04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] Barzani, peşmergenin girmesiyle birlikte anayasanın 140. maddesinin uygulanmış olduğunu söyledi ‘Kerkük’ten çıkmayacağız’ Batı’dan Ankara’ya tepki artıyor Dış Haberler Servisi Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle (DW), sol partili Alman siyasetçilerin “Türkiye’yi IŞİD’e dolaylı destek vermekle suçladıklarını” bildirdi. Almanya Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Jan van Aken, Türkiye’nin, ocak ayında Suriye’de öldürülmüş İslamcılara ait pasaportlar gördüklerini ve bunlarda Türkiye giriş damgası olduğunu ancak çıkış damgası olmadığını belirterek “Türkiye’nin sağladığı dolaylı destekle IŞİD’i güçlendirdiği” iddiasında bulundu. Dış Haberler Servisi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY)Başkanı Mesud Barzani, peşmergenin IŞİD militanlarına karşı savunduğu petrol kenti Kerkük ve diğer şehirlerden çekilmeyecekleri mesajını verdi. Barzani, anayasanın Bağdat yönetimiyle Kürtler arasında tartışmalı olan bölgelere yönelik 140. maddesini kastederek, “Artık bu mesele çözüldü” dedi. Barzani, Bağdat’tan sonra Erbil’e geçen İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague’yi resmi konutunda kabul etti. Görüşmenin ardından Hague ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında Barzani, “Irak hükümetinin bu sorunu çözmesi için 10 yıl bekledik. Bu bölgelerdeki Irak ordusu çekildi. Bundan dolayı peşmerge güçlerinin, o bölgelere gidip kontrolü sağlaması gerekti. Biz 140. maddeyi uyguladık ve artık bunun üzerine konuşmayız” diye konuştu. Irak’ta yıllardır referandum yoluyla çözüme kavuşturulmayı bekleyen sorunlu bölgelerin artık Kürdistan bölgesinin yönetimine geçtiğini ifade eden Barzani, “Sorunlu bölgeler, Kürdistan idaresinin dışındaki Kürt bölgeleridir. Girdiğimiz yerlerden geri çekilmeyeceğiz” dedi. Önceki gün Kerkük’e giden Barzani, “Kerkük’ün savunması için peşmerge olma 1914 Haziranı… Saraybosna’da Avusturya veliahtı, Franz Ferdinand’ın öldürüldüğü köşeyi çok yakın tarihte, birkaç yıl önce müze yapmışlar; üstüne de iri puntolarla şu yazıyı yazmışlar: “20. yüzyılı başlatan sokağın köşesi!” 28 Haziran 1914’te, Avusturya veliah tı Ferdinand’ın bundan tam yüz yıl önce, Saraybosna’nın ortasından geçen Miljacka Nehri’ne bakan bu öldürüldüğü köşeye, dünyadan şimdi turist akıyor. İkiz kulelerin bulunduğu “Ground Zero” , New York’ta nasıl turizm odağına dönüştüyse, Saraybosna’nın gerçekte geçen yüzyıl boyunca unutulan ve bilinmeyen bu mütevazı köşesi, müzenin buraya yapıldığı 2007’den beri “ünlenmiş”… Henüz yeni döndüğüm Trieste’den örneğin, “20. yüzyılı başlatan sokağın köşesine”, I. Dünya Savaşı’nın 100. yılı vesilesiyle turlar düzenleniyordu. Daha fazla zamanım olsaydı; Trieste’den Saraybosna’ya uzanmak ve de dünyanın kaderini değiştiren o acayip “28 Haziran 1914” suikastının yaşandığı yeri görmeyi çok isterdim… Birinci Dünya Savaşı son kertede çünkü kestirmeden hep böyle anlatılır: “Arşidük Ferdinand Saraybosna’da suikasta kurban gidince, AvusturyaMacaristan İmparatorluğu Sırbistan’a savaş açtı ve böylelikle I. Dünya Savaşı çıktı!” Sürekli ezbere tekrar edilen bu cümle karşısında hep ortaokul günlerimden beri “Neden bir suikast için bunca büyük bir savaş çıktı?” diye duraksamışımdır… Barzani Hague ile görüştü. (AFP) I rak hükümetinin bu sorunu çözmesi için 10 yıl beklediklerini söyleyen Mesud Barzani, Irak güçleri çekilince peşmergenin tartışmalı bölgelere giridiğini anımsatarak “Biz 140. maddeyi uyguladık ve artık bunun üzerine konuşmayız” dedi. ni anlatan Hague, karşılıklı olarak ilişkilerin derinleştirilmesi üzerinde durduklarını dile getirdi. Hague, “Bağdat’ta görüştüğüm Şii liderlerin niyeti, ulusal birlik hükümetinin bir an önce kurulması yönündeydi. Irak’a askeri müdahalede bulunmayacağız. Irak’ın bu krizden kurtulması için ABD ile nasıl hareket edeceğimize dair görüşlerimiz sürüyor. Yardıma hazırız” şeklinde konuştu. Hague, Irak temasları kapsamında önceki gün başkent Bağdat’ta Irak Başbakanı Nuri Maliki, Başbakan Yardımcısı Salih Mutlak ve üst düzey Iraklı yetkililerle bir araya gelmişti. Irak Anayasası’nın 140. maddesi, Kürdistan Bölgesi ile Bağdat arasında tartışma konusu olan Kerkük ve çevresindeki toprakların hangi tarafta kalacağının belirlenmesi için bir referandum yapılmasını öngörüyordu. nkara’dan hesap sorulmalı’ Amerikan Wall Street Journal’da önceki gün “Yardımcı olmayan müttefik” başlıklı makalede de Türkiye’ye sert eleştiriler getirildi. “Neocon” olarak nitelenen düşünce kuruluşu Demokrasiyi Savunma Vakfı’nın Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer imzalı makalede “IŞİD ve şiddete başvuran diğer gruplar, Türkiye’nin gevşek sınır politikalarından yararlandı” denildi. Yazıda şu ifadeler yer aldı: “Filistinliİsrailli ihtilafı ısınıyor. Ve dünya güçleri, nükleer silah programı konusunda İran ile tartışmaya devam ediyor. Bu krizlerin hiçbirinin çözümü kolay değil ve üçü, Avrupa’nın arka bahçesinde, Türkiye’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulan politikalarca azdırıldı.” Makalede Türkiye’nin bu üç krizin tümünden dolayı bir miktar sorumluğu olduğu savunularak “Avrupa, Ankara’dan hesap sormalı” yorumu yapıldı. Makalede “üst düzey Hamas yetkilisi Salih Al Aruri’nin Türkiye’den faaliyet gösterdiği” iddiasına yer verildi. (Fotoğraf: AA) ‘A ya ve elime silah almaya hazırım” demişti. Hague de sorunlu bölgeleri terörist gruplardan koruyan peşmerge güçleriyle, Irak’tan kaçan sığınmacılara kapılarını açan IKBY hükümetine teşekkür etti. Erbil’e ilk defa geldiğini ifade eden Hague, Kürdistan bölgesi ile İngiltere ilişkilerini detaylı konuşmak için ziyaretin iyi bir fırsat olduğunu kaydetti. Barzani ile Irak’ın yaşadığı krizle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını ve sorunları müzakere ettikleri smanlı ile çözülen imparatorluklar Saraybosna’daki “suikast müzesini” gidip yerinde gezemedim ama Balkanlar’ın Avrupa’daki kapısı sayılan Trieste’de elime 167 sayfalık küçük bir kitap geçirdim…. Kitabın adı “1914”. Yazarı, İtalya’nın tanınmış tarihçilerinden Luciano Canfora... Çok kolay okunan kitap aslında tam da bu soruya odaklanıyor. Sonuçta “Avusturya arşidükünün katlinin, I. Dünya Savaşı’nın kıvılcımını çakmış olması” öyküsünün fazlasıyla basitleştirilmiş bir öykü olduğunun altını çiziyor; savaş rüzgârlarının büyük güçler arasında nicedir estiğini, meselenin dönemin küresel emperyali İngiltere’nin güç kaybıyla, tam o sırada “topraklarında güneş batmayan” Britanya İmparatorluğu’na rakip çıkan… dünyanın yeni yükselen gücü Almanya arasındaki yarıştan kaynaklandığını; dönemin diğer güçlerinin, bu amansız boy ölçüşme etrafında tekrar pozisyonlar belirlemeleriyle pazar, hammadde, yatırım alanlarının yeniden paylaşılmasının gündeme geldiğini ve kıyametin böyle koptuğunu anlatıyor. Öylesine bir kıyamet ki (Osmanlı, Alman, AvusturyaMacaristan ve Büyük Rus imparatorlukları dahil olmak üzere) 4 dev imparatorluk çözülmüş; St. Petersburg’da Bolşevik devrimi tetiklenmiş; ideolojiler çatışması ve savaşın yıkıntısı ardından faşizmler, Nazizmler patlamış, bu yüzden II. Dünya Savaşı’nın temelleri atılmış ve nihayet bunu da… 20. yüzyılın sonunda “duvarın” düşmesiyle sona eren bir uzun Soğuk Savaş izlemiş… Kimi tarihçiye göre, I. Dünya Savaşı böyle… 20. yüzyılın tamamına yayılan bir olaylar silsilesinin başlangıcı… İşte bu silsile Saraybosna’da dünya turizminin henüz yeni keşfettiği bir sokak köşesinde vurulan Veliaht Ferdinand’ın suikastı ile başlıyor. Ferdinand’ın öldürülmesine, dönemin gazeteleri gerçi… çağımız medyasının 11 Eylül’e verdiği yer kadar yer vermiyor. Ama Avusturya Macaristan İmparatorluğu, 28 Temmuz’da… Sırbistan’a hızla, bir ay içinde savaş ilan ediyor. Bunu 30 Temmuz’da... Rusların “seferberlik ilanı” izliyor. Rusların seferberliğe girmesiyle Almanya da, Rusya’ya savaş ilan ettiğini duyuruyor. Bu tırmanışı, “48 saatte AvusturyaSırp çatışması bir Avrupa savaşı halini aldı” diye anlatıyor Canfora “1914” başlıklı eserinde… Birinci Dünya Savaşı’nın kitaplar, sergiler, turizm etkinlikleriyle böyle kanlı canlı hatırlanmasına yol açan sebep, günümüz üzerinde “1914”ün halihazırda süren etkileri ve yüzyıl öncesiyle çizilen çarpıcı paralellikler. Birinci Dünya Savaşı’nın vaktiyle “küresel emperyaller arasında değişen dengeler”den çıktığına dikkat çeken tarihçiler; bugün de, dönemin küresel gücü ABDÇin arasında yepyeni bir boy ölçüşme yaşandığını, bu boy ölçüşmenin yeni türbülanslara yol açtığına işaret ediyorlar. Yanı sıra Ortadoğu’daki kaynaklar ve nüfuz alanları üzerinde koz paylaşan büyük devletlerin kapışmasının günümüzde halihazırda Suriye, Irak gibi ülkeler üzerinde süregittiğine parmak basıyorlar. Irak, Suriye misali ülkelerin sınırlarını belirleyen SykesPicot anlaşmaları, doğrudan zaten Birinci Dünya Savaşı’nın mirası. Bugün Suriye’yi ve Irak’ı konuştuğumuz zaman; aslında kaynağını I. Dünya Savaşı’ndan alan problemlerden bahsediyoruz. “Bağımsız Kürdistan” planlarından söz ederken; keza geri planı gene yüz yıl öncesinde kalan sorundan söz ediyoruz. Mezhep savaşları, İslamın büyük güçler güdümü altında bölgede araçsallaştırılmasından dem vurduğumuzda kökenleri gene I. Dünya Savaşı yıllarına giden bir paradigmadan dem vuruyoruz. Birinci Dünya Savaşı’nı 100. yıl değerlendirmeleri kapsamında en çok konuşması, hatırlaması gereken ülkelerden biri Türkiye iken… bizde bu türden bir tarihi duyarlılık pek görülmüyor. Neden dersiniz? Hâlâ aynı sorunlarla cebelleştiğimiz için tarihe dönüp bakamadığımızdan mı? Yoksa yalnız günü kurtarmakla yetindiğimizden mi? O IŞİD hava gücü peşinde Irak ordusuna katılan Şii gönüllüler. (Fotoğraf: REUTERS) Obama’dan muhalefete 500 milyon dolar Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama, Suriyeli muhaliflere yardım etmek için Kongre’den 500 milyon dolarlık fon istedi. Kendisinin “ılımlı muhalifler” olarak adlandırdığı gruplara destek için fon isteğinde bulunduğunu belirten Obama, muhaliflerin eğitilmeye ve teçhizata ihtiyacı olduğunu söyledi. Beyaz Saray, fonun muhaliflerin kendilerini savunması için gerekli olduğunu açıklarken, IŞİD gibi örgütlere karşı gelebilmeleri için de böyle bir desteğin amaçlandığını bildirdi. Türkmen komutan Sünni aşiretleri uyardı: IŞİD bizi arkamızdan vurdu Dış Haberler Servisi Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Türkmen Komutanı Zekeriya Karslıgil, Iraklı aşiretleri Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı uyardı. Karslıgil, Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda “Bizim düştüğümüz hataya siz düşmeyin. Suriye’ye ilk geldiklerinde onlara (IŞİD) kapılarımızı açtık. Ama biraz güçlenince bizi arkadan vurdular” diyerek Iraklı aşiretlere IŞİD’e karşı dikkatli olma çağrısında bulundu. Karslıgil, IŞİD’e desteğin İran, Maliki ve Esad’dan geldiğine inandığını da şu sözleriyle belirtti: “Irak’ta Sünni grup ve aşiretlerle Maliki’ye karşı savaşıyor görüntüsü veriyor. Bir süre sonra güçlenince Sünni grup ve aşiretlerden de ayrılarak tıpkı bizim gibi onları da arkadan vurup İran ve Maliki’ye satacaklar.” Dış Haberler Servisi IrakŞam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının, Bağdat’a bir saatlik mesafede olduğu ve örgütün yakında Balad hava üssünü ele geçirerek uçaklarla saldırı düzenleyebileceği bildiriliyor. Dubai merkezli El Arabiya televizyonuna konuşan kaynaklar, IŞİD militanlarının, başkent yakınlarındaki El Mansuriye bölgesinde denetimi ele geçirerek Bağdat’a iyice yaklaştıklarını duyurdular. IŞİD militanlarının, Bağdat’ın 90 kilometre kuzeyindeki ülkenin en büyük hava üssüne saldırdıkları, Balad üssünün ele geçirilmesiyle örgütün hava kuvvetlerine sahip olacağı da gelen haberler arasında. Balad üssünde, uçakların yanı sıra Rus yapımı nakliye helikopterleri, keşif uçakları, makineli tüfeklerle donatılmış pikaplar bulunuyor. Amerikalı istihbarat yetkilileri, üssün IŞİD militanları tarafından üç koldan sarıldığını ve yoğun havan topu ateşi altında olduğunu söylediler. Irak Başbakanı Nuri el Maliki ise Rusya ve Belarus’tan ikinci el jetler satın aldıklarını açıklayarak “Bir kaç gün içinde Rus jetleri elimizde olacak ve IŞİD’in yuvalarını yok edecek” dedi. Amerikan jetleri alımıyla ilgili sürecin uzadığını belirten El Maliki, hava gücüyle radikal grupların çok kolaylıkla püskürtülebileceğini savundu.Irak Başbakanı, “Suriye’den Iraklı isyancılara yapılan saldırılar ve bizim yapacağımız saldırılarla sonuçta kazanan iki ülke olur” diye konuştu. rumdan çıkış için yeni isimlerle bir başlangıç yapılabileceği belirtildi. ebari Ban’a mektup yazdı Z BD kısa süre içinde vurmayacak’ ‘A Amerikalı yetkililer ise Irak’ta IŞİD saldırılarıyla ilgili istihbarat faaliyetlerinin geliştiğini ancak çalışmanın tamamlanması için haftalar gerektiğini söyleyerek, olası bir Amerikan hava saldırısının kısa sürede gerçekleşmeyeceğini duyurdular. ii liderden yeni başbakan çağrısı Iraklı Şiilerin lideri Ayetullah Ali el Sistani, ülkedeki siyasi tarafların, yeni seçilen parlamentonun salı günü işbaşı yapmasından önce yeni bir cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis başkanı üzerinde anlaşması çağrısında bulundu. El Sistani’nin bir temsilcisi tarafından yapılan açıklamada, ülkenin içinde bulunduğu du Ş Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun’a mektup yazarak IŞİD tehdidine karşı acil destek istedi. Zebari, El Arabiya televizyonunun ele geçirdiği dört sayfalık mektubunda, askeri eğitim, teknoloji ve silah talebinde bulundu. Tikrit kentinde IŞİD’e karşı önceki gün havadan operasyon başlatan Irak helikopterlerinin üniversite kampusuna ateş açtığı, stadyuma komandoların indirildiği, IŞİD’in de bir helikopteri düşürdüğü bildiriliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, IŞİD’in internete koyduğu fotoğrafların yanı sıra uydu görüntüleri üzerinde yapılan incelemelere dayanarak IŞİD’in Tikrit’te toplu infazlar gerçekleştirmiş olabileceğini duyurdu. Örgüt, IŞİD’in Tikrit’te 11 Haziran14 Haziran tarihleri arasında 190 kişiyi öldürdüğünü öne sürerek ölü sayısının çok daha fazla olabileceğini savundu. IŞİD ise Tikrit’te 1700 Şii askeri öldürdüğünü iddia ediyor. Günümüzle paralellikler yapar gibi imza Rusya’ya nispet Barroso ve Van Rompuy ile poz veren Ukrayna lideri Poroşenko, anlaşmanın imzalanması için “tarihi gün” dedi. (Fotoğraf: AFP) Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın etki alanında tutmak istediği eski Sovyetler Birliği ülkeleri Ukrayna, Gürcistan ve Moldova ile üyeliğe doğru ilk adım olarak görülen Ortaklık Anlaşması imzaladı. İmza töreninde konuşan AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, “Bu anlaşmada ya da AB’nin yaklaşımında, Rusya’ya zarar verecek herhangi bir unsur yok” dedi. Anlaşmayla ilgili tartışmalar, Ukrayna’da halk ayaklanmasına ve rejim değişikliğine neden olmuştu. Ukrayna’nın yeni seçilen Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Ortaklık Anlaşması’nı geçen yıl 29 Kasım’da yapılması planlanan imza töreni için hazırlanan kalemle imzaladı. Poroşenko törende yaptığı konuşmada, “Ne kadar büyük bir gün. Bağımsızlıktan beri en büyük gün. Tari hi olayların önüne geçilemez” dedi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigory Karasin ise anlaşmanın imzacı ülkeler için “ciddi sonuçları” olacağını söyledi. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov da, “İmzalanan anlaşmanın negatif yansımaları görülmeye başlandığında, Rusya, ekonomisini korumak için gereken önlemleri alacaktır” dedi. AB, 30 Haziran’a kadar dört alanda adım atmaması halinde Rusya’ya karşı hedef odaklı yaptırımları devreye sokacağını açıkladı. AB, Rusya’dan ateşkes ve sınırın etkili şekilde kontrolü konusunda denetim mekanizması için Ukrayna ile anlaşmaya varmasını, üç sınır kontrol noktasının Ukrayna’ya geri verilmesini, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Poroşenko’nun hazırladığı barış planının uygulanması için müzakerelere başlanmasını istiyor. Sudanlı Meryem tekrar özgür Dış Haberler Servisi Serbest bırakılmasının ardından Hartum Havaalanı’ndan çıkış yaparken tekrar tutuklanan Sudanlı Meryem İbrahim, yeniden serbest bırakıldı. Meryem İbrahim’in avukatı Muhammed Mustafa, Sudan’da kalmak şartıyla serbest bırakılan Meryem’in ABD elçiliğine sığındığını kaydetti. Meryem’in Amerikalı eşi Daniel Wani, Meryem’le çocuklarının iyi olduğunu söyledi. Çiftin kızları cezaevinde doğmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle