27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MAYIS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 okumaları NAZLI PEKTAŞ İstanbul Dortmund sergi değişim projesi kapsamındaki ‘31 Kilo’ sergisi The Space’te mez düşünmeye zorlanması ve eğer mekâna müdahale ederse ona bir daha asla dokunmayacak olması gibi çoğaltılabilir bileşenler bu sergiyi ve projeyi rastlantısal sonuçlarla bütünlüyor. Özgür Demirci’nin “Zorunlu Seçmeli” adlı işi mekâna yerleştirilen seçim sandığı aracılığıyla izleyene seçimleri üzerinden seçim yapmayı öneriyor ve soruyor: “Herhangi bir konuda seçim yapmak zorunda kaldınız mı?” Evet/hayır cevaplarınızı paravanın arkasına geçerek yazabilir ve sandığa atabilirsiniz. Cevabını “evet” ise ne olduğunu yazmak kaydıyla. Serginin, mekâna değil ama ancak oraya gelenin belleğine müdahale eden bu işi, izleyeni kendi zamanın tünelinde bir yolculuğa çıkarmakta. David Kroell’in yeniden can bulmuş bu mekâna, soyulan ve dökülen duvar ve tavanla yaptığı müdahale ise serginin zamanla ve mekânla kurduğu bağa sıkı sıkı dokunmakta. Zira bekleyiş içindeki bir binanın zamanla aldığı yara izleri ve içinde birikenlerin oluşturduğu kabuk, “Skinned Wall” adlı bu işte içtenlikle ortaya dökülmüş. Mekâna ve belleğe dair okumaları görmek için son tarih 19 Mayıs. Sergi 19 Mayıs’ta da açık olacak. Boğazkesen Caddesi 45 numaradaki The Space, Tophane’de daha önce ofis alanı olarak kullanılan, son bir yıldır da otel olmayı bekleyen bir binanın ikinci katında. Uzun süredir hararetle konuştuğumuz kentsel dönüşüm meselesinin, bölgenin çehresini hızla değiştirdiği malum. Bu süreçte açılan/kapanan galeriler, kafeler, oteller ve restoranlar, Beyoğlu, Tophane ve Karaköy hattında, gece gündüz hız kesmeyen bir trafik yarattı ve yaratmaya devam etmekte. Bu düzlemde, The Space’teki “31 Kilo” sergisi, İstanbul ile Dortmund arasında gerçekleşen sergi değişim projesi kapsamında açıldı. Son kimliğine kavuşmayı bekleyen bu binada açılan sergi ve öncesinde yapılan Açık Stüdyo bekleyiş dönemine girmiş bir mekân için oldukça önemli. Zira sanatçılar, işlerin üretim sürecinin ziyaretçiler tarafından izlenebildiği iki haftalık dönemde ve sergi boyunca Tophane ve mekânla güçlü bir diyalog kurmuşlar. “31 Kilo” bir sergi değişim projesi olmasının yanı sıra aynı zamanda bir konuk sanatçı programı. Almanya ve Türkiye’den 4’er sanatçının katıldığı projenin organizasyonal ve küratoryal ekibinde Denise PolonyaTürkiye ilişkilerinin 600. yılında Kuad’da sergi Kopuşlar ve Kavuşmalar Kültür Servisi Polonya ve Türkiye ilişkilerinin 600. yılı nedeniyle Kuad Galeri’de açılan “Kopuşlar ve Kavuşmalar” sergisi 5 Haziran’a kadar izlenebilir. Wroclaw Sanat ve Kültür Merkezi ve Kuad Galeri işbirliğiyle düzenlenen sergi, Polonya ve Türkiye’den 32 sanatçının eserlerinden oluşuyor. “Kopuşlar ve Kavuşmalar” sergisinde, 90’lı yıllardan başlayarak öne çıkan sanatçıların her iki kültürün temellerindeki mitolojiler ve arketiplere gönderme yapan ancak günümüzün siyasalcoğrafi ortamında üretilen işler yer alıyor. Sergi, içerdiği düşünce kültürlerimizin mirasına ve bugünkü durumuna güncel bir görsel yorum getirirken özellikle geçmişteki ve günümüzdeki siyasal ve ekonomik değişimlere, toplumsal kutuplaşmalara ve günümüzdeki küreselleşmeye vurgu yapıyor. Serginin küratöryel ekibi, Agnieszka ChodyszForys, Beral Madra, Güneş Nasuhbeyoğlu ve Malgorzata Sobolewska’dan oluşuyor. u Sergi, adını, bu projenin gerçekleşme sürecinde sanatçıların karşısına çıkan bir posta limitinden almakta. Zira Alman Postası’nın İstanbul’a normal kargoyla gidebilecek kutular için belirlediği üst limit, 31 kilogram. Winter, Samira Yıldırım, Mehmet Kahraman ve Serhat Cacekli var. Projenin ilk adımı İstanbul’da geçekleşirken ikinci adımı, 1 Kasım21 Aralık tarihleri arasında Künstlerhaus Dortmund’da gerçekleştirilecek. 31 Kilo sergi değişim projesinin sanatçıları Almanya’dan Daniel Burkhart, Daniela Löbbert, Patrick Presch, David Kroell ve Türkiye’den Uygar Demoğlu, Sümer Sayın, Can Kurucu, Özgür Demirci. Sergi, adını, bu projenin gerçekleşme sürecinde karşılarına çıkan bir posta limitinden almakta. Zira Alman Postası’nın İstanbul’a normal kargoyla gidebilecek kutular için belirlediği üst limit, 120 x 60 x 60 cm ve 31 kilogram. Elbette bu, sürgüne gönderilen bir halk için verilmiş ve tüm geçmişinizi 20 kiloya sığdırın emri ile eşdeğer değil ama sanatçılara sınırlama getirdiği kesin. Zira projenin yapısından kaynaklanan seyahat etme zorunluluğu kilo ve ebat şartı sanatçıyı malzeme kullanımı açısından kısıtlarken taşındığı coğrafi ve kültürel alanda yeni ve bilinmeyen durumlara göre hareket etmesini zorunlu kılıyor. Bu serginin oluşum süreci ve devamı, sanatçısı için deneysel bir süreç. Zira mekânın geçici bir süre içi kiralanıp elektriğinin ve suyunun bağlanarak yeniden hayata geçirilmesi, adını aldığı 31 kilo ile sınırlandırılmış bir hacimle üretime geçmeye başlaması ve daha ilk adımdan nakliyat meselesinin ister iste Geçen hafta ölen Cornelius Gurlitt’in vasiyetnamesi açıklandı Üniversitelerarası İstanbul Tiyatro Festivali Kültür Servisi Üniversitelerarası 12. İstanbul Tiyatro Festivali 18 Mayıs’ta sona eriyor. Festival kapsamında bugün, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin “Generallerin Beş Çayı” saat 15.00’te Devlet Tiyatroları Cevahir Sahnesi 1’de, Ordu Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün “Çöplük” oyunu saat 19.00’da DT Cevahir Sahne si 2’de sahnelenecek. Festivali, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş’ye bağlı olan Gösteri Sanatları Merkezi düzenliyor. Müzayedelerde sanatçının yapıtları toplam 130 milyon dolara satıldı Tek mirasçı Bern Müzesi Warhol koleksiyoncuların gözdesi Kültür Servisi Pop art’ın yaratıcılarından Andy Warhol’un, ölümünden bir yıl önce, 1986’da yapmış olduğu altılı bir otoportre dizisi, Sotheby’s müzayede evince New York’ta düzenlenen müzayedede 30 milyon dolara satıldı. Öte yandan, Christie’s müzayede evinin yine New York’ta düzenlediği “Savaş Sonrası ve Çağdaş Sanat Müzayedesi”nde, Warhol’un Ölüm ve Felaket dizilerinden iki yapıt toplam 100 milyon dolara alıcı bulurken elde edilen toplam 744 milyon dolarlık satışın bir müzayede rekoru olduğu belirtildi. Sotheby’s’in New York müzayedesinde, çağdaş sanatın ünlü adlarından Jeff Koons’un “Popeye” (Temel Reis) adlı heykeli ise 28.2 milyon dolara gazinolar ve oteller kralı Steve Wynn tarafından satın alındı. Wynn, Koons’un heykelini Las Vegas’taki otel ya da gazinolarından birinde sergilemeyi düşündüğünü söyledi. Aynı müzayedede, Gerhard Richter’in “Blau” adlı yapıtı 28.7 milyon dolara, JeanMichel Basquiat’nın “Keşfedilmemiş”i 23.7 milyon dolara, Mark Rothko’nun isimsiz bir yapıtı 12.2 milyon dolara alıcı bulurken Willem de Kooning’in 25 milyon dolara satılması beklenen isimsiz bir yapıtı satılamadı. u Nazilerce yağmalanmış çok sayıda yapıtın da bulunduğu 1 milyar Avro değerindeki sanat koleksiyonun mülkiyeti, vasiyetname uyarınca Bern Sanat Müzesi’ne geçecek. Ancak Yahudilerden yağmalandığı belirlenecek yapıtların bugünkü mirasçılara geri verilmesi de gündemde. ancak Naziler tarafından yağmalandığı belirlenen yapıtların o dönemdeki kurbanların bugünkü mirasçılarına geri verilmesi de gündemde. Gurlitt’in babasının Nazilerin iktidara gelmesinden önce edindiği yapıtların ise Bern Müzesi’ne verilebileceği belirtiliyor. Hildebrand Gurlitt’in, Yahudilerden yağmalanan ya da Nazilerin “yoz” diye niteleyerek Alman müzelerinden çıkarttıkları yapıtlardan oluşan paha biçilmez koleksiyonuna, Bavyera eyaleti yetkilileri 2012’de Cornelius Gurlitt’in evinde el koymuşlardı. Başlangıçta tablolardan vazgeçmeyi reddeden Gurlitt, daha sonra, resimlerinin kaynağının belirlenmesi ve çalıntı olduğu belirlenecek tabloların geri verilmesi konusunda Alman yetkililerle işbirliği yapmaya razı olmuştu. Koleksiyonda Renoir, Picasso, Chagall, Emil Nolde ve Max Liebermann gibi ünlü sanatçıların yapıtları bulunuyor. ‘Muz Sesleri’ Hırvatçada Kültür Servisi Ece Temelkuran’ın Everest Yayınları’ndan çıkan romanı “Muz Sesleri” mayıs ayında Hırvat okuyucu larla buluşuyor. Jana Busic çevirisiyle Hena Yayınevi’nden çıkacak roman, “Zvuk Banana” ismiyle raflarda yerini alıyor. Roman daha önce Arapça, Hollandaca, Bulgarca ve Makedoncaya çevrilmişti. SANAT TARİHÇİLERİ YARIN KADIKÖY’DE EYLEM YAPACAK ‘İş sahası istiyoruz’ içinde yer alması gerekir. Bu nedenle, Sanat Tarihçisi unvanının 657 sayılı Kanun içinde meslek tanımı ile yer alması, üniversitelerin sanat tarihi bölümlerini bitirenlerin meslekleri ile ilgili alanlarda daha fazla çalışma olanakları sağlanması, müzelerde görev alan ve aynı işi yapan sanat tarihçilerinin, ‘teknik kadro’ uygulamaları ile arkeolog unvanlı görev arkadaşları ile aralarındaki ücret ve unvan farklılıklarına son verilmesi için yetkililere taleplerimizi sunuyoruz.” Kültür Servisi Naziler tarafından yağmalanmış çok sayıda sanat yapıtını elinde bulunduran Cornelius Gurlitt’in vasiyetnamesinde İsviçre’deki Bern Sanat Müzesi’ni “tek mirasçısı” olarak belirlediği öğrenildi. Adolf Hitler’in sanat taciri Hildebrand Gurlitt’in oğlu olan ve geçen salı günü yaşamını yitiren Cornelius Gurlitt’in, toplam değeri 1 milyar Avro’yu bulan yaklaşık 1400 yapıtlık bir sanat koleksiyonunun sahibi olduğu belirtildi. Bern Sanat Müzesi yetkilileri, hiçbir ilişkilerinin olmadığını söyledikleri Gurlitt’in vasiyetnamesine çok şaşırdıklarını açıkladı. Söz konusu sanat koleksiyonu, pek çok yapıtın Nazilerce yasadışı yollardan edinilmiş olduğu gerekçesiyle uzun süredir dava konusuydu. Vasiyetnameye göre, koleksiyonun mülkiyetinin Bern Sanat Müzesi’ne geçmesi gerekiyor One Love’da üç yerli grup Kültür Servisi Bu yıl 1415 Haziran’da Parkorman’da gerçekleştirilecek “One Love Festival 13 ile Birlikte Hayata”da konser verecek olan üç yerli grubun ismi açıklandı. Şarkıları ve konser kayıtlarıyla müzik piyasasına renk katan Büyük Ev Ablukada, çıkardığı son albümü “Hayat Kaçık Bir Uykudur” ile Redd ve Ankaralı Gece One Love’da hayranları ile buluşacak. Kültür Servisi Sanat tarihçileri yarın saat 14.00’te Kadıköy Haldun Taner Sahnesi önünde bir eylem yapacak. Sanat tarihçileri, iş sahası açılması ve meslek onuruna sahip çıkmak amacıyla eylem yaptıklarını belirtiyor. Sanat Tarihi Derneği Başkanı Nazan Atasoy gazetemize yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sanat tarihi bilim dalının önemsenmesi ve bunu uygulayacak olan meslek kişilerinin, eğitimuygulama alanlarında, kültür ve sanat kurumlarında istihdamı, devletin öncelikleri Kuba Bakowski Mekân ve bellek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle