancı sermayeye bağımlı olan Türkiye’nin, yabancı yatırım ve turizme olan bağımlılığın büyümesi nedeniyle kötü etkileneceğini belirtti... 12 Eylül’ün gerçek, gizli gerekçesi, emperyalkapitalist sistemin Türkiye ayağında işlerin yürümesi, 24 Ocak Kararları’nın 12 Eylül darbe yönetimi sürecinde de uygulamasının başında görev yapmış Özal iktidarları, çoğunluk örgütlü orta sınıfların, işçilermemurlar, üretici köylülerden büyük kaynak aktarımından beslenen piyasa ekonomisinin nimetlerinin üzerinde yükselmişlerdi... 24 Ocak Kararları’nın Türkiye’ye dayatılması Demirel Hükümeti İktidarında yaşanmışsa da, örgütlü işçiler, memurlar, köylülerin ayak diretmeleri karşısında işlerlik kazanamamış, lüks sayılan 1961 Anayasası, sendikal yasaları ile demokratik örgütlenme haklarının yasaklanabilmesi için 12 Eylül darbe yönetimi kaçınılmaz olmuştu. Ağırlıklı sosyal devleti ayakta tutan çalışanların örgütlü haklarının gasp edilmesi ile sosyal devlet düzeninden, örgütlülükten büyük sapmalarla, emeği ile geçinen örgütlü orta sınıfların çok ağır yoksullaştırılmaları sayesinde, tüm dar gelirlilerden sağlanan çok büyük kaynak aktarımları ile, öngörülen serbest piyasa düzeni çarkları için büyük kaynak birikimler yaratılabilmişti. Askeri darbeden sivil yönetime geçiş sürecinde medyatik algılama oyunu ile 12 Eylül askeri darbe yönetiminin ekonomi sisteminin de danışmanı, yürütücüsü Özal, sözde darbe karşıtı sivil parti yöneticisi olarak iktidarın başına geçmişti. Mucize olarak pazarlanan serbest piyasa düzeni açılımı, büyümesi 12 Eylül askeri darbe yönetiminin yaratığı yasaklı düzenin büyük kaynak aktarımlarının birikimi üzerine oturmuştu. Askerler darbe yapıyor, ancak kaynakları çarçur edemiyorlardı... HHH Özal iktidarları, bu büyük birikimin üzerine oturmuş parlak büyüme yıllarını, kendi zenginlerini de yaratmanın hovardalığında, asıl orta sınıfı yok etme, kazanılmış emek haklarını geriye püskürten icraatları ile gerçekleştirdi... Emeği ile geçinenlerin, işçilerin kazanılmış haklarına el konulması, çoğunluk için yoksullaşma, yoksunlaşma yaşanacaktır. Ücretlilerden hak alma, büyük yoksullaşma 12 Eylül’ün üç yılında değil, Özal iktidarlarında hızlı geriye gidiş biçiminde olacaktır. Sonrası, aynı hızla siyasal dibe vuruş, Özal için Köşk’e kaçarak kurtuluştur... Emperyalistkapitalist sistemin bilinen, nerede ise periyodik krizlerinden çıkış, hep sil baştan yeni yoksullaştırmalar, kaynaklar yaratılmasıyla ancak sağlanabilecektir. Ülkeler içidışı fark etmez çarkları işletecek kaynak yaratılacaktır. Demirel’in çok daha esnek politikalar izlemiş olarak gitgellerinin perde arkasına baktığınızda, Ecevit koalisyon iktidarını, tüm siyasi parti ortakları ile birlikte dibe vuran yıkılışında da bir yüzünde siyasal anlamlı gerekçeler, onlarla içli dışlı asıl ekonomik gerçekler, sistemin krizi de vardır... Derviş operasyonu, Türkiye’nin zengin kuzey dünyasından önce yaşadığı, bankalar tetikleyici büyük ekonomik krizinde evrensel sistemin 24 Ocak kadar önemli, anlamlı bir müdahalesidir. Araya ABD’nin siyasal krizi, 12 Eylül terörü ile yaşadığı travma girince, çıkış yolunda Afganistan, Irak işgalleri yaşatılınca, söz konusu işgallere siyasi stratejik ortak olmayı reddeden Ecevit iktidarının acil düşürülmesi, AKP’nin Fazilet içinden yaratılıp kuruluşu gündeme girmiştir... Erdoğan iktidarlarının, Ecevit koalisyon ortaklığının siyasal bedellerini ödediği krizden beslenmesini, Özal’ın 12 Eylül24 Ocak Kararları benzeri doping almasını görmezlikten gelebilir misiniz? Üzerine kriz sonrası sistemin kendini toparlaması kurallarını, yine anlamlı krizle yaratılmış kaynak aktarımlarını, emeğin taşeronluk benzeri örgütsüz, kuralsız çalıştırılmasındaki kaynak aktarımlarını eklemeyi de unutmayın... Erdoğan iktidarlarını daha uzun soluklu kalıcı kılan asıl kaynağın İslam dünyası, Ortadoğu’daki kanlı, kirli iç savaşlardan gelen payları sakın atlamayalım. Savaş ganimetlerinin getirileri çok yüksek olsa da, çok çabuk acılı tüketilir... Ağırlıklı İslam dini üzerinden mezhep, ırklar iç savaşlarına bulaşık katkılar... Bozulan dengeler, yüze göze bulaştırılan stratejik ortaklıkların bedelleri, önce siyasette, arkadan ekonomide, tersine tepen silaha dönüşmüştür. Başbakan Erdoğan için Özal gibi Köşk’e kaçış, yetkilerle donatılmış, sorumsuz güç, kaçınılmaz kurtuluş yolu mudur? Seçilebilirse AKP’ye ne olacaktır? l Son 10 yıl içinde üç kez ertelenen Şişecam grevini 2003’te aynı gerekçeyle erteleyen hükümete, MGK Genel Sekreterliği grevin zararı olduğu görüşünü bildirmişti. Destek yağdı Sendikal Güçbirliği Platformu yaptığı yazılı açıklamada, demokrasilerde grevlerin ya saklanamayaca ğını hatırlatarak “Şişecam’da 1 lira 85 kuruşluk zam için direnen Şişecam emekçilerinin grevinin Cumhurbaşkanı Abdul lah Gül’ün imzası ve Bakanlar Kurulu’nun kararıyla ertelenmesi, yani yasaklanması bir utanç vesikasıdır” denildi. Türkiye Gazeteciler Sendikası da, Şişecam grevinin ertelenmesinin işçi haklarının hiçe sayılması olduğunu belirtti, “Cam işçisinin yanındayız” dedi. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya’nın da aralarında yer aldığı çeşitli kurum, kuruluş, milletvekili ve sendikalardan Şişecam grevcilerine destek geldi. Erteleme ve yasakla özdeş AKP iktidara geldikten sonra, darbelerle aynı zihniyetin ürünü olan grev yasakları da gündeme oturdu. 2003’te Şişecam grevini erteledi, hızını alamayan hükümet 2004’te bir kez daha erteledi. 2004 yılında, lastik işkolunda Petlas, Goodyear ve Bridgestone grevini, 2005’te Erdemir Madencilik grevini erteleyen AKP, 2012’de de Havaİş’in greve çıkmasını önlemek amacıyla havayolu sektörünü, grev yasağı kapsamına almıştı... Sendika macera aramıyor MERSİN/ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Bakanlar Kurulu’nun Şişecam’da çalışan işçilerin Kristalİş öncülüğünde başlattığı ve 8 gün süren grevi, milli güvenlik gerekçesiyle ertelemesine işçilerden tepki geldi. Mersin’de 3 ayrı fabrikada grevi sürdüren işçilerin kol kola girerek AKP binasına doğru yürüyüşe geçmesi üzerine TOMA ve biber gazıyla müdahale sonrası arbede yaşandı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği işçiler, ellerindeki bayrakların plastik borularıyla polis kalkanlarına vurdu. Polisin müdahalesinin ardından grup, müdahaleyi protesto ederek sendika binasının bulunduğu İstiklal Caddesi’ne döndüler. AKP binası önünde eylem yapan işçilere polis biber gazı sıkarak müdahale etti. Öte yandan DİSK eski genel başkanı, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi önceki gece Eskişehir’de greve çıkan Şişecam işçilerini ziyaret etti. Çelebi, Şişecam’daki ücretlerin, sosyal hakların, iş güvencesinin reel olarak istenilen seviyede olmadığını söyleyerek, “Hiçbir sendika macera arıyor değil. Grev manyağı değiliz. Grev amaç değil araçtır. Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanırken de üslubumuzu bozmayacağız, hakaret ve küfür yok” dedi. Eskişehir’de de greve çıkan cam işçileri ve onlara destek veren gruplar AKP il başkanlığına yürüdü. İşçilerin Resmi Gazete’de yayımlanmış bir karara karşı çıkmayacağını, 16.00 vardiyasında işe başlayacaklarını söyleyen Çetintaş’ın, verdiği bilgiye göre, önce işçiler işbaşı yapacak. Pazartesi Danıştay’a başvurularak yürütmeyi durdurma istenecek. Yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa, yeniden greve çıkılacak. Aksi olursa 60 günlük süre içinde taraflar ya anlaşacak ya da sözleşme Yüksek Hakem Kurulu’na gidecek. TİM istemiş Grevin ertelenmesini Şişecam kendisi direkt olarak dillendirmiyor. Ertelemeyi, ihra cat gelirleri düşecek diye Türkiye İhracatçılar Meclisi yakın olduğu bakanlara iletiyor. Bu arada Çalışma Bakanı hasta olduğu için Sanayi ve Teknoloji Bakanı, sözleşmenin imzalanması için sendika ile görüşerek zamların aşağı çekilmesini istiyor. Greve başından beri destek vermediği gibi erteleme kararına da tepki göstermeyen Türkİş, imza için telkinde bulunuyor. Ete yüzde 30 zam Ekonomi Servisi Ramazan öncesi gıda fiyatlarına gelen zamlar yurttaşın cebini yakmaya devam ediyor. Et fiyatları son 1 yılda yüzde 30 oranında arttı. Geçen yıl 21 lira olan kıymanın fiyatı 27 liraya, kuşbaşı etin fiyatı da 25 liradan 32 liraya çıktı. Dana antrikot 36 liradan 43 liraya, kuzu pirzola ise 45 liradan 55 liraya yükseldi. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, “Türkiye’de enflasyon 2 yıl içinde yüzde 15 artarken, karkas etin fiyatı yüzde 80 arttı. Bunun normal olmadığını düşünüyorum” dedi. Kuzey Irak‘a ek akaryakıt Ekonomi Servisi Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin Türkiye’den rafine edilmiş petrol ürünleri istediğini söyledi. İstanbul Enerji Konferansı’nda konuşan Yıldız, şu an Türkiye’nin Kuzey Irak’a günlük 9 milyon ton akaryakıt sevkiyatı olduğunu hatırlatarak, “Kuzey Irak Türkiye’den günde 4 bin ton daha akaryakıt istiyor. Kuzey Irak’tan Ceyhan’a ise günlük 120 bin varil petrol geliyor. Ceyhan’daki depolarda 2.3 milyon varil Irak petrolü bulunuyor” dedi. Irak’ta toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduklarını ifade eden Yıldız, petrolde Bağdat’ın hakkının verilmesine ve petrol gelirlerinin Irak’ın tamamı tarafından paylaşılması gerektiğine dikkat çekerek, “Irak petrolünün kime satıldığı bizim problemimiz değil, Ceyhan’dan kargoların bundan sonra da aynı şekilde sürmesini bekliyoruz” diye konuştu. Yıldız, Beiji Rafinerisi’nin Irak Şam İslam Devleti’nin kontrolünde olmasından dolayı ülkenin işlenmiş petrol bulmakta zorlandığını söyledi. İş arayanlar arttı Ekonomi Servisi Yazın gelişiyle hem firmaların eleman arayışı hem de iş başvuruları artış gösterdi. Yenibiris. com’da başta eğitim ve perakende sektöründe olmak üzere mayıs ve haziran aylarında iş ilanları yüzde 21 oranında arttı. Başvurulardaki artış ise üniversiteden yeni mezun olanların da etkisiyle yüzde 46’ya ulaştı. Eleman arayışını en çok artıran ilk 5 sektör eğitim, perakendeciliktoptancılık, turizmtelcilik, sağlıktıp ve hizmet olurken, en çok eleman aranan bölüm ise satışpazarlama pozisyonları oldu. l Esnafa özel kredi anlaşmasının imza törenine Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TESK Başkan Yardımcısı Burhan Aksak (soldan sağa) katıldı. THY’de indirim yok Ekonomi Servisi TÜRK Hava Yolları (THY) 65 yaş üstü yolcularına yaptığı yüzde 25’lik indirim uygulamasını kaldırdığını duyurdu. Uygulamayı sonlandırdığını resmi web sitesinde yayınlayan şirketin, daha önce 65 yaşından gün almış tüm yolcular için, “Pasaport, ehliyet, nüfus cüzdanı veya evlilik cüzdanı fotokopileri ile çağrı merkezimizden yardım alarak uygun fiyatlı uçak biletlerini satın alabilirler” duyurusunun bulunduğu sitede, “İç hat uçuşlarda 65 yaş ve üstü yolcularımıza sunduğumuz indirimli bilet hakkı 23 Haziran itibarıyla kaldırılmıştır” ifadeleri yayımlandı. Akbank esnafa el verdi u TESK ile anlaşma imzalayan Akbank, 1.6 milyon esnafa özel faizli kredi ile danışmanlık imkanı sunacak. EkoPOS tarifeleri ile TESK üyesi esnaf, ödeyeceği POS ücretini ay başında bilecek. Ekonomi Servisi Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) ile anlaşma imzalayan Akbank, 1.6 milyon esnafa özel faizli kredi ile danışmanlık imkanı sunacak. Geçen yıl 400 bini esnaf olmak üzere 500 bin KOBİ’ye 6 milyar TL kredi kullandıran banka, bu rakamı işbirliği ile birlikte 600 bine çıkarmayı hedefliyor. Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, özel uygulamalar dışında önümüzdeki dönemlerde danışmanlık hizmetlerinin de verileceğini söyledi. Binbaşgil, “Esnafımıza ihtiyaç duydukları finansman için rahatça geri ödeme imkânı sağlayan ‘Olduğunda Öde Kredisi’ ile başlayan çalışmalarımıza Axess KOBİ ‘Gönlüne Göre Öde Esnafım’ kampanyası ile devam ettik. Bu hizmetlere ilave TESK ile işbirliği ile eğitim/danışmanlık, etkinlikler gibi hizmetler de sunacağız” diye konuştu. Binbaşgil, TESK üyelerinin özel EkoPOS tarifesinden yararlanabileceklerini anlatarak, “Esnaf ve sanatkarlar düşük ciro ve işlem başına komisyon gibi masraflar nedeniyle POS için ödeyeceği tutarı baştan bilmiyor. İşbirliğiyle TESK’e bağlı esnafın EkoPOS tarifelerinden indirimli olarak yararlanmasını sağlıyoruz” dedi. Anlaşmayla 1000 TL ciroya kadar aylık 15 TL , 2.000 TL ciroya kadar aylık 25 TL, 3.000 TL ciroya kadar aylık 35 TL ve 5.000 TL ciroya kadar aylık 50 TL sabit ücret ile TESK’e bağlı esnaf POS sahibi olacak. Fotoğraf: Can Hacıo
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle