29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MAYIS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 En kötüsünü daha görmediniz Ekonomi Servisi “Doktor Kıyamet” olarak da tanımlanan ekonomist Marc Faber, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 2008 yılında yaşanan krizden daha sert bir kriz yaşanacağını ileri sürdü. “Henüz büyük çöküş yaşanmadı” diyen Faber, CNBC’ye konuştu. ABD borsalarında henüz büyük düzeltmenin görülmediğini, yılın ikinci yarısında 2008 krizinden daha sert bir çöküşün yaşanacağını söyleyen Faber, ABD borsalarınABD ekonomisinde beklenen sert düzeltda yılbaşınmenin bu yıl içinde yaşanacağını ileri süren dan bu yaekonomist Marc Faber, tüm borsaların etkilena teknoneceği bir çöküş yaşanacağını öngördü. loji hisselerinde yaşanan düşüşün büyük bir düzeltme olarak algılanmaması gerektiğini, bu yıl içinde 2008 krizinden daha sert bir çöküşün yaşanacağını söyledi. Faber, “Telekomünikasyon, biyoteknoloji ve sosyal medya şirketlerinin hisseleri son haftalarda satış baskısı altında kaldı. Ama tüm borsaları etkisi altına alacak büyüklükte bir çöküşü henüz yaşamadık. Borsalarda esas sert düzeltme bu yıl içinde yaşanacak. O nedenle ABD borsalarına girmek isteyen yatırımcı bence geç kaldı. Oysa gelişen ülkelerde hisse değerlemeleri cazip” diye devam etti. Faber, bu satış dalgasının yayılacağına, enerji ve altyapı şirketlerinin hisselerinde de düşüşlerin görülmeye başlanacağına inandığını söyledi. Faber, “Genel manada, yatırımcıların yatırımlarının geri dönüşlerine yönelik çok iyimser olduğunu düşünüyorum” dedi. ‘Doktor Kıyamet’e göre ABD’de yılın ikinci yarısında 2008’den daha sert bir çöküş yaşanacak Başbakan Suçlarken Kanıt Sunma Noktasında... Başbakan’ın söylemlerine, suçlamalarına katlayarak destek veren, etkin, tek yanlı kamuoyu oluşturma büyük korosunda görev alan sorumlu bakanlar, siyasi kadrolar, medya yandaşları... Yıllardır seçim sonuçlarına da yansıdığı üzere şapka çıkardığımız, toplumu yönlendirme, güdüleme başarılarınızda ipin ucunun kaçtığı, dibe vurma noktasına gelindiğinin ayrımında mısınız? Kimlikleri, inançları gereği size inanma eğiliminde olan, size inanmış hani şu yaklaşık halkın yarısı olarak görmek istediğiniz milyonların bile kendi konumlarına göre kafaları artık fazlası ile karıştı... Toplumu iki cepheye ayırarak, gettolaştırarak gidilebilecek yollar, hiç hesapta olmayan bir biçimde gün gelir biter... En büyük toplumsal kırılmalar en beklenmedik anlarda, en çok da içinden yarılarak yaşanır... Çok haklısınız seçmen cepheniz saflarında, İktidarlarınızın bugüne kadar yaşanmış icraatlarının tüm olumsuzluklarını, kötülükleri, günahlarını... Yönetici kadrolar olarak sizin çok daha fazlasıyla sorumlu olduğunuz gerçeğini tersyüz ederek, günah keçisi ilan ettiğiniz ortaklarınıza ödetmeniz son yerel seçimlerde de anlamlı ölçüde işe yaradı... Sıcağı sıcağına İktidar gücü olarak kanıtları elinizde olduğu izlenimi verilen suçlamalarla kitleleri etkilemek, inandırmak, yönlendirmek ne kadar kolaysa... Zaman içinde duygusal öfkeler, tepkiler soğuduğunda, sağduyu egemen olduğunda, gerçek olmadıklarının algılanması o kadar ters teper... Dememiz o ki, ne kadar ağır, inandırıcı suçlamalar yapılmışsa, o kadar gerçek kanıtlarla donatılmış olarak ortaya çıkarılması gerekir. HHH Uzun soluklu İktidarları yönetim sürecinde, inançlar üzerinden cepheleştirdiğiniz seçmenlerin haklıhaksız birçok nedenle önyargılı ötekileştirdikleri, suçladıkları taraflardan düşmanlarla, mağdurlar cephesi yaratmak, sonrada mağdurlar adına kahramanca hak savaşımı vitrini, mağdurlardan kazananlar cephesi yaratmak çok geçerli bir siyaset yöntemiydi... Dinsiz laikçiler, camileri satan Cumhuriyetçi siyasi liderler, anarşist solcular, terör örgütleri, halkına düşman katiltetikçi derin devlet... Darbecilerle hesaplaşma suçlamalarında, yargısız infazların mağdurlarının çoğunlukta olmaları önemli değildi... Cepheleştirilmiş, önyargılı kitleler sorgulamaz, hesap sormazlar... Yeter ki kazandıklarına inandırılsınlar... Gelin görün ki bu siyasetle yürünebilinen yollar tükendi, deniz bitti... İktidarlarının sürecinde yetişmiş seçmen olmuş kuşakların çok da duyarlı olmadıkları bu düşmanlıklar üzerinden siyasetten, eski, bunu gerekli bulan kuşaklar bile bıktılar... Gündem, güncel, yaşamsal sorunlardan yana ağırlık kazanıyor... İstediğiniz kadar dindar ve kindar geçliği, ele geçirdiğiniz eğitim çarkları içinde çoğaltın... En çok onlar, genç kuşaklar olarak işsiz, kimliksiz eziliyorlar... Sizin son seçimlerde sıyırttığınız ortaklık paylaşım kavgasında en çok onların kafaları karıştı... İnandırıldıkları ne kadar doğru varsa, yalana, suça dönüştüğünde yönlendirildikleri kurslara, dershanelere, okullara, yurtlara gitmemeleri istendiğinde gönülden size inanmak isteseler de, sıcak öfke soğuduğunda inançlarının elverdiğince en çok onlar kanıt isteyecekler. Polisteki, yargıdaki, kamudaki operasyonlardan sonra dindarlık ve kindarlık adına haklılık kazanamazsanız, suçlamalarınızda büyük çoğunluğunda hakhukuk hele de hukuk devleti düzeni boyutunda yüzde yüz haklı olmanız bir işe yaramayacak... Bu çok da halkımızı, çoğunluğu, bizi ilgilendirmeyen iç hesaplaşmada, ABD’den Gülen’in iadesini istemek yetmez... Bu ülkenin tüm vatandaşlarını ilgilendiren çok daha yaşamsal insan hakları, hukuk devleti düzeni işleyişi, demokrasi, hakhukuk paylaşım sorunlarımız var... İktidar gücü ile İktidarınızın bu ülkenin kaynaklarını çok haksız, üretimden, insan için ekonomiden, doğanın korunması, yaşatılabilmesinden yana değil de ranttan, kolay kaynak yaratmadan, haksızhukuksuz en azından kayıt dışı kazançlara dönük kullanılmasında öylesine bir çıkmaz noktadayız ki... Gezi, 1 Mayıs korkunuz, paniğiniz tam da bu nedenlerden... Gerçeklerin ortaya çıkması, sorgulanabilmesi, soru sorabileceklerin çoğalması, hele de örgütlenebilmeleri en büyük paniğiniz... Bal gibi de bir zamanlar sigortalı işçilerinin yüzde ellisi sendikalaşabilmiş bu ülkede, kuralsız, kayıt dışını patlatarak, işsizleri işi olanlara karşı kullanarak yarattığınız sadaka düzeninde... Hızla kuralsızlığa, kayıt dışına, özeli kamusu işletmelerin taşaronluğa geçişi ile ortaya çıkan sosyal damping düzeni sizi kurtarmaya yetmeyecek... Piyasalar düzeni üzerinden mucize yarattığınızı söylediğiniz ekonomide, yıllardır gerçek üretimden kopuş, tarım cennetinde halkın açlıkla yüz yüze ithal gıdaya mahkum edildiği, işsizliğin yükselişi, iş kazaları, gelir dağılımı uçurumunda, insani gelişmişlikte Türkiye öylesine hızla geriye düştü ki... Bir kıvılcım toplumsal patlamalara gebe... On binlerce polisle, milyonlarca İstanbulluyu eve kapatmanın haklı gerekçesi, kanıtları nerede? Düşük faiz, gelişen ülkeler için tehlike ABD’li ekonomistten Türkiye’ye uyarı geldi. Profesör Barry Eichengreen’e göre düşük faiz, Türkiye gibi ihracat merkezli büyüme stratejisine geçen ülkeler için sıkıntı doğuracak. Türkiye kendi faiz oranlarını tartışırken dünyada “düşük faiz dönemi” endişeleri artırdı. Önce IMF, sonra da ABD Başkanı Obama’nın eski danışmanı ekonomist Larry Summers tarafından dile getirilen Batılı ülkelerde uzun dönemdir düşük seyreden reel faiz oranının getireceği riski en son Kaliforniya Üniversitesi Profesörü ve eski IMF danışmanı Barry Eichengreen gündeme getirdi. Hürriyet’e açıklamalarda bulunan Eichengreen teşhisinin düşük faiz oranlarının zayıf yatırım talebini yansıtması olduğunu belirtti. Hükümetler şirketlerin yatırım için daha fazla teşvik vermesi gerektiğine dikkat çeken Eichengreen, gelişmekte olan ülkeler için “Eğer hiçbir şey yapılmazsa ve düşük faizyavaş büyüme durumu gelişen ülkelerde sürerse gelişmekte olan ülkeleri zayıf bir dir tartışılıyor. Jeremy Grantham ise piyasalarda balon olduğunu söylemekle yetinmeyip balonun patlayacağı tarihi de verdi. ABD piyasalarının olması gerekenden yüzde 125 daha değerli olduğunu savudış talep bekliyor” dedi. nan Grantham, bu durumun Eichengreen cari açığı kaen az iki yıl daha ya da S&P patmak için iç talep büyü500 Endeksi 2 bin 250 puanı aşana kadar sürebileceme yerine ihracat merkezğini söyledi. Balonun ne zali büyümeye geçen Türkiye man patlayacağıyla ilgili olaiçin de “Düşük faiz dönemi uzarsa geçmişte işe ya rak da Grantham, “2016 başkanlık seçimlerinden sonra rayan ihracat merkezli bübütün balonlar gibi bu balon yüme stratejileri bu kez işe da patlayacak” dedi ve piyaramayacak” değerlendiryasaların zirve değerlerinmesinde bulundu. den yüzde 50 kadar aşağıya ineceğini öngördü. Faber, Vietnam, Irak, Malezya, Tayland ve Singapur’da yatırımı desteklediğini söyledi. Doktor Kıyamet, “Irak’a bundan bir yıl öncesinde baVarlık yönetim şirkezı yatırımlar yaptım çünkü ti GMO’nun kurucularından çok ucuz. Çok fazla sorun Jeremy Grantham, ABD hisvar bu ülkede ama yatırım se piyasalarındaki balonun gerçekten çok çok ucuz. 2016’daki başkanlık seçimRusya’da işler karışık ama lerinden sonra patlayacağını orası da çok ucuz. Ama şu öngördü. Uzun zamandır yükaşamada Rusya’da yatıseliş trendinde olan ve nisarım için acele edilmeme nı rekor seviyelerde tamamlayan ABD hisse piyasalarında si gerektiğini düşünüyobalon olup olmadığı bir sürerum” dedi. Karışık ülkeleri önerdi Balon 2016’da patlar Kuzey Irak Sancak’a göre pahalıymış! Ethem Sancak, “En iyi değerlemeyi yapanlar 700 milyon lira üzerinde değer biçmiyordu. O yüzden diğer girişimciler ilgi göstermedi. Tamamen gelecek 20 yıla ilişkin stratejilerimize denk düştüğü için aldık, biraz da pahalı aldık” dedi. petrolünün satışı haftaya Ekonomi Servisi Kuzey Irak’ın Bağdat’tan bağımsız olarak Ceyhan’a gönderdiği ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin 2 Mayıs’ta satışına başlanacağını duyurduğu petrolün dünya pazarlarına satışının gelecek hafta içinde başlayabileceği belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Belki 3 gün, belki bir hafta içinde bunların satışı gerçekleşebilir” dedi. Yıldız, petrolün Irak petrolü olduğunu ve satışını kendilerinin yapacağını hatırlatarak “Türkiye bunun zeminini kolaylaştırıyor ve önünü açıyor. Yaklaşık 180200 milyon doları bulan ciro oluşur. Bunun Halk Bankası’na yatırılmasında da mutabakat sağlamıştık. Her ne kadar önceden belirtilen ABD’deki bir hesaba yatırılmasıyla alakalı konuları, kendileri aşmış bulunuyor” diye konuştu. Yıldız, şu ana kadar 1.8 milyon varil biriktiğini de hatırlattı. Öte yandan Reuters’a konuşan ve dün satış için Irak tarafından şu ana kadar herhangi bir bildirim yapılmadığının altını çizen bir yetkili, “Bu petrole müşteri bulunması ve satış için tamamlanmış bir bağlantı şu ana kadar bildirilmedi. Satış en erken gelecek hafta olur” dedi. BMC 751 milyon liraya gidiyor Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Çukurova Holding’in borçları nedeniyle yönetimini devraldığı ağır ve zırhlı araç üreticisi BMC Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün satış ihalesine dün devam edildi. İşadamı Ethem Sancak’ın sahibi olduğu Es Mali Yatırım ve Danışmanlık, daha önce 725 milyon lira olarak verdiği teklifini dünkü pazarlık görüşmelerinde nihai olarak 751 milyon liraya yükseltti. Teklif, Fon Kurulu onayına sunulacak, uygun bulunursa izin için Rekabet Kurulu’na gönderilecek. TMSF, BMC’nin satış ihalesinde, muhammen bedeli 985 milyon lira olarak belirlemişti. 30 Nisan’da gerçekleştirilen açık artırma ihalesinde ES Mali Yatırım ve Danışmanlık AŞ tarafından 725 milyon lira teklif verilmiş, bu teklif muhammen bedelin altında kaldığından ihaleye pazarlık TMSF’nin düzenlediği BMC Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün satış ihalesinde Ethem Sancak’ın nihai teklifi 751 milyon lira oldu. İhalede muhammen bedel 985 milyon lira olarak belirlenmişti. Teklif, Fon Kurulu’ndan geçerse Rekabet Kurulu’na gönderilecek. usulüyle devam edilmesine karar verilmişti. Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Es Mali Yatırım ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, şartnamede üstlenilen yükümlülüklerle beraber verdikleri teklifin 951 milyon liraya karşılık geldiğini söyledi. Sancak “TSKB ile değerlendirme yapmıştık. Rapora göre 450 milyon lira demişlerdi. En iyi değerlemeyi yapanlar 700 milyon lira üzerinde değer biçmiyordu. O yüzden diğer girişimciler buraya ilgi göstermediler. Tamamen gelecek 20 yıla ilişkin stratejilerimize denk düştüğü için aldık, biraz da pahalı aldık” dedi. BMC’yi devralmaları durumunda yenileme yatırımı olarak 1 milyar liralık yatırım gerekeceğini söyleyen Sancak, ilk aşamada 2011 yılındaki 3 bin 600 adetlik istihdam seviyesine geri dönmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi. BMC yetkililerinin verdiği bilgiye göre kurumda şu anda fiili olarak 608, dönüşümlü olanlarla birlikte ise toplamda 1650 kişi çalışıyor. Müşteri yok Ekonomi Servisi Özelle şti Başkanlığı (ÖİB) Erzuru rme idaresi ken ve Konaklı Kayak m PalandöMe Özelleştirme Yüksek Ku rkezleri’ni rulu (ÖYK) kararıyla özelleştirme kap programına aldı. ÖİB’de sam ve açıklamada, kayak me n yapılan rkezlerinin belirli bir rehabilitasy on sürecine bağlı olarak özelleştiri lm rüldüğü belirtildi. Açıklaesinin öngömerkezlerinin özelleş mada kayak tirm larında ÖİB’ye yardım e çalışmacı ve tesisleri uluslararası olunması kavuşturulması amacı standartlara yla, kış turizmi ve sporları, olimpiyat tesis yönetimi ve işletmeciliğinde yeterl i bilgi birikimine sahip bir uzman danış ma alınmasına yönelik ola ndan hizmet rak ihale süreci gerçekleştirildiği belirt ilerek “McKinsey Danışmanlık Hizmetle ri Grau International S.A Ltd. Şti. – Pas . ile Danışmanlık Hizme Konsorsiyumu t Alım Sözleşmesi imzalanmış ve danış manlık hiz rine başlanmıştır” denil metledi. Kayak merkezleri de satılacak Brisa’nın yurtdışı gelirleri yüzde 51 arttı Ekonomi Servisi Brisa, yılın ilk çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre net kârını yüzde 92’lik bir artışla 49.6 milyon TL’ye yükseltti. Şirket, satış gelirlerini yüzde 22 artışla 388 milyon TL’ye çıkardı. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman; “Aralık 2013’ten beri kurlardaki artış, özellikle ithal ürün ve hammadde fiyatlarını yükseltti. İlk çeyrekte, ihracat yapan bir firma olmanın avantajını kullanarak kurdaki artışın olumsuz etkilerini en aza indirdik. Yurtdışı satış gelirlerimiz de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 arttı” dedi. Oyak Çimento ciroyu yüzde 35 artırdı Ekonomi Servisi Oyak Çimento Grubu olumlu hava koşulları, yerel seçimler, devam eden büyük projeler ve diğer altyapı yatırımlarının etkisi ile yurtiçi satış tonajını ilk çeyrek sonunda 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 30 yükseltti. Grup toplam cirosunu yüzde 35 artırırken, net kârını ise 3 katına çıkardı. Türkiye’nin 6 coğrafi bölgesinde faaliyet gösteren Oyak Çimento Grubu, halka açık 5 çimento ve bunlara dikey olarak entegre beton ve kağıt torba şirketlerinden oluşuyor. Netaş’ın satışları yüzde 98 yükseldi Ekonomi Servisi Netaş; 2014’ün ilk çeyreğinde operasyonlardan 39.1 milyon TL nakit yarattı. Şirketin son 12 aylık Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr Marjı (FAVÖK) 34 milyon TL oldu. FAVÖK, 2014’ün ilk çeyreğinde 2.4 milyon TL olarak açıklandı. Netaş’ın brüt kâr marjı 2013 ilk çeyreğine göre 6.6 milyon TL arttı. Son 12 ay toplam satış gelirleri 710.6 milyon TL oldu. 2013 ve 2014’ün ilk çeyrekleri kıyaslandığında, satış gelirleri TL bazında yüzde 98 oranında yükseldi. Türk Telekom’un kârını kur farkı yedi Ekonomi Servisi Türk Telekom’un ilk çeyrek kârı Türk Lirası’ndaki değer kaybı nedeniyle döviz cinsi borçlarından kaynaklanan finansman gidermlerindeki artışın etkisiyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27.1 düşüşle 384 milyon lira ile tahminlerin altında gerçekleşti. Grubun kârı, bir önceki çeyreğe göre ise TL’nin değer kaybındaki yavaşlamanın etkisiyle yüzde 48 arttı. Grubun konsolide satış gelirleri, 2014 yılının ilk çeyreğinde yıllık yüzde 2 artarak Rami Aslan 3.2 milyar TL oldu. Mobilde 757 bin net abone sağlayan şirketin toplam mobil abone sayısı 15.3 milyona çıktı. Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Rami Aslan, mobil abone sayısındaki net artışın 2007’den bu yana tek bir çeyrekte en yüksek büyümeyi kaydederek 757 bine ulaştığına dikkati çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle