05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Küresel Gayrimenkul Şeffaflık Endeksi’nde 102 ülke arasında 31’den 34. sıraya geriledik Türkiye şeffaf değil Türkler tatil planını ‘Radikal’ Radikal gazetesinin basılı biçimi iki gün önce kapatıldı. Gazete artık sanal yayımlanacakmış. Bir gazete; sahibinin olduğu kadar, ondan da fazla olarak, çalışanlarının ve okurunun, yani toplumun malıdır. Radikal olayına bu açıdan bakılmalıdır. Ancak çoğu zaman hiç de öyle olmuyor. Bu bağlamda başımdan geçen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. 2004 yılı yerel seçimlerinin hemen öncesinde, 17 Mart 2004 tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte TBMM’de bir basın açıklaması yaptık. Açıklamamızda, seçimlere gidilirken İ. Melih konulu yazılarıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’na ağır eleştiriler yönelten Hürriyet’in köşe yazarı Emin Çölaşan’ın “bir süre sizlerle birlikte olmayacağım” diyerek yazı yazmaktan vazgeçmesini sorguladık; olayı, basın özgürlüğünü sınırlama anlamına geleceği yönüyle eleştirdik. Bunun üzerine Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Bağcılar Asliye Ceza Mahkemesi’nde ikimize karşı hakaret davası açtı; hem cezalandırılmamızı hem de 50’şer milyar liralık tazminat ödememizi istedi. Yerel mahkeme ve Yargıtay süreçleriyle oldukça uzun ve çok yorucu geçen yargılama süreçlerinde basında olması gereken duyarlılığı görmedik; yalnız kaldık ve kendi uğraşlarımız ve Av. Cemil Memişoğlu’nun etkili savunmasıyla bu durumdan kurtulduk! HHH Basınyayın dünyası, bugün, özellikle özgürlük yönünden çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Çünkü AKP, iktidar gücünü basınyayını baskı altına almak amacıyla hiçbir demokraside görülemeyecek sınır tanımaz biçimde kullanıyor. Böyle bir ortamda Radikal gazetesinin sanal dünyaya geçmesinin bir boşluk yaratması kaçınılmazdır. O noktaya geçmeden basın özgürlüğüyle ilgili iki noktanın altı çizilmelidir. Birincisi, basın özgürlüğünü sonuna dek ve öncelikle savunması gerekenler, bu özgürlük var olduğu ölçüde var olabilen gazete yazarı ve TV yorumcularıdır. Yazar ve yorumcuların, örneğin, AKP’nin facebook ve twitter gibi sanal iletişim alanında getirdiği yasaklara çok güçlü bir biçimde karşı çıkarken, yazılı basında ve TV’lerde yaşanan baskılar karşısında aynı yeterlilikte karşı duruş sergiledikleri söylenemez. İkincisi, basın yayında sermaye sahipliği büyük önem taşıyor. Kural olarak, devlet ile iş yapan sermayedarların sahip olduğu basınyayın ortamı, bilinen nedenlerle özgür ve bağımsız olamıyor. Özellikle devletle iş yapan sermayedarların sahip olduğu basınyayın kuruluşlarının yazar ve yorumcularının özgürce yorum yapabileceklerini var saymak, tam anlamıyla boştur. AKP’nin oluşturduğu ortam, basınyayının çok büyük bir bölümünü bugünkü düşünce üretemez ve güdük duruma getirmiş bulunuyor. HHH Beğenin ya da beğenmeyin, bilirdiniz ki Radikal, çok farklı düşüncelerin özgürce sergilenebildiği, bunu güçlü habercilikle tamamlayabilen oldukça canlı bir düşünce düzlemidir. Böyle bir özgürlük alanının sanal tarafa taşınması yarının gazeteciliğine geçiş sayılabilirse de bugün için bir büyük kayıptır; yalnızca düşünce özgürlüğü ışığından korkanların işine yarar. Ülke siyasetinin, iktidarı, ana ve yavru muhalefetiyle siyasal İslam ağırlıklı bir çizgiye çekildiği, tüm kamu yönetiminin ve giderek toplumsal ilişkilerin bu çok dar tutuculuk kalıbına sokulduğu; Başbakan’ın bu günlerin en önemli konusu olan Musul olaylarını “yazmayın, konuşmayın” diyerek basını uyardığı bir dönemde, Radikal’in sanala taşınmasıyla kamuoyunun bilgi edinme pencerelerinden birine kilit vuruldu; insanımızın özgür düşünmesini besleyen can damarlarından biri daha kesilmiş oldu. Yazık oldu. Son yıllarda çoğalan Osmanlı dönemine ilişkin TV dizilerinde sıkça kullanılan bir kör etme yöntemi var; göze mil çekmek! Radikal olayıyla yapılan, toplumun gözüne yeni bir mil çekmek gibi bir şey! son ana bırakmıyor Ekonomi Servisi Bundan yalnızca beş yıl önce “erken rezervasyon” kavramıyla tanışan Türk insanı, artık tatil planlarını son ana bırakmıyor. Tatil. com’un verilerine göre, erken rezervasyonun toplam rezervasyonlardaki payı yüzde 45’e ulaştı. Son yıllarda seyahat acenteleri üzerinden rezervasyon yapanlar ortalama 1.5 milyon kişiyi bulurken, “erken ve ucuz” tatil yapmak isteyen 600 bin kişinin yarattığı ekonomik değer de 550600 milyon TL’ye ulaştı. Verilere göre en yoğun erken rezervasyon talebi yüzde 60 ile İngiltere ve Batı Avrupa ülkelerinden geldi. Ekonomi Servisi LaSalle Investment Management tarafından hazırlanan Küresel Gayrimenkul Şeffaflık Endeksi’ne göre Türkiye, 102 ülke arasında 34. sırada yer aldı. Türkiye iki yıl önce yayımlanan endekste 31. sıradaydı. Bu yılki endekste 102 ülkenin yüzde 80’i 2012 yılına göre şeffaflık endeksini iyileştirirken Türkiye üç basamak birden düştü. Endekste Tayvan, Romanya, İsrail, Slovakya ve Yunanistan gibi ülkelerle birlikte “yarı şeffaf ülke” olarak yer aldı. 2012 endeksinde 2.76’lık puanı ile en fazla iyileşmenin görüldüğü ülkeler arasında yer alan Türkiye, bu yıl puanını 2.72’ye çekti. Jones Lang LaSalle (JLL) Türkiye Başkanı Avi Alkaş, AA’ya yaptığı açıklamada, araştırmanın, 2012’de 97 ülkeyi kapsarken, bu yıl 102 ülkeyi kapsadığını belirtti. “Yapılan işlemler”, “kayda geçen değerler”, “gerçek değerlerle işlem yapılıp yapılma Gayrimenkul sektöründeki hızlı büyümeye karşın Türkiye, “şeffaflık”ta sınıfta kaldı. 102 ülkenin yüzde 80’i 2012’ye göre şeffaflık endeksini iyileştirirken Türkiye 3 basamak birden düştü. Şeffaflıkta gerileme emlak balonunun şiştiğini gösteriyor. dığı” ve “emlak vergisi uygulamalarının ne kadar gerçeği yansıttığı”na göre şeffaflığın belirlendiğini anlatan Alkaş, emlak pazarları şeffaflaştıkça yatırımcı güveninin de o ölçekte arttığını dile getirdi. Alkaş, “Burada bütün mesele Türkiye’yi olabildiğince sıralamada ilk 1015’lere çıkarabilmek” dedi. JLL Uluslararası Direktörü Robert Bonwell ise 40 farklı kriter baz alınarak hazırlanan endeksin 15 yıldır, her iki yılda bir yayımlandığını be lirterek yatırımcıların, bir ülkeye girecekleri zaman o ülkenin bu endeksteki yerine baktığını vurguladı. Endekste, İngiltere 1.25 puanla birinci oldu. Bu ülkeyi sırasıyla ABD, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fransa takip etti. Kanada, Hollanda, İrlanda ve Finlandiya ise yatırım gerçekleştirmek için son derece şeffaf ülkeler olarak sınıflandırıldı. En fazla iyileşme sağlayan 10 ülkenin beşi Sahraaltı Afrika bölgesinde yer aldı. Endekse göre Kenya, Gana, Nijerya, Zambiya ve Mauritius çarpıcı bir oranda gelişme gösterdi. Romanya, Sırbistan ve Macaristan da bu yılki endekste fark edilir seviyede gelişme gösterirken Ukrayna’nın şeffaflık seviyesi siyasi belirsizlikler ve jeopolitik anlaşmazlıklar nedeniyle geriledi. Güney Amerika, şeffaflık seviyesi iyi olan hiçbir ülkenin bulunmadığı tek kıta oldu. TÜDER: Maketten konut satışı sürüyor Tüketiciler Derneği Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak, maketten konut satışı için yapılan düzenlemelerin emlak piyasasında uygulanmadığına dikkat çekti. Kolçak, Tüketic i Kanunu yürürlüğe girmeden tanınan 6 aylık süre zarfında hukuki ve teknik altyapının sağlanmadığı için müteahhitler, bankalar ve sigorta şirketlerinin hazırlıksız yakalandığını belirterek “Yeni Tüketici Kanunu’nda ön ödemeli, yani maketten konut satışları için yapılan düzenlemeler emlak piyasasında uygulanamıyor. Emlak piyasaları tüketiciler açısından risk taşımaya devam ediyor” dedi. Kolçak, uygulanamayan önemli maddelerden birinin de tamamlama sigortası olduğunu belirtti. Çiftçinin derdi seçim değil geçim Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin seçimden başka bir şey konuşmaz olduğunu belirterek, “Son yılların en büyük doğal afeti yaşanmasına rağmen tarım ülkenin gündeminde değil. 77 milyonu besleyen 5 milyonun üzerindeki çiftçimizi bu ülkede kimse yok sayamaz, sıkıntılarını görmezden gelemez” dedi. Bayraktar, çiftçinin zor durumda olduğunu, Türkiye’nin çözüm yolları üretmesi, gerçek gündemine dönmesi gerektiğini belirtti. Doğal afetlerin 81 ilin büyük çoğunluğunda zarara yol açtığını vurgulayan Bayraktar, “Büyük bir felaket yaşıyoruz. Bu afetin sonuçlarını ağustostan itibaren göreceğiz. Tedbirler alınmadığı takdirde Türkiye’nin gıda güvencesini sağlayamayız” diye konuştu. İzzet Özilhan hayatını kaybetti Ekonomi Servisi Anadolu Grubu’nun (Anadolu Endüstri Holding) kurucusu Hacı İzzet Özilhan, 94 yaşında hayatını kaybetti. Anadolu Grubu Başkanı ve TÜSİAD eski başkanı Tun cay Özilhan’ın babası olan İzzet Özilhan’ın cenazesi, salı günü Batı Ataşehir Mimar Sinan Camii’nde öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazı sonrasında, Ümraniye Kocatepe Mezarlığı’nda bulunan aile kabristanına defnedilecek. 11 Mayıs 1920’de Kayseri’nin Develi ilçesinde dünyaya gelen Hacı İzzet Özilhan, 1950’de, kendisi gibi genç bir işadamı olan Kamil Yazıcı ile ortak olarak ticaret ve sanayi şirketlerini kurmaya başladı. 1960’lı yılların sonunda holdingleşme aşamasına gelen gruba, Anadolu insanının girişim gücüne ve başarma azmine olan inancın bir ifadesi olarak Anadolu Grubu adı verildi. Hacı İzzet Özilhan, 1997’de 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Devlet Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi. 19761982 arasında İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevlerini yürüten Hacı İzzet Özilhan’ın, Merhume Hacı Türkan Özilhan ile 61 yıl süren evliliğinden iki çocuğu ve 5 torunu var. Cam işçisi direniyor Toplusözleşme görüşmelerinde talepleri karşılanmadığı için greve çıkan Kristalİş üyesi cam işçilerinin grevi, 3 günü geride bıraktı. 10 fabrikada grev devam ederken, önceki gece Trakya Otocam fabrikasında işveren yasadışı mal çıkarma girişiminde bulundu. Ancak bu girişim Kristalİş sendikası ve işçilerin tepkisi sonucunda engellendi. Sendikadan yapılan açıklamada “Grev öncesinde üretilmiş olsa dahi işveren grevdeki yükleme ve boşaltma işçileri yerine başkalarını çalıştırarak fabrikadan mal çıkaramaz” denildi. Hava İş: Yandaş kayırılıyor TGS personelinin işten atılmakla tehdit edilerek Hakİş’e bağlı Öz Taşıma İş’e, THY teknik personelinin ise Çelikİş’e üye yapılmak istendiğini belirten Havaİş, TGS yönetiminin suç işlediğini vurguladı. Ekonomi Servisi Havaİş Sendikası, Turkish Ground Services (TGS) yönetimini, yandaş sendikalara üye olmaları için çalışanlar üzerine baskı kurmakla suçladı. Yönetimin, personeli işten atmakla tehdit ederek Hakİş’e bağlı Öz Taşıma İş’e, THY Teknik personelini ise Çelikİş’e üye yapmak istediğini ifade eden sendika yetkilileri, bunun suç olduğunu hatırlattı. Sendika adına bir basın açıklaması yaparak personel üzerinde psikolojik baskı kurulduğunu ifade eden Havaİş Sendikası Teşkilatlandırma uzmanı Ömer Keskin, “TGS yönetiminin, çalışan personeline, baskı kurması ve özgür iradeleri yok sayması, çalışma koşullarını sürekli ağırlaştırması ve bütün bunlara karşı çıkan personeli de işten çıkarma tehdidinde bulunması kanunlara ve anayasaya aykırıdır” dedi. TGS yönetiminin, anayasayı ihlal etmekten ve suç işlemekten bir an önce vazgeçmesini talep ettiklerini belirten Keskin, aksi takdirde yasal haklarını kullanacaklarını ifade etti. Keskin, şöyle devam etti: “Havacılık hizmetlerinde Çelikİş’in yetkisi yok. Çelikİş Sendikası havacılığın H’sini bile bilmiyor. Burada çalışanlar bizim kardeşimiz, biz bu anlamda sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Burada işkolu Havaİş Sendikası’na aittir. İşveren, uyguladığı baskı ile çalışanları işinden etmekle tehdit ediyor. Bu, iş ahlakına yakışmaz. Çalışanlar son derece rahatsız.Biz de gereken neyse yapacağız.” İhracatın sırrı iyi tasarımda Ekonomi Servisi İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle düzenle nen “Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması”nda ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl 22.’si düzenlenen yarışmada birincilik ödülüne Emel Melike Bakıcı, ikincilik ödülüne Sevda Dalgıç, üçüncülük ödülüne Buğu Pala değer görüldü. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ihracatta tasarımcıların yarattığı yüksek katma değere işaret ederek “En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa, ucuz üretim yapan ülkeler yerine biz den çok daha pahalıya ürün almayı tercih ediyor. Bunda tasarım odaklı yüksek katma değer taşıyan koleksiyonların büyük payı var” dedi. Ekonomi Servisi Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından bu yıl 6. kez düzenlenen “Ekonomi Basını Başarı Ödülleri”, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katıldığı törenle verildi. Yarışmanın jüri üyeliğinde Vahap Munyar, Hasan Eriş, Şeref Oğuz, Hakan Güldağ, Jale Özgentürk, Fikri Türkel, Özlem Dalga, Perihan Çakıroğlu, Celal Sezer, İsmail Altunsoy, Hayri Çetinkaya yer aldı. Söyleşi röportaj dalında Milliyet’ten Songül Hatısaru ile Sabah gazetesinden Feride Cenk’in ödül aldı. En iyi ekonomi yazarı Habertürk gazetesinden Abdurrahman Yıldırım seçildi. En iyi ekonomi haberi ödülünü Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk, en iyi grafik tasarım ödülünü Habertürk gazetesinden Barış Bektaş, televizyon dalında en iyi ekonomi haberi ödülünü Bloomberg HT’den Açıl Sezer ve Cüneyt Başaran, en iyi ekonomi programı ödülünü CNBCe’den Servet Yıldırım ve Mahfi Eğilmez, infografik tasarım ödülünü manset.at’tan Tarık Yılmaz, araştırma haberi ödülünü Milliyet’ten Hanife Baş aldı. EGD ödülleri sahiplerini buldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle