08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER Son dönemde Türkiye’de siyaset kurumu tarafından tetiklenen veya çözülmeyen hukuki krizlerde Anayasa Mahkemesi “çözümün” adresi olarak ön plana çıktı. Önce ‘Mustafa Balbay’ kararıyla tutuklu milletvekillerinin tahliyesini sağladı. ‘İlker Başbuğ’ kararıyla Ergenekon davasındaki onlarca insana cezaevi kapılarını açtı. Yüksek mahkeme, son olarak da ‘Twitter’ ve ‘HSYK’ kararlarıyla özgürlükler ve hukuk devleti açısından yaşanan önemli tıkanıklıkları çözdü.  Yargının Zirvesinde ‘Af’ Beklentisi Yıldırım ve diğer sanıklar cezaların infazı için yeniden cezaevine girecek. Yıldırım’ın ‘adil yargılama’ hakkının ihlali gerekçesiyle yaptığı bireysel başvuru da yine Anayasa Mahkemesi’nin önünde. Aralarında Hatip Dicle gibi Kürt siyasi hareketinin önde gelen isimlerinin de bulunduğu KCK tutuklu ve hükümlülerinin bireysel başvuruları da yine Anayasa Mahkemesi’nin önünde bekliyor. nabız tutmaya çalıştık. Yargının zirvesindeki hava, toplumda bu davalarla ilgili iyice yaygınlaşan ‘adaletsizlik’ algısının, bireysel başvurulara verilecek yanıtlarla dahi giderilmesinin mümkün olamayacağı şeklinde. Edindiğimiz izlenim, yargı kurumlarında “Tüm bu karmaşadan bir ‘af’ olmadan çıkış mümkün değil”in hâkim görüş haline geldiği şeklinde. Konuştuğumuz üst düzey bir yüksek yargı mensubu giderek büyüyen bu beklentiyi şöyle ifade etti: “Başbakan ve hükümet yetkililerinin dediği gibi bu davalarda kumpas kurulmuş, insanlar haksız yere içeride yatırılmış ve bu kararlar yargı tarafından onanmışsa böyle bir adaletsizliği, hukuksuzluğu ancak bir ‘af’ temizleyebilir.” dava ya da hükümlü hakkında Yargıtay’a ‘Kanun yararına bozma’ başvurusu yapma yetkisi bulunuyor. AKP hükümeti davalarda ‘kumpas’ kurulduğunu açıklamasına karşın, Başbakan’ın en sadık kurmaylarından olan Adalet Bakanı, bu davalarla ilgili ‘bozma’ hakkını kullanmamakta ısrarlı. Yargı çevreleri, bunun bilinçli bir tercih olduğuna ve arkasında “Türkiye’de genel af zeminini hazırlama” stratejisinin yattığına inanıyor.  GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada hakkını kendinde buluyor. Yakın tarihimizde seçim sistemleriyle ve bölgeleriyle en densiz oynayan kişi Özal olmuştu. İktidarı boyunca seçim yasasını 14 kez değiştirmişti. Bir milletvekili fazla alabilmek için özellikle büyük kentlerin seçim bölgelerini darmadağın etmişti. Seçime çok kısa süre kala yapılan böylesi değişikliklerin önünü alabilmek için sonraki yıllarda, “seçimlere bir yıldan daha kısa süre kala yapılan değişiklikler o seçim takviminde uygulanmaz” kuralı getirilmişti. Biraz daha genel bakmak gerekirse, çok partili yaşama geçtiğimiz günden bu yana, dünyada ne kadar seçim sistemi varsa denedik! Bizden başka bu kadar çok kural değiştiren ülke var mıdır, bilinmez. Bir futbol maçı düşünün ki, ilk 10 dakika oynandıktan sonra faul serbest oluyor, ilkyarının bitimine az kala süre sınırı kalkıyor, sonra aniden ilkyarının bittiği söyleniyor. İkinci yarının hangi kurallarla oynanması gerektiği konusunda yeni bir tartışma açılırken giriş cümleleri şu oluyor: Giderek gelişim göstermekteyiz, daha iyi gelişim için yeni kurallar aramaya devam edeceğiz. HHH Türkiye’deki seçim kuralları buna benziyor. Doğrudan seçim yasasıyla ilgili olmasa da seçimlerle bağlantılı yasalarda yapılan değişiklikleri de hesaba kattığımızda her sandık öncesi bir “gelişme” görüyoruz. Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne giden yolda hem milletvekillerini tam olarak kendine bağlı tutmak hem de mevcut oyla en yüksek milletvekili sayısına ulaşmak için her şeyi yapmaya hazır... Bunun ilki, partisinde ilke olarak belirlenen “üç dönem milletvekili olma” sınırlamasının kaldırılmasıydı. Başbakan “Ben cumhurbaşkanı olayım mı” diye sorarken hemen altına da şunu ekledi: “Size getirdiğim 3 dönem sınırını kaldırayım mı?” Hastaya ilaç ister misin, diye sormak gibi bir şey... Bunun ardından gelen ikinci çevre düzenlemesi ise dar bölge sistemi. AKP “küçük ölçekte belirlenmiş her seçim bölgesinden bir milletvekilinin seçilmesi” diye özetleyebileceğimiz bu sistemle 400 kadar milletvekili çıkarma hesabı yapıyor. Öyle anlaşılıyor ki, mevcut sistemde durum dar görünüyor, iktidar için dar bölge hesabı yapılıyor. Geçen hafta bu köşede AKP’nin Çankaya planlarına değinirken “Partideki hesap Köşk’e uymaz” demiştik. Dar bölge sistemi için de benzer yorum yapabiliriz. Bu tür cin hesaplar bazen yapanın elinde kalır! HHH PartiKöşk hesabında Gül’ün cuma günkü çıkışı “içerideki” kaynamanın devam ettiğini gösteriyordu. Bu kaynama iki yıl önce, “mevcut cumhurbaşkanının yeniden aday olmasının önünü kesme” girişiminin başarısızlığa uğramasıyla başlamıştı. Siyasette bir yöntem “başarılı olmak için her türlü çabayı harcamaksa”, öteki yöntem de “karşına rakip çıkma olasılığı bulunan herkesi biçmektir”... Birinci yöntemin ahlaki olan olmayan yanları tartışılır ama ikinci yöntem rayına oturmuş bir demokraside kabul edilemez. AKP en çok da bunu kullanıyor. Son olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’la ilgili fotoğraf servisi için söylenebilecek en hafif söz şu: Zamanlama manidar! Köşk senaryoları sadece GülErdoğan etrafında mı dönecek? Gündemde elbette bu ikileme dayalı senaryolar var, ama bu denklem sadece iki bilinmeyenli olarak kalmayacak. CHP ve MHP konuya bir süre daha soğukkanlı yaklaşacak. Mayısın ikinci yarısından itibaren denklem yükünü almaya başlar... Af söylentisinin yayılmasına neden olan Bu kararlar toplumun yüksek mahkemeikinci sebep ise yaklaşan Cumhurbaşden beklentilerini azaltmadı. Aksine artırdı. kanlığı seçimleri. Başbakan Erdoğan’ın Mahkemenin önündeki yaklaşık on bin Köşk yarışını kazanmak için BDP oylarıbireysel başvuru dosyası arasında, ‘Balyoz’, na ihtiyacı var. Hükümet KCK tutuklula‘Şike’ ve ‘KCK’ davaları sanıkları ile cezarının önemli bir bölümünü geçen dönem evinde kalan tek milletvekili olan hükümlü çıkarılan yargı paketleriyle peyder pey Engin Alan’ın başvuruları sonuç bekliyor. ahkeme zorlanıyor  tahliye etti. Ancak içeride hâlâ çok sayıda Balyoz davasından 18 yıl hapis cezası hükümlü bulunuyor. İşte bu hükümlülerin Anayasa Mahkemesi üyeleri de toplumda kesinleşen ve hükümlü konumunda olan cezaevinden çıkışını sağlayacak bir ‘af’ oluşan beklentinin büyüklüğünün farkında. emekli general ve MHP İstanbul Milletkararının Erdoğan’ın Çankaya yolunu da Ancak kesinleşmiş Balyoz ve Şike davalavekili Alan’ın yüksek mahkemede üç ayrı rında, Ergenekon’da (henüz kesinleşmemiş açacağı belirtiliyor. dilekçesi var. Adil yargılanma hakkının dava) olduğu kadar rahat biçimde hüküm Bu politikanın Erdoğan’ın kasım ayında ihlali, seçme ve seçilme hakkının ihlali gibi veremiyorlar. Yargıtay tarafından onanmış Diyarbakır’da yaptığı “Cezaevleri boşaşikâyetleri içeren dilekçelerde, Başbakan davalarla ilgili bireysel başvurularda henüz lacak, dağdakiler inecek” sözleriyle de Erdoğan ve hükümet yetkililerinin ‘kumpas’ karar açıklayabilmiş değiller. emin yaratmak için uyumlu olduğu dile getiriliyior. söylemi en önemli delil olarak gösteriliyor. HHH müdahale etmiyor’ Adalet Bakanlığı görüşünü bildirmiş duu hukuksuzluğu Engin Alan, Aziz Yıldırım ve Hatip Dicle Hükümetin bir süredir icraat ve söyrumda. Başvuru dosyası karar için üyelerin gibi isimlerin de aralarında yer aldığı Balancak af giderir’ lemlerinin de kulislerdeki ‘af’ beklentisini toplanmasını bekliyor.  yoz, Şike ve KCK davalarında, yüzlerce güçlendirdiğinden bahsediliyor. Bekleyen bireysel başvurularla ilgili Benzer şekilde Balyoz davasında çok hükümlü, mağdur edildikleri gerekçesiyle Mesela, Adalet Bakanı Bekir geçen hafta Anayasa Mahkemesi ve sayıda adil yargılanma hakkı ihlali başvuruumutlarını Anayasa Mahkemesi’ne bağlaBozdağ’ın tavrı... Elinde herhangi bir yüksek yargının diğer kurumlarında su var. Bu konuda da mahkeme ile Adalet mış durumda.  Bakanlığı arasında yazışmalar sürüAncak bizim başta Anayasa yor. Ancak şu ana kadar mahkeme CHP İzmir Milletvekili ve bu nehir söyleşisinde Mahkemesi ve diğer yüksek yargı konuyu gündemine almış değil. gazetemiz yazarı Mustafa neler var? kurumlarından edindiğimiz izlenim, İçeride hükümlü askerler, dışarıda Balbay, 4 yıl 278 gün süren Balbay’ın hâkim bu davaların tümündeki hak ihlalaileleri ve toplum, mağduriyetleritutukluluğun ardından karşısında geçirdiği 3 nin çözümü için son umut kapısı lerinin tamamının kısa süre içinde 9 Aralık’ta tahliye edildi. bin saatte yaşananlar... olarak mahkemeyi görmeye devam giderilmesinin mümkün olmayabi‘bir yaşamöyküsü’ kitabına Arkadaşımız Fırat Kozok, bu Gün yüzüne çıkmamış cezaevi ediyor. leceği şeklinde. çevirdi: “Balbay’ın Maratonu” . tahliyenin hemen ardından öyküleri... Ve siyasetteki Yargının zirvesinde, “hükümetin, “Dünyaya yeniden gelsem, kendisiyle cezaevi günlerini hedefleri....  ziz Yıldırım da sırada en büyük sorumlusunun kendisi maraton koşucusu olmak Kozok’un Cumhuriyet konu alan kapsamlı bir söyleşi olduğu bu adaletsizlikleri bir ‘af’ ile Geçen hafta itirazların reddiyisterdim” diyecek kadar yaptı. Bu söyleşi yazı dizisi Kitapları’ndan çıkan bu ilk gidermesi gerektiğine” inananların le kesinleşen Şike davasında da koşmayı seven Balbay’ın yarım kitabı bu hafta raflarda yerini olarak gazetemizde yayımlandı. sayısı her geçen gün artıyor. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz asırlık yaşamını konu edinen Kozok, o söyleşiyi genişleterek alıyor. Balyoz hükümlüleri beklemede Köşk hesaplarının parçası M ‘B ‘Z Fırat Kozok’un ‘Balbay’ söyleşisi A Fişlemeye soyadı kılıfı Sağlık Bakanlığı yeni doğan bebeklerin evlilik dışı olup olmadığının kayıt altına alınmasını, bebeğe verilecek soyadına karar verilmesi için talep ettiğini iddia etti MAHMUT LICALI ANKARA Sağlık Bakanlığı, geçen yıl başlatılan ve fişleme tartışmalarına neden olan yeni doğan bebeklere uygulanan tarama formlarına eklenen “bebeğin evlilik dışı olup olmadığı” bilgisinin gerekçesini soyadına bağladı. Bakanlık, Nüfüs ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün yeni doğan bebeğe verilecek soyadının annenin mi, babanın mı soyadı olacağına karar verilmesi için “evlilik dışı olup olmadığı” bilgisini talep ettiğini bildirdi. Sağlık Bakanlığı geçen yıl yeni doğan bebeklere uygulanmaya başlanan topuk kanı testinin bulunduğu tıbbi bilgilerin yer aldığı sağlık tarama formunu değiştirerek aileleri şoke edecek yeni bilgiler talep etmişti. Ailelere bebeğin evlilik dışı olup olmadığı, babanın TC kimlik numarası, bebeğin dini gibi tıpla ilgili olmayan sorular da yöneltilirken, yeni doğan bebekler ve ailelerinin özel bilgilerinin talep edildiği yeni sorular kamuoyunda tepki çekmişti. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, bu uygulamayı verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Yeniçeri’nin önergesine yanıt veren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, doğum istatistiklerinin bir ülkenin vatandaşlarına sunacağı hizmetlerin planlanmasında, organizasyon ve sunumunda kritik önemi haiz bilgiler olduğunu kaydetti. Türkiye’de doğum istatistikleriyle ilgili verilerin daha hızlı, konuyla ilgili tüm kamu organlarının kullanabileceği şekilde elde edilmesi konusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade eden Müezzinoğlu, Doğum Kayıt Bildirim Sistemi için “Ulusal Yenidoğan Tarama Programı” ve programı kullanan “Topuk Kanı Örneği Kâğıdı” nüfus kayıt ve istatistik işlemlerinde kullanabilecek şekilde TÜİK ve NüfusVatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile yeniden düzenlendiğini belirtti. Müezzinoğlu, Topuk Kanı Örneği Kâğıdı’nda ailenin adres ve iletişim bilgileri, kan numunesine (alınma zamanı, alan kurum, il ve personel), annebaba ve bebek kimlik bilgileri ile doğuma ilişkin bilgilerin yer aldığını ifade etti. Müezzinoğlu, formun bütünüyle doldurulduğu takdirde önümüzdeki aylarda Nüfus Hizmetleri Yasası’nda yapılacak değişiklik sonrasında ailelerin nüfus cüzdanı çıkarmak için nüfus idaresine gitmek zorunda kalmayacağını, bebeğin nüfus cüzdanının ailesinin adresine gönderileceğini kaydetti. Bakan Müezzinoğlu, “bebeğin evlilik içi veya evlilik dışı doğduğu ve bebeğin dini ile ilgili soruların” hali hazırda yürürlükte olan nüfus işlemleri mevzuatında yer aldığını kaydetti. Bebeğin tibbi durumuyla ilgili olmamasına karşın bu bilgilerin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün talebi ile kan örneği kâğıdında yer aldığını kaydeden Müezzinoğlu, “Bebeğin annesinin mi babasının mı soyadını alacağı bu cevaba göre belirlenmektedir. Baba TC kimlik numarası bilinmiyor ya da beyan edilmiyorsa baba uyruğu bölümünde ‘bilinmiyor’ işaretlenmekte ve bu durumda baba TC kimlik numarası istenmemektedir” açıklamasını yaptı. Bebeklerden alınan topuk kanı örnekleriyle, doğuştan taşınan hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi mümkün hale geliyor. Hizbullah’tan gövde gösterisi Peygamber Sevdalıları Platformu’nun Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı’nda düzenlediği “Kutlu Doğum Haftası” etkinliğinde, bölge illerinin yanı sıra Ürdün, Mısır, Suriye ve İran’dan gelenler “Mısır’a selam, direnişe devam”, “Katil Sisi” sloganları attı. HüdaPar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun da katıldığı etkinlik, Kuranıkerim tilavetiyle başladı. Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, burada yaptığı konuşmada, “Diyarbakır’ı İslam âleminin kalbinin attığı meydan, ümmetin imdadına yetişen Hz. Muhammet’in şehri yapacağız” dedi. (Fotoğraf: AA) Dershaneler için sert dönüşüm Bakan Nabi Avcı’nın ‘özel okul olma şartını yumuşatma’ vaadi gerçekleşmedi SİNAN TARTANIĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), dershanelerin özel okula dönüşümü için yapılması gerekenlerin belirtildiği bir genelge hazırlayarak düğmeye bastı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın özele okula dönüşmekte zorlanacak dershaneler için “Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi”ndeki şartları yumuşatacaklarını söylemesine karşın genelgede, eski özel okul şartları korundu. Yani bir dershanenin özel okula dönüşebilmesi için “oyun bahçeli, bağımsız bina” yaptırması, bu binalardaki sınıfların en az 20 metrekare olması, resim ve müzikten, teknoloji ve tasarıma kadar ayrı sınıflarının ve laboratuvarlarının olması gerekecek. Buna göre tek katta 34 sınıflı dershanelerin nasıl bağımsız binalı özel okula dönüşeceği, dönüşüm için tanınan kolaylıkların yeterli olup olmayacağı bilinmiyor. Bakanlık 2 Haziran’dan itibaren dönüşüm başvurularını almaya başlayacak. Dönüşümün yol haritasının çizildiği genelgede, özel okula dönüşecek dershanelere sunulan Hazine arazilerinin üzerinde irtifak hakkı, 10 yıla kadar bina kiralama olanağı, dershane öğretmenlerinin bakanlıkta istihdamı gibi dönüşümün ayrıntıları yer alıyor. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı bu koşullarla ilgili olarak “Özel okula dönüşme kriterlerimizde bir esneklik sağlayacağız, böylece mevcut dershanelerin muhtemelen 5’te 1’i, belki daha azının, bu kriterlerin esnetilmesiyle özel okula dönüşebilme kabiliyetleri var, bunu sağlamaya çalışıyoruz” demişti. Ancak genelgeden anlaşıldığına göre bu standartlarda herhangi bir yumuşamaya gitmedi. PKK’lilerin kaçırdığı 4 kişi serbest bırakıldı ELAZIĞ (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı Kurşunlu köyü yakınlarında PKK’liler tarafından kaçırılan 4 kişi serbest bırakıldı. Aralarında Elazığ’ın Arıcak ilçesi Bükardı beldesinin eski belediye başkanı Abit Doğruer’in de bulunduğu 4 kişi, ElazığDiyarbakır sınırında bulunan Görese Dağı civarında serbest bırakıldıktan sonra Bükardı beldesine geldi. Doğruer ve beraberindeki 3 kişi, ifade vermek için beldede bulunan jandarma karakoluna gitti. Diyarbakır’a gitmek için 17 Nisan Perşembe günü otomobille yola çıkan, 4 kişi, Kurşunlu köyü yakınlarında PKK mensuplarınca kaçırılmıştı. Gelibolu’daki bir asırlık sır Sağlık için iddiası Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş yıldönümü Çanakkale Savaşları’na İngiltere adına katılan Archibald Poole’un torunu Michael J. Poole bir süre önce dedesinin savaştığı toprakları ziyaret etmek için Çanakkale’ye geldi. Poole’a eski Gelibolu Yarımadası Tarih Danışma Kurulu Başkanı, Çanakkale Savaşları araştırmacısı ve tarihçisi, profesyonel rehber Kenan Çelik, eşlik edip, savaşlar ve savaş alanları hakkında bilgi verdi. Çelik, ziyaret esnasında Poole’un dedesine ait İngilizce yazılan hatıratı kendisine hediye ettiğini belirtti. Dedesinin savaştığı yerleri görmek için gelen Poole’un yanında bulunan bir esir bandını kendisine gösterdiğinde şaşırdığını belirten Çelik, şunları kaydetti: “ÜzeANKARA (AA) Yargı sistemindeki yerini 25 Nisan 1962 tarihinde alan Anayasa Mahkemesi, 52. kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Siyasi parti kapatma davalarından Yüce Divan yargılamalarına kadar pek çok önemli karara imza atan Anayasa Mahkemesi, 1961 Anayasası ile kuruldu. Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşu, görev ve yetkileri 1961 Anayasası’nın 145152. maddelerinde düzenlendi. Anayasa Mahkemesi 52. yaşını, Ankara ve İstanbul’da düzenlenecek etkinliklerle kutlayacak. 25 Nisan Cuma günü Yüce Divan Salonu’nda yeni seçilen üye Hasan Tahsin Gökçen’in ant içme töreninin ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç konuşma yapacak. Kılıç, 23 ülkenin Anayasa Mahkemesi başkanları ve üyelerini ise 28 Nisan’da İstanbul’da ağırlayacak. rinde Osmanlıca ‘esiri harp’ yazan, kol ya da başa takıldığı düşünülen bandın üzerinde ayrıca esir olan askerin ad ve soyadının baş harfleri işlenmiş. Bunlar askerlere kamplarda takılmış. Dedesi de serbest kaldıktan sonra bunu ülkesine hatıra olarak götürmüş.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle