22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2014 PAZARTESİ 6 DİZİ ülke ÖZGÜR ULUSOY Yeni yılın birleştirdiği ir haftalık Bangladeş maceramızın açılışını, yeni yıl, Naba Barşo kutlamalarıyla yapıyoruz. Bangladeş’le birlikte Hindistan’ın Batı Bengal eyaletinde de kutlanıyor nisanın tam ortasına denk gelen bu gün. Yeni yıl, yazın ilk günü demek aynı zamanda: Pohela Boişakh (Bengali takviminde ilk ayın ilk günü.) Başkent Dakka’daki yeni yıl kutlamaları, şafak vakti, şehrin göbeğindeki Ramna Parkı’nda, büyük banyan (Hint inciri) ağacının altında başlıyor. Her yaştan Bengladeşli, geleneksel kıyafetleriyle yollara dökülmüş. Göl kenarında çimenlerde oturarak gün doğumunu izliyor kimileri. Kadınların sarilerinde, bayramın rengi kırmızı ve beyaz hâkim. Başlarında çiçek taçlar var. Erkekler geleneksel kıyafetleri içinde. Kutlamaların hazırlığında en önemli iş Dakka Üniversitesi Güzel Sanatlar bölümüne düşüyormuş her yıl. Yeni yıl için bazı sokaklar rengârenk boyanmış. Kutlamalar gün boyu şarkılar, yürüyüşlerle panayır havasında sürüyor. B gününü başkent Dakka’da dev banyan ağacının gölgesinde karşılayan Bangladeş için bugün, kültürel zenginliğin bir arada var oluşunun da simgesi aynı zamanda. Yazın ilk ‘Muhalefet Yok ki’ Politikası AKP’lilerin durmadan beyin yıkadıkları bir söylem var: İktidar karşısında muhalefet yok ki! Adam gibi muhalefet olmasını biz de istiyoruz, ama nerdeeee! Bu CHP’den adam olmaz... Hangisinin ciddi bir projesi var... Projesi olmayan partiye bu millet oy vermez kardeşim... Kasıtlısından gerçekten bunu inanarak söyleyene kadar, papagan gibi beyin yıkıyorlar televizyonlardan tutun gazete köşelerine, millete atılan nutuklara kadar... Adama bakıyorum, bir iktidar beyinsizi, ama nerede projesi muhalefetin diyor... Aslında muhalefet saflarında da bundan son derece etkilenenler var. Buna göre CHP hiçbir şey yapmıyor, ortaya koymuyor, bu nedenle de milletten yüz bulamıyor... CHP bi sokağa dökülse, millet peşinden yürüyecek ama ortada parti de yok lider de... Peki bu söylemin amacı ve doğruluk payı ne? Gerçekten de CHP örneğin her gün bir proje halkın önüne koysa, halk da bunu beğense, önümüzdeki genel seçimlerde seçilip iktidara gelebilir mi? Ben “parti politikacısı” değilim, koşulların eğrisi doğrusu neyse anlamaya ve yazmaya çalışırım. Köşenin de adı “Bilim ve Siyaset”... Yukarıdaki suya tirit laflar sinirime dokunuyor artık... ‘Karşımızda kimse duramaz’ “Muhalefet ve projeleri yok ki millet oy versin”in içine bakınca, leş gibi iktidar propagandası kokusu geliyor. Milleti de buna inandırıyorlar: Kardeşim iş yapıyorlar, muhalefet de laf yapıyor işi engellemeye çalışıyor... Yoo hayır, bu yazdıklarımdan, CHP ve MHP gerekeni mükemmel yapıyor düşüncesini taşıdığım sonucu çıkmasın... İktidarın yaydığı propaganda başka, muhalefetin gereğini yapıp yapamadığı başka... Bu suçlamayı yapan yandaşlar, AKP’nin ‘ne büyük parti’ olduğunu, onun karşısında hiçbir ciddi partinin tutunamayacağını, hiçbirinin de zaten bir iş yapma potansiyeli ve niyeti bulunmadığını yayıyor... Yani, muhalefeti durmadan itibarsızlaştırma! En tepedeki zat da zaten bu aşağılama politikasını, Kılıçdaroğlu için günde beş posta, SSK müdürü memuru, CHP müdürü hitabıyla sürdürüyor... Muhalefette boşluk var, keşke ciddi bir muhalefet olsa, diyen yandaşlara artık ben de, “Neden bir de muhalefet partisi kurmuyorsunuz, bunu da en iyi siz yaparsınız” diyorum... Dahası: İktidarın pek çok projesi o kadar ülkeyi batırıyor ki, bunlara karşı muhalefet etmek ve iyisini göstermek bile başlı başına bir muhalefet biçimidir... Krişna ve Hz. Muhammed Kaldığımız Rupoşi Bangla Oteli’nin önünden sabahtan akşama kadar yaya trafiği hiç durmuyor. (Normal günlerde de araç trafiği.) Melodik Bengali diliyle geçit sırasında hoparlörlerden okunan şiirden iki kelimeyi seçebiliyorum: Krişna ve Muhammed. Bangladeş hükümetinin konuğu olarak Mısır, Katar, İngiltere ve ABD’den gazetecilerle birlikte bulunduğumuz Bangladeş’te bize yardımcı olan Dışişleri Bakanlığı görevlisi Arif Muhammed’e soruyorum şiirin neler anlattığını. Mealen şöyle: Krişna’nın izinden gidenler, Müslümanlar, Hıristiyanlar, hepiniz eşitsiniz, hepiniz Bangladeşlisiniz. Kökenleri Babür İmparatorluğu dönemine dayandığı söylenen Nabo Barşo herkese geliyor... Ramna’da göl kenarındaki dev banyan ağacının altında Nobel ödüllü Rabindranath Tagore’nin şiirleri okunurken de yine bu mesaj vurgulanıyor. Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan, ilk Avrupalı olmayan kişi olarak geçen Tagore, hem Hindistan hem Bangladeş milli marşlarının yazarı bir Bengalli. Şiirlerinin bazıları Türkçeye de çevrilmiş. Tagore’nin yazı kutladığı “Eşo he Baişakh eşo eşo” şarkısı, ayrı bir önem taşıyor. Pakistan, Bengal kültürünü bastırmak için dille birlikte Tagore’nin şiirlerini de yasaklamış. İngilizlerin Yeni yıl Naba Barşo, Pakistan’a karşı verilen bağımsızlık savaşının ardından daha fazla bir anlam kazanmış. Müslüman, Hindu, Budist herkesin katıldığı kutlamaların ana rengi kırmızı ve beyaz. (solda üstte) . Bangladeş’in kırsal kesimlerinde çocukların tercih ettiği oyun kriket. (altta) Hint Yarımadası’na bağımsızlık vermesinin ardından Hint Müslümanları 14 Ağustos 1947’de “Doğu” ve “Batı Pakistan”dan oluşan, birbirleriyle komşu olmayan iki bölgede Pakistan’ı kurmuştu. Doğu Pakistan, 1971’de Hint birliklerinin de desteğini alarak verdiği savaştan sonra Bangladeş adıyla yeniden doğdu. rülmesinin yıldönümü olan 21 Şubat’ı Anadil Günü olarak kabul etti. Siyasi İslam korkutuyor Aslında Kurtuluş Savaşı öncesi daha çok kırsal kesimde kutlanırmış yeni yıl. Bangladeş’e göre 3 milyon kişinin, ülkedeki işbirlikçilerle birlikte Pakistan güçleri tarafından 1971’de katledildiği savaşın ardından ulus için sembol haline gelmiş. Sınıf, din, ırk, dil farkı gözetmeden toprakla, doğayla bağları, hayatı kutlamak, ülkenin kültürel birliği demek Naba Barşo. Hükümetin vurgulamak istediği mesaj da bu: Müslüman, Hindu, Budist, Hıristiyan veya yerel başka dinlere mensup olsun herkes eşit. Sufi İslam geleneğinin bulunduğu ülkede siyasal İslamın gücünü artırması olasılığı bu yüzden kaygı uyandırıyor, özellikle de laik çevrelerde. Anadil hareketi Bangladeşlilerin Pakistan’a karşı verdikleri kurtuluş savaşının en önemli ayağını anadilleri için verdikleri mücadele oluşturuyor. BM’nin kabul ettiği Uluslararası Anadil Günü de Bangladeş’in “anadil hareketinden” ilham almış. UNESCO Kasım 1999’da, Bengali Dili Hareketi için Bangladeş polisi ile çatışan Bangladeşli üniversite öğrencilerinin öldü CHP üçüncü köprüyü önerseydi... Gelelim muhalefete... 2011 seçimlerinde CHP’nin gerçekten bir “yapmak istedikleri listesi” vardı. Proje demiyorum, çünkü iktidarın ağzında bu sözcük, kusturacak biçime geldi. CHP’nin Aile Sigortası, özgün ve iyi hazırlanmıştı... Ama “projen nerede” diyen kötüleme papağanları da bu kez “parayı nereden bulacaksın, kaynağını açıkla” diye ötmeye başladı. Yine CHP’nin emekliler için intibak yasası önerisini seçimlerden sonra AKP uyguladı... Emeklilik maaşıma da bu sayede 300 lira zam geldi! Teşekkür CHP! 2011 seçimlerine CHP herhalde hayatının programıyla girdi! Ama aldığı oy yüzde 25.9 oldu... Daha iyi anlatabilseydi, diyelim ki 1 puan daha fazla alabilirdi! Peki CHP diyelim ki AKP yerine, üçüncü köprü, kanal, Marmaray gibi projeleri geliştirse ve halka sunsaydı... Acaba iktidar olabilir miydi?! Hadi biri bana bunun için “evet” desin! CHP’ye esas olarak “sokak muhalefeti”ni önerenler var. Evet, çok iyi hazırlanmış, tematik büyük gösteriler tabii ki yapılabilir. Ama ne kadar ve nereye kadar... Her türlü gösterinin zamanı, yükselişi, düşüşü var. Sanki işler normal gidiyor gibi görünen zamanlarda, sokağa dökeceğiniz yüz binleri bulamayabilirsiniz. Bizim için hiçbir şey normal gitmiyor olan, büyük bir çoğunluk için henüz normal gibi gidiyor olabilir... Kısa bir ruhani yolculuk... angladeş ekonomisinin dayandığı temel direkler, tekstil, balıkçılık ve dışarıda çalışan işgücü. Temaslarımızda ekonominin çeşitlendirilmesi çabalarının da tuttuğunu öğrendik ama şimdilik diğer sektörler henüz gelişme aşamasında. Bengal Körfezi’nde sık sık sellerin vurduğu Cox’s Bazar dünyanın en uzun kesintisiz sahili (125 km), hindistancevizi ağaçları ve tropik iklimiyle tam bir turizm cenneti olmaya aday. Ancak şimdilik ağırlıklı olarak yerel turizme hizmet ediyor, yabancı turist fazla yok. Bunun nedeni kimilerine göre, bu kesimin daha muhafazakâr yapısı ve alkollü içki bulunabilecek mekânların kısıtlı olması. Bölge Burma (Myanmar) sınırına yakın. Bu yüzden çok sayıda Rohingya kökenli Müslüman olduğu, Cemaati İslami örgütünün de bu Müslümanlara sahte kimlikler de dağıtarak tabanını güçlendirdiği söyleniyor. Ayrıca sürekli bir inşaat faaliyeti görüntüsü, bölgenin dokusunu yansıtmayan otelleri çok da planlı bir gelişmeye işaret etmiyor. Konuştuğumuz yetkililerden anladığımız, bölgede turizmi canlandırmak için birtakım adımların atılmasının planlandığı. Yüksek otellerin yanı sıra yerel dokuyla uyumlu butik oteller de planlanıyor. Bölgenin bir başka geçim kaynağı balıkçılık. Önemli bir Budist nüfus da bu bölgede yaşıyor. Rangkut Budist tapınağı yüzlerce yıllık “kutsal” banyan ağacıyla karşılıyor B Budist tapınağı RangU Rangkut, kısa süreli ziyaretimizde sukunete davet ediyor bizi. Tapınağa Budistlerin yanı sıra başka dinlerin mensupları da ziyaret amaçlı geliyor. Bir dönem saldırılara hedef olan Budistler, şimdi durumun normal olduğunu söylüyorlar ama endişeyi tam olarak atmış değiller. Bölgede dolaşırken serinlemenin en iyi yolu hindistancevizi. bizi. İmparator Asoka tarafından M.Ö 268’de yaptırılan, ülkenin en eski Budist tapınağı RangU Rangkut Banasram’a ulaşmak için 50 basamak tırmanmak gerekiyor. Ayakkabılarımızı çıkararak girdiğimiz tapınaktaki dinginlik, sükunet, insanı ruhunun derinliklerine yolculuğa çağırıyor. Zamanımız kısıtlı, elimizde fotoğraf makineleri, ruhsal yolculuğun kenarından geri dönmek zorundayız. Tapınaktaki rahiplerden birisine iki yıl önce Ramu’da Budist tapınaklara yönelik saldırılardan sonra şimdi durumun nasıl olduğunu soruyoruz. 2 yıl önce binlerce İslamcı, sahte bir Facebook hesabında Kuran’a hakaret eden bir fotoğrafın yayımlanmasının ardından 22 Budist tapınağını yıkmış, onlarca evi ateşe vermişti. Tapınakta konuştuğumuz Budist rahip, şimdi yavaş yavaş durumun normale döndüğünü, ancak hâlâ içlerinde bir korku olduğunu anlattı. Yerel seçimlere eleştiri CHP’yi yerel seçimler üzerinden eleştirmeliyiz. Genel seçim havasında geçse de, adı üzerinde, insanlar belediye başkanı seçiyor! CHP’nin, ortaya dökülen rüşvet ve yolsuzluk davasından yararlanmaya yönelik Kılıçdaroğlu politikasını eleştirmenin fazla bir anlamı yok... Ama yerel yönü unutuldu... Kılıçdaroğlu bunu yaparken, adayların kampanyalarının yerel sorunlara, halkla bire bir ilişkilere odaklanması ve bunun da çok güçlü bir kampanya olarak yürütülmesi doğru olurdu. Yer yer yapıldı... Ama uzaktan görüldüğü kadar, adaymeclis üyeleri belirleme oyunları, son ana kadar açıklanmayan adaylar, garantili yerlerde büyük numaralar da, CHP’yi bana göre resmen geriletti... Klasik bir CHP manzarası! Açıklasanıza en az bir yıl önceden adaylarınızı ve onun çevresinde alabildiğine örgütlenmeyi.. İzmir’in hesabını birileri verir mi vermez mi... Seçim öncesi en çok üzerinde durulan “bütün sandıklar kontrol altında, sandıklarda duracakların hepsinin isimleri belli, kuş uçmayacak” açıklamaları da önemli ölçüde palavra çıktı. Yerel seçim sonuçları başarısızlıktır... AKP’nin de 2 milyon seçmen kaybı önemli bir başarısızlık ve önemli bir duyarlığın göstergesidir... Ama iktidarda olmanın ve ülke koşullarının dinamikleri, seçimlere en iyi hazırlanan muhalefeti bile iktidar yapmaz, yapmayabilir... Bunu da yazacağım.. Banyan umut veriyor 1971’de Pakistan’dan kurtuluş savaşında işlenen savaş suçlarıyla ilgili bir Cemaati İslami liderinin idam kararının infazının ardından da bölgede Hindulara, Budistlere veya başka azınlıklara yönelik saldırılar yaşanmıştı. Anayasada devletin dini İslam olmakla birlikte, bütün inançların eşit olduğu yer alıyor. Dini kimlik Bangladeşlilerin yaşamında önemli yer tutsa da Avami Ligi önderliğindeki şimdiki iktidarın ılımlı, liberal, başka dinlere saygılı bir demokratik İslam ülkesi arayışı genel kabul görmüş gibi. 6 mevsimli bu ülkede Nabo Barşo ile yeni yazın gelişi kadar, farklı renklerin uyum içerisinde birlikteliği kutlanıyor. Dakka’nın rengârenk sokakları, banyan ağacı altında insana umut veriyor. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle