Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2014 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada göründü. Spot ışıkları üzerinde. Bir avuç izleyici gazeteciye yeni Türkiye demokrasisinin en dramatik, en ilgi çekici piyesinin adını açıkladı: “Ben ne olacağım?” Bugüne dek tahterevallinin bir ucunda A. Gül, öteki ucunda RTE... Yedi yıldır RTE’nin gözü Çankaya’daki koltukta. Gül ise genç yaşta Çankaya’dan emekli olarak ayrılmanın derin düşünceleri içinde. Hikmetinden sual olunmaz. Ülkemiz Gül adına şanına layık sorumluluk almazsa... Eh RTE’de anasının ak sütü gibi helal gördüğü Çankaya’daki koltuğa oturup devlet işlerine karışmazsa... ... Demek istediğim, bu iki insan mutlaka ama mutlaka sorumlu görevler almazsa... ... Bu memleketin hali nice, ne olur değil mi efendim? Kuveyt saraylarından perdeyi açan Gül, bu soruyu derinlemesine ama geleceği göstermeyen ifadelerle yanıtladı. Anlattığına göre dış geziye çıkmadan mutat dışı bir görüşme yaptığı Başbakanı ile Cumhurbaşkanlığı konusunu aralarındaki, belki de pazarlık içeriğindeki konuşmalarla görüşmenin artık zamanı geldiğine karar vermişler... Ve mutlak olan bir şey varsa o da dünkü ve yarınki ikili konuşmalarda Gül’ün adını koyduğu “Ben ne olacağım?” sorunu ile artık ayrılmaz bir bütünlük arz eden demokrasimizin izlemek zorunda kalacağımız sahnelerini birlikte yazmakta anlaşmışlar. HHH Piyesin adı belli ama daha sonraki sahnelerin halkımızın ilgisine mazhar olacak renkli dekorları ile aralarındaki diyaloglar çeşitli olasılıklar içeriyor. Bu ikiliden biri Çankaya’ya çıkmaz, diğerine de devlet yönetiminde adını şanını devam ettirecek bir koltuk imal ve inşa edilmezse demokrasimiz temelinden sarsılacak sanki! Bu nedenle herkes oturup düşünüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için mutlaka soruna bir yol, yöntem ve çözüm bulunması gerekiyor. Zira Gül, sahneye çıkıp, onca devlet hizmetinden, başarısız bir başbakanlık döneminden ve Çankaya’dan sonra fiili siyaseti bırakacağım, varsın genç yaşta emekli mi olacaksın desinler... Daha başka alanlarda hizmet vermeye çalışacağım diyemiyor. Öteki ise siyasete atıldığı, hele birden şaşırarak halkın desteğini yakaladığı ilk günden beri kafasından atamadığı bir takıntının tutsağı. Bu memlekette imam hatipli birinin başbakan olamayacağını söylediler. Oldum. Şimdi de olamaz dedikleri cumhurbaşkanı olacağım dedi yaşamı boyunca. Tabii bilinçaltındaki bu saplantıya bir de ülkeyi tek başına idare etme ihtirası da eklendi. Velakin beisi yok bütün bunların. Biz demokrasimizin önündeki açmaza bakalım. Devlet, ya onun ya da ötekinin tabii her şeyin üstünde ülkemizin yararları gerekçesine sarılan ama sonuçta bu ikilinin siyasal ihtiraslarını tatmin edecek çözüm arayışı içinde. HHH 1950’de tek başına iktidara gelenler Türkiye’nin kısa zamanda küçük bir Amerika olacağını söylüyorlardı. Bugünküler böyle söylemiyorlar ama... Bravo doğrusu nihayet bir başka büyük devletteki parmak ısırtacak yönetimin tıpkısının aynısını uygulamaya hazırlanıyorlar. Rusya’da yıllardır siyasal tahterevallinin bir ucunda Putin, öteki ucunda Medvedev otuyor. Görev süreleri doldu mu hoop tahterevallideki yerler değişiyor. Putin başbakanlığa, Medvedev cumhurbaşkanlığına... Bu görevlerde de süreleri doldu mu hoop Medvedev başbakanlığa, Putin cumhurbaşkanlığına! Büyük devlet değil miyiz? Tahterevallinin bir ucundaki cumhurbaşkanı yaşam bu, kimi koşullar değişmezse hoop ola ki başbakanlığa. Başbakan RTE de hooop Çankaya’ya! Devlette de ülkede de siyasal istikrar dediğin işte budur. Demokrasimiz bu ikiliden vazgeçilmezliği oynuyor. HHH A. Gül’ün soruları yanıtlayan uzun açıklamalarında dikkati çeken bir iki cümle var. Birinde, “Nasıl olur, ne olur, bunları Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Başbakan’la oturup konuşuruz, ona göre karar veririz” ve daha sonra başka bir yerde “Benim kanaatim önemli olur” diyor. “Benim kanaatim önemli olur” demek, Gül’ün kimi koşulları olduğu ve bu koşullarda anlaşmaya varmalarındaki zorunluluğa değiniyor. “Başbakan olur musunuz” sorusuna “Hele oturup bir konuşalım” diye açık bir karşılık vermemesi, kafasında henüz berraklaşmış bir gelecek, görev olmadığını gösteriyor. Kimi olasılıklar gerçekleşebilir. RTE’yi Başbakanlık’ta ve liderlikte kalmaya tabanın baskısı zorlayabilirse? O zaman Gül ikinci kez Çankaya’ya çıkabileceğini de hesap ediyor olabilir. Üstelik Gül’ün açıklamaları kimi koşullardaki dayatmalarına, kısacası “Ben ne olacağım” sorusuna net ve doyurucu bir yanıt almadıkça RTE’nin adaylığına hemen şapka çıkarıp... Aaa elbette, zaten hakkınız, buyrun Çankaya’nın anahtarlarını, güle güle maaile oturun demeyeceği izlenimi veriyor. HHH Son açıklamalarından anlaşılıyor ki Gül, öyle şıp diye RTE’ye teslim olmayacak! Kayserilidir. Çankaya ve daha sonrası için kafasında kim bilir kaç tilki dolaşıyor! HABERLER Seçim bitti yasak kalktı ALİCAN ULUDAĞ AYM’den önemli içtihat: Uygulanmayan kararlara bireysel başvuru yolu açıldı ‘O ÜÇ KİŞİYE AÇILSIN’ ‘YASAK POLİTİKASI YOK’ ANKARA Anayasa Anayasa Mahkemesi’nin kararıDış Haberler Servisi Türkiye’nin Mahkemesi’nin Twitter’ın erina tepki gösterin AKP Genel Başkan BM Güvenlik Konseyi geçici üyelişime tümden engellenmesini Yardımcısı Mustafa Şentop, “Çelişği konusunda çalışma yapmak üzeanayasayla düzenlenen ifade kilerle dolu karardır. Twitter’la ilgili re New York’ta giden Dışişleri Baözgürlüğünün ihlali olduğuna mahkeme kararı yok, genel yasakkanı Ahmet Davutoğlu, Anayasa hükmetmesinin ardından, Telamayla. Genel yasaklama o mahMahkemesi’nin Twitter kararını değerlekomünikasyon İletişim Başkeme kararıyla yasaklanan içeriklendirdi. Türkiye’de Twitter ve YouTukanlığı (TİB), Twitter’a uygulaler kaldırılmadığı için uygulanıyor. be üzerinden iletişim özgürlüğünü kınan erişim yasağını dün akşam Mahkeme başvuran 3 kişi ise o 3 kisıtlamaya dönük bir politika olmadığısaatlerinde kaldırdı. şi için Twitter açılmalı diye karar nı söyleyen Davutoğlu, “Uluslararası Hak ihlallerine ilişkin kendivermeli. 3 kişinin başvurusunda geşirket, bizim iç hukuk sistemimize sine yapılan başvurularda “binel bir karar veriyor” dedi. saygı duymak zorundadır” dedi. reysel başvuru yollarının tüyasaklı siteler listesinden çıkarısonuçlanmadan karar vermesi, Mahkemesi’nin yürütmeyi durketilmesi” şartını arayan Analarak erişime açıldı. kararın uygulanmamasıyla idadurma kararını uygulamadı. Anayasa Mahkemesi, Twitter karaBilgi Teknolojileri ve İletişim re mahkemesinin “etkili bir yol yasa Mahkemesi ise bu durumu rında değişikliğe giderek önemli Kurumu’nun yaptığı yazılı açıklaolmadığı” tespitine dayandırdı. “başvuru yollarının tükenmebir içtihata imza attı. Ankara 15. mada, erişim engellemesinin arAnayasa Mahkemesi’nin kasi” olarak yorumladı ve TİB’i “Sıİdare Mahkemesi, Türkiye Barolar dından Twitter’ın Türkiye’de bir rarının ardından Twitter’ı erişinırlamanın hemen kaldırılması Birliği’nin açtığı davada Twitter’a temsilci belirlediği ve bu çerçeme açmadığı için eleştirilen TİB; zorunluluktur” diye uyardı. Başerişimin engellenmesi işleminin vede birtakım görüşmeler yapıldün akşam saatlerine doğru önvurucuların anayasanın 26. madyürütmesini durdurmuş, iptal kodığı ifade edildi. Açıklamada, 22 ce yasağa dayanak oluşturan kadesinde düzenlenen ifade özgürnusunda ise idarenin savunmaMart 2014 tarihinde yapılan ilk rarın metnini internet sitesinden lüğünün ihlal edildiğine karar vesının alınmasına karar vermişgörüşmede mevcut mahkeme kaldırdı. Daha sonra ise Twitter ren Anayasa Mahkemesi, dava ti. Ancak TİB, Ankara 15. İdare kararlarından 4 tanesinin gereğinin yerine getirildiği bildirildi. İdari mahkemelerde yargı sürecinin devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu dönemde Twitter firması ile yapılan temaslar çerçevesinde bir irtibat mekanizması kurulması süreci de hızlanmıştır. Verilen kararların, vatandaşlarımızın bireysel haklarının ve özel hayatlarının gizliliğinin ihlali gibi durumlarda, mağduriyetlerini gidermeye hız kazandıracak bu mekanizmanın kurulma sürecini olumsuz yönde etkilememesini temenni ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Twitter @policy hesabından yapılan açıklamada Twitter yasağının kalkmış olmasından dolayı mutlu oldukları kaydedildi. Dünya genelinde yüzlerce kullanıcı da bu tweet’i retweet etti. Twitter mutlu 24 NİSAN HAZIRLIĞI Soykırım tasarısına karşı İsrail DUYGU GÜVENÇ ANKARA Hükümet, 24 Nisan öncesinde soykırım tasarısının yeniden gündeme gelmesini beklediği Washington’a karşı elini güçlendirmek için İsrail ile tazminat görüşmelerini tamamlamayı ve imza atmayı hedefliyor. Ancak tazminat miktarı, Ankara’nın taleplerinin çok altında kaldı. Pazarlığa 100 milyon doların üstünde bir fiyatla başlayan Türkiye, 2023 milyon dolar arasında bir rakamda mutabakata vardı. Bu rakam ABD mahkemesinin verdiği tazminattan bile düşük. Türkiye’deki Twitter ve YouTube yasağıyla ilgili ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulan tasarıların, 24 Nisan öncesinde yeni tasarılarla devam etmesi bekleniyor. Washington’da havanın aleyhinde olduğunu bilen hükümet ise, ABD’nin birkez daha “soykırım” yerine “katliam” demesini güvence altına almak ve olası bir yasanın kabul edilmesini önlemek için İsrail ile mutabakata varmayı hedefliyor. Diplomatik kaynaklar, “ABD’de peş peşe Türkiye aleyhine tasarı sunuluyor. Her zaman olduğu gibi 24 Nisan öncesinde de sözde soykırım tasarısı sunulacak. Türkiye’nin bu yasaların kabul edilmesini önlemek için en önemli adımı İsrail ile anlaşmayı hayata geçirmek. Süreçte arabuluculuk yapan ABD’ye neden imza atılmadığını artık anlatmak çok zor” yorumunu yaptı. Hükümet kanadında da İsrail ile anlaşmanın, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde onaylanmasına yönelik değerlendirmelerin başladığı öğrenildi. Kaynaklar, imzayı daha fazla ertelemenin ABD’de tepkiyi büyüteceğine işaret ediyorlar. Anlaşmanın Meclis’te kabul edilmesi için bir takvim ise belirlenmedi. İmza yeri konusunda müzakerelerin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başkanlığında yürütüldüğüne işaret eden kaynaklar, “Türkiye’de sorumlu olan makam daha üst olduğu için imza Ankara’da atılabilir. Ama üçüncü ülkeye de karşı değiliz” dedi. Gülen’den İşler’e tazminat davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fethullah Gülen, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’e, kendisine ve cemaate yönelik açıklamalarında hakaret ettiği gerekçesiyle 50 bin TL’lik tazminat davası açtı. Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak tarafından Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dilekçede, İşler’in, 17 Mart tarihinde bazı gazetelerde yer alan “Maalesef bizde cemaat bir akıl tutulması yaşıyor. Cemaat artık bitmiştir, bir başka yapı ortaya çıkmıştır. Yakın tarihimizde ne kadar kirli ve karanlık iş varsa, tehdit ve şantaj yaşanmışsa, arkasında bu yapının olduğu anlaşılmıştır. Artık karşımızda cemaat değil bir çete var. Bu çete Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklal ve milletimizin beka sorunu haline gelmiştir” sözlerinin Gülen’e hakaret olduğu savunuldu. Öğretmene Berkin Elvan sürgünü SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Gezi Direnişi sırasında polisin biber gazı kapsülüyle başından vurduğu, 269 günlük yaşam mücadelesini 11 Mart’ta kaybeden Berkin Elvan için Adana’da okul bahçesinde sessiz eylem yapan öğrencilerine destek veren coğrafya öğretmeni Faruk Ağaçe, Aladağ ilçesindeki başka bir okula sürgün edildi. Okulda öğretmenler Ağaçe’ye destek için basın açıklaması yaparken öğrenciler de “Faruk öğretmen yalnız değildir” sloganı attı. Çukurova ilçesindeki İsmail Kulak Anadolu Lisesi’nde okuyan 7 kız öğrenci, 12 Mart’ta Berkin Elvan için sessiz oturma eylemi yaptı. Herhangi bir pankart ve döviz taşımayıp slogan atmayan öğrencilerin yanına gelen okul yöneticileri, eylemin bitirilmesi için uyarılarda bulundu. Oturmaya devam eden öğrencilerle okul yöneticileri arasında tartışma çıktı. Bu sırada tartışan okul yöneticileri ve öğrencilerin yanına gelen 28 yıllık coğrafya öğretmeni Faruk Ağaçe ise idarecilere tepki gösterdi. Bunun üzerine hakkında tutanak tutulan Faruk Ağaçe, 21 Mart’ta Adana Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet ve Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un kararıyla 100 kilometre uzaklıktaki Aladağ ilçesindeki Pınar Madencilik Anadolu Lisesi’ne geçici olarak görevlendirildi. Öğretmenler, Ağaçe’ye destek için dün okulda eylem yaptı. Emre Uslu’ya 2 yıl hapis istemi İstanbul Haber Servisi Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu hakkında, Başbakan Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Uslu’nun Taraf gazetesinin 21 Kasım 2013’te yayımlanan “Toptan kapatın” başlıklı yazısında Erdoğan’a ağır hakaretlerde bulunduğu savunuldu. Başbakan’ın seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında “Kaçanlar kaçtı, yarından itibaren de olabilir” demesinden sonra ülke dışına kaçtığı ileri sürülen Uslu dün katıldığı televizyon programında iddialara yanıt verdi. Suriye ile ilgili kaydın sızdırılmasında parmağı olduğu iddialarını reddeden Uslu, “Asla ve kata Başbakan’ın sözleri sonrası yurtdışına çıkmadım. Geçici bir proje üzerinde çalışmak için Brüksel’deyim. Ben ülkemden kaçmam, hırsızlar kaçabilir” dedi. DİSK Başkanı Beko, işçi bayramının bu yıl daha anlamlı olduğunu söyledi 1 Mayıs’ta Taksim’e İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Başkanı Kani Beko yerel seçimlere ve 1 Mayıs’a ilişkin “30 Mart’tan 1 Mayıs’a: umudu görüyoruz, mücadeleyi büyütüyoruz. Eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve demokrasi için başta Taksim 1 Mayıs Alanı olmak üzere, için ülkenin tüm meydanları bizi beklemektedir” dedi. Yazılı bir açıklama yaparak yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Beko, AKP iktidarının kendini aklama fırsatı olarak gördüğü 2014 yerel seçimlerinde halkın yüzde 56’sının iktidara ‘hayır’ dediğini belirterek, “Türkiye tarihinin en şaibeli ve adil olmayan seçimlerinden birisi yaşanmış ancak yine de halkın yarıdan fazlası hırsızlığa, baskılara, kaderinin tek bir kişinin dudakları arasında olmasına onay vermemiştir” dedi. Sokaklarda eşitlik, özgürlük, barış, kardeşlik, demokrasi mücadelesi verenlerin bu kez de sandıklardaki hırsızlığa karşı seferber olduğuna dikkat çeken Beko şu ifadeleri kullandı: “İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, açıktır ki bu sene çok daha özel bir anlama sahiptir. Geçtiğimiz yıl 1 Mayıs’ta başlayan eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ayağa kalkış, bu sene çok daha güçlüdür, çok daha kendine güvenlidir ve çok daha olgunlaşmıştır. Bu hırsızlık düzeni şiddet ile, zor ile, hile ile, hurda ile korunuyorken işçi sınıfının payına düşen meydanlara çıkmaktır. Eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve demokrasi için #Direnİşçi” Onay için takvim yok Başbakan’a hakaret davasında beraat MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de yaşayan 16 yaşındaki lise öğrencisi H.A., geçen temmuz ayında Twitter hesabındaki bir mesajda Başbakan Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşmasında beraat etti. Lise öğrencisi H.A., ifadelerinde soruşturmaya konu olan Twitter hesabının kendisine ait olmadığını, Facebook hesabı bulunmadığını belirterek suçlamaları reddetmişti. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Zeki Kocamemi Atölyesi 1952 Yılı Mezunumuz T.C. BURHANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2013/209 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: BALIKESİR İLİ, BURHANİYE İLÇESİ, YUNUS MAHALLESİ MEVKİİ: KABAAĞAÇ ADA NO : 50 PARSEL NO: 13 VASFI : TARLA YÜZÖLÇÜMÜ: 1.008,00 M2. MALİKİN ADI VE SOYADI: ALİ SARI; Mustafa oğlu. KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: BURHANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI (BURHANİYE/BALIKESİR) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ:Davacı Burhaniye Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalı aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davasında verilen ara kararı gereği, 1 Yukarıda dosya numarası, bulunduğu yer, parsel numarası ve yüzölçümü belirtilen taşınmazların kamulaştırıldığı, 2 Malik ve ilgililerin ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal, Adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri, 3 Husumetin Burhaniye Belediye Başkanlığı’na yöneltilmesi gerektiği, 4 Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelemedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edileceği, 5 Davaya ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerektiği, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 Sayılı Yasa İle Değişik 10. maddesi uyarınca ilan olunur. 11/03/2014 RESSAM NAİLE AKINCI 2 Nisan 2014 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 4 Nisan 2014 Cuma günü (bugün) Zincirlikuyu Mezarlığı içi Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecektir. Kederli ailesine, sanat camiasına sabır ve başsağlığı dileriz. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:21151)