Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2014 CUMA 12 21 Şubat’ta Karşı gazetesinde Ufuk Köroğlu ekteki fotoğraf dizisini açıkladı. Birinci karede Erdoğan, ikincisinde El Kadı, üçüncüsünde MİT Müsteşarı Hakan Fidan kısa süre aralıklarla Haliç Kongre Merkezi’nde asansöre yürürken görülüyorlar. Diyelim ki El Kadı Türkiye’de yatırım yapacak ama MİT Müsteşarı Fidan ekonomi bakanı mı ki o da bu “aile toplantısına” geliyor? HHH Bu buluşmadan bir ay sonra 27 Mart’ta MİT Müsteşarı Fidan, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Bakan Ahmet Davutoğlu’nun odasındaki toplantının ses kayıtları internete düştü. Kayıtlarda, bazı çetelerin Suriye’de Türk ordusunca eğitildiği, bir generalin de oraya gittiği belirtiliyordu. MİT Müsteşarı Fidan “2000’e yakın TIR malzeme gönderdik biz oraya, gerekirse (Türkiye toprağı olan) Süleyman Şah Türbesi’ne 8 füze attırırız!” diyor. İşin faturası da IŞİD’e çıkarılacaktı! HHH Şimdi de 19 Ocak’a gidelim! Adana Cumhuriyet Savcısı, İl Jandarma Komutanlığı’na “Suriye’ye götürülmek üzere patlayıcı madde, silah ve mühimmat yüklü 3 TIR’ın durdurulup aranması” talimatını verdi. Üç araç durduruldu, birinde 2 MİT görevlisinin bulunduğu saptandı. Aydınlık gazetesi TIR’lardaki top mermilerinin resmini yayımladı. Sonrasında savcı ve jandarma komutanı görevlerinden uzaklaştırıldılar. Savcılığa ihbar edenlerin de “casusluk suçlamasıyla” aranmalarına başlandı! İçişleri Bakanı Efkan Ala, “silahların Türkmenlere gönderildiğini” söyledi, ancak bu açıklamayı Türkmenler yalanladılar. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Bir savcının 300 jandarmayla çalışmasını ilk kez duyuyorum. Silah göndermemiz akla ziyandır!” dedi. Erdoğan da “Paralel yapılanmanın diğer bir versiyonu. Savcı benim iznim olmadan böyle bir müdahalede bulunamaz” sözleri ile papağanlaşıyordu! Şükredin, “Oğlum Bilal’den izin almalıydı!” da diyebilirdi! 20 Nisan’da Aydınlık gazetesi “MİT’in yolladığı silahlar terör örgütleri pazarında. Silahlar El Kaide’ye yakın örgütlere satılıyor!” haberini bildirdi. Suriye’de El Kaide’ye yakın örgüt IŞİD değil miydi? Bu olaylar üzerine uzmanlar, “Böyle giderse Türkiye ‘terörü destekleyen ülkeler’ listesine girer!” yorumunu yaptılar! HHH TIR olayları ortaya çıkınca Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, İsrail ile Mavi Marmara gemisi olayına yol açan “İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH)” mayısın ilk haftasında Suriye’ye gönderdiği “yardım (!) TIR’larını” füzeyle vurdu! HHH Bir gün önce TBMM’de, MHP Milletvekili Sinan Oğan “Besleyip büyüttüğünüz IŞİD, Musul Başkonsolosluğu’nu kuşatmış!” derken AKP’liler “Atma” diye bağırıyorlardı. Muhalefet IŞİD için “AKP’nin gayrimeşru çocuğu” ve “Hükümetin büyüttüğü canavar, döndü dolaştı Türkiye’yi vurdu” tepkisini gösterdi. Böylece Erdoğan ile Fidan’ın beslediği karga, Musul’da Türkiye Cumhuriyeti’nin gözlerini oyuyordu… DIŞ HABERLER [email protected] Besle Kargayı… Çarşamba öncesinde 31 Türk şoförünü kaçıran “IrakŞam İslam Devleti (IŞİD)” o gün de Musul’da Türk Başkonsolosu ile birlikte 49 kişiyi rehin aldı. Toplamda 80 Türk tutsak! HHH Bu olayı algılamak için Adana’da yaşanan TIR olayının gelişimini anımsamadan önce IŞİD’e göz atalım! IŞİD, Irak ve Suriye’de örgütlenen, bu iki ülkenin yanı sıra Filistin ve Ürdün topraklarını da kapsayan “şeriat devleti” peşinde… 2004’te “Tevhid ve Cihat” adıyla Irak’ta kuruldu. Afganistan’daki Usame bin Ladin’in El Kaide’sine katılınca, adını “Mezopotamya’da El Kaide’ye” çevirdi. 2011’de El Kaide’nin Suriye kolu ile bağlantıya geçince adı “IrakŞam İslam Devleti” oldu. Türkiye’den bazı şeriatçıların yanı sıra bazı Çeçenlerin de IŞİD’e katıldıkları biliniyor. İstanbul Laleli’de, Seyfullah Çeçen, Yakup Lezgi Çeçen, Ebu Musa Çeçen ve Ebu Ömer Çeçen adlı Çeçenlerin de MİT’in gözetiminde, IŞİD’le bağlantıları açıklanmıştı. HHH Mısır kökenli Türk işadamı Usame Kutub’un 15 Şubat 2013 gecesi İstanbul Merter’de geçirdiği trafik kazasıyla ilgili telefon görüşmesi internete düşmüştü. Bu ses kaydında Kutub, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kazayı Rehineler Saddam’ın albayına teslim Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda rehin aldığı Türklerin, örgütün atadığı ve Saddam Hüseyin döneminin Devrim Muhafızları komutanlarından olan Musul valisine teslim edildiği bildiriliyor. Telefonla ulaşılan, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda rehin alınan Türklerden sorumlu olduğu bildirilen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) komutanı ise “Güvenliklerini sağlıyoruz, onları ülkelerine iade edeceğiz. Korkulacak bir şeyleri yok çünkü onlar Sünni ve Hanefi inancından” diye konuştu. Kürt sitesi Rudaw’a konuşan ve kimliğini saklı tutan IŞİD komutanı, konsolosluk personelinin kentteki “gergin” durum nedeniyle konsolosluktan alındığını savundu. Savaşlarının sadece Irak’ın Şii hükümetine yönelik olduğunu be IŞİD’in elindeki en küçük rehine anne ve babasıyla konsoloslukta yaşayan 8 aylık Ela. (DHA) lirten komutan, “Diplomatlardan birinin bir köpeği var ve biz köpeği için de yiyecek ve su verdik” dedi. Rudaw, bir gazetecinin başkonsolosu cep telefonundan arayıp onun yerine komutanın yanıt vermesi üzerine IŞİD’e ulaştıklarını duyurdu. IŞİD’in Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nu basıp rehin aldığı 49 kişiyi örgütün atadığı “Musul valisi”nin teslim aldığı, rehinelerin valilik konağına götürüldüğü ve durumlarının iyi olduğu belirtiliyor. IŞİD, Albay Haşim Cammas’ı kente vali atamıştı.Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de “Türk diplomatların ve vatandaşlarının serbest bırakılması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu bizim önceliğimiz” dedi. Hürriyet’in haberine göre kaçırılan 31 TIR şoföründen biri şöyle konuştu:“Bizim hepimizi burada rehin aldığı 49 Türk’ün ‘Musul Valiliği’nde tutulduğu, durumlarının iyi olduğu bildiriliyor IŞİD’in Musul’da ‘Bir dağın içindeyiz’ çölün ortasında bir dağın içinde tutuyorlar. Su yok, ekmek yok, çok perişan durumdayız. Şirketler bu adamların istediği parayı vermezse bugün (dün) idam kararımızın çıkacağını söylediler. Burada bizim hayatımız söz konusu, 510 firma bu parayı veremeyecek durumda mı?” IŞİD’in Twitter hesabından yapılan duyurularda ise Türklerden ve PKK ile Suriye’deki Kürt oluşumu YPG’lilerden alınan yoğun ve “hakaret” içeren tweet’ler üzerine yeni bir hesap açacakları bildirildi. AA haberi karışıklığa yol açtı Bu arada Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Musul’daki gelişmelerle ilgili bilgilendirme ziyareti sırasında, HDP’li Ertuğrul Kürkçü, Anadolu Ajansı’nın (AA) Uluslararası Nakliyeciler Derneği kaynaklarına dayanarak verdiği “28 araç ve 32 TIR şoförünün serbest bırakıldığı”na ilişkin haberi iletti. Davutoğlu’nun “Haberim var” sözlerini HDP heyeti, “Şoförlerin serbest bırakıldığından haberi var” şeklinde algılaması, karışıklığa yol açtı. Şoförlerin serbest bırakıldığı bilgisi yalanlanırken, AA da bu haberini geri çekti. Bunun üzerine Kürkçü, “Şoförlerin serbest bırakıldığı bilgisini ajans haberinin sayın Davutoğlu’nca ‘Haberimiz var’ diye karşılanmasına binaen paylaştım. AA haberi kendi sayfasından kaldırmış” dedi. IŞİD’e karşı savaşmak için Bağdat’ta binlerce kişi orduya gönüllü yazılıyor. (Fotoğraf: AP) Aydınlık gazetesinden anlatıyor, Yasin el Kadı adlı kişinin hafif yaralandığını, Başbakan’ın koruma amiri İbrahim Yıldız’ın ise baygın olduğunu söylüyordu. Erdoğan da onları hastaneye yönlendirirken oğlu Bilal’i de yardıma gönderiyordu. Kutub, Hürriyet’e bu görüşmeyi yalanlayıp “Başbakanımızın kazayı öğrendiğini, suikast ihtimalinden dolayı tedirgin olduğunu(!) duydum. Bence de bu normal bir kaza değildi. Suikast ya da komplonun sonucuydu” demişti. Erdoğan ise oğlunun El Kadı ile görüşmesi hakkında “El Kadı aile dostumuz!” açıklamasını yapmıştı. Erdoğan’ın “Aile dostumuz” dediği yaralı El Kadı kimdir? IŞİD’in maddi kaynağını sağladığı söylenen Suudi Arabistanlı işadamı Yasin Abdullah Ezzedine el Kadı ABD’de mimarlık okumuştur. Nev York’ta 11 Eylül İkiz Kuleler olayından sonra El Kaide bağlantısı gerekçesiyle ABD’de “Belirlenmiş Küresel Özel Terörist” olarak aranmasına başlanmıştı. Avukatlarının ABD’de açtığı davalarda bu olaylardan aklanmıştı. Türkiye’de de 2012 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla tutuklanma kararı yürürlükten kaldırılmıştı. HHH Geçen şubatta bir TV kanalındaki söyleşide Erdoğan, “El Kadı için ‘El Kaide’ye destek veren’ diye manşet atıyorlar. Allah cezanızı vermesin! Bu adamı tanımasam inanacaktım, bu adam Türkiye’ye yatırımlar (!) yapacaktı. Yasin el Kadı, El Kaide karşıtı Türkiye hayranı bir insan!” dedi. ‘Hedefimiz Bağdat’ Dış Haberler Servisi Irak’ın Musul kentini salı günü ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü, militanlarına Bağdat’a yürüme emri verdiğini duyurdu. Dün sabah yayımlanan ve örgüt sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani’ye ait olduğu belirtilen 17 dakikalık bir ses kaydında “savaşın henüz başlamadığı” belirtilerek Bağdat ile Şiilerce kutsal sayılan Kerbela ve Necef’in ele geçirileceği vurgulandı. Irak hükümeti meclisi olağanüstü hal ilan kararı çıkaramazken Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise, Musul ve Tikrit’e hava saldırılarının düzenlendiğini, Musul’daki cihatçıların kaçmaya başladığını bildirdi. “Savaşın Bağdat ile Kerbela’da kızışacağını” iddia eden Adnani, örgüt üyelerine “ele geçirdiğiniz bir karış topraktan dahi vazgeçmeyin” diye seslendi. Bağdat’ın kuzeyinde stratejik öneme sahip Beyci’yi ele geçiren IŞİD militanları, AA’nın haberine göre başkente 100 km uzaklıktalar. Kerkük’teki 12. Tümen Komutanlığı’na ait karargâhın talan edildiği bildirildi. “Irak Dicle Operasyonlar Gücü”ne bağlı komutanlıktaki görevli rütbeli askerlerin, IŞİD tehdidi nedeniyle karargâhı terk ettikleri, komutanlarının ayrıldığını fark eden askerlerin de üniformalarını çıkararak karargâhtan ayrıldıkları kaydedildi. Tek bir askerin kalmadığı karargâhta talanın başladığı, kimliği belirsiz birçok kişinin askeri araç, si Işid’den şeriat bildirisi Musul’u ve bazı petrol bölgelerini ele geçiren IŞİD’in hedefi Bağdat Ramazanda şeriat ilan edilecek lah, kelepçe, üniforma alıp götürdükleri vurgulandı. IŞİD’in Tikrit yakınlarında esir aldığı 4 bin 500 askerin bir karayolunda yürütüldüğü görüntüler dün akşam sosyal medyada yayınlandı. Ya tövbe ya idam Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Musul’u ele geçirmesinin ardından kentte yaşayanların uyması gereken şeriat kurallarının yazılı olduğu 16 maddelik bir bildiri yayımladı. Bildiriye göre, kadınların zorunda olmadıkça evden çıkmaları yasak. Evden çıkmaları gerekirse, İslami kuralların gerektirdiği şekilde örtünmeleri gerekecek. Alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımının kesinlikle yasaklandığı bildiride, herkesin 5 vakit namazını camide kılması zorunlu tutuldu. Hırsızlar ise şeriat kurallarına göre cezalandırılacak. Savaşta ele geçirilen ganimetin kullanımı IŞİD’in “Müslümanların İmam”ı dediği Ebu Bekir Bağdadi’nin yetkisinde olacak. Ganimetlere dokunanlar, elleri kesilerek cezalandırılacak. Kentin kamusal alanlarında IŞİD’in or ganize ettiğ gösteriler dışında topIŞİD’den infaz lanılması ve haberleri geliyor. IŞİD militanları dışındakilerin silah taşıması yasaklandı. Bölgedeki aşiret liderleri ile şeyhler, bildiride devletle işbirliği yapmamaları konusunda uyarıldı. Şimdiye kadar IŞİD’e göre “kâfir” devlet kurumlarında görev yapmış polis, asker ve diğer çalışanlar, tövbe etmek zorunda tutulurken, etmeyenlerin idam edileceği bildirildi. Örgüt, özel “tövbe alanları” açacağını belirtti. IŞİD’in bildirisine göre, kentte ölüler anısına yapılan türbe, anıt ve mozoleler yıkılacak. Bildiriyi imzalayan IŞİD imamı Ebubekir elKureyşi, kentin bu zamana kadar seküler, Baasçı ve Safevi yönetimler deneyimlendiğini, şimdi sıranın İslam devletinde olduğunu da not etti. Almanya Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına Irak’ın Ninova, Ambar ve Selahaddin kentlerini terk etmesi çağrısında bulunurken Irak Petrol Bakanı Yardımcısı Mutesim Ekrem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Ülkenin batı kesiminde yer alan petrol boru hattının çoğu kontrolümüzden çıktı, terör örgütü silahlı grupların eline geçti” dedi. Bu arada Lübnan gazetesi AsSafir’in haberine göre, IŞİD’in lideri Ebubekir el Bağdadi, ramazan ayı öncesinde ele geçirebileceği en büyük alanda kontrol sağlayarak şeriat ilan edecek. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Peşmerge Bakanı Cafer Mustafa, Kerkük’ün kontrolünün ellerinde olduğunu belirterek Havice ilçesine bağlı bazı nahiye ve köylerde peşmerge güçleriyle IŞİD militanları arasında çatışmalarda 10 peşmergenin öldüğünü, 20 kişinin de yaralandığını duyurdu. Cafer Mustafa’ya, Kerkük’ün kontrolünün peşmerge güçlerinin eline geçmesinden önce bir bombalı saldırı düzenlendiği, saldırıda bakan yara almadan kurulurken bir peşmergenin öldüğü bildirildi. IŞİD militanlarıyla peşmergeler arasında Kerkük’ün Riyaz nahiyesinde çıkan çatışmalarda Kameran Necim adlı yaşamını yitirdi. Peşmergeler Musul, Erbil karayolunun pek çok yerinde kontrol noktaları oluşturdu. (Fotoğraf: AA) IŞİD’in ikinci adamı öldürüldü Karşı gazetesinden Bir Not: Gaziantep Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı yazımın ikincisini ertelemek zorunda kaldım! Dış Haberler Servisi Cihatçıların Irak’ın başkentine ilerleyişi, Bağdat ile Kürt yönetimi arasında toprak yüzünden yaşanan sürtüşmenin de yine gündeme gelmesini sağladı. Irak ordusu askerleri mevzilerini terk ederken, bazı bölgeleri militanlardan koruma sorumluğu Boşluğu peşmerge dolduruyor nu üstlenen Kürt güçleri, aynı zamanda bu bölgeleri de Kürtlerin kontrolü altına almış oluyor. Dün itibarıyla petrol şehri Kerkük ilk kez Kürtlerin kont Bu arada IŞİD’in lideri El Bağdadi’den sonraki ikinci ismi olan Adnan İsmail Bilavi’nin bombardıman sırasında öldürüldüğü iddia edildi. rolüne geçmiş oldu. Kerkük’ün Kürt Valisi Necmeleddin Kerim, federal güçlerin çıktığı yerlerde boşluğun peşmerge tarafından doldurulduğunu bildirdi. Siyasi gözlemciler de krizin, toprak tartışmasında Kürt bölgesinin işine yarayabileceği görüşünde.