28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2014 PAZARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] Güney Kore’deki feribot kazasıyla ilgili tutumu eleştirilen Chung Hongwon özür diledi Başbakanın utanç istifası KİMYASAL SİLAHLARIN TESLİMİ Şam’ın süresi doldu Dış Haberler Servisi Suriye’ye kimyasal silah stokunu teslim etmesi için verilen süre dün dolarken Şam yönetiminin henüz stokunun yüzde 8’ini teslim etmediği ve tek bir tesiste tuttuğu bildirildi. Birleşmiş Milletler (BM) ile Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’nün (OPCW) oluşturduğu ortak komisyonun başkanı Sigrid Kaag, Suriye’ye yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yaptı. Kaag, Şam yönetiminin genelde kendileriyle çok yapıcı bir şekilde işbirliği yaptığını, ancak kimyasal silah stokunun tümünü teslim etmesi gerektiğini, stokun çok az bir kısmının da Suriye’de imha edilebileceğini söyledi. Halen Danimarka ve Norveç’e ait gemilerde bulunan kimyasal silahlar, Amerikan gemisi Cape Ray’in yanı sıra ABD ve Finlandiya’da imha edilecek. İmha için verilen son tarih ise 30 Haziran. ABD geçen yıl Şam’ın doğusundaki Guta’da düzenlenen bir kimyasal saldırının ardından Suriye’yi askeri müdahale ile tehdit etmiş, Şam yönetimi, yaklaşık 1400 kişinin öldürüldüğü bildirilen saldırıdan sonra, kimyasal silah stokunu teslim etmeyi kabul etmişti. Suriye’den Irak’a geçmeye çalışan cihatçıları taşıyan bir konvoyun Irak askeri helikopterleri tarafından vurulduğu ve konvoydaki 8 kişinin öldüğü de gelen haberler arasında. Dış Haberler Servisi Güney Kore Başbakanı Chung Hongwon, 300’den fazla kişinin ölümü ve kaybolmasıyla sonuçlanan feribot kazası nedeniyle istifasını sundu. Kazazedelerin aileleri hükümeti, sevdiklerini korumak ya da kurtarmak için yeterince çaba göstermemekle suçluyordu. Chung yaptığı açıklamada, “Yönetimimizin üzerinde çok büyük bir yük olduğunun farkındayım. Hükümeti temsilen, kazayı engellemede ve erken müdahalede karşılaştığımız çok sayıda problem nedeniyle özür diliyorum. Felakete sebep olan çok sayıda düzensizlik ve yasaya aykırılıklar vardı. Umarım bütün bunlar u Güney Kore Başbakanı, şu ana kadar 187 kişinin hayatını kaybettiği feribot kazası nedeniyle istifasını sundu. Kazazedelerin aileleri, Chung Hongwon’u, yakınlarını kurtarmak için yeterince çaba göstermemekle suçluyordu. düzeltilir ve bu tür kazalar bir daha asla meydana gelmez” dedi. Güney Kore’de yürütme gücü büyük ölçüde Devlet Başkanı’nın elinde olduğu için Chung’un istifası sembolik bir anlam taşıyor. Devlet Baş Rusya yanlılarının rehine şovu Dış Haberler Servisi Ukrayna’nın Slavyansk kentini ellerinde tutan Rusya yanlısı ayrılıkçılarca kaçırılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) askeri gözlemci heyetinin serbest bırakılması için pazarlıklar sürüyor. Gözlemcileri kaçıran Rusya yanlısı grup, gözlemcilerin casus olduklarını, ellerinde bunu doğrulayan bilgiler bulunduğunu savundular. Rusya yanlıları, tutuklu bulunan yandaşlarının serbest bırakılması karşılığında AGİT gözlemcilerini serbest bırakacaklarını söylediler. Rusya yanlısı ayrılıkçıların lideri Vyaçeslav Ponamaryev, alıkonulan yabancı askeri gözlemcilerle birlikte basın toplantısı düzenledi. Ponamaryev gözlemcilerin, kontrollerinde bulunan sınıra kendilerinden izin almadan geldiklerini, bu nedenle onları alıkoyduklarını belirtti. Gözlemcilerin, bizzat kendisinin misafiri olduğunu söyleyen Ponamaryev, can güvenliklerinin sorumluluğunun kendilerine ait olduğunu ve ailelerinin de bu konuda rahat olması gerektiğini kaydetti. AGİT gözlemciler heyeti başkanı Axel Schneider de kendilerini rehin olarak görme u Ukrayna’da kaçırdıkları AGİT gözlemcileriyle basın toplantısı yaptılar kanı Park Geunhye’nin sözcüsü Min Kyungwook, Park’ın, Devlet Başkanı’nın, Başbakan’ın istifa kararını değerlendirmeye aldığını duyurdu. Başbakan’ın, kazayla ilgili soruşturma sona erene kadar görevde kalabileceği belirtiliyor. Başbakan Chung, feribotun battığı yerin yakınındaki adayı ziyareti sırasında, kazazedelerin yakınları tarafından yuhalanmış ve başına su şişesi fırlatılmıştı. Yolcularının büyük bölümünü öğrencilerin oluşturduğu feribot 16 Nisan’da batmıştı. Kazanın ardından 187 kişinin cesetine ulaşılırken 115 kişinin hâlâ kayıp olduğu bildiriliyor. 22’si mürettebattan olmak üzere 174 kişi ise kurtuldu. CHP, Statüko ve Değişim Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan oluşu ile başlayan “Yeni CHP” tartışmaları 30 Mart 2014 seçim sonuçları ile yeniden yoğunluk kazandı. Bu tartışmaları yaparken, nesnel ve teknik yönleri ile başlıca şu faktörlerin göz önünde tutulması gerektiğine inanıyorum: 1) Dünyanın geçirmekte olduğu “küresel değişim sürecinin özellikleri nelerdir”? 1990 sonrasında Avrupa, ABD, Çin, Rusya, Hindistan ve Latin Amerika nasıl bir değişim süreci içine girmişlerdir? 90 öncesinin iki bloklu yapısına göre ortaya çıkan farklar nelerdir? Küresel paylaşım kavgasının yeni iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel araçları nelerdir? 2) 1990 sonrasında Arap ülkeleri, Türkiye ve İran’ın bulunduğu Ortadoğu coğrafyasında fiili gelişmeler ve ileriye yönelik küresel projeksiyonlar nasıl gelişiyorlar? 3) ABD, AB, Çin ve Rusya’nın Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye yönelik politikalarındaki 1990 sonrasında ortaya çıkan farklılıklar nelerdir? (*) 4) AKP iktidarı döneminde 2002’den bugüne kadar dış ilişkilerde görülen artılar ve eksiler nelerdir? AKP’nin kazançlı çıktığı angajmanları hangileridir? 5) AKP uygulamaları dolayısıyla “iç siyasi, iktisadi ve sosyal yapıda ortaya çıkan değişimler nasıl gelişmiştir”? Değişik sosyal ve bölgesel (iç) kesimler arasında statükoya destek veren ve karşı çıkan unsurların durumu nedir? 6) Türkiye Cumhuriyeti “devlet kimliği, demokrasi ve bütünlük açısından ne gibi stratejik tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır”? Bugünkü iç ve dış gelişmeler “mevcut eğilimlerini koruyarak sürerse”, 510 yıl sonra nasıl bir Türkiye ortaya çıkacaktır? 7) CHP içinde, partideki aktif çalışanlar olarak nasıl bir envanter (kapasite) söz konusudur? CHP’ye yakın ve eğilimli olan potansiyel toplumsal olanaklar nelerdir? Bunun ne orandaki bir bölümü halen kullanılabilmiştir? Oranı yükseltme araçları nelerdir? 8) Türkiye’nin “demokratik dünya ile ilişkilerinin”, CHP açısından geliştirilme olanakları nelerdir? Batı’daki, “Türkiye’yi öteki olarak görme politikalarına karşı” ne gibi araçlar kullanılabilir? ALMANYA CUMHURBAŞKANI Rusya yanlısı lider Ponamaryev (Soldan 4.) rehinelerle birlikte basının önüne çıktı. Suriyelilerin barındığı çadır kenti ziyaret eden Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Türkiye’ye teşekkür etti. diklerini ve Ponamaryev’in misafiri olduklarını belirterek ne zaman buradan ayrılacaklarını bilemediklerini söyledi. Ponamaryev’in kendilerine basın toplantısı düzenlemeyi teklif ettiğini ve ailelerinin kendilerini görmeleri için buna razı olduklarını dile getiren Schneider, herhangi bir istihbarat görevi yapmadıklarını ve diplomatik statüye sahip olduklarını vurguladı. Schneider, aralarında Almanya’dan 3, Polonya, İsveç, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka’dan birer subayın, ayrıca Alman bir tercü manlarının olduğunu, kendileriyle birlikte ayrıca 4 Ukraynalı subayın da alıkonulduğunu kaydederek şu anda Ukraynalı subayların durumu hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarını belirtti. Yenakiyeve kentinde, başkanlığını Büyükelçi Ertuğrul Apakan’ın yaptığı özel gözlem misyonundan da iki AGİT gözlemcisinin bir süre alıkonulduktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi. Ukraynalı üç asker de kaçırıldı Ukrayna’nın Rusya yanlı sı güçlerin elinde olan Kramatorsk kasabasında da silahlı milislerin Ukrayna özel timinde görevli 3 komando askeri rehin aldığı bildirildi. Rehineleriyle adeta dalga geçen Rusya yanlıları, askerleri iç çamaşırlarına kadar soyarak basının önüne çıkardı. Alfa terörle mücadele timinde görevli 3 asker Rusya’ya ait televizyon kanallarının kameralarına yarı çıplak bir şekilde poz verdi. Darp edilmiş ve üstü başı kana bulanmış askerler gözleri bağlı bir şekilde konuşturuldu. Denge sorunu CHP’nin içerde demokrasiyi geliştirebilme potansiyeli, “iç ve dış dengelerle ilişkilidir”. Atatürk’ten sonra Türkiye’nin filizlenen eski sorunlar konusunda karşılaştığı olumsuzluklar “dengeli ve dengesiz ilişkiler arasındaki gelgitlerden (zikzaklardan) kaynaklanmaktadır”. Bugün CHP için iki görüş tartışma konusu yapılıyor: 1) Cumhuriyetin kuruluş felsefesine ve devrimlere uygun bir biçimde CHP’nin, “eskiye dönüş yaparak” yeni politika belirlemesi 2) Avrupa (ve Batı) sosyal demokratlarına benzer uygulamalar içinde olması; bunun esas alınması. Bugünkü CHP yalnız birincisine değil, ikincisine de uzak kalmaktadır. 7080 yıllık dönemde dünya koşulları A’dan Z’ye değişmiştir; iletişimden tüketim kalıplarına, sermayenin alışkanlığından küresel sistemin yarattığı karşılıklı etkileşime kadar her şey olağanüstü değişti. Türkiye’de Avrupa benzeri sosyal demokrat bir CHP için Türkiye’de siyasal, sosyal ve hukuki altyapı yetersizlikleri vardır. Antidemokratik mevcut yapı, bunun esas nedenidir. Sendikal hareketler 12 Mart gibi darbelerle engellenmiştir. Din (ve inanç) esaslı örgütlenmeler (tarikatlar, cemaatler, mezhepler) Avrupa tipi toplumsal örgütlenmelerin yerini almışlardır. Böyle bir altyapı, CHP’nin Avrupa benzeri sosyal demokrat örgütlenmesini (yapılanmasını) engellemektedir. CHP’nin bugün karşı karşıya bulunduğu “değişim arayışının” yüz yüze geldiği çelişki budur. CHP’de nelerin değişip nelerin değişemeyeceğini yukarıda sıraladığım öğeler belirleyecektir. Bu, kaçınılmaz bir sebepsonuç ilişkisidir. (*) “Batı’nın Yeni Türkiye Politikası” kitabımda bunları ayrıntılı olarak yazdım. (Cumhuriyet Kitap, 2010) Gauck’tan mülteci ziyareti KAHRAMANMARAŞ (AA) Türkiye’yi ziyaret eden Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Kahramanmaraş’ta Suriyelilerin barındığı çadır kenti ziyaret etti. Gauck, Suriyelilere yapılan yardımlara ilişkin, “Türkiye’nin büyük çaba ve gayretlerini saygıyla izliyordum. Burada gördüm ki bu insanlara yardım etme konusunda Türkiye gerçekten çok büyük gayret gösteriyor” dedi. Çadır kenti gezen Gauck, “Suriye’deki savaşı sona erdirmek için bir şey yapamıyoruz. Fakat bu zavallı insanlara yardım etmek için neler yapabileceğimiz konusunda daha yoğun şekilde düşünmemiz gerekir. Burada aynı zamanda uluslararası bir işbirliği gördüm. Yerel kuruluşlar, devlet kuruluşları aynı zamanda halk bu insanlara yardım etmek için elinden geleni yapıyor” dedi. Türk Kızılayı ile işbirliğinde 2.5 milyon liralık katkıları olduğunu söyleyen Gauck, “Almanya’nın da her şeyi elinden geleni yapıp yapmadığını gerçekten kendimize sormalıyız. Bu nedenle bu ziyaret aslında benim açımdan bir mesajdı. Ben hükümet temsilcisi değilim. Fakat gördüklerimi ve izlediklerimi Alman hükümetine aktaracağım” dedi. Kahramanmaraş’taki Alman Patriot birliğini de ziyaret eden Gauck’a eşi Daniela Schadt eşlik etti. Vatikan’dan kucaklaşma mesajı Donald Sterling V.Stiviano NBA’da ırkçılık skandalı Dış Haberler Servisi Türk basketbolcu Hidayet Türkoğlu’nun forma giydiği NBA takımlarından Los Angeles Clippers’ın sahibi Donald Sterling’in ırkçı sözler içeren konuşmaları büyük tepki çekti. Skandal, Sterling’in Meksika kökenli kız arkadaşı V.Stiviano’nun konuşmaları kaydederek magazin sitesi TMZ’ye satmasıyla ortaya çıktı. Stiviano, efsane basketbolcu Magic Johnson ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaşınca, Sterling’in “Bu beni çok rahatsız ediyor. Senden rica ediyorum siyahları maçlarımıza getirme” dediği ses kaydında yer alıyor. ABD Başkanı Barack Obama, NBA yetkililerinin gerekeni yapacağına inandığını söylerken Magic Johson, yine ünlü basketbolcu Lebron James ve rap’çi Snoop Dog de tepki gösterenler arasında. Magic Johnson, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından, “Donald Sterling’in Afrika kökenli Amerikalılara ilişkin yorumları NBA için kara bir lekedir. Sterling, takımın sahibi olduğu sürece asla bir Clippers maçına gitmeyeceğim. Afrika kökenli Amerikalılar hakkında böylesine şeyler hisseden bir adamla çalışmak zorunda olan dostlarım için üzülüyorum” diye yazdı. NBA Başkanı Adam Silver, Sterling’e ait olduğu iddia edilen ses kaydı hakkında “Ses kaydıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Kayıtta geçen ifadeler rahatsız edici ve saldırgan” diye konuştu. Dış Haberler Servisi Vatikan tarihinde ilk kez iki papa düzenlenen tek bir törenle aziz ilan edildi. Papa Francesko’nun reformcu Papa 23. John ile muhafazakâr 2. Jean Paul’ü aynı anda “aziz” ilan ederek kilisenin iki kanadını da kucaklama mesajı verdiği yorumları yapılıyor. Görev süresinin dokuz yılını Türkiye’de geçiren ve bu nedenle “Türk Papa” olarak da tanınan Papa 23’üncü John (Angelo Giuseppe Roncalli) ile Soğuk Savaş’ın sonunu getiren Papa 2’nci Jean Paul’ün “aziz” ilan edilmesi için de geleneksel süreçte istisnaya gidildiği bildirildi. Kurallara göre bir kişinin “aziz” ilan edilmesi için iki mucize gerçekleştirmesi gerekirken, bir rahibeyi iyileştirerek mucize gerçekleştirdiğine inanılan Papa 23. John’a popülerliği ve kilisede yaptığı reformların da katkısıyla bu unvanın verilmesi kararlaştırıldı. Papa Francesko, 23. John’un büyük kitlelerde hayranlık uyandırması nedeniyle “aziz” ilan edilmek için ikinci bir mucizeye ihtiyacı olmadığını söyledi. 2. Jean Paul’ün de bir Fransız rahibeyi Parkinson’dan ve ‘Türk Papa’ artık ‘aziz’ Kosta Rikalı bir kadını ölümcül bir beyin hastalığından kurtardığına inanılıyor. 28 Ekim 1958’de 77 yaşındayken Papa seçilen Angelo Giuseppe Roncalli, “Türk Papa” lakabını 193544 yılları arasında İstanbul’da Vatikan Temsilcisi olarak bulunduğu sırada aldı. Türkiye’deki görevi döneminde Türkçe öğrenen Roncalli’nin, İstanbul’da yaşayan Katoliklere Türkçe vaaz verdiği de biliniyor. Roncalli, papa seçildikten sonra Vatikan’a giderek kendisini tebrik eden ilk Türk ve Müslüman devlet başkanı olan eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın da dostuydu. Kardinal olduktan sonra Vatikan’a dönen Roncalli’nin, 1960 askeri müdahalesinden sonra Celal Bayar’ın idam edilmemesi için girişimlerde bulunduğu iddia ediliyor. Papa 23. John, Türkiye’de görev yaptığı sırada Avrupa’daki Yahudileri soykırımdan kurtarmak için vize vermiş olmasıyla da takdir görmüştü. 2. Jean Paul ise Doğu Avrupa’da sosyalist rejimlerin yıkılmasında rol sahibi olarak görülüyor. 2. Jean Paul, kilisede çocuk tacizi skandalları konusundaki tutumuyla eleştiriliyordu. KERKÜK (AA) Irak’ta çarşamba günü yapılacak seçimler öncesinde, Kerkük kentindeki seçim merkezlerini hedef alan saldırılar düzenleniyor. Huccac semtindeki Karama seçim merkezine kimliği belirsiz keskin nişancılarca düzenlenen saldırıda bir çocuk hayatını kaybetti, bir asker yaralandı. Nasır semtindeki Kuba seçim merkezini hedef alan saldırıda da bir askerin ayağından yaralandığı bildirildi. Keskin nişancı çocuk öldürdü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle