05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 9 Dış Haberler Servisi Irak’ın Beyci bölgesinde yer alan ülkenin en büyük petrol rafinerisinin büyük kısmı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının kontrolüne geçti. Reuters’e konuşan bir rafineri yetkilisi, tesisin IŞİD militanlarınca kuşatıldığını, üretim birimleri, yönetim ve 4 izleme kulesi de dahil olmak üzere yüzde 75’inin kontrolününün cihatçı grubun eline geçtiğini söyledi. Rafineri içinden bilgi veren yetkili militanlarla güvenlik güçleri arasındaki çatışmaların kontrol odası yakınlarında sürdüğünü de anlattı. Selahaddin vilayetindeki rafinerideki yakıt depolarının IŞİD tarafından ateşe verildiği, Irak savaş uçaklarının ise tesisin çevresini bombalamaya başladığı belirtiliyor. Beyci’de orduya ait bir helikopterin militanlar tarafından düşürüldüğü öne sürüldü. Rafineride çalışan bir görevliden alınan bilgiye göre çatışmalarda, Irak askerlerinden ölen, yaralanan ve rehin alınanlar oldu. Görevli, militanların rafinerinin yönetim binası yakınına IŞİD flamasını astığını iddia etti. Rafineriye IŞİD bayrağı Örgüt, ülkenin en büyük petrol rafinerisinin bulunduğu şehri büyük ölçüde ele geçirdi Bağdat, ABD’den hava saldırısı istemiş WASHINGTON (AA) ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, “Irak hükümetinden hava kuvveti için talep aldık” dedi. Obama yönetiminin böyle bir talebe ne yanıt vereceğinin yöneltilmesi üzerine ise Dempsey, “Nerede olursak olalım, IŞİD ile mücadele etmek ABD’nin ulusal çıkarlarınadır” değerlendirmesinde bulundu. El Arabiya televizyonuna çıkan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de ABD’den IŞİD’e karşı hava saldırısında bulunmasını talep ettiklerini söyledi. Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Irak’taki son gelişmeler konusunda ABD’nin, “özel bir sorumluluk taşıdığını” söyledi. İhsanoğlu Broşürle Tanıtılacakmış CHP lideri Kılıçdaroğlu, “çatı adayı” Ekmeleddin İhsanoğlu için; “Halk tanıdıkça sevecek!” demiş… Seçime iki ay kalmış, Kılıçdaroğlu “Tandıkça seversiniz!” diyor. Şaka gibi! Bu kadar kısa sürede halk nasıl tanıyacak İhsanoğlu’nu? “Alo Fatih” hatları güdümündeki televizyonlarda mı? “Kasımpaşalı RTE”nin dolduruşa getirdiği meydanlarda mı? Nazlı Ilıcak, daha bismillah derken, meydanlarda yaşanabilecek hüsrana karşı ön almak babındaki dünkü yazısında; “Bence meydanlara gerek yok!” diye yazıyordu: “(İhsanoğlu) Televizyonlarda söyleşilere katılırsa, ilim ve irfanıyla vatandaşa ulaşabilirse, şansı artacaktır!” “İlim.. irfanla.. vatandaşa ulaşmak” mı? İlahi! Nazlı Hanım “belgesel sever” bir halk olduğumuzu düşünerek bu satırları kaleme almış olmalı ama… TV’de de hızla prim yapabilmek için ekranı delen niteliklere sahip olmak ve az bir nebze olsun medyatik olmak gerekmez mi? İhsanoğlu’nun “medyatik” olduğuna dair yaygın bir kanı var mı? CHP ve MHP; üzerinde bunca zaman kafa yordukları “çatı adayı”nı, acaba oturup büyük piar ve reklam şirketleriyle tartışmışlar mıdır? Medya çağında yaşadığımıza göre konunun profesyonellerine başvurmuşlar mıdır? “İhsanoğlu profilindeki bir adayı; olabilecek en seri ve hızlı maratonda ne ölçüde seçmene tanıtıp, benimsetebiliriz?”in çalışmasını yapmışlar mıdır? Hiç sanmıyorum. Kılıçdaroğlu; “(Ekmeleddin İhsanoğlu’nu) Yurttaşlarımızın tanımaması doğal” diyor: “Şimdi bize düşen görev bir broşür hazırlayarak bunu Türkiye’de tüm evlere ulaştırmak olmalı. Bunu yapmak zorundayız. Tüm partilerimize görev düşer!” İhsanoğlu adına düşünülen en büyük tanıtım kampanyası, “evlere elden dağıtılacak broşürler”se.. yandı gülüm keten helva! Erdoğan gibi hesaplı kitaplı bir propaganda ustası ve makinesi karşısında, “çatı aday”a seferber edilecek tek tanıtım hamlesi “broşür”den ibaretse ve özel bir öyküsü olmayan bir “Cumhurbaşkanı adayı”, sıfırdan nasıl yaratılır üzerinde santimi santimine çalışılmamışsa.. koyverin gitsin. Kılıçdaroğlu önerilen adayın artılarını: “Dünya çapında tanınmış, Doğu’da Batı’da takdir görecek, uluslararası camiada konuşmasının ağırlığı olan bir isim. ABD Başkanı Obama’dan Suud Kralı’na, Rusya’dan Japonya’ya tüm dünya ile iyi ilişkiler içinde!” diye sayıyor. Bunlar, parlamenter sistemdeki eski usul cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avantaj sağlayabilirdi. Ama şimdi halkın doğrudan oy kullanacağı bir durum söz konusu… Katmerli popülizmlerin devreye sokulacağı yeni sistemde Kılıçdaroğlu’nun sayıp döktüğü özelliklerin fazla önemi yok ne yazık ki. Japonlar, Ruslar, Amerikalılar değil burada heyhat! “Türk’e Türk propagandası yapılan” Türk seçmenleri oy kullanacak. O seçmenler de çok büyük ihtimalle, Almanya’da Merkel’i yuhalatan, Beyaz Saray’da Obama’ya parmak sallayan malum adaya her zaman olduğu gibi teveccüh edecek. Özetle diyorum ki… Madem CHP için bu kadar riskli bir tercih yapıldı; hiç olmazsa bunun “kazanma şansı yüksek bir aday” olmasına azami dikkat, özen gösterilmesi gerekmez miydi? İhsanoğlu seçilemezse ne olacak? Fatura tüm ağırlığıyla hem içten, hem dıştan CHP’ye çıkacak ve CHP altından kalkılması nerdeyse imkânsız bir faturayla baş başa kalacak. Parti biraz daha bölünmüş, biraz daha dağılmış, seçmen nezdinde biraz daha güven kaybına uğramış, biraz daha kimliğini yitirmiş olacak; “inandırıcılığı” hepten aşınacak... Bir partinin en kıymetli sermayesi oysa “inandırıcılığı”dır. “Kimliğini” ve “inandırıcılığını” yitiren bir siyasi oluşumun varlık nedeni sorgulanır. Bu şartlarda, Emine Ülker Tarhan ya da Metin Feyzioğlu gibi bir adayla çıkıp; CHP’nin özü ve de değerleri ile çelişkiye düşmeyen bir yarışa girmesi daha anlamlı olmaz mıydı? Hiç olmazsa “biz buyuz!” denmiş olurdu. Çağdaşlık ve gençlik, kadın öğesi öne çıkarılırdı... “Alternatif bir Türkiye var. Başka bir Türkiye de mümkün!” denirdi. Cumhurbaşkanlığı koltuğu ola ki gene yitirilirdi. Ama yarış hiç olmazssa partinin kendi gücü ve şanıyla, şerefiyle kaybedilirdi. Her halükârda CHP’nin projeleri ve vizyonu halka tanıtılmış, anlatılmış olur; genel seçimin ısınma turu ve adayların promosyonu yapılmış olurdu… Bilmem yoksa yanılıyor muyum? (REUTERS) Rafineriye saldırının ardından yakıt sıkıntısı ortaya çıkarken Kerkük ve Erbil’deki petrol istasyonları önünde 2 km’yi bulan araç kuyrukları oluştu. Bölgesel Kürt hükümeti, yaşanan sorun üzerine bazı önlemler aldı. Buna göre araç sahiplerine 30 petrol ‘Maliki ithal ediyor’ litreden fazla benzin veya mazot verilmeyecek. Ayrıca yakıt satışı, sadece 20 istasyonda, 24 saat kesintisiz devam edecek. IŞİD’in Bağdat’a saldıracağı söylentilerinin artmasıyla, yakıt ve gıda maddelerinin fiyatları yükselirken kentte mutfak tüpü sıkıntısının yaşandığı belirtiliyor. Ülkenin petrol ihtiyacının dörtte birinden fazlasını karşılayan Beyci rafinerisinde üretilen petrolün tamamı benzin ve elektrik santralları için yakıt olarak ülke içinde tüketiliyor ve yemeklik yağ da bu rafineride işlem görüyor. El Maliki yönetiminin Beyci’den gelen haberler üzerine iç talebe yanıt vermek için petrol ithal etme yoluna gittiği iddiaları var. Türkmen bölgelerine yönelik IŞİD saldırıları sürerken şiddetli Beşir’den püskürtüldüler çatışmaların yaşandığı Kerkük’teki Beşir köyünden dün cihatçıların geri püskürtüldüğü haberi geldi. IŞİD militanlarının saldırısı üzerine köylülerin büyük bölümü Tuzhurmatu’ya akın etti. Peşmergeler ile IŞİD arasındaki çatışmalarda 6 sivil Türkmen’in yanı sıra 3 Emniyet görevlisi ile 6 IŞİD üyesi öldü, 30’dan fazla kişi yaralandı. Peşmerge ve polis güçlerinin tekrar devreye girmesiyle cihatçılar çekildi. Irak uçaklarının IŞİD kontorülünde bulunan Telefar’e düzenlediği hava saldırısında 70 militanın öldüğü savunuldu. Irak ordusunun Türkmenlerin yaşadığı Telafer’i geri almak üzere IŞİD militanları ile çatışmaya başladığı, Türkmenlerin de destek verdiği kaydediliyor. Diyala’nın merkezi Bakuba’da yaşayan 450 aile, güvenlik kaygısıyla evlerini terk ederek peşmergelerin kontrolünde bulunan bölgeye sığındı. Ramadi’de ordu ile çatıştığı haberleri gelen IŞİD militanlarının, Suriye sınırındaki Enbar vilayetine bağlı El Kaim Sınır Kapısı’nı ele geçirdiği, buradan 1000 ailenin göçtüğü söyleniyor. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, IŞİD’in geçen hafta ele geçirdiği Musul’da görev yerini terk eden 3 komutanın, görevden uzaklaştırıldığını, bir komutanın da askeri mahkemeye sevk edildiğini bildirdi. El Maliki önceki gece Sünni ve Kürt liderlerle bir araya gelmesi sonrasında ulusal birlik çağrısı yaptıklarını söyledi. Şii siyasetçi İbrahim el Caferi’nin “terörist grubun herhangi bir mezhep ya da dini temsil etmediğine” yönelik kısa basın açıklamasının ardından liderlerin salonu sessizce terk ettiği görüldü. Zoraki birlik çağrısı IŞİD müftüsüden tecavüz çağrısı Dış Haberler Servisi Irak’ta “IŞİD müftüsünün Şii Başbakan El Maliki’ye bağlı tüm güvenlik güçlerinin eş ve kız çocuklarına tecavüz edilebileceği yönünde fetva verdiği” savunuldu. Celal Talabani’nin lideri olduğu Kürdistan Yurtsever Birliği’nin Musul Sorumlusu Halo Penciwini, “Bu fetvaya göre Maliki için çalışan tüm asker ve polislerin eş ve kızları militanlar için helaldir. Bu fetva nedeniyle binlerce kadın ve genç kız zarar görecek. Bu fetvayı onaylamayan birçok Sünni imamın kurşuna dizilerek idam edildiği bilgisi geldi bize” dedi. Medya çağında yaşamıyor muyuz? İKÖ TOPLANTISINA KATILDI Davutoğlu’ndan Cidde’de yardım çağrısı DUYGU GÜVENÇ ANKARA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de rehin tutulan 80 Türk vatandaşının kurtarılması için Suudi Arabistan’dan yardım istemek üzere Cidde’ye gitti. Davutoğlu, Cidde ziyareti öncesinde iki defa telefonla görüştüğü Suudi Arabistanlı bakandan gelen işaret üzerine, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Dışişleri Bakanları toplantısına katılmaya son anda karar verdi. Önceki gün Cidde’ye gitmesi beklenen Davutoğlu, dün yola çıktı. Davutoğlu Cidde’de hem Suudi Arabistan hem de Katar ve Kuveyt Dışişleri bakanlarıyla görüştü. Davutoğlu’nun kritik bir görüşmesi de toplantıya katılan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile oldu. Davutoğlu’nun bu görüşmede Türk vatandaşları için ek güvenlik tedbirleri istediği ve ayrıca bugüne kadar karşılanmayan Bağdat Büyükelçiliği’ne ek koruma talebini yinelediği bildirildi. Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri bakanları toplantısında, 57 üyeli örgütü Irak için harekete geçmeye çağırdı. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada IŞİD’i terörist örgüt olarak tanımlamazken şu çağrıları yaptı: “Alıkonulan tüm vatandaşlarımız, diplomatlar ve aileleri derhal bırakılmalı. Bu durum insan haklarına aykırıdır. Müslüman ülkeleri de bu silahlı gruplara ve militanlara karşı sivillere zarar verilmesini önleyecek çağrımızda destek vermeye çağırıyorum. İkinci olarak Irak’ta etnik ve mezhepçi ayrımcılığı önleyecek yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Üçüncü olarak tüm Müslüman ülke liderlerine ve yetkililerine mezhepçiliği önleyecek ortak bir çağrı yapmaya davet ediyorum.” IŞİD’in kanlı karnesi Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Irak’taki olayların “iç savaş” özelliği gösterdiğini söyledi. Musul’dan Erbil’e gelen Iraklılar, 44 dereceyi bulan sıcakta yardım peşinde. (Fotoğraf: AA) 10 Türk daha kaçırıldı mı? Diplomatik kaynaklar, IŞİD’in rehine olarak aldığı 49 konsolosluk mensubunun durumunda bir değişiklik olmadığını belirtirken, Kriz Masası’na teyit edilmemiş 1546 ayrı Türk vatandaşının kaçırıldığı yönünde bilgiler geldiğini belirtti. Kaynaklar, yeni kaçırıldığı iddia edilen bu kişilerle ilgili şirketlerin veya kurumların bir başvurusu olmadığına dikkat çekti. Daha önce Musul, Kerkük, Selahaddin, Anbar, Diyala, Bağdat ve Basra vilayetlerine gidilmemesini isteyen Dışişleri, buna Bağdat’ın güneyindeki 8 vilayeti daha ekledi. Bu vilayetler ise şöyle: “Babil, Necef, Kerbela, Vasit, Meysan, Kadisiye, Musenna ve Dikar.” Halen Irak’taki riskli bölgelerde 34 bin civarında Türk vatandaşının bulunduğu düşünülüyor. Bölgeden gelen haberlerde Irak’taki Türklerin büyük çoğunluğu Sünni olduğu için Şiiler tarafından saldırıya uğradığı öğrenildi. Irak’taki Şiilerin Türkleri IŞİD ile birlikte hareket etmekle suçladığı belirtilirken, bakanlıktan yapılan Kriz Masası açıklamasına şu şekilde yansıdı: “Özellikle Şii nüfusun yaygın olduğu güney vilayetlerinde diğer bazı ülkelerle birlikte ülkemize yönelik mesnetsiz bazı iddialara dayandırılan menfi bir propagandanın yayılmaya başlandığı görülmektedir.” Son 1 hafta içerisinde başta Musul olmak üzere Irak’ta Kuzey Irak’a göç edenlerin sayısı 500 bini aşarken, önümüzdeki hafta bu sayının 1 milyona ulaşması bekleniyor. Riskli bölge arttı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, IŞİD tehdidine karşı emekli peşmergeleri göreve çağırarak her türlü gelişmeye hazırlıklı olmalarını istedi, halka da yardım çağrısı yaptı. IKBY Başkanlığı dün yayımladığı bir bildiriyle peşmergenin Kerkük ili ile diğer nahiyelerden çıkmayacağını vurguladı. Bildiride, boru hattıyla Türkiye’ye petrol sevkıyatının devam edeceği kaydedildi. ‘TÜRKİYE’YE SEVKIYAT SÜRECEK’ Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), örgütün işgal ve saldırılardaki “gelişmesini” değerlendiren detaylı bir raporlama sistemi oluşturdu. El Naba (Haber) isimli rapor, IŞİD’in 2013’te sadece Irak’ta 1083 suikast, 4 bin 465 araçla bomba saldırısı gerçekleştirdiğini, yüzlerce aşırı İslamcı mahkumu hapislerden çıkardığını ve yüzlerce insanı yine Müslüman yaptığını gösteriyor. Suriye’de de hızla genişlediği yıl boyunca IŞİD’in, Irak’ta 10 bin operasyon düzenlediği ortaya çıktı. Örgüt, aynı raporda Musul’dan 8 milyon dolar ganimet ele geçirdiğini de açığa çıkardı. IŞİD’in bu raporu örgütün “kurumlaşmasının” işareti olarak görülüyor. ABD merkezli Savaş Çalışması Enstitüsü yetkilileri, “IŞİD’in Irak’taki alanı kontrol etme çabası, istatistiklerde oldukça açık” görüşünü dile getirdiler. Araştırmacılara göre, raporlar örgütün düzensiz bir terör grubu olmaktan ziyade Sünni devleti kurmak gibi açık bir politikaya sahip bir organize askeri yapı olduğu tablosunu çiziyor. Faturanın hesabı yapıldı mı? Türklere suçlama Ankara, rehine haberlerini araştırıyor ‘İlk hedefler Türkiye, Kıbrıs ve Azerbaycan’ Dış Haberler Servisi Rusya’nın Pravda gazetesinde yer alan haberde, “IŞİD’in yakında Türkiye, Kıbrıs ve Azerbaycan topraklarına girme niyetinde olduğu” iddiasına yer verildi. Fars Haber Ajansı’nın aktardığı haberde IŞİD’in bu isteğini ortaya koyan görüntüleri sosyal paşlaşım sitelerinde yayımladığı savunuldu. IŞİD’in kurmak istediği “İslam emirliği” haritası içinde Türkiye’nin de yer aldığı daha önce basına yansımıştı. İngiltere Başbakanı David Cameron IŞİD’in ülkesine yönelik saldırı planları olduğunu söyledi. Parlamentodaki konuşmasında Cameron, “IŞİD İngiltere için, Afganistan ve Pakistan’dan İngiltere’ye dönen yabancı cihat yanlısı savaşçılardan çok daha büyük tehdit oluşturuyor” diye konuştu. 60 kişi arasında 15 Türk’ün olduğu sanılıyor Hintlilerden haber alınamıyor IŞİD’in ele geçirdiği Musul kentindeki 40 Hindistan vatandaşıyla iletişim kesildi. Hint yetkililerin bildirdiğine göre, 40 inşaat işçisinden haber alınamıyor. Bazı raporlarda bu kişilerin IŞİD tarafından kaçırıldığı iddia ediliyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Syed Akbaruddin “Elimizden geleni yaptığımız halde bu aşamada iletişim sağlayamıyoruz” derken “talihsiz raporlar” hakkında yorum yapamayacağını belirtti. Yetkililer, önceki gün yine IŞİD kontrolündeki Tikrit’te bulunan 46 Hint hemşireyle iletişime geçtiklerini de duyurdular. Çalıştıkları hastanenin yönetiminin değiştiğini söyleyen hemşirelerin güvende oldukları kaydedildi. Hemşirelerden bazılarının ülkelerine geri dönmek istediği, bir kısmının ise Irak’ın daha güvenli bölgelerinde çalışmaya devam etmek istediği belirtiliyor. Hint yetkililer ise hemşirelerin hastanede kalmalarının daha doğru olduğunu, şu anda yolların güvenli olmadığını düşünüyor. Ruhani: Kutsal yerleri koruyacağız Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Irak’taki kutsal Şii mekânlarını korumakta tereddüt etmeyeceklerini söyledi. Ruhani, çok sayıda kişinin Irak’ta savaşmak için başvurduğunu, Iraklıların da kendilerini savunmaya hazır olduğunu belirterek “Allah’a şükür, bütün Irak’ta gönüllüler, Sünni, Şii ve Kürtlerden oluşan çeşitli güçler fedakârlığa hazır” diye konuştu. İngiltere de alarmda Dış Haberler Servisi Ankara’nın, Kerkük yakınlarında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından kaçırılan 60 kişi arasında 15 Türk inşaat işçisinin bulunduğu yolundaki haberleri araştırdığı bildiriliyor. İngiliz Reuters ajansına, adını saklı tutarak konuşan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Bağdat Büyükelçiliği’nin konuyu araştırdığını söyledi. Suriye’de de Kürtlerin denetimi altındaki Kobani’de sınavlar için Halep’e giden 190 ortaokul öğrencisinin IŞİD tarafından kaçırıldığı bildirildi. IŞİD’in daha sonra 40 kırk kız öğrenciyi bıraktığı, 150 erkek öğrenciyi ise Membij kentindeki bir okula kapattığı öğrenildi. IŞİD’in, “Dini eğitim verip serbest bırakacağız” diyerek çocukları 29 Mayıs’tan beri alıkoyduğu öne sürülüyor. Maaşlarını çekmek için Halep’e giden 12 öğretmenin ve bazı belediye memurlarının da IŞİD’in elinde olduğu iddia ediliyor. Batı Şeria’da 65 gözaltı Dış Haberler Servisi İsrail, geçen perşembe günü kaybolan 3 Yahudi yerleşimci gencin kaçırıldığı suçlamasıyla yürüttüğü operasyonlar çerçevesinde 65 Filistinliyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların 51’i, İsrail askeri Gilad Şalit’e karşılık 2011’de serbest bırakılmıştı. Ordu radyosu, yeniden gözaltına alınanların Hamas üyesi olduklarını öne sürdü. İsrail ordu sözcüsü Peter Lerner de, hayatta olduklarını düşündükleri kayıp Yahudi yerleşimcilerin Hamas’ın elinde olduğunu iddia ederek söz konusu kişilerin kurtarılması için ordunun gece gündüz çalıştığını belirtti. Boko Haram’dan futbolsever katliamı Dış Haberler Servisi Nijerya’da İslamcı militanların, Dünya Kupası’nda Brezilya Meksika maçını izleyen futbolseverlerin bulunduğu mekâna düzenlediği intihar saldırısında en az 14 kişi öldü. Saldırıdan sorumlu tutulan Boko Haram’ın Dünya Kupası’nın başlamasından bu yana, maçların izlendiği kafe ve mekânları hedef aldığı belirtiliyor. Yobe eyaletinin başkenti Damaturu’da önceki gece maçın izlendiği açık bir mekâna üç tekerlekli aracıyla dalan intihar bombacısı polise göre 14, bir hastane çalışanına göre 21 kişiyi öldürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle